Translate

29 Nisan 2013 Pazartesi

1733.bölüm..


yasemin-- olabilir yani,ben bile yabancı birisine bakıyorum sandım.

barbara-- her zaman makyaj yapmadığından.. değişik geldi sana..
irem-- maşallah ikiniz de,birbirinize çok yakışmışsınız.. mutluluğunuz ömür boyu olsun..
amin dediler,tunayla yasemin..

bizi masamıza götürdüler de..
 biraz ilerimizde anneler ve babayı görünce.. önce,onların yanına gittik..
 gözünüz aydın dedik.. zekeriyanın ailesi,gülten hanım.. turgutun annesi..  aile gibilerdi.. hatırlarını sorduk.. mutlu oldular..
sonra kendi masamıza geldik..

maşallah herkes çok şık ,ışıl ışıl parlıyorlar..  tokalaşırken,
ahu hanımla tanıştık.. çok cana yakın ve güzel bir kız.. sevdim..

bize ;sadun,şermin..  liz,kevin sam,maruf ,zübeyde,derya..said cafer rekin,vahide hanımın karşısında yer ayırmışlar..oturduk..
yanımda gülderen-nedim,güzide mahmut..şule,melis,çiçek,songül ,ahu,ilter ve bedri var.. tunanın ve sadun beyin  yanındaki sandalyeler boş bırakılmış....
kime ayrıldıysa artık.. bilmiyorum.. merhaba dedik..
herkes birbiriyle  konuşuyor zaten.. şule ve barbara.. göz hapsinde.. ama
onlar,kimseyle ilgili değil.. bedri de,çiçekle konuşmaya çabalıyor..
şule ,liz ve kevinla konuşuyordu..
garson içecek siparişlerini alırken.. ceyda ve kaan geldiler..
 tanışma,tokalaşma faslından sonra.. sadun beyin yanına oturdular..

irem-- (bana soda,tunaya rakı gelince..bardağımı kaldırıp )
 hanımlar beyler, hepiniz hoşgeldiniz..
darısı tüm bekarlara olsun.. yasemin ve anarın mutluluğuna içiyorum..

herkes içti bardakları koyarken..
liz-- irem takılarını çok beğendim.. nereden aldın..
irem-- (glümsedim ) ben almadım,bilmiyorum  liz..
liz-- hıı,yanlış kişiye sordum demek ki..
irem-- evet canım..

bir kaç lokma almıştım ki..
tuna-- (bana biraz yaklaşıp)marufa kek sözü mü verdin..boçlandı diyor..

irem--(gülümseyerek ) hanımını benim arabaya çağırdığımda,yaparım demiştim..
o da benzinliği isterim dedi.. şimdi ne alaka sana söylüyor ki..
tuna--  eve malzeme almışlar da.. yarın yapmanı bekliyormuş..
irem--  iyi öğleden sonra.. berbat bir kek yapayım da,bir daha istemesin..

tuna--sen yapınca berbat olması,mümkün değil ki..
irem-- (gülerek ) gayret sarf edeceğim artık.. yasinler gelecek miydi..
biliyor musun.. abimlerde yok..
tuna-- ikisinden de,haberim yok.. (gülümseyerek ) yasinle
buluşacaktık.. gelmedi..  evi değilde,iş yerini aradım.. bugün için izin almış..
irem--hah hah hah..

kevin--(gülerek ) sizin cephede birşey değişmemiş.. ne mutlu size..

tuna-- sağol kevin..
sam-- sizde değişti mi.. yoksa..
kevin-- yok da,liz işlere fazla kaptırdı kendini.. görüşemiyoruz pek..
tuna beyden varsa formülü isteyecektim ben..

irem-- (gülerek ) bedeva olmaz,parayı duyayım..
liz-- iremm, formülü duymuştum ya.. ne parası..
ceyda-- peki niye uygulamıyorsun liz..
liz--tunusta, iremin dediği gibi bir ağaç yok kii.. hep palmiye var..

irem--ceyda-- güzide-- hah hah hah..