Translate

24 Ocak 2019 Perşembe

2564.bölüm..

hüseyinin telsizinden,hamza kahyanın sesi duyuldu..

"esma gelsin,misafir geldi "dedi..
hüseyin--( belinden çıkarıp)anlaşıldı, tamam ..
esma-- tuna ağa,hiç iyi etmedin bunu..
tuna-- sizde faydalanın dedim, esma kadın.. birbirinizle haberleşiyor sunuz,işte ..fena mı..

esma--  (gülerek )yok da.. dün gece.yatarken..  hamza,duymam diye tepemizdeki beşik halkasına ip bağlayıp,aşağı sarkıttı.. ucuna minik sepeti bağlayıp,telsizi içine koyacakmış.. o uğraşırken,ben uyumuşum..
sabah namaza kalktığımda.. burnumun ucundan.. uzunn ,beyaz örtülü birşey geçti..
hamzayı dürttüm.. beni korkutacakmış aklısıra,
kendisinin bağladığını unutmuş.. "bismillahhh..
portakalı fazla yedik,hacı osmanın hayaleti geldi "diye odadan bir kaçışı vardı ki..

hepimiz kahkahayla güldük..
irem-- gel ,seni götüreyim de ..elini öpeyim bari..
esma-- e hadi götür..  kalın sağlıcakla kızlar..

fatma-- güllü-- sağol,güle güle..

tuna anahtar üstünde,gecikme dedi..

arka yoldan,götürdüm..
hamza kahya ile bayramlaşıp,  elini öptüm..

hamza-- el öpenlerin çok olsun.. çok bayram gör.
irem-- amin.. beraber,inşallah..
misafirleri çok kalabalık olarak gelince,
 ben izin isteyip,döndüm..

**
çiftlikte.. güllü  hepimize ,kahve
 yapmış..uğur yok,nail kalktı.. bayramlaştık.. harçlığını gömleğinin cebine koydum.. oturduk..

içiyoruz.. hal hatır sordum,işte..

irem-- aklıma geldi bak,rüzgar yanıma gelmedi.. sesini de duymadım..
güllü-- tok evin aç kedisi misali,nerede miskinlik yapıyor kimbilir.. bayram bitince gelir..
irem-- kız,iftira atma.. benim sesimi duyunca gelirdi,mutlaka..
güllü-- uzağa gitmiş,demek ki..
irem-- ............

tuna-- eline sağlık güllü..
güllü-- afiyet olsun,ağam..
tuna-- nail,kebapları.. şişleri ,nevaleyi getirdin değil mi..

nail-- getirdim beyim.
irem--buzdolabına şişle beraber nasıl koyabildiniz.. ben bir bakayım..
hüseyin-- söyleyeceğim,irem hanım.. dediğiniz gibi.. kebaplar şişle buzdolabına sığmıyordu .. şimdi de çok çok fazla olunca..
 kokmaması için,sanayi tipi buzdolabı lazımdı.. satılmış dayının bir dolabı var..o kullanıyor....
düşündük taşındık.. okulun yemekhanesindeki, büyük buz dolabını getirdik..
tuna-- nasıl ,açık değildir ki..
hüseyin-- çilingir götürdüm..

irem-- hah hah hah.. kaçırdık mı,hüseyinn..
tuna-- ne alemsin.. adam gelecek,buz dolabı yok..
hüseyin-- (kalktı.. gölgede kendi kılıfıyla örtülü olan büyük sanayi tipi buzdolabının.. örtüsünü kaldırdı ..silme kebap yerleştirilmiş) bozulsa mıydı,ağam..
irem-- vay canına.. bu ne ya.. sürü mü kestirdin,tuna..

tuna-- biraz öyle oldu.. sözümü geri aldım.. iyi yapmışsın.. bir not falan yazsaydın bari..
anahtarı da,değiştirmek lazım..

hüseyin-- tabi değiştirdik.. bekçiye de anahtarı verdim..  dolabı yükledik,kamyonete..
kalabalık olacağız dediğiniz için..
düz tabak.. bıçak,çatal,bardak.. kayık tabak, tuzluklarına varıncaya kadar aldım.

tuna--irem-- hah hah hah..

nail-- hepsi,kutularındaydı hiç kullanılmamış.. yeni değiştirmiş,demek ki..
... bizimkiler yetmez,tabldot tepsisinde de kebap
yenmez.. bir kere kullanacağız.. yıkar geri getiririz dedi,hüseyin..
onun için aldık..

tuna-- siz çok yaşayın, e mi.. bekçi, nasıl izin verdi.. ihbar edip de,polis gelirse sorarım size..

hüseyin-- beni ,naili tanıyor ama  söylendi.. yemekhaneyi çalıştıranı ,ara dedim.. konuştuk adamla.. anlattım.. buzdolabını duyunca,"masaları  sandalyeleri de götür istersen.. orası bizim ekmek teknemiz.. hepsi
yeni.. kırılır,kaybolur.. dolap bozulabilir,camı çatlar.. ben ne yaparım, o zaman" dedi.. geri götürmeyeceğiz,artık onlar bizim.. çağırdım adamı,parasını verip,aldım..

tuna--irem-- hahh hah hah..
tuna-- işte bu çok güzel olmuş.. iyi yapmışsın.. yıkamadınız sa,yıkayalım..

hüseyin-- sağol,beyim.. esma kadını onun için çağırdık..  o yıkadı,biz kuruladık.. toz olmasın diye getirmedik... bizim evde..
salatanın da,limonu.. yağı dökülecek,tuzu atılacak.. soğan salatasını ,karıştıracağız sadece.. limonları dörde böldük..domates ve biberler şişe takıldı.. pidelerin,bir kısmını kestik..bir kısmı tüm.. sofra bezlerine
sarılı.. fatma,bacıları,kaynanam da.. zeytinyağlı fasulyeyle ,sarma dolma..içli köfte  yaptılar.. ayran hazır.. çiğ köfte malzemesi doğrandı,yoğurulacak.. mangal yanacak .. bu kadar..

irem-- daha ne olsun.. hepinizin ellerine sağlık.. çocuklarınızın,gününü görün inşallah.. sağlıklı,sıhhatli doğsun..
darısı naille,güllüye olsun..

amin dediler ama hepsi kızarınca, konuyu değiştirmek için..


irem-- (dolaba bakıp) satılmış dayının eline sağlık.. mümkün değil,yetiştiremez mişim..  aman açık vermeyin,kebapları biz yaptık..
tuna-- güya hepimiz yardım edecektik..ama  sabah yatınca,iş değişti..
ben üstümü değişip,köfteyi yoğurayım bari..
gelirler birazdan..

irem-- tamam.. yeni yemek takımlarımızı,hep iyi günlerde
kullanalım inşallah.. hüseyin, nail taşıyor.. güllüyle bende,yerleştiriyoruz.. hadi buyrun..
**
yarım saatte.. her işimizi bitirdik.. fatmanın kardeşleri de,yardım ettiler.. masalar dört dörtlük hazırlandı..  restroran gibi oldu.. her masada,çiçeğimiz bile var.

servis masasına masa örtülerini yayıp.. beyaz kağıtları serdik.. bardakları kapalı olarak, sıraladık..
ayran,su,kola,içki buz var..büyük termoslarda..kim ne içiyorsa alsın.. dolma,sarma ve zeytinyağlı fasulyeleri  de.. servis tabaklarıyla,üstünü kapatıp.. oraya koyduk,fazla servis tabakları da dağ gibi ,isteyen alır.. sofra bezlerinde sarılı ,ekmekleri de.. tepsiyle mangalın yanına getirdik..

hüseyinle,nail uzun mangalı kademeli olarak yakıyorlar..
.... bir taraftaki közde.. biberle domatesi,pişirmeye başladılar.. birde büyük tencere getirdik,içine koyacaklar..

irem-- ben  tunaya bakıp,geliyorum.. niye sizin evde yoğuruyor,anlamadım ki..
hüseyin--  bütün malzemeleri, orada hazırladık.. siz,biz fark eder mi.. hanımım..
irem-- etmez de.. kayın validen var.. tuna da,rahatsız olmuştur.. o da.. kalabalıksınız..

hüseyin-- oda mı yok,canım..
irem-- hüseyin,siz benden birşey mi saklıyorsunuz..
hüseyin-- yoo..ne alakası var..

yürüdüm evlerine doğru..
mutfak penceresine bakıp, seslendim..
irem-- fatma.. ne yaptınız..
fatma--(baktı dışarıya ) ağam çiğ köfteyle,ben içli köfteyle uğraşıyoruz.. siz ne yaptınız.. gelsenize..

irem-- işimiz bitti,bizim.. pişirmeye başlıyorlar..  ayakkabım var diye çıkamadım.. ama köfte sıkılacaksa,yardıma ihtiyaç varsa geleyim.. uğuru ihmal etme sen..
fatma-- yok yok.. içeride onlar..

fatma çekildi,tuna geldi..elindeki köfteyi..eğilip ağzıma verdi..
tuna--nasıl..
irem-- hımm,hım hım.. nefis olmuşş.. geleyim mi.
tuna-- yok yok.. hepsini sıkmayacağım..
irem-- iyi,ben bir eve gideyim..çocuklara harçlık için..
tuna-- cekedim orada,al.. eren arabanı getirdiğinde,
torpido gözünden de alabilirsin   ama sen bilirsin..
irem-- tamam..

tam eve girecekken..
hüseyin-- hanımım.. misafirleriniz geliyormuş..

2563.bölüm..

şenol-- hiçç .. hiç birşey olmaz.. ya anlaşırız,ya başka
yer ararız..

irem-- sormak istediğim,kabul etmem halinde bu herşeyden
 kuşkulandığınız ticari faaliyet olmayacak mı, benim adıma..
 üç dönüm yer istiyorsunuz ama
beş dönüm,birinci sınıf tarım arazisi  işgal edeceksiniz.. oradan artık,ürün elde edemeyeceğim.. ki,bu da  gençlerin zararına olacak..
isteyeceğim bedeli de kurumunuz,hayatta vermez.. bence siz ,kamulaştırılmış arazilere bakın..

henüz haberi olmasa da,yarın..marufa yıllardır istediği alışveriş merkezini yapması için, beş dönüm yer vereceğim oradan..   her yıl,kirayı kendin belirle ve vakfın hesabına yatır diyeceğim..
 ürün ekmemiş olsam da,kayıp olarak görmeyip.. bütçeye böyle destek olmayı düşünüyorum. 

kadir-- hem ona ,hem bize verin, bedel söylemeden..  bizde sınırlarımıza göre bir rakamı,her yıl vakfın hesabına yatıralım..

irem--  belki size de,bedelsiz arazi verebilirim ama gençlere yurt
çapında..misafirhane,yemekhaneden yararlanma.. eğitim,staj gibi şartlarım da olur.. zorlarım,itiraz edemezsiniz..
şenol-- kabul kabul..

güldük..

irem-- kadir bey ?
kadir-- maalesef,bizde işler bürokrasi ile yürür..
bakanlıklar,ilgili dairelerin onaylaması,plan projelendirme aşaması uzun sürer.. bedel telafuz edilmemiş olması büyük avantaj ama eğitim,staj,misafirhane ve yemekhane hizmeti  sınırsız olamaz.. 
şahıs olarak faydalı olabilmeyi ,hepimiz arzu ederiz.. ama
bizim kullandığımız zımba teli bile ihtiyaca göre belirlenip,öyle gönderilir anlatabiliyor muyum.. tuna bey de,mr.smith de onaylayacaktır,beni..

tuna-- evet,doğru.. bizim eksiklerimizi,vakıf karşılıyor..
aylin-- yani sen..
tuna-- ehhh,öyle de denebilir..

mr.smith-- sen bize gel,irem.. bütün şartlarını ,yerine getiririm..
istediğin kadarda zımba teli veririz sana..
güldük..

kadir-- aşkolsun,mr.smith..
irem-- sağolun,mr.smith.. çok naziksiniz..
kadir bey, bedelsiz sizi tercih etmem için,hiç birşey sunmadınız bana.. siz söz verebileceğiniz konuları.. bende isteyebileceklerimi
düşünelim olur mu..
kadir-- olur,tabi.. gitmeden konuşuruz yine..
açıkladığınız ve burada bizimle olduğunuz için,çok teşekkür ediyorum..

rica ederiz dedik.. kalkıldı..  tokalaşıp,iyi geceler diledik birbirimize.. söz verdiklerini ve çiftliğe geleceklerini ,hatırlattım..

tamam dediler.. onlar odalarının bulunduğu katta ,bizde lobide indik..

tuna-- kalalım mı?
irem-- iyi,kalalım..

odamızın anahtarını alıp.. yukarı çıktığımızda üçü geçiyordu saat...
makyajımı zor temizledim..
******
sabah saat 9:00 da zor,uyandım.. tuna geleceğim diye not yazmış..
doğrulup.. esneme hareketlerimi yaparken.. pencereden dışarıya baktım.. güneş pırıl pırıl ..bulut bile yok gökyüzünde.. yol da da,yağmurdan iz kalmamış..

duşumu alıp,saçlarımı kuruttum.. ördüm,kabarmasın diye.. bornozla ,sıkıntıyla odada dolaşırken..  tuna girdi içeriye..
günaydın diyerek.. elindeki  askıyı,çantayı aldım,hemen..

tuna-- günaydın.. nasılsın..
irem-- (çantayı ,askının kılıfını açtım..  getirdiği kıyafetleri çıkarıp,aceleyle giyinirken.. ) iyiyim de.. nasıl yetiştireceğimi bilmiyorum,geciktik.. bayramlaşmaya gideceğiz birde..

tuna--  hayatım,sen acele etme.. kahvaltı ederken.. anlatırım olur mu..
irem-- kahvaltının zamanı mı,tuna.. hem ne anlatacaksın ki.. 

tuna-- (oturdu koltuğa,gülerek.. )çiftliğe gittim.. öğlen geleceğimizi haber verdim.. normal salata,
ayran yapacaklar..kömür..pide alıp,masa hazırlayacaklar..
kıymayı,tüm malzemeyi kamyonetle satılmış dayıya götürdüm..
selamı var.. yaparım gelinim için dedi.. nail iki saat sonra alacak..
yalan olmaması için,birisini bozar yaparsın artık.. benim yüzümden,davet kontrolden çıktı çünkü..

irem-- hah hah hah.. (gidip,ellerini tuttum..) gözümde büyüyordu inan.. ne iyi düşünmüşsün..

tuna-- sağol,düşünürüm tabi.. (yanına oturttu beni..) oradan evimize geldim.. kapıya bir zarf sıkıştırılmıştı.. özcan bey,gelmiş gece..
özetle"daha önce,hiç böyle bir sürpriz yapılmamıştı bana..
sonrasını,tahmin bile edemiyorum ama dans etmek,..
neşeyle aynı ortamda eğlenip, nefes almak bile.. hayaldi benim için.. sizin nasıl bildiğinizi anlamış değilim, fakat müthişti..çok çok teşekkür ediyorum..
çılgınlıksa,çılgınlık kaybedeceğim birşey yok.. ben artık, elma olmak istiyorum.. "yazmış..

irem-- hiii,kıyamam.. inşallah iyi olurlar.. bak,gördün mü..
gece beni boşuna ,üzdün..

tuna-- amacımın ne olduğunu biliyorsun.. sen doğmadan ayrılmışlar,kaş yapayım derken.. göz çıkarabilirsin.. biraz kendini frenlemen için gerekliydi..
ben özür de,dilerim..merak etme..  iki tepsi de,tatlı aldım... 
yeter değil mi..

irem-- yeter aşkım ,yeter..

********************

saat bir gibi,benim halam,amcam ..sevim teyzemler ve saadet teyzemlerle
bayramlaşmıştık.. dayım yoktu tabi.. bekir beylere yarın gelelim dedim gecikmemek için.. çiftliğe gidiyoruz..

tuna-- benden ,ne isteyeceğini düşündün mü..
irem--  yok da..(elini tuttum)aşkımm ,evlilik yıldönümümüzde almanyaya gidelim mi.
tuna-- bu gece gidelim,gör ama bir yıldır, beklediğim bir haftayı esirgeme benden..lütfen..
irem-- tamamm.. dayım,erdem gelecek demişti.. çocuk nerede ki..
anneannem de,hiç bahsetmedi..
tuna-- kimbilir.. bozuldun mu,bana..
irem-- hayırr.. valla,bozulmadım..
tuna-- güzell..


çiftlik yoluna döndük.. kulubedeki oturan adam dikkatle baktı bize..
ağaçlar büyümüş,çiçekler havuz.. ördekler çok güzel görünüyor..
portakal bahçesinin yeşili ,imrendirecek cinsten..

biraz ileride.. odalara gelmeden...
yola gerçek barikat kurulmuş.. kırmızı ışığı dönüyor..
 fosforlu çizgileri var..
dut ağacının gölgesinde oturan, şalvarlı kasketli adamlar, bizi görünce hareketlendiler..
tüfek,fişek tam tekmil..
barikatın yanına geldiler.. tuna selektör yapınca.. kalktı barikat..

geçerken,durdurdu arabayı.. camdan bakıp..
tuna-- ömer,eşim  irem..bu arabanın aynısından,onun da var..

başıyla,selam verdi.. bende aynı şekilde aldım..

tuna-- telsizi kullanabiliyor sunuz, değil mi.
ömer-- evet,beyim.. nail beyle ,hüseyin beyle .. diğer devriye gezen, arkadaşlarla denedik.. kulübeden de,geldiğinizi söylediler ..

tuna-- bugün çok misafirimiz gelecek.. fazla bekletmeden,nazikçe.. gelenin  adını öğren.. kime geldiklerini sor.. hamza kahyaya ya da bize bildir.. cevap gelmeden gönderme, tamam mı..
ömer-- tamam beyim.. kurtlarda gelecek şimdi..
tuna-- peki,kolay gelsin.. dikkatli ol..
ömer-- anladım,beyim..

hareket ettik..

irem-- neler oluyor.. bilmediğim birşey mi var..
tuna-- hayır yok.. ailesi kalacak da.. hüseyinle fatma ,en az bir hafta olmayacak..  nail her yere yetişemez.. önlem aldık.. . tarlaların yola bakan taraflarına .. sınırlarına da,direk ve dikenli tel çekiliyor.. onarılıyor.. biçerdöverlerin girebileceği genişlikte, kapılar da konulacak..

irem-- iyi,hadi bakalım.. ömer kim.. eline de,tüfeği vermişsin..

tuna-- ben verir miyim hiç.. caydırmak için, o.. ve kendilerinin..
kullanmaya,taşımaya ruhsatlı hepsi..
 tabancaları da öyle.. çeşitli testlerden geçmiş,özel
güvenlik elemanı onlar.. sağlamlar merak etme.. kıyafet ve konuşma yadırganmasın diyeydi.. odalarda kalacaklar.. kendileri pişirip,yiyecekler.
 hamza kahyaya.. esma kadının ,kardeşlerini  çağır .. fatmaya da,güllüye de yardımcı olur demiş baban.. tanıyormuş herhalde..


nail on kurtun tasmalarından tutmuş.. bize doğru geliyordu..
park ettik.. kurtlar bırak diye hopluyor,havlıyorlar..
nail bir bağırdı.. hepsi sustu,oturdu..

indik.. ikimizde hepsinin başlarını okşadık..
irem-- aferin size... bayramın mübarek olsun, nail..
nail-- sizin de..götüreyim de,geliyorum..
tuna-- tamam.. hazır mı herşey..
nail-- hazır hazır..


o gitti.. bizde yürüyüp,dışarıdaki çeşmede ellerimizi yıkadık..  kağıt havlu koymuşlar,kuruladık ..

yemek yenilecek yere doğru yürürken.. güllü, fatma ve esma kadını gördük.. 
fatmanın evinden çıkıyorlardı.. 

fatma-- hoşgeldinizz.. 
irem-- hoşbuldukk.. 

gittim yanlarına.. öpüştük,bayramlaştık..  ayak üstü sohbet ederken.. içeriden,oğluyla hüseyin geldi.. koca adam,elimi öpmeye çalışıyor.. 
tokalaştık.. oğluna, ona,fatmaya,güllüye ,esma teyzeye de.. harçlık koyduğum mendilleri verdim.. 

fatma-- ben bir kahve yapayım.. 
güllü-- ben yaparım fatma abla.. bize buyrun.. 
irem-- sen yap kahveyi.. burada,masada oturur içeriz.. 

hüseyinin telsizinden,hamza kahyanın sesi duyuldu..