Translate

31 Ekim 2013 Perşembe

2012.bölüm..

tuna kullandı, sürat teknesiyle.. otelin iskelesine yanaşıyoruz..
bizim Mersindeki yazlığın.. gelişmiş halini düşünün..
apart otel zaten.. binalar,yemyeşil ağaçların arasında görünüyor.. uzun, kumlu sahil bandı.. güneşlenenler ve denize girenler tarafından, istila edilmiş gibi..

tuna tekneyi bağlayıp.. elimi tuttu.. iki basamakla çıktık.. iskeleden
ilerliyoruz ,el ele.. gölgelik alanda, çocuk parkı ve ileride bar göze çarpıyor.. tam orta kısımda muhteşem iki havuz var.. pırıl pırıl..
şezlonglar da dolu.. zemin çim.. ama yürünebilsin diye patika gibi..doğal taşlı yollar yapılmış..

çok hoş bir bayan ,yanımıza yaklaşıp..
-- irem kara,tuna kara değil mi efendim..
tuna-- evet..
-- hoşgeldiniz.. ben selda,otelin müdürüyüm..  davut bey, misafirlerini yolcu ediyor. birazdan gelecek yanınıza.. içeride mi,dışarı da mı oturmak istersiniz..
tuna-- hoşbulduk selda hanım.. barda oturabiliriz..
-- tabi,buyrun..

bar çalışanları da bayan ve bir örnek giyinmişler..
 masaya aldı bizi.. barın dört yanıda açık ve tavan vantilatörleri çalışıyor..  içeceklerimiz ,meyve
çerez ..masamız donatıldığında.. davut bey de geldi.. gayet şık giyinmiş..  güler yüzle,hoşgeldiniz kusuruma bakmayın dedi.... tokalaştık..

selda hanım gidince,oturdu koltuğa..
irem-- yerinizi,çok beğendim davut bey..
davut-- sağolun.. sizi de,ağırlamak isterim.. (onunda içkisi,geldi)
irem-- inşallah geliriz.. manzara süpermiş..
davut-- evet, doğa çok güzel.. bizde bozmamak için,elimizden geleni yapıyoruz..

o ,otel hakkında..idare binasını göstererek bilgi veriyor.. tuna da,soruyor ve dinliyor..
sigaralar yakıldı.. içkilerini içiyorlar bir yandan da..
kulağım onlarda da, etrafıma da bakıyorum..

tek giyimli biziz.. herkes mayolu,çıplak ayaklı..  elbette normali de bu.. kimse kimsenin, derdinde değil.. çokkk rahat,güneşleniyorlar..  bardan,içki.. içecek alıyorlar.. garsonlar götürüyor, bazısına da..

sarışın bikinili bir afet, davut beye doğru yaklaşınca.. bakışları ,tavrı.. dikkatimi çekti.... hani gözünü kapatıp da.. bil bakalım ben kimim diyecek gibi.. belli ki tanıyor..

irem-- (kısık sesle )  davut bey.. hiç bir eş,arkanızdan gelen hanımın yapacağı hareketi kabul edemez.. bekar kalmanız,lehinize..

davut bey,daha ne dediğimi idrak edemeden.. o bayan,arkasından boynuna sarılıp..ingilizce "sevgilimmm,beni ihmal ediyorsunn "diyerek, yanağını öptü...   kendini hiç sakınmıyor.. aksine,olabildiğince yaslandı.. 

davut-- ( dönüp kendini, kollarından kurtardı..  sert,bir ses tonuyla... ingilizce "anjelik,misafirlerimin yanında.. ne yapıyorsun.. ben, sevgilin değilim ..sen git,arkadaşlarınla kum havuzunda oyna".. dedi.. kız bozuldu ve gitti ) kusura bakmayın.. bu tavır,onlar için doğal..  beş yıldır,gelince de.. ister istemez, aşina oluyorsun..  anjeliğin,on beş yaşında olduğuna kim inanır.. 
irem-- bence sizde,inanmayın.. bu kesin ablasıdır.. 
tuna-- davut-- hah hah hah.. 

garson telefonunuz var diyerek.. kablosuz telefonu getirince.. nefes
aldı.. tuna da bana,ne karışıyorsun der gibi bakıyor.. 

davut--alo.................  mehmet,öyle bir zamanda aradın kii.. ......................................... geldiler,geldiler.... ................................ ....................... hiç sorma...................................  ............................... ................. tamam,selam söyle.. veriyorum... (telefonu bana uzattı.. ) sizi istiyor..

2011.bölüm..

iki saatlik yoğun dersten sonra.. tuna feritin,bende melikenin
dalgıç kıyafetlerini giydim.. Çeşme açıklarında durdu kaptan..

. ferit,seza,tuna ben.. tam techizat, indik aşağıya..
tüpleri ,paletleri takıp..suya girdik dördümüz.. adeta bir akvaryumdayız.. denizin içi, çok güzel görünüyor..
 deneme mahiyetinde,dördümüz yanyana.. biraz yüzdük suyun hemen altında..  herşey  el hareketleri ile anlatılıyor.
feritin uyarılarından sonra.. bismillah diyip kendimi bıraktım suya..  dördümüz yanyanayız yine.. tuna bir yanımda.. seza bir yanımda..

çeşitli renkteki ,yosunlar.. kayalar..güneş ışıklarının yansıması.. çevremizde tüzen  balıklar ..muhteşemdi..
 hayal gibi,herşeyden uzak..dinlendirici.. kendini kaybetmek  mümkün,gerçekten.... ben ortama bayıldım...
beş dakikadan sonra.. yüzeye çıktık.. sorun olmadığını anlatınca.. tekrar daldık.. dönüş daha güzeldi.. heyecanım azalınca.. nefes alışımda,normale döndü.. zevk alarak.. bilinçli bakarken de..
profesyonel dalgıç ve su altı fotoğrafçısı olmaya..  karar verdim..

***
 sürat teknesinde,dinlenirken..
ferit ,dalış sonrası ..ne yapılması gerektiğini  anlattı ve gösterdi..
ferit-- kendinizi nasıl hissediyorsunuz,baş dönmesi.. kulak çınlaması.. dengesizlik,sarhoşluk hali.. ağrı,kramp.. bulantı var mı..

tuna-- bende yok..
irem-- bende iyiyim.. çok zevk aldım.. kesinlikle öğrenmek istiyorum..
tuna-- evet,bende istiyorum.. kampüsteki havuzda basınç ve dalma kontrolünü, öğrenmemiz mümkün mü..
ferit-- mümkün tabi.. ama benden almak isterseniz, xxx otelinin havuzunda yirmi beş öğrencime katılmanız gerekiyor.. hepsi çalışıyor ve hafta sonunda.. birer saat ayırıyorlar..

tuna-- peki,bizim çalışma takvimimiz belli olunca.. konuşuruz..
ikinize de teşekkür ederim..
seza--ferit-- rica ederiz..

ferit-- sizde iki saatlik anlatımla..başarıyla dalabildiğiniz ve tüm dediklerimi yaptığınız için.. tebriği hak ettiniz.. çok dikkatli öğrenciler olduğunuzu söyleyebilirim..
 tuna-- (gülerek) sağol..

dalgıç kıyafetini de,bize o alacak..  iş yerinize getiririm dedi..
teşekkür ettik.. yukarı çıkarken, kaptan da hareket etti..
******
duşumuzu alıp.. spor giyindik.. saçlarımı at kuyruğu topladım.. hiç makyajsız.. sandaletli olarak.. döndüm tunaya..

irem-- hazırımm.. ne oldu.. niye bakıyorsun..
tuna-- karışmak istemezdim ama şu halinle,gittiğin yere uygun değilsin.. bayinin davetlisisin ve oteline gidiyorsun.. şık ,yazlık neyin var..
irem-- (açtım dolabı..) seç..
tuna-- (baktı. kolsuz açık yeşil,vücuduma oturan kayık yakalı yazlık elbisemi çıkarıp ) bu daha iyi olur bence.. küpe,hafif bir makyaj ve ayakkabılarla tabi..
irem-- tamamm..

değiştim hemen.. getirdiği bilekten bağlı .. beyaz ,topuklu ayakkabıları giydim.. gözüme kalem çekip,rujumu .. parfümümü sürdüm.. sallantılı küpelerimi de takınca, döndüm..

irem-- evet,nasıl..
tuna-- şimdi oldu daa.. saçını da,topuz yapsan diyorum..
irem--(gülümsedim) pekiii.. benimle uyumsuz
oldun.. krem rengi,pantolon gömlek yakışır.. sende değiş,bakalım..
tuna-- yapma ya,iyiyim ben.. hem  karışmıyordum,sen gayet güzel yerine göre giyiniyordun.. niye böyle oldu,bugün..
irem-- giyin,anlatayım..

tuna--(çıkarıyor üstündekileri ) hıı,bilinçliydi demek.. ne yani,karışmamı mı istedin..
irem-- istemiyorum elbette.. yerine göre olmadığının da,farkındaydım ama hani ben giyimime,bakımlı olmaya dikkat ettiğimde.. sen  kıskanıp,rahatsız oluyormuşsun ya..  o nedenle,sıradan giyinmiştim...sen bile dayanamadın..
insan kıyafetiyle karşılanır,aklıyla uğurlanırmış..
gerektiği yerde,gerektiği gibi giyinmek.. artıdır.. bilginize..

tuna-- (gülerek..düğmelerini ilikledi) dedikoducu tuğrulu ,elimden kimse alamayacak..
irem-- (topuzumu yapıp,kalktım..) sen dedin mi,demedin mi..ona bak istersen.. abimin de,günahını alma.. sana söylememiş ama hak bile vermiş.. üstelik..
tuna-- (gülümseyerek,elini belime koydu.. ) canım abim..
irem-- demek öyle.. bir güzellik de,ona yapmam şart oldu desene..
tuna-- hah hah hah..

2010.bölüm..

tuna-- bizim zamanımız yok.. basit olanı, öğrenelim de.. belki ileride,diğerini de öğreniriz..
ferit-- tamam.. ekipmanı ve su içinde yapmanız gerekeni anlatırım..
zaten bizimle dalacağınız ve çok derine inmeyeceğimiz için.. sorun olmaz.. tansiyon,kalp..nefes darlığı,panik atak..  gibi sağlık problemleriniz var mı..

tuna-- hayır.. ama iremde fazla olmak kaydıyla ,ikimizin kemiklerinde de.. platin var..

ferit--(bana bakarak) boyun,bel ?
irem-- tüm vücut ,diyelim..
ferit-- (gülerek) sizi ,rakip olarak görmeyeceğimiz için şanslıyız.
nefes egsersizi yapacağız, birkaç saat kesinlikle sigara içmiyorsunuz..
irem-- o ,birkaç saat.. kahveden sonra,başlasa olur mu..
ferit-- olur.. afiyet olsun.. ben tüpleri hazırlayayım..
tuna-- size de.. sağolun..
kemal-- hareket edelim, o halde..
tuna-- evet kaptan..

masayı topladık.. ben kahve yaparken..hareket ettik.. sohbet ediyoruz..

ferit-- (elinde telsizle ,geldi ..) sizi arıyorlar,irem hanım..
irem-- (aldım..) sağolun.. (cezveyi de tutuyorum ,bu arada) ben irem,buyrun..

davut-- ben davut.. nasıl sınız,irem hanım.. tuna bey de,iyilerdir inşallah..
irem-- sağolun davut bey,iyiyiz.. siz nasılsınız..
davut-- çok şükür.. tahminen İzmire yakın olmalısınız.. bana uğramadan gitmeyi düşünmüyor sunuzdur,umarım..

irem-- (kahveyi,sezaya devrettim.. tunaya bakarak.. ) ne diyeyim..
tuna-- sen bilirsin.. en az iki saat,kaybımız olur.. Çeşmede mi,İzmirde mi sor önce..
irem-- davut bey.. biz foçadan hareket ettik şimdi.. çok naziksiniz...
elbette uğramak isterdik ama kaptan.. İzmir körfezine girmeyelim,yarış var dedi.. size başka zaman gelsek,olur mu..

davut--kaptan haklı.. yat yarışı var,sahiden.. bende onun için,Çeşmeye geldim..otelimin önünden geçeceksiniz.. başka bir konu var mıydı..

irem-- (gülerek) tabi ki,yok.. görüşürüz,davut bey..
davut-- xxx oteli,bekliyorum.. iyi yolculuklar..
irem--sağolun..

kapatıp..ferit beye verdim..
irem-- kahveden sonra,hızlandırılmış kursumuza derhal başlayalım..
Çeşmede dalmak istiyorum,ferit bey.. otele gideceğimiz için,şartları yerine getiremeyeceğiz..
ferit-- (güldü) anladım.. kaptana biraz yavaş gitmesini söyleyeyim bari..

2009.bölüm..

tuna,zafer ve leylanın yanına geldim..

irem-- işe alındınız,zafer bey..  holding binasında bekleniyor olacaksınız.. şansınız,kısmetiniz hep bol.. işiniz hayırlı olsun.. tuna,hadi biz gidelim..

zafer-- ne ne.. nereye.. kim.. ben.. kim aldı..
leyla-- irem hanım.. siz ciddi misiniz.. o kadar,üzüntüden sonra.. inanıp ,sevinemiyorum bile..
irem-- evet,ciddiyim.. doya doya,sevin.. eşinle,yüzünüz gülsün.. hep mutlu olun..
leyla-- aminnn..

karı kocanın,birbirlerine sarılıp sevinmesi.. görülmeye değerdi..
bize de ,teşekkür ediyorlar bu arada..
tuna da,tebrik etti.. biz iskeleye doğru.. el ele yürüyüp,sürat teknesine bindik.. can yeleklerini takarken..

zafer koşarak,geldi..

zafer-- irem hanım,tuna bey.. allah razı olsun sizden.. ben kiminle görüşeceğim,beni işe alan kim.. kartı vermediniz de..

irem-- amin.. işe alan, bekir bey.. görüşeceğiniz kişi de,çetin bey.. karta gerek kalmadı,artık..
tuna-- zafer bey ,eşim holdingin sahibini aradı.. sizi işe alan,o..
çetin beye bildirecek.. bekleniyor olacaksınız.. adınızı söylemeniz yeterli..
zafer-- peki.. çok teşekkür ediyorum.. bize dünyaları bağışladınız da.. her çift için,çırpınır mısınız böyle..
tuna-- (gülerek,motoru çalıştırdı ) rica ederiz.. çift yada tek..elimizden geleni yapmaya çalışırız,zafer bey..   iyi günler..
zafer--size de..
el salladım,leylayla zafere.. hareket ettik..

************

biz yata yaklaşırken.. demir alıyordu kaptan.. yukarı çıkar çıkmaz da.. yola koyulduk..
yedik,içtik..uyuduk.. ilk mola yeri ,foça körfeziydi..  hava sıcak,deniz olağanüstüydü.. ayşe usta dahil ,hepimiz denize girdik..,..
tabi,müthiş yüzüyorlar..
 ferit,melike ve seza birde, profesyonel tüplü dalgıçlık yapıyorlarmış..
 duşumuzu alıp.. giyindik..  mutfakta ,beraber yemek yiyoruz..

irem-- bizde dalmayı öğrenebilir miyiz.. kimden ders alabiliriz..
kemal-- tabi ki,önce teorik.. sonra pratik öğrenirsiniz.. sezayla,melikeye de ferit öğretti..

ferit-- evet,sizde çok güzel yüzüyorsunuz.. istiyorsanız, basit kurallarla.. turistlere yönelik.. dalabilmeyi öğretirim.. diyelim ki, bu yolculukta Antalyada dalarsınız..
ama profesyonel olmak istiyorsanız.. uzun eğitim gerekir..
Akyar ve Taşucunda öğrenci kamplarımız var.. sağlık,teknik ekip ve ekipmanlar çok önemli.. kendi alanında uzman olan hocalardan,ders alınıyor..

30 Ekim 2013 Çarşamba

2008.bölüm..

zafer-- (buruk buruk, gülümseyerek )inşallah.. iyi niyetli yaklaşımınız için, teşekkür ederim.. ama pek umutlu değilim açıkcası.. çünkü o holdingin ve başka firmaların, her iş ilanına başvurdum.. hemen hepsi; niteliklerimden etkilendiklerini ama  tecrübeli bir eleman istediklerini söylediler.. diplomam var ama diploma istenmeyen her geçici işte, çalıştım diyebilirim..

irem-- (etrafıma bakıp) ben,nereden telefon edebilirim..
zafer-- şefik abi de var..
tuna-- irem saat yedi.. çok erken daha.. çetin bey,işe gitmemiştir..
irem-- onu aramayacağım.. zafer bey,soyadınız nedir..
zafer-- xxx ..


kahvenin içindeki,şefik beyin minicik bürosundan..bekir beyi aradım..
kahvaltı ediyorlarmış..
bekir-- iremm,hayırdır..
irem-- hayır hayır.. günaydın..
bekir-- sana da.. geldin mi yoksa..
irem-- daha değil.. büyük adadayız.. birazdan yola çıkacağız.. (anlattım durumu )

bekir-- sacide,zafer xxx yaz da.. çetini arayayım.. irem hanımm,başka bir arzunuz var mı..
irem--estafurullah, yok da.. sabah iyiliğime ortak oldun,dua alacaksın şimdi.. sen ne uyanıksınn..

bekir-- hahhh hah hah.. sen çok yaşa.. ilaç gibisin,maşallah.. her sabah,aramanı bekliyorum.. anlaştık mı..

irem-- amin,hep beraber yaşayalım..  aramasam da, sen gelsen nasıl olur.. ben yüz yüze görüşünce,daha etkiliyim.. keyf garanti,amcacığım..  
bekir-- (içini çekerek) ......... duygulandırdın beni..
irem-- yaşlandın mı, ne..
bekir-- ee,yaşlanıyoruz tabi.. kafa kağıdı,bir yıl daha eskidi..

irem-- sağlıklı ol da.. önemli olan, o.. vapur geldi,bekir ağa.. ablama selamlar.. sağolasın.. ben,şu garibanları sevindireyim..
bekir-- as,sende tunaya selam söyle..

kapatıp..
yasemini aradım.. giyiniyormuş,isteğimi anlattım çabucak..
leylanın kartındaki firma adını ,telefonunu verip.. araştır.. vahide hanım aradı mı dedim.. gülerek,"aradı.. size dua ediyor,ağlıyor ve gülüyordu.. sırdaş olduk.. iltere de,dediklerinizi aktardım.. bizi merak etmeyin.. bekir ağa için de,herşey kusursuz olacak.. "dedi..
teşekkür edip,kapattım..

şefik beye,iki telefonun ücretini ödedikten sonra.. içim içime sığmayan bir halde.. tuna,zafer ve leylanın yanına geldim.. 

irem-- işe alındınız,zafer bey..  holding binasında bekleniyor olacaksınız.. şansınız,kısmetiniz hep bol.. işiniz, hayırlı olsun.. tuna,hadi biz gidelim.. 

zafer-- ne ne.. nereye.. kim.. ben.. kim aldı.. 

2007.bölüm..

kalkıp,yanlarına gittik..

tuna-- merhaba..
zafer-- merhaba.. buyrun..
tuna-- rahatsız ediyoruz ama istemeden kulak misafiri olduk.. belki yardımcı olabiliriz.. mühendismişsiniz,branşınız nedir..

leyla,umutla bize baktı..
leyla-- oturmaz mısınız..
irem-- peki oturalım.. ben irem.. eşim tuna..
leyla-- memnun oldum.. ben leyla,eşim zafer..
tuna-- (başımızla selamlaşıp..oturduk..) memnun olduk.. evet,zafer bey..

zafer-- ekonomi mühendisiyim,tuna bey.. derece ile bitirmem,tecrübe arandığı için.. iş başvurularında.. pek etkili olmadı..
formasyon alarak.. öğretmenliğe başvurdum.. bir yıldır,kadro açılmasını bekliyorum.. bu arada biz leylayla tanıştık,aşık olduk.. evlendik.. ve şimdi sürpriz olarak ,İstanbul dışına atandığımı öğrendim.. durumumuz bu..
nasıl yardımcı olabileceğinizi.. duymayı, inanın çok istiyorum.. sizin mesleğiniz nedir..

tuna-- (sigara verdi,yaktı..içiyoruz.. ) ben Çukurova üniversitesi,ingiliz dili ve edebiyatı bölümünde okutmanım.. eşim de,ticaretle uğraşıyor..

leyla-- yani,burada oturmuyorsunuz.. sizin elemana ihtiyacınız vardır diye.. bir an umutlanmıştım da..
irem-- evet burada oturmuyoruz, leyla hanım.. sizin ayrılmanıza gönlümüz razı olmadığından .. buradaki hangi arkadaşımıza, tavsiye edebileceğimizi netleştirmek için.. masanıza geldik..  siz ne işle meşgulsünüz..

leyla-- ben ihracata yönelik çalışan,bir tekstil firmasında.. halkla ilişkiler müdürüyüm.. her türlü kadın giyimi üretip,satıyoruz..
irem-- iç piyasaya, vermiyor musunuz..

leyla-- önümüzdeki yıl için.. düşünülüyor.. sırf bizim ürünlerimizi satacak.. bayilikler verilecek.. talip misiniz..

irem-- belki,olabilir..
 (kartvizitimi verdim.. o çantasından çıkarırken..
diğer kartımın arkasına.. çetin beyin telefon numarasını ve..
"çetin bey,zafer beye yardımcı olursanız sevinirim "yazdım..vermeden..) zafer bey.. xxx holding koordinatörünün telefon numarasını yazdım.. iş konusunda ,size yardımcı olacaktır.. ama yine de karar sizin tabi.. arayın,gidin.. görüşün.. umarım memnun ve mutlu olursunuz..

2006.bölüm..

çantadan,güçlü ışık veren ampulü .. su şişesini ve kahve paketini çıkardım..
irem-- aşkım,şunu takar mısın..  kahve yapacağımda..
tuna-- (aldı,gülerek.. takıyor ) sumaklı mı..
irem-- bilmem,ne çıkarsa bahtına.. (oda aydınlandı,birden.. ) oh be,
dünya varmış..
tuna-- (elimdeki paketi göstererek) sende de kahve varmış.. hayallerim yıkıldı..
irem-- (gülerek) miden ağrımasın dedim, hayatım.. sen yukarıyı bir kontrol et,havalandır.. bende burayı süpürüp,tozunu alıvereyim..
tuna-- diyorum ki..
irem-- kahve,süpürge kalsın.. beni kucağına al..
tuna-- bildinn.. hah hah hah..

***********


birlikte geçirilen zaman, güzel olunca.. iki saatlik uykuyla bile dinç oluyorsun.. öpüşe koklaşa hazırlandık,hava aydınlanırken..
 çıktık evden.. yağmur yağmıyor..hava mis gibi,sonbahar manzarası süper.. çantamızı da bıraktığımız için.. yürüyelim dedim..  sokaklar bomboş.. şakalaşıp.. birbirimizi kovalayınca... iskeleye nasıl geldiğimizi de ,anlamadık..

birkaç kişi sabahçı kahvesinde oturmuş,çay içiyorlardı.. vapuru bekleyenlerde var..
büfe de açılmış..
tuna-- canımm.. oturalım mı,gidelim mi..
irem-- oturalım.. çay ve simit istiyorum.. şu uçtaki masadayım..
tuna-- tamam..

gidip oturdum.. tam denizin kıyısı.. kayalıkların arasında,küçük balıkları görüyorum.. deniz çarşaf gibi..manzara, anlatılır gibi değil..

vapur yolcusu oldukları belli olan.. genç bir kızla, erkek de.. el ele gelip,az ilerideki masaya oturdular..
kız ağlamaklı,erkek teselli ediyor.. eğilip,yüzüne bakıyor.. falan..
tuna bize,kahveci de onlara çaylarını getirdi.. oturdu yanlarına.. tanıyor demek ki..

-- zaferr,kızımı niye üzdün bakayım..  kaç günlük evlisiniz ki..
bu ne şimdi..
zafer--ah şefik abi.. ben üzer miyim hiç.. balayındayız güya..
ama dün öğrendik ki..tayinim  çıkmış.. yeni ev kurduk.. mühendisim ama öğretmenlik için az uğraşmadım.. nasıl istifa edeyim.. leylanın işi güzel.. o da gelemiyor..çaresiz kaldık..

-- canınız sağolsun,kızım..  gün doğmadan neler doğarmış.. hayırlısını dile,oğlumu da üzme..
leyla--ben,üzülsün ister miyim,şefik amca..  biliyorum tecrübe isteniyor da.. zafer burada iş bulabilir.. evimizde oturamadık daha..  herşey, alt üst oldu..

-- ne zaman gitmen gerekiyormuş,zafer..
zafer-- arkadaşa,iki gün sonra.. demişler.. bizde,şimdi görevi kabul etmeye gidiyoruz..

tuna-- (gözüme bakarak) daha dinleyecek misin..
irem--(gülümseyip,çayımı bitirdim.. ) yok,harekete geçecek kadar
duydum..
tuna-- dur..ne mühendisi olduğunu,karakterini bilmiyorsun..tavsiye ettiğin kişiye, mahçup olabilirsin..
irem-- çetin beye, ne mahçup olacağım ki.. garibana,bulsun bir iş..
hem eşini çok seviyor.. uyum sağlayacaktır.. gel,şefik bey gitti.. beraber gidip,soralım..

tuna-- peki,meleğim.. peki..
irem-- ya,duydum işte.. ne yapayım.. içim, nasıl rahat etsin..
tuna-- birşey demiyorum canım..

2005.bölüm..

konuşmalar daha samimileşti.. aşık bakışları ,görebiliyorum artık..
ama asla hareketler ve sözler basit değil.. ben içmedim sayılır da.. onlarda.. hiç sarhoşluk belirtisi de yok..

aylin-- zuhal ve ziya tahmin ettiğimiz ,gibiler mi..
irem-- zuhal aynı da,biz ziyayı yanlış değerlendirmişiz.maşallah bir elmanın, iki yarısı gibiler.. hiç göründüğü gibi.. hayatı hafife almıyormuş.. ..son derece aklı başında,becerikli.. yetenekli ve kıymet bilen birisiymiş..
nikaha geldiklerinde,görüştük.. allah muhabbetlerini artırsın.. bakışları konuşuyordu..

aylin-- ne güzel.. hep öyle olurlar,inşallah..
tuna-- inşallah.. ben olacaklarına eminim..
yavuz-- yemekte,tek kelimeyle müthişti.. gerçekten iyi bir yönetici..  afşar beyle görüştük de,dün Ankaradalarmış.. fasıl yaptık dedi..

irem-- annesine uğradılar demek.. Adanadadır şimdi de..
yavuz-- yarın siz ne zaman yola çıkacaksınız.. ada da beraber,kahvaltı yapalım bari..

tuna-- kaptanla erken diye konuştuk..sizde bizde,yorgunuz..dinlenelim.. kahvaltıyı başka zaman memnuniyetle kabul ederiz,yavuz bey..

aylin-- belki evimize gelirsiniz..
irem-- neden olmasın.. bizde Adanaya bekleriz.. kahve içersiniz değil mi..
istemeyiz,artık kalkalım dediler.. tuna kaptana söyleyelim dedi..
yavuz beyle yanına gittiler..

aylin--iremm.. ben bir an önce nikahlanmamızı istediğini sanmıştım..
şaşırttın beni..
irem-- aklın ,ruhun karışık.. ikimiz yanlız fazla konuşamadık,kendimi ifade edememişim demek ki..
ben cesaretli ol..evet demekten..yüzüğü takmaktan korkma.. aranıza soğukluk girmesin ,istiyorum de  dedim..
bakışlarınızda o, pırıltı var .. imkanlarınızı kullanıp,karışanınız yokken.. sevgililiği de,yaşayın.. birbirinizi tanıyın diyorum..

 çok basamaklı ,bir merdivenin ilk basamağında olduğunuzu düşün.. ..  şu anda duyduğun hisler.. daha da,artıp.. gelişecek.. tüm benliğini kapladığında,beni anlayacaksın..

aylin-- (gülümseyerek) geliyorlar,siz kaçıncı basamaktasınız..
irem-- biz,yeniden başlayabilmek için..  çıkıp çıkıp,geri iniyoruz..
aylin-- ha,ondan koşturuyordunuzzz..

irem--aylin-- hah hah hah..
*******
aylinle,yavuz beyle vedalaşıp.. uğurladık.. ferit bey,kullandı sürat teknesini.. gayet samimi ve mutlulardı.. el salladık tunayla..

kamarada ,nispeten kalın giyeceklerimizi çantaya koyduk.. mutfaktan da,birşeyler aldım.. ferit bey gelince de.. biz gittik adaya..
*********
şiddetli yağmur altında,faytonla yaptığımız minik ama güzel turun ardından.. küçük,eski.. soğuk evimize geldik..
tuna hemen kuzineyi yaktı..
çantadan,güçlü ışık veren ampulü .. su şişesini ve kahve paketini çıkardım..
irem-- aşkım,şunu takar mısın..  kahve yapacağımda..
tuna-- (aldı,gülerek.. takıyor ) sumaklı mı..
irem-- bilmem,ne çıkarsa bahtına..

25 Ekim 2013 Cuma

2004.bölüm..

tuna-- pekii.. aylin,yasini görmüştün değil mi..
aylin-- evet..bekardı da.. niye acele ediyorsun diye.. ziyayla şakalaşıyorlardı,değil mi..

tuna-- evet..ziyanın ahı tuttu herhalde.. üç gün sonra.. eşi figeni gördü,zuhalin kuzeni o da..
 İstanbulda üniversite son sınıf öğrencisiydi.. dedeleri vefat ettiğinden , izin alıp gelmiş.. hep beraberdik..  etkilendiler, aşık oldular.. bir hafta içinde istedik,nişanlandılar ..  figen gitti.. düğün,okul bitince olacak denilmişti..
ama hafta sonunda,yasin karşılamaya.. yıldırım nikah için hazırlığını yaparak gitmiş.. hadi evlenelim diyince,figende kabul etmiş....
 hiç birimizin haberi yokken, nikahlanmışlar..
bu da,gizli bilgi.. aile büyüklerinin bu durumdan, hala haberleri yok.. ne badireler atlatıp,göstermelik bir nikahla meşrulaştırabildik..ikisini..

yasin benimle yaşıt.. figende reşitti.. bir engelleri yoktu..
 fakat birbirlerini hiç tanımadan,aniden evlenince..
hiç düşünmedikleri  sorunlar,sorumluluklar..beklentiler çıktı ortaya.. kendilerine ait,eşyaları.. evleri olamadı mesela..
evliyiz bile diyemiyor.. öyle davranamıyorlardı.. birde uzaklığın dezavantajıyla çok zorlandılar.. her an tartışmaktan, bunalmışlardı artık..
 yasin"ne aşık olduğumuzu anladık.. ne flört ettik,ne nişanlılığımızın keyfini sürdük.. bu gününüzün kıymetini bilin,evlenmek için sakın acele etmeyin.. büyü bozulmasın" diyordu ziyaya..

irem de, ondan endişeli..  o günlerin,güzelliğini yaşayın ve birbirinizi tanımak için fırsatınız olsun.. nikah, doğal sürecin sonunda.. nasılsa gerçekleşecektir.. diyor..(bana bakıp)  değil mi..

irem--(gülerek) mükemmel ifade edip,içimi okudun kocacığım..
demek istediğim buydu.. biz örnekteki kişiler gibi değiliz.. sosyo-ekonomik imkanlarımız farklı..birbirimizi anladık diyebilirsiniz ... ama  iki günde bu mümkün olmadığı gibi.. kalıplaşmış yaşantınızın.. egolarınızın da,size sorun çıkarması muhtemel.. o konuda da örneklerimiz var..
.. birde aşk konusu var ki.. çok farklı,derin.. tüm hislerin,doruğu.. ve kesinlikle bir şans.. herkese nasip olmadığına inanıyorum..
eğer  olduysanız.. hatasıyla-sevabıyla..kalp çarpıntılarını,hissederek dolu dolu  yaşamanın.. ruh eşini bulmanın değeri,herşeye bedel bence..
 zamanı geldiğini,kendiniz anlayacaksınız zaten..
işte o zaman,beraberliğinizi nikahla taçlandırın..  ölümsüz hatıralarınıza.. yenilerini ekleyerek.. aşkınızı besleyin ki.. ömür boyu,canlı kalsın..
 (ikisi de,gözlerini bana dikmiş.. dikkatle dinliyorlardı ) haddimi aştıysam,kusuruma bakmayın..lütfen..

yavuz-- yok ,estafurullah..sakın öyle düşünmeyin.
.tuna beyden de,sizden de.. feyz aldım.. konuşmalarınız,çok etkileyiciydi.. yüzük ,nikah konusunda baskı yaptığım için,kendimden utandım.. haklısınız,ilişkimiz çok yeni..ama biz bağlandık birbirimize.. (cebinden yüzük kutusunu çıkardı,elinde tutuyor ) yüzüğe ihtiyaç yok ,değil mi aylin.. denize atayım,hatırası olsun..

aylin-- bence de, yok.. ama parmağımda dururken, hatıra daha etkili olur.. nişana izin çıktı,yavuzcuğum..
yavuz-- (avucunu açıp,kutuyu koydu..ama gülüyor )sende dursun öyleyse, aylinciğim..
irem-- yavuz bey,kesinlikle anlamış.. emin adımlarla ilerliyor.. birden atağa geçip,aylinden.. "cuğum" ekini aldı bile..

aylin--tuna--yavuz-- hah hah hah..

2003.bölüm..

 seza ve melike  ellerinde.. kocaman tatlı ve meyve tabaklarıyla güverteye doğru gidiyorlardı..  biz götürürüz diyip, aldık.. yürüyoruz.. ben öndeyim..
tatlı çeşidi bol,dondurmalar da var üstelik..

tuna--(fısıltıyla) tabağa odaklanma..
irem-- (mırıldandım) gözüm kayıyor ağam..
tuna-- ben ayağın kaymasın, dikkatli ol demek istemiştim..
irem-- hıı.. bende inandım..

tuna-- benim inandığım gibi ,yap..çaktırma o halde.
irem-- (dönüverdim..kısık sesle) yanlarında,belini açacak değildim herhalde..  niye korktun anlamadım ki.. dans teklifi gerçekti..
tuna--(gülümseyerek) ben anlayışsızım tamam mı.. sen artık beni sevmiyorsun..
irem--olmadıı,ayağını da yere vuracaksın...
tuna-- hah hah hah..

hala gülerken.. masaya yaklaştık.. oturuyorlardı.. yat demir alıyor..
gelmişiz.. yağmur yağıyor ve hiç soğuk değil..

tuna--  meyve benim,tatlı da iremin alanı.. konuşuyordunuz,bölmeyelim dedim..
yavuz-- zahmet etmişsiniz.. gittiğinizi fark edemedik..
irem-- ne zahmeti,yavuz bey..

tuna servis tabaklarını,bardakları değiştirdi.. bende kaşık çatalları koydum.. masa düzenini sağlayıp.. tatlı ve meyve tabaklarını yerleştirdim.. tuna içkileri yenilerken.. ışıklar açıldı tekrar..

irem-- sezaa,sağoll..
seza-- sizdee..

oturdum yerime..
irem-- (aylinle yavuz beye bakıp) hadi buyrun.. ağzımız tatlı olsun..
yavuz-- sağolun..(kendine ve aylinin tabağına tatlılardan koydu )

bizde aldık,yerken sohbet ediyoruz..
aylin-- tatlıya yok demiyorsun,bakıyorum..
irem-- evet de,ben sevdiğim yemeklere de.. hiç yok demem ki..
aylin-- sahiden annenin sarması,babanın kebabı ve künefesi süperdi..
irem-- evet,annemler dönerse..  yeniden yeriz inşallah..
tahmini bir zaman aralığı ,belirleyebildiniz mi..

yavuz-- (gülerek)  etkim yok,seyrediyorum ..her kararı sen veriyorsun demem dokunmuş ayline.. tarih kararını, bana bıraktı.. itiraz etmeyecek..
irem--hımm,büyük risk almış..
tuna--  kemal kaptanı çağıracağım, demeyin de..

yavuz--(gülümsedi) düşünmedim dersem,yalan olur.. çevremize ,biz evlendik diyebilir.. yada sizin kaçaklar gibi davranabilirdik ama.. aylin, ailelerimiz de,görsün.. tanışsın,dedi.. tek çocuk hassasiyeti için vazgeçtim.. lakin büyükler sabrımı zorlarsa.. on gün içinde,sürpriz yapabilirim..

tuna-- hayırlısı olsun..
içimi çekerek,bir sigara yakıp.. arkama yaslandım..

aylin-- irem,ne oldu.. memnun olmadın sanki.. yavuzun,kaptanı çağırmasını mı tercih ederdin,yoksa..
irem-- yok canım,daha neler..  en az sizin kadar,sevindim.. ve anlaşıp ,birbirinize değer vermenizden de memnunum.. evet demeni
ne kadar istediğimi de,biliyorsun.. cesaret diyip durdum..

tuna-- ben anladım sanırım.. yasinler gibi olmasınlar ,istiyorsun..
irem-- evet,çok anlayışlısın.. sen açıklar mısın..

2002.bölüm..

yavuz--aylinn,ne diyorsun sen..
irem--yavuz bey laf aramızda,teklifimden  korktu.. halbuki,gayet masumdum..

tuna--  işte ondan eminim.. aylin,sen sakin ol... işi var,gelemez zaten.. nikah için  zaman aralığı, belli mi..

yavuz--evet aylin.. söyle de, bende öğreneyim.. herşeye sen karar veriyorsun,nasılsa.. sanki başkasından bahsediliyor.. etkim yok,seyrediyorum sadece..

aylinin ,yavuz beye sitemli bakışını görünce..

irem-- molaaa.. kırıyorsunuz,onarması güç olur yavuz bey.. .birbirinizin fikirlerine,önceliklerine..kişiliğine yabancısınız.. çatışma kaçınılmaz da.. ne olursa, olsun.. konuşun,uzatmayın ve
 özür dilemekten korkmayın..  yoksa işin içinden çıkamaz,birbirinizden bekler durursunuz..  karıştım ama tavsiyeme uymanız lehinize..

yavuz-- sağolun.. özür dilerim,aylin..
aylin-- rica ederim.. haklılık payın var..  ama ben daha konuşmadık ki,diyecektim..
yavuz-- bekleyemedim işte.. belki de,aklındaki tarihi öğrenmek istedim..
(birbirlerine dönmüş.. ayakta.. ellerini tutarak konuşuyorlardı.. bizi
unuttular.. annesine, ne zaman gidebileceklerini sordu.. aylin,düşünürken..  tuna elini belime koydu.. sessizce uzaklaştık yanlarından)

irem-- (fısıldadım) nereye gidiyoruz..
tuna-- nereye olabilir ki,kaçacak halimiz yok.. biraz yanlız kalsınlar,bari..
irem-- bence de..
tuna-- ne dedin ayline.. niye korkutuyorsun,kadını..
irem-- ne bileyim korkacağını.. o da,zuhal gibi.. hamam düşmanıymış meğerse.. gelin hamamına gidelim dedim,ne var bunda..
tuna-- (kıkır kıkır ,gülerek) çok istiyor,merak ediyorsan.. sen kendin gitsene.. herkese ne soruyorsun.. yada  gelin olması şart mı sanki.. normal bir zamanda.. nevalenizi yapıp, gidin..
irem-- hımm,olabilir.. tunaa,ulu köy ne oldu..

tuna-- halis ağa; kardeşi,yakalanıp.. dolandırdığı ,sahtecelik yaptığı ortaya çıkınca..biraz rahatlamış..
 tedbir kararının kalkmasıyla..  parası ,malı mülkü.. her ne varsa satıp.. çalışanları ve tefeciler dahil.. bütün borçları ödemiş..  ama malesef uluköyü kurtaramamış.. banka  satmış..

irem-- (yatın arka kısmında durduk,yağmuru seyrediyoruz) allah kimseyi muhtaç etmesin,gördüğünden ayırmasın.. sen nereden öğrendin,bunları.. nedim beyden dersen,bozuşuruz ona göre..

tuna-- amin.. nedim bey,yakalandığını söylemişti.. ta o zaman..
sonrasını onurdan duydum..
irem-- şimdi ne yapıyormuş halis ağa..
tuna-- adamın,maddi imkanı kalmamış ama sevilip,sayıldığı..dürüst olduğu  için.. çalışanları da , köylüsü de onu bırakmamış.. iş kurabilmek için.. fikir ve nakit arıyorlarmış.. dönelim mi ne dersin..

irem-- evet,sakinleşmişlerdir herhalde..
tuna-- umarım..

2001.bölüm..

irem-- ee.. yok mu dedin yoksa..

aylin-- (koltuklara oturduk, dizleri titriyormuş ) evet  ama derdim tören değil ,yine yavuz takacak..
özellikle annemle tanıştırmak ve onayını almak istiyorum.. hakkını hiç ödeyemem.. tek çocuğum..bari bunu ,yapayım da..gözünde kalmasın..
şimdi yüzükle,gidemem.. takarsam da,çıkaramam..
onun da,annesi-babası.. kardeşleri varmış.. madem aile olacağız.. ezip,geçmeyelim dedim..

irem-- haklısın.. tatlınızı yeriz bizde..
aylin-- o, olur bak..

******
on dakika kadar sonra.. kendimize çeki düzen verip.. kamaradan çıktık.. güverteye yaklaştığımızda.. tuna ve yavuz bey yerlerine dönmüşlerdi..

irem--(muzur muzur bakarak.. kısık sesle ) aylinn.. gözünde kalmasın dedin ya.. bende birşey istiyorum senden.. benim imkanım olmadı,zuhalde yapmadı..
aylin-- hayırdır,neymiş.. (durdu) ayağa kalktılar, çabuk söyle..
irem-- (fısıldadım) beraber gelin hamamına gidelim..
aylin-- (gözleri faltaşı gibi açıldı )nee.. ne dedinn..
irem-- hahhh hah hah..

tuna-- iremm.. ne dedin yine..
irem-- (yürüdük yanlarına.. ) belki kendisi söylemek ister..

yavuz--aylin?
aylin-- hayır hayır.. asla ,istemiyorum.. olmaz ,gitmem..
yavuz-- sakin ol,canım.. ne istemiyorsun,yine ne oldu ..

irem--(gülerek)  yavuz bey,yok birşey.. .. tepkisi,benden kaynaklandı..birazdan kendine gelir...  (elimi uzatıp)
tebrik ediyorum.. (mahçup,sevinçli gülümseyerek.. elimi tuttu.. tokalaşıyoruz..) bir ömür boyu beraber,mutlu olmanızı diliyorum..

yavuz-- çok teşekkür ediyorum.. aylin dedikleri ve tavrıyla şaşkına çevirdi beni.. hala da devam ediyor,gördüğünüz gibi..

tuna-- o ,iremin etkisiymiş de.. tebrik nedenini doğru mu anladım..yavuz bey..
yavuz--(gülerek)  evet ..yine de, ayline sormak lazım tuna bey.. vazgeçmiş olabilir..

aylin-- vazgeçmedim canım..
yavuz beyle ,tuna tokalaştılar.. iyi dileklerle ,aylini de tebrik ederken..
aylin-- tuna.. bir ricam var senden..
tuna-- tabi,nedir..
aylin--(gülerek) iremi ne olur.. benden uzak tut..
karın çokk tehlikeli.. nikah öncesinde.. benimle ilgili,ilginç fikirleri var..

yavuz--aylinn,ne diyorsun sen..
irem--yavuz bey laf aramızda,teklifimden  korktu.. halbuki,gayet masumdum..

tuna--  işte ondan eminim.. aylin,sen sakin ol... işi var,gelemez zaten.. nikah için  zaman aralığı, belli mi..

yavuz--evet aylin.. söyle de, bende öğreneyim.. herşeye sen karar veriyorsun,nasılsa.. sanki başkasından bahsediliyor.. etkim yok,seyrediyorum sadece..

20 Ekim 2013 Pazar

2000.bölüm..

irem--hayır hayır..bbc radyo da, ingilizce haberleri okuyorum..
beni; iki arada bir derede bırakan.. iyi niyetli öneri,imkan  ve inisiyatifleriyle bağlayan..güvenenen insanları mahçup etmemek için.. gayret ediyorum yani..  bu ay,kadro sınavına gireceğim.. ama kazandığımda holdingi bırakmadan, nasıl sürdüreceğim konusu belirsiz şimdilik.. (durdum,aklıma gelen düşünce ile.. tunaya dönüp ) tijenin öngörüsü,bu muydu acaba..

tuna-- (gülerek ) o kim ki,niyetini bildiğimiz halde..öngörüsünü ciddiye alalım.. bir günlük tatilde,dostlarla beraberken.. adı bile buraya yakışmadı..  bak,adaya yaklaştık.. yağmur başladı ..onu  düşünmeyelim değil mi..
irem-- (gülümsedim) evet.. derhal ,tatil moduna giriyorum..madem yağmur yağıyor.. ben gerekeni yaparım şimdi..

tuna-- sana da birşey söylenmiyor.. tatil moduna, bu kadar hızlı geçilmez ki canım.. (aceleyle, sarıldı battaniyeye )  birden soğuk oldu sanki..
irem--yavuz--aylin-- hah hah hah..

irem-- hayatım,canımm.. ben gereken diyerek,dans etmeyi kast etmiştim..
tuna-- sürprizlerle dolusun,tahmin edemedim.. (kalkıp,beni kaldırdı )
aylin-- müzik yok ki..
irem-- gerekte yok ama.. ben söyleyeceğim aylin.. yavuz bey de gerekeni yapar herhalde..
yavuz-- tabi.. (kalkıp,elinden tutarak aylini dansa kaldırdı )
aylin-- kendisi söylüyor,tasarruf diye buna derim..
irem-- öyle olmak lazım.. ışıkları da azaltacağım şimdi,çok aydınlık..

aylin--tuna--yavuz--hah hah hah..

ben şarkıyı söylüyorum.. güvertede dans ediyoruz..
 ışıklar olabildiğince azaltıldı,aniden..

şarkıyı kesip..
irem-- teşekkür ederimm..
seza-- rica ederimm..

tuna-- bizi mi çağıracaktınn..
seza-- yoo..
yavuz--aylin--irem-- hah hah hah..
irem-- o bilmiyordur,hayatım.. biz gideriz şimdi..

yavuz-- lütfen gitmeyin..
aylin-- evet,biz iyiyiz..
irem-- pekii,siz bilirsiniz..


rahat etsinler diye.. bizlerle onların arasında, olabildiğince mesafe bırakarak.. eşlerimizle yaptığımız samimi dans..
arka arkaya altı şarkıdan sonra.. söylemekten yorulduğum için,bitti..
 coşkuyla alkışladılar,teşekkürler eşliğinde aylinle karşılıklı oturduk..

tuna-- yavuz bey,bizde dolaşalım isterseniz..
yavuz-- peki..
izin isteyip gittiler..
yağmurun sesini dinlerken.. içime çektim havayı..
aylin-- iremm,sağol..sesini özlemişim..  ortam da çok güzeldi,dans da..
irem-- rica ederim.. ortamın güzelliğini,sevdiklerimiz yanımızda diye gördük.. ilk dansınızı, hiç unutmazsın artık..
aylin-- evet.. soğuk falan hissetmiyorum..
irem-- keşke yavuz beye ,evet deseydin de.. o da hissetmeseydi..
(güldü sadece)   herhalde,lavoboya gittiler.. istersen,bizde gidebiliriz..

aylin-- tamam,gidelim..
irem-- (kol kola yürüyüp,kamaramıza gittik..kapıyı açtım.)
diğer tarafta erkekler vardır..sen geç..
  aylin--(beni de,içeri çekip ..kapıyı kapattı.. gülerek) benn,evet dedimmmm..
irem-- nee.. yaşasınnn.. yuppiiiii..
sevinçle sarıldık.. zıp zıp zıplıyor..ağlıyor,gülüyoruz.. 
irem-- canımm.. çok çok çok sevindim.. mutlu olacağınıza da, eminim..  
aylin-- sağol.. öyle çok şaşırdı,sevindi ki anlatamam.. 
hemen yüzüğü takacaktı.. neredeyse.. 

irem-- ee.. yok mu dedin yoksa.. 

1999.bölüm..

aylin-- ahmet bey,baban.. nuri de abin,değil mi..
irem-- evet..
aylin-- Almanya ne alaka... nasıl bıraktı,prensesini..
irem--(güldüm) buralar dar geldi de..bu sabah,nuri Almanyaya
çalışmak için gitti..  eşi ve çocuğunu da götürdü.. oğlunun daha kırkı çıkmadığı için.. annem-babam..kayın validesi-kayın babası.. da yerleşmeleri ve alışmaları.. için gidiyorlar,şimdi..
 
aylin-- oo,gözün aydın.. hala oldun, ha..
irem-- sağol,oldum da.. henüz anlamadım...  dönerken  uğrayıp, bu gece.. beraber olma planımız vardı,güya.. babam birde dalga geçer gibi.. bir ay ,avrupa turu yapacağız dedi..

aylin-- özlemişsin ama en iyisini yapıyorlar,bence..
irem-- zaten,ısrarla tatile çıkmalarını isteyen benim aylin.. ama
çok abarttılar..
aylin-- (gülerek) çok etkilisin,diyorum ben sana..

yavuz-- irem hanım,aklıma takıldı.. batu bey,niye iki gündür.. başkasının yanında kalıyormuş ki.. evi yok mu,onun..

irem-- varmış ve başkasının yanında kalmıyor..  vahide ve yasemin hanımların karşı dairesi.. eşyalı ve boştu.. üstte de,şule hanımla..ilter beyler oturuyor.. döndükleri gece, batu bey de uğramış.. yorgun olduğu varsayımıyla,ben kalsın dedim..

yavuz-- (gülerek) hıı, benim anladığım.. dozu kaçırıp, sızdığı ..ve gidemediği ..yanılıyor muyum..
irem-- yorum yok.. ben öyle birşey demedim..
yavuz-- peki, halinin.. nedenini biliyor musunuz..
irem--  içimden bir ses,sizinde bildiğinizi söylüyor yavuz bey..

yavuz-- (gülümseyerek) sizin gibi,düşen yapraktan haberim olmasa da.. kaçanın nereye gittiğini bilmesem de..  bazı bilgiler bana da geliyor,tabi.. .. sayenizde,özcan bey vazgeçmiş ki..bu pek alışıldık birşey değildir.. aramızda kalacağına,söz veriyorum..
batu bey,gerçekten masum muymuş..

irem-- evet,masum muş.. zuhalle konuşurken,bana bahsetmemiş olsa.. hiç haberim olmayacaktı.. vazgeçilmesine ,bilmeden katkım olduğuna memnunum.. ama batu beye,söylenilmesinden.. bana minnetle teşekkür etmesinden rahatsızım.. bu konuda ketum olunmasını tercih ederdim..
madem konu açıldı;sizden bilgi almak istiyorum..yavuz bey..
 uzman değilim de,benim gözlemleyebildiğim kadarıyla.. batu bey titiz,bilgili.. işi bilen,başarılı bir yönetici.. kişiliğini de,az çok biliyorum.. incir çekirdeğini doldurmayacak ,bir kusurun olduğu varsayımıyla.. sorgusuz sualsiz ,işine nasıl son veriyorsunuz.. sizin kurumda..gözden çıkarmak bu kadar,kolay mı.. herkesin özel hayatını,takip mi ediyorsunuz..
arkadaşı olması yasak mı.. masumlukla ilgili,kriteriniz ne..


yavuz-- (bir sigara yaktı)bilmiyor olsanız,batu bey özcan beyin talimatıyla işten çıkarılacaktı,diyebilirim..şanslıymış..
ercan bey karara şerh koyabilirdi.. bende onaylamayabilirdim.. ama genelde olmaz.. özcan beyin kararına uyarız.. oranın yetkilisi, o çünkü..
hepimizi kapsayan ve bağlayan.. inisiyatiflerle fazla esnetilmeye müsait olmayan.. yönetmelik,kurallar çerçevesinde yetkimizi kullanıyoruz.. her yerde olduğı gibi.. personelle ilgili sicil de, tutulur.. kendi içimizdeki birimler ve yetkilendirilen müfettişler de hassasiyetle değerlendirmeler,denetlemeler yapar..
 batu bey için dediklerinize katılıyorum,yönetim kademesi de kabul ettiği için.. terfi etti zaten..
 gözden çıkarma meselesi,elbette basit ve şahsi değil..  karşılıklı haklar korunurken, mutlaka sorulur.. uyarıldığı için,duymuş öğrenmiş olmalı.. ve bardak doluysa,bir incir çekirdeği bile taşmasını sağlar..

iki ihtarı varmış, batu beyin.. iki kere de.. melek hanım için..
habersiz,Ankaraya gidip..kaos yaratmış.. ihtar alıp,kovulmaması..
yusuf beyle güzide hanımın,inisiyatif kullanmaları sayesinde olmuş.. belgeler ortada,imzaları var..bir nevi kefil olmuşlar.. güzide hanım
özcan beye; genç,aşık olmuş.. bir şans verip,cezalandırmayalım..  tanıyor ve güveniyorum,bir hatası daha olursa.. ben istifa ederim demiş..   ast kadrosunu kollayan, müdürüne karşı ..daha dikkatli olmalıydı,batu bey..
özcan bey de; güzide hanımı harcatmamak adına müdahil oldu.. anlatabiliyor muyum..  o nedenle, masumiyet de göreceli..
 hepimizin uyması istenen.. sınırlı,özel hayat kriterlerimizde var.. ve gerekiyorsa,emin olmunmuşsa.. görevlendirilecek kişiler
yetiştirilip,hak edene fırsat verilmesi açısından.. yenilenmenin şart olduğunu düşünüyorum.. umarım aydınlatabilmişimdir sizi..

irem-- evet.. son bir sorum var.. sözleşmemi iptal edin,tazminatı ödeyeyim.. beni affedin demiştim.. yusuf beyle,güzide hanım kabul etmediler.. ben güzide hanıma zarar mı veriyorum,şimdi..
yavuz--(gülerek)  hayır..sözleşmelisiniz,henüz..
aylin-- ne sözleşmesi.. iş mi değiştirdin..  holdingle ilgili, sorun mu var..

1998.bölüm..

irem-- sen çok yaşa,rauf beyle bir ömür mutlu ve şen ol, e mi..

rauf--vahide-- aminn..
irem-- vahide hanım,iki gün izinlisin.. madem İstanbula gelmişsiniz,iki gün kalın bari..

vahide-- ama kaçtımm.. rauff,zıplama..uçaktayız..

irem--tuna-- yavuz--aylin-- hah hah hah..

irem-- yasemini ara,benim acil çağırdığımı söylesin.annene..

vahide-- sağolun da..dönmem lazım.. ilter dediğiniz gibi konuşmuş da.. değişen ne ise.. firmadan aramışlar.. yanlış anlaşılma olmuş,aynı şartlarda ortak olmak istiyoruz demişler.. yarın bir yetkili gelecekmiş,ziyaretimize..

irem-- vahide hanım.. sen sözümden döndüğümü gördün mü hiç..
isterse patronu gelip,alacağım hisseyi hibe etse de.. umurumda değil.. yanlışlık yok,o iş bitti.. sen yerinde, kal ama ilter beyi bilgilendir..  kesin cevabı verip,noktayı koysun..
vahide-- peki.. görüşürüz..

kapattı tuna..

gözümdeki yaşları kağıt peçete ile aldıktan sonra,tunaya dönüp..
irem-- aşkımmm,çok teşekkür ediyorum.. ben tamamen unutmuştum..
tuna--(gülümseyerek) rica ederim.. sağolsun bülent isteğimi yapmış ama herkesin yanında farklı olan sensin.. bu nasıl adalet..
irem--(gülerek,ona döndüm ) önemli olan ,benim yanımda senin değerinin ulaşılmazlığı.. bence adil..
yavuz-- vayy,çok güzeldi..
tuna-- evet,sağol hayatım..

aylin--maşallah ,sizde bir farklılık yok ya.. en güzeli, o..
irem-- sağol aylin.. fakat sürdürebilmek karşılıklı emek ve fedakarlık istiyor.. herşeyin toz pembe olmadığı zamanlarda,deneniyorsun..
etkilenmemek mümkün değil ama en az zararla atlatabilmek için..
belkide kendinden fazla ,eşin uğruna çabalıyorsun..

aylin-- seni anlıyorum..
tuna-- evet ,çok haklısın..

aylin-- konuyu değiştirmek için,aklıma takılan bir şeyi sormak istiyorum..
irem--(gülerek)  haydi ,sor sor..
aylin--(gülümsedi ve devam etti )  iremin yanında çalışır,evden kaçar.. sürpriz yapar..
irem-- acaba kimdir, kimdir..
aylin-- rauf denince akla.. her an ,onun adı gelir..
tuna--yavuz--irem--- vahide vahide vahide.. .. hah hah hah..

aylin-- hiç değişmemişsin,hala çok muzursun.. vahide hanım,kaç yaşında.. kaçtım diyen bayana,niye gülüyorsunuz anlamadım ki.

tuna--yavuz--irem-- hah hah hah..
aylin--(dönüverdi birden)  yavuz,sen niye güldün.. tanıyor musun..

yavuz-- evett.. çiğdem -yusuf çiftinin düğününde,gördüm.. vahide hanım reşit,merak etme.. havaalanında onlar da vardı da,tanışmadın.. yakında düğünleri olacakmış.. ama beyefendinin adını mr.blaunt olarak biliyordum,rauf kim..

irem-- aynı kişiden bahsediyoruz.. mr.rekin blaunt benim ortağım..
ortak olmadan çok çok önce..aşık oldular birbirlerine..ve vahide hanım istediği için.. müslüman olup, rauf adını aldı.. fakat resmi olarak adını değiştirmesi ,tanındığı için.. mümkün değil.. rauf,rekin olarak  devam ediyor hayatına..
vahide hanım da,genel müdürüm.. ..son derece aklı başında,işe vakıf ..becerikli ve insan olarak çok iyidir..  sarhoş olduğunu ,böyle güldüğünü ve relaks olduğunu hiç görmedim.. tunanın olduğunu düşünemedi.. ayıkınca,pişman olacaktır.. kaçtım diyerek ,kendileriyle dalga geçiyordu.çünkü onlar,neredeyse iki hafta önce.. konsoloslukta nikahlanmışlar.. ama birkaç kişi hariç kimse bilmiyor.. düğün için de,bizim dönmemizi bekliyorlar.. rauf bey,bugün sitem ettiği için.. izin verdim.. nereye gittiklerinden de,haberim var..

yavuz-- gizlemelerini gerektirecek,bir durum mu var..
tuna-- yok da.. maruf gibi,evlenmelerini bekleyen çok kişi var..
sabahın üçünde,nikah kıyılınca.. gizlemek zorunda kalmışlar..
bu arada,vahide hanım bildiğimi bilmiyor.. bu kayıt dışı bir bilgi..

aylin-- ahmet bey,baban.. nuri de abin,değil mi..
irem-- evet..
aylin-- Almanya ne alaka... nasıl bıraktı,prensesini..

1997.bölüm..

ferit-- afedersiniz..(elindeki telsizi uzatıp) irem hanım,sizinle görüşmek istiyorlar..
tuna-- kimmiş..

ferit-- vahide dedi ,galiba..
irem-- (aldım) buraya basıyordum, değil mi..
ferit-- evet,konuşurken basılı tutun.. çekince,karşı tarafı duyacaksınız..
irem-- sağolun..(o gitti,dediklerini yaparak konuşuyoruz..)vahide hanımmm..

vahide-- (gayet net geliyor sesi.. ve çok neşeli) irem hanımm,iyi geceler.. keyfiniz yerinde mii..
irem-- size de iyi geceler.. bizim keyfimiz iyi de,maşallah senin keyfin süper.. hayırdır,nereden arıyorsun..

vahide-- bildinizz.. uçaktan arıyorum.. tuna beyin istediklerini  yaptımm..
irem--  sen sarhoş musun.. (tunaya bakıp)  ne istedin,vahide hanımdan.. ve niye..
vahide-- evettt.. hah hah hah..

tuna-- bana verir misin.. (verdim) merhaba, vahide hanım..
vahide-- merhaba.. benn..pot mu kırdım,tuna bey..
tuna-- yok yok.. aramanı beklemiyorduk, sadece.. o, sürpriz oldu..
vahide-- iyi bari..  bilmediğini sandım,bir an.. başka ulaşma imkanım olmayabilir,herşeyin yolunda olduğunu söylemek için aradım ben..

tuna-- teşekkür ederiz.. biraz  detay ver de,iremin içi rahat etsin..
(masaya dik olarak koyup,bana çevirdi..)

vahide--tamamm..  nuri bey ve ailesini epeyce kalabalık olarak karşılayıp.(gözlerim dolu dolu,tunaya baktım)  evlerine
götürmüşler.. bülent beylerin,yardımcıları evi temizletmiş.. yemekler hazırlamış.. nuri bey ,çok  çok memnun olmuş..  bülent bey,akşam arayıp haber verdi.. sizi seviyormuş.. ama irem hanımın-kek pintisi olsa da- yeri ayrıymış.. yeliz hanım ve çocuklarda öpüyorlarmış.. "tunayı laf gelişi seviyorum,havalara girmesin.. aynen ilet "dedi.. birde sizin gibi olmuş,kendisini tanıyamıyormuş..

tuna-- hah hah hah.. (tuşa basıp) sağol ,vahide hanım..

vahide-- sizde sağolun.. ahmet beyleri karşılamaları için.. rauf da fabrikayla konuştu.. dediğiniz saatte,minibüs göndereceklermiş..
sorun yokmuş..  rauf da,sizi seviyormuş fakat.. irem hanımın yeri bambaşkaymış.. ama niye söylediğini, bilmiyorum..

tuna-- irem-- hah hah hah..

irem-- (tuşa basıp) vahide hanım,sana.. bülente ve rauf beye
zahmet verdim,çok teşekkür ediyorum.. onlar da,benim için değerli.. sen uçakla nereye gidiyorsun..

vahide-- rica ederiz..  naim beyler,öğlen ağırladığımızdan dolayı.. bizleri yemeğe çağırmışlar.. anne babalar.. said,derya..songül çiçek,bedri,batu..tamer,zekeriya..kısaca.. hep beraber şulelerde ve ahulardaydık.. karşılıklı daireleri açmışlar ve masaları birleştirip bize inanılmaz bir sofra kurmuşlar.. bizde evlerimizden götürdük..  iki mutfak,koridor merdiven boşluğuna..bile sıralandık.... sizi andık bol bol..batu da,iki gündür bizimle.. çok sevdi,gitmeye de niyeti yok gibi..  kaynaştık,yedik içtik,sohbet ettik.. herkes evine çekildi de, "rauf kimliğini al..seni bir yere götüreceğim "dedi.. yeşilköy havaalanına inmek üzereyiz..
irem hanımm,ben evden kaçtımm.. hah hah hah..

irem-- tuna--yavuz-- hah hah hah..

1996.bölüm..

mutfağa gittik..
üçüne de, dikdörtgen ekoseli şal  almıştım.. onları verip,güle güle kullanın dedim.... hemen denediler ve çok beğendiler,hediyelerini..

kamaradan da, dört battaniye aldık..ikisini ben,ikisini o taşıyor.. dışarıya çıktığımızda,sert bir rüzgar çarptı yüzümüze.. epeyce hızlıyız,uzaklaşmışız kıyıdan..  kenardan ,yan yana yerimize dönüyoruz..
tunayla,yavuz bey görüş alanımızda..

irem-- (kısık sesle )  çiğdem ,yusuf beye.. bu yatta evet demişti.. hatta yüzük alıp,taktılar.. anarla,yaseminin flörtü burada başladı... çok sevindiğim birçok haberi ,  mesela bir bebek haberi ve tunanın dekan olduğunu.. buradayken duydum..
 sen de yapabilirsin, inan bana.. ve feragat edebilirim, biz duymasak da olur.. bu fırsatı kullan.

aylin-- (bir metre var,masayla aramızda.. durup,bana bakarak..gülümsedi ) yapma bunu.. belin kopacak gibi.. ye biraz..
 denize uçacaksın diye,korktum..
irem-- aylinnn..

aylin-- tuna--yavuz--hah hah hah..

iskoç battaniyeleri koltuklara yayıp, oturduk.. nazik beyler,üşümeyelim diye sardılar bizi..  sıcacık oldum.. çorbalarımız
gelmiş de.. bizi beklemişler.. yada içki içmişler diyebiliriz.. onlarda
battaniyelere sarılıp,oturdular..

çorbalar bitti.. havadan sudan,sohbet ediyoruz..
yavuz bey,sigara verdi hepimize.. yaktı falan.. tunayla yarışıyorlar sanki.. kadehler boşalıyor,sık sık..

aylin-- büyük adaya gitmemizin.. nedeni merak mı.. yoksa özel bir anlamı var mı..
tuna-- var, aylin.. okurken,burası benim sığınağımdı.. irem de çok beğendiğinden.. gelmişken ,uğramak istedik..

irem-- yavuz bey, adaya sizde aşinasınız herhalde..
yavuz-- evet.. çocukluğum adada geçti.. yakınız da, yıllardır görmedim..

 melike ve seza.. ara sıcakları getirdiler.. yiyoruz..

tuna-- hayat telaşesi ile.. günler gelip geçiyor.. bizimde,çok yakın olduğumuz.. harika yerler var ama.. gidemiyoruz..
irem--onun için.. fırsatı buldun mu, değerlendireceksin.. değil mi aylin..

aylin-- (gülerek,kadehini bardağıma tıklatıp) evet,gidiyoruz işte..
sende kilo alma fırsatını değerlendir, bence .. ..
irem-- (bardaktan bir yudum aldım.. gülümseyerek) aylinciğim..  beni zorluyorsun.. yavuz beyin yanında konuşamayacağımı, düşünüyorsan.. vazgeç..

tuna-- bak bu doğru..
yavuz-- hem fikirim.. bekir beyle,çetin beyle diyaloğunuz süperdi..

irem-- (güldüm) sağolun da..  tuğba hanım ve bekir bey olmasa..
çetin beyle diyaloğumuz daha da süper olacaktı..
aylin de,o yolda ilerliyor.. halbuki ben, bir başka yol öner...

aylin-- iremm.. ne yapıyorsunn..
irem-- birşey yapmıyorum.. yani,henüz..
tuna--yavuz-- hah hah hah..

aylin-- ben sana şaka yapmıyorum,sen de ağzını açmıyorsun.. anlaştık mı..
irem-- hayır.. ağzımı açmazsam,nasıl yemek yerim değil mi..
aylin--tuna-- yavuz-- hah hah hah..

ferit-- afedersiniz..(elindeki telsizi uzatıp) irem hanım,sizinle görüşmek istiyorlar.. 
tuna-- kimmiş.. 

1995.bölüm..

masaya oturduk.. servis eklediler hemen.. içkileri koyuyor tunayla yavuz bey.. itiraz etmedim artık..ayline eşlik edeceğim mecburen.. o sırada,kemal bey geldi..
kemal-- tuna bey rotamızda,bir değişiklik yoksa.. hareket ediyorum..
tuna-- tamam kaptan,dediğim gibi.. büyük adaya gidiyoruz..
kemal-- dönüşümüzde, bir değişiklik var mı..

yavuz-- yok kaptan.. siz nasıl kararlaştırdıysanız,o zaman dönün..
ama geç saatte bizi,adaya çıkarırsanız seviniriz..
kemal-- elbette.. afiyet olsun..

sağolun dedik o gitti..  demir alınırken.. ayşe usta geldi.güler yüzle,
hoşgeldiniz dedikten sonra..

ayşe-- herşeyim mevcut.. çorbayla mı başlamak istersiniz.. ordövr tabağıyla mı..
tuna--eline sağlık ayşe hanım.. mezeler var zaten.. sen çorbaları gönder..
irem-- ayşe ustaa,bana az az gönder olur mu..

ayşe-- hıı,olur.. bende öyle diyordum.. (döndü,gidiyor) beli kopacak gibi.. hala az yiyecekmiş..

tuna--irem--yavuz--aylin--hah hah hah..

irem--  kilo almam için,uğraşanlara ayşe ustada eklendi.. halamla
görüşmediler değil mi tuna..

tuna-- (gülerek) yok.. tamamen kendi fikri.. iyi niyetli bir yaklaşım,yani.. ( bardağını kaldırıp) hoşgeldiniz..
tıklatıp içtiler.. ben minicik bir yudum alabildim..

tuna-- istersen şarap açayım sana..
irem-- iyi olur.. (kalkıp,koltuğun üstündeki çantamdan..
melikenin,sezanın ve  ayşe ustanın hediyelerini koyduğum poşeti aldım..   ) ben birazdan gelirim.. aylin elini yıkamak istersen,sende gel..

aylin-- tamam..
kenardan yürüyoruz.. dalgaların sesi müthiş..koluma girdi..
aylin-- iremm,irem.. sen ne yaptın,böyle.. beni nasıl gaza getirdin
bilmiyorum..
irem-- (lavoboya girdik,elimizi yıkıyoruz..  ) iyi dir,iyi.. araya soğukluk girerse,geri adım atmak zorlaşır.. hem nasıl bıraksaydım ki,seni.. aklım kalacağına,yanımda ol.. davet de tunadan geldiğine göre.. birşeyler anlamış ve onaylamış demektir..  sen rahat olsana..

aylin-- (havluya siliyoruz) yaa,demesi kolay da.. yapması zor.. yavuz da "sen ne yapıyorsun.. meşrulaşmak istediğini,önce bana söyleseydin de.. ona göre davransaydım.. gönül eğlendirdiğimi düşündüreceksin insanlara .. birbirimize aşığız,seviyoruz .. beraberliğimizi de,açıkladın madem..  daha neyi bekliyorsun.. cebimdeki yüzüğü takmak, bu kadar zor mu".. .  dedi..

irem-- haklı..detayları bildiğimden,haberi yok  değil mi..
aylin-- yok,dertleştik dedim..
irem-- iyii.. gel hadi..

12 Ekim 2013 Cumartesi

1994.bölüm..

çıkardıklarımı katlayıp,çantaya koydum.. kot montumu
ve ayakkabılarımı giydim.. tuna da.. son kontrolü yapıp.. yanıma geldi.. aynaya bakıyordum.. makyajım hiç bozulmamış,hayret.. rujumu sürdüm..

irem-- hazırım.. hadi gidelim..
tuna-- (kendisine çevirip.. elindeki peçeteyle rujumu sildi..
başımı döndüren bir öpücükten sonra.. çekilip.. gülümseyerek)
benim başımı,sen döndürüyorsun..  yapmak istemediğim ne varsa,sayende yapıyorum..
irem-- (gözlerinin içine bakıp ) bende tercih etmezdim ama aylin anlatacağım,paylaşabileceğim tek dostum senmişsin diyerek bana gelmiş.. samimiyetlerine katkım olabilecek..  fırsat doğmuşken..
çekip gitmeyi,içime sindiremem.
 fayton turu,biraz kısa olsa da.. işlevinden fedakarlık etmem.. söz..
tuna-- hah hah hah..
irem-- (sarıldım boynuna ) aşkımm, seni seviyorum..
tuna-- bende seni..

***********

iki dakika sonra.. teknedeydik.. kaptan hareket etti.. yavuz beyle,aylin yan yana oturuyorlar  .. can yeleklerini takmışlar..

tuna da,belimdeki aparatı takmaya çalışıyor.. hızla suyun üstünde kayıyoruz..  serin iyotlu havayı içime çektim..
 sonra,dönüp..
irem-- tunaa..bırak.. geldik sayılır...
tuna-- (kulağıma yaklaşıp..) yardım etmiyor muyduk.. el ele oturuyorlar.. rahat etsinler dedim.. başım da,hala dönüyorken..oyalanıyorum işte..
gülümseyerek, elini tutup..arkama yaslandım,tuna da onlara doğru döndü mecburen.. bizde el ele oturuyoruz..
neyse,biraz sonra yata yaklaştık.. hızı azalttı kemal bey..
manevra yapa yapa.. iyice yanaştı.. el çabukluğu ile,bağladı ipi..
biz teşekkür edip,merdivenleri çıkarken hala oradaydı..

önde aylinler,arkada biz çıktık güverteye..

ikinci kaptan ve kızlar merhaba,hoşgeldiniz dediler.. hepimize...
irem-- hoşbulduk.. melike,seza..nasılsınız... ayşe usta nerede..
seza-- iyiyiz irem hanım.. ayşe usta,mutfakta.. titizlenmekle meşgul..
irem-- ferit bey,siz..
ferit-- iyiyim,hanımefendi..

tuna-- masa dışarıda hazırlanmış ama.. isterseniz,içeride yiyebiliriz..
aylin-- ben içeri girmem tuna.. kapalı mekan görmek,istemiyorum..
yavuz-- manzara nefis de.. üşüyebilirsin..

irem--  ben hırka,şal getiririm..  o da ,yetmezse kullanılmamış eşofmanlarımız,battaniyemiz var.. üşütmeyiz,sizi.. buyrun lütfen..

melike-- polar şallar koltuğun üstünde ama..
irem-- öyle mi.. sağol canım..

masaya oturduk..

1993.bölüm..

(koluna girdim.. dönüyoruz.. hava kararmış,bahçenin ışıkları aydınlatıyor etrafı.. kemal bey ve tuna da iskelede konuşuyorlardı..)
aylin-- aaa,yavuzz ..
irem-- (grantualet olsa da.. telaş ve endişeyle geliyor bize doğru.. tuna da gördü.. fısıldadım..)bak aramış ve buldu.. sevindir garibi..
aylin-- suss.. ne diyeceğim şimdi..
irem-- istiyorum diyeceksin işte..

ortada buluştuk nihayet..
tuna-- merhaba yavuz bey.. (tokalaştılar.. merhaba dedi..)
irem-- hoşgeldiniz,yavuz bey.. bizde aylinle,sizden konuşuyorduk..
yavuz--(ayline kaçamak bir bakış atıp) hoşbuldum.. öyle mi.. nasılsınız aylin hanım..
tunaya bakıp..gözlerimle yata davet et dedim..

aylin-- teşekkür ederim.. siz nasılsınız..
yavuz-- daha iyi,olabilirdim..
irem-- evet,bugün çok kasvetliydi gerçekten.. bizim de.. koşturmaktan  başımız,döndü..
tuna-- gün hepimize,acımasız davranmış anladığım kadarıyla.. hep birlikte yemek yemeyi teklif ediyorum.. sakinleşiriz..

yavuz-- gidiyorsunuz,tuna bey.. ne yemeği .. sizi yolunuzdan alıkoymayalım.
tuna-- estafurullah,hem yer..hem gideriz..
aylin-- nereye , tuna..
tuna-- büyük adaya.. isterseniz,siz dönersiniz gece..

irem-- aylin,yavuz bey.. itiraz etmeyin lütfen.. tekneye gidip,can yeleğinizi takın..  ben de,üstümü değişeyim.. hadi hadi..

yavuz-- (ayline bakıp) benn.. arabayı yolun ortasında bıraktım, motor çalışıyor.. anahtar da üstünde..
aylin-- dursun efendiden, rica ederiz..  bence gidelim ,yavuz..

yavuz--(gülümseyerek,hayretle baktı.) peki.. aylin..

tuna--(güldü.. ) dursun efendi.. yoldaki arabayı uygun bir yere park et.. anahtarı dönünce,yavuz beye verirsin..
dursun-- anladım..
yavuz-- sağol dursun efendi..
dursun-- sizde sağolun..
o gitti,hızla..

tuna--  kemal bey.. misafirlerimiz de,bizimle gelecekler..
kemal-- tamam,buyursunlar..

onlar iskeleye ilerlerken.. bende eve girdim..
aceleyle üstümdekileri çıkarırken.. tuna geldi..

tuna-- yavaş ol, yavaş.. gönderdin,iki kelime konuşsunlar bari..
irem-- hah hah hah.. yoğun konuşma aşamasını geçmişler de, yüzük aşamasına gelmişler bile.. aşık olmuşlar birbirlerine..

tuna-- bak senn.. yasin rekoru kaptırdı, desene..
irem-- evet de.. aylin ,evlilik teklifine cevap verememiş..işe gitmemiş,akşama kadar dolaşmış.. yavuz beyin delirdiğini düşünürken.. birden görünce,şaşırdı..
sevaptır,azıcık yardım edelim dedim bende.. yazık,kimseleri yok..
tuna-- bize ihtiyaçları olduğunu ,sanmıyorum ama  iyi ,edelim bakalım..


1992.bölüm..

aylin-- biliyorum,canım.. tunayla beraber gelmek istememiş ve iyi de olmuş.. rapor yazıyordum..elinde buketle ,açık kapıyı tıklattı..  "buyrun,bir arzunuz mu var ..iremlerle beraberdiniz,sanırım "dedim.
girdi,kendini tanıttı.. konuştuk epeyce.. ben mütercimlik yaptığım dönemde.. radyo televizyon kurumunun.. yabancılarla yapılan,bir toplantısına.. çevirmenlik için gitmişim.. orada görmüş de,protokolden..tanışmaya fırsatı olmamış.. babamın soyadını,mahkeme kararıyla bıraktığım ve iş değiştirdiğimden dolayı.. izimi kaybetmiş..
tesadüfen yeniden görünce,şaşırmış.. sevinmiş..
" sizi daha yakından tanımak arzusundayım.. yemek rezarvasyonu yaptırdım.. kabul ederseniz mutlu olacağım "dedi..

irem--ee.. yediğin,içtiğin senin olsun.. gördüğünü anlat denir ya.. sen hislerini anlatsan da olur.. yemek davetini kabul ederek,yavuz beyi mutlu etmişsin.. ama beni ,senin mutlu olup olmadığın ilgilendiriyor..

aylin-- (içini çekerek) sağol.. ben,biz nasıl oldu bilmiyorum da.. görür görmez,birbirimize aşık olduk.. kalbim kanatlandı,uçuyor.. kaç gün geçtiğinin,farkında değilim..daimi sarhoşum da.. bulutların üstünde geziyorum, sanki..  aylardır birlikteyiz gibi hissediyorum. yavuzda benim gibiymiş.. işe gittiğimde..en az elli kere arayıp,sesimi dinledi ve kapattı.. bütün tabularım,yıkıldı..her anımız beraber..
ve dolu doluydu..  sabahlara kadar,gizli saklı birşey kalmadan  konuşup,birbirimizi dinledik..
arzu ettiğim gibi..gönlümü dinleyip,yaşamak istedim.mutluyum ,mutluyuz da..
 bu sabah bana,gözümü açar açmaz evlenme teklif etti..yüzüğü de,görünce şok oldum..
 ilk defa,mazeretsiz işe gitmedim.. yavuz delirmiştir ama ne diyeceğimi bilemediğimden..haber de veremedim.. serseri mayın gibi,dolanıp durdum.. anladım ki,anlatabileceğim tek dostum senmişsin..tuğrulun kırdığı kabuğu,onarmışken.. bu denli ,bağlanmaktan korkuyorum..  akıl ver bana..

irem-- (gözlerim dolu dolu bakıp.. ellerini tuttum..) ne aklı istiyorsun ki.. kararını vermişsin zaten.. mutluluk iki kişilik,o yola adım atabildin madem..  kendine işkence edip,geriye bakma.. kalbin yavuz bey diyorsa;  aşkının peşinden  git,kendini engelleme..eleştirme,hatta suçlama..
inan ki;yüzükten korkman anlamsız.. o formalite.. sen yürekten bağlanmışsın bile.. hadi aylin.. önce kendine,itiraf et.. dik dur,cesaretle yavuz beyi istiyorum de..

aylin--(hem ağlıyor,hem gülüyor ) istiyorum..
irem-- cık,olmadı.. duyguyu hissettir..
aylin--(daha yüksek sesle ve coşkuyla) istiyorumm..
irem--eh,idare eder.. bunun beş-on katı fazlasını yavuz beye söyle..
bekleyenler olmasa görürdün sen..(yanaklarını,sildim .. sarıldık,samimiyetle.. titriyor vücudu..) benim yerimde başkası olsa..
daha çabuk sakinleşirdin ama.. kader işte..

aylin-- hah hah hah.. senn,inanılmazsın..
irem--biliyorumm..
(koluna girdim.. dönüyoruz.. hava kararmış,bahçenin ışıkları aydınlatıyor etrafı.. kemal bey ve tuna da bize bakarak.. iskelede konuşuyorlardı..)

aylin-- aaa,yavuzz ..

1991.bölüm..

tuna-- ama biraz izin ver.. üstümü değişip,geliyorum.. irem valizden alacağın var mı..
irem-- yok hayatım.. giyeceklerim hariç alabilirsin..
biz de,aylinle bahçede biraz dolaşırız..
tuna-- tamam..
aylin-- tuna tatlı getirdim.. içeride.. almayı unutmayın..
tuna-- zahmet etmişsin,aylin..
aylin-- ne zahmeti.. hiç istediğim gibi ilgilenemedim ki..
irem-- aman aylinn, dert ettiğin şey bak..

tuna eve girdi.. bende gittim,kapının önüne ayakkabımı değişiyorum..
tuna-- ( içeride.. cekedini,kravatını çıkarıyor.. ) bahçe dileğin ,gerçekleşti..
irem-- (gülümseyerek.. cekedimi çıkarıp,verdim) yarı yarıya.. yanımda sen olacaktın ki..
tuna--evet,kader işte..( kot,montumu giydirdi.. ) sakın,kadının atletine bakma,tamam mı..

irem-- hah hah hah..

********
tuna gelinceye kadar.. kemal bey,dursun ve aylinle beraber çaylarımızı içtik.. sahiden nefisti..
onlar valizlerle ilgilenirken..
bizde aylinle kol kola girdik..bahçenin kıyısından yürüyoruz..   ayakkabısı topuklu diye,çimlere basmak istemedi..

irem-- nasılsın canım.. aramışsın,görüşemedik..

aylin-- evet,tek yakalayabilir miyim demiştim.. tunanın yanında,konuşamazdık zaten.. ben iyiyim..hayat sürprizlerle,devam ediyor.. hiç ummadığımız kişiler giriyor hayatımıza.. mesela ,geçen yıl aniden babam geldi.. değişmiş,adeta melek olmuş.. annemle barıştılar..  karıcığım diye,annemin etrafında pervane gibi dolaşıyor.. maşallah,pek mutlular.. bana da ,baba gibi davranmaya çalışıyor..  ama ben hala inanamıyorum.. komiğiz anlayacağın..

irem-- çok sevindim.yaşlılıkta kıymet bilmeye başlamış demek ki.. .. onlar mutlu olsunlar da.. sende alışırsın.. aklın annende kalmaz en azından..

aylin--evet, inşallah.. sen nasılsın..
irem-- çok şükür.. iş,okul aile..koşturmaca yorsa da.. iyiyim..
yelizin bebekleri ve çiğdemin düğünü için gelmişken.. iki günü de
kendimize ayırıp.. tatil yapalım dediğimiz için,yatla geldik..

aylin-- iyi yapmışsınız.. (gülümseyerek) gönüllere gelemediğim için,kusura bakmadınız değil mi..
irem-- (güldüm) hayırr.. tabi ki bakmadık.. aslında..yavuz bey,seninle tanışmak için.. bizimle beraber gelecekti odana.. sonra,ne düşündüyse.. vazgeçti ve gitti.. ben de,öylesine yorgun ve uykusuzdum ki.. adeta bayılmışım.. gerisini biliyorsun..

1990.bölüm..

mehmet-- ben yine merak içindeyim..irem hanım.. ne yazdınız,lütfen söyleyin..
irem--bugün,burhanı ziyarete gittik.. görevli olarak gitmesi gerekince.. bize,özür notu yazmış.. halinden,bakışından burhana yakınlık hissettiği belli olan.. lale adında,çok güzel bir iş arkadaşı verdi ve size çay ikram edeyim,yoksa burhan çok kızar bana dedi.. ben not yazarım, kızmaz dedim.. kartımın arkasına.. ".lale iki günde,solsa da.. kaşıntısı, ömür boyu sürer..zaten,çiçek alerjin var..
birde beni ,karşına alma " yazdım..

mehmet-- vayy,çok güzelmiş.. ama sakın bana not yazmayın..

tuna--irem--hah hah hah..

tuna-- nota razı olabilirsiniz.. telefonda konuşmaları da,meşhurdur..
irem-- evet.. gerektiği yerde,hak eden .. ikaz derecesine göre,lafı duyar..  ama bildiğim halde,açık etmediklerim de vardır.. tolerans tanırım bazen..

mehmet-- (aynadan bakıp) ............... sizz,şuleye dediklerimi duydunuzz ............. kahretsin..
anlatayım da ,suçlu muyum..siz karar verin;
o dönemde.. üç gün ,gece gündüz.. her saat başı,değişik kızlar arayıp.. siparişinizi alabilir miyiz dediler..  bana kim oyun oynuyor diye düşünürken.. arayan bir kız, açık verdi de yakaladım..
 meğerse davutla,faruk   bana şaka yapmışlar..
yeni eleman aldığınızı bilmiyordum.. şule kendini tanıttı ama  vazgeçmediler de,hala aratıyorlar sanmıştım..

 irem-- bende; "şulee.. ne siparişi almak istediğini anladım.. kim arattırıyor,onu söyle..uygun siparişi vereyim"  dediğinizi duyduğum için..  tolorans gösterdim mehmet bey..
mehmet-- sağolun..

yolumuza döndüğümüzde,yalının kapısının önünde bir araba duruyordu..

tuna-- bir misafirimiz var..
irem-- eğer kevork ise sinirleneceğim artık..
tuna-- bende..
mehmet-- bu kevork'un arabası değil.. ama bir başkasıyla gelmiş de olabilir..
arabanın arkasına park etti, mehmet bey.. indik..

irem-- (kapıyı açıp)buyrun..

girdik bahçeye.. eve doğru ilerliyoruz..beyler, arkamdan geliyor ..
dursun efendi,bahçeye masa sandalye çıkarmış.. .. kemal bey ve sarı saçlı bir kadınla.. oturmuş çay içiyorlardı..
bizi görünce kalktı..

dursun-- hoşgeldiniz..
kadın dönünce.. gülümsedim aylinmiş.. yine süper görünüyor.. pantolon-ceket bir takım giymiş..

irem--  hoşbulduk.. sizlerde hoşgeldiniz.. (ayağa kalktılar.. yanlarına gittiğimizde.. kemal bey ile tokalaştım.. aylinle sarıldık)

tuna-- beklettiğimiz için kusura bakmayın ,kemal bey..
kemal-- ne kusuru,tuna bey..siz gecikmediniz,ben erken geldim..  aylin hanımın sohbeti.. dursunun çayı çok güzel.. keşke biraz daha
erken gelseymişim..

gülündü.. mehmet beyle tanıştırdı,tuna..
tuna-- irem ayrılsanız da,ayline hoşgeldin desem..
ayrıldık..tuna ve mehmet beyle tokalaştılar..
aylin--hoşbuldum tuna..mehmet bey merhaba..

mehmet-- merhaba aylin hanım.. ben müsadenizi,istiyorum..
size,iyi yolculuklar dilerim..
tuna-- bir çay için bari,mehmet bey..
mehmet-- bir müşterim gelecek,gitmem lazım..
teşekkür edip.. yolcu ettik onu..

dursun-- (bize de,çay doldurmuş )çayımı içmezseniz üzülürsünüz..
tuna-- seni üzmeyiz,canım..


9 Ekim 2013 Çarşamba

1989.bölüm..

arka koltuktayım.. yağmur durmuş.. gökyüzünde tek bulut yok..
etrafa bakarak bir sigara yaktım..

irem-- mehmet bey.. bir ricam var,sizden..
mehmet-- tabi,buyrun..

irem-- bu arabayı bana.. aynısından iki jipi de.. eren abimlere göndermenizi istiyorum.. faturayı ben ödeyeceğim..
mehmet-- ............ elbette ama bunu kullandığınız içinse..hiç sorun değil.. satarım ben..
irem-- sağolun..  zarar etmenize ,gönlüm razı olmaz.. ben birisine hediye edeceğim..
mehmet-- peki.. düğün hediyesi zarfının,içeriğini merak ettim şimdi.. yani,hakan için..
tuna--irem-- hah hah hah..

telefon çalınca..
mehmet-- açın,tuna bey.. sizedir..
tuna--(açtı) alo.. ..............  merhaba,burhan. ............... ................
sağlık olsun,sıkma canını...başka zaman görüşürüz.... ................................. ........................ ............... (bana bakarak)
yok canım,kızdığını nereden çıkarıyorsun....................................... bilmiyorum,ne yazmış ................................... ........................... .............................. .....................................................
............................................... hah hah hah... aranıza girmem,kendin söyle.. veriyorum..
irem--(ahizeyi, bana uzattı..aldım) burhan,merhaba..
burhan-- merhaba ,irem hanım..ben yazdığınız not için aradım.. biraz alındım da..

irem--  kusura bakma.. bilirsin,hislerimde pek yanılmam.. genel uyarımı yapayım da,burhan kardeş daha fazla üzülmesin dedim.. dediğimi dinlersen,zararlı çıkmazsın.. tamam mı..

burhan-- tamam.. ama hiç öyle bir niyetim olmadığını bilin..
irem-- benim bilmem,neyi değiştirir ki.. çiçek anlar mı sence.. üstelik reddedilen bazı kadınların, nasıl tehlikeli olduklarını gördük değil mi..
burhan-- evet,anladım.. sağolun..
irem-- sende sağol,iyi ol/olun.. hoşçakal.
burhan--  sizde..hoşçakalın..

tunaya verdim kapadı..
mehmet-- ben yine merak içindeyim..irem hanım.. ne yazdınız,lütfen söyleyin..

1988.bölüm..

hakan bey,rekine fısıltıyla çeviriyor dediklerimi.. 

bekir-- iremm, isteme.. çekil aradan.. para kazanayım.. sana yok diyemeyişimi kullanma.. rekinle anlaşırız biz.. 
irem-- geldiğinde,künefe yaparım sana.. 
bekir-- hah hah hah.. rekini ne kolluyorsun.. adam belki razı olacak,karışmasana.. 
irem-- belki ama bildiğin gibi.. ben ortaklarımı her zaman kollarım..  tuna gözüme bakıyor.. hadi zamanım yok.. 

bekir-- offf,off.. madem ikimizi de kolluyorsun.. fiyatı sana bıraktım. ama künefe,çiğköfte, sıkma.. isterim.. ve sen yapacaksın.. 

irem--  canın sağolsun,yaparım..  2000 doları kestim,gönlümden kopan jipi hediye ettim.. kabul mü.. 

bekir-- kabul ama rengi kırmızı olacak .. 
irem-- hah hah hah.. kırmızı renk üretimde yok.. ama senin için 
özel boyatırım..
bekir-- sağol.. rekin şanslı adammış vesselam.. haberi olmadan,yalıyı aldın da.. ya istemezse.. 

irem-- ikinizde hayrını görün ve şansınız daim olsun ..
haberi var,karşımda oturuyor.. istememiş.. hatta bayılmamış olsa.. gecikme pahasına.. sana künefe,çiğköfte ve sıkma yapma sözü verip.. jip hediye eder miydim bekir ağa.. üstelik rengi de kırmızı olacakmış.. rüyanda görürdün ancak.. 
 
bekir--rekin--tuna-- mehmet--hakan-- hah hah hah.. 

irem-- bekir ağa.. rekinin,tunanın mehmet ve hakan beyin selamları var.. rekin ayrıca teşekkür ediyor.. acelesi var,imza için sen mi gelirsin.. o mu gelsin.. parayı,hangi hesaba yatıracağını soruyor..
bekir--as.. sağolsun.. hayrını görsün..çetin de vekaletim var.. sabah alabilir,parayı da geldiğinde verir..  .. 

irem-- (saate baktım.. saat 4:30.. ) mehmet bey,saatiniz durmuş..
tuna--(gülümseyerek) hayatım saat doğru.. dün gece.. bir saat geri alındı,haberin yok muydu.. 

irem-- (gözlerimi kısarak,öldürücü bir bakış attıktan sonra.. )  bekir ağa,çetin beye haber verirseniz.. alım satım yapmak için, hala zaman var..  rekin kırmızı jip için, sipariş verecek de.. durum acil.. 

rekin--tuna--mehmet--hakan-- bekir-- hah hah hah.. 

bekir-- peki.. bizim merkeze..o gidinceye kadar,çetin hazırlığı yapar.. acele ederse, satış yetişir.. 
irem-- anlaştık,bekir ağa.. hoşçakal.. 
bekir--güle güle,yolunuz açık olsun.. 
irem-- sağolasın.. 

telefonu kapatıp,ayağa kalktım.. onlar da,kalktılar.... 
irem-- rekin hayırlı ,uğurlu olsun.. yalınızda,mutlulukla oturun inşallah.. 
rekin-- çok teşekkür ediyorum.. kabul ettiğine,inanamıyorum.. 

irem--(gülerek )rica ederim.. kırmızı jip ile reklamımızı bile yapacak. çetin beyde vekaleti varmış.. yanına giderseniz.. alacaksınız..  yarına kalmasın dedim.. malum vahide hanım,bekliyor.. 

rekin-- çok sağolun.. minnettarım..
irem--estafurullah.. 
hakan-- ben yetiştiririm sizi.. müthiştiniz,irem hanım..
irem-- yok canım,nazım geçiyor sadece.. 

 rekini ve beni tebrik ettiler.. 
aşağıya indiğimizde..aceleyle hakan bey ve rekini yolcu ettik.. mehmet bey de,bizi götürecek.. hayır dememize rağmen..  ısrar etti.. geldiğimiz arabayla, hareket ettik.. 

mehmet-- evinize değil mi.. 
tuna--evet.. 

1987.bölüm..

ikinci çaylar geldiğinde.. masanın etrafında.. yalının planlarına bakıyorduk.. mehmet bey,yapı özelliklerini.. kullanılan malzemelerin sağlamlığını bize anlatıyor.. hakan bey de.. yeri,çevresi hakkında bilgi veriyordu..
çetin beyin verdiği dosyada,  yalının farklı açılardan çekilmiş fotoğraflar vardı.. alıp inceledim.. köşkün,deniz kıyısındaki hali benzetmesi boşuna değilmiş.. tablo gibi görünüyor..
..bahçe çim kaplı.. ağaçlı ..geniş,bakımlı ve yalı çok görkemli..

irem-- içi,eşyaları nasıl.. yenileme ,tadilat gerekir mi..
rekin-- yok,herşey mükemmel.. bekir bey beş yıl önce almış ve özelliği korunarak,bakımını yaptırmış.. hiç kalınmamış ama temiz..  tüm mobilyalar,orijinal.. eşyaların,mutfak malzemelerinin..hala ambalajları bozulmamış.. bir haftada kalınacak hale getirilir.. hizmetlilerin evleri de,aynı şekilde hazır..

telefon çalınca ,mehmet bey açmak için masasına gitti..

irem-- fiyatı için ne diyorsunuz..
rekin--  beğendim ve içime sindi.. aslında makul da.. biraz daha az olabilir..
irem-- hayırlısı olsun.. bekir beyle pazarlık yaparken,isterseniz yanınızda olurum.. ama şimdi müsadenizi istiyoruz..
rekin-- memnun olurum.. beraber gidelim..
hakan--  ben sizleri götürürüm..
tuna-- bizim için,gerek yok hakan bey....

mehmet-- (ahizeyi kapatıp) bekir bey,sizi istiyor irem hanım..
irem-- (yanına gidip,aldım) buyur bekir ağa..
bekir-- kevorkla ne alakan var,senin..
irem-- hah hah hah.. hiç bir alakam yok.. sen nereden duydun ki..
bekir-- seni bulabilmek için,iz sürmüş resmen.... çetini taciz etmiş, ondan duydum.. 
irem-- hıı,çetin bey ne demiş peki.. nerede olduğumu söylemiş mi.. 
bekir-- yok canım.. gözü korktu ya.. bilmiyordum,bilsem de
söylemezdim.. dedi.. 
madem alakan yokmuş.. yeter İstanbulda kaldığın,dön artık.. 
irem--  (gülümsedim) bizde gidiyorduk,yakaladın.. şimdiden,haberin olsun.. dönünce, yalının pazarlığı için görüşmek istiyoruz.. 

bekir--hah hah hah.. pazarlığı unut ama çayımı içmeye beklerim.. 
irem-- ( telefonu çekip,yerime oturdum.. ) bir daha düşün bekir ağa.. yemeğe,sen gelirsin belki.. (diğerleri de oturdular mecburen.. )

bekir-- hıı,anladım.. tamam gelirim.. ama pazarlığı gerçekten unut..
ödeyeceği rekine dokunmaz.. ve alacağı yer için değer.. 
komisyon da,satış üstünden olacağı için.. hiç konuşmayalım.. 
x.xxx.xxx.xxx doları verirse.. anlaşırız.. 

irem-- (masanın üstündeki ,not kağıdına rakamı yazıp .. rekine uzattım.. kalemi de verdim.. istediği rakamı yazacak.. ) 
onu geç,istemiyorum.. yalıyı görmedim ama değeceğine eminim zaten.. (rekin kağıdı gösterdi.. 1000 dolar eksik olabilir..  kabul etmezse ,dediği rakama razıyım yazmış ) ama senin paraya ihtiyacın olduktan sonra.. rekinin niye olmasın ki.. önemli olan.. hayırlı, bereketli ..karşılıklı rıza ile kazanılan paradır.. bir rakam daha istiyorum, senden.. güzel olsun.. 

1986.bölüm..

irem-- rica ederim.. mehmet bey,şulenin annesi ve babası Adanaya
gitmişler.. haberiniz var mıydı..

mehmet-- yok,bilmiyordum.. sabah konuştum,söylemedi şule..
irem-- öğlen gitmişler zaten.. ve naim bey,nasıl bir.. açık verdiyse artık.. vahide hanım, beni tanıdığını hissetmiş.. biraz bahsedip,sakın çaktırma dedim..

mehmet--sağolun.. vahide hanımın gözünden,hiç birşey kaçmıyor ki.. sabah farukla konuştuk da.. giderken uçakta.. vahide hanımla, iki dakika yanlız kalmışlar..
"yanlış davranıyorsunuz.. melis baskıya hiç gelemiyor.. ısrar edecekseniz de,size yakışacak şekilde.. ve özel  olsun.. zamansız aramalarınız karşısında,hepimiz rahatsızız..  iş yeri,olduğunu unuttunuz.. bundan sonra ,haftalık siparişinizi yasemin hanıma verirsiniz.. melisi mesai saatlerinde ,aramanızı yasaklıyorum.. isterse,o sizinle konuşur.. ve isterse evinin numarasını verir.. konuşursunuz.. kendinize gelin lütfen "demiş...
faruk mahvolmuş,isyanlardaydı.. ,bu nasıl bir vicdansızlıktır.. genel müdür anladım da.. bana nasıl yasak koyar.. mutlaka çözüm bulmam lazım,irem hanıma söyleyeyim diyorum..  dedi..

irem-- bana söylemesin.. hele şikayeti,aklına bile getirmesin..
uyaracaktım da.. vahide hanım,benden önce davranmış..
aynı şekilde düşünüyorum ve inanın nedensiz değil.. melis bize "bunaldım..herkesin yanında,yalvarırcasına  ısrardan rahatsızım ..
ikaz ettiğim halde devam ediyor.. her an bir sürpriz yapabilirim "dedi.. faruk bey,mahvolmuş olabilir ama lehine olduğunu bilsin..

tuna-- ve faruk beyin dediklerini.. benim yanımda söylemeniz..hiç hayırlı olmadı, mehmet bey..

mehmet-- hiii,faruk beni öldürecek..
rekin--  merak etmeyin canım.. önce ben ,faruk beyi öldüreceğim için.. kurtulursunuz..
mehmet-- aman allahım.. ben ne dedimm..

irem-- size gelecek kotanın, yolunu açtınız..hayırlı ,uğurlu olsun..
kiminle ,ne sıklıkta görüşeceğinizi vahide hanım tayin eder..

mehmet-- aylık  faks çekerim artık.. bittim ben..

rekin--hakan--irem--tuna--hah hah hah..

1985.bölüm..

döndüler gülerek.. tokalaştık,hoşgeldiniz dediler.. oturuldu,hal hatır sorulurken.. rekin yalıyı gördüğünü..çok çok beğendiğini, planlarına baktıklarını söyledi..   dün vahide hanımın yanında,bahsetmediğim için de teşekkür etti..
mehmet beyde bayıldım ama fiyatı biraz yüksek geldi emsallerine göre dedi..

irem-- anlaşırlar,sanıyorum mehmet bey.. çetin bey mi,gezdirdi sizi..
mehmet-- evet,az önce geldik..  yemeğimiz,sıcak soğuk..içeceklerimiz mevcut.. ne ikram edeyim sizlere..

rekin-- ben çay içerim.. zamanım az,mutlaka dönmem lazım..
tuna-- bizim de..
çay istedik ikimizde..

hakan bey,arayıp istedi..
rekin var diye ingilizce konuşuyoruz..

irem-- (bir sigara yaktım) düğün için,aday var mı hakan bey..
hakan-- hah hah hah.. yok da,şimdiden söz alayım dedim..
mehmet-- neler oluyor,ne sözü hakan.. sıranı bekle,lütfen..

hakan-- toptancı kevork aradı.. anlatamadığı bir nedenle.. tuna bey ve irem hanım.. bir elemanına.. düğün hediyesi olarak, bir zarf vermişler.. mutlaka görüşmek istiyorum, acil diyince.. arabayı aradım
ama görüşmek istemediklerini söylediler.. hediye zarfına, ben de talip oldum abi..

mehmet-- (gülerek) kevorkla ne işiniz vardı,irem hanım.. yada onun sizinle ne işi var..

irem-- artık hiç bir işimiz yok,kalmadı....
randevumuz vardı bugün..  firmanın her ikimize de,olur dediğini öğrenince..  vazgeçtim..  kevork bey,haklıydı da..
konuşma sorgulamaya dönüşünce.. sabrım kalmadı.. tersledim.. pişmanlıkla o yüzden arıyor..  ilter beyden de, randevu istediğini öğrendim az önce..
hediye meselesi de ,tamamen tesadüf.. neyse,mevzuyu kapattım.. 

mehmet-- hayırlısı olsun.. 

çaylar,kurabiye ve börekler geldi.. yiyip içiyoruz.. 
tuna-- mehmet bey,hakan bey.. herşey için teşekkür ederiz.. zahmet verdik size.. 
mehmet-- hiç olur mu,tuna bey.. ne zahmeti.. siz evinize gidecekseniz.. yine arabayla gidin.. ben alırım.. 

tuna-- sağolun.. taksiyle gideceğiz.. 
rekin-- vahide yatla dönecekler dedi ama isterseniz,beraber de dönebiliriz.. 
tuna-- teşekkür ederiz rekin,planımızı bozmayalım.. bir günümüz var
değerlendirelim diyoruz.. 

rekin-- (gülerek) haklısınız da.. bende dönmeniz için acele ediyorum.. açılış ve düğün olacak.. 

irem--  açılış,düğün..nişan gibi organizasyonlarda.. dinlenmiş olarak daha verimli oluruz, rekin..acele etmeyin..  ve sürpriz için bile olsa.. habersiz gelmeniz vahide hanımın aklında,soru işaretleri oluşturmuş..  huzurunuz bozulmasın diye.. gitme nedenini ben biliyorum ama söyleyemem demek zorunda kaldım.. 

rekin-- çok teşekkür ederim.. 

1984.bölüm..

tuna-- evett.. ilgilenmiyoruz demiştik.. fikrin mi değişti..

irem-- daha neler.. sen ,Amerikada kariyer yapmak .. istiyorum ..on yıl sonra,belki olabilir demişsin.. söyleme amacın vazgeçmesi miydi.. yoksa gerçekten istiyormuydun..

tuna-- evet,vazgeçsin.. hiç umut olmadığını anlasın diye söyledim..
ve evet.. uzun vadede, kariyer hedefim vardı.. yani hep oldu..
aslında ben doktoramı da  yapacaktım..  asistandım.. yayınlanması için  makalelerim  ve iki bilimsel kitap çevirim de,neredeyse hazırdı.. dil ve tez sınavına girip, dört yarı yıl daha.. gidip-gelerek devam edecektim..  başvurduğumda;prosedür,bürokrasi ve bazı şartların farklılığından..gireceğim  sınavların denkliğinin.. buradaki kurulca ,onaylanmadığını öğrendim.. hevesim kırıldı,bıraktım..

her şerde ,bir hayır varmış ya.. döndüğüm gün; hayatımın anlamını,ışığını buldum.. şimdi,beni önermelerinin bir nevi ..günah çıkarma olduğunu düşündüğümden.. çekimserim.. ve seni bırakmak
istemiyorum.. teklif güzel ve onur verici olsada kesinlikle zamansız..
oysa benim hayalim.. mesela beş yıl sonra..beraber  gidip,
ikimizinde kariyer yapabilmesiydi..

irem--(gülümseyerek.. elini tuttum.) sağol..
tuna-- sende..

mehmet beyin iş yerine gelince.. park etti ve indik ..arkadan hediye paketini aldım.. tuna da,bana şemsiye tutuyor.. kapıyı kapatıp,koluna girdim.. yürüyoruz..

tuna-- iremm, ben bu gece adada kalmak istiyorum.. aklıma düşürdün..
irem-- (ona bakarak,gülümsedim ) pekiii ama şartım var.. kesinlikle fayton turu istiyorum.. hazır yağmur da yağıyor,atlet kontrolü yaparım yine.. tunaa,sevineyim mii.. noolurr..
tuna--hah hah hah.. adada sevinirsin.. şimdi,çaktırma.. bilmesinler..

irem-- tamam da.. kemal bey bekliyordu..
tuna-- yatla gideriz,aşkım..
irem--düşünemedim ki.... dikkatimi dağıttın..
tuna-- gayet usluyum,halbuki..  fazla oturmayalım,anlaştık mı..
irem-- elbetteee..

otomatik kapı açıldı.. içeriye girdik..
paspasa ayaklarımızı silerken.. tuna da şemsiyeyi kapatıp.. kenardaki şemsiye kutusuna koydu..

ozan--oo, hoşgeldiniz.. irem hanım,tuna bey..
irem--tuna-- hoşbulduk..
ozan-- buyrun lütfen.. mehmet bey ve mr.blaunt şimdi geldiler,sizi bekliyorlardı..
irem-- sağolun..

ozan bey.. bizi mehmet beyin odasına  kadar götürdü,kapıdan geri döndü..
girdik.. güzel, gayet geniş ve sıcak renkler hakim..
hakan,mehmet bey ve rekin .. yan taraftaki büyük masanın üstüne yayılmış.. muhtemelen yalının kroki yada planlara odaklanmışlar.. konuşuyorlardı..
irem-- (paketi sehpaya koyup.. ) yardıma ihtiyaç var mı..

4 Ekim 2013 Cuma

1983.bölüm..

arabaya tekrar bindiğimizde..
irem-- yoruldumm,üstümdekilerden sıkıldım.. saat dördü geçiyor.. hala yağmur yağıyor.. sen daha yemek yemedin.. offfffffff..

tuna-- börekleri yedik,çiğdemde.. aç değilim.. şimdi arabayı verip,evimize gideceğiz.. değişirsin,yatta da dinleniriz..
beni niye geriyorsun ki,aşkım..

irem-- affet hayatım.. koşturmak ve son ortamda bulunmak.. bunalttı beni..son günümüzün,sakin.. ve kendimize ait olmasını isterdim.. adaya gidelim diyecektim ama ben bahçeyi bile dolaşamadım ki..

tuna-- ne yapalım,bu seferde böyle oldu.. ya yarın gidelim.. yada
başka bir zaman kimseye haber vermeden gelelim.. karar senin..

irem-- ikinci seçenek daha makul.. (camı aralayıp, derin derin nefes alırken..telofon yine çalınca ) bunu ben açıp,arayandan hırsımı almak istiyorum..
tuna-- hah hah hah.. aç bakalım,kurbanın kimmiş..

irem-- (açıp,kulağıma tuttum )
vahide-- alo,irem hanım..
irem-- merhaba, vahide hanım.. acil değilse.. hiç sorun dinleyecek halde değilim.. haberin olsun..
vahide-- bizde bir sorun yok,çok şükür..  ama sizde var anlaşılan..
irem-- yok ,biraz bunaldım sadece.. ne için aramıştın,sen..

vahide-- İstanbuldan kevork bey ,ilter bey ile görüşüyormuş şu anda.. bana not göndermiş.. aynen okuyorum.. "vahide abla,ithalat meselesinde ,bir terslik olmuş herhalde.. kevork bey,özür diliyor ve randevu istiyor.. ne diyeyim " demiş.. .... o nedenle aradım..

irem--  o konu iptal oldu.. tavırlarını beğenmediğimden,vazgeçtim.. firma yada kevork beyin aramasının, önemi yok artık.. ilter bey ona göre konuşup, randevu vermesin..  benim arayıp,bilgilendirdiğimi.. nerede olduğumu bilmediğini söylesin..
vahide-- anladım.. şule hemen götür,yazdığımı.. ısrar ederse,bana bağlasın..

şule-- peki..

vahide-- irem hanım,öğlen bahçede yemek yerken.. şulenin annesiyle babası geldiler. sürpriz yapalım demişler.. tanıştık,ağırladık..
 şule,dinlenmeleri için.. evine götürürken..sizin sınav zarfınızı elden getirmek amaçlı..batu  ve özcan bey geldi.. karşılaştılar ,ayak üstü konuşup..gittiler..(kısık sesle)
hayır dedi ama.. naim beyin.. özcan beyi ve sizi  tanıdığı hissine kapıldım.. yanılıyor muyum..

irem-- uyanıksın ne diyeyim.. özcan beyi bilmiyorum da,biz burada tatsız bir tesadüfle tanıştık.. şulenin sevindiği ,sürpriz telefon sayemde geldi yani.. ama sakın çaktırma.. gelince konuşuruz..
zarfı aç bakalım,önceden yapılacak bir işlem var mıymış..

vahide-- inanılmazsınız..  sordum,yok demişlerdi.. bu  ve nedim beyin getirdiği .. tuna beye ait zarfı ,siz gelince açın bence..
hoş bir anı olur..
irem-- hımm,bak senn.. anı ha..ne oldu,sana.. vahide hanım..

vahide-- (içini çekerek) birşey olmadı da.. raufla,iş çıkışında buluşacaktık.. davetiye için..  ama haber bile vermeden, yeniden İstanbula gitmiş.. aklım ona takıldı..
irem-- hiç takılmasın,sen rahat ol.. gelmesinin nedenini biliyorum ama söyleyemem.. hadi hoşçakal.. selam söyle,herkese..

vahide-- tamam da.. biraz söyleseniz..
irem-- olmazz.. byy..
kapattım..
irem-- duyduklarından tahmin etmişsindir.. ek olarak..(anlattım )nedim bey de,senin zarfını getirmiş.. zarflarımızı bizim  açmamız,hoş bir anı olurmuş..öyle dedi..
rekinin habersiz,İstanbula geldiğini öğrenince mana verememiş...

tuna-- hımm.. bende bir an,sürprizi söyleyeceksin sandım..
irem-- yok canım.. ama o kadarını da.. rahatlaması için,söylemem lazımdı..
tunaa,bekir beylere bayramda gittiğimizde.. kenan ağanın teklifini
iletmişti .. hatırlıyor musun..

tuna-- evett.. ilgilenmiyoruz demiştik.. fikrin mi değişti..

1982.bölüm..

bahçeyi geçtik,büronun kapısını açtım.. içerisi de değişmiş.. gayet
hoş ve aydınlık olmuş..yeni koltuk takımı ,çiçekleri .. aksesuarları yakışmış..
bir kız karşıladı..
-- hoşgeldiniz,efendim..
irem-- hoşbulduk.. gönül hanımla görüşecektik..
-- tabi,buyrun oturun.. içeride çizim yapıyorlar.. kim diyeyim..
irem-- irem geldi diyin..

gönül sesimi duymuş.. demek ki... geliverdi birden..

gönül--(gülerek) aman efendim,bu ne güzel sürpriz.. hoşgeldiniz..
irem--tuna-- hoşbulduk..

tunayla tokalaştılar,bizde sarıldık..öptük birbirimizi..
odasına aldı,bizi.. işte burası gönülü yansıtıyor,sade ve elit..

oturduk koltuklara.. gayet candan,sohbet ederek.. kahvelerimizi içtik.. hediyesini de çok beğendi.. tuna mimarların kullandığı  ışığı ve aksamı özel bir masa lambasıyla.. çizim seti almış..

tuna-- (iki gofreti verirken) bunlar da,mügenin.. dün, unutmuşum..
gönül-- (aldı,gülerek..) veririm.. dünü,keşke bende unutabilsem..
irem-- aman gönüll,hala onu mu düşünüyorsun.. .. abim,inşaatı unutsun yeter..

tuna--gönül-- hah hah hah..

irem-- hayatım,senden..  beş yıl sonra inşaatı başlayacak olan..
-hastalar için..çok rahat ve lüks detaylı- bir hastane projesi çizmeni istiyorum.. gidince,gereken ölçüleri fakslarım.. taslak hazırlarsın..  geldiğinde de,yerinde görürsün.. vakıf hastanesinde,hepimizin emeğimiz olsun istiyorum..

gönül-- tamamm.. çizerim.. haberleşiriz..
irem-- sağol.. ve biz müsade istiyoruz.. saat beşe yetişmek zorundayız..
gönül-- hiç olmadı böyle..

kalktık..
tuna-- daha nasıl olacaktı gönül.. (tokalaşırken) birbirinize iyi bakın..
gönül-- sizde.. yine gelin,güzellikle görüşelim..
tuna--inşallah.. artık sıra sizde..
gönül-- işler kısıtlıyor,bizi.. kısmet diyelim..

biz hiç konuşmadan sarılıp,öptük birbirimizi.. sonra bizi yolcu etti..

*****
abimi ve çiğdemi de ziyaret ettik..bir saat içinde..
memnuniyet ve ihtimamla ağırladılar sağolsunlar.. hediyelerini de verdik.. tuna abime..durumu özetleyip.. "iremle beni tanımıyorsun.. salime açık verme.. "demeyi de ihmal etmedi..

son anda,burhanı ziyaret edeceğimizi hatırlayınca.. onun iş yerine de gittik.. ama yoktu..
görevli olarak,gitmesi gerekince.. not yazmış bize.. affetmemizi istiyor.. çok güzel,bir kız arkadaşı verdi notu..
"lütfen,buyrun bir çay ikram edeyim.. burhan sonra bana çok kızar.." diyince..
irem-- (yaka kartına bakıp) lale hanım,yazacağım notu iletirseniz
kızmaz.. çayı başka zaman içeriz inşallah..
çantamdan kartımı,kalemimi ve zarfı çıkarıp.. yazdım ,kıza verdim..
iyi günler diyip çıktık..

1981.bölüm..

telefon çalınca..
tuna-- ses çıkarma,ben açayım..
irem-- iyi..
tuna-- (kulağına tutup) alo buyrun.. ......................  merhaba,aylin.. ............. ..............  .................... arabayla değil,deniz yoluyla döneceğiz.. işlerimizi bitirmek için,koşturuyoruz... bende iremi bekliyorum..................................... .........................
sağol.. acilse, gelince arasın.. ............................. ..................... tamam,söylerim.. sende kendine iyi bak..,görüşürüz..

kapattı..
tuna-- selamı var..
irem-- as.. (esnettim vücudumu..) offf.. daha gideceksek,
koltuğu yatırayım bari..
tuna-- geldik sayılır da.. sen bilirsin..

ben koltuğu yatırmıştım ki.. telefon yeniden çaldı..
tuna-- açıyorum..
irem-- aç..
tuna-- (açtı) alo,buyrun.................. merhaba,hakan bey.. nasılsınız .. .......................... ................... sağolun,bizde iyiyiz..iki saat sonra geleceğiz kısmetse.. arabayı yıkattım ama yağmur olunca..  ................................... ..................................... ................................ ................................... evet .. niye sordunuz.. ........................................................................ ............
....... .................................. ....................................... ................  .............. hah hah hah.. ilahi hakan bey.. yakışanı yaparız,inşallah..
........................................... kusura bakmayın.. sizi meşgul etmişiz.. aradığında, "ulaşamadım gitmiş olabilirler.. planlarını bilmiyorum" derseniz,bir daha rahatsız etmez.. kevork bey,hakkını kaybetti.. artık bizim için,başka acil konular var.. .......................... görüşürüz,iyi günler..

kapatınca..

tuna-- kevork aramış,bizimle görüşmek istiyormuş.. "anlamadım da.. sizin düğün hediyesi dağıttığınız konusunda bir şeyler söyledi.. doğruysa,bende sıradayım.. tekrar arayacak,acilmiş.. ne diyeyim "dedi.. mehmet bey de,rekini karşılamaya gitmiş..

gönülün iş yerinin önünde durdu.. tabelası ve cam çerçeve değişmiş.. daha güzel görünüyor..
tuna indi.. arkadan hediye kutusunu alıp..kapımı açtı..
şemsiyeyi de tutuyor..
tuna-- leydim,kucağımda götürmek isterdim de.. şartlar elverişsiz..
irem-- (indim,gülerek..koluna girdim..) hep bahane,hep bahane.. alınıyorum ağam..
tuna-- (gülümseyerek) telafi ederim,söz..

bahçeyi geçtik,büronun kapısını açtım.. içerisi de değişmiş.. gayet
hoş ve aydınlık olmuş..yeni koltuk takımı ,çiçekleri .. aksesuarları yakışmış..
bir kız karşıladı..

1980.bölüm..

aşağıya inip,arabanın yanına kadar..kaldırımda,kol kola yürürken..
tuna-- gitmiş..
irem-- tuna ve ziya gibi geri gelecektir..
tuna-- belki.. söyledim ve sordum.. başka birşey gelmez elimizden..
irem-- evet.. off,yağmura bak ya.. hiç durmadı..
tuna-- (bana, muzurca bakıp) bu ne ki,biz ne yağmurlar gördük de..
şikayet etmedik değil mi.. şemsiyemiz de var üstelik..(oturmam için..arabanın benim tarafındaki kapısını açıp.. bekledi ..)

irem-- (yerleştim) sağol.. şartlar farklı ya.. ondan garip geldi,bana da.. ayol kaybolacak ,çamurlu bir yer bile yok..
tuna--hahh hah hah..

**********

hareket ettik.. kağıt havluyla,bacaklarıma sıçrayan suları sildim.. çorapta lekeli gibi duruyordu..
aynada,makyajımı kontrol edip..rujumu sürdüm..
irem-- araba mis gibi olmuş.. hediyelerde alınmış.. salim beyle
nasıl gitti..

tuna--beni, geri götürürken.. "affedin,eşinizin yanında boşboğazlık ettim.. sanki birşey bekliyormuşum gibi,anlamanızı istemem.. sağlığımız yerinde olsun..sertifikamı alırsam .. ikinci iş bulmam kolay olur.. çalışır,kazanırız inşallah.." dedi.. su tesisatçısı ve fayans döşemecisi olmak için.. bir hafta önce,iş bulma kurumunun kursunu bitirmiş..
oto yıkamacı da bıraktı beni.. ereni aradım, gelsin dedi..
zarfa para ve erenin numarasını da yazdığım.. açıklama notunu koydum.. hediyeleri aldıktan sonra..yürüyerek,taksi durağına geldim.. salim yoktu.. oraya da,bırakmak istemediğimden.. selviye vereyim dedim..

irem--akıllısın ağam.. yakalarında,çalışanların isimleri yazıyordu..ee, selvi nasıl birisiymiş..
tuna-- teveccühünüz de.. içeride fazlasıyla müşteri vardı.. selviyi aramak yerine,kasada oturan kevork beye..
"selvi hanım ile görüşecektim ,bir emaneti var.. onu teslim etmem lazım.." dedim.. şaşırsada çağırdı.. eli yüzü,temiz bir kızcağızmış..
salimin nişanlısı olduğunu anlayınca.. zarfı verdim..
"selvi hanım; biz ,salim beyle tanıştık..şimdi yerinde olmadığından ,bunu size getirdim..  nişanlınızla, içindeki notu okursanız.. ne demek istediğimi anlayacaksınız..
eşimle benim size,düğün hediyemiz.. olarak kabul etmenizi istiyoruz..  mutluluklar ve iyi günler diliyorum.." dedim.. selvi öylece dondu sanki..  tam çıkarken,kevork ayıktı.. "bir dakika beyefendi.. kimsiniz.. eşinizle,herkese düğün hediyesi mi verirsiniz böyle.. "dedi...
"bazı kriterlerimiz var da.. elimizden geldiğince..  gençlere yardımı severiz.. manevi haz diye düşünün.. kim olduğumun önemi yok.."diyip,çıktım..

irem-- (gülerek) güzel olmuş,bu.. allah şanslarını ,yollarını açık etsin..
tuna-- amin.. şimdi sen, yemek yedin yani..hıı..
irem-- mecburen .. ama herşey çok da güzel ,olmasına rağmen.. yemeğe davetliyiz diyip.. senin için az yedim.. eşlik edebilirim hala..

tuna-- hımm,iyii.. gönülle,erene uğrayalım da.. yeriz..
irem-- tamam.. filleri çok beğendik.. zevklisin..
tuna-- (gülerek,bana baktı) sağol..

irem-- ya aklıma takıldı..,çetin bey.. nasıl bekliyordu ki..  rekine yalıyı göstermeyecek miydi..
tuna-- kimbilir,belki gelmemiştir daha..

telefon çalınca..
tuna-- ses çıkarma,ben açayım..
irem-- iyi..