Translate

29 Haziran 2013 Cumartesi

1853.bölüm..

naim--nasıl çözeceksiniz..
irem-- muhatabına sorarak.. siz kesinlikle ses çıkarmayacaksınız.. ben şuleyle konuşacağım,dinleyeceksiniz ve ne derse itiraz etmeyeceğiniz gibi.. sonrasında bu konuşma aramızda sır olarak kalacak.. rahatsız etti dediğini varsayalım.. mehmet bey ,yanına yaklaşmayacak bir daha..

mehmet-- tamam,kabul ediyorum.. ama seviyorum,hoşlanıyorum gibi bir şey söylerse.. naim beyden de,engelleme.. tavır yapıp şuleyi üzmeyeceği konusunda söz almak istiyorum..
naim-- söz,tamam.. şule değerlerine saygılıdır,asla benim onaylamadığım birisi için o kelimeleri kullanmaz..

irem-- pekii,söz verdiniz ikinizde.. şule ne derse,o olacak..tamam mı..
naim--mehmet-- tamam..

irem-- (ayağa kalktım..hakan bey,yerini verdi bana.. oturup numarayı tuşladım.. hoparlörü de açtım.. ) bu arada bende,şuleyle konuşmadım.. hastaymış,izinliymiş.. evini arıyorum.. bilmenizi isterim..

şule-- (bitkin,tıkalı burundan gelebilecek bir sesle ) aloo..
irem-- merhaba şule,ben irem.. geçmiş olsun.. hastaymışsın.. hayırdır.
şule-- merhaba irem hanım,sağolun.. hiç iyi değilim,malesef.. siz nasılsınız..
irem-- şükür,fena değiliz.. hastanedeydik kaç gündür,arayamadım.. melis üşütmüş dedi.. nasıl üşüttün ki..

şule-- ben Ankaraya gittim,bir arkadaşımın arabasıyla.. sacide hanımların yemeğinin olduğu gece.. terledik,gidinceye kadar da klima çalıştı.. yorgunluk,uykusuzluk.. birde .......... siz nereden arıyorsunuz,
hastaneden se.. kapatın,ben arayayım.. yada  hattı meşgul etmeyelim,geldiğinizde uzun uzun  konuşuruz.. acil bir durum yok nasılsa..

irem-- yok yok.. evdeyim ve yanlızım .. uzun konuşabilirsin..
aileni özlediysen,izin alsaydın ya şule.. iki günde gidilip,dönülür mü.. doyamamışsındır bile.. birde hasta olmuşsun, üstelik..

şule-- (içini çekerek ) ailemi elbette özlemiştim ama aslında mehmet bey hakkında konuşmaya gittim.. fazla uzamasın,fikirlerim netleşsin..kimseyi bekletmeyeyim istedim.. annem,babam sürprize çok sevindiler,harika bir gün geçirdik.. akşam yemekte,tam tahmin ettiğim gibi..  sizinle konuşmak istediğim bir konu var demiştim ki... babam; kesinlikle açma,duymak istemiyorum dedi..  annem ise tepki bile vermedi..
yemekten sonra,ablamla eniştem evlerine davet ettiler ..
yakın zaten,üçümüz gittik.. sordular,bende anlattım.. yorumsuz,dinlediler..
ablam seviyor musun dedi.. (mehmet bey ve naim beye baktım,pür dikkat dinliyorlar.. tuna sigara içiyor.. işaretle bende istedim.. verdi )

irem-- şulee, ne oldu.. devam etsene..
şule-- ikinci ilacı içtim de.. boğazım çok kötü.. nerede kalmıştım..

irem-- ablan seviyor musun demiş..
şule-- hı,tamam.. belirtileri söyleyim, teşhisi sen koy dedim.. eniştem ben konuşurken poloroid makina ile resmimi çekmiş..
feci utandım,görünce..  aptal aşık gibi,yüzümde bir sırıtma.. heyecanlı, gözler bir tuhaf..  dalga geçseler de.. teşhisleri doğruydu.. seviyorsun  dediler.. ikisi de bana sarılıp,kutladılar.. kutlanacak bir durum var mış gibi..

ablam tarif et,enişten çizsin ..mehmet bey,nasıl birisiymiş görmem lazım dedi.. robot resim çizebiliyormuş.. tarifime göre çizdi.. görünce şok oldum,o kadar benziyordu ki.. ağzım açık kaldı..
(içini çekerek ) resmin elimde diye yakında şarkı da söylerim artık.. verdiler çerçeveye koydum,sureti bana bakıyor şimdi.. kendisi nerede ve kimlere bakıyor kimbilir.. artık çok önemli de değil.. mehmet bey,kalbime girdiğini.. en az kendisi kadar benim de,yanıp kül olduğumu nasılsa hiç bilmeyecek..

irem-- (mehmet bey,derin bir nefes alıp.. gülerek arkasına yaslandı ) anlamıyorum şule.. neden söyle bana..

şule-- nedeni babam.. o çok değerli, benim için.. onayı olmadan,mehmet beye tamam dersem.. üzülür..ama ben  kahrolurum..
mehmet bey de,mutluluğu hak ediyor gerçekten.. nazik,düşünceli ve bana aşık olduğu belli..   asık yüzlü şuleyi,ona reva göremem..  ilgi bile duymadığımı
sanması ,beni unutması lazım... yurt dışına gitmeyi, asla evlenmemeyi.. ve hayatıma kimseyi almamayı düşünüyorum..
böyle saçma sapan bir hayat sürmektense, çok daha başka  alternatifler de geçiriyorum aklımdan..

irem-- şule,o alternatifleri duysa..vazgeçirmek için, en çok kim çırpınır..

şule-- kimse duyamayacağı için,çırpınamazlarda.. irem hanım,aramızda kalsın dememe gerek yoktu değil mi..
irem-- yoktu hayatım.. ama bana söz ver.. o saçmalıkları çıkaracaksın aklından.. tamam mı..
şule--(esnedi ) ilaç etkisini fazlaca gösterdi,sanırım... daha önce,böyle olmamıştım.. yanlış ilaç içtiysem,o saçmalığa doğru gidiyor da olabilirim..  (mırıltıyla ) hakkınızı helal edin..

kapattı.. birbirimize baktık..
mehmet-- helikopter lazım..
naim-- bulabilir misin..
mehmet-- bulurum.. değil mi,irem hanım..
irem-- evet,buluruz da..
naim--ne ilacı içti acaba.. ya zehirlendiyse.. ya yetişemezsek..
1852.bölüm..

ayağa kalkıp ..hoşbulduk diyerek,tokalaştık..

mehmet-- sizi tanıştırayım.. naim bey,şule hanımın babası..
irem hanım,bahadır holdingin patronu.. eşi tuna bey de,çukurova üniversitesi ingilizce bölümü dekanı..

tokalaştık..
naim-- (saygıyla ) çok memnun oldum efendim..
tuna--  bende memnun oldum,beyefendi..

irem-- naim bey.. tanışmayı,çok arzu ediyordum.. şule hanım,belli ki .. asaletini kararlı duruşunu,disiplinini sizden almış.. sizin gibi değerli bir büyüğümüzü dinlemeyi çok isteriz.. oturmaz mısınız lütfen..

naim-- (mimiksiz ve sert hatlı yüzünde ,hafif bir gülümseme oldu sanki.. ) teşekkür ederim..şule de sizlerden , övgüyle bahsetti.. biraz oturabilirim.....

 naim bey benim yanıma..oturdu.. mehmet bey de,tunanın yanına koltuk çekti..

nasılsınız,iyimisiniz laflarından sonra..
mehmet-- ne ikram edeyim size.. ne içersiniz..
irem-- kahve içerim mehmet bey..
tuna ve naim bey de,bana katıldılar.. hakan bey istedi..

irem-- mehmet bey,araba ve gösterdiğiniz yakın ilgi için teşekkür ederiz.. işinizi gücünüzü bırakıp,yanlız bırakmadınız bizi..sağolun..

mehmet-- rica ederim,irem hanım.. ne demek,bir arkadaşımızın yardıma ihtiyacı olmuş.. tabi koşacağız.. anne ve bebekler nasıl..
irem-- çok şükür,iyiler.. bülentte geliyormuş.. abimler karşılamaya gittiler..

tuna-- bende,haber almamı sağladığınız için teşekkür ediyorum..mehmet bey..
mehmet-- rica ederim,tuna bey.. konu önemliymiş,umarım hakkınızda hayırlısı olur..
tuna-- (saate baktı ) evet,bizde öyle diyoruz.. siz ve birçok kişi bana ulaşması için.. uğraşmışsınız,sizi yormuşum  ama gidemeyeceğim..

mehmet-- gidemeyeceğim dediniz.. irem hanım için mi..
tuna-- evet..

naim-- irem hanım.. anladığım kadarıyla,tuna bey görevli olarak bir yere gidecek.. eşinizi engellemeyin,rica ederim.. hanımlar,eşlerine destek olup..daima yüreklendirmelidir..

irem-- katılıyorum,naim bey.. (kısaca özetledim,durumu ) anladığınız
doğru ama ben engellemiyorum..beni bırakmak,tunanın içine sinmediğinden.. gitmiyor..  halbuki tüm ailem,annem babam.. çalışma arkadaşlarım.. sağolsun,mehmet bey gibi.. birçok dostumla ben yanlız değilim.. ama tercih etmediğinden, fırsatı kaçıracak..
siz de,görev dolayısıyla çok gezmiş olmalısınız.. eşinizden ayrılırken,özlemi azaltmak için yaptığınız özel birşey varsa..
paylaşın bizimle rica ederim.. üç saati var,belki tunayı razı edersiniz..

kahveler geldi,aldık.. sigaralar yakıldı.. naim beyde,mehmet bey de..daha iyi görünüyorlar.. sinirler yatıştı,biraz..

naim-- çok gezdik tabi..  gitmem demek gibi bir lüksümüz olmadığından,zor olsa da.. o hayat tarzını kabullendik.. görevimiz,amacımız belliydi..hizmet için oradaydık..  eşim ,ailesinden dolayı ortama yabancı değildi..
hislerimizi de çok belli etmeyiz.. düzen, kurallar çerçevesinde yaşamamız gerekiyordu.. bizde yaşadık.. tuna beyin şartları,yapısı ..sizin özeliniz nasıldır bilmiyorum.. ama hizmet verenler ,mutlaka fedakarlık yapmalıdır.. amaç ulvi olunca,eşten.. çocuklardan da ayrılabiliyor insan..

tuna-- benim o lüksüm var,haklısınız naim bey.fedakarlığımı başka alanlarda,yapıyorum bende..
naim-- tercih ve karar sizin.. elbette.. umarım hata yaptım demezsiniz ileride..
tuna-- diyeceğimi sanmıyorum.. (fincanı sehpaya bırakıp,bana baktı..gidelim diyor gözleri )

irem-- naim bey,mehmet bey..hakan bey.. misafirimiz gelecek,bize müsade.. en kısa zamanda,Adanaya da bekleriz.. buyrun gelin..

mehmet--hakan-- inşallah..

naim-- bizde gelmeyi istiyoruz.. irem hanım.. laf lafı açtı..ben sizinle mehmet beyin bayiliğini ve yakışıksız tavrını konuşmak istiyordum aslında..

irem-- (hayretle gözlerimi açtım ) anlamadım.. mehmet beyin bayiliği sizi neden ilgilendiriyor ve ne sıfatla konuşacaksınız naim bey.. hem yakışıksız tavır da ne demek oluyor.. biz çok memnunuz kendisinden..

naim-- şuleye tavrı.. yakışıksız..rahatsız ediyormuş kızımı.. şikayetçiyim.. bayiliğini siz iptal etmezseniz.. fabrikayı arayacağım..

irem-- (derin bir nefes alıp,fincanımı bıraktım bende ) naim bey.. birkaç konuda bilgi vermeme müsade edin lütfen..
beraber çalıştığım arkadaşlarım .. benimle her zaman,samimiyetle konuşabilirler.. şule de,son derece aklı başında genç bir bayan.. rahatsız olduğunu onun söylemesi gerekir ki.. hiç öyle bir konu gündeme gelmedi.. mehmet beyi  sizden daha fazla zamandır tanıdığım için,iyi biliyorum.. benim elemanımı rahatsız edebileceğine bile ihtimal vermiyorum..bu özel bir konu olduğu için; yine de,şuleye soracağım..

işle ilgili konularda kusura bakmayın da; kimse bana karışamaz..emir de almam.. bayiliği iptal etme yetkisi bana aittir.. ve hiç niyetim yok..
fabrikayı arayabilirsiniz elbette ama bir sonuç elde edeceğinizi sanmıyorum.. çünkü fabrikaya da ortağım..
size saygı duyuyorum ama nüfuzumu kullanırım havasında,tehditkar konuşmanızı
kabul etmem mümkün değil..
ancak bir baba olarak şikayetçiyseniz ve mehmet bey,şuleyi gerçekten rahatsız ettiyse.. bunu da şuleden duyarsam.. mehmet beyle yollarımızı.. bana ters geldiği için.. ayırırım..
taraflar olarak kabul ederseniz,bir önerim var sizlere..  fazla uzatmadan.. hepimiz bir aradayken.. meseleyi çözüme ulaştırmak arzusundayım..

naim--mehmet-- kabul..
1851.bölüm..

nezaketle yanımıza geldiler.. tokalaşıp hoşgeldiniz ,dediler.. ozan çıktı..

hakan-- yüz yüze tanıştığımız için,mutlu oldum.. ben hakan (........ )
mehmet beyin kardeşi ve aynı zamanda satış müdürüyüm.. leyla hanımda mağaza müdürü..

tuna--irem-- bizde memnun olduk..

leyla-- buyrun oturun lütfen.. mehmet beye haber veririm,şimdi.. çay kahve,ne alırsınız..

oturduk masanın önündeki koltuklara.. hakan bey de yerine geçti..
tuna-- çay alırız leyla hanım.. bu da,sizlerin..(tatlı kutusunu verdi)
leyla-- teşekkür ederiz,zahmet etmişsiniz..
tuna--rica ederiz..
irem-- leyla hanım,mehmet beyin misafiri varmış.. haber vermeyin de,
rahatsız olmasın..  şimdi zamanımız kısıtlı,biz başka zaman tekrar geliriz..  işini engellemeyelim..
hakan-- hiç öyle şey olur mu.. ben ararım leyla hanım.. siz çayı söyleyin..
leyla-- tamam..

leyla hanım dışarı çıkınca.. sigara ikram etti,yaktı ..kendisi de aldı..
hal hatır sordu.. gayet samimiydi.. çaylarımızda geldi bu arada..
emlak işini yine yapıyormuş,mağaza karşıda olunca.. çağırıyormuş elemanlar..
leyla hanımın müşterisinin geldiğini haber verdiler,o gitti..

hakan-- ben izninizle,arayayım abimi..
tuna-- tabi..
hakan-- ( bastı tuşlara ) abi,tuna bey ve irem hanım geldiler.. ............
...................... .................................................................................. ............. peki ama  daha ne dinliyorsun ki............................ ... kovabilirsin..................................
 hadi gecikme...
(kapatıp,bize bakarak ) size söylemem lazım.. abimin yanındaki misafir, şule hanımın babası.. yarım saat önce,öfkeyle odasına girdi.. yanındaydım.. kendisini tanıtıp,kızımdan uzak dur.. ticari hayatını bitiririm,sen benim kim olduğumu biliyor musun vs. dedi.. 
aradığımda hala sakinleşmemiş , bağırıyordu.. abimde;ağırla,şimdi gelemem..özür dilediğimi söyle dedi.. durum bu,yanlış anlamayın lütfen.. 

tuna-- sorun değil hakan bey.. mehmet beyi,tanıyoruz.. yanlış anlamayız.. 

irem-- kendisini ne sanıyor acaba.. ateş olsa,cürmü kadar yer yakar.. 
diplomat olsa bile.. bu meseleye mevkisini karıştırmadan..babayım demesini beklerdim.. öyle kuru gürültüyle, bağırmakla olmuyor bu işler.. sevginin önünde,kimse duramaz.. 

hakan-- ne kadar doğru söylediniz.. ama abimin sesi çıkamıyor,şu an..
ne kadersizmiş,yüzü gülmedi gitti.. eşinden ayrıldıktan sonra,kendine gelmişti nihayet.. sorumun seviyesizliğini bağışlayın,lütfen.. şule hanım, abimin çektiği şu ızdıraba değer mi.. 

irem-- (gülümsedim ) hakan bey,abiniz için endişelendiğiniz ve üzgün olduğunuz gayet açık.. o nedenle,duymadım kabul ediyorum..  şule her anlamda harika bir bayan  ve planlı aşık olunmuyor,biliyorsunuz değil mi.. 

hakan-- evet de.. ben hala dinliyor olmasına ,inanamıyorum.. 
abime,mekanında birisi gelip bağıracak.. ve o da,kapı dışarı etmeyecek.. olacak şey değil.. 

bir kapının açıldığını duyduk.. sinirle söylenen bir adamın sesi geldi önce.. koridordan geçecekler dedi hakan bey..  adamı görmek için.. kapıya bakıyoruz hepimiz.. 

--...................  seni şikayet edeyim de,gör gününü.. işyerinin de,adını çıkaracak dedim mi.. seni bayilikten atarlar.. kızımı sana kaptıracak göz var mı bende.. fabrikayı ararım,işsiz kalırsın.. karşı çıktım diye,asiliğinden vazgeçmem diyorsun.. biliyorum..

mehmet-- arayın beyefendi,umrumda değil.. bayiliğimi iptal ettirseniz,ne olur ki..
şuleyi görmeme engel olabileceğinizi mi sanıyorsunuz.. ben mimarım,
ne aç kalırım.. ne de aç  bırakırım.. işten ayrılması için,baskı yapsanızda sonuç değişmez.. madem şule,size benden bahsetmiş..niyetimi anlamış demektir.. beni durduramazsınız .. kızınızı seviyorum,aşığım..
gönlüm sizinde onayınızı almaktan yanaydı ama  o bana yeter ki ,evet desin.. siz inanmasanız da olur.. 

-- şulenin patronuyla eşi,gelmişti hani.. neredeler.. yalan mı söyledin bana.. 
mehmet-- ne münasebet.. kardeşimin odasındalarmış.. şurası,buyrun.. 

gayet heybetli ,harika giyinmiş..otoriter olduğu her halinden belli olan atmış yaşlarında.. ama çok dinç ,genç görünen bir adam kapıda belirdi.. başıyla selam verip içeriye girdi.. mehmet bey de,girdi arkasından.. ama rengi sapsarı olmuş..

mehmet-- hoşgeldiniz,irem hanım..tuna bey.. 

1850.bölüm..

vahide-- anlaşıldı.. tuna beyin yanında değilsinizdir umarım..

irem-- (içimi çekerek ) pek emin değilim.. işler nasıl..
vahide-- işler yolunda da,sizin emin olmamanız tuhaf.. hayırdır..
yoksa,o mektup içeriği yüzünden mi.. öğrenmek durumunda kaldık da..

irem-- söylerim,canım.. sizde kendinize iyi bakın.. şuleyi doktora gönderdin mi..

vahide--  hasta değil ki,biraz boğazı ağrıyormuş.. sabah çok üzgün.. perişandı.. ben gelme dedim..  doktor ve ilaç belli ama.. konuşma aşamasında değil henüz..

irem-- peki hayatım.. herkese selam söyle.. akşam misafirim var,evde olacağım.. değişiklik olursa ara beni.. şimdi  mehmet beyi ziyaret edeceğiz.. iş konusunda,bilmem gereken bir konu var mıydı.. bekir bey,rahatsızlanmış.. nasıldı..

vahide--herşey yolunda.. iş konusunda da,bekir beyin sağlığı konusunda da..
gayet iyi ve neşeliydi.. yemekte,bizim çocuklar bir numaraydı.. hepsiyle,gurur duyduk.. kulağınız bol bol çınlamıştır..
faks gelmiş,beni çağırıyorlar.. görüşürüz irem hanım.. çok selam söyleyin herkese..
irem-- as.. görüşürüz..

telefonu kapattığımda.. mehmet beyin iş yerine gelmek üzereydik..
tatlıcı dükkanının önünde durdu ve indi.. o tatlıları kutulara koydururken.. bende camı açıp bir sigara içtim.. yağmur durdu ve hava muhteşem oldu..

üç kutu almış.. bana verip,yerine oturdu.. hareket ederken..
tuna-- ee..
irem-- vahide hanımla,melisin selamları var.. iyilermiş,özlettiniz dedi..
tuna--as.. şuleye ne olmuş..
irem-- üşütmüş..
tuna-- demek üşütmüş.. pekii..ne gibi bir değişiklik bekliyorsun da,ara dedin..
irem-- ben beklemiyorum.. vahide hanım,akşam gidip bakacakmış.. iyi değilse,doktor çağırırım dedi..

tuna-- niye bekliyor ki.. barbara bile iyi olmadığını anlar..
irem-- evet ,aklıma gelmedi.. mektup konusunda,her yolu denediğim
halde engelleri aşamamıştım.. ulaştı değil mi dedi.. evet dedim.. mektubu okuyabilir miyim..

tuna-- elbette ama almadım ki..
irem-- ben aldım.. izni okumak için istedim..
(çantamdan çıkarıp,açtım )
tuna-- sesli okusana.. bende duyayım.. fevzi bey,özetlemişti..

okudum ,aynen tunaya aktarıldığı gibi.. onurlandıran bir teklif yapılmış..
 bayinin önünde.. kaldırıma yanaşıp.. durdu.. hiç  yorum yapmadan,kutunun birisini alıp..

tuna-- hadi gel..

indik.. mağaza geniş,modern  ve araç çeşidi çok.. bir bey yaklaşıp "nasıl yardımcı olabilirim ".. dedi.. sesimiz de yankılanıyor..

irem-- (yaka kartına bakıp) ozan bey.. biz mehmet beyi görmeye geldik.. kendisi burada mı acaba..
-- (eliyle mağazanın yan tarafındaki merdivenleri işaret edip..) böyle buyrun lütfen.. biraz bekleteceğim sizi.. bir misafiri var da.. kim geldi diyeyim..

tuna-- (merdivenleri çıkıyoruz ) tuna-irem kara geldi derseniz..

-- hımm,anladım.. hoşgeldiniz efendim.. (bir odanın kapısını açtı,içerideki masalarda bir kadın.. bir de erkek oturmuş..çalışıyorlar.. ) buyrun.. (içeri girince,selam verdiler bize.. ) hakan bey,leyla hanım.. tanıştırayım.. tuna ve irem kara bizi ziyarete gelmişler..
1849.bölüm..

çabucak lacivert dar kesim eteğimi.. pembe,beyaz şal desenli.. ipekli gömleğimi ve lacivert cekedimi giydim.. makyajımı tazeleyip,saçlarımı
savurdum yine.. giyinmeyi,özlemişim herhalde.. ince topuklu lacivert ayakkabı ve çantamla gayet hoş oldum..  aşağıya inerken..

tuna--(beni gördü ve abisine bakarak ) evet,ne diyordun..
tuğrul-- ......................
irem-- (indim yanlarına ) bahse falan mı girdiniz.. konu nedir..
orhan--  bildin.. tuna seni de,kendini de tanıyor.. gecikmez dedi,kazandı.. çok güzelsin bu arada..
irem-- teşekkür ederim,orhan abi..

tuna-- hayatım,süpersin.. her zamanki gibi..
tuğrul-- muhteşem görünüyorsun gelin.. hep böyle ol..
irem-- sağolunn..

****
 iki araba yalıdan ayrıldık..
orhan abinin sattığı ev,muhteşemmiş.. tuna bir odasında kaldığını ve diğer bölümleri hiç görmediğini söyledi.. koca ev,tek başına yanlızlığını hatırlatıyordu herhalde..
çiğdemle,yusuf bey de harika döşemişler.. antreden gördüğüm kadarıyla..
 bizleri, karşılarında görünce çok memnun oldular.. yusuf bey,kalıyormuş evde.. temizlik yapıyorlarmış... ayak üstü , sohbet ediyoruz..
  ikisi de,nöbetçi olduklarından gelememişler.. yelizi sordular.. anlattık..
hiç gelme imkanımız olmadı..kusurumuza bakmayın.. yarın için,ne yapabiliriz dedim..
çiğdem-- estafurullah,irem.. ne kusuru.. siz gelin,yeter.. nikahtan sonra yemek ,eğlence olacak.. özlem gideririz hep birlikte.. yeliz ve bebekler için.. yerde var.. mutlaka bekliyorum..
irem-- gece gideceklermiş ama söylerim canım..
yusuf-- lütfen,içeriye geçelim.. burada konuşulur mu.. hiç..
orhan-- mazeretimizi söyledik ya,yusuf.. başka zaman geliriz.. menekşe hangi kuaföre gideceğini sordu.. çiğdem..

çiğdem-- iyi ki,hatırlattın orhan abi.. (çantası asılıymış vestiyerde,onu verdi orhan abiye ) irem;ela..gönül,menekşe yelize de  randevu aldım.. saat birde buyrun..

irem-- dönüşümlü olarak geliriz,inşallah..
tuna-- gelin arabasına ihtiyacınız var mı.. şöförünüz olabilirim,isterseniz..
yusuf-- çok sağolun tuna bey.. araba var.. şöförümüz de,batu olacak..
irem-- hımm,kadro yine toplanıyor yani.. güzide hanım geleceğini söylemişti de..
yusuf-- evet,sağolsunlar mr.smith dahil.. hepsi geliyorlar..
irem-- ne güzel,yeniden görüşeceğiz desenize.. anar ve yaseminin nişanı için.. bir kaç gün önce Adanadaydı..
tuna-- size kolay gelsin,yarın görüşürüz kısmetse..

teşekkür ettiler,tokalaşıldı..  ayrıldık..
arabalar ilk ışıklarda durunca.. camı araladı tuna.. abimde açtı,yağmurun izin verdiği ölçüde..

tuna-- abi,biz mehmet beye uğrayıp.. erenlere geliriz..
tuğrul-- tamamm..
camlar kapatıldı..
bende ahizeyi elime alıp,tuşlara bastım.. kulağıma tutuyorum..

melis-- bahadır holding buyrun..
irem-- şule hanımla görüşecektim..
melis-- malesef yoklar,kim aradı diyeyim..
irem-- melis hanım,ben irem.. sesimi ne çabuk unuttun..
melis-- aaa.. pardon irem hanım..ama sesiniz çok derinden geliyor..tanıyamadım.. gözünüz aydın.. bebekler,anne sizler nasılsınız..

irem-- iyiyiz,şükür.. hep hastanede ve uykusuz olunca..aramaya hiç fırsat bulamadım..sizler nasılsınız.. şule hanım yok mu gerçekten..

meliz-- bizlerde iyiyiz,bir yaramazlık yok.... sacide hanımın etkinliklerinde ve yemekte yakışanı yaptık.. çok memnun oldular..
şule,gerçekten burada değil..izinli,evinde yatıyor..biraz üşütmüş..  hafta sonunda,Ankaraya ailesini görmeye gitmişti de..

irem-- anladım,sağolun.. geçmiş olsun dediğimi ilet kendisine..
melis-- tabi ki.. vahide hanım,istiyor..veriyorum.. iyi günler..
irem-- sana da..

vahide-- şükür kavuşturana,irem hanım..özlettiniz kendinizi..
irem-- bende sizi özledim.. ne var,ne yok..
vahide-- herşey yolunda,çalışıyoruz.. barbaradan ve mehmet beyden haberlerinizi aldık.. tuna beyin,mektubu için.. çok uğraştık..  aldı değil mi..
irem-- hımm,aldı.. sağolun da.. gönüle yada eren abiye haber verebilirdiniz.. yada hastaneden yelizi isteseydiniz keşke..

vahide-- ah irem hanım,her yolu denediğime inanabilirsiniz.. gelince anlatırım da.. malesef ulaşamadık bir türlü..
bende rekinden götürmesini yada göndermesini istedim.. cuma gecesi..
tamam,yemekten sonra cafer,sen ben gidelim.. dedi.. iş günü dememe kalmadan..  mehmet beyden arabanın telefonunu alınca.. rahatladım.. fevzi beye haber verdim hemen..

irem-- hımm,birisi ne yaptı..
vahide-- tahmin edersiniz nasılsa.. irem hanımm.. izne ayrılacağımı,rekine söylemiş olabilir misiniz.. sana sorarım ben der gibi bir ifade içinde de..
irem-- hah hah hah... hayat kısa,keyfine bak vahide hanım..
1848.bölüm..

mutfakta hazırladıklarımı görünce..

tuğrul-- maşallahh.. hamarat hanım,döktürmüşsün..
irem-- teveccühünüz efendim.. (cezveyi aldım.. )
orhan-- ver ben yapayım,kahveyi... sen işine bak..
irem-- peki ,orhan abi..

tuna poaçaları sıraladı servis tabağına..tatlıya şerbetini döküyor.. abim,sarımsakları soyup,ezdi.. limonu sıktı,doldurdu bardağa.. yoğurdu karıştırıyor..  bende kekle uğraşıyorum..

tuğrul-- birşey sorabilir miyim..
irem-- tabii..

tuğrul-- sen kendini,sabahın köründe iş yapmaya adadığına göre.. ya aklını tunaya,taktın.. yada tijenle konuşmaları,biliyordun .. ağzımı aradın.. yine bir densizlik yapmış da,olabilir.. halini pek normal görmüyorum ,irem..

tuna-- tuğrull,lafı benden duyacaksın bak.. günahımı alıyorsun..
tuğrul-- sen sus bakayım..

orhan abi,kahveleri getirdi masaya..
orhan-- molaa.. oturun hadi..

bende süslediğim keki tezgaha aldım.. hepimiz oturduk.. tuna sigara verdi..

irem-- elinize sağlık,beyler..
rica ederiz dediler..

irem-- abim, tahminlerin doğru değil..özellikle tunayla ilgili olanlar..  siz gidince,ben iptal olmuşum.. saat altıya kadar..olanlardan haberim yok.. öyle ki,nuri abimin geldiğini..  beni uyandırmaya çalışmasını vs.hiç hatırlamıyorum.. tunayla,oturup konuşmuşlar.. havaalanına götürüp gelmiş..
sabah nurinin dediklerini öğrenince..
aklıma takıp,iki saat ütü yaptım.. orada haklısın..
ama mutfakta zevkle çalıştım.. tuna da, yardım etti..
tijen konusunda,bir bilgim yoktu..konuşmayı teklif ettim..sorma diyince,peki dedim..
tuna söz veremediğinden,densiz diyorsan.. bende,dürüst ve bağlayıcılığı olacağını biliyor.. diyorum.. karar onun,gitmeyeceğim dedi.. konu kapandı..

orhan-- benim niyetim de ,konuyu tekrar açmak ve sorun yaratmak değil.. bilmenizi isterim.. (cebinden katlı bir kağıt çıkarıp,masaya koydu)
gönül göndermiş.. ben elçiyim ve yorumsuz olarak veriyorum.. biz gidelim,siz ne zaman isterseniz gelin..

tuna-- ne işin var abi.. gidelim diyip,duruyorsun..

orhan-- çiğdemlere uğrayıp.. havaalanından bülenti alacağız,acelemiz ondan tuna..
irem-- kaçta gelecekmiş.. gönüllerde çok kalabalıksınız.. bize getirelim.. yada sizler gelin.. yerimiz var..

tuğrul-- halihazırda bizim de evimiz var irem.. sağol ama erenle gönül
göndermiyorlar.. yarın nikahtan sonra biz Adanaya döneceğiz.. halamlar ve hüseyinlerde geliyorlar.. hepimizin işi var..
bülent saat iki de oradayım demiş.. yarın gece onlarda Almanya yolcusuymuş..
onun için.. gelmemiz abes olur.. küstürmeyelim..

irem-- anladım abi.. haklısın.. (saat 12:30 olmuş ) tuna bizde gidelim
 çiğdemi .. bülenti,halamı da görürüz..
tuna-- olur..

irem-- ben kıyafetimi değişip,geleyim..
tuna-- cüzdanımı da,getirir misin..
irem-- tamam.. hırka,ceket ?
tuna-- ceketim var..

********

1847.bölüm..

tuğrul-- orhan abiyle.. erenin arabasını aldık..
ortak kararımız ,sizi hastanenin etkilediği yönünde.. onun için,gezin dedim..

irem-- abim sağolun ,çok düşüncelisiniz ama bu gereklilik  olduğundan biraz daha dayanırız.. (kolunu tutup,içeriye girdirdim ) kimse yokken,biraz konuşalım seninle.. tuna,orhan abiyi de çağırsana..

tuna  abimin elindeki şemsiyeyi alıp,dışarıya çıktı..

tuğrul-- (ayakkabılarını çıkarırken.. ) hiç birşey sorma,malum konuyu açma lütfen... kadının dediklerini ,adiliğini anlatmamı da bekleme..
eski karımın,bir başka versiyonu diye düşün.. (terlik verdim,giydi.. ) tunaya anlattım ama şu sıra ona da sorma..

salona girdik,koltuğa oturdu..

irem-- peki,sormam.. sinirlenme,canım.. duymadığım,bilmediğim ve tahmin edemediğim bir konu değil nasılsa..
dengemizi bozacak kadar detaylı itiraflar duyduğumuz için,seni anlıyor.. anlatamamana da hak veriyorum.. neyse,boşver.. ela hastanede mi.. yeliz,bebekler iyiler değil mi..

tuğrul-- herkes iyi.. sen niye ayaktasın..

irem-- (kapı zili çaldı )işte bunun için.. (gidip kapıyı açtım.. ) hoşgeldin
orhan abi..
orhan-- hoşbulduk..
tuna-- (şemsiyeyi kapatıp) zorla getirdim,irem..
içeriye girdiler..
irem-- niye orhan abi..

orhan--(ayakkabılarını çıkardı,terliği giyerken ) işimiz var,irem.. tuğrul
güya hemen gelecekti..
irem-- ben göndermedim.. işiniz her neyse,biraz bekleyecek..

girdiler,oturdu onlarda.. hal hatır soruyorum..

irem-- kim var,yelizin yanında..
orhan-- tuğrul ?

tuğrul-- söylemeye fırsat verdi mi ki,cadı.. lafı da çaktırmadan yerleştirdi,yerine..

tuna--hangi konuda..

irem-- aşkolsun abi.. niyetim o olsa,konuşacak halin kalmazdı bence..
tijenle konuşmalarını anlatamayacağını ,sormamamı söyledi.. bende peki dedim.. bizim de,dengemizi bozacak kadar detaylı itiraflar duyduğumuzdan..  onu anlayıp ,hak verdiğimi söyledim..

tuna-- tuğrull,yalan değil ve laf kendiliğinden gelmiş oraya.. hadi,alınganlık yapma..  ne söyleyecektin,sen..

tuğrul-- biz dün akşam hastaneye gidip.. yelizin iğnesini yaptırdık..ilacını içti falan.. doktorlarda muayene edip.. moral bulmuşsunuz ,gayet iyisiniz dediklerinden.. gönül,eve götürebilir miyiz diye sordu..
kerim bey,evet ama bizim açımızdan kalmalarında hiç sorun yok.. yeliz hanım nasıl rahat edecekse,diyerek kararı ona bıraktı..
yeliz de,gücenebileceğin endişesi ile istemedi.. ama gönül sorumluluğu aldı ve hep beraber,onlara gittik.. halam,ayşe.. mügenin teyzesi çok mutlu oldular.. yemekler hazırlamışlar,yelize göre..
şen şakrak,pek iyiydik.. gece çok rahat ettik dedi,yelizde.. sabah ,hüseyin hastaneden doktoru getirdi.. iğnesi,ilacı için..
bizde götürdük ve gitmemeniz için size uğradık.. durum bu..

irem-- bülent bana yemin ettirmişti.. gönül ondan sorumluluğu aldı sanırım..   iyi ,olmalarına sevindim.. bir kahve içebiliriz,şimdi..

orhan-- iremm,dur.. halinizi anlatmamıza rağmen.. hala ,aramaya da mı fırsatı yoktu dedi.. misafiriniz gelecek ama gidelim istersen.. gönlü kırılmasın.. siz dönersiniz sonra..

irem--  tuna,sen niye aramadın halanı..
tuna-- ben aradım,canım..
irem-- hımm,anlaşıldı.... eski irem,her şartta arar.. görürdü..bildiği için,söylüyor ama kim kimin,gönlünü kırmış acaba..
 kahveyi içelim bence.. sakinleşirim belki..
 pandispanyayı kremayla buluşturmam ve tatlının da şerbetini dökmem lazım..

tuğrul-- ne zaman yaptın,ki..
tuna-- ohoo,iki saat ütü yapmanın haricinde.. yemeklerimiz bile hazır.. mezelere de,son dokunuş yapacak.. gelince..
orhan-- kalkın,bizde yardım edelim öyleyse..
irem-- memnun olurum,buyrun..

27 Haziran 2013 Perşembe

1846.bölüm..

tuna-- fiziksel olarak iyi de.. ruhen değildi.. bunalmış ve sen ısrar ettiğin için.. gelmiş..
hassasiyetinin nedenini  anlattım,o da kabul ediyor zaten..
"çocuğumu bırakıp gitmeyi ben istermiyim.. ama dayanılır gibi değil..
birçok kararım yanlıştı,suçlu olduğumun da farkındayım ama.. biz ipin ucunu,kaçırdık.. sevgi adına,tutabileceğimizi de sanmıyorum.. bir kaç yıl..aynı evde,ayrı dünyalarda yaşayıp sürüneceğimiz aşikar..şimdi boşanamayacağıma göre,biraz olsun uzaklaşmayı deneyeyim demiştim.. onu da,oğlumla-iremi feda edemediğimden.. yapamadım.. söyle ona,kıymetini bilsin.." dedi..
seni,sağlığını sordu.. öyle çok özlemiş ki,gözleri dolu dolu dinledi beni.. gideceğimiz zaman da,ben bir daha görmek istiyorum iremi diyince.. çık gör,kardeşini .. çok üzülecek,o da seni çok özlemişti .. dönerken ,kesinlikle seni görmek isteyecektir dedim..
mutlu oldu,"başımla beraber ..mutlaka bekliyorum "dedi.. seni görüp,geldi ve gittik..

irem-- ( gözlerine bakarak ) bana sitemli miydi.. yada sen nasıl hissettin..

 tuna-- ben bu tarz aile konularında fikir belirtmek istemem biliyorsun.. fakat uzaklaşmaya ihtiyacı olduğunu gördüm..
baskı yaptın senin için,döndü..ne kadar kalacağını bilemem de,nuri
eninde sonunda.. gider.. yurt dışı olması da gerekmez..
bence hayatını yönlendirmeyi,müdahale etmeyi  bırak.. birşeyleri kurtarayım derken,abini kaybedebilirsin.. suyun önünde durulmaz,taşar..çağlar yolunu bulur.. nuri de,taşma noktasına çok yakındı..

irem-- anne babayı düşünmüyorum,ne yaparsa yapsınlar.. ama arada kalacak olan,masum bir yavru.. yiğenim de,anne ve babalı büyümeyi hak ediyor.. en cahil de olsa,o annesi..sevgisine ihtiyacı var,hiç birimizin vereceğine uymaz.... madem o eşi seçmiş,zararlı etkilerinden korumak da..nurinin görevi..
baba olup,büyütsün oğlunu ..sonra nereye giderse gitsin.. karışmam..
sağol,uykusuz kalıp ilgilenmişsin.. sen uyu hadi..
bende çamaşırları ,kıyafetlerimizi ütüleyeyim.. hastaneye gideriz ,yarına hazır olsun..

tuna--.......................

ben kalkıp saçlarımı topladıktan sonra..ütü masasını açtım.. yatak odası gayet geniş,tuna yaktığım ışıktan rahatsız olmaz..
yağmur yağıyor,ben de kendimi kaptırmış ütü yapıyorum..
askıyla getirdiğimiz tüm kıyafetlerimizi,yıkadıklarımı -minicik çoraplar
dahil- ütüledim.. düşüncelerimi dağıtamadığım gibi,uzun süre  ayakta durmaktan da bacaklarım ağrıdı.. hala uykumda var..
fişi çekip.. saate baktım..

irem-- iki saatimi çaldın nuri.. alacağın olsun.. (askıyı dolaba götürürken.. tunanın uyanık olduğunu fark edince.. ) kocam yanımda ama sabahın köründe ben ütü yapıyorum.. olacak şey mi..

askıyı astıktan sonra.. banyoya gidip,jakuziyi doldurdum.. iki damla parfümümden damlatıp düğmeye bastım.. suyun hareketiyle koku yayıldı,iyice..

tunanın yanına döndüm,ellerini tutup..
irem-- sevgilimmm.. kucağıma alamayacağım,senin gelmen lazım..
tuna-- (gözlerini aralayıp) acaba.. çiçekli jakuziye mi gideceğiz..
irem--  gözünü kapatırsan,çiçek hayal edebileceğin ortam yarattım..
hava ve kıyafetim bahçeye çıkmaya uygun değildi..

tuna-- (kalktı yataktan,omuzuma sarılıp) gözümü kapatmak ve hayal etmek değil.. çiçek yerine, seni görmek istiyorum..
irem-- (gülerek ) sağol.. kapatmanı,bir anlık için teklif etmiştim..
çiçek olayım tamam ama suyun üstünde hoplamamı ,bekleme ..
tuna-- hah hah hah,anlaştık..

**********

saat onbir gibi,kahvaltı.. yemek ve pasta bulaşıklarını yıkarken..  tuna da,yelizin ve bebeklerin eşyasını getirdi yukarıdan..

tuna-- irem,taksi çağırıyorum.. hazır mısın..
irem-- (banyoda bigudilerimi açtım.. dalga dalga olmuş,savurdum doğal dursun diye.. makyajım da,tamam.. ) hazırımm.. (salona geldim.. telefon numarasını çeviriyordu )aman da,misler gibi kokarmış..

tuna-- (gülerek ) yaa,öyle oldu.. bir daha benim parfümümü kullanırsan sevinirim..
irem-- hah hah hah..

(kapı zili çalınca,telefonu kapatıp.. açmaya gitti..)

tuna-- kim o..
tuğrul--benimm..

açtı kapıyı,abimi karşıladık.. yağmur yağıyor da,sundurmanın altında olmasına rağmen.. şemsiyesini kapatmamış hala.. .

tuna-- gelsene,abi.. ne bekliyorsun..
tuğrul-- (yüzünü buruşturup) bu koku ne lan.. iremin parfümü ..sana olmamış ,oğlum..

irem--tuna--hah hah hah.. 
irem-- yanlışlıkla üstüne iki damla döküldü abi.. buyur..
tuğrul-- gelmeyim,arabanızı getirdik.. yağmur yağıyor.. ıslanmadan
gezersiniz.. 
tuna-- abi.. ne gezmesi.. hastaneye gideceğiz diye,  taksi çağırıyordum ..sana arabayı getir demedik ki.. kiminle geldin,sen.. 

1845.bölüm..

eve girdik..
tuna-- aç mısın..
irem-- hayır.. sen açsan hazırlayayım..
tuna-- yok.. yatıp uyumak istiyorum..
irem-- aynen,bayılmak üzereyim.... balkon kapısını kapat ve gel.. yatalım..
tuna-- tamam. çık hadi..
irem--..................

*******

yatak örtüsünü kaldırdığımı ve yanağımın yastığa değdiğini hatırlıyorum.. gecelik falan giyemedim.. adeta bayılmışım..
ama aklım fazlasıyla karışık olduğundan.. devamlı rüya gördüm..
tunadan başka bir erkek  öpüyor yanaklarımı.. elimi tutup.. irem uyan diyor.. sarsılıyorum ama gözüm açılmıyor bir türlü.. saçlarımı okşuyor.. üstelik yanımızda tuna da var.. ve güzel güzel konuşuyorlar birbirleriyle..
 saçma sapandı,öyle ki..ikisine  beraber.. efe ve egenin  çamaşırını  asın diyorum..
bedenim ,aklım devamlı uyarılınca.. sonunda rüyamdan ikisini de kovdum..
öfff,yeterr.. susun,gidin başımdan diye bağırdım.. oh be.. rüya bitti de,
derinn ve mışıl mışıl bir uykuya kavuştum nihayet..

bir ara tunanın sarıldığını ,öptüğünü.. ve teninin soğuk olduğunu
hatırlıyorum.. ısıtmak için sokuldum,iyice.. yine dalmışım..

rüzgar,yağmur ve gökgürültüsü sesleriyle uyanıverdim.. yataktayız..
tuna kolunu belime koymuş.. askılı geceliğimi de giydirmiş kıyamam.. başucumuzdaki saate baktım altıyı gösteriyor,acaba sabah mı,akşam mı..

şimşekler aydınlatıyor odayı.. usulca kalkıp,banyoya gittim.. çamaşırların tele asılmış olduğunu görünce.. tunam asmış diyerek, mutfağa indim.. midem açlıktan gurulduyor.. peçeteye sarıp,bir börek dilimi aldım..
yerken,kullanılmış.. iki tabak,çatal bıçak..iki viski kokan bardak..  kirli kültablası  dikkatimi çekti.. bir misafirimiz varmış demek ,kimdi acaba..
suyumu da içtim.. verendanın perdesini biraz aralayıp..
dışarıya baktım.. yağmur şiddetli olarak yağıyor,manzara harika ve
hava aydınlanıyor.. sabah olduğunu anlayınca.. yukarıya geri çıktım..
yorganın altına süzülürken.. tuna gözünü açtı.. ve arkasını döndü..

şaşırdım tabi..
irem-- (omuzundan tutup,çevirdim bana doğru )aşkımm.. hayırdır.. sen böyle yapmazdın da..
tuna-- küstüm sana..
irem--  uyurken,seni küstürecek ne yapmış olabilirim ki.. ceza ödediğin için mi yoksa.. aaaa.. burhan mı geldii.. kullanılmış,bardak tabak vardı da mutfakta..
tuna-- (omuzunu silkeleyerek ) söylemeyeceğim işte..

irem-- ( yanına yatıp,gülümsemesinden cesaretle ) yine gecelik
giydirmişsin,sağol.. sana zorluk mu çıkardım..
tuna-- hah hah hah.. hayır..efeyle,ege kadar savunmasız ve masumdun..
 "öff yeter susun,gidin başımdan "diyip kovduğun için sitemliyim.. insan kocasını ,üstelik yanında kayın biraderi varken kovar mı.. hep yaparmışsın gibi..

irem-- (kaşlarımı çatıp ) ne diyorsun sen.. abimler,niye yatak odama geliyor ki.. bağırdım da,ben rüya görüyordum..
tuna-- (yanağımı okşayıp) benim abimler değil..senin abin geldi..
irem-- neee.. nuri mi.. nerede şimdi.. aşağıdamıydı yoksa..hii,iyi ki karşılaşmamışız.. minicik geceliğimle ,indim ben..

tuna-- kimse yok,evde..o gittikten sonra giydirdim geceliği..
irem-- nereye gitti.. rüyam gerçek miydi yani.. öpüp ,saçımı okşadı birisi.. elimi de tuttu sanki..

tuna--(içini çekerek ) evet..
irem-- offfffff,nasıl ya.. abim geliyor ve ben göremiyorum.. su dökseydin,uyanırdım..

tuna-- kıyamadık canım.. ben yukarı çıktığımda iptal olmuştun.. kıyafetle yatmışsın.. kapı zili çalınca,geri indim mecburen.. karşımda nuriyi
görünce şaşırdım.. sarıldık falan,içeriye aldım.. senin için.. İzmire biletini geç saate alıp,havaalanından direk buraya gelmiş..
seni sordu.. anlattım halimizi.. üç saatim var..bir göreyim,uyandırabilirim belki dedi.. yanına geldik mecburen ama ne yaptıysa uyanmadın.. çamaşırı asın,susun..gidin vs. dedin.. indik aşağıya.. dertleşirken de, yedik içtik.. ona da,kısmet oldu.. sarmalar,börekler..
saat yaklaşınca,tek göndermedim..  beraber havaalanına gittik..
yolcu edip,geldim..

irem-- tuh ya,zamanlamaya bak.. nasıldı..

1844.bölüm..

cezayı ödedi tuna.. bende ehliyetimi alırken.. polis memuruna..

irem-- adınız?
-- celal..
irem-- celal bey,burhana çok selam söyleyin.. (kartın arkasına adresi yazıp,verdim ) eğer evimize uğrayabilirse.. görmeyi çok isteriz.. size de,teşekkür ediyorum..
--- as.. rica ederim.. iletirim,irem hanım.. iyi yolculuklar..
irem-- sağolun,size de kolay gelsin..

tuna arabaya getirdi beni.. binince de kapımı kapattı..

tuna-- neden hızlandın..
irem--(kemerimi taktım ) bebekler ağlıyordu ve...

tuna-- tamamm,anladım.. şimdi ağlamıyorlar.. yavaş git..
irem-- emriniz olur..
tuna-- iremm.. emretmiyorum.. diğer arabada,işkenceye maruz bıraktın beni.. bu tavrı da, hoş gör..
gönül-- yazıkk.. eren lafını esirgememiş anlaşılan..
menekşe-- keşke yanımıza gelebilseydin.. işkence anlayışın değişirdi tuna..
tuna-- aman kalsın..

kahkahayla güldük..

******

yalıya geldiğimizde içeri taşındık resmen.. yeliz ,gönül ela menekşe.. bebeklerle ilgilenmek için.. alt kattaki odaya girdiler..

irem-- beyler rahatınıza bakın.. ben çamaşırları makinaya koyup geliyorum..
eren-- tamam.. gidecek misiniz,kalacak mısınız..
irem-- bilmiyorum.. konuşmadık.. ama  kahve içmeden bir yere gitmem..

tuna-- gel de,yaparız..

irem-- tamam..

********


makinayı çalıştırdım.. duş aldım çabucak.. temiz kıyafetlerimi giyerken,tuna geldi yatak odasına..
tuna-- sıhatler olsun..
irem-- sağol.. ne yapıyorlar..
tuna-- yeliz ve bebekler hariç.. salondalar.. kahve yaptı,tuğrul.. ( banyoya girdi ) iremm.. sabun nerede..

irem-- hah hah hah..

bornozumu banyoya asıp,saçımı kuruttum.. duş kabini tıklatıp..
irem-- buldun mu..
tuna-- yok,arıyorum hala..
irem-- sana kolay gelsin.. ben iniyorum..
tuna-- tamam..


***********

yeliz kıyamam,uyuyor herhalde.. bebeklerde karşısındaki yatakta uyuyorlar..

kapıyı aralık bırakıp.. yanlarına geldim.. verendaya çıkmışlar,kahve içiyorlardı..
oturdum,koltuğa .. manzarayı seyrederek.. konuşarak.. kahvemizi içtik..  saat sekize gelirken.. tuna da bize katıldı.. giyinmiş,tertemiz..
yanıma oturdu.. sıhatler olsun.. dedim..

irem-- kahve yapayım mı sana da..
tuna-- yok,sağol..  hanımlar beyler..yabancı değilsiniz.. ne yemek istersiniz.. söyleyin de,yaptırayım..

eren-- yemekler var,yabancı da değiliz.. acıkan olursa,yer.. birşey yaptırma.. yelizi de alıp,gideceğiz biraz sonra.. iğnesi,ilacı varmış..
siz muafsınız,biz ilgileneceğiz.. düşünmeyin ve dinlenin..

irem-- sağolun da,yeliz uyuyor daha..
yeliz-- kim demiş.. ben hazırım.. gidebiliriz..

kapıya gelmiş,meğerse..

irem--(kalkıp,yanına gittim.. ) hayatım.. dinlensene,niye kalktın sen..
içeride oturalım hadi.. serin burası..

yeliz-- canımm.. sağol... ilaç saatim geliyor.. biz gidelim..

itiraz edemedik bile.. çabucak kalktılar.. tuna arabayı tuğrul abiye verdi.. onlar kalacaklar ya..lazım olabilir diye..
 bebekleri götürdüler,tunayla..  
yelizin de,gönülle ben koluna girdik.. yürütüyoruz arabaya doğru.. 

irem-- yelizim.. ihtiyacın olursa,ara tamam mı .. hiç içime sinmiyor..inan ki.. 
yeliz-- ararım,üzülme sen.. 

gönül-- irem,içine sinmese de.. şu anda,ona faydan dokunmaz güzelim.. üç gündür,uykusuz ve yorgunsun.. direniyorsun da dinlenmen lazım ki,net düşünebilesin.. sağlıklı kararlar almanız için,bu şart..
 biz yelizin yanında olacağız.. merak etme.. hadi size iyi geceler.. 

irem-- size de.. sağol gönül.. 

ela da geldi.. yelizi arabaya oturturken.. sarıldık,öpüştük hepsiyle.. 
menekşede ana kucağı olduğu için.. yanına gidip, elinize sağlık dedim.. 
bindiler,el salladık .. gittiler.. 

26 Haziran 2013 Çarşamba

1843.bölüm..

menekşe-- düzenek kuruluymuş meğerse.. itirafı duyunca.. tijeni yakalamışlar da.. tuğrul geldiğinde, yüzü kıpkırmızıydı.. orhana bile anlatamadı..

irem-- offf of..

elimi uzatıp.. kornaya iki kere bastım..

tuna-- geldikkk..
irem-- sağlam mısınnn..
tuna-- evett..

loş ışıkta belirdiler..
yanımıza geldiklerinde..
menekşe-- nerede kaldınız,orhan..
orhan--  rahat edin diye gelmedik..
eren--kocana da elimizi sürmedik,gelin..
tuğrul-- sana bıraktık,gerekeni yapacağına güveniyoruz..
irem-- sağolun ,abilerim.. sizi mahçup etmemm..

hepsi kahkahayla güldüler..

*****
arabalara oturduk.. kadınlar ve erkekler olarak.. şöför benim..
yeliz de,bende kemerlerimizi taktık..  çocuklar da arkada..
eren abiyi beş dakika takip ettikten sonra.. bastım gaza.. çocukların altı değişecek,ağlıyorlar.. iki hamile,bir lohusa var.. ağır ağır gitmenin sırası mı..
hız limiti elliyse,ben atmışla radara girmişim..
yalıya az kaldı derken..  trafik çevirdi bizi.. eren abide,gözden kaçırmamak için..takip ettiğinden.. sayemde durduruldu..

yeliz-- tuh yaa..
irem-- ne yapalım canım.. öderiz.. (torpidodan ruhsatı aldım ) çantam nereydi..

ela-- bagajdadır.. hiç görmedim..

polis memuru geldi cama..
-- iyi akşamlar.. ehliyet ve ruhsat lütfen..
irem--size de..  (ruhsatı uzattım) ehliyet bagajdaki çantamda..
-- ama ehliyet mutlaka yanınızda olmak zorundadır..
irem-- biliyorum memur bey..  kardeşim yeni doğum yaptı.. hastaneden çıkardık.. ikizlerimiz oldu, kalabalığız gördüğünüz gibi.. o telaşeyle ..kirli çamaşırlarla beraber,bagaja koymuşuz..

eğilip,içeriye baktı..

-- gözünüz aydın hanımefendi..
yeliz-- teşekkür ederim..
-- (bana bakıp.. ruhsatı verdi.. ) bir ehliyetiniz var değil mi..
irem-- var.. (cekedimin cebinden kartvizitimi verdim ) müsade edin,alayım..

tunanın aynadan geldiğini gördüm.. abime ceza kestiler,bizi bekliyorlar..

-- (kart vizitime elindeki fenerle baktıktan sonra.. gülümseyerek geri verdi ) irem kara,buyrun geçin.. lütfen..
tuna-- memur bey,birşey mi var.. ben hanımın eşiyim..
-- tuna kara ?
tuna-- evet.. tanışıyor muyuz..
-- burhan (....... ) okuldan arkadaşımdır..hiç kopmadık..  gıyabınızda tanıyorum.. beyefendi..
siz ödediniz de,öğrendikten sonra.. eşinize ceza kesersem.. burhan affetmez beni..

tuna-- hımm.. sağol da.. iftira atmıyorsun,nasılsa.. sen görevini,gerekeni  yap..başının ağrımasına neden olmayalım..
irem-- tuna,bagajdan çantamı verir misin.. ehliyetim içinde..
tuna-- tamam..

irem-- burhan nasıl,nerede.. biliyor musunuz..
-- burada,asayişte çalışıyor.. iyi diyelim.. ya,çiçek hanım nasıl..

irem-- (gülümsedim) sizin de, bilmediğinz yok.. burhan herşeyi anlatmış anlaşılan..  çiçek için de,iyi diyebilirim..

tuna ehliyetimi getirip,verdi..
-- irem hanım,buyrun.. arkadaşların yanına gidelim..

kemerimi açıp,inerken..

fısıltıyla sorulan ortak soru "burhan polis miydi.. "
irem-- sürprizzz..
menekşe-- sizin sürprizlerden korkar oldum.. ne kadar,sır küpüymüşsünüz..

irem-- mecburiyetten canım.. anlatırım da,aramızda kalmalı..
1842.bölüm..



ela-- amerikada eski bir arkadaşı varsa..  senin git diyip, söz verebilmeni de benim aklım almıyor.. en nihayetinde,tuna da erkek..

irem-- doğrusunuz da.. durum da sandığınız gibi değil.. arkadaşlık
boyutunda bile değilmiş.. ilişkileri.. gördüğünde kadın başkasından  hamileymiş.. tuna da.. birşekilde olaya dahil olup.. yardım etmek zorunda kalmış.. kirasını ödediği,evini bırakmış ona.. kendisi otelde kalmış..
kadının kızı olmuş.. onu da alıp,teşekkür amaçlı okula kurabiyeler getiriyormuş.. master öğrencileriyle beraber , sohbet edip,çocuğu seviyorlarmış..
son yıl ,alenen diyemesede.. tavırlarının değiştiğini, sevgili olmak istediğini fark etmiş tuna .. benden bir beklentin olamaz.. minnetle,aşkı karıştırma.. benim sevgilim Adana da..gidincede evleneceğim demiş..
gelincede beni görmüş işte.. olay bu.. ve aramızda kalsın.. kocalarınıza anlatmayın.. başka faktörlerde var ve tunaya söz verdim..

en nihayetinde erkek de.. yapmak isteyenin amerikaya gitmesine gerek yok,ela.. sen eski sevgilisini görseydin.. dudağın uçuklardı.. boy bos,süper güzel bir kadın.. ama takıntılıymış..  (............ ) la balayında dubaide karşılaştık.. yılışık yılışık yaklaşıp.. unutuldum mu diyebildi..
döndükten sonra iş yerine gelip,tunayı elinden alacağım..yine bana dönecek  dedi.. kaç kere karşılaştık,yolacaktım da.. tuna engelledi.. ve uzak durdu..

ben/ biz  neler yaşadık bir bilsen.. sorgular, iftiralar..
resmi görevli müfettişle.. kumpas kurmuşlar bana..  hapiste olmam işten bile değildi..
savcı benim yüzüme karşı  ; eski sevgilinin eksileri belki kocanıza hala caziptir.. ikinizi  idare edebilecek imkanı da var.. gülen hanım..olayı tezgahlayanın kocanız olduğunu  söyledi.. siz ayak altından çekilince.. beraber yaşayacaklarmış.. körü körüne nasıl güveniyorsunuz.. kocanızı takip mi ettiriyorsunuz dedi.. daha neler neler,duydum..  yazı analizi için tarifler yazdım..
hala davalar açılıyor,ifadeler veriyoruz.. duyuluyor,herkese rezil oluyoruz..moral sıfır zaten.. sonra annem bile bilmediğinden..gitmiyorum diye  sitem ediyor..
halam, çağırmadın.. kaç kere evine geldik ki.. bahaneleriyle. işe yaramazsın demeye getirip.. bilerek ,kalbimi kırıyor..

  (içimi çektim ) diyeceğim o ki.. tunanın suçu olduğuna
inansam..yanında olmazdım..  hiç incinmedim ,layık olduğu için de güveniyorum.. çok da seviyorum ama en ufak yanlışını görsem.. arkama bakmam.. affetmeyeceğimi bildiği için de.. söz veremiyor anladın mı..
gelirken de,kararımı verdim.. gidemem,seni bırakamam.. kabul etmeyeceğim dedi.. bende sen bilirsin dedim..

gönül-- dışarıdan hiç probleminiz yokmuş gibi, görünüyorsunuz..

ela-- yaa.. öyle.. tijen çıktı birde.. ben tuğrulu gönderdim ama gel sen bana sor.. sinirlerim laçka oldu..

yeliz-- o kim.. tuğrul abiyle mi buluştu kız..
ela-- evet.. iremin arkadaşı.. o da tunayı elde etmek istiyormuş..
ufuğun anne özlemini kullanıp.. ağzından onlarla ilgili laf almaya çalışmış..

gönül-- bu yeni mi,bilmiyordum..

irem-- yeni canım..iş için ilan vermiştik,tijen iş görüşmesine gelmiş..
şok oldum..şüphelerim vardı da.. anladık ki,haklıymışım.. bütün yolları denemiş diyeyim,size..  haa,bu arada da.. önlem aldığım halde.. devamlı dinleniyorum.. savcılık ve başkaları tarafından.. her yerden cihaz bulup,yok ediyorum.. max ve tina alıp alıp,çöpe atıyorlar.. hele ali abimin nişanına geldiğimizde.. berbattım..
ruhen yorulduk, dayanacak gücümüz kalmadı.. ani parlamalarımızın,fevri tavırlarımızın nedeni bunlar.. sinirlerimiz gerilmiş.. her an herşeyi yapabilecek konumdayız yani..

yeliz toparlanıp.. bebeği omuzuna kaldırdı.. gazını çıkarıyor..

irem-- ben alayım da,sen egeyi doyur..
yeliz-- (gülümseyerek ) bu ege.. doyurdum teyzesi.. ela verdi..

irem-- farkında değilim,valla.. nerede kaldılar ya.. gönül otur da..
hareket edeyim..

gönül-- sizin ki kadar,abartılı olmasa da.. bizim de,kurallarımız var canım....o dediğin olmaz..  geleceğiniz gece halayla,ayşeyi alışveriş merkezine götürdüm.. çok yorgundum ama istediler, kırk yılda bir evimize gelmişler..yok diyemedim..
erenin de peçetesine varıncaya kadar.. sofrasını hazırladım..
döndüğümüzde.. gayet neşeyle karşıladı bizi.. sizin geldiğinizi söyleyip, hastaneye gidelim hadi dedi.. ayşeyle,hala binbir duayla
gönderdiler bizi ..
arabaya binmemizi bekliyormuş.. onu beklemeden,gittim diye.. gelinceye kadar burnumdan getirdi..
halasına saygımdan iltifat ediyorum ama haksız yere suçlayacak birşey buluyor yine de.. sabrediyorum da,patlamak üzereyim bende..

ela-- gönüll... sen kızlarla,kadınlarla uğraşmıyorsun en azından.. o defter sizde kapanmış..
tijen, tuğrula.." ireme kurtulamayacağı bir iftira at,seni ihya edeyim.. tuna gibi gururlu bir erkek ..bunu sineye çekmez..ayrılırlar.. gerisini ben hallederim.. sana da,sunduklarımla hayatının gecesini yaşatırım" demiş.. duydun mu..

gönül-- aa,sonraa..
1841.bölüm..

tuna--.....................
(abimleri gördük ileriden.. halay çekiyorlar hepsi )

tuna-- (içini çekerek ) ben seni kırmak istemedim.. söz verdiğimde,tutacağıma emin olmalıyım.. .. duyduğumdan bu yana..düşünüyorum,kendimi teskin edip.. telkinde bulunuyorum.. ama olmuyor.. gidemem.. sensiz yaşayamam.. kalamam,oralarda.. verimli olmaz.. görmeli,dokunmalıyım sana.. gittiğimi, altı ay sonra döndüğümdeki..duygularımın nasıl olabileceğini tahmin edebiliyorum.. seni anormal olarak kıskanacağım belliyken.. kime yalan söyleyeyim.. sana mı ,kendime mi..
kararımı verdim,bu sayfa kapandı..  gidince arayayım da,göndermesinler.. gerek yok,artık..

irem-- sen bilirsin.. moral vermeye geldik güya..morallerini bozduk..
gülelim de,anlamasınlar.. elimi bırak,ben koşayım..

bıraktı ve koşarak yanlarına geldim.. halaya katıldım..  yeliz de alkışlıyor kıyamam..
hoplaya zıplaya.. nay nay nay diye tempo tuttuk.. menekşede hiç geri kalmıyor.. ağızlar kulaklarda.. tunanın da katılımıyla,kaç tur döndük kimbilir..
bebekler ağlayınca.. koştum yanlarına..

irem-- yeliz,acıktılar herhalde.. arabada emzir sen.. ben elimi yıkayayım da.. sana yardım edeyim..

yeliz-- acele etme.. tam zamanını buldular.. şimdi ağlanır mı,hiç..
irem-- yine iyi dayandılar..
elimi yıkayıp,kuruladım..  cekedimi çıkarırken.. diğerleri de geldi..

ela-- terledin mi..
irem-- yok.. yeliz arabada emzirirken kamufle yapacağım..

yelizi kaldırıp,arabaya götürdüm.. ön koltuğa oturdu yavaşça..
arkadan güneşliği getirip.. ön camı kapattım.. şöför tarafındaki camı da cekedimle kamufle ettim..havada alaca karanlık oldu zaten.. bebeklerin çantasından pomadı ve ıslak mendili verdim .. o hazırlanırken.. bebeklerin yanına gidip yeniden elimi yıkadım..

menekşe-- yavaş irem.. yığılıvereceksin.. sustular,işte..
gönül-- acısı fena çıkacak senden..biliyorsun değil mi.. sakinleş biraz.
ela-- sorumluluk aldı ya.. ondan böyle..
irem-- hepiniz haklısınız..

 efeyi aldım ana kucağından,battaniyesine sarıp.. annesine götürdüm..
ah yavrumm,nasıl acıkmışş..

yeliz-- irem ruhum sıkıldı kaldır şunları.. battaniyeyi omuzumdan sarkıt şöyle.. (dediğini yaptım ) işte bu kadarr..
güneşlikle,cekedimi aldım..

erkekler işletmeye çay paralarını ödemeye gittiler herhalde.. hanımlarda..
geldiler, egeyle beraber.. ela arkaya oturdu.. ilgileniyor..

irem-- buyrun,haremlik-selamlık gidelim isterseniz..
gönül-- biz seninle bir sigara içelim.. biraz gecikecekler..
irem-- iyi ,menekşe sende otur gülüm..

menekşe de,oturdu.. kapılar açık,biraz ileride sigaraları yaktık..
konuştuklarımız da duyuluyor yani..

yeliz-- gönüll,niye gecikecekler.. bir planları mı var.. tunayla ilgili..
gönül-- icabına bakacaklarmış..
kahkahayla güldük..

menekşe-- irem,aklına takma sakın.. kıskanmam diyemiyor demek ki..
söz vermesinden iyidir bence..
gönül-- işin gerçeği.. hiç birimizin eşi diyemez.. dile kolay dört yıl.. özlemler artacak.. ki,tunadan bahsediyoruz.. aklı çıkıyor,senin için..

ela-- amerikada eski bir arkadaşı varsa..  senin git diyip, söz verebilmeni de benim aklım almıyor.. en nihayetinde,tuna da erkek..

irem-- doğrusunuz da.. durum da sandığınız gibi değil..
1840.bölüm..

tuna-- yelizz,baskı yapıp..mesleğinin avantajını kullanma rica ederim..ben ona güveniyorum.. kıskandığımdan,kendime güvenmiyorum ben.. olur da,irem yakalarsa.. boşanmayı kabul etmiş gibi olacağım, anlıyor musun.. o nedenle söz veremiyorum..

eren-- tunaa,hani tuğrul şaşırdığı sıralarda.. aklını başına getirmek için.. dövmeyi düşünmüştük ya.. şu anda,sana da o gerekiyor bence..
konuyu kapatalım ve gidelim.. hava serinledi..

tuna-- işe yarayacaksa,buyrun..
irem-- hii,kıyamam.. bülent yine ağaca çıktığımızı ve düşürdüğümü sanabilir..
güldüler..

tuğrul-- biz dövdük deriz merak etme.. nereden açtın bu konuyu.. biz size müjde verecektik güya.. hevesimizi kaçırdın..

tuna-- bilemedim abi.. kusura bakma.. hayırdır,ne müjdesi verecektiniz ki..

eren-- güzel birşey söyle de,keyfimiz yerine gelsin bari..
orhan-- tuğrull.. sen bir yere gitmiyorsun değil mi..

tuğrul-- (gülümseyerek) yok,biz dört kişi olacağız kısmetse.. onu söyleyecektik.

sevinçle kalktık hepimiz,hiç bilmiyormuşuz gibi.. içtenlikle sarıldık kutladık elayla,abimi..
yeliz de,oturduğu yerden kollarını açtı.. elayla sarıldılar..
merak edilebilecek her soru soruldu.. eren abi de,gerçekten çok sevindi..

pek kimse  kalmamış,etrafta.. çimler de,çok cazip görülüyor.. tam sevinmelik..
takla atmak için ellerimi yere uzatırken.. birden  kucaklanıp..havada buldum kendimi..

tuna-- ne yapıyorsun senn..
irem-- indir benii.. ağırım..
tuna-- değilsinn,çırpınmaa..
eren-- ne oluyor lan..
irem--abii, sevinecektim.. yakaladı beni..

tuğrul-- yani tuna,kızın sevinmesine de mi karışıyorsun..
irem-- hah hah hah.. tunaa, başım döndüü..
menekşe-- etrafta ağaç da yok.. tuna..

tuna gülerek indirdi yere..
tuna-- bu başka menekşe.. çok sevindi mi taklalar atıyor.. arka arkaya..
aşağıya uçar diye yakaladım..
gönül-- allahım,aklımı koru..

kahkahayla güldüler..

eren--allah dağına göre kar verirmiş.. ikinizde birbirinizi bulmuşsunuz..

irem-- tunaa,abim bize kötü birşey mi dedi..
tuna-- sanırım..
irem-- ya bir sevineyim,yaa.. lütfenn.. kimse kalmamış nasılsa..
tuna-- evde sevin,bahçede engel olmam sana.. tamam mı..
irem-- (muzur muzur gülerek ) hayırr.. ısmarlama olmuyor bu işler..

ben aniden koşunca tuna da peşimden koştu.. tavşan gibiyim yine.. seke seke..
epeyce uzaklaştık onlardan..
sonradan anlatılanları aktarıyorum size..

"orhan-- ah gençlik ah.. çocuk bunlar daha..
ela-- keşke ,hepimiz hesapsızca sevincimizi belli edebilsek..
tuğrul-- e edelimm..
eren-- takla atmayalım da.. oynayalım bizde..
gönül-- neredeler,görünmüyorlar..
tuğrul-- çamurlu arazi bulmuşlardır kesin..
eren-- araba yeni,oturamazlar da..
yeliz-- ay ben gülemiyorumm..

orhan-- eren--tuğrul--ela--gönül--menekşe-- hah hah hah.. "

tuna ; yolun biraz aşağısındaki ağaçların arasında yakaladı beni.. nefes nefese..

irem-- taktik nasıldı ama..
tuna-- mükemmell.. de,fırsat bulsan yapmayacaktın sanki..

irem-- yaparımm.. hiç kaçırmam..  tuna,beraber gitmeyelim..
tuna-- ben,bırakır mıyım seni.. (elimi tuttu.. yürüyoruz ) ne oldu,
yaptırmadım diye mi bozuldun..

irem-- (durgunlaştım ) bozuğum da,nedenim o değil.. keşke onların yanında söz deseydin de.. söz veremediğini bana söyleseydin..
koşunca.. arkamdan geleceğini bildiğimden,ortam değişsin.. somurtmayayım da,bebek haberine sevinmedim sanmasınlar istedim..
taktik nasıldı derken, kast ettiğim buydu..

tuna--.....................
1839.bölüm..

ela-- tuna devam et.. istifa mı edeceksin..

tuna-- hayır.. aynı statüde ama maaş almadan.. izinli sayılacakmışım..
dekan yardımcısı , yürütecekmiş görevi.. altı ayda bir de,ben gelip onaylayacakmışım.. oradaki çalışmaların dökümü,bakanlığa gönderilecekmiş..başarıya göre, izin belgesi tekrar verilecekmiş her yıl..
yüzde elli burslu  gitsem bile.. üniversiteye hatırı sayılır bir ödeme yapmam gerekecek.. dört yıl yaşadığımı da düşünürsek,tüm birikimimi
kullanacağım neredeyse..
kariyer ..manevi bir tatmin.. ama maaş anlamında da önemli bir getirisi olacak.. çünkü benim, başka hiç bir gelirim yok..
artılar,eskiler bunlar.. ama herşey bir yana,iremi bırakıp gidebilir miyim.. dayanabilir miyim..  bilmiyorum..

sessizlik oldu.. yan yanayız.. tunanın elini tutup... gülümseyerek..

irem-- saliha hanımla takıştığımızda,özür dilemem için odanda bana dediklerini hatırlıyor musun..
tuna-- uzun zaman oldu,hatırlat..

irem-- "senin hayallerin,benim kariyerim çöpe gitmek üzere.. beni boşver.. kendimi her türlü kurtarırım..ama senin bir idealin var..  hayallerini önemse.. istediğin bu mu,iyi düşün "demiştin..

şimdi şartlar değişti.. ben de,kendimi her türlü kurtarırım.. hayalimi,idealimi gerçekleştirmem için.. sen ikinci bir fırsat sağladın.. güçlüyüm.. çalışıyorum,yapayanlız değilim.. beni bıraktığında.. bir endişen olmayacak..
dört yıl uzun zaman.. zorlukların da farkındayım ama aşacağımıza inanıyorum..  kariyerin için.. o özveriyi de,yapabiliriz..idealini gerçekleştir.. ben de sana fırsat veriyorum  kocacığım..
bence denemeye değer.. amerika dediğin kaç saatlik yol ki.. özlediğinde gelirsin..
ikimizde tatlı tatlı ,not rekabeti içinde oluruz..  okurken kocamın gölgesi olmadan ,başardım derim..
hem diplomamı ,senin doktor olarak vermeni istiyorum.. tamam mı..

tuna gözleri dolu dolu.. sarıldı bana.. kısık sesle..
tuna-- gerçekten gitmemi istiyor musun.. bak amerika dedim,altı ay sonra geldiğimde .. bana sorgular gibi bakarsan bozuşuruz.. bunun geri dönüşü yok.. huzurumuz herşeyden önemli.. seni kaybedeceksem hiç gereği yok.. iyi düşün..

irem--güveniyorum sana.. bakmayacağım ama sende bana bakmayacaksın..
en ufak bir kıskançlık kırıntısı görürsem,şüpheli bakarsan..  boşarım seni.. çok ciddiyim. sende iyi düşün..
tuna-- (çekilip,kaşlarını çatarak.. bana baktı ) ne dedin sen..
irem-- valla duydun kocacığım.. sen benden bekliyorsan.. bende senden bekliyorum.. söz verdim,sıra sende..

tuğrul-- gelin haklı.. o söz vermiş,sıra sende..

tuna-- (beni bırakıp,bir sigara yaktı..  ela bebekleri kendisine yaklaştırdı hemen.. ) tuğrul,ne dediğini duydun mu ki.. karışıyorsun..  ben bozuşuruz diyorum,o hemen boşanırız diyor.. itirazım buna..

tuğrul-- gelinn,sen delimisin.. güya sana arka çıkıyorum bende..
eren-- pardon da,niye dediği de önemli bence.. irem boşuna böyle bir kelimeyi kullanmaz sanıyorum..

orhan-- irem,çok mantıklısın.. güzel konuşup ,güven veriyorsun.. desteğini hissettiriyorsun da.. sen sahiden,tunadan boşanmayı düşünebileceğini mi sanıyorsun.. bu kadar kolay mı.. tunayı yaralayan bu.. fiilen hayata geçmeyi bırak, telefuzundan bile rahatsız oluyor baksana..

gönül-- bir nedeni vardır mutlaka.. sizin yanlız konuşmanız ve olabilecek olumsuzlukları tartmanız lazım..

menekşe-- gözümüzün önünde olduğundan ve sizi tanıdığımdan..
bir tahminim var..  bir araya geldiğinizde ,kıskançlık yapabileceğinizin endişesini duyuyorsunuz.. doğru mu..

tuna-- hımm,doğru..
ela-- ee,irem söz vermiş.. sende versene tuna.. bence irem fedakarlık yapıyor.. aynı durumda olsak.. ben tuğrula git demem,mesela..

gönül-- bende demem..
menekşe--hatta ben..  kesinlikle olmaz,derim..
yeliz-- hanımlarr,irem.. bize benzemezz.. gönderir..beni bile ikna etti baksanıza.. ne işim var,benim almanyadaaa..

kahkahayla güldük..

irem-- kocanla, çocuklarını büyütmek için.. gitmek zorundaydın.. fırsattı..bülent de,geleceğinizin peşinde olduğundan ikna ettim..
yoksa gönderir miydim sizi.. abime de,gitme diye dil döktüm mesela..

eren-- sonuç ne..

irem-- güya kalıcı olarak ,gitmedi.. gelirken uğradık,yok.. tazminat ödememek için,acilen bir haftada dönerim diyip  gitmiş.. konuştuk,  kalmaya meyilliydi.. buraya gelmesini,istedim.. cesaret ederse görüşeceğiz inşallah..

az önceki destek ve tespitleriniz için sağolun.. bu ne perhiz,bu ne lahana turşusu dediğinizin de farkındayım.. biz birbirimize güveniyoruz.. o konuda sorunumuz yok.. tuna sorgularsan bozuşuruz dedi.. bende aynı şeyi senin tavrından  hissetsem dahi.. boşarım dedim..
 düşünmekden, telefuzdan rahatsız olsak bile.. tunanın
o kıskanç bakışını görürsem..  kolaylaşır bir anda.. yaparım orhan abi.. ilk baştan bilmesini  ve ona göre karar vermesini istedim..
şartları sundum,kendisini tanıyor.. söz verebiliyorsa,yolu açık olsun..

yeliz-- tuna,sen ireme kıskanırsan mı bozuşuruz dedin.. yani öyle bir ihtimal mi var.. hani bizim bilmediğimiz tarzda birşey mi..

tuna-- (içini çekerek ) bilmedikleriniz var da..ihtimal yok yeliz..
sorgular gibi bakarsan,bozuşuruz dedim..

yeliz-- hımm.. bizim bilmediğimizi,irem biliyor ve seni gönderiyor.. birde söz verdi, bu sana ne kadar güvendiğini gösteriyor.. kardeşimde
güvenilmeyi hak ediyor,tuna.. bu kadar konuşmanın ardından..  söz vermeni ben bile bekliyorum doğrusu..  aranızdaki mesafeler,sizi uzaklaştırmaz.. şimdi yanyanasınız ama uzaklaşmaya başladığınızı da bilmeni isterim.. 

tuna-- yelizz....

23 Haziran 2013 Pazar

1838.bölüm..


orhan-- artık söyleyebilirim.. üniversiteler arası üst kurul ..
ve bakanlıkta  farklı birçok seçici var.. gelecek vaat eden,doktorasını yapabilecek.. sicili düzgün,farklı dillere vakıf olanlar vs. kriterlerine uyan adayları belirleyip... kendi aralarında da,seçim yapmışlar.. liste
yurt dışındaki üniversitelere gönderilmiş..
idari göreve başladığında.. sözlü olarak teklif geldi,tunaya.. şaşırıp,başvurmadım ki dediğinde.. anlattılar da duydum.. o da,resmi ..yazılı teklifi.. seçebileceğim üniversiteleri ve şartnameyi  görürsem..  değerlendirebilirim  demişti..
nasıl ve kime geldiyse,haber vermiş demek ki..
gerekirse dediğim,buydu..  tuna hakkında bilmediğin birşey yok.. emin ol..

irem-- sağol orhan abi..biliyorum da,bugün için hafifletici sebeplerim var diyelim..

eren-- gönül bak,nereye geldik..
gönül-- gördüm,demek tuna da biliyormuş burasını..
eren-- cadı için,hemen açıklama yapayım.. ben gönülü ilk burada gördüm.. tamam mı..
irem-- tamam.. nasıl ,kiminle vs.gibi ayrıntıları da duymak istiyorum..
sarmadan sonra,uyumadan anlatırsın dimi abi..
eren-- tunadan ,bize sıra gelir mi ki..
irem--ııı,yorum yok..

kahkahalar atıldı yine.. gayet korunaklı oturulacak yerleri olan.. büyük şemsiyeli..seyir tepesi yapmışlar.. insanlar da oturmuş.. güzel havanın keyfini sürüyorlar.. bir nevi ,modern piknik yeri yani..

park edip.. indik arabalardan.. eren abi.. yer tespiti yapıp.. buraya
oturalım dedi.. masalar birleştirildi falan.. elayla tuğrul abim,melekler gibi uyuyan bebekleri götürdüler.. gönülle,menekşe de.. yelize yardım
ediyorlar.. önlerine geçtim.. geri geri gidiyorum..

irem-- yeliz,omuzuna hırka vereyim mi.. terlediysen de,söyle bak..
yeliz-- yok canım.. çok iyiyim,özlemişim.. buraları ilk defa görüyorum sanki..
irem-- işte sana özgürlük.. doya doya seyret hayatım..
gönül-- erenn,bagajdaki katlanır şezlongu getirsene.. yeliz rahat etsin..
eren-- tamamm..

*********

yeliz kalın minderli rahat şezlonuna kuruldu.. kendisine özel şemsiyesi sehpası bile var.. sırt kısmını da istediği gibi ayarladı.. bebekleri de masayla yanına yaklaştırdık.. hepimiz etrafında pervane gibi koşturuyoruz..

gönülle menekşe,sahiden hazırlık yapmışlar.. elayla abim.. masayı donattılar..

orhan-- bülent de olsaydı keşke..
irem-- o zaman yelizi getiremezdik,orhan abi.. pimpirikli izin vermezdi ki..
menekşe-- güneş gözlüğünü getirdim hayatım.. tak bakayım..
gönül-- ıslak mendille ellerini sil,canım.. sana da tabak hazırlayacağım..
tuna-- eren bardak var mı ,yelize..
orhan-- var var.. getireyim dur..

yeliz-- (gözleri dolu dolu ) ne olur,yapmayın..mahçup ediyorsunuz beni.. oturun lütfen.. acıktınız.. yoruldunuz..
eren-- bozmayınn ..

fotoğrafımızı çekti hepimizin..

yedik,içtik .. gönül-eren çiftinin ilk görüşme hikayesini öğrendik..
konuştuk.. şen şakrak.. yelizi de,doyurduk..  manzaraya bakarken uyudu..

tabaklarımızı kaldırıp.. bebekleri  ana kucağıyla masamıza koyduk.. hepimiz onlara bakarak çaylarımızı içiyoruz..

gönül-- maşallah,çok tatlılar.. sarılık da olmamışlar,çok şükür..
ela-- oldular gönül..
menekşe-- ne zaman oldular da,düzeldiler ela..

ela-- sabah görecektin sen.. iremle yeliz,fark edip doktoru çağırmışlar.. kontrol edilmiş ve düzelir denilmiş.. sonra sevinç hanım ekiple geldi..

irem-- çocuk doktoru hasan beye,siz bebekleri alın dedi.. kendisi de,
yelizi muayeneye götürdü.. iki saat sonra geldiklerinde.. hepsi gayet iyiydi.. ne yaptın yenge dedim.. biraz yardım ettik dedi..

eren-- bravo valla.. mügenin sarılığı, bir haftada geçmişti..
orhan-- ne kadar küçükler,ne emekle büyüyecekler.. allah anneye babaya,güç kuvvet ve sabır veriyor demek ki.. biz nasıl olacağız kimbilir..

menekşe-- (gülerek ) orhan ,ben bu ekibi ve böyle gezmeyi istiyorum.. tuna yine,sürpriz yapsın.. irem sarıyı sorsun..şezlongu da,unutma eren..

orhan-- benden ne istiyorsun..
tuğrul-- doğumu senin yapmanı..
menekşe-- evet,evet.. iyi fikir..

hepimiz kahkahayla güldük..

irem-- inşallah hayatım,sen sağlıkla doğumunu yap da.. gezdiririz  .. yemekleri annem,teyzelerim yapar.. ailen gelir..deniz yok,göl kıyısına götürürüz seni..  başka yerlerde olur da,yiyecek adı söyleyemiyorum..
canınız isteyebilir,çağrışım yapmasın..

gönül-- ekipte,tuna olur mu ki..
tuna-- kısmet gönül.. irem git dedi de.. bilmiyorum..
orhan-- bazı kararlar,insanın hayatını değiştirir.. fırsat da her zaman ,
ele geçmez..
tuğrul-- farzedelim ki,gittin.. görevinden, istifamı edeceksin..
doktoranın,yard.doç.dr. olmanın maddi getirisi vardır da.. aradığın para olamaz değil mi..
yani kariyer için gittiğine.. eşinden ayrı kaldığına ,değer mi..

irem-- bir soruda benden.. haberi kimden aldın.. bekliyordun da,arabanın numarasını mı verdin ki..aradılar..

tuna-- ne numara verdim..ne de bekliyordum.. sözlü teklif yapılmıştı da.. yazılı gelirse inceler,düşünürüm demiştim.. başvurmadığım halde.. seçici kurul,beni önermiş... masterı amerikada yapmam ve notlarımın yüksekliği sebebiyle.. iyi bir üniversite.. yüzde elli bursla,kabul edeceğini bildirmiş..  bakanlık da,bana yazı göndermiş.. 
pazartesi günü.. tesadüfen fevzi bey,dekanlığa gittiğinde sekreter bana ulaşamadığını.. bir hafta içinde cevap verilmesi gerektiğini söylemiş.. zarfı da,ancak vekaletimin olduğu birisi alabilirmiş.. fevzi bey,nedim beyle irtibata geçmiş.. tabi vekaleti iptal ettiğimden alamam demiş.. 
 gülderen hanım girmiş devreye.. eski vekaleti ,inisiyatif kullanıp tekrar onaylamış..  zarf alınmış.. açmışlar.. biz denizdeyken ,herkes seferber olsa da.. ulaşamamışlar.. anlayacağın.. 
 .. mehmet bey,dün yemekte Adanadaymış.. bizden bahsedince..
vahide hanım söylemiş.. oda arabanın numarasını vermiş.. sağolsunlar ,uğraşmışlar bizim için.. 
arayan fevzi bey di.. yarın son günmüş.. gönülün numarasını verdim,mektubu fakslayacaklar bana.. bende başvuru yapıp,yapmayacağıma karar vereceğim.. 

irem-- daraldım dinlerken.. bir haftada neler olmuş.. sanki yurt dışındayız.. alt tarafı Adanadan,İstanbula geldik.. üç gündür yerimiz belli ..nasıl ulaşamazlar,anlamıyorum.. yelizi,bülenti tanıyorlar.. eren abinin,gönülün telefonları var.. barbara ya sorsalar..oda numarasını bile verirdi.. vahide hanıma evlilik yaramadı herhalde.. 

gönül-- aa,evlendiler mi.. 
tuğrul-- ne zaman.. hiç haberimiz olmadı.. rekin,inşaattaydı hep..

irem-- duyduğunuzu unutun.. yaseminin nişanından dönerken,gecenin
üçünde..rekin sitem edince.. vahide hanım da kabul etmiş..  konsolosluğa gidip nikahlanmışlar.. bizim dışımızda,kimse bilmiyor.. sitem etmesinler diye ,söyleyemediler.. döndüğümüzde ,düğün olacak.. kısmetse.. 

eren-- hayırlısı olsun.. inşallah mutlu olurlar..
inşallah dedik.. 

ela-- tuna devam et.. istifa mı edeceksin.. 

1837.bölüm..

yeliz ,kerim beyi arayıp haber verdi..
biz bebekleri ana kucağına yerleştirdik.. penye eldivenler,başlıklar.. battaniyeler vs.. iyice korumaya aldık yani..
kapıyı açıp.. tuna ve abime teslim ettik.. diğer odadan..bizim eşyaları ve kirlileri aldım.. ela da,yelizin kullandıklarını.. poşete doldurdu..

bebeklerin altınlarını,bülentin ve kendisinin çantasını aldı yeliz de..
ağzına da,maske taktı.. ela koluna girdi.. abim de,bebekleri taşıyordu..

tunayla biz,eşyalarla önceden  indik..
arabayı girişe getirdi tuna.. ön koltuğu biraz yatırdım.. bagaja da eşyaları yerleştirdim.. tam yeliz arabaya otururken.. eren abimlerde geldiler.. gönül,menekşe,orhan abiyle ayak üstü konuştuk.. tuğrul abimle,ela da çocuklarla arabadalar.. bize gidelim diyorlar..

irem-- (anlattım ) zor razı ettim,sahilden dolaşıp.. bize gidelim..
yeliz de rahat etsin,bende.. size bülentle gelir,abi..
eren-- iyi,öyle olsun bakalım.. sen sıkışma,bizim arabaya gel..
tuna-- hayırr..
eren-- aynı yere gidiyoruz,sus bakayım..
irem-- tunaa,sarı nerede demiştin..
tuna-- hah hah hah.. git,hadi git..

orhan-- sarı ne ise.. mucizevi birşey olmalı..

kahkahayla güldük.. ben menekşeyle gönülün yanına oturdum..
arka arkaya hareket ettik.. sahilden ağır ağır ilerliyoruz..
manzara süper.. sonbahar renkleri göz alıyor.. güneşte yüzünü gösterdi.. hava
gayet güzel oldu.. ışıklarda yanyana durunca.. camı açtı tuna.. bende açtım..

tuna-- (gülerek )iremm,bir sürprizim var sana..
orhan-- sarıyı mı buldun..
eren-- yemezler,tunaa..
arabaların içinde hepimiz gülüyoruz..

irem--  kocacığım.. telefon var da,bir haber mi aldın..
tuna-- (ahizeyi kaldırıp,gösterdi ) evet.. gel söyleyeyim..
irem-- gelemem,gelemezsin.. gelemez..

tuna-- hah hah hah..
orhan-- irem fiil çekimini yarım bırakma,gücenir..
tuğrul-- fiil çekiminin ne işlere yaradığını  bir bilsen..inanamazsın abi..

yeşil ışık yanınca hareket ettik..

gönül-- irem yemek yediniz mi..
irem-- saat kaç.. kahvaltı ettim de.. açlık hissetmiyorum.. gönül..
menekşe-- uyku istiyorsun değil mi.. neyse doyururuz sizi.. geceden bu yana sana çalışıyoruz,iremciğim..  misafirin gelecek ya..

irem-- ellerinize sağlık.. süper eltiler,sağolun..  amaa dayıcığım,yengeciğime sürpriz yapmış..bir yere gideceklermiş.. bana yarın akşam geleceklermiş.. bende tamam dedim.. sarhoş gibiyim,zaten.. ..
siz ,çocuklar halam nasılsınız..

gönül-- iyiyiz,şükür.. o hastane ortamı ve bebeğe alışma .. çok sancılı.. bir süreç.. yelize allah yardım etsin.. aylardır yatıyor.. hayattan koptu iyice..
 halam illa getirin.. gözümüz gibi bakarız ,yavrulara dedi ama..yelize ısrar edemedim.. o da haklı bir yerde..  diyorum ki..
yanlarında yardımcımız kalsın, bu gece.. sen mahvoldun.. ben çalışıyorum..menekşe hamile..

irem-- sorarız da,ela biz kalırız dedi.. yardımcı da olursa,daha iyi olur herhalde.. gidelim de,evde kalmaya razı olur belki..

menekşe--tunanın sürprizi ne acaba.. merak ettim..
eren-- yok ya,irem için söylemiştir onu.. aklı kaldı burada..
orhan-- doktora...............

irem-- orhan abi.. niye sustun..
orhan-- yanlış konuya girdim,irem.. lütfen kurcalama.. tuna gerekirse,söyler sana..

irem-- ne demek gerekirse.. tuna hakkında bilmediğim hiç birşey olamaz.. abi,selektör yap lütfen.. dursun..

eren-- of iremm.. dursa ne olacak.. yanlız olduğunuzda,sorarsın.. nasıl anlatsın ki..

irem-- biz anlaşırız,her şartta..  iş ve özel.. tuna bana ait ne varsa,biliyor.. ben varsayımları bile söylüyorsam,ondan da beklemek en doğal hakkım..

yine kırmızı ışıkta yan yana durduk.. elini uzatsa dokunacak kadar yakınız..

eren-- lütfen,sözümü dinle ve inme irem..

tuna-- hayatımm,gelsene.. birşey söylemem lazım..
irem-- abim,sözümü dinle.. gitme dedi.. gelemiyorum..
tuna-- az önce doktora için..resmi teklif geldiğini öğrendim..,kararımı bekliyorlarmış.. seninle konuşmam lazım.. ereni dinleme..

irem-- (gülerek,elimi uzattım.. tuttu..) hayırlısı olsun,aşkım.. yakışır,kabul et..
tuna-- (gülümseyerek )sağol da.. detayları duyunca,vazgeçeceğine eminim..
irem-- sözümden dönmem.. kabul et,hayatım.. bu senin idealin..
katlanırız, engel olmam sana..
tuna-- iremm.. amerikada dört yıl.. kalmam lazım.. nasıl katlanırız,
düşünsene.. 
irem-- canımız sağ olsun..ikimizde okurken.. ben birde sana istediğin oyuncağı alırım,ne var.. 

tuna-- hah hah hahh.. 
eren-- oyun çağını geçtin ,oğlumm.. 
tuğrul-- oyuncak dediği ,uçak.. abiciğim.. oynayabilir yani.. 

eren-- ooo.. hayırlı işlerr.. bize de oynatırsın değil mi.. 
tuna-- irem alırsa,beraber oynarız.. canım.. beni takip et,ileride duracağım.. 

eren-- lan oğlum,söyledin ya.. daha niye duruyoruz..
orhan-- demek,söylemediği de var eren.. hanımını arabaya alacak da olabilir.. 
tuğrul-- acıktık ,birşeyler yiyelim dedim.. günahını almayın.. 

yine hareket ettik.. 

menekşe-- irem.. tuna arabada tek gidemiyor.. amerikaya da gidemez diye mi.. gaz veriyorsun.. dört yıl diyor,anladın değil mi.. 

irem-- söyleyiverince.. asıl gaza gelen, ben oldum sanırım.. 

kahkahalarla güldüler,pisler.. 
1836.bölüm..

tuna-- kenan ağanın da,yiğeni oldun ama.. gidersek halama hiç bahsetme .. tuğrullara da söyleyeceğim..

irem-- (gözlerimi kısıp ) halamla ne alakası var ki.. kenan ağayı tanıyor mu... aaa.. bir gönül meselesi mi yaşadılar yoksa.. sen ,tanıyordun değil mi..

tuna-- hımm,evet de.. o beni görmemişti..tanıştırılmadık  yani..
tuğrul paşadan önce ve sonra.. kenan ağa tarafından.. bildim bileli ,halama dünürcü gelirdi..
her seferinde.. yok demiş.. adamda umudu kesip evlenmiş başkasıyla..
kii,bu arada da.. hiç görmemiş kenan ağayı..

amcam yeni öldüğü sıra,halam taziyeleri kabul ederken.. bende çiftlikten geldim..aşağısı çok kalabalıktı,görünmeden yukarıya çıktım..
 epeyce sonra,halamın yan odadan sesi gelince..odalar arasındaki minik pencereyi aralayıp,baktım..halamla,çok yakışıklı bir adam karşılıklı kahve içiyorlardı..

öncesinde nasıl konuşulduysa artık.. kenan ağa.. "zamanı değil belki ama bir şansım olabilir mi muazzez hanım "dedi.. halam da.. "hayır,kenan ağa.. benim kalbimdeki sevda ömürlük.. bir başkası asla giremez.. sizi görsem de,değişmezdi fikrim.. şimdi de değişmesine imkan ve ihtimal yok.. eşinizin vefatına üzüldüm.. başınız sağolsun.. inşallah bir başka  hanımla,yeniden mutlu olursunuz.. beni unutun,rica ederim "dedi..

kenan ağa yıkıldı adeta.. "benim sevdam da ömürlük.. ama ne yazık ki
ağayım.. mutlu olmam,hayal.. bu sayfayı kapatsam da.. yerin her zaman özel olacak benim için.. herhangi bir sıkıntın olursa.. haber ver.. beni görmene gerek kalmadan... çözerim evelallah.. allaha emanet ol" dedi ve gitti.. halamın çok ağladığını hatırlıyorum ama konu hiç ,konuşulmadı..  yani görüp,duyduğumu halam da bilmez..

irem-- vay bee.. kenan ağanın.. sevap işledin demesi ,desteklemesi bundanmış demek..
tuna-- belki,olabilir.. hadi çıkalım da,yeliz ne karar verecekse ..uygulayalım.. dinlenmek istiyorum..
irem-- tamam,canım..

**********

oda da yine bebek temizleme işlemi yapılıyordu..
tuna abimle koridorda kaldı.. ben girdim.. yeliz ayakta ,bebekler de avazı çıktığı kadar bağırıyorlar.. ela şaşırmış,koşturuyor..

irem-- sakin olunnn.. ela otur,sen.. ben yaparım..
ela-- elim ayağıma dolaştı.. valla..
irem-- ben nasıl yapıldığını gördüm,teyzesi.. (alt bezini bağladım
güzelce.. göbek bağını kaldırıp,ilaçladım ) efeciğimm,rahatladın mı canım..
aferin sana.. tulumunu da,giydirelimm..

yeliz--  benden iyi yaptın,irem.. tulum kalın,yeleği giydirmeyelim..
irem-- hemşireden öğrendim,yeliz.. yaparsın,nasılsa.. bence giydirelim,çünküü.. seni çıkarmayı düşünüyorum.. yengem taburcu ettim dedi.. moral bulursun,sende.. (elaya verdim,efeyi.. elimi yıkayacağım.. )

yeliz--( dağınıklığı topladı ) sağol hayatım.. beni düşündüğünü biliyorum ama yememiz,giymemiz.. temizliğimiz,sabit sıcaklık bile sorun bize.. mikrop alma riskini göze alamıyorum,irem.. bülentle konuştum.. yengenin dediğini de,söyledim.. sıkıldığını biliyorum da,
ne olur çıkma ..üç gün daha dayan.. burada hava soğuk.. hasta gelmesinler..üşütürlerse yine biz çekeriz dedi.. sizi esir ettim ama artık iyiyim.. siz gönül rahatlığı ile evinize gidebilirsiniz.. darılma bana olur mu..


irem-- ben seni bırakıp,gidemem.. her önlemi alıp,seni rahat ettirmeyi de garanti ediyorum.. ama içine sinmeyecek madem.. gece yine getiririm seni.. çıkalım,bir hava al.. hani koşacağım diyordun,gittiğinde eve hapis olacaksın zaten.. allah esirgesin de,bağışıklıkları güçlenir bebeklerin.. gidelim de,bana..

yeliz--(gülümsedi )  peki,iki saatliğine gidelim.. ama gece refakatçi istemiyorum..

ela-- yelizz,daha neler.. kendini zorlarsan ileride sorun yaşarsın.. ben kalırım..
irem-- önce gidelim de.. ben elimi yıkayayım.. kirli çamaşırları da,götürelim..

1835.bölüm..

o asansöre bindi.. bende tuğba hanımın odasına döndüm..
kalkmışlar,vedalaşıyorlardı..

tuna-- yengen gitti mi.. niye çağırmadın beni..
irem-- hımm.. öyle istedi.. başka bir hastaya gidiyormuş..
ela-- yeliz nasılmış..
irem-- iyiymiş.. taburcu etmiş.. götürebilirsin dedi.. bebeklerde,sarılığı
atlatmışlar.. anlamadım da,yardım etmişler..

tuğba-- gözünüz aydın ama hemen gitmeyin rica ederim.. yeni tanıştık
daha..
irem-- üzülmeyin tuğba hanım.. gelirim,gelirsin.. gelir..geliriz,gelirsiniz..gelirler.. siz anladınız beni,değil mi..

tuğba-- (gülerek ) anladım ve imalarınızın süper..olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim..
irem-- yok,canımm.. ne iması..  fiil çekme alışkanlığım var benim,hep çekerim..

tuna-- dikkat et,birgün kopabilir..
irem--yaşasın,yeni fiil ..  yapıştırırım,yapıştırırsın.. yapıştırır..

kahkahayı anlatamam.. hepsinin gözlerinden.. yaş geldi..

*************

yelizin odasına giderken.. çetin bey,biraz arkada kaldı.. kapıda tuğba hanımla konuşuyor..

tuğrul--(fısıltıyla )  iremm.. inanılmazsın..
irem-- (kenan ağaya bakıp) amcaa,ben ne yaptım ki..
kenan-- (gülerek ) nutkum tutuldu.. ama çok beğendim, yiğenim.. sevap işledin..

ela--  sevap işlemek için.. fiil kullanmak nereden aklına geldi,bilmem..
tuna-- yöntemlerinin çeşitliliği beni bile şaşırtıyor..ela..
kenan-- evlilikte şaşırmak iyidir.. monotonluğu engeller .. birbirinizden hiç sıkılmazsınız..

irem-- tecrübeli insanın hali başka.. benim de, izin vermeye hiç niyetim yok,kenan amca.. (kapı açık,yeliz normal kıyafet giyinmiş..
beşiklerin yanındaki koltukta oturuyordu .. ) ooo ,maşallah.. yelizim..misafirimiz var,gelebilir miyiz..

yeliz-- tabi tabi.. (kalktı ayağa.. biz içeriye girince de,tokalaştı kenan ağayla.. tanıştırırken.. güler yüzle çetin bey geldi.. onunla da tokalaştılar.. ) hoşgeldiniz.. çok memnun oldum.. buyrun lütfen..

kenan-- gözün aydın,kızım.. allah analı babalı büyütsün..
yeliz-- amin kenan bey.. sağolun..

diğerleri oturdular koltuklara..
kenan ağa ve ben bebeklere bakıyorum.. sahiden hiç sarılık belirtisi yok.. uyanıklar ve tepiniyorlar..
kenan ağa,sevgiyle başlarını okşadı usulca.. cebinden iki kutu çıkarıp,baş uçlarına koydu..

irem-- ne zahmet ettin,dedesi..
kenan-- dedelere ,hiç zahmet olur mu.. torunlarım,sağlıklı uzun ömürlü olsunlar .. inşallah..
irem-- amin..

bizde gelip oturduk..
çetin-- yeliz hanım.. bir gece öncesine,göre inanılmaz değişmişsiniz.
maşallah çok iyi görünüyorsunuz..

yeliz--(gülümseyerek )  teşekkür ederim,çetin bey.. dostların sayesinde..iyiyim şükür..
bende aynı şeyi sizin için düşündüm.. farklısınız,hayatınızda önemli bir değişiklik olmuş sanki..
çetin-- (gülerek ) olmasını umuyorum diyelim.. dostlarınız bana da,iyi geldi..

yeliz-- iremm ?ne yaptın ki..
tuğrul-- hiçç,fiil çekti..

 kahkahayla güldük..

kenan-- allah neşenizi artırsın.. sevginiz,bağlılığınız daim olsun..
bebeklerinizi mutlulukla büyütün inşallah.. tanışmaktan,çok mutlu oldum.. hepinizi bekliyorum ceyhana..

inşallah,bizde memnun olduk dedik..

çetin-- her ne kadar gitmek istemesem de..müsadenizi istiyoruz..
kenan ağanın zamanı az.. bizi bekliyorlar..

kalkıldı.. teşekkür ettik,geldikleri için.. memnun olduk deniliyor..

irem-- çetin bey..birşey soracağım.. ben iki saat kadar önce,bekir beyi aradım ama ulaşamadım.. bir bilginiz var mı,bu konuda..

çetin-- sabah görüştük iyiydi ama sonrasını bilmiyorum irem hanım..
irem-- neyse,iyi olsun da..konuşuruz.. kenan amca,işini bitirdikten sonra.. evimize de buyur.. başımızın üstünde yerin var..  yerimiz müsait,kal.. ağırlayalım seni..

tuna-- evet,çetin bey ile buyrun.. (kartına telefon numarasını yazdı ve verdi) yada ararsanız bende gelirim..

kenan--(gülümsedi )  sağolun da,başka zaman inşallah.. işimiz uzayabilir,hiç söz vermeyeyim..

çetin-- havaalanına giderken,belki uğrayabiliriz.. adresi söyleyin,bana.
tuna-- (söyledi adresi ) bekleriz..

inşallah dediler.. biz tunayla arabalarına kadar yolcu ettik..

geri girmeden..

tuna-- biraz oturalım şurada..
irem-- iyi..

kafeteryaya oturduk.. hava kapalı yine.. iki kahve istedi..

tuna-- anlat bakalım..
irem-- (yengemle konuşmamızı anlattım ) çıkabilirmiş ve bugün gelmediklerinden rahatım.. eren abilere gidelim de.. halan gücenmesin ,yoksa gözüm açılmıyor.. biraz oturup,evimize geçeriz.. gece de,isterse yine getiririz buraya diyorum..


kahvelerimiz geldi.. sigaraları yaktık..içiyoruz..
tuna-- kendine haksızlık etme.. bu halinle bile.. herkese yetiyorsun maşallah..
irem-- hah hah hah.. tuğba hanımla konuşurken.. evli olduğuma şaşırıp,ben bekarım ve memnunum halimden demişti..
çetin beyle birbirlerine ,bakışlarını görünce.. fırsatı kaçırmadım.. o da,onayladı..

tuna-- fiil çekimin müthişti.. ben sevmek fiilini kullanacağını düşünmüştüm ama..

irem-- yok, ona erken daha..

tuna--irem-- hah hah hah..


tuna-- kenan ağanın da,yiğeni oldun ama.. gidersek halama hiç bahsetme .. tuğrullara da söyleyeceğim.. 

irem-- (gözlerimi kısıp ) halamla ne alakası var ki.. kenan ağayı tanıyor mu... aaa.. bir gönül meselesi mi yaşadılar yoksa.. sen ,tanıyordun değil mi.. 

tuna-- hımm,evet de.. o beni görmemişti..tanıştırılmadık  yani.. 

1834.bölüm..

irem-- abimle ,tijen meselesini konuştunuz mu.. gece uzundu ve yanlızdınız..

tuna--(gülerek)  evet..konuşup,yattık.. anladım ki,tuğrulu elasızlık çok etkiliyor.. hiç susmadı diyebilirim.. uyuyor numarası yaptığım sıralarda,neler duydum neler..

irem-- (gülerek ) aleyhte kullanacak birşeyler miydi..

tuna-- en alasından ama kullanamayız.. saçımı okşayıp,alnımı öptü.. kimbilir kaç kere pikeyi örttü.. üstüme.. kıpır kıpır döndü durdu.. dışarı çıktı,odanızın kapısını dinlemiş.. hemen uyandığımı,bilmiyor tabi.. yuh nasıl da derin uyuyor diye,söylendi birde..

irem-- geceniz hareketliymiş.. bizde de,elacığım çok güzel uyudu.. yeliz yedek yatağa yatmam için ısrar etti de,ben uyuyamadım.. beşte,iğne ilaç için geldi hemşire.. bebekler uyandılar..vs..

yelizin odasına baktım.. yeni yatak yapılmış ama daha gelmemişler.. yan odayı açtım,kimse yok.. not kağıdı bırakmışlar.. "tuğba hanım davet etti.. çantanı da ,aldım"

irem-- (gülümsedim ) bak senn,gezmelere gitmişler..
tuna--ela,kıskanılacak birisi mi diye kontrol ediyordur bence..
irem-- hah hah hah.. olabilir de,ayol ben etmişim daha ne uğraşıyorlar ki kadınla..
tuna-- hah hah hah..

*******

tuğba hanımın oda kapısı açıktı.. bizimkilerde oturuyorlar.. samimiyet kurulmuş.. çaylar içiliyor..

tuğba-- (gayet şık giyinip, saçlarını toplamış..bizi görünce kalktı hemen.. )buyrunn,hoşgeldiniz..
tuna--irem-- hoşbulduk..

irem-- eşim,tuna.. tuğba hanım..
tokalaştılar..
koltuklara oturduk..
tuğba-- çay,kahve içer misiniz..
almayalım dedik..
irem-- içtiğimden hiç birşey anlamıyorum.. evlerimizde,içeriz inşallah..
tuğba-- inşallah.. (kalkıp,çantasından kartvizitini getirdi bana verirken )arkasına da ev adresimi yazdım.. buyrun,hepinizi beklerim..

tuğrul-- bizde bekleriz... (o da ,ela da kartvizitlerini verdiler.)
tuğba--inşallah rahatsız ederim.. tuğrul bey,ela hanım..
ela-- estafurullah.. memnun oluruz..

tuna-- çok samimi olduğumuz , arkadaşımızın nikahı var salı günü.. beyoğlu nikah salonunda saat beşte.. eğer gelirseniz,beraber zaman geçiririz tuğba hanım.. ben çağırdım ama memnun olacaklarını bildiğim içindi.. (cüzdanından kartını çıkarıp.. evin telefon numarasını yazıp ,verdi  ) bu numara da,buradaki evimizin..

tuğba-- (alıp,baktı )teşekkür ederim,tuna bey.. gelmek isterim tabi..
iş yerinizi ararım,Adanaya gelirsem.. irem hanımla görüşürüz..
tuna--elbette..

irem-- tunayı aramadan da,görüşebiliriz tuğba hanım..
( pantolonumun arka cebinden ,kartvizitimi almak için ayağa kalktım..
kapı tam karşımda ..çetin beyle,altmış yaşlarında.. endamlı,kır saçlı ..takım elbiseli bir bey.. geçtiler.. kart elimde kaldı ..) pardon,bir dakika..
(aceleyle kapıya gidip..seslendim )çetin bey,buradayım.. hemen geliyorum..

çetin-- (biraz ilerlemişler,geri döndüler.. ) hay allah..ben odaları nasıl karıştırdım..

irem--( tokalaştım gülerek .. kenan ağayı tanıştırdı.. içim ısındı,birden..) merhabalar efendim.. hoşgeldiniz.. odayı karıştırmadınız çetin bey.. biz bir arkadaşı ziyarete gelmiştik..

tuna da arkamdaymış.. onunla da tokalaştılar..
kenan-- çok memnun oldum..irem hanım,tuna bey.. çoktandır istiyordum da..kısmet bugüneymiş..
tuna-- bizde memnun olduk,kenan ağa..

tuğba-- tuna bey,irem hanım.. misafirlerinizi buraya davet edin lütfen..
bizde tanışmış oluruz..
tuna-- zahmet vermeyelim,tuğba hanım.. kafeteryaya ineriz biz..

tuğba-- ne demek efendim.. zahmet olur mu hiç..

onlar da,girdiler mecburen..  tanıştırdık ,herkesi.. çetin beyin,tuğba hanıma bakışları gözümden kaçmadı ama.. sırası değildi..
abim,tuna ela ben oturduk ikili koltuğa.. sığdık yani.. hal hatır soruldu falan..

kenan-- gıyabında seninle gurur duyuyordum, kızım.. dün gece .. vekillerin hepimizin gönlünü fethetince.. Adanada olmadı ,bari  İstanbulda tanışalım dedim..
gördüğüm kadarıyla ;bekir yanılmamış..onun gibi.. beni de,amca kabul edersen sevinirim..

irem-- (gülümsedim ) sen,yiğenin olmamı istiyorsan.. başımla beraber.. iltifatın için de,teşekkür ederim kenan amcacığım..

kahkahayla güldüler..
tuğba hanım onlara da çay istedi.. telefonla..

tuğba-- irem hanım,vekilleriniz kim..kardeşleriniz falan mı..

irem-- (gülerek ,cebime koyduğum kartı çıkarıp verdim bu sefer.. )
çalışma arkadaşlarımdan, bahsediyordu kenan ağa.. bekir bey ve eşinin
hayır amaçlı yemekleri vardı dün gece.. onlar katıldılar..

tuğba-- (hayretle ) sen,bahadır holding de mi çalışıyorsun.
çok gençsin.. evlisin.. ben ev hanımı sanmıştım seni..

çetin-- tuğba hanım.. kartvizitte,sıfat olarak ne yazıyor bilmiyorum da.. irem hanım,patron.. hemde dört dörtlük..
çaylarını getirdi,görevli..

tuğba-- (tekrar baktı) dikkatim dağıldı,görmemişim.. canı gönülden tebrik ediyorum,irem hanım..

irem-- teşekkür ederim..(gülerek ) dikkat dağılması da,iyidir bazen..
memnuniyetlerin değişmesine vesile olabilir.. iyi değerlendirmek lazım ,tuğba hanım..

tuğba-- hah hah hah.. çok da uyanıkmışsın,canım..
irem-- bu konuda tevazu gösteremeyeceğim .. gözümden hiç birşey kaçmaz.. çok şükür..
tuğrul-- bilirimm,bilirim..

kahkahamız odayı çınlattı..  çayları bitinceye kadar
 laf lafı açtı.. sohbet koyulaştı.. öğrendik ki..çetin beyle ,tuğba hanımın iş yerleri aynı bulvar üzerindeymiş.. birbirlerini davet ederlerken..
yengem geçti kapının önünden..

irem-- (fırladım hemen.. ) izninizle..

koridorda yengemi durdurup, yelizin durumunu sordum..

sevinç-- gayet iyi.. dikişler kapanmış.. yaptığım diğer uygulamalarda da bir sorun yok.. riskli hareketleri yapmamak şartıyla.. normal hayatına dönebilir.. kısa süreli bir duş yapabilir.. tüm değerleri de,güzel.. herşeyi inceledik.. ama o kadar kısıtlamış ki kendisini.. taburcu ettiğim halde,bülent gelsin de.. çıkarım dedi..

irem-- eline,diline..ayağına sağlık yenge.. sağolasın.. sen izin vermişsin ,ben onu çıkarırım da.. emanetler.. en çok da.. bebeklerin sarılığı düşündürüyor beni..

sevinç-- sende sağol.. git de,bebekleri gör.. sarılıkları falan kalmadı..maşallah ..
 biraz yardımla,iki saatte atlattılar..
istediğin yere götürebilirsin.. yiyebileceklerinin listesini de verdim..ama dikkat et,üşütmesinler..  birde yakın teması yasakladım.. öpüp,sarılmasın kimse.. gece yine buraya gelmek istiyorsa,güvende hisseder.. getir.
moral çok önemli onun için..

irem-- yaşa yengem.. allah razı olsun.. çocuğunuzun gününü görün inşallah.. dayım geldi mi..
sevinç-- aminn.. senden de.. dayın gece geldi.. senin davet ettiğini ,söyledim..
 biz birarada fazlaca olamadığımız için..otel rezervasyonu yaptırdığını,sürprizini bozmamamı istedi.. yarın akşam üstü dönecekmişiz..

irem-- tamamm.. yarın akşam buyrun öyleyse.. tunayı çağırayım da,götürsün sizi..
sevinç-- hayır hayır.. lütfen çağırma.. erol gelmiş,beraber gideceğiz..
ama sen bilme tabi..  çıkarsam,gecikiriz dedi..
irem-- peki,anladım.. size iyi yolculuklar.. yarın akşam,görüşürüz..
sevinç-- sağol.. hoşçakal..
irem-- güle güle..

o asansöre bindi.. bende tuğba hanımın odasına döndüm..

1833.bölüm..

uzanıp,yanağını öptüm..
irem-- bende sana kıyamam.. yeliz nazımı çok çekti.. o yüzden sesim çıkmıyor..

abim geldi o sırada.. çaylarını da ona verdim.. günaydın dedik birbirimize..

tuna-- bülent gece aradı,gittiğinde karşılamışlar..  çok beğenmiş hastaneyi ve çevreyi.. sabah da abimin dediği mühendisle buluşup, yakınlarındaki eve bakacaklarmış.. selamı vardı hepinize..
bebekleri ve seni sordu..yeliz.. bugün için,sarılık olabilirlermiş.. korkmasın dedi..

yeliz-- (gülerek ) sağol tuna.. oldular ve kontrol edildiler..
tuğrul-- elaa, sen iyi misin..
ela-- iyiyim hayatım..

sevinç yengemin sesini duyunca,koridora baktım.. on kişilik bir ekiple
beraber geliyorlar..
irem-- yengem geliyor..
tuna-- bizim odaya gelin,öyleyse..

*********

bizimkilerle merhabalaşıp,girdiler odaya.. günaydın dedik birbirimize..

sevinç-- nasılsınız yeliz hanım..
yeliz-- iyiyim sevinç hanım..
irem-- ben de,çıkayım yenge..
sevinç-- acele etme.. muayene burada yapılmayacak..
kerim-- (gülerek ) bir şarkı daha dinleriz diyorduk bizde..
irem-- (gülümsedim ) bülent ,ameliyathane haricinde söyleme dedi..
güldüler..

iki doktor.. gözüne,boğazına.. ateşine.. tansiyonuna.. eline,ayağına bakıyor yelizin..  bebekler de,inceleniyor..
sevinç-- (dosyalarına baktı ) hasan bey,bebekleri alabilirsiniz.. bende
genel muayene için.. anneyi alacağım.. oda da temizlenir..
hasan-- tamam,sevinç hanım..

yatakla ,beşikleri de alıp.. çıktılar odadan.. iki hastabakıcı geldi,temizlemek için..
ceplerine bahşiş koydum.. kirli çamaşır poşetini alıp,yan odaya geçtim..

konuşarak kahvaltımızı yaptık dördümüz.. çantamdan birkaç kartvizit ve biraz para alıp..cebime koydum..
banyoda elimi yüzümü yıkadıktan sonra.. gömleğimi değişip.. yanlarına geldim..


tuğrul-- siz gidin hadi.. biz varız,erenler de gelirler ..
irem-- acele etme,gelsinler abi.. yengemden iyi haberini almak ..çıkabilir derse,yelizin hava almasını istiyorum..morali bozulmuş iyice..  yarım saat,arabayla dolaştırsam bile yeter ona..

ela-- evet,haklısın da.. sen hiç uyumadın,hazırlık yapacaksın birde..
irem-- ne yapalım.. alırız,birşeyler.. bana izin verseniz de, telefonla konuşsam.. tuğba hanıma da,kartımı veririm..

tuğrul-- tabi tabi.. gidin siz..
tuna-- bülent odamdan arasın demişti..
irem-- iyi,öyle yapalım bari..

********

biz tunayla ,bülentin odasına gittik.. yaktık sigaraları,camlar açık tabi..
telefonu çevirip,kulağıma tuttum..

tuna-- irem ,ben bekir beyi gece aradım.. halimizi anlatıp,arayamadı.. geçmiş olsun dedim.. memnun oldu.."ben iyiyim..  az önce yemekten döndük.. hiç düşünmesin ,burada herşey yolunda..
gençler de..  çok yardımcı olup, yokluğunuzu belli etmemeye çalıştılar..  yasemin,şule ve melis başta olmak üzere ekibiniz, bir açık artırma yaptılar hayran olduk.. bilmeyenler,sizi merak ettiler.. irem elemanlarıyla gurur duyabilir,seçimini çok iyi yapmış dedi..
bu sabah kenan ağayla,çetin beyin İstanbula geleceğini..
 bizimle tanışmak istediğini ve hastaneye geleceklerini söyledi.. selamı var..

irem--as.. tamam.. bekir beyler evde olmayabilirlerde,hizmetliler niye telefonu açmadılar acaba..
tuna-- kimbilir..

vahide hanımı aradım,açılmadı.. ilteri,yasemini aradım onlarda yoklar..

ceydayı aradım,bir haber alabilmek amaçlı o da yok..

irem-- allah allahh.. merak ettim,bunlara ne oldu böyle..
tuna-- bugün pazar,aşkım.. yoklardır yada yatıyor da olabilirler..
irem-- hiç normal değil ya,hayrolsun.. çıkalım hadi..


camları kapatıp,kül tablasını boşalttı tuna.. elimi tutup.. gülümseyerek..

tuna-- özledim seni..
irem-- (güldüm..) bende seni hayatım..
tuna--(öptü yanağımı) az önce,öpememiştim..

********

koridorda birçok kişi var.. hasta yakınları,temizlik..için çıkmışlar..
kahvaltı arabası da,tepsileri topluyor..

irem-- abimle ,tijen meselesini konuştunuz mu.. gece uzundu ve yanlızdınız..

tuna--(gülerek)  evet..konuşup,yattık.. anladım ki,tuğrulu elasızlık çok etkiliyor.. hiç susmadı diyebilirim.. uyuyor numarası yaptığım sıralarda,neler duydum neler..

irem-- (gülerek ) aleyhte kullanacak birşeyler miydi..

tuna-- en alasından ama kullanamayız.. saçımı okşayıp,alnımı öptü.. kimbilir kaç kere pikeyi örttü.. üstüme.. kıpır kıpır döndü durdu.. dışarı çıktı,odanızın kapısını dinlemiş.. hemen uyandığımı,bilmiyor tabi.. yuh nasıl da derin uyuyor diye,söylendi birde..