Translate

23 Nisan 2012 Pazartesi

1197.bölüm..

ziya taşıdığı poşetleri masaya bırakıp..içindekileri çıkardı..
 şarap şişeleri,plastik bardaklar..bir poşet ve tirbuşon var..

güzide-- başka bir şey dileseydim keşke.. ziya bey.. nereden aldınız bunları..
ziya-- Nevşehirden gelirken aldım, güzide hanım.. kısmetiniz varmış..

yusuf-- ne iş yapıyorsunuz ,ziya bey..
ziya-- bir ilaç firmasında çalışıyorum,yusuf bey..

orhan-- ver,ben açayım ziya.. (ziya verdi,orhan abi açıyor )
tuğrul--( plastik bardakları aldı o da)çerezin yok mu..

batu-- tuğrul bey.. şarabı bulduk,çerezi de istemeyelim..

tuğrul-- ziyanın tedbirli olduğunu bildiğim için ,sordum batu bey..
bize,havaalanında arabasının üstüne çilingir sofrası hazırlamıştı..tabi o zaman zuhali etkilemekti maksat ama şimdi de olabilir..

ziya--  var.. getireceğim,abi..
güldük.. o gitti.. arabasının yanına.. 

ela-- zuhal içkiyle pek etkilenecek birisi değil ama demek amacına ulaşmış..
ir-- ohoo..  çok uğraştığına emin olabilirsin ela..

menekşe-- çok iyi bilmiyorum ,o dönemleri.. zuhal çakırkeyf olup ta mı ,kabul ettin..
tu-- ziyanın hiç öyle bir şansı yok ki..

zuhal-- (gülerek, poşeti açtı.. içinde kaşar peyniri , bıçak  ve plastik tabaklar varmış.. peyniri dilimlerken)
yok menekşe,aklım başımdaydı.. etkilendiğim şeylerde ziya ile ilgili.. ama bir haftada da kabul etmedim tabi..

orhan-- oo,zuhal de tehlikeliymiş.. lafı yerine koydu..
tu-- daha ne duydun ki,abi..
tuğrul-- zavallı ziya..

tu--ir--tuğrul--menekşe-- ela-- hah hah hah..
***
yarım saat sonra ,herkes daha samimi sohbet eder oldu.. şişeler açılıyor  peş peşe..
ben bir yudum alıyorum ama diğerleri içiyorlar..

orhan-- yusuf,getir bardağını..
yusuf-- içmeyeyim.. orhan bey..şarap nefismiş ama ben tatil değilim..
güzide-- ben izin veririm,yusuf bey.. istiyorsan iç..
batu-- ya bana..
güzide-- sen izin hakkını kullandın,batu.. ama yusuf bey daha hiç istemedi bile..
yusuf-- (uzattı bardağını) sağolun..
güzide-- rica ederim..

batu-- kullandım da,bir işe yaramadı maalesef..
irem hanıma kaç ay izin verdiniz de.. bana bir gün daha vermiyorsunuz..kader işte..

orhan-- bir nedeni vardır,amirin işine karışılmaz..
tuğrul-- bence, sen o bambu çubuğu hak etmişsin batu..

batu--güzide--yusuf-- ela-- menekşe-- orhan--ziya-- zuhal--ir-- tu--hah hah hah..

menekşe-- ireme ne izni verdiniz güzide hanım.. artık çalışmıyorsunuz ki..

güzide-- evet de.. ayrılmak istediğinde ki,ruh halini gözönüne alarak..  sözleşme feshini yusuf beyde,ben de onaylamadık..
çalışabilmek amaçlı..inisiyatifimle ücretsiz izin verdim irem hanıma..
ayrılsa.. kadrolu olmak için açılacak sınava bile giremeyecekti.. başaracağına eminim,kaybetmek istemedim..

ir-- güvendiğiniz için sağolun.. söyleyip,ısrar etmeseniz.. ben ,ayrılmaya kesin kararlıydım..
güzide-- hak ediyordunuz,şansınızı kaybetmenizi istemedim.. kadrolu olup, dönmenizi  bekleyenler var..unutmayın..

tu-- onlar kimmiş.. durumu nereden biliyorlar da.. bekliyorlar ,güzide hanım.. 

Hiç yorum yok: