Translate

30 Nisan 2013 Salı

1737.bölüm..


kaldırdım,el ele piste çıktık.. slow müzik çalmaya başlayınca da,dans için sarıldık.. sadun ,kevin,maruf,said,rekin..ilter kaan.. anar ..philip,nedim,mahmut..
bekir bey ve biz eşlerimizle dans ediyoruz.. tabi tanımadığım birçok kişiyle birlikte..

bedri,çiçeği .. turgut ve zekeriya kız arkadaşlarını.. sam de,melisi dansa davet etmiş.. barbara cafer beyle ..  şule ,çetin bey ile..
faruk,davut ve mehmet beyler de.. tanımadığım kavalyelerle,dans ediyorlar..

irem-- bu hanımlar kim,tuna.. ne ara tanıştılar da,dansa davet ettiler ki..
tuna-- (gülerek ) sana ne.. seni istiyorum dedin de.. daha bana bakmadın bile..

irem-- (gözlerinin içine bakıp ) affett.. öpeyim mi.. hemde,hedeften..
tuna-- (belimi kavradı ) sonra öpersin aşkım..
 sam mahmut beye,hayırlı olsun diyip..hisse alabileceğini söyledi..
kevinla,maruf ta.. teklif ettiler..
sam kot kumaşı alıp, burada philibe diktirerek ..onu da,satacakmış..
seninle de,mağaza kiralaman için konuşacakmış..

irem-- hıı.. mahmut bey ne dedi..
tuna-- teşekkür edip.. bir kişiye ortaklık teklifi yaptığını..ve  başka hissedar düşünmediğini ama kumaş satabileceğini söyledi..
kim dediler.. henüz kabul etmediği için,adını söylemem de uygun olmaz diye geçiştirdi..

irem-- güzell.. philip de hiç bahsetmemiş.. eğer hisse vermeyi kabul etse,
ortak olmayacaktım.. olursam da,bilinmesin demiştim philibe..
dikmene karışmam ama muhatabı sen ol.. benden uzak dursun dedim..
sam satılmasını haber vermediğine sitem etmiş..
o da iki gün içinde olup bitmiş.. duymadık bile demiş..  benim işim olduğuna da.. bugün halimizi gördüğü için ikna olmuş..
 (yanımıza fazlaca yaklaşan çifte bakmak için,başımı çevirdim..
batu bey ve melek.. bize bakıyorlar gülerek.. candanla,tamer de yanlarında ..
gülümsedim )
hoşgeldiniz hanımlar.. melek bakıyorum,zaman ayırabilmişsin.. idealistliğine ne oldu..

hoşbulduk derken.. güldüler..
melek--beni kütüphaneden kaçırdılar,irem..  candan abla da işbirlikçileri..
kıyafetlerimi almışlar,eve bile gidemedim.. arabayla uçtuk resmen..

batu-- herşeyi anlatacağına.. özledim,geldim diyebilirdin değil mi melek..
irem hanıma niye koz veriyorsun..
irem-- iyi aklıma getirdin bak.. ziyanın haberi var mı..
tamer-- yok..
candan-- tamerr.. niye söylüyorsun..
tuna-- gaflete düştü..

irem-- tamer--candan-- melek-- batu--hah hah hah..

müzik bitince..  anar ve yasemin hoşgeldiniz dediler.. turgut,zekeriya da kız arkadaşlarıyla geldiler yanımıza..kaanla,ceyda da..
merhabalaştık..

yasemin-- çok geciktiniz..yüzük için sizi bekledim..
tamer--canımm,sağol.. melek ,hiç melek gibi değilmiş.. çok uğraştırdı bizi..

kahkahayla güldük..

yasemin-- nereye oturmak istersiniz.. irem hanımların masasına mı..bizim arkadaşların masasına mı..
kaan-- yanımıza gelsinler canım.. biz oradayız..
batu-- kaann..oğlum.. anlasana..
tuna--(gülerek )  iremi ben oyalarım.. merak etme..
batu-- minnettar olurum..

bir kahkaha daha koptu..

masa takviyesi yapılırken.. bizim masada oturanlarla tokalaştılar..
tanıştırdık.. mehmet,faruk ve davut beylere..
 ceydayla,kaan da o masaya geçtiler.. bizim gençler de.. sıkılmazlar hiç olmazsa..
servisler ,içecekler gelirken.. bize de.. meyve servisi yapıldı..

sohbet koyulaşmışken.. mr.smith,güngör bey.. ve mustafa bey geldiler..
tokalaştık.. sadun beylerin yanına oturdu onlarda..

tuna-- kemal bey niye yok..
irem-- bilmem.. (arka taraftan eğilip ) nedim bey..
nedim-- (baktı bana ) efendim..
irem-- kemal bey,neden gelmedi.. biliyor musunuz..

nedim bey,sandalyesini çekip.. yanımıza geldi.. eğilip,kısık sesle..

nedim-- beraber gelecektik aslında.. bugün oğlunun basketbol maçı varmış..
kemal bey de,diğer oğluyla seyretmeye gitmiş.. maçı bunlar kazanmış..
 dışarıda beklerken.. yüzünü saklayan  birisi,soyunma odasında.. çocuğu bacağından bıçaklamış..
irem-- hiii.. ay yavrum..
tuna-- durumu nasılmış..
nedim-- ucuz atlatmış.. diyeyim..

1736.bölüm..


philip-- bana önerdiği; genel müdürlük , yüzde bir hisse.. kumaşı ondan alıp ihracatıma devam edebilme serbestliği.. hisse için,maddi talebi yok.. fabrikadamda ki iplik ve kumaş için çalışan elemanlarımı işsiz kalmasınlar diye.. benden kiralayacak.. üretimi ona yapacaklar yani.. kendi fabrikasında
her türlü dokuma yapılıyor,ihtiyacı yok ama jest yapıyor anlayacağın.
çalışanım ,çevremiz için.. değişiklik olmayacak.. bizim konumumuz ,adımızda aynı kalacak..dikim atölyesini geliştirip,ürün çeşitlendirme imkanım olabilir..
mesela özellikli çadırlar .. araba örtüleri dikip.. iç ve dış piyasaya satabiliriz..

sen bana zor zamanımda destek olmuştun.. ben seni yarı yolda bırakmam.. sen,mahmut beyle ortak ol yada olma.. kabul etme dersen,etmem..
sorgusuz sualsiz,peki derim.. benden cevap bekliyor,sende gidecekmişsin.. zamansız ama o yüzden konuşalım dedim.. evet-hayır de..içeri girelim..

irem--(gülerek )  bende seninle konuşmadan, kesin cevap vermedim..
beni de bekliyor.. sana yaptığı teklifi de,anlattı.. bana da,yarı yarıya ortak olmamı.. yurt dışı reklamını yapmayı ve ileride tır filosunu satın alıp.. nakliyatı yapmamı önerdi..
nakliyatı philip yapıyor,ben anlamam.. uğraşamam dedim..
reklamın ve ortaklığın olabileceğini .. istediği fiyatı söylemesini istedim..
bir rakam vermedi.. başka yatırımlar yaptığımdan,kabul etmem halinde..
 altı ay bekleyecekmiş.. bende olmaz,öğrenirim  dedim.. yanındaydın philip.. fabrikayı ne kadara aldı..

philip--peşin..  x.xxx.xxx.xxx.xxx dolara aldı..
irem-- tahmin ettiğim gibiymiş.. yüzbin dolar fark versem, uygun olur mu..

philip-- olur.. ama bütçeni zorlayacaksan.. peşin verme.. yada bir ay sonra ver..
ben de destek olabilirim.. istersen..
irem-- sağol.. kabul edersem..  on beş gün sonra,imzalayacağız mecburen.. o zamana kadar.. biraz para kazanırım ve peşin veririm ,sanıyorum..

 tamamen hürsün philip,bende seni yarı yolda bırakmam.. yorulduysan,nasıl rahat edeceksen.. öyle karar ver.. ihracatı durdurmak istiyorsan,hiç sorun değil.. sam başının çaresine baksın derim..

philip-- teşekkür ederim ama devam etsin istiyorum.. çok emek verdim,markamı yaratmak için.. mallarım kaliteli ve aranıyor.. bu manevi tatmin,bambaşka birşey..
nasıl olduysa.. fabrikanın satılacağını sam,amsterdamdayken  duymuş..
mahmut beyin alması için uğraşırken.. beni çok aramış.. seni de aramış da,ulaşamamış.
anar da nişana davet edince.. yüz yüze konuşmak istemiş..
aldıktan sonra.. aradığından haberim oldu.. ben aradım,konuştuk..
sitem etti..
bende seni karıştırmadan.. hiç kimsenin haberi yoktu ,iki gün içinde olup bitmiş.. mahmut bey almış dedim.. hissedar olmayı düşünüyor..konuşacaktı.. mahmut beye de,bilgi verdim..
blue jean kumaşı buradan gidiyordu zaten.. alıp,diktirmek istiyormuş.. sen üstlenir misin dedi.. şuan için olmaz da,belki ileride olabilir.. en kısa zamanda cevap veririm sana.. bir kaç teklif yapıldı.. onları değerlendiriyorum dedim..

sözleşmesi gereğince.. en az bir yıl daha.. yine ithalatı devam
edecekmiş.. seninle de görüşmek istemiş ama işi var demişler.. anlattı bugün olanları.. sitem edecekmiş de,gerçekten işin olduğuna inanmış..

irem-- lütfetmiş beyefendi.. sana karışmam,istiyorsan dikebilirsin..
ama benden mümkün olduğunca uzak olsun.. bir hadsizliğini görmedik de..
tuna daimi görüşmemizi arzu etmiyor,biliyorsun.. huzurumu feda etmem..muhatabı sen olursun.. mahmut beyden hisse alırsa,ortak da olmam.. eğer olursam da.. bilmesin..

philip-- tamam.. gidelim mi,içeriye..
irem-- gidelim..

***********
yine kol kola içeriye girdik.. içki ve müzik insanları piste çıkarmış..
vur patlasın,çal oynasın durumu var..  bizim masada sadece tuna oturuyor..
yasemin elimi tuttu.. bizim ekiple oynamamız için piste çekiyor..

irem-- yasemin,tunayla geliriz.. bırak beni.. philibi vereyim size..
yasemin-- (gülerek ) pekii.. hadi philip..
philip-- gelirim de,önce iremi teslim edeyim..
ceyda-- philip müstesna olmayı hak ediyorsun..
irem-- ee,ne yaparsın.. zemin müsait.. hava nemli..

kahkahayı koyverdiler..

zübeyde-- iremm,gelsene..
irem-- tuna beklerken,ben gelir miyim zübeyde..
sam-- eşin çok şanslı..
bedri-- bu asılıyor mu size..
derya-- haddine mi düşmüş..
irem--yaşa derya.. asıl ben şanslıyım sam..

philiple geldik masamıza..

philip-- tuna sağol.. konuştuk..
tuna-- rica ederim.. mesele aydınlandı mı..
philip-- evet.. ben gittim ,hadi..

o gitti.. bende ellerimi tunaya uzattım.. tuttu..
tuna--  ne istiyorsun..
irem-- seni.. beklemişsin,ödüllendireyim dedim..
tuna-- (gülerek ) hıı,yukarı mı çıkacağız..
irem-- hah hah hah..

1735.bölüm..


sacide -- gelsinler ,anlaşırsak.. daimi çalışırlar..

irem-- anlaştık.. (omuzuma bir el dokununca,döndüm ) aa,philip merhaba.. (ayağa kalktım ) yanlız mısın..

philip-- merhaba.. elizabethle karşı taraftayız,öyle düzenlemişler..
tunadan izin aldım.. biraz konuşalım mı..
irem-- (gülümseyerek,tunaya ve ona baktım ) beklediğini fark etmedim,kusura bakma.. konuşalım philip..

irem-- (çantanı aldım..diğerlerine bakarken.. mehmet,faruk ve davut beyi gördüm.. ne zaman gelmişler,görmedim hiç.. çetin beyin yan tarafında oturuyorlar.. ) oo,beyler hoşgeldiniz.. (gidip, tokalaştım..nasılsınız dedim )

mehmet-- iyiyiz,irem hanım..
davut-- gecikmesek de,masanın diğer tarafında olsak.. daha iyi olacaktık ama..
faruk-- kader utansın..
irem-- hah hah hah.. tanışamadınız mı..
faruk-- merhaba dedik ,o kadar..
irem-- ilerleyen saatlerde,imkan olur sanırım.. philip bekliyor,sonra konuşuruz..
mehmet-- tamam..
irem-- (diğer oturanlara bakıp ) izninizle.. (philibin koluna girdim )

ceyda-- iremm,zemin müsait.. hava nemli.. çabuk gel..
tuna--(gülerek ) philip müstesna, ceyda.
philip-- sağol tuna..
tuna-- sizde.. sağolun..
omuzuna dokunup.. gülümsedim.. oda bana güldü..

yürürken.. vahide hanıma bakıp..
irem-- turgut ,zekeriya ..tameri göremedim.. ,batu bey de yok..
vahide-- kız arkadaşlarıyla geleceklermiş.. nişan yüzükleri onlar gelince takılacakmış..

irem-- anladım canım..  (melisin omuzunu tutup,eğildim.. şuleyle aralarına..  )
sacide ablayla,konuş.. kardeşlerin için iş varmış.. görüştür onları..
 önümüzdeki hafta ,kendilerine ait sanat evinde.. bazı etkinlikler düzenlenecekmiş.. anlatsın sana.. sende arkadaşlarına anlat..
benim adıma vahide hanımla,rekin katılırlar.. sizler zorunlu değilsiniz ama dil bilmeniz, onlara..
tanışıp ..çevre edinmeniz de ,sizin lehinize olur.. fırsatı değerlendirin bence..

şule-- gideriz tabi..
melis-- olur.. sağolun.. şimdi burdan,sormayım.. bir ara konuşuruz biz..
irem-- tamam..

********

philiple salonun dışına çıktık.. manzara seyir balkonu yapmışlar.. açık hava çok iyi geldi.. karşılıklı  koltuklara oturduk.. birer de sigara yaktık..

philip-- mahmut bey,konuştuk dedi.. fikrin ne,irem..
irem-- önce senin düşünceni duyayım philip..

29 Nisan 2013 Pazartesi

1734.bölüm..


tuna-- iremm,formülü biliyordun da.. niye beni uğraştırdın,madem..
irem-- lizin bahsettiği,karar verebilmek için olandı.. çiğdeme anlatmıştım.. Mersinde.. yata çıkarken de,yusuf beyin teklifini kabul etmişti hatırlarsan..
senin formülü söyler miyim hiç... onu kevina satacağım..

güldüler..
maruf-- bizde duysak..
tuna-- sana yaramaz ki.. o; hanımları fazlaca çalışan ,beylere özel..

nedim-- tuna bey,bana uyar mı..
tuna-- uymaz.. gülderen hanım,resmi görevli.. bizde mesai hiç bitmiyordu ki..
kevin-- ee,sonra..

irem-- sen kurnazsan.. bizde öyleyiz kevin...
liz-- boşver,kevin.. para verirsen,onu yerine koymak için.. ben biraz daha fazla çalışırım.. bir işe yaramaz..
irem-- kevin ,lizi bekir ağadan uzak tut.. cimriliği bulaşmış..

bir kahkaha yükseldi..

güzide-- aldınız mı komisyonunuzu.. irem hanım..
mahmut-- öyle bir mat etti ki,bekir ağayı.. komisyon almasa da olur.
irem-- (güldüm ) evet.. ama hak etti..
(bekir bey ,sacide abla ve çetin beyin bize doğru geldiğini görünce ) iyi adam lafının üstüne gelirmiş..

masanın başına gelip, sacide ablaya beni göstererek..

bekir-- benden değil,ondan iste sacide.. yoldu beni..
irem-- emret sacide abla.. ne istiyorsan,senindir.. bekir ağa,korkacağımı sanıyor herhalde..
bekir-- heh heh.. bedavaya getiririm demiştim değil mi..
irem-- bekir ağa.. erken sevinme..  kabloya zam geldi.. şu anda..
bekir-- sustummm..

bir kahkaha daha yükseldi..
karşı tarafla tokalaşıp,bizimkilerden sonra.. bana geldiler..
sacide ablayla öpüştük. bekir ve çetin beyle tokalaştık..

irem-- tuna iki sandalye ilerle de,sacide abla tek kalmasın o tarafta..
bekir-- bir sandalye ilerlese de olur..
irem-- seni hanımından ayırmayım demiştim..
bekir-- iremi dinleyelim tuna..

biz sandalyeleri,tabakları değiştirip oturduk..
sacide abla,bekir bey benim yanıma..çetin bey de tunanın yanına oturdu..
hoşgeldiniz deniliyor, bekir beyle konuşuluyordu..
 onların içecekleri
bizim sıcak yemeklerimiz geldi.. herkes kaynaşmış sohbet ederken..

irem-- sacide abla,neden bahsediyordu bekir ağa..

sacide-- bizim eski evde ,bir hafta boyunca hergün kimsesiz çocuklar yararına.. ..gündüz ayrı,gece ayrı..etkinlik düzenlenecek..
 herkese açık..kısır,köfte,pasta,börek yapacak bizim hanımlar..
olgunlaşma enstitüsünün,defilesi..olacak.. el işleri,halı,kilim .. resim sergisi açılacak..
gece de,cüzi bir ücret karşılığında.. halk müziği.. sanat müziği.. batı müziği ,klasik müzik konserleri verilecek.. gelirleri bağışlayacağız..

son gece de.. davetiyeli yüz kişilik , yemek var..  çekiliş yapılacak..
boş yok da.. hediyeler;hep kadınlara yönelik..
eşli gelinecek.. erkeklerde heveslensin,bir minibüs ver dedim.. iremden iste dedi..
durum bu.. sizlere de davetiye,gelecek..

irem-- alırız.. bulunmak da isterdik ama biz yarından itibaren on beş gün yokuz..
sacide abla.. istersen personelim yardımcı olmak için gelir..
senin canın sağolsun, son model bir jeep veririm.. fabrikaya sipariş vermiştim,
iki güne kadar gelecek..getirirler sana.. başka bir şey var mıydı..

sacide-- (gülümseyerek ) yok,teşekkür ederim.. elemanların isterlerse gelmelerinden memnun oluruz..
birde serbest çalışan..gitar yada bağlama çalan.. müzisyene ihtiyaç var,daha sonrası için.. her akşam .. bahçeyi kafeterya olarak kullanacaklar..  kışında içeride devam edecek.. aklında olsun..
irem-- tamam ablam..  söylerim,ben..
müzisyende var.. melis hanımın erkek kardeşleri yapıyorlarmış, bu işi..
gündüzde başka yerde çalışıyormuş çocuklar..
sacide -- gelsinler ,anlaşırsak.. daimi çalışırlar..

irem-- anlaştık.. (omuzuma bir el dokununca,döndüm )


1733.bölüm..


yasemin-- olabilir yani,ben bile yabancı birisine bakıyorum sandım.

barbara-- her zaman makyaj yapmadığından.. değişik geldi sana..
irem-- maşallah ikiniz de,birbirinize çok yakışmışsınız.. mutluluğunuz ömür boyu olsun..
amin dediler,tunayla yasemin..

bizi masamıza götürdüler de..
 biraz ilerimizde anneler ve babayı görünce.. önce,onların yanına gittik..
 gözünüz aydın dedik.. zekeriyanın ailesi,gülten hanım.. turgutun annesi..  aile gibilerdi.. hatırlarını sorduk.. mutlu oldular..
sonra kendi masamıza geldik..

maşallah herkes çok şık ,ışıl ışıl parlıyorlar..  tokalaşırken,
ahu hanımla tanıştık.. çok cana yakın ve güzel bir kız.. sevdim..

bize ;sadun,şermin..  liz,kevin sam,maruf ,zübeyde,derya..said cafer rekin,vahide hanımın karşısında yer ayırmışlar..oturduk..
yanımda gülderen-nedim,güzide mahmut..şule,melis,çiçek,songül ,ahu,ilter ve bedri var.. tunanın ve sadun beyin  yanındaki sandalyeler boş bırakılmış....
kime ayrıldıysa artık.. bilmiyorum.. merhaba dedik..
herkes birbiriyle  konuşuyor zaten.. şule ve barbara.. göz hapsinde.. ama
onlar,kimseyle ilgili değil.. bedri de,çiçekle konuşmaya çabalıyor..
şule ,liz ve kevinla konuşuyordu..
garson içecek siparişlerini alırken.. ceyda ve kaan geldiler..
 tanışma,tokalaşma faslından sonra.. sadun beyin yanına oturdular..

irem-- (bana soda,tunaya rakı gelince..bardağımı kaldırıp )
 hanımlar beyler, hepiniz hoşgeldiniz..
darısı tüm bekarlara olsun.. yasemin ve anarın mutluluğuna içiyorum..

herkes içti bardakları koyarken..
liz-- irem takılarını çok beğendim.. nereden aldın..
irem-- (glümsedim ) ben almadım,bilmiyorum  liz..
liz-- hıı,yanlış kişiye sordum demek ki..
irem-- evet canım..

bir kaç lokma almıştım ki..
tuna-- (bana biraz yaklaşıp)marufa kek sözü mü verdin..boçlandı diyor..

irem--(gülümseyerek ) hanımını benim arabaya çağırdığımda,yaparım demiştim..
o da benzinliği isterim dedi.. şimdi ne alaka sana söylüyor ki..
tuna--  eve malzeme almışlar da.. yarın yapmanı bekliyormuş..
irem--  iyi öğleden sonra.. berbat bir kek yapayım da,bir daha istemesin..

tuna--sen yapınca berbat olması,mümkün değil ki..
irem-- (gülerek ) gayret sarf edeceğim artık.. yasinler gelecek miydi..
biliyor musun.. abimlerde yok..
tuna-- ikisinden de,haberim yok.. (gülümseyerek ) yasinle
buluşacaktık.. gelmedi..  evi değilde,iş yerini aradım.. bugün için izin almış..
irem--hah hah hah..

kevin--(gülerek ) sizin cephede birşey değişmemiş.. ne mutlu size..

tuna-- sağol kevin..
sam-- sizde değişti mi.. yoksa..
kevin-- yok da,liz işlere fazla kaptırdı kendini.. görüşemiyoruz pek..
tuna beyden varsa formülü isteyecektim ben..

irem-- (gülerek ) bedeva olmaz,parayı duyayım..
liz-- iremm, formülü duymuştum ya.. ne parası..
ceyda-- peki niye uygulamıyorsun liz..
liz--tunusta, iremin dediği gibi bir ağaç yok kii.. hep palmiye var..

irem--ceyda-- güzide-- hah hah hah..

1732.bölüm..


tuna-- (saçlarımı omuzumdan çekip.. öptü.. eliyle de belime destek oluyor)
banka hissesi güzel olmuş..bekir beyin.. anarın işini önceden söylemesi de, yerinde bence..
cengiz ,fevzi bey içinde birşey demiyorum.. iyi yapmışsın..
cafer beyin bayiliğinden ,memnun kalacağınızı düşünüyorum..
mahmut beyle ortaklığın şartları da,seni zorlamaz.. reklamını yaparsın..
 ama tv meselesini iddialaşıp.. ortaya atmana gerek yoktu bence..
aranızda bir rekabet yok çünkü..
birde arka arkaya çok ciddi ..büyük bütçeli işlere girdin..
çok hızlı gidiyorsun,biraz yavaşla.. çalışanların daha çok toy,iki günlük elemandan fazla beklentin olamaz..

tv yi almanyadan,japonyadan getirtmen de.. önemli değil.. maliyetine bakarsın..
hiç sıcak satış tecrüben yok.. beyaz eşya sektörünü ,ana toptancıları
bile bilmiyorsun da.. elinde kalması,zarar etmen de sorun değil..
kapatacak imkanın var.. vadeyle bir toptancıya satılır..

sana güvenmiyor değilim..yapamazsın da demiyorum,belki lokomotifin olacak..
ama zamanın kısıtlı .. kendi kendini çıkmaza sokmuşsun.. gerileceksin.. hepimize yazık..
yeni gireceğin, şartlarını bilmediğin .. kesinleşmemiş bir konuda,
bu kadar büyük konuşmak,duyurmak.. çevrende itibarının sarsılmasına
neden olabilir.. ticarette en tehlikeli şey budur.. başarın değil,başarısızlığın kalır
akılda.. onu silmek de,kolay değildir..
güya tatil yapacağız,üç gün.. sen onu düşünüyor olacaksın.. haksız mıyım..

irem-- haklısın.. ama oldu bir kere.. o kadar da,hazırlıksız değilim..
sonuna kadar da..gideceğim.. geri dönüş yok.. benzinlik için ne diyorsun..

tuna-- ben bir kaç kişiyle konuştum.. kiralarsan.. ortalama aylık bir milyon
dediler.. benzin alırken tesadüfen necati bey ile karşılaştık.. (saatine baktı) gecikiyoruz.. konu uzun.. madem marufa dönüşte konuşuruz dedin,bırak beklesin.. aceleye gerek yok..
irem-- (kalktım ) ortaklığı kabul edeceğim.. tamam mı..
tuna-- (o da, kalktı) tamam ama önce philiple konuş.. o cevap vermemiş,saymış olursun..
irem-- peki..

kartı alıp,kapıyı çektik.. asansöre binerken..

tuna-- yasemine de,bilezik aldım.. gerekirse,takarsın.. sam ne konuşacakmış.. biliyor musun..

irem-- olur takarım da.. hiç bir fikrim yok..
tuna-- (düğmeye bastı,iniyoruz.. eğilip,yüzüme baktı .. gülümseyerek )
 asma yüzünü,oynama..şarkı kısmıyla ilgili tek laf etmedim..
irem-- hah hah hah..

*************

balo salonunun bu kadar kalabalık olacağını hiç düşünmemiştim doğrusu..

masalar dolu,herkes yemek yiyor.. uğultu ve müzik içiçe..
barbara karşıladı bizi..

uzun  saçlarını gayet hoş bir topuz yaptırmış..
askılı elbisesi gözleri gibi mavi.. pırlanta kolye küpesiyle,süper olmuş..

barbara-- hoşgeldiniz,irem hanım..tuna bey.. ikinizde muhteşem görünüyorsunuz..
irem-- (tokalaşırken ) hoşbulduk barbara.. teşekkür ederiz.. sen de,
süpersin.. nasıl yanlızsın,anlamadım..

barbara-- (gülerek ) olmak için çaba sarf ediyorum.. buyrun,sizi masanıza
götüreyim..
irem-- göster  barbara.. bizim masa tehlikeli olabilir..
barbara-- hıı.. haklısınız..

tuna--irem-- hah hah hah..

anar-- irem hanım,tuna bey hoşgeldiniz..
tuna--irem-- hoşbulduk anar..

(tokalaştık.. bembeyaz takım elbisesiyle çok şık.. yasemin de yanında ..saçlar, yeşil gözlerindeki mükemmel makyaj ..nar çiçeği  rengi ..askılı,şifon  elbisesiyle,harika olmuş.. bizim kız ne kadar güzelmiş meğerse  )

irem-- (gülümseyip ) yasemin nerede..

anar--yasemin--barbara--tuna-- hah hah hah..


1731.bölüm..


ah tunam,nasıl da biliyor neye ihtiyacım olduğunu..
nasıl da zevkli almış herşeyi..
elbise de, potluk bile yok..sanki diktirmişim gibi..
 ölçülü göğüs dekolteli.. kolsuz.. zümrüt yeşili diz hizasında.. sade bir elbise.. ama çok yakıştı.. lame ayakkabı da,yüksek topuklu ama rahatmış giydim....

irem-- ( kırık beyaz takım elbisesiyle,hayran hayran bana bakan tunaya döndüm ) teşekkür ederim,aşkım.. çok yakışıklısın..soyun çabuk..
tuna-- rica ederim de.. aynı şeyi ben de sana söylemeyi düşünüyordum..
muhteşem oldu..
irem-- (gülümsedim ) sen alınca,böyle oluyor aşkım..
tuna-- (sarılıp,öptü ) giyen güzel,yapacak birşey yok.. saçın yapılsın da..
takılarını sonra takarım.. kuaförü çağırayım ben..

irem-- tamam.. dur,önce çıkardıklarımızı kaldırayım..
tuna-- bak bakalım,dağınık birşey var mı..
irem-- (gülerek,odaya baktım )  yok gibi.. ama ben yavaş yavaş dağılıyorum sanki..

tuna-- ..........................birde bana sor..

***********


saat tam sekizde.. kuaför ve makyöz işlerini bitirip gittiler..
tuna kapıyı kapatıp, dolaptan aldığı set kutusuyla yanıma geldi..
açık renk  oje sürdürdüğüm tırnaklarıma.. dalgalı fönlettiğim saçlarıma ve makyajıma baktı önce..

tuna-- çok güzelsin,sevgilim.. çokk.. (eğilip boynumu öptü )
irem-- sağol canım..
tuna-- sende (set kutusunu açtı ve gerdanlığı aldı .. boynuma takıyor)

irem-- tunaa,bu nee.. bunu da yeni almışsın.. niye aldın,kocacığım..
servet vermişsindir,bu takıma.. zümrütlere , pırlantalı işlemeye baksana..

tuna-- sen aynaya baksana.. ne kadar yakıştı.. karıma alıyorum,niye almayayım ki..
irem-- ( bilekliği takarken) kıyamıyorum aşkım.. yok mu sanki..

tuna-- olsun..içimden geldi,aldım ( pırlanta nişan yüzüğümü ve bu takımın yüzüğünü de diğer parmağıma  taktı.. zarif, sallantılı küpelerimi de bana verip ) beğenmedin mi yoksa..
irem-- (küpelerimi kulağıma takıp.. kalktım puftan ) beğenilmeyecek
gibi mi,tuna.. çok teşekkür ediyorum..

tuna-- rica ederim,güle güle kullan.. gidelim mi artık..
irem-- (gülümsedim ) gideriz.. biraz oturur musun..
tuna-- (oturdu koltuğa ) hayırdır..

parfümü mü,sıktım.. kimliğimi ve gerekenleri minik gece çantama aldım.. diğer çantamı kasaya koydum.. ve bu arada da.. bugün olanların kısa bir özetini  anlattım tunaya..  sonra dizine oturup..

irem-- fikrini alayım..

1730.bölüm..


tunayı tanıştırdım,tokalaştı.. merhaba dedi.. marufla sarıldılar..
ayak üstü birkaç kelime edildi..

tuna-- saat yedi ;günü sonlandırıp..iş konusunu kapatmanızı ve nişana gitmeyi teklif ediyorum..
bekir-- daldık sahiden .. biz misafirlerimizi otele bırakacağız daha..hazırlanıp geliriz..

hep beraber dışarıya çıktık..

zübeyde-- seni oyaladılar,kuaföre gidip giyineceksin daha..
irem-- ne yapalım zübeyde.. gecikmemek için, kuaföre gitmeyeceğim artık..

ben tuna,maruf ve zübeyde hariç herkes arabalara bindi.. rekin de..
cafer beyle beraber.. ayrıldılar mekandan..

tuna-- irem arabanın anahtarını marufa versene..
irem-- (çantamdan anahtarı alırken..kısık sesle ) niye ben veriyorum.
sen verseydin ya..
tuna-- .............. sen ver de,niye istediğimi anlayacaksın..

verdim.. arabaya oturdular.. gülerek.. hareket etti maruf..

irem-- evet ,sevgilim.. seni dinliyorum..
tuna-- (kapıyı açtı ) buyur da,gecikmeyelim sevgilim..

oturdum arabaya,kapıyı kapattı.. kemeri takarken.. arka koltuktaki ,askılı elbise kılıflarını gördüm..
çantada da, bayan ayakkabısı çantası var.. görünüyor..
tuna yanıma oturunca..
uzanıp öptüm..

irem-- afedersin,düşünceli.. centilmen sevgilim..
tuna--(gülerek ,hareket etti ) öp ve affet de.. oh valla,ne güzel..
irem-- ama şu an için.. imkanlarım sınırlı,sevgilim..
tuna-- ben sana imkan sunarım.. sen hiççç merak etme..
irem-- hah hah hah.. benim de,sunacaklarım var... .hangi kıyafeti getirdin ki.. bu ayakkabı ,çanta da nereden çıktı.. çarşıya mı gittin..

tuna--evet... ikimize de,yeni aldım..
. irem-- offff,bir duş yapıp.. beş dakika uzanmak isterdim doğrusu..
saat yediyi geçiyor,artık mümkün değil..

tuna-- yemek sekizdeymiş.. dinleniriz..
irem-- ancak gideceğiz zaten.. tuna,neden bulvara dönmedin.. evimize gitmiyor muyuz..
tuna-- (gülerek) hayır..
irem-- pekiii..  otele gelinceye kadar..gözlerimi kapatayım bari..
tuna-- hah hah hah..


****************

elimizde askılarla,çantalarla.. nişanın yapılacağı oteldeki odamıza çıktık..
tuna-- buyur sevgilim,duşunu yap..
irem-- sen var ya, sen.. bir tanesin..

çantayı bırakıp.. ayakkabılarımı çıkardım.. aceleyle banyoya girdim..

on dakika sonra,havlulara sarılıp.. odaya geldiğimde.. yatağa attım kendimi.. tunanın gözleri kapalıydı.. zıplayınca.. döndü bana doğru..

tuna-- sıhatler olsun.. (gülerek ) artık imkanın var değil mi..
irem-- varr..
 üstüne eğilip.. öptüm öptüm..  ve saçlarımı kurutmak için..  kalktım yataktan..
tuna-- iremm,bırak saçını ..sen giyin.... kuaför bekliyor..

26 Nisan 2013 Cuma

1729.bölüm..


irem-- çetin bey.. şu anda,etüdü yapılmış..  dört büyük projemiz var..
yayınla ilgili olduğu için,söyleyebileceğim.. bu proje.. ilkti ama gerçekleşmesi gecikti..
her ebatta  renkli televizyon ve  split klima ithal edeceğim..  görüşmeler yapıldı,hazır..  aralık ayında,yapacağım reklamla herkes 2. televizyonu  alıp..
bir ayda,satış rekoru kırılacak..

çetin-- renkli tv ve split klima ilgi çeker ,satılır da ama rekor biraz iddialı bir laf.. parekende olarak,siz mi satacaksınız..

irem-- daha o belli değil,satabilirim de..  yurt çapında ,günlük kaç tv satılıyorsa.. otuzla çarpar.. bir rakam çıkarırız ortaya.. o rakamın iki katı diyorum.. iddiaya girmek ister misiniz..

çetin--(gülerek ) isterim de..  nesine..
bekir-- yemeğine olsun.. ama siz yapıp,bu kadroyu evinizde ağırlayacaksınız.. mesela ocak ayının 15.de..
irem-- kabul.. ama ufak değişiklikler olabilir.. sınava denk gelirse.. diye dedim..
çetin-- güveç,pilav ve salataya tamam diyorsanız.. benim içinde sorun yok..
ercan-- bekar mısınız,çetin bey..
çetin-- evet..
ercan-- ben yardım ederim size..
gülerek"sağolun "dedi..

mr. akira-- irem hanım.. ithalat için, anlaşma yaptınız mı..
irem-- yok.. kasım ayında gittiğimizde, yapacağız inşallah..

mr.akira-- ikisini de.. bizden almanızı teklif ediyorum..  tv,klima alan müşteriler memnuniyetlerini .. çevrelerine anlatırlar.. ve sizin devamlı reklamınıza gerek kalmadan.. mallarımız kendini satar..
bu konuda iddialıyım..güveniyorum.. dünyaya satıyoruz çünkü..
 yedek parça ve servis ağını da biz sağlıyoruz.. burası verimli ve işlenmemiş bir pazar.. ilk adımı bekir bey ile attık,ikincisini de sizinle atmak isteriz..

irem-- peki,konuşuruz mr.akira.. ürün,marka vs. tanıtım broşürlerinizi ,genel bilgileri gönderin bana..  (kartımı verip) arayalım birbirimizi..


mr.akira--( yanındaki arkadaşlarından da kartvizitleri aldı ve bana uzattı)
elbette,irem hanım.. mr.blaunta.. önerdiğiniz bankanın adını söyleyecektiniz,bizde duyabilir miyiz.. çalıştığınız,güvendiğiniz hangisi öğrenelim..

cafer-- (gülerek) evet,çok iyi olur.. bizde ,bayilik için görüşeceğiz ya.. aklımda bulunsun..

irem-- (bekir beye gülümsedim ,mahmut bey hala çeviriyor.. )
bütün bankalarımız iyi ve güvenilir aslında.. en son, xxx bankla çalışmaya başladım.. çok memnunum.. merkez ve şubelerindeki müdürleri .. personeli son derece anlayışlı ve yardımcı..
dolar - markın yanına.. riyal - yen hesabı da eklemek isterim beyler..

bizde çalışmak isteriz ,dedi hepsi..

bekir-- (mahmut beye bakıp,gülerek ) komşu dediğimi çevirme de..
özcan beye cevap vereyim..
mahmut-- buyrun..

bekir-- özcan bey,dün ben xxx bankasını aldım.. iremin bedelsiz istediği bankanın % 1 hissesiydi.. bu bücür var ya,çok yaman çok..
şimdi de mevduat kazandırıyor bana.. kendisi de kazanacak,tabi..

özcan-- iş hacmini ,sürekli ticari faaliyeti düşünürsek..  sizin kazanacağınızın çok daha fazla olduğu aşikar..
yamanlığını,kötülüğe kullanmamasını taktir edip.. ortağınızla gurur duyuyorsunuzdur.. değil mi bekir ağa..

bekir--(güldü )  elbette duyuyorum..  ortaklığı,kabul etsin diye neler yaptım.. bir bilsen.. sadece anarla ihracatı vardı,ilk tanıdığımda..
sağ kolum olarak transfer etmek için..  hiç kimseye yapmadığım teklifi sundum.. "tok ağırlaması güç olurmuş.. yoluma altın döşesen fikrim değişmez ,kendi işimi bırakıp.. çalışanın olmam.."  dedi,reddetti beni....
  tuna da..  fırçalayınca..  beraber çalışamayacağımızı anladım..

irem-- hiii.. tunaa.. delirmiştir şimdi..  (ayağa kalkıp..) kusura bakmayın.. ben telefon edeyim.. nişanı unuttum..

tuna tam o sırada.. binanın camlı kapısından içeriye girdi.. duş yapıp,spor  giyinmiş.. tıraş da olmuş.. gülümseyerek yaklaştı yanımıza..

tuna-- neredesin senn..
irem-- burdaa..

güldük..

1728.bölüm..


bekir-- tuna beye yok diyememişsiniz.. ortak olacağız,ireme  yok ..diyebilir misiniz..
tuğrul-- bu ağır oldu,on ikiden vurdun bekir ağa.. (bana bakıp) ona hiç bir şartta yok diyemem.. isteği ,emirdir..yaparım..

irem-- estafurullah abim.. sağolasın.. minnettar olurum.. ama bekir ağanın beni böyle öne sürüp, emrivaki yapması.. ona pahalıya patlayacak,emin ol..
tuğrul-- hiç şüphem yok..

kahkahalarla güldüler..

bekir--  burada kendi işimiz için, uğraşıyorum.. destek olsana bana..

irem--niyetinizden  haberim olsa,ben abime rica ederdim.. belki fabrikayı bile
yapardı ama şimdi iş değişti.. İstanbulda bitirdiğiniz işin % 1 ini istiyorum.. bedelsiz..

çetin-- nee..
bekir-- vay vicdansız.. % 1 çok..  nasıl vereyim..

irem-- gelemeseydiniz, kayıpların daha çok olacaktı bekir ağa.. işimiz için uğraşmadığımı söyleyemezsin.. hem gelebilecek döviz cinsinden mevduatları da düşünürsen ,verirsin bence..

maruf-- ne istiyorsun irem.. pazarlık konusu nedir..

irem-- başka bir konuda konuşuyorduk maruf..
rekin.. burada hangi bankayla çalışıyorsunuz..
rekin-- xxx bankasıyla.. öneriniz mi vardı..
irem-- evet.. bekir bey cevap versin.. söyleyeceğim..

çetin bey,bekir beye aktarınca..

bekir-- peki,kabul..
irem-- (gülümsedim ) kaz gelecek yerden,tavuğun esirgenmeyeceğini nasılda biliyorsunnn.. anlaştık..

bir kahkaha daha yükseldi ki.. hiç sormayın.. abim.. özcan ,ercan ve mahmut bey koptular resmen..

*******
abimle vedalaşıp,arabalara bindik.. mr.smith in binasına gittik..
helikopter pisti ve  çevre düzenlemesine bayıldılar..
binanın içi ,son derece zevkli ve ihtiyaca göre  dekore edilmiş..
 son katta, yönetim kadrosunun odaları  için çalışılıyormuş..

kumanda- yayın odaları.. toplantı salonları ..reji odası çok etkileyiciydi.. tv yayını da yapılacakmış.. tüm dünya ..uydular aracılığı ile izlenecekmiş..
tvlerin ebatları ve fazlalığı dikkat çekiciydi doğrusu..
mr.smith özellikleri,gururla anlattı..
 özcan bey,çay istemiş..  ilk girişteki rahat koltuklara oturduk artık..

maruf-- harika olmuş,mr.smith..çok beğendim..
mr.smith-- teşekkür ederim,maruf bey..  tam olarak bittiği zaman
daha güzel olacak.. özellikle istediğim kişiler burada olursa.. çok memnun olacağım..

ben gülümseyince..
zübeyde-- irem istediği sen misin..
irem-- evet .. özcan bey ,radyoda sınırsız ve süresiz staj imkanı tanıdı bana..  planlarımı da gerçekleştirirsem.. ileri bir tarihte olabilir diye düşünüyorum..
çetin-- planlarınız, radyonun yada bbc nin % 1ini almayı kapsıyor mu..irem hanım..

güldük..

mahmut-- ama hakkını yemeyelim,strateji mükemmeldi..
ercan-- bence de..
özcan-- iş neydi ki, % 1 e razı oldunuz irem hanım..

irem-- stratejimi beğendiğiniz için ,sağolun..
işi bekir bey uygun görürse söylesin.. özcan bey.. daha dün gerçekleşti.
belki sakıncası vardır..
ben çetin beye cevap vereyim.. mahmut bey,rica etsem çevirir misiniz.. onlara da ayıp olmasın..

mahmut-- tamam..

1727.bölüm..


rekinin arabasında,zübeyde,maruf ve cafer bey oturuyorlar..
diğerleri de arabalarda beni bekliyorlar..

irem--(cama yaklaşıp) maruf, zübeyde benim yanıma gelsin..
maruf-- (gülerek ) bana borçlanırsın..
irem-- (güldüm ) olsun,ödemesi kolay.. nasılsa.. bademli ,cevizli kakaolu.. seç birisini..
maruf-- onu sana bıraktım da,ben asıl benzinlik istiyorum..
irem-- hah hah hah.. (kapıyı açıp,zübeydenin elini tuttum.. ) şimdilik kekle idare et,maruf.. (indirip,kapıyı kapattım ) nezaketen sormuştum,aldım işte.. hıhh.. gel canım..

maruf--cafer--rekin-- hah hah hah..

arabama oturduk.. kemerler takıldı.. arabayı çalıştırdım..
zübeyde-- iremm.. marufa bunu dediğine inanamıyorum..
irem-- bir söyleyen olmalı,hayatım..

ercan bey,mahmut bey ve çetin bey şöför koltuğundalar ..üç arabaya da,
elimle gelin diye işaret edip,hareket ettim..

zübeydeyle gülerek,konuşarak şehir turu yaptık.. dediğim heryerin önünden geçtim,arkadakiler bilgi vermişlerdir nasılsa..
...rekinin inşaatına nasıl gittiğimizi anlamadık bile.. abim sahiden şantiyeyi kurmuş..  en az elli kişi arı gibi çalışıyordu.. herkes indi arabalardan...

birisi "durun, inşaat sahasına giremezsiniz burası gezinti yeri değil.. özel mülktür" dedi..
abim görmüş bizi.. tulumlu baretli,eldivenli çizmeli geldi yanımıza..
tuğrul-- kerimmm,yanlış kişileri durdurmuşsun.. onlar girebilir.. hoşgeldiniz,buyrun..

rekin-- hoşbulduk tuğrul bey..
irem-- kolay gelsin abim..
tuğrul-- sağol,gelin..
tanıştırdım.. elim kirli diyerek tokalaşmadı.. selamlaştılar..

mahmut-- komşum,daha iki gün önce.. hiçbirşey yoktu burada.. tebrik ediyorum seni..
bekir-- işin ehli olunca,gecikmemesi gerektiğini biliyor tabi..
tuğrul-- sağolun,benim ve rekinin zamanı az olunca.. 7/24  üç vardiya çalışıp bitireceğiz.

maruf--( etrafına bakıp ) etkilendim doğrusu..
mr.smith-- irem hanım,abinize pist için teşekkür ettiğimi söyler misiniz..her aşamasıyla, o ilgilenmiş..

söyledim.. rica ederim dedi.. hep beraber araziyi gezdirdi bize..  nereye..ne yapılacağını anlattı..

mr.akira-- çetin bey.. fabrikayı beyefendi mi yapacak..
çetin--bekir bey,fabrikayı tuğrul beyin mi yapacağını soruyor..

bekir-- tuğrul bey, başka yerde çalışıyor da.. bize zaman ayırırsa ,neden olmasın..
tuğrul-- isterdim de,malesef  zamanım yok bekir bey..
Mersin limanında bir yer yapıyoruz.. teknolojik donanım yerleştiriliyor şu anda.. firma bize bir ay izin verdi..
rekin ve tuna isteyince yok diyemedim.. o nedenle ekip halinde buradayız..
28. gün teslim edip..iki gün dinleneceğiz.. inşallah..  ama isterseniz
önereceğim ,konusunun uzmanı serbest çalışan arkadaşlar var..

bekir-- size kolay gelsin..  fabrika yapımı uzmanlık istiyor..
çalıştığımız arkadaşlar vardı da.. uzakta iş almışlar,gelemiyorlar.. önereceğiniz adları alalım da.. siz de,kontrol mühendisliğini  yapın bari..
tuna beye yok diyememişsiniz.. ortak olacağız,ireme  yok ..diyebilir misiniz..

tuğrul-- bu ağır oldu,on ikiden vurdun bekir ağa.. (bana bakıp) ona hiç bir şartta yok diyemem.. isteği ,emirdir..yaparım..

irem-- estafurullah abim.. sağolasın.. minnettar olurum..
ama bekir ağanın beni böyle öne sürüp, emrivaki yapması.. ona pahalıya patlayacak,emin ol..
tuğrul-- hiç şüphem yok..

kahkahalarla güldüler..

1726.bölüm..


anar-- irem hanım,ben sabah fabrikayı aradım ve özel nedenlerle ayrılacağımı bildirdim.. yönetim kurulu toplanmış.. yardımcım geçici başkan,sıfatıyla.. aradı ;
gitme,neden ayrılıyorsun..istediğin ve yapılmayan birşey mi vardı dedi..
hayır,kötülükle ayrılmıyorum.. gitmezsem evlenemeyeceğim,beni affedip..anlayın dedim..
son olarak ; bağlantısını yaptığımız mısırlar ve yer fıstıklarıyla ilgili
 bir değişiklik olup,olmadığını sordu.. yok dedim..
size sormadım da,yoktu değil mi..

irem-- yok,sözümüz sözdür.. hakkınızda hayırlısı olsun anar.. iyi yapmışsın..

bekir-- niye işten ayrılacağını  bana söylemedin,irem.. hiç haberimiz yok..
yasemin kızım,çevir dediklerimi..

yasemin-- peki.. irem hanımın suçu yok bekir bey.. bir yerden haber beklediğimiz ve henüz  ayrılmadığından,kimseye söylememiştik daha..
bekir-- anladım.. anar, işlerimin koordinatörü.. yönetimin üç numarası.. olur musun.. çetin İstanbulda,sen burada çalışırsın.. ne diyorsun..

yasemin çevirince..
anar-- (şaşkınlıkla ) olurumm.. da,ne yapacağım..
bekir-- çetin anlatır,sana.. hayırlı uğurlu olsun.. yeni işin..
anar-- sağolun.. bekir bey.. beklemiyordum,çok şaşırdım..

herkes kutladı tebrik etti.. yasemin de,çok sevindi.

 songüle yardım için.. herkes  ayaklandı.. mutfağa taşıdık masadakileri..
melis,liz,derya kahve yaparlarken.. çetin beyden bilgi aldı anar ve yasemin..
bekir beyle,göz göze geldik.. ikimizinde gözleri nemliydi..
ayça hanımın da selamı varmış.. teşekkür ediyormuş..

zübeydeyle diğer misafirlerimle konuştuk,onlarda birbirleriyle kaynaştılar.. . kahvelerimizi de içtik, serinlikte..
saat beş olmuş.. melis,yasemin.. anar,sam.. turgut..derya,said..liz,kevin gittiler..
hanımları kuaföre bırakıp,kendileri de anarla tıraşa gideceklerdi..

mahmut-- bekir bey,özcan beyle sizi götürmeyi teklif ediyoruz..
bekir--mahmut bey,arabamız var da..  irem ?

irem-- sevgili misafirlerim.. ben ev sahibiyim ama bekir beyle konuşurken..
hep beraber bir şehir turu yapalım demiştik, eğer kabul ederseniz seviniriz.. mr.smithin merkezini,mr.blauntun  iş yerini,inşaatını..
saidin ,kevinın iş yerini.. samin yatırımını.. mahmut beyin fabrikasını ve bekir beyin fabrika alanını görmüş oluruz.. ne dersiniz..

tamam,gidelim dediler..

*******


irem-- (mutfakta )songül,canım.. sağol,ellerine sağlık.. çok yoruldun..  sende kuaföre git hadi. ( gönlümden kopan parayı cebine koydum..)
songül-- buna gerek yoktu,irem hanım..
irem-- vardı,canım.. bekliyorlar,bir yukarıya çıkmam lazım.. görüşürüz..
songül-- görüşürüz..


kendime çeki düzen verip,çantamı anahtarlarımı alıp indim aşağıya..
kapı,pencereleri kapatıp.. kilitledim.. herkes arabalara binmek için
sokağa çıkınca.. kurtların mamasını ,suyunu da verip.. demir kapıyı kilitledim..

rekinin arabasında,zübeyde,maruf ve cafer bey oturuyorlar.. diğerleri de arabalarda beni bekliyorlar..

irem--(cama yaklaşıp) maruf, zübeyde benim yanıma gelsin..
maruf-- (gülerek ) bana borçlanırsın..

1725.bölüm..


ağaçların gölgesinde.. şen şakrak sohbet ederek.. yemeklerimizi yedik..
hepsi de nefis olmuştu..
songül dolmayı,sarmayı..zeytin yağlıyı harika yapmış..
deryanın fırında yaptığı tavuk da,çorba da çok güzeldi..
yabancı misafirlerimiz de,çok beğendiler..
 japonlar incelemeyi yapıp..
üretim lisansını vermişler bekir beye.. o ayrıca sevinçliydi..

melis-- (japonlarla ve cafer beyle konuşuyordu ) irem hanım..
mr.akira .. emir caferin niyetini öğrenince..  sizin niçin bir toyatayı,
hondayı,nissanı tercih etmediğinizi sordu..

.. turgut,tatlı ve dondurma almış.. onların servisini de ben yapıyorum..

irem--  tanışıp,konuşmak yeni iş imkanlarına sebep oluyor..
teklif  gelmiş olsa.. düşünebilirdim.mr.akira..
mr.blaunt  ,fabrikaya  ortak olmamı teklif etti..kabul ettim..
 ithalat ve bayilik işleri ile de ben ilgileniyorum..
belki,ileride sizlerle de çalışabiliriz..kimbilir..

mr.akira-- umarım.. bekir beyle ,ortakmışsınız.. beraber gelin,bizim iş adamlarımızla da tanışın..
irem-- elbette,neden olmasın.. bende beklerim,her zaman..
çetin-- irem hanım,gitmeyi düşünürseniz.. ocak ayı sonunda,ziyaretlerine
gideceğiz.. haberimiz olsun..
irem-- sanmıyorum ama bakarız yine de.

mr.smith-- irem hanım,inanın duydukça umutsuzluğa kapılıyorum..
bencilce gelebilir ama siz bekir beyle ve mr.blauntla  ortaksanız..
ingiltere yerine ,japonyaya giderseniz.. benim gelecek için yaptığım planlara, nasıl zaman ayıracaksınız.. sizi kayıp mı,ediyorum..

maruf--  söz verdiyse,kayıp etmezsiniz ama plandan haberi yoksa.. biraz zor..
mr.smith-- belki demişti.. ne ummalıyım..sizce..

maruf-- (gülerek ) saidd, nasıl deniyordu..unutmakla ilgiliydi de,hoşuma gitmişti hani..
said-- (güldü ) ben söyleyeyim senin için.. havada bulut,sen iremi unut..
 (ingilizce olarak da söyledi )

nasıl kahkaha attılar, anlatamam..


irem-- mr.smith benim başka ortaklıklarım ve sorumluluklarım da var..
o nedenle gurur duyduğum teklifiniz için söz veremedim ve belki dedim..
gözardı etmiş değilim,arkadaşlarımla beraber iş hayatını..
eşimle beraber de,özel hayatımızı organize edip.. kendime,
hayallerime ,hobilerime de zaman ayıracağım.. hiç merak etmeyin..
özcan beyin sunduğu imkanı değerlendirip, işi temelinden öğreneyim önce..
size verdikleri bilgi neticesinde,belki siz beni silersiniz belli mi olur..
yani hep böyle gördünüz ama anlayışlı uysal ,neşeli değil..
genelde kaprisli,huysuz ve çekilmez olduğum söylenir..

mr.smith-- olsun.. sanmıyorum ama razıyım..
maruf-- sen ne kurnazsınn..

kevin-- kurnaz olmasa,bana hammaddeyi.. beş misli fiyata satabilir miydi..
melis-- madem biliyordunuz,almasaydınız.. size baskı mı yaptı..
kevin-- yok da.. sesim bile çıkmadı,melis hanım.. hipnotize olmuş gibiydim..

güldüler..
irem-- pamuğum süper olduğundan, sesiniz çıkmadı.. havada kaptınız kevin...
bana diyorsunuz da,sizler kurnaz değil misiniz sanki...
kumaş yaptırıp  ,marufa  beş misli fiyata sattığınızı iyi hatırlıyorum..

bu arada mahmut bey.. xxx sanayi dokuma fabrikasını aldı.. müthiş bir ihracat portföyü var.. ihtiyaçlarınız varsa ,karşılayabilirsiniz..
aynı zamanda mobilya sektöründe de,büyümeye devam ediyor..

hayırlı olsun dediler.. mahmut beyde teşekkür etti..

turgut-- irem hanım,dediğiniz işi yaptım.. pazartesi onaylanacak..
karşı tarafa da bilgi verdim ama haberi yokmuş sanırım.. çok şaşırdı..

irem-- (güldüm ) sağol.. itiraz etmediyse sorun yok..
turgut-- yok da,yanlışlık olduğunu düşündü.. irem hanım söyledi diyince.. peki dedi..
irem-- tamam turgut..



24 Nisan 2013 Çarşamba

1724.bölüm..


bekir-- nişanlanacak gençler,sizi burada görmeyi beklemiyordum doğrusu.
said çevirdi..
anar-- ben ne oldu bilmiyorum,yasemin hadi dedi geldik..
irem-- yasemin,hayırdır.. canını mı sıktılar,yine..

yasemin-- yok yok.. kıyafetimi aldım,barbarayı otele bıraktık..bekir beye uğradık.. ve eve döndük..
şule hanımla,ilter beylere  çay pasta,börek çıkardım..hep beraber oturduk,konuşurken..  şebnem çağırdı..
 adetmiymiş,annemin adağı mı varmış tam bilmiyorum.. mevlit okunacakmış,dinleyecekmişiz..
işin aslı,evden kaçtık irem hanım.. suçu da size attım,malesef.. bize ihtiyacı varmış.. diyince,sesleri çıkmadı..

sam--barbara kim..
bekir-- dinleseydiniz sanki.. kötü birşey değildi nasılsa.. annenin içinden gelmiş demek ki..

yasemin-- haklısınız,sürükleyişime anar da pek mana veremedi..
elbette kötü değil ama nur içinde yatsın,babamın vefatından sonra dinleyemiyorum.. çağrışım yapıyor.. çok zor atlattım o psikolojiyi..
bugün bambaşka bir ruh halindeyim.. dayanacak hiç gücüm yoktu.. bekir bey..

sessizleştiler bir anda..
sam-- barbara kim,söylesenize..
anar-- ikiz kız kardeşim, sam..

bekir-- benn.. özür dilerim..
yasemin-- rica ederim..

irem-- (yaseminin beline koydum ,kolumu ) iyi yapmışsın,canım..
bak ne mutlu sana ki.. gelecek yerin ve elini tutacak,birisi var..
dostlarınız davetiniz üzere , geldiler.. sevip,seviliyorsunuz.. bu herkese nasip olmaz.. o anıları geride bırakıp,geleceğe umutla bakma zamanıdır.. güçlü ol.
kınada ağlaşırız,şimdi seni neşelendireyim diyorum.. ne dersin..

yasemin-- sağolun.. çok iyi olur.. zor tutuyorum kendimi..
irem-- sakın ha,bırakma..
maruf,sam kalabalıkta konuşabiliyormuş bak.. barbara kim diyebildi..
anar-- öğrendi ve sormaktan vazgeçti değil mi sam..
sam-- aynen öyle.. ikizinse sana benziyordur,ilgilenmiyorum..
anar-- hah hah hah..
kevin-- sam,onun seninle ilgileneceğini nereden çıkardın.. akşam yalvarırsan,çok gülerim..
anar--yasemin-- bende..
cafer-- merak ettim,barbarayı.. candan hanıma benziyor mu,irem hanım..

irem--yorum yapmayayım,kişinin bakışına göre değişir.. cafer bey.. akşam görürsünüz..  (iki tahta kaşık aldım ,ritm için ..)hadi ,oynayın bakalım..
mutfak bunu da görsün..

Bahçe duvarından aştım
Sarmaşık güllere dolaştım
Öptüm sevdim helallaştım
Yanıyorum yanıyorum hele

Mayii oldum gonca güle
Acem şalı ince bele

Bir bakışta yaktın beni
Dert ile bıraktın beni
Yaktın beni yaktın beni
Yanıyorum yanıyorum hele

Mayii oldum gonca güle
Acem şalı ince bele

Yeter naz eyleme bana
Gel göreyim kana kana
Aşık oldum gülüm sana
Yanıyorum yanıyorum hele

Mayii oldum gonca güle
Acem şalı ince bele

http://www.youtube.com/watch?v=YEQmqS_GswI

Sevda olmasaydı da
Gönüle dolmasaydı
Dünya neye yarardı da
Güzeli olmasaydı

Nar tanesi tanesi de
Seviyom nar danesi
Güzellerin içinde de
Sevdiğim bir tanesi

O yar zülfünü tarar da
Gönül dengini arar
Bu dünyada sevmeyen de
Ahrette neye yarar

Nar tanesi tanesi de
Seviyom nar danesi
Güzellerin içinde de
Sevdiğim bir tanesi

Sevda ömür çürüdür
Has bahçenin gülüdür
Sevmeyeni neyleyim de
Sevenim sevgilidir

Nar tanesi tanesi de
Seviyom nar danesi
Güzellerin içinde de
Sevdiğim bir tanesi

şarkıya başlarken.. zübeyde,rekin ve çetin bey de geldiler ve katıldılar bize.. aman bir coştular,bir oynadılar karşılıklı.. turgut,rekin,çetin bey..
kevin,liz.. sam mr.smith.. ercan,özcan ,bekir bey.. japonlar..
melis,yasemin anar,derya,said.. zübeyde,ben.. mahmut bey.. songül,emir cafer..  döktürdük tam manasıyla..

bitince çok alkışladılar,çok.. iltifatlar edilirken.. yasemin de teşekkür etti..
irem-- sağolun.. yemeği her yerde yiyebilirsinz de.. bu öğlen eğlencesini ,hiç bir yerde bulamazsınız..
yemekleri hazırladınız,bende size şarkı söyledim.. yaseminin sayesinde..
şimdi yemeğimizi yiyelim buyrun.. mr.blaunt,çetin bey hoşgeldiniz..
hoşbulduk dediler..

irem-- zübeydemm ,hoşgeldin hayatımm..
zübeyde-- çok hoşbuldum,bu nasıl güzel karşılamaydı iremm..

. son derece şıktı yine.. biz zübeyde ile sarılırken..

bekir-- sen inanılmazsın,yemin ederim..
irem-- biliyorumm..

özcan -- ne kadar güzelmiş sesiniz.. onun sınavına da girseniz,kesin kazanırsınız..

mahmut-- tuna bey ve biz dostları irem hanımı paylaşmak istemiyoruz özcan bey..
özcan-- hımm.. anladım..

maruf-- bize söylediği de,sayılıdır.. tuna bencillik yapıyor..
irem-- (zübeydenin elini tutup,marufa döndüm..gülerek ) senn,kocama bencil mi dedin hıı..
maruf-- (güldü ) daha neler,ağzımı bile açmadım..
irem-- iyiii, bende öyle tahmin etmiştim..

gülerek ellerimize hazırlananları alıp, dışarıya çıktık..
1723.bölüm..


mahmut-- hatırlattığım için özür dilerim.. samimi bulup,anlattığınız için de sağolun.. inşallah, herşey sizinde gönlünüze göre olur.. başaracağınıza eminim..
ortak olmayı çok arzu ediyorum ama  şu an için tereddütleriniz olmasına da hak verdim.. ama ben beklerim..

irem-- (gülümsedim) rica ederim,dileklerinize bende katılıyorum..
durumu anlatırken,mali konulara girmek zorunda kaldım.. ama yanlış anlamayın.. maddi sıkıntım yok,çok şükür.. tereddütüm ondan değil.. yeteri kadar verimli olabilir miyim diye düşünüyorum..

mahmut-- (gülerek ) olursunuz.. ben sizi sıkmam.. tuna beyle de,konuşun ama en azından adını koyalım.. umudum olsun,istiyorum..
irem-- (güldüm ) peki mahmut bey.. ortaklığa bir adım daha yaklaştığımızı
 söyleyeyim o halde.. tuna her zaman,beni destekler ama  konuşup,fikrini de almak isterim..  akşam kesin cevabımı veririm,size..

mahmut-- çok mutlu oldum,sağolun.. bekleyeceğim.. artık aşağıya
inelim isterseniz.. ortamı merak ediyorum doğrusu..

kalktık..
irem-- bende..

odadan çıkarken.. tepsiyi bardakları aldım..
irem-- asansörle inelim de,mutfağa baskın yapalım..
marufu önlüklü,patates kızartırken görmenin değerine paha biçilmez..
mahmut-- hah hah hah..

asansörle indik.. salona göz attım,kimse yok.. mutfaktan da,gülme konuşma sesleri geliyor..
irem-- (kısık sesle ) mahmut bey.. bir dakika durun.. fotoğraf makinasını
alayım..
mahmut-- tamam.. tepsiyi bana verin..

tepsiyi verip,vahide hanımın odasından makinayı aldım..
ses çıkarmadan mutfak kapısına geldiğimizdeki görüntü inanılmazdı..
habersiz bir poz çektim.. flaş patlayınca bize döndüler..
irem-- bozmayınn.. (iki poz daha aldım.. )

bekir--(cacık yapıyor )  şantaj mı yapacaksın sende..
irem-- hah hah hah.. mutfağımı şenlendirmişsiniz.. harika görünüyordunuz,bir anı olarak size sunmak için çektim.. hepiniz hoşgeldiniz,şerefler verdiniz.. (ingilizce olarak da,söyledim)

tek tek tokalaşıp,kendimi tanıttım.. japonlara.. önce ellerini silmeleri gerekti..
melisin önderliğinde üç çeşit salata yapıyorlardı da..
mahmut bey de..tokalaşıyor..

sam,maruf ve anar.. patates.. patlıcan,kabak biber kızartması işini gerçekleştirmişler.. sosu pişiyordu.. onlarla da,tokalaştık..
mr.smith ve özcan bey.. ercan bey için
yeşillikleri yıkamış doğruyorlardı.. ercan beyde,çiğköfte yoğuruyor..
"merhaba,kolay gelsin.. ne iyi ettiniz" dedim.. çok mutlulardı sağol dediler..

emir cafer ,songül ve yasemin.. dolma,sarmaları servis tabaklarına alırlarken. merhabalaştım onlarla  da..
fırından tavuk ,ocaktan mis gibi şehriye çorbası kokusu geliyor..

kevinla,liz bahçe kapısından ellerinde tepsiyle girdiler..

liz-- melis hanım,bardak lazım..
irem-- istediğin bardak olsun hayatım.. hoşgeldinn..
liz-- hoşbulduk,iremm..  çok özledimm,seni..
irem-- sağol canımm .. bende seni özledim..
sarıldık,öpüştük.. kevinla da tokalaştım..

derya girdi içeriye ,o sırada.. hazır ol vaziyete geçip..

derya-- mutfak emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım..
irem-- rahat asker..

bir kahkaha yükseldi .. anlayanlardan..
mahmut bey de,karpuz ve kavun kesmiş.. tabak isteyince.. verdim artık.. bardakları da tepsiye koyduk.. kevin götürdü dışarı..

irem-- deryaa, sağol canım.. herkese teşekkür ediyorum..
mahçup oldum ,ellerinize sağlık..
ercan-- önemli değil,irem hanım.. kadromuz müthiş, zevkle yaptık..
 irem-- kadromuz olağanüstü de.. köfte yoğurmanıza bakılırsa ustasınız.. bende fena değilimdir,sıkmanıza yardım edeyim mi..

özcan-- ercan bey,Diyarbakırlı.. o da,eşi de.. yapmayı ,yedirmeyi seviyor sağolsunlar..
ercan-- sizde sağolun,severiz gerçekten.. ustaların yanında,biz çömeziz..
elinizi kirletmeyin,bir kerede siz yaparsınız.. biz yeriz ,kısmet olursa..
irem-- inşallah..


liz-- sana anlatacak çok şeyim var,irem..
irem-- tamam,konuşuruz akşam.. zübeyde nerede ,maruf..
maruf-- rekinin yanında,gelir birazdan..
irem--(gülerek ) sam, sen niye teksin.. arkadaşında gelir diye ,düşünmüştüm..
sam--(güldü ) kevin bana uğur getiremedi.. herhalde.. arkadaşımla fikirlerimiz uyuşmadı,ayrıldık..
irem-- hayırlısı olsun.. zaten, etkilenmiş görünmüyorsun..
sam--................
maruf-- irem,sıkıştırmasana.. kalabalığız konuşamıyor işte.. zorlama..
irem-- daha birşey demedim ki.. hem sınırlar, zorlanmak içindir maruf..

özcan-- ercan-- mahmut-- hah hah hah..

1722.bölüm..



telefon çalınca.. monitörü çevirip.. neden arandığıma baktım..
bekir bey ,çetin bey..  ve üç japon misafirleri gelmişler..
maruf,said.. emir cafer.. mr.smith,özcan,ercan bey.. kevin,liz.. anar,yasemin.. turgut,melis hanım.. sam..  gülüp konuşuyorlar..
kahveler ikram edilmiş.. ve derya arıyor..

irem-- izninizle..
mahmut-- tabi buyrun..
irem--( açtım) evet canım..  ara mı dediler..

derya-- yok,epeyce kalabalığız ve gördüğünüz gibi muhabbetleri iyi .. haberdar değiller.. ben aradım..
maruf ,zübeyde ve misafiri biraz önce gelmiş.. said,zübeydeyi de alıp.. öğlen yemeğine çıkalım dedi.. siz gelmeden gitmemek için..daha ne kadar oyalayayım..

irem-- hah hah hah..  yemeğimiz.. malzememiz mi  mi yok,deryacığım..
çeşitlendirin ve hazırlayın..  kasa emrinde.. kimse de yabancı değil.. yardımlaşın..
bırakıp,gitmeniz hoş olmaz.. yap,yakıştır.. davet et..
 ev hanımlığını ve yöneticiliğini görelim.. zübeydeyi de,getirsinler..
derya-- anlaşıldı..

kapatıp,monitörü eski haline döndürdüm..

irem-- nerede kalmıştık..
mahmut-- aşağısı birleşmiş milletler gibi ..misafirlerinizi bekletmeyelim irem hanım.. ta nerelerden gelmişler.. ayıp olur değil mi..
irem--(güldüm )  evet.. söyleyin de,gideriz..

mahmut-- irem hanım,para miktarı söylemek istemiyorum.. siz ne verebilirseniz kabul ederim..
irem-- peki,anlaşıldı.. ben öğrenirim..

mahmut--  pamuğu gelecek yıl için ,kevina söz verdiniz.. ama artık bende talibim..
irem--  biz topraktan gelir elde etmiyoruz .. gelecek yıl için kevina ve anara söz vermem de.. vakfı desteklemek içindi.. büyük konuşmayayım,şartlar ne getirir
bilmiyorum ama  vakıf için çok gerekli olmadıktan sonra.. hiç birşey ekmeyeceğim,mahmut bey..

mahmut-- tamam,kolay değil..yorulduğunuzu da anlıyorum ama kiralayın ben ektireyim.. aldığınız para..vakfı da,sizi de ihya eder.. niçin elde edilecek geliri,reddediyorsunuz.. anlayamıyorum..

bir sigara alıp,yaktım.. mahmut beyde aldı..

irem-- konu tatsız..özel ve haklı nedenlerimiz var..
direk olarak ifade etmese de.. bazı imalarından.. tunanın halasına kırıldık ama kol kırıldı,yen içinde kaldı..
tuna ağalık da dahil.. tüm toprakları devir edip.. herşeyden feragat etmek istedi ama olmadı,kabul etmediler.. onlarca tanımadığımız, aç gözlü çıktı aniden. abinim diyen bile olmuş..
bazı düzenlemelerle tuna tamamen kendini geriye çekti..
tek imza yetkisi  bana ait ve yönetici  benim..  satılmasını,geliri ve mirası istemiyoruz.. vasiyetler, değişti.. gelir dağıtımının yapıldığı,banka hesapları vardı.. haklarını verip, hepsini kendilerine iade ettik..
vergileri ,masrafları ben üstlendim.. ufukla,mügeyi tuna özel sigortalatmıştı..
ben devir aldım vs...
 yarın itibari ile tunanın holding kurulurken yaptığı katkıyı..
yönetim kurulu üyelerine-katkıları olmasa da.. -kar paylarını vereceğim..
 ve kuşlar kadar hür olup.. kendi kanatlarımla uçacağım inşallah..

sonrasında yönetim kurulu üyelerim de,katkıları oranında.. risk alıp..
benimle beraber ellerini taşın altına koyacaklar.. kazançta..kayıp ta,bizim olacak.. (sigarayı söndürdüm )

1721.bölüm..


mahmut-- bildiğiniz gibi.. xxx sanayi dokuma fabrikasını aldım..aklınıza gelen,
 her çeşit kumaş üretilip .. dünyaya pazarlanıyor..  yirmi ülkeye,yüz tır ile servis yapılıyor.. yönetim kadrosu ile tanıştım, konusunun uzmanı on müdür var..  son teknoloji ile üretim kesintisiz devam ediyor..

taşımayı necati bey,bir şirkete yaptırıyormuş.. onlarla da tanıştım,anlaştık..
 devam edeceğim,şimdilik..
size , fabrika için.. yarı yarıya ortak olmayı teklif ediyorum..
 yatırım yaptım.. ben anlamam.. bana ihtiyacınız yok vs.diyerek..
ne olur itiraz etmeyin.. size ortaklığı minnet duygusuyla teklif etmiyorum..
iletişiminizle,fikrinizle.. satış pazarlama ve geliştirmeye katkınız olacağına.. inanıyorum ..

 philibe de.. yüzde bir ve  genel müdürlük teklifinde bulundum..
istersen kumaşını benden alıp.. ihracatına da devam edersin..sorun olmaz dedim..
hiç birşey söylemedi.. sizin düşüncenizi öğrendikten sonra,cevap verecekmiş..

irem-- (ingilizce olarak )teklifiniz için, sağolun mahmut bey.. inşallah herşey gönlünüze göre gelişir.. kazancınız bol ve bereketli olur.. dedikten sonra..
ortaklık için talep edeceğiniz miktarı ve ortaklık halinde..  beklentinizi öğrenmek istiyorum..
yani fabrikanın zaten satış sipariş,pazarlama bölümü ve iletişim kuracak elemanları var.. ben ne yapacağım,sipariş alıp size mi bildireceğim..aydınlatın beni..

mahmut-- önce altı ay boyunca hiçbir beklentimin olmadığını ,söyleyeyim..
yatırımlarınız işlesin..  okul,sınav-radyo , işleriniz bir yoluna girsin..
sonrasında görevlendireceğiniz elemanlarla yurt içi/dışı fuarlara katılıp.. bastıracağımız katolog,kalem,takvim.. anahtarlık vs. gibi ürünlerle..
 reklamımızı yapın.. o iş,sizin olsun..
yada diyelim ki,halihazırdaki tır filosunu.. bir yıl sonra.. kadrosuyla alın ve bahadır holding olarak nakliyemizi  siz üstlenin..

irem-- (gülerek ) nakliye beni aşar.. philip her detayla,ilgilenmemiş olsa.. yapmazdım/yapamazdım.. zor,tehlikeli ve çok masraflı..
philip için girdim bu işe.. ikimizde çok güzel para kazandık..
şimdi sam'in mallarını getirdiğimiz için.. daha  rahatım,nankörlük edemem ama bilgim olmadığından.. tercih etmezdim..

philibe sunduğunuz teklifler güzel,kaçırmasına neden olmam..engellemem..
yaşlı,yorgun rahat eder.. isterse ben ihracatını yapmaya devam ederim..
biz aramızda konuşur.. her şartta anlaşırız..

sizde çok düşüncelisiz ve zorlanacağım konusunda haklısınız..
dediğiniz gibi kısa zamanda yeni işlere girdim..  adapte sürecindeyiz..
..  işimin aksamadan devam etmesi için.. elemanlarımın yetişmesi ve kaynaşması benim  açımdan önemli..  okula giderken.. aklım rahat olmalı.. akşam dönüp,incelediğimde.. pişman olmamalıyım..
yeni bir işe.. beni  geliştirecekse ve başaracağımı düşünüyorsam girerim..  açıkcası şu an,çok emin değilim..
 benim anlayışıma göre..  altı ay,katılımsız ortaklık olmaz..
miktarı duyayım ve size kesin cevabımı akşama vereyim.. mahmut bey..

mahmut-- acele etmeyin.. philiple, tuna beyle konuşun.. cevabınızı beklerim ben..

irem-- (gülerek ) ben istemediğim için,kimseyi de bekletmem.. evet?

mahmut-- ................

1720.bölüm..


mahmut-- haklısınız..bazen de düşünemiyor insan..
 akşam ,bekir bey bize münibüsleri tahsis etti ama biz davet bile etmedik
adamı.. çok ayıp oldu diye özcan bey ve mr.smith çok üzüldüler..
sabah ziyaretine beraber gidelim demişlerdi..
gittik; gayet güzel karşıladı,gelmiş kadar oldum ..üzülme smit üzülme ,
gelemezdim zaten.. dedi..
kalabalık yabancı misafir grubu gelince, biz kalktık.. onlar radyoya gitti, bende buraya geldim..

irem--iyi yaptınız mahmut bey..

aşağıdan sesler gelince,izin isteyip  yerime geçtim.. monitörü açtım..
anar ,yasemin,turgut,sam.. gelmişler..melisle şen şakrak konuşuyorlar..
mikrofondan seslensem,mahmut beye ayıp olacak.. sam ve anarı da davet etmem gerekeceği için.. mahmut beye bir dakika diyip..
aşağıyı aradım..

turgut açtı..
turgut-- bahadır holding buyrun..
irem-- turgut benim,adımı söyleme.. mahmut bey ile görüşüyorum,diğerlerine ayıp olmasın.. madem geldin,senden birşey istiyorum..

turgut-- tabi efendim,buyrun.. not alıyorum..
irem-- güngör beyin,ana bayiliği için.. gereken konuşmaları yap..bir an önce
bayiliği hayata geçsin.. acil..
turgut-- anladım.. iş hacmi ne kadar olacak..
irem-- ana bayi diyorum.. tavandan bağla.. kurulacak bir fabrika ,tüm malzemesini oradan alacak.. tamam mı..
turgut-- tamam.. şimdi arıyorum..
irem-- sağol.. uğramak amaçlı mı geldiniz.. görüşmek mi istiyorlar..

turgut-- ikinci seçenek daha uygun.. öyle yapalım..
irem-- anladım.. çalıştır onları.. görüşürüz..
turgut-- elbette.. hoşçakalın..

gülerek kapattım ve mahmut beyin karşısına gelip oturdum..

irem-- kusura bakmayın,mahmut bey.. buyrun sizi dinliyorum..
mahmut-- estafurullah,ne kusuru.. iş beklemiyor..
irem-- evet,öyle.. pratik yapma açısından..  ingilizce konuşmamız mümkün mü mahmut bey..
mahmut-- (gülümseyerek ,ingilizce konuşmaya başladı ) tabi ki.. genel bir bilgi vereyim önce..

inegölde kurduğumuz mobilya fabrikası , üretime başladı..
ilk etapta merkezlerdeki toptancılara ,ürünü tanıtmak için veriyoruz..
araştırması yapıldı ama piyasanın ihtiyacını ve hacmini gördükten sonra
İstanbul,İzmir,Ankara ve Adanada büyük mağazalar açmayı hedefliyoruz..
bir kardeşim daha önceden tecrübeli bu konuda.. yine paslaşacağız da..
yönetim onda.. bütçesi de ayrı..

hara yine devam edecek,o  işten ziyade.. hepimizin tutkusu.. onunla da bir kardeşim ilgilenecek..

  mağazaları hem mobilya tanıtımı,hemde kumaş satmak için kullanmak istiyorum..
 philipten aldıklarımı bitirmek amaçlı.. yarı fiyatına satış yapıp.. yeniden düzenleme yapacağız,sadunla..
eski elemanlarım çalışacaklar da,orayı yönetebilecek bir kişi arıyorum.. önerilerinize açığım..

1719.bölüm..


cengiz beyle beraber oturdular.bende deryaya gülümseyerek,vahide hanımın odasına girdim..

desteli paraları.. iki büyük  zarfın içine yerleştirdim..
birde poşete koydum.. x.xxx.xxx lira aldım diye not yazıp.. kasayı kapattım..

içimden ;ağır olmuş,adam bu kadar parayı sokakta taşıyamaz.. derya
götürsün diyerek çıktım odadan..

deryaya bakarak.. "cengiz beyi götürür müsün derya "
tabi diyerek kalktı.. çantasını anahtarını alırken..  bende yanlarına gittim..

irem-- buyrun cengiz bey.. hayrını görün..
cengiz-- ( kalkıp aldı elimden) amin.. çok teşekkür ediyorum..
irem-- rica ederim.. derya götürecek sizi.. bir saat sonra,buluşacaktınız..
hatırlatayım dedim..
cengiz-- tamam.. sağolun.. iyi günler..
irem-- güle güle..

tokalaştı,ikimizle de..deryayla beraber gittiler..


melis-- irem hanım,merhaba..
irem--(döndüm arkamı ) merhaba melis hanım.. hoşgeldiniz de,hayırdır..

melis--(gülerek ) hoşbuldum.. biz dün akşam, hep beraber evlere bakmaya gittik.. çok beğendik ama zaman olmadığından,temizlenmeden taşınacağız mecburen dediler.. içime sinmedi..ben yaptırırım ,sizde eşyanızı getirirsiniz demiştim..   şimdi eşya taşıyorlar.. anahtarları teslim ettim ve belki bir  faydam olur diye geldim...

irem-- sağolun melis hanım.. yardımlaşmanızı görmek çok güzel..
derya gelinceye kadar,beklersen sevinirim..

melis-- olur, beklerim.. mahmut bey, çay içer misiniz.
mahmut-- zahmet olacak size..
melis-- ne zahmeti..
irem-- mahmut bey,buyrun odama çıkalım..
mahmut-- peki..


biz odama çıktık..

bardağı,kül tablasını tepsiye koyup.. masanın üstüne bıraktım.. oturdum karşısına.. nasılsınız,dedik birbirimize..
melis çayları ve kurabiyeleri getirdi.. boş bardakları alırken

irem-- melis hanım,songül ne yapıyor..
melis-- yemek yapıyor.. derya hanım da geldi ama ben gitmiyorum..
irem-- peki,nasıl istersen.. sağol..
melis-- sizde..

odadan çıkınca..

mahmut-- elemanlarınızın hepsi birbirinden iyi.. maşallah.. ama beraberlik ruhu sizden kaynaklanıyor bence..

irem-- belki etkim vardır da.. tatil günü yapmayan da,yapmaz.. ben gelmeyin dediğim halde gelmişler ,sağolsunlar..

mahmut-- haklısınız..bazen de düşünemiyor insan..
1718.bölüm..




oya-- tabi isterim dee.. hemen alamayız.. malum emekli olmadı henüz..

irem-- muhatap cengiz bey olduktan sonra.. para sorun değil..
ne kadar verebilirseniz verirsiniz.. geri kalanı da.. sonra ödersiniz.. halden anlar,
canınızı sıkmayın oya hanım....

oya-- çok sağolsun da.. ben teklif bile edemem.. irem hanım..

irem-- hah hah hah.. karşımda şimdi,ben söyledim bile.. itiraz da
etmedi,sağolsun.. peşinatı söyleyin..  ve aylık öder gibi..taksitlendirelim..
emekliliği beklememiş,toplu para da vermemiş olursunuz..

oya-- ayy.. müthiş olur.. xxxx lira verebiliriz..
irem-- tamamdır.. siz bakın,beğenin.. anlaşmanızı ben sağlarım.. ne zaman görmek istersiniz..

oya-- (ağlamaklı bir sesle ) bir saat sonra olabilir.. bürosuna gideriz..
irem hanım,çokk teşekkür ediyorum..
irem-- rica ederim,oya hanım.. söylerim.. iyi günler diliyorum..
oya-- size de..

kapatınca..

irem-- kusura bakmayın.. durumu anlamışsınızdır..öyle demek zorunda kaldım..
 xxxx lira peşinat verecekler..
geri kalanı da ,aylık kira gibi ödeme imkanları var.. onlar bir  ev alacak,sizde dua..  tabi madur olmamanız için.. paranızı -aramızda kalmak şartı ile -
ben vereceğim.. (eğilip,kasayı açtım)

cengiz-- irem hanım vermeyin... bu da,böyle olsun..  duayı,hak edeyim bari..

irem-- (doğrulup) emin misiniz.. zarar etmenizi istemem..
cengiz-- (gülümseyerek ) evet eminim.. sorun değil..
ama başka bir şekilde destekleyebilirsiniz beni..
irem--( gülerek ) nasıl bir destek.. satılık malım yok..onu baştan söyleyeyim de..

cengiz-- tamammm.. satmayın da,alın..
irem-- almak için de,uygun bir zaman değil ama bir fikrim olsun.. öneriniz nedir..

cengiz-- (çantasından birkaç fotoğraf çıkardı ve bana verdi.. rekinin
dubaideki evi gibi nefis bir yer..  ) burası Mersin.. hem merkezde,hem de
gördüğünüz gibi denize sıfır.. kendi plajı ..havuzu var,bina iki katlı
işçiliği dört dörtlük.. içi döşenmiş.. üç gün önce.. malzemelerimi taşıdım..
 x.xxx.xxx istiyecektim..
üç bloklu lüks bir inşaatım var,baraj yolunda.. alacaklarımı alamayınca,  acil paraya ihtiyacım oldu..  peşin xxx.xxx liraya vereceğim.. ilk size getirdim..

irem-- ah cengiz bey,ben ne diyeyim şimdi size..
burası çok güzelmiş ama villaya bile gidemiyoruz..eve ihtiyacım yok..
yatırım yaptım,bütçemi verimli kullanmak zorundayım..
açıkça acil dediniz.. pazarlık yapılmaz..
zorda kalmanıza da,gönlüm razı değil.. birazda ben dua alayım bari..
(gülümsedim ) peki ,x.xxx.xxx a alıyorum..

cengiz--(gülerek ) allah razı olsun.. hayrını görün.. paranız, yatırımınız bereketli olsun..
irem-- aminn.. hepimizin olur inşallah..
cengiz-- pazartesi Mersine gidip,tapu işini hallederiz..
(anahtarları masaya bırakıp)belki görmek istersiniz..

irem-- hımm,pazar gecesi biz gideceğiz büyük ihtimalle.. eğer bir değişiklik olursa..haber veririm size.. dönüşte de,olabilir..
cengiz-- tamam nasıl isterseniz.. görüşürüz..

kalkınca..bende kalktım..
irem-- görüşürüz cengiz bey.. ben size paranızı vereyim.. buyrun..
cengiz-- önceden mi..
irem-- acil dediniz, size vermemde de bir sorun yok..
cengiz-- peki,sağolun..

merdivenlerden indik..
mahmut bey gelmiş,gayet de şık.. koltukta oturmuş kahve içiyor..
 derya da.. yaseminin masasında oturmuş çalışıyordu..

irem-- hoşgeldiniz mahmut bey.. bekletmişim sizi,kusura bakmayın..

kalktı tokalaştık.. cengiz beyle de,tokalaştılar..
mahmut-- estafurullah.. biraz önce geldim.. derya hanım haber verecekti de,
misafiriniz olduğunu duyunca istemedim.. cengiz bey olduğunu,bilmiyordum..
irem-- (gülümsedim ) derya da bilmiyordu.. sizi biraz daha bekleteceğim..
lütfen buyrun.. cengiz beyin acelesi varmış da..

mahmut--tabi tabi..

23 Nisan 2013 Salı


23 Nisan Uusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun !

18 Nisan 2013 Perşembe

1717. bölüm..


tuna-- (bize iki sigara yaktı.. bende fincanları masaya koyup,karşısına oturdum )
yoktu canım..  "irem hanımın onları etkileyeceğine eminim.. fakat çalışsın diyebileceğim bir kaynak yok.. önerildikleri için,genel kural ..kişi çok zorlanıp.. sinirlendirilir.. hak ettiği halde,mülakatı ..bu nedenle geçemezse çok üzülürüm..
ne olur sakin olmasını söyleyin.. dünyadaki ,ülkemizdeki gelişmelerden.. siyasetten,coğrafyaya .. tarihe kadar geniş bir yelpazede konuşuluyormuş..
vecdiyle,benim önerdiğim. fakat mazareti sebebiyle .. üst sınıfa geçemeyen.. sadece irem hanım var.. emekli olmadan.. onun da başardığını görmek istiyorum" dedi..
şimdi sen evi alacaklar diyince.. tereddüt ettim.. ikinize de laf gelebilir.. bizim nelerle uğraştığımızı oya hanım, ne bilsin.. haberi bile olmayabilir bu rapordan..

irem-- hımm.. fevzinin haberi yok,sen tamam dersen duyacak demişti..
inşallah kendileri vazgeçerler.. ben nasıl satmıyorum diyeyim ki..

tuna-- inşallah ama ilişkilendirilmenize razı olmam.. benim satma dediğimi söyleyebilirsin.. bir yol bul,yani.. nuriyi ara da,beraber konuşalım.. vakit bulamazsın sonraya kalmasın..

aradım abimin evini,babam açtı..ertanla kahvaltı yapıyorlarmış..  diğerleri gece beklediklerinden.. uyuyorlarmış.. sabah gelmişler hastaneden..
nurinin gitmemesine hepsi çok sevinmişler.. alperde iyiymiş..
tekrar gözünüz aydın diyip.. ertanla konuştuk.. ama tunayla konuşmaları..bitirdi beni.
kapatıp kalktığımızda..

songül-- irem hanım.. cengiz bey geldi.. nadide hanımda,uğrayıp bir dosya bıraktı.. acelesi varmış,tuna beyle mutfakta olduğunuzu duyunca..
rahatsız etmeyim.. bakıp,beni arasın.. onaylaması zaman açısından çok önemli dedi.. sehpaya bıraktım..
irem-- peki,canım.. iyi olacak hastanın ayağına, doktor gelirmiş.

tuna-- ben gideyim,dikkatli ol..
irem-- tamam canım.. sende..

salona geldiğimizde.. tokalaşıp,hoşgeldiniz dedik.. tuna ayak üstü.. nasılsınız dedi..
cengiz-- iyiyim,şükür.. iş güç uğraşıyoruz.. hiç görüşemiyoruz,bir gideyim dedim.. siz nasılsınız..
tuna-- iyi yaptınız.. bizde hayat telaşesi ile koşturuyoruz.. işte..
irem-- cengiz bey,buyrun odamda konuşalım..
cengiz-- peki..
tuna-- görüştüğümüze sevindim cengiz bey.. bana müsade..
cengiz-- bende.. güle güle..

tuna gidince.. dosyayı aldım,cengiz beyle yukarı çıktık.. klima çalışıyor.. halı yine yerine gelmiş.. biraz sonrada songül çantamı getirdi..

songül-- ne içersiniz,cengiz bey..
cengiz-- varsa soğuk birşey içebilirim,songül..
songül-- tabi.. irem hanım,derya abla da geldi..
irem-- (gülerek ) tamam canım.. sağol dediğimi söyle..

o çıkınca.. sigara verdim.. yaktık..
irem-- cengiz bey,bizim eve yakın.. o nitelikte, satılık eviniz var mı..
fiyatı da uygun olacak.. siz düşünürken.. şu çizimlere bakabilir miyim.. acil de..
cengiz-- tabi ki..

ben çizimleri,renkleri inceledim.. yerleştirme,aydınlatma stor perde.. halı.. uyum içinde..
irem-- ( ahizeyi elime alıp,deryayı aradım ) derya,(telefon numarasını söyledim )
nadide hanımın telefonu bu.. ara ve çizimi beğendiğimi.. aynen yapılmasını istediğimi söyle.. teşekkür et.. tamam mı canım..
derya-- tamam..
irem-- deryaa,sağol..

derya-- (gülerek )sizde.. evde temizlik yapacağıma,buraya geleyim dedim..
irem-- hah hah hah.. iyi yaptın.. görüşürüz..
derya-- görüşürüz..

kapatıp.. cengiz beye bakarak..
irem-- evet cengiz bey,buyrun sizi dinliyorum..

cengiz-- dediğiniz niteliklerde gül bahçesinin yanında,bir ev var.. sizin karşı tarafınız yani.. iki yıllık bina.. ev harika ,yola bakıyor..geniş ferah.. üç cepheli.. kapanma riski yok.. asansörlü üçüncü kat.. ben yapmadım da, alıp satmıştım..
alan kişi İstanbula iş için gittiğinden..bir hafta önce, tekrar bana sattı..
bende oradan geliyorum şimdi.. birisini götürdüm.. xx.xxx lira istiyorum.. kim için,sordunuz..
telefon çalınca,pardon diyerek açtım..

irem-- bahadır holding buyrun..
oya-- (durgun bir sesle )merhaba irem hanım.. rahatsız ediyorum ama.. fevzi bu evi almamızın ,iyi fikir olmadığını söyledi.. sakıncalıymış.. ben özür diliyorum.. vazgeçtim malesef..

irem-- estafurullah... tuna konuşmalarını anlatınca.. sakınca konusunda,fevzi beye hak verdim bende.. ama üzülmenizi gerektirecek birşey yok oya hanım..
kısmetiniz hep bol olsun..  xx.xxx liraya ..harika bir ev buldum size.. oturma odasından.. yolun karşısına bakın..

oya-- ......... nasıl yani,oradaki bir daireyi.. xx.xxx liraya mı satıyorlar.. üç cepheli ve çok geniş diye duymuştum..

irem-- evet öyleymiş.. cengiz bey,yanımda..şimdi ondan duydum..bakmak isterseniz,anahtarda ondaymış.. müşteri götürmüş de..
oya-- tabi isterim dee.. hemen alamayız.. malum emekli olmadı.. henüz.. 
1716.bölüm..


beyaz gömlek, beyaz kumaş pantolon ve dolgu topuk ayakkabı giydim..
saçımı at kuyruğu topladım..rimel.. kalem ve rujdan oluşan makyajımı yapıp.. beyaz çantama gerekenleri yerleştirince.. çıktık evden..

aşağıda  bayraklarla donatılmış evlere.. caddeye baktım.. muhteşem görünüyor..
arabalarımıza binerken.. fevzi bey ve oya hanım geldiler..yürüyerek pazara gitmişler.. pazar arabası tıka basa dolu..

merhaba diyip,ayak üstü konuştuk.. fevzi bey,tunaya birşey sordu..
tuna anlatırken.. oya hanım.. sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyorum.. iş yerinize gelecektim bende.. dedi..
irem-- elbette,buyrun beklerim.. konu neydi,acilse şimdi söyleyin..

 koluma girip.. onlardan biraz uzaklaştırdı beni..
oya-- çok acil değilde,haberiniz olsun dedim.. fevzi birkaç ay içinde.. emekli olmayı..  tercüman,mütercim olarak ..serbest çalışmayı düşünüyor..
şimdiye kadar bizim hiç evimiz olmadı...tayinlerle gezdiğimizden,yerleşik düzen kuramadık.. alacak imkanımızda yoktu.. evimizden,sizlerden memnunuz.. bize satar mısınız.. diyecektim..

irem-- (gülümsedim ) kim alacak,siz mi.. fevzi bey mi..
oya-- (güldü ) fevzinin haberi bile yok.. ben çok arzu ediyorum.. sen tamam dersen duyacak..

irem-- o işin şakasıydı da.. biz aldığımız her neyse,satmayız.. ama  komşu olmaktan,mutluyuz.. sizin için bir istisna yapabilirim.. oya hanım..
oya-- çok teşekkür ederim.. sevindirdiniz beni.. kaç lira istediğinizi de duyayım..

irem-- burası benim,ilk göz ağrım.. o nedenle kıymeti çok fazla..
 fiyat vermeyim de..  emsallerine göre, bedeli siz belirleyin.. ben kabul ederim.. onbeş gün yokuz,döndüğümüzde istediğiniz zaman ..konuşuruz,oya hanım..

oya-- sağolun da,keşke söyleseydiniz..
irem-- (gülümseyerek ) sizin belirlemeniz daha iyi olacak,oya hanım..
konuştuk ama iş yerine de her zaman beklerim.. aslında,teşekkür için ben gelecektim de.. hiç fırsatım olmadı inanın.. şermin ve feryal hanımlar nasıllar..

oya-- hepimiz çalıştığımız için anlıyorum sizi ve sitem etmiyorum..
bekleriz buyrun.. işleri de,insanlıkları da  çok iyi.. memnunuz,birbirimizden..
irem-- sevindim..

fevzi-- oya ,esir aldın irem hanımı.. tuna bey de,gecikiyor..
irem-- (yanlarına geldik) estafurullah.. konu önemliydi..
oya--(gülerek )  evet.. iyi günler diliyorum size..
irem--tuna-- size de..

***
ikimizde arabalarımıza binip,çıktık park yerinden..
köşke geldiğimizde.. indik,devasa bayraklarımız asılmış.. güneşte çok güzel görünüyor.. tuna kapıyı açarken.. ne oldu dedi..

irem-- evi almak istiyorlarmış.. bende peki dedim..
tuna--hıı,bak sen..
bahçeye girip, kurtları sevdik..
köşkün kapısını da açtı.. içerideki tuşlu anahtarla,çelik kapı da açıldı..

irem-- ( içeri girince )bir kahve içecek zamanın var mı..
tuna-- iyi, yap hadi..

songül-- merhaba.. ben geldimm..
irem-- songüll.. niye geldin,hayatım.. izinliydiniz ya..
songül-- biliyorum da,dolma oydum.. onu ve zeytinyağlı fasulyeyi yapacağım.. sizin misafirleriniz gelecekmiş.. yanlız bırakmayayım dedim..

tuna--(gülerek )  sağol songül.. tek olacak diye canım sıkılmıştı..
irem-- teşekkür ederim,songül.. sen benim odanın tozunu alırken.. bizde bir kahve içelim.. tamam mı..
songül-- tamam.. rica ederim..
***
biz mutfağa girdik.. kahveyi yapıyorum..
irem-- siz ne konuştunuz..
tuna-- (bahçe kapısını açıp..iki bardağa su doldurdu,dolaptaki şişeden.. )
 fevzi bey ,sınıf atlaman için.. verdiği rapor doğrultusunda.. prosedürün değiştiğini.. artık.. hemen geçilmediğini.. söyledi..

irem-- nasıl geçiliyor muş.. senin haberin yok muydu..

tuna-- duymuştum da,tam vakıf değildim.. mazaretleri nedeniylen haktan yararlanamayanlar Ankaraya davet edilecekmiş.. komisyon.. bakanlık yetkilileri ve üniversite hocalarından oluşuyormuş.. yazılıyı geçenler,aynı gün içinde -dışarıyla irtibatları olmadan-..sözlü mülakata alınacakmış..  raporu veren müfettişlerde,değerlendirilecekmiş..
irem-- (gülerek,fincanlara doldurdum kahveyi ) fevzi beyin,benden endişesi mi
 vardı yoksa


1715.bölüm..


tuna-- görmedi canım.. telefonla konuştuk.. "fatmaların evi pazar günü bitecek.. rekinin yeri için de,şantiyeyi kurdum..kalacak yerler ayarlandı..
artezyen kuyusundan su fışkırıyor maşallah... elektrik de bağlandı..
kazık temel çakılıyor..depreme karşı güçlendirmeyi de yaptık.. demirler hazırlanıyor.. tüm malzemeler geldi..
pazar günü beton karma makinasıyla , zemine beton dökeceğiz..
artık betonla,çiftliğin yolunu da yapayım mı" dedi..
bende büyük araç geçeceği için,boşuna olur.. yapabiliyorsan,çakıl döktür de.. çamur olmasın ..
bizim inşaat biterken, layıkıyla yapılır..iki masraf yapamayacağım dedim..

irem-- rekinle ortaklığın ... üç günlük fabrika satış miktarı..
 orana göre eski banka hesabıma yatırılmış.. dökümü de,faksla geldi..
allah bereket versin.. üç günü baz alırsam,bir ay sonra.. tüm krediyi kapatabilirim..
ihtiyacın varsa söyle..

tuna-- yok canım,sağol.. hayırlı ve bereketli olsun.. iki ay demiştin.
pay dağıtacağın için ,hiç sıkıntıya girme bence.. biriksin de.. altın alıp, sattıklarımızın yerine koyalım..

irem-- olur.. tunaa,figenin işi kabul edip gelmesi.. senin emeğini boşa çıkardı değil mi..
tuna-- yok canım,öyle düşünme.. ben ona bir yol çizmiştim..
imkanı bulunca değerlendirmiş,doğal olarak.. tercih ve seçim onun..
daha iyi olur inşallah.. ama orada kısa bir süre çalışmamış olsa.. bekir bey teklif etmezdi.. boşa gitmedi yani..

evin önünde park edip.. yukarı çıktık..
**********
sabah saat dokuz gibi uyandırıldım.. hem tunanın,hem krebin kokusu dayanılmazdı.. kahvaltıyı,salon masasına hazırlamış..
kucakta gidiyorum,kocam gözümün içine bakıyor.. hiç keyfim yerinde olmaz mı..
mutluyum.. bende onu şımartıp,kahvaltısını ellerimle yedirdim.... mest oldu..   keyif çaylarını  içerken..  koşup,çantamdan  sigara getirdim.. yaktık..

irem-- diyorum ki.. kıyafet götürmeyelim.. gelip giyiniriz..
hatta yapabilirsem,biraz erken gelmek istiyorum..
sen okula gidecek misin.. hem cumartesi ,hem bayram..

tuna-- gideceğim de.. okula değil,başka yerde toplanacağız....
işleri yoluna koyduk.. orhan abi dünde geldi.. ben dönünceye kadar,galip beyle beraber çalışacaklar..
ben altı gibi gelirim.. kıyafet götürmeyelim  de.. sen nasıl erken geleceksin, onu bilmiyorum.. mr.smith,sam..bekir bey.. tur,iş adamları tanıştırması desem yeter herhalde..
irem-- ne yapalım,planlı olacağız.. yanlızım da,mahmut beyle konuşup.. çıkarım..

tuna-- ne demek yanlızım.. niye gelmiyorlarmış..
irem-- ben dedim canım.. şule,ilter ev taşıyacaklar..
melis,bedri bir gün tatil.. vahide hanım,derya,yasemin.. turgutta nişan için çalışacaklar..  kızın kıyafeti bile bugün alınacak..

tuna-- off..
irem-- ay tafranı sevsinler senin.. eline sağlık,aşkım.. (tepsiye kahvaltılıkları koyarken )
tuna-- afiyet olsun.. sen giyin,ben kaldırırım.. abini aramayı da,unutma..
irem-- tamam..
1714.bölüm..


erol-- hah hah hah.. kız bi sus,bi sus. yarın sana bir zarf  gelecek, isim farklı ama ben gönderdim..

irem--sen şaşırdın mı,yazdığın neyse söylesene..
 erol--  zaman yok.. mektubu tunayla okuyun.. sonra  içerikle beraber zarfı da,yak..  ve yazılanlardan annen dahil hiç kimseye bahsetme.. anladın mı..

irem-- anladım.. başın dertte mi..
erol-- hayıırr..nuriye ne dedin sen..
irem-- oğlunu bırakıp gitme ,değmez.. dedim..

erol-- (gülerek ) sözünü tutmuş.. vee.. gitmekten vazgeçmiş..
irem-- (durdum,gözlerimi açarak ) neee.. yemin et..
erol-- vallahi.. gitte,söyle o cadıya..kıymetini anlasın dedi..

yanaklarını tutup.. bir o yana,bir bu yana çevirerek.. öptüm öptüm öptüm... sarıldım boynuna sonra da..

irem-- dayımmm.. sağol.. allah da seni sevindirsin.. inşallah..
erol-- amin,hepimizi..
irem-- (gülerek )şimdi burada zıplamayayım değil mi..
erol-- (güldü ) cık,zıplama..
irem-- amaa seninle karşılıklı çiftelli oynayabiliriz.. (elimi kaldırıp,orkestraya )
çiftetelli istiyoruz..

erol-- iremm,kocanla oyna..
irem-- kırk yılda bir yakalamışım seni.. yiğenlerinle ,şöyle bir döktür erol bey.. benim,zuhalin.. ergünün,nurinin hülyanın,hayalin.. nişanında,nikahında,düğününde hiç oynama imkanımız olmadı..  hadi ne olurrr..
erol-- ahh ah.. iyi hadi oynayalım..

ergün,ali,zuhal ..hayal ,dayım ve ben.. harika oynadık..
sonra eşlerimiz  ve diğerleri geldiler..  kocaman bir aile gibi.. olduk yine..

bir ara dayım kayboldu.. etrafıma bakarken.. anneannemle birbirlerine sarılmış olarak gördüm.. biz coşmuş final yaparken.. gittiğini fark etmedim tabi..

**************

vedalaşılırken.. gidecek varsa götürelim dedi tuna.. sağolun,yok..ayağınıza sağlık dediler..
çıktık dışarıya.. arabalarımızın yanında konuşuyoruz..
anarla yasemin onları da davet etmiş.. abimlere bize gidelim dedim..
evimiz var ya gelin.. dedi.. yasinlere de baskı yaptık,gelecekler.. isterseniz sizde
villaya gelin giyince.. güldüm..
yarın çalışacağım ama gece gelmeye gayret ederiz.. dedim..
tamam dediler.. arabalara binip.. hareket ettik.. ben kullanıyorum..

tuna-- aşkımm.. ben kullanayım istersen..
irem-- yok canım.. yakın zaten..
tuna-- hüseyin bey,iş makinalarını almış.. dolaylı haberin kaynağını da öğrenmiş..
 kütüphane ve spor kompleksi için haber ver,temeli kazmak benden ..sakın,başkasını çağırma dedi.. peki,sağolun dedim..

irem-- abim seni nerede gördü.. söylüyordu ya..
tuna-- görmedi canım.. telefonla konuştuk..

1713.bölüm..


tuna-- reşatbey şubesine geliyormuş hemde..
figen-- yaa..  bunu ben bile bilmiyordum tuna.. sen nereden öğrendin..

tuna-- hadi ya,bilsem müjde isterdim..yasinin bana haber verdiği saatte,ireme de reşatbey şubesi müdürü akif bey uğramış..
senin reşatbeye,kendisinin de.. bölge müdürlüğüne getirildiğini söylemiş..

figen-- irem,akif bey beni nereden tanıyor..
irem-- tanımıyor.. onun yanında çalışan kadının eşini.. yasin işe aldı.. bizim vasıtamızla.. soyadından ,sicilinden.. eşi olduğunu çözmüş..

tuğrul-- yasin,işe aldığın kim..
yasin-- elli yaşlarında,bir makina mühendisi.. ama süper bir adam..

lütfü-- yasin,adamı tanımıyorum.. süper de olabilir.. ama osman abinin
üstüne bilgi,beceri yetenek anlamında başka adam tanımam..
mühendis değil,tekniker mezunu ama ders verecek kapasitede.. usta..

yasin-- osman enişteyle iş konusunda,pek konuşma imkanımız olmadı.. bilmiyorum..

ziya-- yasin,adam derya gibi.. benim arabanın vitesi değişmiyordu.. servis yapamadı da.. babam    arabaya krank mili yapıp, dişlileri değiştirdi.. lütfü abi,ondan biliyor..
tuğrul-- çiftlikte sulama motoru çalışmıyormuş.. beş dakikada yapmıştı .. bizde şahit olduk..

ziya-- (gülerek ) yapıyor ve üretiyor maşallah..biz dönerken,yaylaya uğradık.. yedik içtik.. gözün kızarmış.. sen uyu dinlen dediler.. bende yattım..
ama bir baş dönmesi,bir bulantı.. tavan sürekli oynuyor..sallanıyorum.. hareket ettikçe,fazlalaşıyor birde.. bu belirtiler ,neyi aklına getirir..

orhan--tansiyonun yoksa, yorgunluktandır..
turgut-- ama sen,kesin hamileyim demişsindir..

ziya-- (gülerek ) babam iki kişilik koca yatağı tavana asmış..ben ondan sallanıyormuşum.. değilmişim abi, hayallerim yıkıldı..

bir kahkaha yükseldi bizim masadan..


irem-- (saate baktım biri geçiyor.. misafirlerde gidiyorlar yavaş yavaş.. )tuna gidelim mi..
tuna-- dayın geliyor,görelim de gideriz..

erol-- (gülerek geldi yanımıza.. pırıl pırıl da giyinmiş..) merhabaaa.. keyfiniz yerinde bakıyorum..
merhaba dedik..
tuğrul-- iyiyiz şükür,erol bey.. hoşgeldiniz..
erol-- hoşbulduk.. tuna,iremin nesi var.. niye yüzü asık..

irem-- (dayıma bakıp) yorgunum,uykum var dayı.. hem niye tunayı suçlar gibi soruyorsun ki..
erol-- (güldü ) dünün intikamı diye düşün.. kurtarmaya teşebbüs bile etmedi..
tuna-- ama enişte de bakıyordu,dayı..

irem-- (gülümsedim ) sen intikam görmemişsin.. en masumumuz ,tunaydı..
ziya-- ben babamı çağırayım dimi, irem..
erol-- sus sus.. tuna,iremle dans etmek istiyorum..
tuna--tabi, buyrun..
irem-- ya dayıı.. gerçekten yorgunum..
erol--(elimi tuttu ) gell.. iki dakika sonra açılacağına eminim.. zuhal,sonra da..
seninle dans edeceğiz tamam mı..
zuhal-- tamam canım.. ederiz..

kalkıp,piste yürüdük.. sarıldık,dans ediyoruz..

irem-- başla..
erol-- neye..
irem-- boşuna dans etmiyoruz herhalde.. ne söyleyeceksen,söyle..
ersin bey,git bak mı dedi ..

erol-- hah hah hah.. günahını alma.. ben çok sevineceğin birşey söylemek için kaldırdım seni..

irem-- hıııı,üzüntüden yataklara düştü de.. benden özür mü diliyor,yoksa..
erol-- hah hah hah.. stres topu gibisin.. yanında,gevşiyor insan..

irem-- bana top diyerek iltifat mı, ettin dayı.. tolstoya geri dönmeyelim aman..
tostlardan,zor kurtardık yakamızı..

erol-- hah hah hah.. kız bi sus,bi sus.
1712.bölüm..


bizde biraz daha sohbet ettikten sonra.. masamıza döndük..
pastalar ,meyveler gelmiş.. içkiler içiliyor.. orhan abi hariç..

ziyayla,zuhal de var.. ergün abim de,geldi bir ara.. oturdu yanıma..
hemen bir lokma pasta yedirdim..

irem-- darısı sana olsun abimm..
ergün--hayırlısı olsun bacım..

tuna-- (ergün abime doğru eğilip,kısık sesle  ) ergün seni meşgul etmişiz yine..
ergün-- (gülerek ) önemli değil tuna..
tuna-- gece ptt kutusuna koyduklarını almaya gelmiş,birkaç kişi..
el fenerleriyle her yere bakmışlar.. ne yaptın onu. sana bir zarar gelmesin..

ergün-- o birkaç kişi,buraya gelip.. nazikçe istediler emanetlerini..
"sizin olduğunu nereden bileceğim.. ben bunu telefon bozulduğu sırada tesadüfen fark ettim.. karakolda da,zabıt tutturdum..
yetkili olduğum için,yanımda taşıyabiliyorum.. kim koyduysa o gelsin,
kendisini de,resmi kimliğini de göreceğim.. cihazın özelliğini söyleyip..
 erkek gibi,istesin.. bende resmi tutanakla ,imza karşılığı vereyim..
başka yolu yok "dedim..
siz buyrun,yanına götürelim.. o gelemez  dediler..
kardeşimin nişanı var,ben de gelemem.. sizde alamazsınız.. güle güle dedim gönderdim.... (güldü )

irem-- ee,ne oldu.. hala sende mi.. yoksa enis bey geldi mi..

orhan--iremm ne fısıldaşıyorsunuz,bak alınırım ha..
irem-- o nereden çıktı,orhan abi.. özel bir şey anlatıyor..ergün abi..

ziya-- özel mi.. ergünn.. ireme söylemeyecektin ya.. tunayı gördüğümüzü..
menekşe-- nerede,kimle gördünüz.. orhan dinle,dinle..
orhan-- dinliyorum karıcığım..

tuğrul-- ne dedikoducusunuz.. tunayı bende gördüm.. sesim çıkıyor mu bak..

irem-- siz ne diyorsunuz ya.. tunayı saklamıyorum.. görebilirsiniz elbette.. dün,bugün feleğim şaşmış zaten.. hiç çekemeyeceğim ..ucuz kıskandırma numaralarınızı.. maksadınızı da anlamıyorum..
evet abim,sen söyle dinliyorum..

ergün-- bitmişti zaten.. yani kimse gelmedi,bacım..
irem--hıı.. sen onu bana ver,kasada saklayayım..

ergün-- yookk,kesinlikle olmaz.. zabıt tutuldu dedim ya.. bende durması lazım..
irem-- peki,ben rahatsız etmişiz diye dedim.. tunaa,ne oldu sana.. alnın niye terledi birden..
tuna-- (kulağıma yaklaşıp )saçma konuşmalardan sıkıldım,gel dans edelim.. sana sarılmak istiyorum..
irem-- tamam..
tuna-- (masadakilere bakıp) biz dans edeceğiz.. siz oturup,dedikodu yapın..

beni de kaldırdı,piste çıktık..

"meğerse.. tuna ergün abime susması için .. diğerlerine de,konuyu değiştirin manasında işaretler yapmış.. tabi ben saflığımdan anlamamışım.. zuhal,ela,figen ve yasinin bana bakmadıkları,lafa karışmadıkları ..meyveyle oyalandıkları da, hiç dikkatimi çekmedi.. saçma sapan konuştular dedim hatta.. üstünde durmadım,sormadım bile..  "

dans edip oturduk.. ergün abim yok.. gayet normal olarak,konuşuluyor.. lütfü abilerde geldiler.. sanem uyumuş,arabasına yatırdılar falan..
ben lafa girmemeye çalışıyorum, boğazım ağrıyor artık..


menekşe-- tuna,ireme ne oldu.. seni tanımasam,ne yaptın derdim ama..
tuna-- çok yorulmuş,menekşe..bugün,sinir stresin yanında ..on altı saattir de ,konuşuyormuş ..
orhan-- birde haber okudu tabi..
yasin-- beni de ikna etmeye çalıştı..

figen-- ne yoruyorsun ki,bak bana tuna beş dakikan var dedi.. telefonu bırakıp,kalktım hemen..
neşe-- oh,iyi yapmışsın.. işi kabul etmene de,çookk sevindim..
figen-- sağol neşe abla.. sabah teklif geldi,tamam dedim.. bir saat sonra,kabul edildiğim bildirildi..

tuna-- reşatbey şubesine geliyormuş hemde..
figen-- yaa..  bunu ben bile bilmiyordum tuna.. sen nereden öğrendin..

15 Nisan 2013 Pazartesi

1711.bölüm..


tuna-- bana da anlat öyleyse..
irem-- bak,akşama kadar konuştum.. haber okudum.. şimdiye kadar da susmadım.. biraz dinleneyim tuna.. evde anlatırım..
tuna-- (gülümseyerek ) amaa merak ettimm..

irem-- (güldüm ) pekiii.. şu kadarını bil.. öyleyse;
çiçekçi amca ziyaretime geldi sabah.. hani polis ya.. içeri girdiği ..konuştuğu kaydedilmesin diye ,oraya bir frekans bozucu koymuş.. giderken de,deryayla cansuyla gittiği için alamamış..
dışarıdan telefon edilememesinin sebebi oymuş.. ergün abimi çağırdım, buldu ve kemal bey,nedim bey.. vahide hanımla beni aydınlattı..
vahide hanım polis olduğunu bilmiyormuş.. ben bildiğmi söyleyince..hepsi şaşırdılar.. sitem ettiğimde de.. ; açılışta şok olup..esas duruşa geçtik.. siz yukarı çıktığınızda.. irem hanımın güvenini kırmak istemiyorum,kimliğimi bilmesin dediğini.. dayımın ve senin de şahit olduğunu söyledi.. kemal bey..
deryanın haberi olmadığı için.. onu aradıklarını ve almaya geldiklerini anlayamamış tabi.. durum bu..
haa.. amcaya onbeş gün,yokuz.. köşke göz kulak olur musun dedim..

tuna-- (gülerek ) nee..
irem--nihayetinde; olurum da,içeri girmem.. kaldırımda tam zamanlı olmasa da, çiçek satarım dedi..

tuna-- hah hah hah.. (sarıldı sıkıca ) sennn.. çook tatlısın,çokk..
irem-- (güldüm ) biliyorumm..

tuğrul-- kumrular,müzik bitti.. oturuyoruz.. haber vereyim dedim..
tuna-- sağol abiciğim..

hareketli bir müzik başlayınca..
irem-- abii.. müzik başladı.. oynuyoruz,haber vereyim dedim..

kahkahayla gülündü..

ali hale.. ergün abim.. arkadaşları, zuhaller.. hayal ablalar.. bizler.. hüseyin abi,elif abla.. cemil enişte ,safiye halayla beraber..  kurtlarımızı döktük ..
anne-babalar , akrabalar da katıldı.. halay,oryantal.. harikaydı..
 bahçenin her tarafını dönüp.. masaların aralarından geçtik..  ama ziyanın ,abimin ,tunanın , yasinin ve ergün abimin .. davulu çalan adamın etrafında yaptıkları figürler çok güzeldi..  çok alkış aldılar.. paralar havada uçuştu..

pasta merasimi için oturulduğunda. ..
ercüment,levent beyler ve neval hanımların masasına gidip..
sohbet etme imkanımız oldu.. tabi alkışlamayı da ihmal etmedik..

halenin babası doçent doktormuş.. annesi de,eczacı..
misafirler sağlık sektöründen olunca,ziyanın ve lütfünün de tanıdıkları çoktu tabi..
teyzemlerin masasına da uğradık tunayla.. anneannem ve babaanneyle muhabbet ettik..  ziya, yaşlı bir beyle geldi yanımıza..

ziya-- arif enişte,bu beyi tanıyor musun..
arif-- çıkaramadım..
ziya-- hani huriler var diye.. öbür tarafa gidiyordun ya.. seni durmuş hocam geri getirdi..
arif-- allah razı olsun.. teşekkür ederim durmuş bey..
durmuş-- (gülerek ) rica ederim,görevimiz.. birşey sormak istediğim için, rahatsız ettim sizi..  hanımınız,canlı huri vaadetmişti.. sözünü tuttu mu..

cemil-- safiye duy,bak.. o kadar hasta oldum da.. sen bir kere bile demedin..
arif-- aman cemil,demesin.. huri göreceğim diye ,umutlanıyor insan ama nerdeee...  kandırıldım..

cemil-- arif,umut fakirin ekmeği.. öyle deme..
hüseyin-- hala oğluu,kocaya yalan söylenmez desene..

osman-- (gülerek ) hüseyinn,ortalığı karıştırma ..
bacım..  baldızım.. elif,irem,hayal ve kızım söz konusu..
emsal teşkil edeceği için.. şartlara göre değerlendirilirse.. beyaz bir yalan , hayat kurtardığından.. caiz olabilir...

ziya-- babaa,büyüksün..

kahkahayı duymanızı isterdim..