Translate

29 Nisan 2012 Pazar

1211.bölüm..

akşam..
 herkes gittiği halde.. ben daha çıkamadım.. aramadığım kalmasın diye..
listeyi kontrol ediyor,aklıma geleni ekliyorum..

öyle çok konuştum ki telefonla.. kulaklarım çınlıyor hala..

bülent-yeliz.. elanın ,menekşenin aileleri.. kardeşleri..
yıldız teyzemler ..  çiğdem.. eren-gönül.. yengem-dayım..

halit beyleri ,arayıp aramamak arasında kaldım uzun süre..
bir gün sonra davamız var,yanlış anlaşılırmıyım diye çok düşündüm..
çıkar yol bulamayınca, fikrini almak için tunayı aradım.. ulaşamadım..
nedim beyi aradım, o da yoktu..
dayımı tekrar aradım..

erol-- irem,hayırdır ne oldu..

ir-- (anlattım) tunaya ve nedim beye danışacaktım.. ulaşamadım,seni aradım o yüzden..
 halit abiyle bir sorunumuz yok ki..
çok da iyi ve seviyoruz.. belki gelmez ama vicdanım rahat olur hiç olmazsa..
sen veto edince.. ziyaretlerine bile gidemedim..içim içimi yiyor..bana ara de, dayı..

erol-- (içini çekerek... ) çağırırsan ,niye gelmesin ki.. davanın bir gün öncesinde, ziyaret ve aynı toplulukta bulunmak kaçırılır mı.. kolkola resimleriniz de ,çekilip yayınlanır.. ohhh.. yeme de yanında yat.. avukatlarının ekmeğine yağ sürersin..
halit beyi bende tanırım.. iyidir,sözüm yok.. ben senin avukatın olarak olaya komplike  bakmak ve seni de uyarmak  zorundayım..
savcı,emniyet müdürü.. defterdar..vali, belediye başkanını da çağırmışsın..
herkesin gözü üstünüzdeyken.. kime ne gösterisi yapıyorsun, derler adama.. 
davalı-davacı birarada..olacak şey mi, bizim savunmamızı baltalarsın..
 ararsan ve bir terslik olursa - dava ile ilgili- sorumluluk senin..
şu aşamada başını ağrıtma da,bir daha avukatın olmam.. ne istersen yaparsın..

ir-- of dayı yaa.. offf.. iyi tamam,çağırmam.. birşey soracağım,bir olay oldu,tanık olarak..
beni ifade vermeye çağırmalarını bekliyordum.. daha kimse gelmedi..niye olduğunu biliyor musun..

erol-- evet,biliyorum.. emniyet müdürü de olaya şahit olduğu için..
-arabandan da o kişinin ,parmak izlerini almışlar..- adın bile geçmeden ifade tutanağı düzenlenmiş..
okudum ve avukatın olarak ben imzaladım.. başka birşey var mıydı.. off dayı diyor musun hala..

ir-- demiyorum sağolasın.. haa,bizim bir çiçekçi amcamız var..
erol-- irem müvekkilim geldi.. kapamak zorundayım..hoşçakal..

kapattı.. saat altıyı geçiyor baktım ki.. nuri eve dönmüştür diye, onu aradım.. 
tam da o sırada gönderdiğim,koliyi açmışlar.. anladığım kadarıyla..

şaziye-- aloo..
ir-- merhaba şaziye,ben irem.. nasılsın..

şaziye-- oooo ,merhabaa.. nasıl olayım,yarım dünya gibiyim.. sen ve eşin nasılsınız..

ir-- iyiyiz şükür.. allah yardımcın olsun.. bu günler zor tabi.. ama bebeğin doğunca unutursun kısmetse..
şaziye-- inşallah.. bize koli göndermişsin,yeni açtık da..zenginlik böyle birşey demek ki.. yok yok..

nuri-- şaziyee..

ir-- o zenginlikten değildi şaziye.. içimden geldiği için gönderdim.. abimin ve senin rahat etmen için .. yiğenime gerekenler,elinizin altında bulunsun istedim yani..

şaziye-- abinin rahat edeceği kesin.. almanyaya gidecek,doğum sonrası.
ben de gurbet elde.. çocuk büyüteceğim..
telefonu bırak ya,görümcem aramış .. ilk defa konuşuyorum.. müjde veriyorum işte...

nuri-- irem.. merhaba,ne zahmet ettin kızım..  değer bilmeyene ,koli mi gönderilir..

ir-- (bir sigara yaktım) arada sen ve yiğenim varsa.. gönderilir..o bilmesede olur.. seçim senindi,gelinimiz diye adam yerine koyduk..yine koyarız.. yeter ki sen,eşin ve çocuğunun annesi olduğunu unutma..
almanyaya gidiyormuşsun.. nasıl içine sinecek ,bilmem ki..

nuri-- ben de bilmiyorum  ama gerekli.. şaziyeye para gönderdikçe,beni arayacağını sanmıyorum.. gurbet diyor ya.. ailesi gelecek,hiç merak etme..
doğumda da annemler,geliyor.. gittiğimde ;sadece oğlumu ..ertanı ve seni özleyeceğim..

ir-- abiiiii.. aşkolsun ya.. karının yanında bu nasıl konuşma.. yalan bile olsa,karımı da özleyeceğim desene..
nuri-- biz orayı ,geçtik canım.. neyse,iyi misiniz.. gideceğim yeni belli oldu,annem bile bilmiyor.. daha .. niye aradın sen.. kötü birşey yok değil mi..

ir-- yok çok şükür.. bizde fena değiliz.. koşturuyoruz.. çarşamba günü açılışımız var..
bekir ağanın köşküne taşıdım, iş yerini.. seni davet etmek için aradım.. gelebilsen,görüşürdük..

nuri-- çok isterdim ama müfettişler var.. izinler iptal edildi.. bekleme de,inan uğraşacağım.. çok çok çok özledim seni..
ir-- (nemlenen gözümü silip) bende seni özledim.. hayırlı buluşalım,sakın istifa edeyim deme.. evliliğini iyice çıkmaza sokarsın.. birde  hamile kadın,sen buradayken birşey olur..kahrolurum..
gelme lan,çağırmıyorum seni..

nuri-- hah hah hah.. öpüyorum seni.. tunaya selam söyle..
ir-- as.. bende seni öptüm,hoşçakal..

kapatıp.. kalktım..
1210.bölüm..

girişe çıktık,burhan otomata bastı..

tamer gayet enerjik bir şekilde.. demir kapıyı kapatmadan.. bahçeye girdi.. geliyor..
ama  max ve tina önüne geçip durdurdular..

tu-- max,tina yerinize gidin..
gittiklerini gördüğü halde..

tamer-- gelip beni alın.. üstüme atlayacak gibi bakıyorlar..
tuna gidip, getirdi..içeri girdiler..

tamer-- ohhhhhhh.. bu neydi böyle..
burhan-- tabancanız mı var..
tamer-- yok daha vermediler..

burhan--(max ve tinayı kapıda görünce ) tehdit unsuru olmasa,  emre itaatsizlik yapmazlardı..

(monitöre bakıp,sağ taraftaki donan resimde tamerin rozetinin altında alarm yazdığını gördüm.. )

tu-- bir yere mi uğradın,birisinden aldığın birşey de olabilir..
tamer-- evden geliyorum,iş başı yapacağım için.. Ankaradan yeni takım elbise almıştım.. ütüleyip giydim ve geldim..
burhan-- cekedinizi çıkarın.. mutlaka birşey var..
ir-- burhan bak...
monitöre baktıktan sonra.. rozeti çıkarıp,avucuna aldı..
 
burhan-- max, gel oğlum.. 

max hızla içeriye girdi,iki ayağının üstüne kalkıp.. avucundaki rozeti kaptı.. koşarak bahçeden geçti..
demir kapıdan da çıktı.. bakıyoruz hepimiz.. ilerideki çöp kutusuna ağzındaki rozeti atıp, geri geldi yanımıza..
oturdu ,dili bir karış dışarıda.. burhana bakıyor..

burhan..gülerek iki eliyle maxin başını tuttu..
 "aferin oğlum,aferin.. ödülü hak ettin.. gel bakalım, oynayalım seninle.. "
burhan--( bize dönüp ) beş dakika sonra gelirim..

tu-- tamam.. gel otur tamer.. songül, bir bardak su verir misin..

oturduk koltuklara..
ir-- tamer,o ne rozetiydi.. yeni miydi yani..

tamer-- (songülün getirdiği suyu içti.. bardağı sehpaya koyup)
evet.. sınavı,mülakatı sorunsuz geçtim..  işe kabul edilmem dolayısıyla..
personel müdürü;"aramıza hoşgeldin.. amblemimizi hep taşımanı diliyorum..
gülderen hanım çok iyi bir seçim yapmış.. onu ve seni kutluyorum.."dedi ve rozeti taktı..
ben de,bu cekete taktım.. o neydi ki,tehdit olsun.. amaç ne..kime ne yaptım,ben.. anlayamıyorum..

ir-- (gülümseyerek)  tamer.. tebrik ediyorum seni.. başarılı olacağına da inanıyorum..
tunayla bahçede bir kahve için.. benim acil aramam gereken yerler var..
heyecanını ve hevesini kaybetme sakın.. sen kimseye birşey yapmadın..

tamer-- sağolun..şok oldum inanın..

hepimiz kalktık ayağa.. tokalaştım.. tuna tamerle dışarıya çıktı..ben de arkalarından bakıyorum..
 max ve tina..inanılmaz hızlı koşuyorlar..
ağızlarında birer top.. çiçeklerin üstünden atlayıp,burhana götürüyorlar..

odama çıkıp,nedim beyi aradım.. sekreteri bağladı..
nedim-- merhaba irem hanım..

ir-- merhaba nedim bey.. (anlattım olanları) kimseyi suçlamak amacında değiliz..
kullanılmış da olunabiliyor.. tamer örneğinde olduğu gibi.. gülderen hanıma yönelik olduğunu düşünüyorum.. ama onu arayamadım,  gidip uyarın lütfen.. resmi görevli  o,odasını kontrol ettiriyordur da.. daha dikkat etsin.. 
nedim-- sağolun.. gidiyorum hemen..
ir-- selam söyleyin,iyi günler..

nedim-- size de.. as..
1209.bölüm..

oturduk..
ir-- mutfaktan çıkamıyoruz,hadi hayırlısı.. ee,anlatın..

vahide-- taşındığımız gün,siz hastaneye giderken.. davetiye de hazırlayacaktık diyordunuz.. nadide hanımla,sadun bey de duyduklarından.. "nasıl birşey hazırlanacak.. yardımımız olursa beraber yapalım.. irem hanımın telaşı var "dediler..
bende kum saatleriyle ..ilginç birşey yapmak istediğinizi ama tam belirleyemediğimizi söyledim.. herşey böyle başladı..

derya-- ben de ,hastaneden döndükten sonra dahil oldum.. nadide hanımla,sadun bey kum saatine bakarak fikir üretmişler.. uygulama başlamış..
siz aradığınızda burada öyle bir çalışma vardı ki.. gelmemeniz gerekiyordu..  bizde yardımcı olduk,nadide hanıma..akşama kadar..davetiyeler hazırlandı.. onları saklamak da,ayrı sorundu tabi..
sizde listeyi verince.. cumartesi günü  kurye ve posta kanalıyla gönderdik.. 

ir-- hımm,çok ilginç.. ellerinize sağlık da..
hangi gün açılış yapacağımızı ,bana ne zaman söyleyecektiniz.. daha kokteyl ve yemek işi var..
listede olmayan ama  başka çağıracaklarımın olduğunu da, düşündünüz mü..

tu-- tabi canımm.. düşünmüşler,organizasyonu sadun bey yapacakmış..yarın haberin olacakmış.. arayacaklarını araman için.. songül,davetiyeyi getirde irem de görsün..

songül çıkınca..
ir-- sen nereden biliyorsun.. sakın haberim vardı deme.. 

tu-- bilmiyordum.. şimdi bekir beyden ,tesadüfen öğrendim.. çok beğenmiş.."açılışınız çarşamba günüymüş..
ömrümde böyle sesli davetiye görüp, bir yere davet edilmemiştim..
 fikir sahibini ve kimin yaptığını bilmek istiyorum.. "diyince..ayran istedim senden.. sürprizi sen yapıyorsun sanmıştım ama değilmiş..

ir-- (gülerek burhana baktım ) senin bir rolün var mı..
burhan-- (ellerini yüzüne kapatıp) olmaz mı,varr..  her dediklerini yaptımm..
vahide--derya--tuna--ir-- hah hah hah..

songül 30x20 cm ebatlarında siyah deri kaplı bir kutu getirip
masaya koydu.. üstünde kabartmalı olarak bahadır holding yazıyor .. kapağı açtım..

kırmızı kadife itinayla ,kutu içine buruşuk olarak kaplanmış..
 kum saati de, kapağın iç kısmına ince yerinden tutturulup..kumların akması sağlanmış böylece..
kartvizitim de .. köşkün adresiyle beraber sağ tarafta..
kutunun içinde minik bir kasetçaların ,play tuşuna bastım..

" bahadır holding ,  davetiyesidir..

Kalkınmanın , birlikten kuvvet doğarak mümkün olacağına inanan ..siz dostlarımızla ortak hedefimize beraber yürüyebilmekten kıvançlıyız.. 
Harcadığımız ama yerine koyamadığımız tek konu.. zaman.. Kumlar akarken,kıymetli zamanınızı birlikte geçirebilmek arzusundayız.
Bu nedenle; 15 haziran çarşamba günü saat 17:00 de..başlayacak olan açılış törenimizde sizi ve eşinizi  ağırlamaktan mutlu olacağız.

saygılarımla irem kara"

kayıt bitti.. tuşa bastım..
ir-- süper olmuş.. çok beğendim.. elinize sağlık.. ses nadide hanımın sanırım..

vahide-- sağolun.. evet onun..
ir-- pekii,listede kevin..mr.anar ,mr.rekin..,philip,elizabeth..sam..
 bbc genel müdürü, koordinatörü.. konsolosluk görevlisi,ressam hanım.. said ve maruf ta vardı..
said anlar da.. diğerlerine ne çözüm buldunuz..

vahide-- sadun beyin sesi var onlarda da.. sonunu" irem kara adına saygılarımla "olarak değiştirmiş..

songül-- burhan kutuyu yaptırdı,ben kumaş aldım.. beraber yapıştırdık.sadun bey kasetçalarları getirttirdi.. kaydı yapıp gitti.. nadide hanımla ,vahide hanım çok uğraştılar..metinle..
hatta kum saatlerinin kumlarıyla da.. renkler erkeklere uygun olmalıymış.. 
mr.rekine mor olsun,fark etmez dedim..itiraz ettiler niyeyse..

vahide--burhan--ir--songül-- derya--tu-- hah hah hah..

ir--  şimdi açışılımız var madem.. işimize bakalım öyleyse..
sürpriz, tam sürpriz oldu.. hepinize teşekkür ederim,yorulmuşsunuz..

vahide-- derya--burhan--songül--   rica ederiz..

ir-- gidip; nadide hanımla ,sadun beye de teşekkür edeyim bari..

zil çaldı.. tamer "kimse yok muu.. " diye de bağırıyor..

tu-- tamerin beni sevdiğini,ziya duymasın sakın..
tu--ir-- hah hah hah..
1208.bölüm..

saidin davetiyesi ve kartlara baktıktan sonra..
tunayla masanın önündeki koltuklara, karşılıklı oturduk..
çay içerken.. katologlara da değerlendirme yaparak.. bakıyoruz..

tu--nasıl birşey düşünüyorsun..
ir--daha belli değil..

tu-- philibin üreteceği farklı ne var ki burada.. perde ve mutfak takımını yapsa bile.. burada da çok çeşit var..
cazip değil,ucuz maliyetli.. kar edilebilecek.. sıcak para akışını sağlayabilecek bir ürün olması lazım..
 yatak da,onun alanı değil.. hem pamuk diyarındayız,hazır yatağa prim verilmesi zor.. yada zaman ister.. fabrika kurmaya kalksan.. önünü görmeden fazla maliyetli iş ,şu anda büyük risk.. 
mobilya ve koltuk için de belli yerlerin,egemenliği ile uğraşacak kapasitemiz yok..

ir-- yani diyorsun ki.. girdiğin iş kolunda.. fazla rakip olmamalı..
 sen -getirttiğin yada ürettiğin ürünle- anılıp lider olabilmeli.. az parayı,çok yapmalısın..

tu-- (gülümsedi) aynen öyle diyorum..

ir--  aklımda ki,ithal beyaz eşya yada televizyondu.. burada üretilen kalıplaşmış,iki marka var..
eğer üretici firmayla.. yerli ürünlerle rekabet edebilecek bir fiyat anlaşması yapabilirsem..piyasaya tek dağıtıcı olarak,girebilirim.. araştırmasını yaparken.. dengeler de yerine oturur.. önümüzü görebiliriz..

tu-- evet,acele etme.. başka işlerde çıkabilir karşımıza.. mesela araba distribütörlüğü ,galeri açmak da seçenekler dahilinde olsun..
bir tırdan atıyorum.. net xxx dolar kazanıyorsan.. yeni iş bundan daha çok kazandırıp.. geri dönüşü, kısa vade de olmalı..
ilk hedef  olarak,Adana ve çevresinde satılabilecek.. karlı ürünleri.. araştır/araştırsınlar elemanların..
sence burada ,herkesin kullanması lüzumlu hangi alet var.. önce onu düşün.. araştır ve gir..
sonuna kadar desteklerim seni..

ir-- (gülümsedim) sağolasın..

telefon çaldı..  tunanın tarafında diye..
ir-- sen açsana..
tu-- (açtı) buyrun.......  evet bekir bey,benim.. hah hah hah.. patron değişmedi,ben ziyaretçi olarak..
köşkü görmeye geldim................  nasılsınız.. ............ .............bizde iyiyiz.. koşturuyoruz..
.............. .......................................... ..................................bugün kazılmaya başlayacak,kısmetse.
 temeli de,duruma göre cuma gününe düşünüyoruz.....................sağolun.. irem geldi,vereyim......................  tabi dinliyorum.. ...........................................................................................................................
......................................................................................................................................................
bir dakika bekir bey.. (ahizeyi kapatıp,kısık sesle ) iremm.. bekir bey açılışı soruyor.. çarşamba günü yapalım mı..
ir-- yookk.. sam gelecek, o gün..  cumartesi belki diye,söyledim ya tuna..

tu--(gülümseyerek ) peki.. bana boll buzlu bir ayran yapar mısın.. içim yandı.. senden istiyorum ama..
ir-- aniden için yandı ha.. iyi yaparım.. selam söyle,bekir beye..
tu-- tamam canım..
ben odadan çıkıp.. aşağıya indim..

******

mutfakta ayran yapıyorum.. songül de,fasulye ayıklamış yıkıyor..

songül-- benden isteseydiniz ya,irem hanım..
ir-- tuna benden istedi,songül..çaydan sonra ayran ne alakaysa..artık..  fazla yaptım.. bardak çıkar da ,sizlere de vereyim..
songül-- tamam..

doldurdum bardaklara.. elimi yıkarken.. kaseyi de  yıkadım..
tepsiye bardakları koyup elime almıştım ki.. tuna, vahide hanım ve derya girdiler içeriye..
tuna gülüyor.. diğerleri suç işlemiş çocuklar gibi ,duruyorlar..

ir-- ne oldu size.. suçlu çocuklar gibisiniz...
tu-- hah hah hah.. aynen öyle.. çocuklar sana,bize sürpriz hazırlamışlar..

ir-- (tepsiyi masaya koyup) aniden ayran istemenle ,bir alakası olduğunu seziyorum..
oturun da.. sürprizi anlatın çocuklar.. burhannn,sen de gell..

burhan-- yine mi ya..

tu--songül--vahide--derya-- ir-- hah hah hah..

26 Nisan 2012 Perşembe

1207.bölüm..

tunaya alt katın odalarını gezdirirken..
songül geldi yanımıza..
songül-- irem hanım,siz mutfaktayken bir bey geldi.. avukatmış,sizi bekliyor..

ir-- tamam.. tuna sen gez.. ben de bakayım..
tu-- kimin avukatıymış sor da, duyayım..

koridordan geçip,salona geldim.. koltuktaki orta yaşlı bey,nezaketle ayağa kalktı..

ir-- (tokalaşırken) benimle görüşmek istemişsiniz..buyrun,ben irem kara..
remzi-- evet hanımefendi.. ben de remzi koral.. mahmut sağlam 'ın avukatıyım..

ir-- hoşgeldiniz remzi bey.. memnun oldum.. mahmut bey nasıllar..
remzi-- bende memnun oldum efendim.. mahmut bey,iyi..selamını getirdim..
ir-- as. buyrun odam da konuşalım..
remzi-- duruşmaya yetişmem gerekiyor,başka zaman rahatsız ederim kısmetse.. şimdi elçiyim..
(çantasını açıp.. içinden broşürler,katologlar çıkarıp uzattı..aldım..)
 mahmut bey,almanyada ki.. ev dekorasyon fuarı ziyareti sırasında. iç ve dış piyasada satılabilecek.. burada olmayan..dikkat çekici.. ürünlerin katologlarını almış.. ve mr.philipe  gösterip .. üretmesini önermiş.. konuşurlarken tesadüfen ben gidince de,mr.philip size getirmemi  rica etti..
"bunları ireme ver,baksın.. beğenirse..seçtiklerini  ürün yelpazesine ekler ,üretirim .. hesaplamalara göre
ithal yada ihraç da edebiliriz " dedi..

ir-- anladım remzi bey.. çok sağolun.. zahmet vermişim size..  mahmut beye de,eşimin ve benim selamımızı götürürseniz sevinirim..

remzi-- ne zahmeti efendim.. mahmut beye iletirim.. iyi günler,iyi çalışmalar diliyorum..
ir-- sağolun.. size de..

onu gönderince.. elimdekilere bir göz gezdirdim.. sahiden çok şık hiç görmediğim ürünler var..
rengarenk ahşap parkeler, lamba ve aksesuarları.. döşeme halılar.. yastıklar,perdeler.. yatak,mutfak takımları.. orijinal koltuk çeşitleri.. beyaz eşyalar,buzdolapları.. farklı ebatlarda tvler.. ilginç,hemde renkliymiş görüntü.. katologun arkasında firmaların adı ve üretildikleri ülkeler yazıyor..

ir-- (merdiveni çıkarken ) tunaa..
tu-- efendim.. ne oldu..
ir-- yukarı gel.. bir yol önerildi..

burhan-- tatlıyı verirseniz..
tu-- veririm burhan.. songül,iki çay istiyorum..
songül-- tamam..

tu-- birde burhanla eskisi gibi olursan sevinirim.. mecbur olsan sende söyleyemezdin.. dalga geçmek değil ki bu.. vahide hanımda,derya da hak verdiler.. hadi sende tamam de..
(durdum,aşağıda konuşan.. tuna songül ve burhana bakıyorum)

songül-- biliyorum ama yine de kafasını kırmak istiyorum.. burhanı kardeş gibi görüyordum,duyunca.. öylesine uzaklaştı ki benden..
burhan-- barışacaksak.. kırabilirsin songül.. ben istermiydim sanıyorsun..

ir-- songül,hiç duymayabilirdik..bunu çiçeğe söylemesi de,söz verip bize anlatması da..
 -açığa çıkacağını da biliyor üstelik.. - yürek ister..
 artık o yürekte bir çiçek oturduğuna göre.. daha fazla üzme kardeşini.
 burhann,songüle tatlı yedir çabuk..

tu--burhan--songül-- hah hah hah..

ir-- vahide hanıma ve deryaya da yedir.. olayı tatlıya bağlayalım.. ben de yolun çizilebilir olup ,olmadığına bakayım..
burhan-- sağolun..
ir-- sende sağol..

tuna elinde tatlı tabağıyla ,çıktı basamakları..
tu-- hangi yolmuş o..
ir-- henüz çakıllı.. temizlenmesi lazım..
tu-- derhal.. ne gerekiyor..
ir-- (elini tuttum) yürek.. o da bizde var zaten..
tu-- evet.. nota yazacaklarım,kesinleşti.. kaktüsün çiçeği ,ne renk olsun..
ir--hah hah hah..

elimdekileri ve tatlıyı odama koydum.. hevesle yukarıyı gezdiriyorum tunaya..
odalara ve benim minik oyun odama bayıldı..
banyo kapısını açtım..
ir-- burasını görmüştün zaten.. değiştirilmedi..
tu-- ( içeriye bakıp) sen burada, ne zaman banyo yaptın..
ir-- cuma günü,toz toprak.. sıcak,atlar çiftlik  ve tören kelimelerini birleştir anlarsın..
sahi,nereden  bildin.. bana ait hiç birşey yok içeride..

tu-- (havayı koklayıp,kısık sesle) sen kokuyor da.. ondan..
ir-- vayy.. (fısıldadım) yukarıda değiliz ağam.. sakin ol..
tu-- hah hah hah..

odama girince...
tu-- bu bitkilerin renkleri..çiçekleri ne kadar güzel.. nereden aldın..  koltuklar ve masa da.. uyumlu,estetik..
çok geniş,ferah görünüyor.. ışık da iyi..  çok beğendim..

ir-- sağol canım.. bence de.. almadım ki.. cuma günü ,hayranlarım göndermiş.. buyur,otur koltuğuma.. bak bakalım rahat mı..(klimayı da açtım ..monitörü de.. )

tu-- ne dedin..hayran mı.. , kimmiş onlar..

songül açık kapıyı tıklatıp.. çaylarımızı bıraktı..
ir-- sağol canım..

songül-- sizde sağolun..(sesini biraz yükselterek) irem hanım,hayran kartlarını masanın üstüne bıraktım..
hani ikinci kere bakmak isterseniz diye dedim..

tu--ir-- hah hah hah..
1206.bölüm..

burhan--  nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum,irem hanım.. ben güvenlik görevlisi değilim.. mesleğimi söylediğimde de,buradan istifa etmem gerekiyor..

ir-- şimdi söylemenin gerekçesi ne..
burhan-- nedenim ,çiçeğe verdiğim söz..

tu-- baştan anlat,şunu..
burhan-- (karşı sandalyeye oturdu) ben çiçekle konuşurken.. aramızda yalan olmaması için,
mesleğimi açıkladım.. sizlerin bilmediğini ve öyle olması gerektiğini söyledim.. törende elimi tutmadan önce..
fısıltıyla "ben onlara numara yapamam..kesinlikle.. bilmeye hakları var.. söyleyeceğine söz verirsen..elini tutarım" dedi.. bende kabul ettim..

tu-- pekii,söylediğinde.. vahide hanım..derya ve songülün.. tepkileri ne oldu.

burhan-- şaşırdılar,çok kızdılar.. songül dövecekti neredeyse.. nasıl gizlermişim,dalga mı geçmişim onunla.. dün gönüllerini almak için.. çiçekle gidip, yalvardık resmen.. zorla geldiler.. hala da yüzüme bakmıyorlar..
ben kötü birşey yapmadım ama çok üzgünüm.. söylemeyip,gitmek en iyisi sanırım.. beni affedin.. (kalktı ayağa)

ir-- otur burhan.. (oturdu tekrar) söylemesen de,biz anlamış olsak ama aramızda kalsa..  yine gitmek zorunda mısın..
burhan-- hayır da.. nasıl olacak o.. hanımlar duydular.. aramızda kalsın diyemem.. mutlaka duyulur..

tu-- biz deriz,duyulmaz.. senden memnunuz.. eğer sıkıntıya girmeyeceksen..kalmandan yanayız.. 

burhan-- anlayamıyorum,bana  kızmadınız mı..
tu--  akif beyin kızlarını kurtardığında.. polis olduğunu öğrendim.. ireme de söyledim..
durumumuzu biliyorsun,senin olman güvende hissettirdi.. kim yada kimlerin vasıtasıyla işe girdiğin önemli değildi o anda.. hala da önemli değil aslında.. dürüstlüğünü biliyor ve güveniyoruz sana..
çiçek için kabul etmişsin,halini anlıyorum..  yalan söylememen, görevini açığa çıkarma pahasına.. anlatman..
söz vermen de.. artıların...
ama şimdi öğrenmiş olsaydım..tepkim songül gibi olurdu herhalde..

ir-- demek ,o kadar çok seviyorsun çiçeği..
burhan-- (gülümsedi) evet,çok.. hiçbir sevgiye benzemiyor,tarifsiz..

ir-- içimi ferahlattın.. çiçeğe bildiğimizi , kabul ettiğimizi ve çaktırmaması gerektiğini söyle..
 max ve tinanın da polis kurdu olduğunu biliyoruz.. kendi aramızda sır kalmadığına göre.. kimse yokken ,
hanımlara da anlat.. ve sonra da tüm kayıtları sil..

burhan-- peki,teşekkür ederim.. pazartesim kabus olmadı,sayenizde.. büyük riskti..sabahtan bu yana hiç kayıt yapılmadı..  cumartesi  konuştuğumuz kısımları  da sildim ama ergün bey yine gizli kayıt yaptırıyor olabilir.. kesinlikle olmamalı..

ir-- anladım,sorarım ben..

tu-- burhann..bunu hallettik de.. çiçekle ilgili planlarını duymadık henüz.. kıza baskı yapıp,okurken evlenelim deme de.. ben kabusun olmayayım.. anladın mı..

burhan-- anladım.. anlamasına da..

ir-- aman siz niye evlendiniz gibi.. bir soru sorma burhan.. bu kadar stres,hepimize  fazla gelir..

burhan--  karpuz keseyim mi..strese iyi geliyormuş.... 
tu--ir-- hah hah hah..
  
ir-- hamarat ,önce tatlı ver bari.. ağzımız tatlı olsun..
burhan-- tamam.. asıl tatlıyı ,hafta sonu yiyeceğiz kısmetse..

ir-- inşallah.. said açılış yapacak ya..siz ondan yüzüklerinizi beğenin ve alın.. paraya karışma.. benim hediyem o..
burhan-- olmaz irem hanım..  kabul.....
tu-- edersin.. çok konuşma burhan.. irem sinirlenmesin,karışmam bak..
ir-- ayy,sinirleniyor muyum ne..

tu-- ir-- burhan-- hah hah hah..

*********
1205.bölüm..

derya-- burhan,dün vahide hanımı.. çiçeği ,beni ve songülü alıp.. gezdirdi sağolsun.. çiftliğinize de uğradık..
nail ,güllü ve  kahya .. çardakta gayet güzel ağırladılar bizi..
ekilenlerle alakalı konuşurken.. bedelsiz dağıtılanlardan da bahsettiler..
kimsenin kısmetine mani olmak niyetinde değilim ama madem iş alanı arıyorsunuz..
neden onları işleyip,değerlendirmiyorsunuz.. turşu,konserve,salça.. meyve suyu gibi..

tu-- önerin için sağol derya..yıllardır dağıtılır,garibanların rızkını kesmem.. hayır amaçlı sebze meyve ekilir yine..  işleyip,paraya çevirmeye gelince;
ben o topraklardan para kazanmayı artık istemediğimden..ekmiyorum.. yorgunluğu,uğraşması bir yana.. bazı nedenlerden dolayı, sitemli ve kızgınım.. topraklarla ilişkimi mümkün olduğunca azaltmaya çalışıyorum.. ata yadigarı,satmam da mümkün değil.. tek seçenek.. unutup, başka kaynaklara yönelmek..
sıkışmış ve acil bir durumumuz yok.. bir yıl içindeiremin ve sizin gayretlerinizle yeni bir yol çizeceğinize inanıyorum..şimdilik durum bu..

derya-- hiç birimizden şüpheniz olmasın.. yolu çizeriz inşallah..
tu-- yok zaten..
vahide-- önemli olan da,inanıp güvenmek.. unutmadan.. cumartesi ela hanım arayıp..size "işlem tamam ,gereken özürler muhataplarından dilendi"dememi istedi.. anlarmışsınız..

tu--ir-- hah hah hah..

vahide--radyo sınavının..  Ankarada,20 eylül de..yapılması kesinleşmiş,  giriş belgeniz gönderilecekmiş..
güzide hanımın, selamı var..
sadun bey.. "verdiğiniz tiyoyla güngör beyi mat ettiğini,anlaştıklarını söyledi.. gençleri de çok beğenmiş.. teşekkür etti.. işe başlamak için, bekliyoruz" dedi..

ir-- as... anladım..

vahide-- az önce de.. tamer bey aradı,döndüğünü ..yanınıza uğrayacağını anlayabildim..
sevincinden ne dediğini bilemiyor gibiydi.
.
ir-- ay işe kabul edildi demek ki..
tu-- ne diyordu vahide hanım..

vahide-- tuna beyi seviyorum,iyi ki irem hanımla evlenmiş.. iyi ki..tanıştık.. iyi ki dekan olmuş..vb..
tu-- hah hah hah..  iyi ki, irem hanımı seviyorum dememiş..

burhan--vahide--derya--ir-- hah hah hah..

tu-- konu sevmekten açıldı madem.. sıra sende burhan..
vahide-- ben işimin başına gidebilir miyim..
derya-- benim de işim vardı..

tu-- ne oldu,burhanı dinlemeden.. niye gidiyorsunuz..
vahide-- biz duyduk da..

tu-- (kaşlarını çatıp) burhan, umarım kızacağımız birşey yapmamışsındır..
derya-- yok yok.. yalnız konuşmak istemişti de.. ondan kalktık..
ir-- peki.. gidebilirsiniz..
onlar çıkınca..
ir-- dinliyoruz burhan.. (dudaklarını kemirdiğini görünce) sen o kadar kişinin içinde konuştun da.. bizden niye çekiniyorsun ki..

burhan--  nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum,irem hanım.. ben güvenlik görevlisi değilim.. mesleğimi söylediğimde de,buradan istifa etmem gerekiyor..
1204.bölüm..

derya da geldi.. poaçalar,reçel peynir zeytin.. hüseyin beyin gönderdiği bal..
domates,biber salatalık.. uzun masanın bir tarafına hazırlanmış....karşılıklı oturduk..
sohbet eşliğinde onlarla beraber, bir daha kahvaltı yaptık..
keyif çaylarını ben doldurdum..verdikten sonra..gidip çantamı aldım burhanın masasından..
monitör kapalıydı,kameranın da ışığı yanmıyordu.. elektrik de var ama
vardır bir nedeni..

mutfağa gittiğimde de,bir kül tablası alıp oturdum yerime..
sigaramı yakıp,paketi masaya koydum.. onlar daha yiyorlardı..
tuna da yaktı sigara..

tu-- elinize sağlık,hanımlar..
vahide-- afiyet olsun..
ir-- songül kahvemiz var mı..

songül-- var irem hanım.. cumartesi, gerekenleri aldım.. pazar alışverişi de yaptım.. meyvemiz,sebzemiz.. unumuz bulgurumuztemizlik malzemelerimiz,herşeyimiz tamam..

tu-- ben cuma günü , sebze meyve getiririm..sen de eksikleri alırsın songül..
songül-- olur tuna bey..

o pişirirken kahveyi.. derya da masayı topladı.. sildi..
burhan da,kendisine çay doldurup..bir sigara yaktı..mutfak penceresinin yanında.. ayakta  içiyor,sıkıntılı niyeyse..

ir-- said geldi mi derya..
derya-- gece gelmişler,irem hanım.. sabah buraya uğradı said.. abisiyle eşi de gelmişler.. evlerindeler dedi..
perşembe günü de,açılışı yapacakmış.. davetiye de getirmiş,masanıza koydum..

ir-- hayırlı olsun,darısı bize.. perşembe günü ayın onyedisi dimi.. saat kaçtaymış..
derya-- evet,saat beşte..
tu-- (içini çekerek..) inşallah ,üstümüzden yük kalkmış olarak geliriz..
vahide-- inşallah,öyle olur..

songül kahvelerimizi verip.. "ben yukarının tozunu alacağım " dedi..
ir-- otur songül.. sonra alırsın.. konuşalım..
songül-- peki..

tuna sigara verdi onlara da..
ir-- vahide hanım,anlatın..

vahide--  temizlik ve yemek için.. gelenlerle konuştum ,çok da kalabalıktı ama hiç birisini gözüm tutmadı..
üstelik köşk diye fazla para talep ettiler.. songül de ben yaparım diyor ama.. yetişemez,yardımcı iki personele ihtiyaç var..

tu-- necla hanımı çağırsana irem.. hergün yada günaşırı gelsin.. sigortasını da yap,kadının güvencesi olsun..

ir-- tamam sorarım.. yemek işini de,birkaç gün idare edelim.. nasılsa buluruz....
perşembe günü moralimiz yerinde olursa.. açılışı,cumartesi günü  yapabilirim..
eğer kalırsa.. düğünler,hasat ve herkes yazlıklara gideceği için..  eylül ayında yapabiliriz ancak.. belki de daha iyi olur..
 ben üç yada dört eleman daha almak istiyorum.. dil bilip.. yeni iş alanları.. araştırıp bulacaklar ve
 takip edip..projelendirecekler..

gelecek yıldan itibaren.. toprakları ekmeyeceğiz.. bütçemiz sağlam fakat.. hasat gelirleri ana kaynaktı.
tekstil ihracatına mutlaka ilave yapılmak zorunda.. para kazanabileceğimiz uygun  iş alanları arıyoruz..
giderimizi olabildiğince kısıp,elimizdeki fazlalıkları paraya çevireceğim.
 şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.. sizin söylemek istedikleriniz varsa buyrun..

songül-- ben temizliği de ,yemeği de yaparım.. personel sayımız artıncaya kadar..
sıkmayın kendinizi.. yalnız bir bahçıvan lazım..sulamak sorun değilde.. bakım için..
ir-- sağol songül.. rayına oturuncaya kadar yap.. sonra rahatlatırım seni..
songül-- tamam.. şimdi gidebilir miyim..
ir-- peki, canım..
o çıktı mutfaktan..

derya-- bir önerim olablir mi..
ir-- tabi.. ne konuda..

derya-- burhan,dün vahide hanımı.. çiçeği ,beni ve songülü alıp..
gezdirdi sağolsun.. çiftliğinize de uğradık.. nail ,güllü ve  kahya .. çardakta gayet güzel ağırladılar bizi..
ekilenlerle alakalı konuşurken.. bedelsiz dağıtılanlardan da bahsettiler..
kimsenin kısmetine mani olmak niyetinde değilim ama madem iş alanı arıyorsunuz..
neden onları işleyip,değerlendirmiyorsunuz.. turşu,konserve,salça.. meyve suyu gibi..
1203.bölüm..

cumartesi ikimizde dinlendik.. mahvolmuşuz..

pazar günü de.. villa da   havuz ,güneş keyfiyle geçti...
komşularımızı görmedik,belki çiftlikte.. belki de Mersindelerdir diye düşündük..
akşam göl kıyısında ,yürüyüş yaparken de..holdingin geleceğiyle  ilgili  konuştuk epeyce..
mutlaka yeni bir kaynak bulmamız lazım..yarın çalışanlarımıza da kısmen durumdan bahsedeceğim..

pazartesi saat sekizde kahvaltı ettikten sonra, evimize geldik..
kıyafetlerimizi giyerken.. ağlayan bir bebek sesi duyunca..
tu-- gelmiş maruflar..
ir-- e çıkalım da,bir gözaydını diyelim.. (......) kahve yapsın bize.
tu-- bu saatte çıkamayız.. hem benim işim var..
ir-- hah hah hah.. (saçlarımı topuz yapıp) bence sen laf duymamak için.. kaçıyorsun..

tu-- (yedek iki tişört aldı dolaptan..gülerek) keyfim yerinde ya,karşılaşmamızı geciktiriyor olabilirim.. lafının altında  kalmaya hiç niyetim yok.. senin yanında karşılaşmayı o yüzden istemiyorum..

ir--( öptüm yanağını)benim de yerindeyken..  gidelim hadi..
(dolabı açıp,içinden şebnemin hediyesini aldım.. )

tu-- bu kime..
ir-- şebneme.. onunda okulu tatil oldu.. çiçeğin kardeşlerine de,alacağım unutturma bana..

tu--saliha hanım haftalık veriyormuş ama evi çiçek geçindiriyor..
maddi değerli birşey alma.. üret yap,götür.. yada eğlendir... kadın karşılık yapabilmek için çırpınmasın.. anladın mı..

ir-- anladım.. çiçeğe, pastaneden daha fazla kazandıracak bir iş bulayım bari..
tu-- işe almak ve çaktırmak yok.. unutma..
ir-- tamam..


*********
ağız tadı diye tatlı alıp..
köşke geldik.. kumandayla garaj kapısını açtım.. tunanın arabası da
içeride.. park edip.. onun kumandasını verdim..

ir-- insene..
tu-- ben seni köpeklerle,kurtlarla böyle mi tanıştırdım.. nasıl bakıyorlar görmüyor musun.. nedim bey gibi mi olayım..

ir-- ay pardon,kocacığım.. seni de tanıyorlar demeyi unutmuşummm..hah hah hah..
tu-- nee..

indik ikimizde..
burhan köşkün kapısından ,bakıyor bize..

ir-- burhan büsküimiz yok..
burhan-- kulübelerinin üstünde var.. ben gelmeyim,siz tanıştırın..
ir-- tamam..
tu-- günaydın.. sevebilir miyim..
burhan-- günaydın.. tabi..

tuna ikisini de okşarken.. bir avuç büsküiyle döndüm..
burhanın öğrettiği gibi tanışma faslını gerçekleştirdik..
tuna maxle ,ben de çantamı burhana verip.. tinayla dolaştım bahçeyi..
sonra tuna tinayı çağırdı,bende maxi..

ir-- (başını okşarken) nasıl tuna..
tu-- çok iyi,onlar da bahçe de.. içeriye davet edecek misin,gideyim mi..
ir--  sana da dokunan birşey var ama ne bilemedim.. güneş mi çarptı ki.. 

tu-- hah hah hah (fısıltıyla) sen çarptın, sen..
ir-- hıı.. iyi ki,havuz demedin.. bozulurdum..
tu-- hah hah hah..

*********
kurtlar kapıda durdular, biz içeriye girdik..
vahide hanım,songül ve burhanla selamlaştık.. çay hazırmış,derya da poaça almaya gitmiş..
mutfağa davet ettiler.. elimizi yıkadıktan sonra.. mutfağa girerken.. 

ir-- burhan sende gel..
burhan--(gülerek) gelmesem olmaz mı.. 
ir-- olmazz.. söyledin mi..

burhan-- evet.. cumartesi gününü, hiç unutamayacağım..
tu-- (gülerek) pazartesini de,biz unutulmaz yapmak istiyoruz.. gel bakalım..
ir-- hah hah hah..

********

24 Nisan 2012 Salı

1202.bölüm..

onlarda gitti.. bizde el ele arabamın yanına geldik..

ir-- nereye gidiyoruz..
tu-- fark etmez..

açtım oturduk.. kemerleri takarken..

ir-- içimden bir ses senin,efkarlı olduğunu ve içmek istediğini söylüyor.. bildim mi..
tu-- bildin de,kalsın şimdi..  çok yorgunuz..

ir-- (çalıştırdım,hareket ederken ) kime efkarlısın.. çiğdem mi,batu mu..
tu-- ikisine de.. 
burhana karışma derken, bunu kast etmiştim işte..
etkimiz olmadığı halde,üzülüyoruz..karar tamemen ikisinin.. 

ir-- haklısın.. çiğdemle alakalı,nedim beye ne sordun..
tu-- gördün ha..
ir-- tabi ki..

tu-- çiğdemin mağazasına yakın bir yerde.. nedim beyin,bayan bir arkadaşı çalışıyormuş.. avukat o da..
tuğrullar için gittiklerinde,rica etmiştim.. çiğdeme arada uğrayıp,bize mağazadaki genel durum hakkında bilgi veriyordu.. zamanla yakınlaşıp,konuşmaya da başlamışlar.. şakir beyle ayrıldıklarını,ondan öğrendim mesela.. işleri gayet güzel demişti,en son.. bildiğin birşey var mı diye sordum.. yok dedi..

ir-- belki gerçekten yorulmuştur.. şakir beyin yokluğu da etkilemiş olabilir.. niye ayrılmışlar,biliyor musun..

tu--   hikaye aynı, çiğdem beraber yaşayalım.. evlenelim teklifini kabul etmemiş..
şakir beyde sen bilirsin diyerek.. başkasıyla evlenmiş.. emekli olduktan sonra da.. bir tekstil firmasına,ortak olmuş..  çalışıyormuş şimdi..

ir-- kısmet bu işler.. iki yıl bekledi adam ama olmayınca olmuyor..
çiğdem de belki korktu,belki uyuşamadıklarını gördü..  kimbilir..  ikisine de diyecek sözümüz yok..
tunaa.. şakir beyin soyadı neydii..

tu-- güçlü diye hatırlıyorum.. niye sordun..
ir-- hadi ya.. sam'in hollandadan gönderdiği mallar..
İstanbulda bir merkezden dağıtılıyormuş.. halen..
philip bize araştırabileceğimiz,telefon numaraları verdi.. o da konuşmuş beğenmiş,sende fikir edin dedi..
vahide hanım aradığında.. "nakilde ve ürünlerde hiç bir sorun yok.. çok sağlam bir firma "demiş şakir güçlü.. güçlü soyadı tanıdık kim ki, diyordum bende.. benzerlik de olabilir ama.. merkez Adana olursa.. şakir beyi göreceğiz bir ihtimal..

tu-- olabilir de..  arkadaşın Adanayı merkez yapsa bile.. İstanbula da mal verir bence.. oranın avantajı tartışılmaz..

köşkün önünde durdurdum arabayı..

ir-- ben yarın gelmeyeceğim dedim vahide hanıma.. yukarıda olursak,aşağıya inemeyeceğiz..
karar ver..
tu-- yarın gece gelelim öyleyse..
ir-- kurtlarla tanışacak mısın.. bak geldiler..
tu-- o da yarına kalsın..
ir-- (hareket ettim) onlar polis kurduymuş.. tasmalarının altında numaraları varmış.. benim akıllı abim,burhanın da polis olduğunu çözmüş..bende çaktırma biliyoruz dedim..
derya da.. yarın said,maruf ve zübeydenin geleceklerini söyledi.. (evimizin önünde park edip,tunaya baktım)
nee.. insene hadi..

tu-- (gülümseyerek ) otele gidelim.. lütfenn.. 
ir-- hayırrr.. iki saat için otele para veremem ,kusura bakma... ziya ne dedi de, duygulandın sen..
birde sarılıp öpmüşsün.. cık cık cık..

tu-- hah hah hah.. söylemeyeceğim.. cimri..
ir-- hıhhh..
1201.bölüm..

yusuf bey  ya gerçekten ..ya da konuyu değiştirmek için çiğdemi sordu..

yusuf-- orhan bey,çiğdem nasıl.. görüşmüşsünüz sanırım..  işlerin tadı yok demişti de, merak ettim..

orhan-- evet,öyleymiş..o da seni sordu ama görüşemediğimizi söyledim..
" yoruldum..mağazayı kapatıp,öğretmenliğe başvurmayı düşünüyorum ..çalışma saati belli olur hiç olmazsa .. "dedi..ticaretten sonra,öğretmenlikle geçinmek zor.. deneyimi yok,İstanbulda kalamayacağı da aşikar..
çeviri yaptığım,bir iki yerin adresini verdim.. ben gelmeden olsa,özel ders verebilmesi  yada dershanelerde iş bulabilmesi için.. bir faydam olurdu da..şimdi,ne yapacak bilmiyorum..

tuna nedim beye baktı .. o da hayır der gibi,
 başını iki yana salladı hafifçe..

tu-- (içini çekerek) ben ilgilenirim abi..  ziya,şarap bitti mi..
ziya--  bitti de.. viski var,isterseniz  getireyim ..

orhan-- getirme de.. kalkalım artık.. geç oldu..
güzide-- evet.. gidelim..
nedim-- araba yoksa,götüreyim sizi de..

yusuf-- var nedim bey.. ben bırakacağım güzide hanımı da,batuyu da ..herşey için teşekkür ederiz.. çok güzel bir geceydi.. sohbetinizşarap ve şarkılarla unutulmaz kıldınız.. ziya bey..size mutluluklar diliyorum..

sağolun dedik..
kalkıldı,vedalaşma.. teşekkür etme faslından sonra..
onlarda,nedim beyler de.. gittiler..

tuğrul-- biz ufuğu alacağız,orhan abi..
tu-- uyandırma çocuğu şimdi.. orhan abi,sizde gitmeyin yer var..çiftlikte kalın..

orhan-- kimseye engel olmayalım sağol ama biz gidelim..
tu-- peki siz bilirsiniz..

tuğrul-- bizde gideriz tuna.. iki gündür uykusuzuz.. dinlenelim..
tu-- tamam abi..
ziya-- dinlenin de.. sonra bir ara seninle görüşelim abi..
ela-- sen ,bana bırak ziya..
tuğrul-- yandım desene...
ir-- tabancayla,ziyadan iyidir yine de..
tuğrul-- sen öyle san..
tu-- zavallı abim,birden öyle çok acıdım ki sana..

 ela-- menekşe-- orhan-- zuhal--ir-- tu--ziya-- hah hah hah..

onları da gönderdikten sonra.. el birliği ile masadakileri toplayıp.. çöpe attık..
ziya da,tunayla sandalyeleri masayı yemekhanenin önüne taşıyorlar..

ir-- teyzemler dönecekler miydi..
zuhal-- yok.. kalacaklar,niye sordun..

ir--(güldüm) bence anladın..
zuhal-- iremm.. uzatma..

ir-- oturduğumuzdan bu yana,ziya aleni evlenemedim diyor..yazık,süründürdün yani..

zuhal-- uzatma demedim mi sana..tuğrul abine canımız sıkıldı zaten..
dün senin ,bugün onun açığı.. yoldan gelmiş yorgun,lütfüyle tatsızlar.. yarın yine gidecek..beraber olalım diye geldik güya.. biraz uzak durmak lazımmış.. yabancıların yanında,samimiyetin ölçüsü kaçtı.. ziya da durmadan revüye adam taşıyor sanki..

ir-- haklısın ne diyeyim.. batu bey bozuldu ya.. neşelenilsin diye söyledi..iyi niyetli ama yanlış oldu..
 zuhal--evet. kına için ararım seni.. sus,geliyorlar..
ir-- sakinleştir ziyayı.. sizi düşünmekten,yine uyuyamayacağım bak..
zuhal-- fırsata çevirirsin sen..

ir--zuhal-- hah hah hah..

tu-- bize mi gülüyorsunuz..
ir-- yoo.. ne oldu ki..

ziya--abi görmemişler bana sarılıp,öptüğünü..üzülme bahsetmem kimseye.. bende kendimi dertli sanıyordum..
ir-- tunaa.. dertlimisin canım..

tu--ir--zuhal--ziya-- hah hah hah..
tu-- ziya birşey söyledi de.. duygulandım.. böyle tersine çevirip, söyleyeceğini nereden bileyim..

ziya-- hıı,duygulandıysan mesele yok.. bende ;abimi irem mi ..şarap mı çarptı.. diyordum..
ir-- sözümü geri aldım zuhal,bildiğin gibi yap.. bende diyorum ki....

zuhal-- iremm,susss..
ziya-- duysaydım ya..
tu--ziya--zuhal--ir--  hah hah hah..

ziya-- hadi size iyi gecelerr..
tu-- size de.. sağolun geldiğiniz için..tatsızlık için de,kusura bakma.. tuğrul lafın sonunu düşünemedi..
ziya--  yabancılar olmasa,güler geçerdik de.. yine de dert değil abi , meslek değiştirdiğimi
sandı herhalde.. takma kafana..

ir--tu--ziya--zuhal-- hah hah hah..

 ir-- sağol.. saat üç olmuş.. eve girmen sorun olursa.. gelelim zuhal..
zuhal-- yok sağol... herşey çok güzeldi, hoşçakalın..
tu--ir-- güle güle..
1200.bölüm..

batu-- o da yeterli olmuş,demek ki..
tuğrul-- ziyaa.. şu konuma bir şarkı yakışır diyorum.. ne dersin..
ziya-- peki abi..

nedim-- ziya beyi bilmiyorduk.. ben başkasından istersiniz, sanmıştım..
tuğrul-- sanatçımız dün ihya etti bizi.. yeniden istememiz ,bazı nedenlerle çookk sakıncalı nedim bey..

nedim -- sesinizi niye yordunuz o kadar,irem hanım.. sakıncalı tabi..
biz gülerken..
tu--  nedim beyy.. havuz size kesinlikle yaramamış..
güzide--yusuf-- ela-- menekşe-- orhan-- zuhal--ir-- tu--gülderen--nedim--hah hah hah..

ziya-- duruma uygun şarkılar.. var da.. batu beye dokunabilir..
batu-- dokunan dokundu,ziya bey.. elimden gelen birşey de yok..daha ne kadar kötü olabilirim ki.. içinizden ne geliyorsa, söyleyin lütfen.. 

ziya-- pekii,ben uyardım..


ay öyle güzel söyledi ki.. üçünü de.. alkışladık coşkuyla.. teşekkür ettik..

ir--  dilerim bekarlarımız da sevip,sevilecekleri eşlerini bulurlar... 
güzide-- batu--yusuf--aminn..

batu-- haklıymışsınız ziya bey.. uyarıyı dikkate alsaymışım keşke.. sesiniz de,yorumunuz  da çok güzeldi.. teşekkür ederim..

ziya-- rica ederim.. keşke yardımımız da dokunabilseydi..
batu bey..sadece acı acı gülümsedi..
tuğrul-- batu bey,yusuf bey.. harun ve yasini  inci oteline doğru götürebilirsin bence.. sevaptır ziya..

ziya--benim rehberliğime ihtiyaçları yok.. kendileri de istedikleri yere gidebilirler..
ama madem söyledin, sizler olmadan.. içime sinmez abi..  sevapsa beraber yapalım ,buyrun..

batu--yusuf-- hah hah hah..
menekşe-- elaa,tuğrula ne dokundu da.. ziyayla başa çıkacağını sanıyor..
ela-- bilmem,bir cesaret geldi herhalde..
tu-- şarabın etkisidir.. 
ir-- tabancayı ver tuna.. ben ayıktırırım onu.. anında kendisine gelir..
tuğrul-- istememm..
ir-- bak,adı bile yetti..

güzide--yusuf--batu-- ela-- menekşe-- orhan-- zuhal--ir-- tu--ziya--gülderen--nedim--hah hah hah..
1199.bölüm..
zuhal-- ergün bahsetti.. çok beğenmiş..

ir-- seveni biliyorlar,hiç ses çıkarmamışlar ona.. yaylaya gideceğiz diyordu.. seni görünce şaşırdım aslında..

zuhal-- evet gittiler.. aliyle,ben kaldık.. yarına biraz işlerimiz var..

ela-- yardım edecek bir durum olursa,ara zuhal..
menekşe-- ütüye de çağır mutlaka.. senin getirdiklerinin  yerini tutmaz ama iyi börek yaparım..
zuhal-- (gülerek)sağolasınız.. çağırırım.. rica ederim,afiyet olsun..
ir--   niye haberim yok.. bensiz mi yediniz..
orhan-- maalesef öyle oldu,irem.. ellerine sağlık zuhal,mahçup ettiniz bizi..
zuhal-- estafurullah.. afiyet olsun,orhan bey.. annem,elayla menekşeyi kızları gibi gördüğünden..
 sizin Mersine gittiğiniz gece..yemek yaptı.. bende tatlı, börek yaptım.. nikah günü de..ergünle evlerine götürdük.. anahtar bülentteymiş.. ben hallederim dedi.. onlara bıraktık..

tuğrul-- bize de yapmışlar sağolsunlar..ve bülent sahiden de halletmiş..kurtarabildiklerimize bayıldık..
(gülerek) tabi çok memnun olduk,jeste karşılık olarak.. bizde,dördümüz onların düğününden sonra.. hazırladıklarımızı..evlerine gidip ellerimizle ,yedirmeyi planlıyoruz..

ziya-- (güldü)çok düşüncelisiniz ama o kadar abartmaya gerek yok abi... kendimiz de yiyebiliriz..

batu--güzide--yusuf-- ela-- menekşe-- orhan-- zuhal--ir-- tu--gülderen--nedim--hah hah hah..

ziya-- sizin ,nikah ne zaman gülderen hanım..
gül-- (gülerek) niye sordunuz ,ziya bey..

ir-- gözü korktu ya.. bir jestte sizden gelmemesi için.. zuhali engelleyecektir..
ama bizim neler planladığımızı bilmiyor tabi..

batu--güzide--yusuf-- ela-- menekşe-- orhan-- zuhal--ir-- tu--ziya--gülderen--nedim--hah hah hah..

ziya-- nişanlılığımız süresince..hiç hesapta olmayan herkes evlendi de..lütfen,siz acele etmeyin diyecektim..

nedim--bizim acele etmek için nedenimiz var,sizin kadar genç değiliz.
çok üzgünüm ziya bey.. söylemeyecektik ama  ( cebinden aldığı yüzüğü, parmağına taktı.. göstererek)
biz de .. evlendik..

ir-- aaa.. ne zamann..
ziya--saf patron.. burhanla, nedim beyi gözden kaçırmışsın.. 
 
batu--güzide--yusuf-- ela-- menekşe-- orhan-- zuhal--ir-- tu--gülderen--nedim--hah hah hah..
kalkıp, tebrik ettik ikisini de..

ir-- yok onları biliyorduk da,habersiz nikah sürpriz oldu.. söz ,nişan neyse de..  düğün,yemek bekliyordum doğrusu..
gül-- (gülerek) irem hanım.. durumdan dolayı..ben istemedim.. yemeği evimizde , siz dostlarla beraber yemeyi düşündük..

nedim-- söylememe nedenimiz de buydu.. dava sonrası duyacaktınız ama
tu-- nedim bey,havuzdan etkilendiğin doğru sanırım.. davayı hatırlatmanın sırası mı şimdi..

nedim-- (güldü) pardon.. burhan ne yapmış..

ir-- çiçekle birbirlerine aşık olmuşlar.. tören sonrası öğrendik bizde.. (gülümseyince) siz biliyormuşsunuz anlaşılan..

nedim--  çiçek hanımı..ilk yayın sonrası evine götürürken,burhanı sormuştu bana.
ertesi gün de..burhan çiçeği sordu  ama gelişmeleri bilmiyordum..

batu-- daha önceden mi,tanışıyorlardı yani..
ir-- tanışma denemez.. çiçek beni törene  davet etmek için ,bir kere büroya geldi ..

batu-- o da yeterli olmuş,demek ki..

tuğrul-- ziyaa.. şu konuma bir şarkı yakışır diyorum.. ne dersin..
ziya-- peki abi..
1198.bölüm..

güzide-- hak ediyordunuz,bir şans daha verdim sadece.. kadrolu olup, dönmenizi  bekleyenler var..unutmayın..

tu--onlar kimmiş.. durumu nereden biliyorlar da..
bekliyorlar ,güzide hanım.. 

güzide-- ben söyledim, tuna bey.. ayrıldıktan sonraki ilk yayında müdürümüz,Ankara genel müdürü.. bbc yayın koordinatörü ve bbc genel müdürü arayıp sordular..
(gülerek)irem hanımı,işten çıkardığımı sanmışlar.. bende durumu izah ettim..
risk almıştım ama izin verdiğim için.. tebrik edildim..

ela--  işten çıkardığınızı  düşünmeleri için, bir sebep mi vardı..

güzide-- evet..  önerilip, tepeden inme emirle işe başladığı için.. önyargılıyla çekimser kalıp,irem hanımı onaylamamıştım..ama konuşunca,yanıldığımı anladım.. çok ikna ediciydi..

orhan-- amir ileriyi görmüş.. buna içilir işte..

plastik bardaklar kalktı.. içilirken..

tuğrul--ooo,sahte nikah memurumuz da geliyor..

meğerse nedim beyle.. gülderen hanımın geldiğini görmüş abim..
gülerek ele ele geldiler.. kalktık,hoşgeldiniz diyip buyur ettik..ikisi de kot pantolon ve beyaz tişört giymişler..
çok daha genç ve canlı görünüyorlar.. tokalaşıp oturdular..

nedim-- merhaba,geç oldu ama.. patron geleceksiniz diyince.. kızdırmayalım dedik..

ir--estafurullah,niye dediğimi söyletmeyin bana..  nedim bey avukatımız,gülderen hanım da noter olarak görevli..
diğerlerini de tanıttım..
nasılsınız muhabbetinden sonra..

tu-- nedim bey,gülderen hanım.. şarap içer misiniz.. yemeği kaçırdınız maalesef..

gülderen-- önemli değil,tuna bey.. ben almayım..
nedim-- bende içmeyim tuna bey.. araba kullanacağım.. hiç ummadığım kişiler gibi ,ceza yemek istemiyorum..

ir--tu-- hah hah hah..
ir--  çabuk öğrenmişsiniz.. nedim bey..
nedim-- geldiğimde biliyordum da.. köşke girişim aksiyonlu olduğundan ,söylemeyi unuttum..
tuğrul-- bahçeye kapan koyup.. saldırgan kaktüs mü ektirmiş yoksa..

batu--güzide--yusuf-- ela-- menekşe-- orhan--ziya-- zuhal--ir-- tu--
gülderen-- nedim--hah hah hah..

nedim-- yok yok..  iki devasa kurt vardı,kulübede.. irem hanım..gelebilirsiniz diye teminat verdi.. bahçeye girip..iki adım atmıştım ki.. kurtlar önüme geçip durdurdular beni.. adım atsam parçalayacak gibi de, bakıyorlar..hayatım film şeridi gibi ,gözümün önünden geçti inanın..

batu--güzide--yusuf-- ela-- menekşe-- orhan--ziya-- zuhal--ir-- tu--gülderen-- hah hah hah..

tu-- ömründen ömür gidiyor..
hayatı film şeridi gibi gözün önünden geçiyor.. nedim bey,bunu hak edecek..ne yaptı,irem ..

nedim-- birde topuğumdan vuracaktı da,kaçtım  ya tuna bey.. onu unutmayın..
tuğrul-- bilirim yaparr..

batu--güzide--yusuf-- ela-- menekşe-- orhan--ziya-- zuhal--ir-- tu--gülderen-- nedim--hah hah hah..

ir-- gülderen hanım.. ne diyeyim,siz söyleyin..
gül-- (gülümseyerek) irem hanım.. nedim,havuzda fazla kaldı da.. biraz etkilenmiş sanırım..

ir--  hahh hah hah..
tu-- neler oluyor..
gül-- sağolsun irem hanım ,komşu olmak istediğimizi duyunca.. villanın anahtarını ,şimdiden göndermiş de.. 

tu-- öyle mii,çok sevindim..
tuğrul-- bizde sevindik.. hayırlı olsun..

menekşe-- hayırlı uğurlu olsun gülderen hanım..
zuhal-- güle güle oturun,inşallah..
gül-- hepinize çok  teşekkür ederiz..

orhan-- bizi biliyordunuz da,bir komşumuz daha oldu.. nedim bey..
nedim-- kim..
orhan-- bekir ağa..
 
nedim-- evet,duymuştum.. diğer villa da, kemal beye yakışır irem hanım.. ikisi çok iyi anlaşmışlar..

ir--tu-- nedim-- hah hah hah..

tuğrul-- kurtlarla bakışmanız da kaldık,nedim bey.. 
ir-- itiraf ediyorum.. aklımdan çok ilginç fikirler geçse de, kurtardım abi..  
belinde tabancası olduğu için,tehdit olarak algılayıp durdurmuşlar..
 ikisi de mükemmel eğitilmiş.. canımı sıkan birisi olursa,yandı..

zuhal-- ergün bahsetti.. çok beğenmiş..

23 Nisan 2012 Pazartesi

1197.bölüm..

ziya taşıdığı poşetleri masaya bırakıp..içindekileri çıkardı..
 şarap şişeleri,plastik bardaklar..bir poşet ve tirbuşon var..

güzide-- başka bir şey dileseydim keşke.. ziya bey.. nereden aldınız bunları..
ziya-- Nevşehirden gelirken aldım, güzide hanım.. kısmetiniz varmış..

yusuf-- ne iş yapıyorsunuz ,ziya bey..
ziya-- bir ilaç firmasında çalışıyorum,yusuf bey..

orhan-- ver,ben açayım ziya.. (ziya verdi,orhan abi açıyor )
tuğrul--( plastik bardakları aldı o da)çerezin yok mu..

batu-- tuğrul bey.. şarabı bulduk,çerezi de istemeyelim..

tuğrul-- ziyanın tedbirli olduğunu bildiğim için ,sordum batu bey..
bize,havaalanında arabasının üstüne çilingir sofrası hazırlamıştı..tabi o zaman zuhali etkilemekti maksat ama şimdi de olabilir..

ziya--  var.. getireceğim,abi..
güldük.. o gitti.. arabasının yanına.. 

ela-- zuhal içkiyle pek etkilenecek birisi değil ama demek amacına ulaşmış..
ir-- ohoo..  çok uğraştığına emin olabilirsin ela..

menekşe-- çok iyi bilmiyorum ,o dönemleri.. zuhal çakırkeyf olup ta mı ,kabul ettin..
tu-- ziyanın hiç öyle bir şansı yok ki..

zuhal-- (gülerek, poşeti açtı.. içinde kaşar peyniri , bıçak  ve plastik tabaklar varmış.. peyniri dilimlerken)
yok menekşe,aklım başımdaydı.. etkilendiğim şeylerde ziya ile ilgili.. ama bir haftada da kabul etmedim tabi..

orhan-- oo,zuhal de tehlikeliymiş.. lafı yerine koydu..
tu-- daha ne duydun ki,abi..
tuğrul-- zavallı ziya..

tu--ir--tuğrul--menekşe-- ela-- hah hah hah..
***
yarım saat sonra ,herkes daha samimi sohbet eder oldu.. şişeler açılıyor  peş peşe..
ben bir yudum alıyorum ama diğerleri içiyorlar..

orhan-- yusuf,getir bardağını..
yusuf-- içmeyeyim.. orhan bey..şarap nefismiş ama ben tatil değilim..
güzide-- ben izin veririm,yusuf bey.. istiyorsan iç..
batu-- ya bana..
güzide-- sen izin hakkını kullandın,batu.. ama yusuf bey daha hiç istemedi bile..
yusuf-- (uzattı bardağını) sağolun..
güzide-- rica ederim..

batu-- kullandım da,bir işe yaramadı maalesef..
irem hanıma kaç ay izin verdiniz de.. bana bir gün daha vermiyorsunuz..kader işte..

orhan-- bir nedeni vardır,amirin işine karışılmaz..
tuğrul-- bence, sen o bambu çubuğu hak etmişsin batu..

batu--güzide--yusuf-- ela-- menekşe-- orhan--ziya-- zuhal--ir-- tu--hah hah hah..

menekşe-- ireme ne izni verdiniz güzide hanım.. artık çalışmıyorsunuz ki..

güzide-- evet de.. ayrılmak istediğinde ki,ruh halini gözönüne alarak..  sözleşme feshini yusuf beyde,ben de onaylamadık..
çalışabilmek amaçlı..inisiyatifimle ücretsiz izin verdim irem hanıma..
ayrılsa.. kadrolu olmak için açılacak sınava bile giremeyecekti.. başaracağına eminim,kaybetmek istemedim..

ir-- güvendiğiniz için sağolun.. söyleyip,ısrar etmeseniz.. ben ,ayrılmaya kesin kararlıydım..
güzide-- hak ediyordunuz,şansınızı kaybetmenizi istemedim.. kadrolu olup, dönmenizi  bekleyenler var..unutmayın..

tu-- onlar kimmiş.. durumu nereden biliyorlar da.. bekliyorlar ,güzide hanım.. 
1196.bölüm..

saat 23:00 e gelirken..
tunayla ..babamlar,harunlar ve galip beyleri  arabalarına kadar,yolcu ettik.. ceyda bana konuşacağız diyince,ısrar etmedim..

yerimize dönerken.. burhan-çiçek ve ailesi de.. gidiyorlarmış...
annesi ve çocuklar oturmuşlardı.. arabaya..
bizi görünce  yaklaştılar..

ir-- tekrar tebrik ederim..ikinizi de..
burhan-- sağolun.. arabayı...

tu-- söyledim ya burhan.. pazartesi getirirsin..
çiçek-- gerek yoktu,tuna bey.. ihtiyacınız olabilir..

tu-- olursa araba var,çiçek.. size ,iyi tatiller ..
çiçek-- teşekkür ederim..size de..
annesine de,güle güle dedik.. onlarda oturdular ve gittiler..

ir-- becerikli kocacığım.. çiçeğe,ne ara.. nasıl seviyorum dedirttin,çok merak ediyorum..
 batu bey de,çok bozuldu..
tu-- ama yapacak birşey yok .. gel, gece konuşuruz..
ir--(gülümseyerek) hımm,sıra gelir mi..
tu-- gelmezz.. o yüzden dedim..
ir--tu-- hah hah hah..

****
masa sandalyeler- oturduklarımız hariç- yemekhaneye taşındı.. ve kapı kilitlendi..
satılmış dayıyla çalışanları da.. teşekkür ederek..  münübüse bindirdik.. onlar gidince..  okul bize kaldı tam manasıyla..

ir-- (kısık sesle ) tunaa ben tahsine.. sende satılmış dayıya ,para vermedin..  unutttukkk.. ay ne ayıp olduu..
tu-- (gülerek) ne alemsin irem.. bu unutulacak şey mi..ben verdim merak etme..

ir-- ufff,yemin ederim ..daha şimdi aklıma geliyor.. sana yine borçlandığımızı, kemal bey duymasın..
tu-- (gülerek ) parayla işimiz yok..

ir-- ohhh,ucuz kurtardım..
tu-- hah hah hah..

****
masamıza geldik.. tuna sigara verdi,yaktı..

ir-- birde kahvemiz olsaydı keşke..
orhan-- bende başka bir içecek olsaydı diye geçiriyordum içimden..

batu-- ama bardak bile yok..
yusuf-- arabamda bardak var.. o sorun değil de..içecek yok asıl..

güzide-- hava harika,ortam sohbet güzel.. olsa,bir bardak şaraba hayır demezdim doğrusu..
ziya-- ela,menekşe.. siz..

menekşe-- eşlik ederdik,güzide hanıma.. dimi ela..
ela-- evet.. nasılsa,ireme inat tatiliz..
ir-- elacığım.. ben de tatilim.. yarını su ve şezlong için.. günler öncesinden planladım..

tu-- içimizde en rahat çalışan.. irem diye düşünüyorsun  ama değil..
tuğrul-- kıyamamm.. patronluk zor tabi..

ir-- abi,bir gün için sana devir edeyim..istersen... mesela çarşamba günü..
tuğrul-- ne kadar zor olabilir ki..

tu-- denee.. çarşambanın tüm sorumluluğu ,sana ait olacak ama..
orhan-- çarşamba gününün bir özelliği mi var..
ir-- evet,en sakin gün diye dedim..

ela-- sorumluluk denildiğine göre.. mutlaka başka birşey var. tuğrul..
hasata benzemesin bu da..
tu--ir-- hah hah hah..
1195.bölüm..

güzide-- galip bey..irem hanım,öğrencinizmiş anladığım kadarıyla..
biz ingilizcesini, spikerliğini.. ve tavirlarını çok beğendik.. okulda nasıldı..

galip-- müthişti.. bir yıl boyunca ,biz çok iyi anlaştık.. zaten çok iyi biliyordu.. salihadan kurtarıp.. asistanım yaptım.. çok çalışkan ve ticari kapasitesi olduğundan.. ihracatçılarla beraber -resmi, sivil-toplantılara katıldık.. işin o tarafını da öğrendi..  çevirilerimi yaptı uzun süre..  ihracat prosedürünü ,uygulamayı kavradı..
asi,gözü kara.. hırslı.. kıvrak zekalı,tuttuğunu koparan.. biraz nazlı,hassas.. gözü tok,adil ve sevdiğine fedakarlığının sınırı yoktu.. eşinin gölgesinde de,
 kalmadan.. bileğinin hakkıyla başardı.. yalnız tunanın da hakkını yememek lazım.. engellemedi,destek oldu..

 ir-- sağolun galip bey.. iltifat ediyorsunuz.. hakkınızı hiç ödeyemem.. 
galip-- rica ederim.. o görevimizdi.. dediklerimin hepsi gerçek..

 tuğrul-- (gülerek)ben ikisini,okulda bir kere gördüm.. irem ,tunanın yaptığı sınavdan erken çıkmış...  sahiden müthişlerdi..

ir--tu-- hah hah hah..

batu-- biz de kısa bir süre çalıştık,irem hanımla.. dil hakimiyetine, diyecek sözümüz yok..çalışkan ve hırslı dediğiniz gibi..
buna rağmen.. yerini çiçek hanıma önermesi.. yayının ilk gününde .. destek için gelmeleri..
ve bana- çiçek olarak- bambu çubuğu göndermesinden çok etkilendim..

galip--saliha--güzide--batu--yusuf--ahmet--nermin--ceyda--tuğrul--ela--orhan--menekşe--tu--zuhal--harun--ziya-- ir--hah hah hah..

tuğrul-- alınmayın batu bey.. dua edin ,kaktüs göndermemiş..

tuna gülümseyince..
menekşe-- anlaşılan tunaya göndermiş.. hiç ummazdım senden ,nasıl layık gördün kocana..

tu-- yanlış anladın menekşe..göndermiş ama öyle bir not yazmıştı kii..
kaktüslere bakışım değişti.. tüm kaktüsleri bana layık görüp,gönderebilir.. hiç gocunmam..

menekşe-- orhann.. gocunmam diyor,baksana.. ağlamak istiyorum benn..
orhan--  diyene değil.. dedirtene bakacaksın.. iremi hafife alma..

ela-- bence de.. çiftlikte tatil bile yaptırır,insana..
ir-- (gülerek) ben masumum ela.. diyen başkası..

tuğrul-- gelin,dur bakalım.. boşuna demedi herhalde.. kardeşimi de harcatmam yani..

ir-- ziyaa,hani az önce soruyordun ya.. abim ,sarıçama gidildiği gün..bizi aradı..

tuğrul-- dedim ki; bu ziyanın hali ne olacak.. çocuk gün sayıyor.. tuna oğlum,sevaptır bir imam bul .. halaa bulacak..
tu-- (gülümseyerek) tamam,yarın gelin.. imam var ..
zuhal-- tunaa..abim,gaza gelme.. karşında da.. zuhal var.. 

galip--saliha--güzide--batu--yusuf--ahmet--nermin--ceyda--tuğrul--ela--orhan--menekşe--tu--zuhal--harun--ziya--ir-- hah hah hah..

tu-- (etrafına bakıp,misafirlerin çoğunun gittiğini görünce .. kalktı) birazdan gelirim..
ahmet-- tuna biz de gideceğiz.. gidecek birileri varsa,götürürüz..

tu--   taşımada sorun yok,abi..münübüs seferleri düzenledi galip bey..
gençler gezsinler diye,anahtarı burhana vereceğim de.. ondan kalktım..

batu-- belki  demiştiniz ama.. siz razı olmuşsunuz zaten..

tu--hayal kırıklığı yarattıysam kusura bakmayın..  rızam olacak kadar burhanı tanıyorum ama hiç karışmadım..  karar tamamen çiçeğin,batu bey.. .
 bana sevdiğini ve emin olduğunu söylemese,burada.. bu ortamda..
burhan -istediği kadar aşık olsun- yanına bile yaklaşamazdı..
belki lafını,burhan bundan sonraki tavırlarına dikkat etsin diye söylemiştim..

ir-- aa,nasıl yani..

saliha-- yaa,sende eşini hafife alma.. inanıyorum ki..  bütün gün,benim kulaklarımı çınlatan sendin..
ir-- (gülerek) ne diyeyim,beni iyi tanıyorsunuz.. ama iyilikle çınlattım saliha hanım..
saliha-- ondan eminim zaten..

galip--saliha--güzide--yusuf--ahmet--nermin--ceyda--tuğrul--ela--orhan--menekşe--tu--zuhal--harun--ziya-- hah hah hah..
1194.bölüm..

burhan-- yok değil de,ben kendimde değilim..
ir--  sorumu cevapla öyleyse.. .erkek arkadaşı gözardı edip, niye geldin.. 

burhan-- erkek arkadaş hikayeymiş.. duyunca,geldim..
ir-- kimden..

burhan-- söz verdim,söyleyemem.. kusura bakmayın..
ir--  şimdi ve ömür boyu dedin.. o da,elini tuttu.. çiçekle konuşmamıştın hani..

burhan-- doğruydu.. izin istediğimde,erkek arkadaşının olmadığını öğrendim.. evlerine gidip, annesine niyetimi anlattım..çiçekle konuşabilir miyim dedim..
"kızımın gönlü istemezse peşinde dolaşmayacağına söz verirsen.. yerini söylerim ..
şimdi yada sonra eğer onu üzersen de,karşında beni bulursun "dedi.. söz verdim..
yakınlarında kız- erkek öğrencilerin gittiği kuafördeymiş..bende gidip, tıraş oldum..beraber çıktık, evine götürürken de..konuştum.. hiç bir şey söylemeden dinledi..
 "peki,düşün ama  törene geldiğimde,mutlaka cevabını duymak istiyorum "demiştim..
elimi tutmaması da..seçenekler dahilindeydi yani... offffffff.. hala inanamıyorum..

ir-- (gülerek) ikna olmuş demek.. iyi ki,arabayı vermişim..
burhan-- evet,iyi ki..

satılmış dayının karşısına gelince.. sırayla aldık yemeklerimizi..
burhan üç tabak taşıyordu tabi..

*******
burhan ve çocuklar masalarına gittiler.. bizim gurup biraz ilerideydi, gittik yanlarına.. oturunca..

ir-- soramadım anne..ertan nerede .. yoksa yine misafirin mi var..
nermin-- yok ertan,saadetlerle yaylada.. biz de,geri gideceğiz..

ahmet-- tuna,satılmışı kaç yıldır görmüyordum.. niye söylemedin bana..
tu-- tanıdığını bilmiyordum ki, abi..
ziya-- eniştemin bilmediği,kebapçı mı var tuna..
ahmet-- (gülerek) haklısın,bilirim..
tuğrul-- ve çok da güzel yapıyorsun ahmet abi..
ahmet-- sağol,tuğrul..

orhan-- tadı damağımızda kaldı.. ahmet bey.. yine sarıçama mı ,gitmemiz lazım..

ziya--  abii.. eniştem yeni evlenenler için.. kebap  yapıyor..  laf aramızda.. ben çok daha güzel anlatacaktım
amaa.. güzide hanım ve ceyda var..

kahkahalarla gülerken..
nermin-- size de yaparız,ziya.. kaç gün kaldı ki,şurada..
ziya-- sağol teyze.. biz döndükten sonra.. yaylada yapalım,inşallah..

tuğrul-- biz pikniğe gittik ama.. olmaz ziya..
ziya-- zorunlu değildiniz abi.. tercih meselesi..

ceyda-- asıl dün gece bizi bırakıp.. nereye gittiniz ziya.. söyle bakalım..
tu--  ceyda,bence  sorma.. ziya ,sana ne diyebilir de..

ir-- bak bunu bilmiyordum..
zuhal--(gülümseyerek)  sevgili kuzenim.. dün gece verdiğin açığı ,kapatıyordum..sen , az önce birşey mi dedin..
ir-- demedim,zuhalim.. aslaa..
zuhal-- güzell.. 

menekşe-- iyi ki,yasin yok..
orhan-- biz söylemez miyiz peki..
tu-- abii,tehlikeli sularda yüzüyorsun..
orhan-- bizim ne açığımız var ki.. tuğrullar olsa neyse..
ziya-- bilmediğim ne..
ir--- ohoo..
tuğrul-- ziya kaç gün kaldı,demiştin..

güzide--batu--yusuf--ahmet--nermin--ceyda--tuğrul--ela--orhan--menekşe--ir--tu--zuhal--harun-- hah hah hah..
*******
müzik çalıyor.. gençler dans edip,eğleniyorlar.. hep beraber şarkılar söyleniyor.. halay çekilirken, tunayı da çağırdılar.. kalktı.. varol bey,galip bey,tüm erkek öğretmenler öğrencilerle kolkola girdiler.. çok güzeldi,çok alkış aldılar..
iki kere de..masamızdakilerle de hep beraber kalktık  dansa.. oyuna..
 burhanla çiçek de.. hiç oturmadılar maşallah..
 batu beyde bakıyormuş..gözgöze geldik,çok üzgündü. ama kader ,kısmet demek lazım..

 yemek faslı bittiğinde.. protokoldekileri de yolcu ettik tunayla..
yerimize döndüğümüzde.. tatlı ve meyve getirmişlerdi..
orhan abi,yusuf ..tuna konuşurlarken..saliha hanımla,galip bey geldiler yanımıza..

galip-- neşeniz bol olsun,efendim..
sağolun dediler..

tunayla ben kalktık..
tu-- buyrun galip bey.. saliha hanım..

oturdular yanyana.. tuna onlara meyve ve servis getirirken ..ben de tanıtıyorum..

ir-- galip bey,ingilizce öğretmeni..daha birçok meziyetinin yanında..çok sevdiğimiz büyüğümüz.. eşi saliha hanım da,türkçe öğretmeniydi..emekli oldu.şimdi umut vakfının yurt müdürü.. bir ara kabusumdu ama
artık iyi anlaşıyoruz..

kahkahayla güldüler..

ir-- devam ediyorum.. güzide hanım çukurova radyosunda.. müdür yardımcısı..
yusuf bey bbc yayınları müdürü,batu bey yayın sorumlusu.. harun da haber spikeri.. ceyda benim liseden arkadaşım.. zuhal kuzenim,ziya nişanlısı.. orhan abi ,ingilizce öğretmeni..tuna ve yusuf bey de öğrencileri..
kampüste beraber çalışacaksınız galip bey..  eşi menekşe ,tarih öğretmeni..
tuğrul abi,kayın biraderim.. yüksek inşaat mühendisi.. eşi ela,matematik öğretmeni..
annem nermin hanım,babam ahmet bey..

ikisi de memnun olduk dediler..
tuna da gelip oturdu..

galip--  orhan beyin,gelmeyi kabul ettiğini
varol beyden duymuştum.. beraber çalışacak olmak,bizler için şans..

orhan-- estafurullah.. o şans ,bana ait..

tu-- sizin gibi dostlarla çalışacağım için.. bana ait asıl..
tuğrul-- irem,hepimizin mesleğini.. sıfatını söyledin de.. niye ziyayı atladın..

ir-- ona sıfat yakıştıramadım,hangisini söyleyeceğimi şaşırdım abii..
ziya-- civa gibisin.. irem..

galip--saliha--güzide--batu--yusuf--ahmet--nermin--ceyda--
tuğrul--ela--orhan--menekşe--tu--zuhal--harun--ziya-- hah hah hah..

19 Nisan 2012 Perşembe

1193.bölüm..


burhannn.. aa,burhan gelmiş..jilet gibi de giyinmiş,krem rengi takımını..

 elini uzattı,çiçeğe..
burhan-- lütfen elimi tut,çiçek.. şimdi ve ömür boyu..

tuna dahil..hepimiz onlara bakıyoruz..
bir anda sustular... o kadar insandan,çıt çıkmıyor ..

kalbim nasıl çarpıyor,içimden burhandaki cesarete bak sen..desem de..
kızla konuşmamışsın,niye ve nasıl tutsun diyorum..

bakışmaları uzadı.. birşey yapmak istiyorum ama tuna hissettiğinden, öyle bir bakıyor ki bana.. kıpırdayamadım..

nihayet çiçek elini tutup,indi yanına.. derinnn bir nefes aldım..tuna da yanlarına gelince..

burhan--(tunaya bakıp) önce sizin onayınız mı,gerekiyordu..
tu-- (gülerek)yok.. gülten hanımla,iremi geçersen.. gel.. belki razı edersin..

kahkahalar alkışlar birbirine karıştı.. inliyor bahçe..

misafirler birden kalktıkları için.. burhanı,çiçeği ve tunayı göremiyorum.. 
herkes uğultuyla ,yemekhaneye doğru gitme telaşında..  oturayım bari dedim..

arkadan bir ses geldi..
tuğrul-- pişştt,saf.. bunu nasıl fark etmedin,bilmem ki..
 ziya-- tunayla ilgilendiğinden, gözünden kaçırmış abi..

ir-- (döndüm gülerek.. annem-babam.. tuğrul-ela,orhan-menekşe,ziya-zuhal,
iki sıra önlerinde,güzide hanım,batu ,yusuf,harun ceyda oturuyorlarmış.. kalkıp yanlarına giderken)
aynen öyle oldu,ziya.. hepiniz,hoşgeldiniz..

koro halinde hoşbulduk dediler..

tokalaştım..güzide hanım,ceyda ve bizimkilerle.. 
sonra da tanıştırdım..
orhan beyle,yusuf bey konuşuyordı zaten..

batu bey tahmin ettiğim gibi..suskundu.. şok oldu sanırım..ne yalan söyleyim bende şaşkınım.

harun-- tuna bey yokken.. siz bir daha düşünün irem hanım.. yeteneğinizi değerlendirelim..
ahmet-- tuna yoksa da, biz varız.. ama irem kendi işini halleder..  kara kuşak sahibi,olduğunu.. biliyor muydun harun..

harun-- yoo..
 ziya-- ortopedi servisleri ,tunayla-irem yüzünden full çalışıyor harun. kırıp bırakıyorlar.. hadi ,bir kelime daha etsene sen..

kahkahamızı duymanızı isterdim..

tuna burhan ve çiçekle yaklaşınca.. hep beraber kalktılar.. sardık etraflarını.. tebrik ediyoruz.. ikisini de..
şaşkın,utangaç ve mahçuplar..

ziya-- burhan, yasini tanıyor musun..
burhan-- evet..
ziya-- hızından,tahmin etmeliydim..

nermin--ahmet--tuğrul--ela--orhan--menekşe--ir--tu--zuhal--harun-- hah hah hah..

güzide-- tuna bey.. burhan size gelmeden, beni de geçmek zorunda..
batu-- beni de..
burhan-- güzide hanım,batu bey.. yapmayın rica ederim,zaten çiçeği yeni ikna edebildim....

yusuf-- çiçeği ne ara gördün..bilmiyorum da, madem o da razı.. beni geçmene gerek yok,burhan.. kızımız yuvadan uçmuş.. tebrik ederim..

çiçek--burhan-- sağolun..
güzide-- (gülerek) doğru da,adettendir.. oğlumuz ne iş yapar,kimlerdendir soralım değil mi...

ziya-- karagillerden,tunayla-iremin  yakını.. oğlumuz diye demiyorum..elinden her iş gelir..biliyorduk..
ağzı da ,dili de varmış..maşşallah...şimdi ve ömür boyu diyerek,bülbül gibi şakıdı..
ir-- aynı sen..

güzide--batu--yusuf--ahmet--nermin--ceyda--tuğrul--ela--orhan--menekşe--ir--tu--zuhal--harun-- hah hah hah..

ir-- burhann?
burhan-- sormayın irem hanım..
tuğrul-- tuna sen biliyor muydun..
tu-- yorum yok.. ufuk nerede..

ela-- çiftlikte.. getiremedik ki.. hüseyinle-naile yalvardı.. birisi de,tatil planı yapmış bizim için..
tu--ir-- hah hah hah..

ela-- elticiğim seninle de,özel konuşmak istiyorum..
ir-- tabi de..  ben çok acıktım..hadi yemek yiyelim..  bu çocukları da,başbaşa bırakalım ..konuşsunlar..

tuğrul-- burhan sana yemek yokmuş.. irem dedi..
çiçek-- bana varsa,paylaşırız..dert değil..
menekşe-- uhuuu.. ağlamak istiyorum.. iremm,herkese bulaştırmışsın..
ir-- sen yasinle mi konuştun..
menekşe-- figenle dedikodunu yaptıkk..

güzide--batu--yusuf--ahmet--nermin--ceyda--tuğrul--ela--orhan--menekşe--ir--tu--zuhal--harun-- hah hah hah..

**********

onlar yemekhaneye girerlerken.. burhan ve çiçek ..gülten hanımların masasına oturdular..
kadıncağız duygulanmış.. tunayla tebrik ettik..sağolun dedi..

tu-- niye yemek almadınız.. hadi çocuklar,gelin.. burhan sende gel..

 beraber girdik.. elimizde tabaklar,kuyrukta bekliyoruz.. bizimkiler de sıradalar..

ir-- (döndüm arkamı) burhan konuş..
tu-- bırak şimdi,çok acımasızsın irem..

burhan-- yok değil de,ben kendimde değilim..
ir--  sorumu cevapla öyleyse.. .erkek arkadaşı gözardı edip, niye geldin.. 

burhan-- erkek arkadaş hikayeymiş..
ir-- kimden duydun..

burhan-- söz verdim,söyleyemem.. kusura bakmayın..

ir--  şimdi ve ömür boyu dedin.. o da,elini tuttu.. çiçekle konuşmamıştın hani..
1192.bölüm..

tu--(gülümseyerek)seni ceylan gözlüm, neredesin senn..
 ir-- tatlı dillim güler yüzlüm,geldim işte.. tunaa,bu gecede türkü söyleyim mi.. n'olurrr..
tu--hah hah hah..

ir-- varol bey,bir yeteneğimi daha keşfetsin diye demiştim..  aldı ağzının payını,sustu.. sen niye stres yaptın ki..ben galip beyden duymuştum zaten.. ikinize hediye edeceğim sonucu..diyince çok güldü.. 

tu-- iğnelemen gereksizdi.. hala görevde,çünkü..
 sonuç dediğin gibiymiş,bende yeni öğrendim..tebrik ediyorum..

ir-- galip bey,varol bey neyse de.. senin,böyle kuru kuru tebrik etmen, hiç hoş değil tunaa..
tu-- hah hah hah.. sırası gelince,ıslatırım  .. tamam mı..

ir-- iyi,tamam..  bizim ekip gelmedi mi daha.. ben nereye oturacağım.göster de..iki dakika uyurum belki..
tu-- (belimden tuttu.. )uykuyu aklına getirme şimdi.. en önde,yanımda oturacaksın.. kimse gelemedi daha..

tanıdık tanımadık.. tokalaşma faslı,gerçekleşti..
protokol sıralarında.. sonra öğretmenlerle .. selamlaştık..
seyirciler sıralarında oturanlara da başımla selam verdim.. tunanın gösterdiği sandalyeye oturdum nihayet.. o da yanımda..

******
törenler sıkıcı olur ya.. bu hiç öyle değil .. bir öğretmen açılışı yapıp..herkese hoşgeldiniz dedi sadece...
uzun konuşmalar olmasın,sıcak zaten.. daha esnek olalım ve çocuklar konuşsunlar diye karar almışlar..
öğrenciler çıktılar tek tek..  yurt ve okul anılarını -tüm doğallıklarıyla-anlattılar..çok gülüp,alkışladık..

galip bey kürsüye gelip.
galip-- başka söylemek istediği olan var mı..(kimseden ses çıkmayınca)
öyleyse beş dakika bana tahammül etmenizi istiyorum..
(kısa bir konuşma yaptı)
 siz son dönem öğrencilerisiniz..diye böyle bir hoşluk yapalım denildi.
bundan sonra bu bina lise olarak kullanılacak.. ve daha ne anılara şahit olacak kimbilir..
ama kim ne derse desin.. bir tanesi asla unutulmayacak..
beklemeyin anlatmayacağım,isterdim de..emekli olmaya niyetim yok henüz..

öğretmenler bize bakarak gülüyorlar..

galip-- dekanımız ,sayın tuna karayı davet ediyorum..

alkışladık.. tuna çıktı kürsüye.. mikrofonu ayarlayıp..
tu-- sayın misafirler ..burada, bizimle olduğunuz için teşekkür ediyorum..
(tuna konuşurken de.. fotoğraflar çekiliyor devamlı.. ben nasıl atladım bunu.. )
 özveri,saygı ve sevgi çerçevesinde..bir öğretim yılını daha bitirdik..
çalıştınız,dinlenmek ve eğlenmekte hakkınız..
yeni dönemde kampüste yine beraber olabilmek umuduyla.. 
 dereceye giren öğrencileri ,davet ediyorum..
üçüncü....
ikinci...
birinci.. çiçek (....)

kendisi de,bizler de coşkuyla alkışlarken.. onlar da yanına gittiler..
tokalaşıp, hediyelerini verdi..

çiçeğe ayrıca fermanla, zarfı da uzattı.. sonra da buketlerini aldılar.. 
tunayla hatıra fotoğrafları çekildi.. üçü poz verdi..

tu-- hepinize başarılar diliyor,sizlerle gurur duyuyorum.. yolunuz,ufkunuz açık olsun..
alkışladık gençleri.. iniyorlar.. tek tek..
çiçek sona kaldı..
inerken.. elindekileri,göğsüne bastırdı..göremiyordur ki..
kıyamam,düşmemek için de.. dikkat ediyor.. tuna da inecek ama durdu artık..

gözlerimi kısıp,baktım.. birisi bekliyor merdivenin önünde..
kimmiş bu derken tanıdım..

burhannn.. aa,burhan gelmiş..jilet gibi de giyinmiş,krem rengi takımını..

 elini uzattı,çiçeğe..
1191.bölüm..


batu-- öhö öhö..
yusuf-- beklesene batu.. nasılsa ayrılacaklar..

harun-- o kesin..çünkü tuna bey geliyor..

ayrıldık çiçekle..ikimizde tokalaşıp,hoşgeldiniz dedik..
tuna da geldi.. tokalaştı..
bana ve çiçeğe bakarak..

tu-- irem,size ne oldu..
harun-- ziya gözümü korkuttu..ben hiç birşey demedim.. tuna bey..
tu--ir--çiçek--yusuf--batu-- hah hah hah..

ir-- duygulandık tuna.. güzide hanım,gelmedi mi.. yusuf bey..
yusuf-- biraz işi vardı ama gelecek,irem hanım..

ir-- harunn,sen yalnız mısın..
harun-- ilerleyen dakikalarda kesinleşecek, irem hanım..

batu-- harunn?
yusuf-- biz niye bilmiyoruz da,irem hanım biliyor..

harun-- söylemeye fırsat mı oldu ki.. ceydayla arkadaşlarmış da..o yüzden biliyor,irem hanım..
ir--  siz buyrun,harunu dinlerken.. biz de çiçekle biraz konuşalım..
tu-- odama çıkın öyleyse.. gecikmeyin ama..
ir-- (gülümsedim)tamam..

varol--  tuna bey,irem hanım.. merhaba..
merhaba diyip.. tokalaştık..
tuna tanıttı,karşılıklı..

varol-- memnun oldum.. efendim.. tuna bey,okul binasını kiralamışsınız..
eğitim adına ,çalıştığınız için.. tebrik ederim..
tu-- sağolun,varol bey..

varol-- irem hanım,ayrıca sizi de tebrik ediyorum..
ir-- ne konuda,varol bey.. ihracat için mi..

varol-- (gülerek) haklısınız,tebrik edilecek çok vasfınız var..
ben girdiğiniz yeterlilik sınavı için demiştim.. sayenizde müthiş bir eleme gerçekleşti.. bildiklerini sananlara
 çan eğrisi de,kar etmedi..  ilk sıradasınız..

tu-- teşekkür ederiz varol bey.. iremin ,acil bir işi var da.. sonra konuşsanız olur mu.. malum,tören başlayacak..
ir-- tunaaa.. varol bey ,sonucu söylemek nezaketini gösterdiyse..bir dakika daha durabilirim..
yeterliliğimi  sizden duymak,benim için..çok değerli.. keşke tamer de burada olsaydı..

varol-- hah hah hah.. tehlike arzediyorsunuz..
ir-- yok canım.. diplomasızım ne de olsa.. ne tehlikesi.. müsadenizi istiyorum,beyler..

tabi dediler,varol bey konuşacakken.. galip beyin gelip,hoşgeldiniz
demesiyle.. tuna derin bir nefes aldı.. biz ayrıldık yanlarından.. yürüyoruz binaya doğru..

çiçek-- o adam kimdi.. tuna bey de,konuşmasını istemedi sanırım.
ir-- evet.. o dekan.. yerine tuna geçecek de..
çiçek-- anladım.. nereye gidiyoruz..annem sizinle tanışmak istiyordu.
ir-- bende istiyorum da.. önce birşey söyleyeceğim..

binanın merdiven boşluğundayız.. kapıyı kapadım..
ir-- (ellerini tutup) çiçekciğim.. ben bizim bağımızın,farklı.. bambaşka.. olduğunu düşünüyorum..kardeş gibi görüyor ve seviyorum seni.. başarınla da gurur duydum..
(kutuları çıkarıp,açtım) itiraz etmeyip,ne gerek vardı demezsen ve kullanırsan..çok mutlu olacağım..  bu ablandan sana.. lütfen takar mısın..

gözleri dolu dolu.. sessizce alıp,taktı.. bileklikle küpeleri..
sonra,sarıldı bana..
bende yanaklarını öptüm..

ir--daha güzellerini.. özel sevdiklerinden de, almanı..
başarınla yükselirken,hayatın o tarafını da ıskalamamanı diliyorum.. kendine güven.... artık çıkalım mı..
çiçek-- (mahçup mahçup gülümsedi) çıkalım.. çok teşekkür ederim irem hanım.. her zaman yanımda olduğunuz için..
ir-- (açtım kapıyı)her şartta da..olacağız.. hiç merak etme sen..

***********
masada oturuyorlarmış.. annesiyle,beş erkek kardeşiyle tanıştırdı..
pırıl pırıl da giyinmişler.. boy sırasında gibiler maşallah.. gözlerinden belli süper oldukları.. birisi hariç,diğerleri ilk okuldaymış..

ir-- (oturduk) memnun oldum,gülten hanım.. çocuklar..
gülten-- bizde irem hanım..
ir-- iki kardeşin neredeler çiçek...
çiçek--  kız kardeşlerim,lisede okuyorlar irem hanım.. taktirname aldılar,bu gece de eğlenceleri vardı..
ilk kez böyle bir topluluğa katılacakları için,ben izin verdim..

ir-- (gülümsedim) iyi yapmışsın..  (genç olsa da,yıpranmışlığı belli kadıncağızın. tunaya  dua ediyor,hayatımızı kurtardı..diye.) rica ederiz gülten hanım.. iyi ve rahat olmanızdan mutlu oluruz..
ben haberlerinizi aldım ama gelemedim çalıştığım için.. bundan sonra
görüşürüz inşallah.. sizde buyrun gelin.. beklerim.. çiçek gibi,diğer evlatlarınızın da güzel günlerini görmenizi diliyorum..
gülten-- amin.. çiçek bahsetti,ediyor.. hangi iyiliğiniz için teşekkür edeceğimi şaşırdım.. allah razı olsun.. sizden..
ir-- sizden de,gülten hanım.. teşekküre gerek yok.. çiçek bizim kardeşimiz..
çiçek-- irem hanım.. tuna bey sizi arıyor, sanırım.. göremedi..
ir-- herhalde.. çiçek meyve suyu alsanıza..
çiçek-- alırız irem hanım..
 ir-- gülten hanım,görüşürüz..bana müsade..
gülten-- tabi,görüşürüz irem hanım..

***
ben tunanın yanına gittim.. kaşlarını çatmış,etrafa bakıyordu..değişmiş takım elbisesini..

ir--(elini tuttum..boynuna da az yaklaşıp..derinn bir nefes aldım) mis gibi kokuyorsun, yakışıklı.. kimi arıyordun.
tu--(gülümseyerek)seni ceylan gözlüm, neredesin senn..

ir-- tatlı dillim güler yüzlüm,geldim işte.. tunaa,bu gecede türkü söyleyim mi.. n'olurrr..

tu--hah hah hah..
1190.bölüm..


aklımda düşüncelerle okula geldim .. park yerinde yer kalmamış da,yol kıyısına sıralanmış araçlar.. bende sona park edip.. indim..
yemekhanenin yanından girdim.. bahçeye .. çok kalabalık öğrenciler,veliler..guruplar halinde
ayakta konuşuyorlar.. ses inanılmaz..

yanlarından geçip..ilerledim platforma doğru.. çiçekler,sıralanmışlar yan yana..
güneş gözüme geliyor,oturanlara bakamadan.. kulise geçtim..

kalabalık burası da.. konuşmaların,sıralamanın nasıl olacağı büyük
 kağıtlara yazılmış.. onlara bakıyorlar.. gülme konuşma sesleri arasında..
kolumu birisi tuttu..

galip-- bir kaçak girmiş buraya..
ir-- (döndüm..gülerek,tokalaştık) aman dekan duymasın.. nasılsınız,galip bey..

galip-- iyiyim şükür.. seni sormama gerek var mı.. maşallah,çok güzelsiniz irem hanım..
ir-- sağolun efendim.. ben saliha hanıma,yaptığınız jest için teşekkür etmiştim ama sizinle görüşemedik..
affedin lütfen..  minnettarım hocam..

galip-- (gülerek) söyledi.. bazı şeyleri de, tunadan öğrendim.. minneti boşver..
sen şartlarına rağmen,girip.. 95 puan almışsın.. 
öğrencim olmandan gurur duydum/duyduk.. tebrik ediyorum seni..

ir-- asıl ben çok şanslıyım,hocam.. sağolun.. sormayı bile
unutmuştum, tuna da söylemedi.. gerçek olmasa da,önemli hissettirdiniz.. ama büyük risk almışsınız..
hırslandırmak da,tunanın marifetiydi.. sonuç belgesini alınca.. ikinize hediye etmeyi düşünüyorum..
galip--ir-- hah hah hah..

galip-- gel,çıkalım.. tuna bizi arıyor olabilir..

ir-- (çıktık .. brandanın altındayız ) görmedi ki beni.. daha yeni geldim..çiçeği arıyordum..
galip-- sen öyle san.. yukarıda  toplantıdaydık.. organizasyonu konuşurken.. yemin ederim geldiğini hissetti..
kalkıp,pencereden baktığında..geldiğini anladık tabi..
 "hayatım gelmiş.. biz gidelim arkadaşlar"dedim gülerken.. müfettişler ve milli eğitim bakanlığından devir teslimi kesinleştirmek  için,geldiler.. tuna zorunlu olarak kaldı..hayırlı olsun..

ir-- (yürüyoruz.. protokole doğru) sağolun.. saliha hanımla,gülten hanımlar nasıllar..
biliyorsunuzdur sizde..

galip-- (etrafına bakarken)biliyorum.. saliha iyi,iş şuan için.. daha stressiz olunca..rahatladı.. evde oturmadığı için..şanslıyım..kendini dinleyecekti çünkü..
"gülten hanımla iyi anlaşıyoruz.. kadın çok akıllı, bilgili görgülü.. değeri bilinmemiş ,sadece.. çocukları da..
 süper.." diyor..çiçeğin değişmesi de,çalışması da..  senin marifetinmiş.. (güldü)işte gördü,geliyor.. sizi yalnız bırakayım ama kaybolma sakın..

ir-- tamam,sağolun hocam..

çiçek beyaz pantolon ve ceket takım giymiş.. içinde mavi ipekli bir bluz var.. topuklu beyaz ayakkabılar.. makyaj ve saçla birleşince.. harika olmuş..
biraz heyecanlı,şaşkın  gibi ama normal tabi..
mutluluktan yüzü de gülüyor.. açtım kollarımı.. konuşmadan ,sarıldık..
dakikalarca durduk sanırım..

batu-- öhö öhö..
yusuf-- beklesene batu.. nasılsa ayrılacaklar..

17 Nisan 2012 Salı

1189.bölüm..

gül-- merhaba,irem hanım.. nasılsınız..
ir-- teşekkür ediyorum,iyiyim.. siz nasılsınız..
gül-- bende iyiyim.. nedim sizin yanınıza geleceğini söylemişti.. geldiyse,aradığımı belli etmeyin.. lütfen..
ir--(güldüm )peki..sorun nedir..

gül-- biliyorsunuz ,yeni çıktı evden.. hava çok sıcak,terlidir.. dikkat et,dedim ama
klimanın karşısına oturmasını engelleseniz diyecektim..
ir-- hahh hah hah.. bu çok güzeldi.. aynı durum,karşı taraf için de geçerli.. müthişsiniz.. 

gül-- (gülerek) e ne yaparsınız.. geç bulduk ama sonrası iyi olsun bari.. imrendirdiniz bizi..
ir-- (klimanın kumandasına basıp,ayarı azalttım biraz) inşallah..öyle olur..
gül-- inşallah.. sağolun,görüşürüz..
ir-- iyi günler..

kapatıp.. nedim beye baktım..
ir-- aldığım binadaki.. kiracılara resmi duyuru yaptınız mı nedim bey ve davalarla ilgili,bilmemiz gereken birşey var mı..
nedim-- davalarda,elimiz güçlü.. görüşülmesini bekliyoruz.. duyuru da yapıldı,bugün alırlar.. pardon da,arayan gülderen miydi..

ir-- (gülerek,başımı salladım) ama siz bilmeyin..
nedim-- tamam da.. ne olmuş,niye aramış..

ir-- terli olduğunuzu tahmin ederek.. hastalanmamanız için.. klimanın karşısında oturmanızı engellememi ve size belli etmememi rica etti.. haklıymışsınız,size yatmak yaramış.. ama lütfen durumdan fazla faydalanmayı düşünmeyin.. gülderen hanıma kıyamıyorum..

nedim-- hah hah hah.. inanamıyorum..

ir-- ben size anahtarı vereyim de.. bir jest te,sizden gelsin.. okula geldiğinizde.. birbirinize bakışlarınızdan..
gülderen hanımın  mutluluğunu anlamak istiyorum.. nedim bey.. (mendille ,alnını silince..) birden,sıcak oldu değil mi..
nedim--ir-- hah hah hah..

*******
işlerle ilgili konuştuk epeyce..
aşağıya indiğimizde.. vahide hanımın kasasından anahtarı alıp.. uzattım..
teşekkür edip.. bahçeyi sorunsuzca geçip, gitti..

derya-- burhan gelmedi daha.. gecikeceksiniz irem hanım.. arayayım mı arabayı..
ir-- arama.. ben hazırlanıncaya kadar,gelir nasılsa.. off ne gündü..uykusuz ve çok yorgunum.. bu geceyi de atlatsaydık hayırlısıyla..

songül-- balonları getireyim mi..

ir-- vahide--derya-- hah hah hah..

ir-- sonra oynarız.. ben yukarıdayım.. duş alıp,hazırlanayım..
kuaföre de gidemedim,saçlarıma şekil vermek için.. limonumuz var mı songül..

songül-- var da.. jöle vereyim,irem hanım..ben getirmiştim..
ir-- peki ver.. o daha iyi olur.. haa,senin için gelenler ne oldu..konuşamadık..
songül-- hah hah hah..  mazi oldular..

ir-- iyi.. derya sende durum ne..
derya-- fena değil.. said,İstanbulda.. mal alıyor,abisi ve yengesiyle dönecekler.. benden duymuş olmayın da.. yarın dedi..
ir-- hımm,ben yarın gelmeyeceğim.. haberiniz olsun.. çok yoruldum,iki gün tatil lüksümü kullanmak istiyorum..  sonra, çok işimiz var..

vahide-- tamam..merak etmeyin..

********
duş yapıp.. saçlarıma şekil verdim.. makyajımı tamamladıktan, sonra da lacivert pantolon -ceket  takımın içine beyaz askılı bluzümü giydim.. takılarımı takıp.çantamdakileri beyaz çantama aktardım..
beyaz ayakkabılarımı da giyip.. aşağıya indim..

ergün abim gelmiş,burhanın masasında çalışıyordu.. monitöre birşey bağlıyor..

ir-- oo,hoşgelmişsin abim..
ergün-- (başını kaldırıp..gülerek) hoşbuldum bacı..  maşallah,harika görünüyorsun..
ir-- (yanına gidip,öpüp..oturdum koltuğa )sağol abim.. maşallah,seninde yüzün gülüyor bakıyorum..

ergün-- olacak, o kadar.. yine geleceğim de.. acil düzenlemeleri yapmak için geldim..sen nereye gidiyorsun..
ir--sağolasın.. okulda tören ve yemek var ya.. unuttun mu.. nişan seni biraz etkilemiş sanırım..

ergün-- hah hah hah.. herhalde.. ama biz gelemeyeceğiz.. kusura bakmayın.. yaylaya gidilecek..
ir-- estafurullah .. yolunuz açık olsun.. kahve içer misin..

ergün-- yok bacım.. songül de sordu da.. işim var.. kurtları burhan mı getirdi..
ir-- evet,o eğitmiş.. sabah gelmişler.. bizde yeni tanıştık..  sana ses çıkarmamışlar,bakıyorum.. sevdiğini anladılar herhalde..

ergün-- (etrafına bakıp,kimse olmadığını görünce.. fısıltıyla) olabilir ama onlar eğitimli polis kurdu.. biliyor muydun.. bu durumda.. burhan da.. polis sanırım..

ir-- (başımı salladım evet manasında.. aynı sessizlikte) çaktırma,burhandan haberdarız.. ama bildiğimizden haberi yok.. kimse de bilmiyor.. sen, nereden anladın.. abii,kayıt edilmesin dediklerimiz..

ergün-- kapalı..tasmanın atında, numaraları var..
ir-- baktırdılar  mı yani.. hayret..

ergün-- evet,onlar hisseder.. yaklaşımına bağlı..( kibrit kutusu büyüklüğünde iki kumanda verdi)garaj kapısını otomatik açabilmeniz için bunlar..birisini tunaya verirsin.. içeride eğitimli alman kurdu olduğunu belirten yazı
lazım ,uyarı amaçlı.. unutmayın.. cezası var..
istersen yine odana da koyabiliriz de.. ben diğer konuşmalar da dinlenemesin diye.. telefon sesine duyarlı..
frekans bozucu yerleştirdim.. alt kattaki odalara.. kamera da bağlayacağım..
burhan ve sen.. monitörden herkesi göreceksiniz.. x-ray ve özellikli başka bir cihaz daha koydum.. kapının iki yanına.. silahlı,böcekli birisinin köşke girmesi imkansız artık.. burhan görecek.. görmedim derse,yalan söyler.. ona da anlatacağım da,ne olur ne olmaz diye.. kendimce,bir iki önlem aldım yine de..
sana anlatacağım.. onları sen ve ben bileceğiz.. anladın mı..

ir-- anladım,becerikli abim..
ergün-- (kaydı başlattı..monitöre bakarak ) burhan geldi.. kapıyı açayım da girsin.. (düğmeye bastı,sürgülü kapı kendiliğinden açılınca burhan girdi içeri)

ir-- (aldım kumandaları,çantama koydum) abim,kusuruma bakmazsan..benim gitmem gerekiyor.. ellerine sağlık.. çok teşekkür ediyorum.. ne gerekli görüyorsan yapabilirsin..yeter ki bir daha sorun yaşamayalım..
faturayı vahide hanıma verirsin.. herkese de selam söyle..

ergün-- as.. tamam.. hadi git sen.. iyi eğlenceler size..
ir-- sağolasın..

hanımlara hoşçakalın dedim.. burhan içeri girince selamlaştık.. saç tıraşı olmuş ve gayet iyi görülüyor..
gülümseyerek.. uzattı anahtarı..

burhan-- hoşgeldiniz ergün bey..
ergün-- hoşbuldum burhan..

burhan-- irem hanım,gecikmedim umarım..
ir-- (aldım.. )yok, tam zamanında geldin.. iyi görünmeni,neye borçluyuz..

burhan-- gelmeye karar verdim de, ondandır..
ir-- (gülümsedim) of burhann...uğraştırma beni.. kararı değiştiren etkeni soruyorum.. onu söyle..

burhan--(gülümseyerek) söyleyemiyorum,irem hanım.. sormayın lütfen..
ir-- ahh ah.. gecikmeyecek olsam,ağzındaki baklayı çıkartmadan.. gitmezdim ama çaresizim..

hepsi gülerken.. ben ayrıldım..
1188.bölüm..

 bir saat sonra..

Hollandaya  gidecek mektubu.. Azerbaycana faxlanacak ingilizce metni yazmıştım..imzalayıp ,verdim vahide hanıma..  fax gitti.. mektubu da songül ptt ye götürdü..

philip uğrayıp,sam'in gönderdiği döküman.. katolog ve mektubunu bırakmış..

arayıp konuştum.. elizabetin ve sam in selamı varmış..çarşamba günü geleceklermiş..
"bıraktıklarımı oku ve fikir edin.. görüştüğümüzde ayrıntılı konuşuruz.. sevkiyat için de,bu gece tırlar yola çıkacak"dedi..
bende teşekkür edip,töreni söyleyip davet ettim.. gelmeye çalışacak..

daha davetiye yok ortada ama vahide hanımın ısrarıyla..çağıracaklarımın listesi de tamamladım..

odam için botanik bahçesi benzetmesi de,doğruymuş gerçekten..harika hepsi.
onları da,ayrı ayrı  arayıp teşekkür ettim.. gece yemek olduğunu söyleyerek, gelirseniz seviniriz dedim..

ceydaya verdiği numaradan ulaşamadım,yoktu..

annemi,zuhali.. hayal ablayı,muazzez hanımı aradım.. çok şükür herkes iyiymiş..

saat beşe gelirken.. ben de uykusuzluk etkileri başgösterdi.. banyoda elimi yüzümü yıkayıp,alt kata indim..
vahide hanımın odasındayız...

ir-- mr.rekin den haber var mı.. ıslatmışsınız ya adamı..
vahide-- (gülerek) haber yok.. vazgeçmiş bile olabilir..hem ıslanmak hiç birşeymiş diyecek.. kurtları görmedi henüz..
ir-- hah hah hah.. sakın öyle birşey yapma.. adama düşman olmasınlar..
vahide-- tamam..

derya--(kapıdan bize bakarak)  irem hanım.. nedim bey geldi.. hah hah hah..gelin desem de, bahçe kapısından giremiyormuş.. kulübede kurtları görmüş de..

ir-- bas otomata (köşkün kapısına gidip,beni görmesini sağladım) buyrun nedim bey.. gelebilirsiniz..
nedim-- emin misiniz..
ir-- evet..

bahçeye girip,yürüyorken.. max ve tina ben çağırmadan gelip.. nedim beyin önüne geçtiler..

nedim-- (durdu tabi)bu ne şimdi.. beni sevmediler herhalde..

gittim yanlarına.. nedim beyle tokalaştık.. otur dedim,onlara da.. başlarını okşarken..

ir-- nedim bey,yanınızda.. tabancanız mı var..
nedim-- evet,ondan mı durdurdular yani..
ir-- sanırım.. max,tina kulübenize gidin..
nedim-- (onlar gidince,derin bir nefes alıp)ben buraya bir daha zor gelirim..

ir-- hah hah hah..

*******

vahide hanım,derya songül.. hoşgeldiniz,geçmiş olsun dediler..

nedim-- hoşbuldum.. sağolun hanımlar.. songül kalbim çarptı,bir su istiyorum..
güldük haline.. suyu içince de.. yukarıya çıktık..

odamdayız.. oturduk..
nedim-- hayırlı olsun..
ir-- sağolun.. nasılsınız.. gülderen hanım da iyidir umarım..

nedim-- (gülerek) iyiyiz de,ben daha iyiyim..sayemde, gülderen biraz yoruldu..
ir-- (güldüm) e,sıra sizde öyleyse.. dinlendirin ..
nedim-- evet,ben de öyle düşünüyorum.. anahtarı verirseniz,hafta sonunda yüzmek.. sonrada villayı almak istiyorum..
ir-- sevindim nedim bey.. tabi veririm..komşu olmak da isteriz,beni yanlış anlamayın sakın.. ama almanız
şart değil.. gülderen hanımla sorun olursa diye dedim..
kiralayabilirsiniz de.. hatta kiralamadan da faydalanabilirsiniz..

nedim-- sağolun.. konuştuk,haberi var.. hastalanıp,yatmanın ikimize de.. bu tarz bir faydası oldu..
ir-- hah hah hah.. çok sevindim..

telefon çalınca açtım..
ir-- efendim..
vahide-- gülderen hanım arıyor..
ir-- tamam,bağla..