Translate

29 Nisan 2014 Salı

2219.bölüm..

kahvelerimizi içerken.. faruk bey,telefonla konuşup.. fakslarla ilgilendi..ben sehpadaki dergilere bakıyordum.. alt kattan sesler gelince, hepimiz duyduk,tabi..
bir kadın "arabasını gördüm,çekil önümden " dedi..
o sırada telefon çaldı,faruk bey ayağa kalksa da.. baktı..

faruk-- alo.... ........... mehmet,sonra ara.. .............. ................ hı,tamam veriyorum (bana uzattı ) sizi istiyor.. ben bir aşağıya ineyim..
tuna-- tabi buyrun..

ben ahizeyi ,kulağıma götürdüm de.. kadın yukarı çıktı,bile..
odanın kapısında,faruk beye hesap sorar gibi bakıyor.. faruk bey,kapıyı kapattı aceleyle.. ama her yer cam,jaluzilerde açık.. görülüyor..

mehmet-- alo.. irem hanım..
irem-- merhaba mehmet bey..
mehmet-- faruğun nesi var..
irem-- zamanlamalarınız,müthiş..biz buradayız ,siz orada..
faruk beyin de,davut bey gibi bir sorunu var.. sadece kıyafetler farklı ve bu anjelikten,aleni  büyük..

tuna-- mehmet-- hah hah hah..
mehmet-- siz çok yaşayın,benim keyfim yerine geldi de.. faruk sıkıntılıdır.. ne yapıyor..
irem-- evet.. kum havuzu yok,camdan aşağı atmayı planlıyor olabilir..
mehmet-- az deli değildir.. birşeyler yapsanız..
irem-- valla,çok riskli ..hangi sıfatla karışacağım ki.. hem karşımda tuna var.. birşey yapamam.. hemde kadın,hesap sorduğuna göre.. hala bir beklentisi var demektir.. muhatabı faruk bey,üzgünüm..

mehmet-- kadın sarışın mı..
irem-- evet,sarışın.. başka kimler var..esmer,kumral,kızıl..
arkadaşınızı batırıyorsunuz,farkında mısınız..

mehmet-- hah hah hah.. aman duymasın..
anlattığı ve hesap sorma dediğiniz için, aklıma geldi..
kadın yurt dışında,görevliymiş..melisi gördükten sonra..
telefonla ben aşık oldum,evleneceğim..bitti demiş, faruk.. o dur, mutlaka.. hala dışarıdalar mı..

irem-- evet,faruk bey yüzüğünün içindeki yazıyı gösteriyor.. kadın,üzüldü ama tokalaşmak için elini uzattı.. gidiyor.. ....   işte böyle..

faruk bey içeri girdi ama çok kötü görünüyor.. yerine geçip..
faruk-- kusura bakmayın..
tuna-- ne kusuru faruk bey.. ne oldu ki..
faruk-- hiç istemezdim,böyle bir olaya şahit olmanızı..

irem-- ee,hakan bey ne demiş..
mehmet-- off of.. çok mu kötü,faruk..
irem-- evet.. (viski dolduruyor,kendisiyle tunaya ) tunayla viski içecekler.. aslında bir yudumda ben içebilirim..
tuna-- hayırrr...

irem-- hah hah hah.. mehmet bey,faruk beye veriyorum..
faruk-- (uzattım aldı.. dinliyor...) sağol.. sakın ağzından kaçırma..
az dalga geçmedim,davutla.. ...................................... .......................... ..............................................(tebessüm ederek) meliss ,melis biliyor.. istediğini söyle...............................................
kapat,hadi.. kapat.. rezil oldum zaten.. konuşturma beni.......................................................................................
 ..................................................... tamam,dostum..  hoşçakal..

kapatıp bana baktı...

faruk-- ben.. ben ne diyeceğimi bilmiyorum..

2218.bölüm..

tuna-- (güldü )evet..  tepkili olmaman için,dikkat et diyebildim sadece..bana laf gelse de,birşey olmaz.. ama okuyacaksın..sana olurdu,anlatabildim mi..
irem-- evet,risk almışsın..
tuna-- seni tanıyorum.. etki,tepki meselesi olsa da.. saygısız konuşmayacağını bildiğim için,aldım..

irem-- hımm... yavuz bey için,düşündüklerimi yapabilmek amacıyla.. yine kadrolu olurdum da..
eminim tebrikler,bravolar ve teşekkürlerle göndermezlerdi beni..
akıllısın, beni tanıyorsun.. iyi ki,söylememişsin..

faruk--  kutlarım,irem hanım.. ama tuna beyi,katmerli kutluyorum..
tuna--irem-- hah hah hah..

*********

elimi yüzümü yıkayıp,biraz dinlenince kendime
geldim.. yarım saat sonra kalktık.. iş yerine götürdü bizi.. cadde üstü,çok merkezi bir yer.. iki katlı.. alt kat,teşhir için ayrılmış.. cephesi gayet  müsait.. on yeni model araba sıralanmıştı..
içeri girdik..  bir bey ve hanım görevli karşıladılar bizi.. başımızla selamlaştık.. yukarı kata çıkarken..

-- faruk bey,sabahtan bu yana arayanların listesini koydum masanıza.. bazıları acilmiş.. gelen fakslarda orada..
faruk-- tamam..

üst kat; odası ve misafirlerini ağırlayacağı bölüm olarak ikiye ayrılmış.. rahat koltuklar ve cadde manzarasıyla ferah aydınlık..

odasına aldı bizi.. yerine geçti.. bizde tunayla karşılıklı oturduk..
faruk-- yemeğe gideceğiz ama bir kahve içeriz değil mi..
irem-- içeriz faruk bey.. acıkmadık,acelemiz yok.. siz işinize bakın.. bizde diğer bölümde oturalım..
faruk-- hayır hayır,gitmeyin.. ben konuşurum.. (üç kahve istedi ,sigara ikram etti falan)

irem-- çıkışta göremedim,sizi.. farklı bir araçla mı, bekliyordunuz faruk bey..
faruk-- hı,yok yok.. arka tarafta park yeri var.. (durdu ve ikimize de bakarak )ben bunu söylemeyecektim tabi.. özür dilerim tuna bey..
irem-- hah hah hah..
tuna-- (gülerek) rica ederim.. böyle ataklara alışık olmadığınızı,
 düşünemedim faruk bey..
faruk-- boş bulunup,blöfü fark edemedim.. inanın..

irem-- amacım blöf yapmak ,değildi.. tuna sözümü dinlemiş,hayret diye düşünüyordum.. aşağıdaki bey,sabahtan bu yana arayanların listesini masanıza koydum dediğinde anladım.. ikinize de,teessüf ediyorum beyler..

tuna-- faruk beyin,suçu yok.. hatta söz verdiği için ,beni bekledi..
Adana da bile, gönderemiyorum da.. burada ve müsaitken.. keşke bekleseydim,diyemezdim canım..
yürürken,çok dalgındın.. endişem de ondandı..

irem-- peki,sağol.. sözümü geri aldım.. şimdilik..
faruk--tuna-- hah hah hah..

2217.bölüm..

faruk bey cafenin mutfak tarafına gidince..

tuna-- aşkım,otele gidelim.. dinlen istersen.. gerçi faruk bey,evine
davet etti.. hazırlık yaptırmış ama..izin isteriz..
irem--  ayıp olur,tuna.. bir süre konuşmazsam,kendime gelirim..
siz ne yaptınız.. sözümü dinlemişsin,hayret..
tuna-- (gülümseyerek ) e adamı tehdit ettin.. yeni evlileri ayırırsın diye, korktum..
irem-- hah hah hah..

faruk bey, tepsiyle bira şişesi ve bardaklarıyla geldi..
 tunanın karşısına oturup,açtı doldurdu..bardakları.. tunaya verdi birisini.. garsonlarda,çerez,patates kızartması..çeşitli börekler  vs. masayı donattılar anında..

tuna börek koydu tabağıma.. patates kızartmasından da yedirdi,bir tane..
faruk-- davut aradı.. duymamış,tebrik ediyor sizi..
irem-- sağolsun.. öyle çok arayan olmuş ki.. mahçup ettiler,beni..
pikniğe talip çoktu,gelebildiler mi..

faruk-- cafer beyler ve maruf beyler geldi.. davut gelemedi.. işler birikmiş.dönmüş olsam,bende gidemezdim.. tek olunca,bırakamıyoruz..

irem-- mehmet bey,bana borçlusun dediğinde ..giderdiniz faruk bey..
faruk-- o da, doğru.. mülakat sonucu, ne zaman belli olacakmış..
irem-- kuruma da, bize de ana heyetin sıralaması sonrası.. yarın, postalanacakmış..verdiğimiz karar,kesindir.. değiştirilemez dedi heyet başkanı..

tuna-- nedim beyle konuştuk.. irem hanım kaç puan alacağını bilmiştir,şaşırmamışsınıdır dedi.. evet dedim..
irem-- sen mülakatın nasıl geçtiğini mi ,sormaya çalışıyorsun..

tuna-- evett.. önceki gün ,daha iyiydin.. yüzünden de, birşey anlaşılmıyor..

irem-- (gülümsedim ) dört saattir,ingilizce türkçe karışık ..çeviri
yaptım,haber okudum.. dokuz görevlinin sorusuna cevap verdim..
son bir saattir de,kesintisiz..ingilizce olarak;
dünya coğrafyası.. tarihi keşifler... kıtalar, denizler,ülkeler ,liderler,yönetim şekilleri.. ekonomi,ülkemiz,siyaset,bölgeler,ürünler,iklim, ticaret..
 iletişim,doğal kaynaklar.. ,kirlilik konularında konuştum.. halim normal bence..
başka bir sonuç mümkünmüş gibi.. stres yapıp,meraklanmana mana
veremiyorum hayatım.. iddiaya falan mı girdin..

tuna-- (gülerek) daha neler.. kadrolu olmayı,sen istediğin için..
 kuşkum bile yoktu..ama sağın solun,belli olmuyor malum.. öyle birşey oldu sandım..
irem-- (ona dönüp,gözlerimi kısarak ) anladımmm... senin sıkıntın başkaa.gelenler öğretim görevlisiydi.. ben sinirlensem,laf dönüp dolaşıp sana gelecekti.. dün diyemediğin,konu buydu değil mi..

2216.bölüm..

çağrı-- fuzuli beyin sorduğu.. dosyayı üreten firma ve telefon numarasına ,gerçekten baktınız mı.. yada öylesine birşeyler mi söylediniz..
irem-- dosyaya bakın,çağrı bey.. dediğim gerçek.. ama
burada bakmadığım da ,gerçek.. aynı dosyalardan,bizde kullanıyoruz.. aklımda kalmış..

çağrı-- (dosyaya baktı ) doğruymuş,açık yüreklilikle söylediğiniz için de..tebrik ederim..

irem-- (gülümsedim ) sağolun..
ali-- fuzuli bey,bir soru daha sorabilir miyim..
fuzuli-- tabi buyrun..
ali-- cevap,benim değerlendirmeme dahil olacak.. irem hanım..
çocuklarla olan krizi, nasıl çözerdiniz..

irem-- (mantomu sandalyenin sırt kısmına koyup..) o yaş grubu
çocuklarına ,öyle bir program yapıyorsam..
mutlaka yardımcı materyallerde bulundururdum,stüdyoda..
renkli top, balon, iri kumaş oyuncaklar.. minik bir zil .. gibi..
seçil soru sorduğunda,düşünecek zaman yaratmak için..
anlık,dikkat dağıtabilir.. materyalleri kullanabilirdim.. topu itsem,zile
dokunsam  bile yeterli olurdu..
ve hiç bir çocuğu karıştırmadan.. samimiyetle.. özür dilerim,özlemciğim..benim dalgınlığım.. hadi çocuklar..özlemi de alkışlayalım diyebilirdim..

ali-- peki, irem hanım.. buyrun,çıkabilirsiniz..
irem--(aldım mantomu ,gülümseyerek )  iyi günler..
size de dediler.. çıktım salondan..

****
binanın dışına çıkınca,mantomu giydim.. saat iki olmuş..
hava bulutlanmış.. etrafıma bile bakmadan..
ağır ağır,cafeye doğru yürüyorum..  birşey düşünemez olur ya insan.. aynen öyleyim ..
neyse cafeye geldim.. içerisi kalabalık da..tuna ve faruk bey yoklar...
bizi karşılayan bey geldi yanıma..

--- hanımefendi.. buyrun oturun.. faruk bey,geldiğinizde haber vermemi istemişti.. hemen ararım..
irem-- hiç gerek yok,ben giderim..
---  faruk beyin bana kızmasını istiyorsanız, gidebilirsiniz tabi..
irem-- (gülümsedim )peki,gitmeyim öyleyse..
--- sağolun..
 (ön masalardan birisine ilerleyip,oturdum koltuğa )
-- (menüyü verdi ) siz bakın,gelirim..
irem-- ben bir kola alsam..
-- derhal..

kola- sigara keyfi yaparak.. gelip geçenleri seyrederken..
birkaç dakika sonra faruk beyle,tuna içeri girdiler.. yanıma gelip..

faruk-- açsınız ,poaça getirsinler.. yemeğe gideceğiz de.. atıştırmış olursunuz..
irem-- istemedim faruk  bey.. tıkandım.. size zahmet verdim,gelecektim ama...
faruk-- olur mu,hiç öyle şey.. tuna bey,siz ne alırsınız..

tuna-- almayım faruk bey.. (yanımdaki koltuğa oturup) irem,neyin var.. kötü birşey mi oldu..
irem-- yok  yok.. yoruldum biraz..

2215.bölüm..

kerim-- televizyonda,yönetmensiniz. saat farkından dolayı,geç saatte
uydu bağlantısı kuruluyor.. yurt dışındaki resmi ve çok önemli bir toplantı canlı olarak yayınlanacak.. ekip,kameraman sunucu vs.gönderilmiş.. kontroller yapılmış,herşey yolunda..
yayın başlıyor ama aksilik bu ya..  görüntü var,ses yok..
 imkanlar kısıtlı,sizin kulağınıza konuşmalar geliyor da..
 tercüman yok,canlı yayın devam ediyor.. ve sürdürülmeli.. ne yaparsınız.

irem-- derhal,sesimi canlı yayına alır.. sorunu belirtip..özür dilerim.seyircilere stüdyodan yardımcı olacağımızı söyleyip..
erkana bakarak,simultane tercüme yaparım..
yayın bitince de,sorumluluğunu yerine getirmeyen..
ses mühendisi,yardımcım,tercüman  gibi kişiler.. sinirimden nasibini alır.. bir daha aksaklık yaşanmaması için,mutlaka önlem alırım..
fazla kişiyle, iş yapılan yerler de.. acil müdahaleyi,bir kişi yada
 küçük bir heyet yapar... ama başarı;görev ve sorumluluk bilincinde olan, sağlam bir ekiple kazanılır...

ali-- örnek verir misiniz..
irem-- basın,yayın.. banka,inşaat.. sektörleri  ilk aklıma gelenler..
ama en basit ve temel örnek,aile olur herhalde.. herkes görevini bilir,gerektiğinde yardımlaşılırsa huzurlu,mutlu olunur..

çağrı-- acil müdahaleyi ,baba yapar değil mi..
irem-- ekonomik özgürlük,kişilik,saygı ,sevgi.. yetiştirilme tarzı..
bağlılık vb. çok etken var.. genelde baba yapar.. ama  geri planda,
kalan.. görünmez kahraman,annedir bence.. eş,çocuklar.. aileler ve arkadaşlarla olan ilişkileri düzenler, evinin ekonomisini yönetir.. mutlaka kıyıda,köşede birikmişi vardır.
banka, doktor,mühendis ..psikolog olur yerine göre.. hayat kurtarır..

özlem-- siz kendinizi iyi bir yönetici olarak,görüyor musunuz..
irem--  (gülümsedim) kırk yıllık ustalara göre,çömez olsam da..
istikbalim parlak bence.. iyi bir yönetici olma yolunda,ilerliyorum ..

seçil-- irem hanım,ingilizce olarak
 bize,dünya coğrafyası.. tarihi keşifler, kıtalar, denizler,ülkeler ,liderler,yönetim şekilleri ..ekonomi,ülkemiz,siyaset,bölgeler,ürünler,
iklim, ticaret.. iletişim,doğal kaynaklar.. ,kirlilik vs.. ile ilgili genel bilgilerinizi ,aktarmanızı istiyorum.. ilgisiz  konular ve
farklı alanlar olması gözünüzü korkutmasın..  biz ,sorularımızla.. size kapılar açıp,yön veririz.. telaşlanmadan düşünün,tasarlayın..

fuzuli--  biz beş dakika, dışarı çıkacağız...
irem-- peki..

**********

yeniden geldiklerinde.. dergiden öğrendiklerimle, mest ettim hepsini.. neredeyse bütün konulara,bilgi birikimimden de ekleyerek değindim..
akıcı, bağlantılı ve kompozisyon tadında konuştuğum için..
kesmeye kıyamadılar herhalde..soru da sormadılar..
bir saat konuşmuşumdur.. zaman,telafuz ve cümle hatası da yapmadım..  sonunu da.. tarım ,çevre.. yemekler ve gelişime
açık bir yer olmasını örneklendirerek.. "yurdumun ,her yeri başka güzel..benim memleketim de.. hem çok güzel,hem çok özel.."
diyerek bitirdim..

seçil-- çok teşekkür ediyorum,irem hanım.. bravo..
irem-- sağolun..
fuzuli-- hayatta başarılar diliyorum,irem hanım.. çıkabilirsiniz..

irem-- (kalktım.. kimliğimi çantama koydum ,mantomu alırken )
teşekkür ediyorum. çok naziksiniz..
çağrı-- ben, değerlendirme harici.. tamamen meraktan,bir soru sormak istiyorum size..
irem-- tabi,buyrun..

26 Nisan 2014 Cumartesi

2214.bölüm..

yerime otururken..
irem-- çocukların saf dikkatini ,ıskaladığımdan..
kulak probleminiz oluverdi çağrı bey.. kusura bakmayın..
çağrı-- rica ederim..
irem-- ve acemiliğimden ,çocukların kusurlara karşı..
acımasız olabileceğini de atladım.. başka bir çözüm bulmam gerekirdi..

özlem-- (gülümsedi ) öz eleştiri yapıp.. burada ifade etmeniz,cesaret ister.. acemiliğinizin ve sorunun farkındasınız.. bu nedenle,eksi puan olarak değerlendirmiyorum..
irem-- sağolun..

cemil-- (tekstleri uzattı ) radyoda, ingilizce haber okuyorsunuz.
irem-- (aldım,dik olarak oturup.. buz gibi olmuş çayımdan bir yudum içtim.. metine göz gezdirirken..) yayın yönetmeni kim..
fuzuli-- benim..
irem-- (güya kulaklığı takıp,gözlerine bakarak ) işaret vermenizi bekliyorum,fuzuli bey..
fuzuli-- (gülümseyerek ,elini indirdi ) verdim,buyrun..

irem-- iyi akşamlar.. çukurova radyosu stüdyolarında ,bbc tarafından hazırlanan ingilizce haber bülteni başlıyor.. ben spikeriniz irem kara.. önce özetler.. (bu kısım yazmıyordu tabi.. özetleri okuduktan sonra
haberlere geçtim .. gerçek bir haber bülteni.. ara yazan kısma gelince
fuzuli beye baktım..ellerini açıp,ne dedi..) ara verilecek kısma geldik de..
fuzuli-- pardon.. hava raporunu okuyun ve bitirin..
irem-- peki.. (hatasız okudum ve ) ben spikeriniz irem kara..
ingilizce haberleri dinlediniz.. yayın ve yapımda emeği geçen arkadaşlarım adına .. bizi tercih ettiğiniz için, teşekkür ediyorum.. iyi geceler.. (varmışcasına ,kulaklığı çıkardım.. ) spiker adını yazıp,imzaladım farz edin..
fuzuli-- yayın için teşekkürler..
irem-- rica ederim.

2213.bölüm..

fuzuli-- hımm,ilginç..(çantasından incecik bir masal kitabı çıkarıp,verdi. ) diyelim ki,çocuk proğramı yapıyor ve sunuyorsunuz..
biz de,beş yaşında çocuk misafirleriz..kamera kaydedecek ama biz yerimizde durmuyoruz, konuşuyoruz vs.
bunu bize, ilgimizi çekecek şekilde okuyun.. kontrolü sağlayın yani..

kitabı alıp, yarısı resimli  on sayfaya bir göz attıktan sonra..

irem-- ayağa kalkabilir miyim..
fuzuli-- tabi tabi..
omuzlarıyla birbirlerine vuruyorlar.. masadan,birbirlerine kalem atıyorlar falan.. öyle komikler ki..

irem-- çocuklarr, hoşgeldiniz.. geçen program, çekim sonrası yaptıklarımızı kim söyleyecek..

çağrı-- ne yaptık ki..
irem-- nadir sen,söyler misin arkadaşına..
(durdular ,birbirlerine bakıyorlar.. )
özlem-- nadir söylesene..
nadir--  dondurma yedik..
fuzuli-- bende istiyorummm..
seçil-- ben anneme gidecemm..

irem-- pekiii.. ama sizler buraya niçin ikinci kere geldiniz, biliyor musunuz..
seçil-- anneee..
irem-- seçil,sen söyler misin..
seçil-- bilmiyorum..
irem-- çünküü,geçen program çok beğenilmiş.. ne kadar,uslulardı..
dinlediler,hiç üzmediler beni dedim.. onun için,sizi özellikle çağırdım.yine dondurma ikram edeceğiz ama önce çekimin bitmesi lazım.. bunun içinde,benim bu masal kitabını size okumam ve sizin dinlemeniz gerekiyor.. anlaşık mı..
evett dediler..

ben kaplumbağa ile tavşanın hikayesini vurgulu bir şekilde okurken..
irem-- özlem,tavşan ne yer..
özlem-- havuuçç..
irem-- aferin sana.. (devam ettim.. pür dikkat dinliyorlar.. ) çağrı kaplumbağanın,kaç ayağı var..
çağrı-- dörtt..
irem-- aferinnn.. arkadaşımızı alkışlayalım çocuklar..
alkışladılar..
seçil--  niye özlemi alkışlamadık..
irem--(kısık sesle ) seçill,unuttun mu bir tanem.. çağrı arkadaşımızın,
kulaklarında problem vardı da, hani onu heveslendiriyorduk ya..
özlem unutmamış bak..itiraz etmedi..
özlem-- evett..
irem-- anlayışlı yavrum.. (kitabı bitirip,kapattım.. )evet çocuklar,siz sözünüzü tuttunuz.. bende sizee,dondurma alacağım.. hadi gelin bakalım..

nadir bey, ayağa kalkınca.. bir kahkaha attılar ki,o kadar olur..
 bende gülüyorum ama..
irem-- size özel dondurma ısmarlayacağım,nadir bey..
fuzuli-- bende istemiştim ama neyse ,konumuz bu değil..
birşey mi söyleyeceksiniz,çağrı bey..
çağrı-- biraz bağır bağır,kulağım duymuyorr..

yine kahkahalar atıldı..

2212.bölüm..

nadir-- radyo- televizyonun.. ön ve arka planda çalışanlarından
birisi olabileceğiniz  varsayımıyla.. teknik bilgiler hariç.. genel kültür,algılama,pratik düşünme ,ifade.. konuşma tarzı ,kendine güvenme.. vb. alanlarda değerlendireceğiz sizi.. yabancı diliniz,ingilizce ve seviyeniz çok iyi yazıyor.. başvurunuzda.. en önemli kriterlerden birisi de,bu.. türkçe,ingilizce karışık konuşabilir miyiz..
irem-- elbette,konuşabiliriz..
özlem-- (ingilizce ) size ingilizce sorup,türkçe cevap isteyebileceğimiz gibi,tam tersi de olabilir.. yazmanızı ,çevirmenizi ve okumanızı isteyeceğiz.. çabuk ,anlaşılır,mantıklı olmasına dikkat edin lütfen..  hazır mısınız..
irem-- (ingilizce ) evet..
çağrı-- (ingilizce ) ne zaman geldiniz,Ankarayı gezebildiniz mi..
biraz bahsedin bize..
irem-- (ingilizce )cumartesi gecesi geldim.. pazar günü başka bir konu için,mülakatım vardı..saat yedide bitti.. yağmurlu ve soğuk olduğu için.. gezemedim.. dün sınav sonrası..belli başlı yerlere gidip,görme imkanım oldu..

seçil--  ( kalkıp.. boş bir kağıt ve kalem  koydu önüme ..ingilizce )lütfen dediklerimi ingilizce yazın..
arkamda yürüyerek ..aklından ürettiği cümleleri söyledi,yazdım..
seçil-- okuyun lütfen..
okudum..
seçil--  kağıdı fuzuli beye verin  ve türkçe söylediğimi ,ingilizceye çevirin lütfen..
onu da,yaptım..

ali-- (bir dosya verdi )üç dakikada,dosyayı inceleyin..soru soracağız..

aldım.. sayfa sayısı,metin konusu ,tarih.. kim yazmış.. son paragrafdaki ,ana fikir vs. bakarken..  aklımı karıştırmak için, aralarında konuşuyorlardı.. hatta birisi,çay içer misiniz dedi.. bende zahmet olmazsa,içerim dedim..

ali bey süre bitti, dediğinde.. oturup,sustular.. dosyayı uzattım bende.. çayım da,doldurulmuş bu arada.. teşekkür edip.. bir yudum aldım..
yaylım ateşi misali.. nefes aldırmadan.. hepsi soru sordu,cevap verdim.. ingilizce- türkçe karışık..

fuzuli-- dosyayı üreten firmanın adını söyleyebilir misiniz,ona dikkat ettiniz mi..
irem-- söyleyebilirim.. xxx plastik, 4 no lu dosya tipi.tel no.. 53000
fuzuli-- hımm.. ilginç..

2211.bölüm..

kimliğimi gösterince.. görevli gülümseyerek.. önündeki listeden adımın yanına ,işaret koyup..
-- asansörü kullanıp,ikinci kata çıkın.. görevli arkadaş,yönlendirecek sizi.. tebrik ederim..
irem-- (gülümsedim ) teşekkür ederim..

çıktım ikinci kata.. görevli ,beni takip edin dedi.. üç odanın önünden geçtik.. açık kapılardan gördüğüm kadarıyla ,mülakat adayları bekliyordu..
dördüncü kapıyı açtı..
-- buyrun,odadan tek çıkmanız yasak.. tuvalet ihtiyacınız olursa,dolaşan görevlilere seslenirsiniz..
irem-- tamam..

girdim.. toplantı odasına almışlar beni..  büyük bir masa,etrafında sandalyeler.. ayaklı elbise askısı,koltuklar..sehpa.. elektrikli çay,kahve makinası ve damacanayla ters çevrilmiş ,su  var.. mantomu çıkarıp katladım.. kimliğimi ve çantamı masaya bırakıp, çaydanlığa su koyup,çalıştırdım.. hemen kaynadı,çayı da demledim..

pencereden dışarıyı seyrediyorum.. arka taraf ve araba parkına bakıyor.. bir araba girip,park etti..
inenleri görünce,gülümsedim kendi kendime..
öznur hanım,erdil bey,kadir bey ve tanımadığım iki erkek ,aceleyle binaya doğru yürüdüler..
 çayın demlendiğine kanaat getirince.. bir bardak çay doldurup,sandalyeye oturdum..
saat tam onda.. kapı açıldı.. ayağa kalktım.. yedi erkek,iki kadın görevli girdi içeriye.. kırklı yaşlarda hepsi.. başımızla,selamlaştıktan sonra.. karşımdaki sandalyelere oturdular..

-- irem kara buyrun,oturun lütfen..
oturdum yerime..
dosyalarını açtılar.. gözlükler,takıldı..
-- irem hanım,çay yeni mi demlenmiş..
irem-- evet,ben demledim..
-- elinize sağlık.. içelim öyleyse..
-- tamam..mesaj alındı..

konuşan bey, çay doldurdu arkadaşlarına..
nihayet yerleştiklerinde.. tam karşımda oturan.. kartında fuzuli yazan bey..
fuzuli-- irem hanım,ben ve arkadaşlarım..
 farklı üniversitelerde, öğretim görevlisi olarak çalışıyoruz.. branşlarımız da farklı.. radyo,televizyon kurumunun .. isteği üzerine
üniversiteler arası yüksek kurul tarafından, mülakat için görevlendirildik.. performasınızı değerlendireceğiz.
yazılı sınav soruları .. başka heyet tarafından hazırlandı ..
değerlendirilmesini de,başka bir heyet yaptı.. bağlantılı ,ilgili ve bilgili değiliz.
bugün ,bu binada görevli olan ve adaylarla görüşen.. heyetin bir koluyuz.. bağımsız olarak vereceğimiz karar,kesindir.kimse müdahale
 edemez..
görüşmeler bittikten sonra.. bir araya gelip, beş kişiden oluşan ana kurula.. aday performans raporları ,sunulacak..  aynı puanı almış adaylar olursa.. kanaate göre sıralama ,belirlenecek...
o liste  ve sıralama da.. kurumun yönetimi tarafından, değiştirilemez.
kaçıncı olduğunuz.. kadro verilip- verilmemesi yada hangi pozisyonda  daha başarılı olur gibi,görüşlerde belirtilerek..ertesi gün aynen..onlara ve size postalanacaktır.. tabi siz sadece ,sonucu alacaksınız..
çeşitli birimlerde görevlendirmek ve gelecekteki üst düzey ,yönetim kadrosunu belirlemek üzere.. bildirilen kriterlere göre, kadrolu eleman açığını kapatmak için.. başvuran bin beş yüz kişiden..yüz kişi mülakata girmeye hak kazanmış.. on kişi işe kabul edilecek..
yazılı sınavda ,birinci olmuşsunuz.. tebrik ediyor ve başarılar diliyorum..

irem-- teşekkür ederim..

2210.bölüm..

üçümüz otelden çıkarken.. hayri beyin taksisini gördük.. gelmiş..
tuna-- faruk bey,iki dakika izin verin bize.. taksi gelmiş de..
faruk-- tabi.. araba şurada..

yanına gittik.. durumu anlattı tuna ,parasını verdi yine..
bende aradığı ve iyi olduğu için ,sevindiğimi söyledim..

hayri-- sağolun.. sınav sonucunu merak ettim bende..
irem-- geçmişim.. hayri bey..
hayri-- inşallah,ikinci aşamadan da geçersin.. bana uğurlu geldiniz..
sizin de,işiniz rast gelsin.. kalın sağlıcakla..
irem-- amin.. sizin de.. güle güle..

faruk beyin,arabasına yürürken..
irem-- ne yaptın,hayri beye..
tuna-- (arka kapıyı, açtı ) birşey yapmadım canım.. benimle bağlantı kuruyorsun hemen..

oturdum.. o da,diğer taraftan dolaşıp.. yanıma oturdu..
irem-- acaba neden..
tuna-- (gülümseyerek ) bilmesen ve sormasan diyorum..
irem-- aa,ünümü  zedeyememm..
faruk--tuna-- hah hah hah..

faruk bey,hareket etti.. hava harika.. esinti bile yok bugün..
irem-- ne zaman geldiniz,faruk bey..
faruk-- dün sabah,rekin - vahide hanım ve mehmetle geldik.. onlar İstanbula gittiler..
irem-- iyiler miydi..
faruk-- evet.. çok selamları vardı,size..
irem-- as. piknik nasıldı..
faruk-- (gülerek ) çok güzeldi.. yağmurda bir başka oluyormuş sahiden..babanız çadırı iyi ki bırakmış.. kulağınızı çok çınlattık..
ve ailelerle, epeyce samimi olduk..
irem-- sevindim..

cadde üstü ,şık bir cafenin önünde durdu..
faruk-- buyrun..
indik.. içeri girince..
-- hoşgeldiniz faruk bey..
faruk-- hoşbuldum.. bize acil, az şekerli üç kahve.. sınava yetişecek,irem hanım..
-- derhal..

aydınlık,ferah bir masaya buyur etti.. mantomu,çıkardım.. oturduk..
 pastane arabası geldi,o sırada.. tepsilerle,pastalar.. börekler vs.
taşınıyor içeriye..dört görevli bayan, camlı bölmeye yerleştiriyorlar..

faruk-- iş yeri de,bu caddenin üstünde.. biraz daha ileride.. sınav yerinizle de,yürüyerek beş dakika var aramızda.. yani,rahat olun.. gecikmezsiniz.. elli dakika var..
irem-- (gülümsedim )tamam..

kahveler geldi.. sigaralar yakıldı.. konuşuyoruz,havadan sudan..
irem-- naim beyler,gelmediler mi..
faruk-- gelmişler.. biraz önce,melis söyledi..derya hanım,iş başı yapmış.. ayakları yere basmıyormuş.. hepsine sarılıp,sarılıp,öpmüş..
şule mahsunmuş.. yasemin hanım neşeliymiş.. turgut bey,efkarlı bir
 şarkı söylüyormuş.. taşınanlar,yorgunmuş..temizlik ve yemek yapılıyormuş.. havadisler böyle..
irem-- (gülerek) sağolun.. melis nasılmış,söylemedi mi..kendi durumunu..
faruk-- (içini çekerek ) söyledi.. nasıl giderim ,onun hesabını yapıyorum.. ama işler birikmiş..
tuna-- yarın akşam,kısmetse geleceğiz faruk bey.. işler ihmale gelmiyor,ne yazık ki..

faruk-- evet ama zor yine de..
irem-- ben de,kendi zor işimi kolaylaştırayım.. diyorum.. (kalktım,mantomu giyiyorum ) tuna beni orada bekleme,faruk beyin iş yerine git.. ben oraya gelirim.. söz ver..
tuna-- hı hı.. tamam..
irem-- gitmezsen,beş dakikada çıkarım haberin olsun..

faruk-- tuna-- hah hah hah..

faruk-- ben bırakmam,irem hanım.. merak etmeyin..
irem-- kaçırırsanız,size pahalıya patlar.. haberiniz olsun..
tuna-- hadi hadi.. faruk bey,beni zorla tutamaz.. tehdit etme..
irem--  çıktığımda,konuşalım.. teşekkür ederiz faruk bey..
faruk-- rica ederim,afiyet olsun..
 (kasanın oradaki tip box kutusuna ,baktığımı görünce )
tuna-- biz çıkıyoruz,gecikme..
irem-- tamam..

onlar dışarı çıkınca.. bahşişi kutuya koydum..
-- teşekkür ederiz..
irem-- elinize sağlık..

hızla çıkıp,arabaya oturdum.. iki dakikada geldik sahiden..
irem-- tuna,lütfen.. gelme..
tuna-- iyi.. git hadi.
irem-- hoşçakalın.. (indim )
faruk-- başarılar..
tuna -- dikkatli konuşş..
irem--( başımı eğip.)merak etmeyinn..

hareket ettiler.. bende binaya girdim.

22 Nisan 2014 Salı

2209.bölüm..

şampanya kadehimi alıp,ahizeyi verdi elime..

irem-- merhaba yavuz bey..
yavuz-- merhaba irem hanım.. sınava giren bin beş yüz kişi içinden birinci olmanızdan,gurur duyduk.. mr.ronand,mr.hector,mr.edward..
özcan bey,güzide hanım,batu bey,ercan bey,abdullah bey.. mrs elizabeth ..mr.smith,mr.jack.. çağdaş,şadi bey..merve hanım..
yusuf bey,çiğdem hanım ,aylin ve ben tebrik ediyoruz sizi..
mülakattan da,böyle bir sonuç bekliyoruz..

irem-- teşekkür ederim.. aracılığınızla,bende sevgilerimi gönderiyorum.. nezaket göstermişler.. elimden geleni yapacağıma, emin olabilirsiniz..
yavuz-- eminiz zaten,başarılar diliyorum.. iyi geceler..
irem-- sağolun,size de..

tunaya verdim,kapattı o da..

irem-- şimdi rahatsız edebilir miyim..
tuna-- edebilirsin de,bir dakika daha bekle..
resepsiyonu aradı.. oda numarasını verip..
telefon bağlamamalarını,arayanları not almalarını ve uyuduğumu söylemelerini istedi.. kapatınca..
tuna-- evett.. bekliyorum..
irem-- ama uyuyorum beenn..
tuna-- hah hah hah..

************
salı sabahı..

saat yedi de.. öpe-koklaya uyandırıldım.. kahvaltıyı odaya istemiş.. yerken..
irem-- grilere bordo kazak da, çok yakışmış.. ağam..
tuna-- sağol.. karım beğendi,tabi yakışır.. sana da,etekli takımı uygun gördüm ama üşür müsün ..
irem-- hava güzel gibi.. üşümem  canım.. doydum,ben hazırlanayım..
tuna-- afiyet olsun.. kuaför gelmiş,bekliyormuş..
irem--  aşağı mı indin.. telefon sesi duymadım hiç.

elektirikli makinayla tıraş oluyor.. dişimi fırçaladım..
banyo,oda arası gidip gelirken.. konuşuyoruz..

tuna-- evet,indim..  arayanların da,listesini aldım..
irem-- (yatağa oturdum,çorabımı giyiyorum ) oku bakalım..

tuna-- oo,çok uzun.. tanıdığın herkes,arayıp başarılar dilemiş işte..
irem-- hah hah hah.. çok açıklayıcı oldu bu.. oku,oku..
tuna--galip,saliha,elizabeth,philip,ziya,zuhal,ergün,sevim,osman,
nuri,şaziye,ahmet,nermin,melek,tamer,candan,maruf,zübeyde,çocuklar.. cafer,barbara.. mehmet,şule,melis,anar,yasemin,turgut,vahide,rekin..derya,said.. ilter,ahu,bedri,buse,behzat,yakup,yahya,belgin,sadun,
şermin,feryal..oya,fevzi,meryem,vecdi.. nedim,gülderen,yasin,figen..
ela,tuğrul,ufuk..gönül,eren,müge..
bekir,sacide,hüseyin,elif.. ceyda,kaan,mustafa,cevdet,güngör..
nail,güllü,hüseyin,fatma.. yeliz,bülent,ege,efe..  çok sevinmişler,başarılar diliyorlarmış..
irem-- allah razı olsun,hepsinden .. bir faruk beyi söylemedin.. buluşturmaktan vaz mı geçsem acaba..

tuna-- hah hah hah.. o da,geleceğim.. gitmeyin sakın diye, not bırakmış..
irem-- (makyajımı yaparken ) bak yaa,ne gerek vardı ki..
tuna-- yaa,anında vazgeçiyordun..  (yanıma gelip,eteğin
 kopçasını kapattı..).
irem-- ( döndüm) nasıl ,oldu..
tuna-- çok güzel.. hadi gidelim.. çantayı değiştirdin,gerekenleri aldın mı..
irem-- aldım..

aşağıda kuaför salonuna bıraktı beni.. saçlarımı dalgalı fönletip,takma tırnaklarımın ojesi kuruyunca.. kalktım..

irem-- teşekkür ederim.. borcum nedir..
-- (gülümseyerek )rica ederiz, eşiniz verdi.. iyi günler diliyorum..
irem-- sağolun,size de..

çıktım salondan.. lobiye gittiğimde,tuna ve faruk bey konuşuyorlardı.. kalktılar.. faruk bey,çok mutlu görünüyor ve süper giyinmiş.. tokalaştık..
irem-- zahmet etmişsiniz,faruk bey.. biz giderdik..
faruk-- ne zahmeti.. tebrik ediyorum..
irem-- teşekkür ederim..
tuna-- daha bir saat var.. kahve içer misin..
faruk--  sınav yerine.. iş yerimde,cafe de çok yakın.. isterseniz orada da içebiliriz..
irem-- olur,gidelim..

üçümüz otelden çıkarken.. hayri beyin taksisini gördük.. gelmiş..
tuna-- faruk bey,iki dakika izin verin bize.. taksi gelmiş de..
faruk-- tabi.. araba şurada..

2208.bölüm..

Anıtkabir'e gittik önce.. ziyarete açık olan bölümleri dolaştık ,Atatürk orman çiftliği ,Atakuleyi gördük,gezdik..

kızılaya geldiğimizde de.. girmediğimiz mağaza,kalmadı sayılır..
tunaya bana günlük ve düğünler için kıyafetler ve herkese hediyeler
aldım.. otele gönderdik,biz oradayken...
mağazadan çıktığımızda..
irem-- ikimizde çok yorulduk.. saat yedi.. listeye bakıp,otele gidelim.. yemeğimiz oda da yeriz.. olur mu..
tuna-- olur da.. listenin acelesi yok,hatta bakmasak da olur.
 yiyip, öyle de dönebiliriz..
irem-- (gülümsedim )valla kıpırdayacak halim kalmadı..
bakalım ve dinlenelim..
tuna-- iyi..

taksiyle geldik ,genel müdürlük binasına.. camlı kapıya içeriden asılmış listeler.. iki kişi inceliyordu.. taksiye bekle diyip, indik..
on liste asılmış.. yan yana.. ışıklandırma iyi neyse ki..
sessiz ve acele adımı arıyoruz..  listeleri taradık ama adım yok..
tuna bana bakıyor,ben tunaya..

-- hanımefendi ,bizde bakalım isterseniz.. arkadaşımla,üç kere baktıktan sonra.. bulabildim adımı..
irem-- kutlarım.. adım irem kara.. yardımcı olursanız, sevinirim gerçekten..

-- sağolun .. (gülerek )bende sizi kutlarım.. 100 tam puanla,birinci olmuşsunuz.. listede değil adınız.. en üste yazmışlar, bakın..
irem-- hani nerede.(gösterdiği yere yaklaşıp,okudum.gülümseyerek)
 sağolun,adınız..
-- fahri..
irem-- yarın görüşürüz ,fahri..
fahri-- (gülümsedi ) görüşürüz..
tuna-- teşekkür ederiz fahri.. müjde verdin,bize.. birşey yapmak isterim,senin için..
fahri-- rica ederim,hiç gerek yok.. iyi akşamlar size..

başımızla selam verdik ,birbirimize.. onlar yürüyorlar..
irem-- tunaaa.. ben sevineceğim sanırım.. yuppiiii..

tuna-- hah hah hah..
(içimden geldiği gibi zıpladım, hopladım.. sonra boynuna atladım.. belime sarılıp,döndürdü beni.. )

tuna-- tebrik ediyorum canımm.. şoför çok şaşırdı,otelde devam edelim mi..
irem--  edelim,tamam.. göremeyince var yaa.. şok oldum..
tuna-- bendee..

*********

oteldeki kutlama, harikaydı tek kelimeyle.. birde hayri beyin ciddi bir rahatsızlığı olmadığını öğrenince.. keyfim katmerlendi..
yemeği yedikten sonra,iki kişilik pastamız.. meyvemiz.. şampanyamız geldi.. jakuzide,pasta şampanya keyfi
yaparken.. telefonun çalması sinir bozucu tabi.. ama banyoda da var
 telefon.. ses olmasın diye.. jakuzinin düğmesine bastı..

tuna-- uslu dur,rezil oluruz..
irem-- tamam tamam..
tuna-- (açtı ) buyrun..
yavuz-- iyi akşamlar,tuna bey..
tuna-- size de, yavuz bey..
yavuz-- sizi bulmak,ne kadar zormuş.. böyle..

tuna-- hah hah hah.. yine de,bir iz bırakmışım demek ki.. oteli,nereden öğrendiniz..
yavuz-- ooo,devreye kimler girmedi ki.. telefon trafiği çok yoğundu..çiğdem hanım,zuhal hanımı aradı..o ,erol beyden öğrenip bize haber verdi..
 irem hanımı tebrik ediyor.. yarın da,aynı başarıyı göstermesini diliyorum..

tuna-- çok teşekkür ediyorum,bizimde dileğimiz o..
zahmet vermişiz size.. iremi veriyorum..
yavuz-- memnun olurum..

2207.bölüm..

binaya girdim.. arama ..kimlik,giriş belgesi kontrolleri yapıldı..
yönlendirmelerle , 1.seminer salonuna ulaştım..
tekli koltuklara, yazabilmek için ..geniş tablalar monte edilmiş..
görevli,numaramın olduğu koltuğu gösterdi..
mantomu çıkarıp,oturdum.. koca salon, tıklım tıklım dolu..
tepegöz ile sınav giriş ve çıkış saatleri belirtilmiş..
bir görevli kimliğimi eline alıp baktı ,resimdeki ben miyim diye kontrol ediyor.. giriş belgemi de inceledi..  bıraktı tekrar..

kitapcıklar,cevap anahtarları gelinceye kadar.. kalemlerimi,silgimi kalemtraşı çıkardım.. suyumdan içtim.. oturanlara göz gezdirdim..

nihayet yirmi kişi, dağıtıma başladı.. birisi de,mikrofonla.. kuralları açıklıyor..
"saat 18:00 de yazılı sınavı geçenlerin listesi, giriş kapısına asılacak.. kazanan adayların mülakat sınavı.. yarın saat 10:00 da başlayacak ve
bu binada yapılacaktır. cevap anahtarına ,bilgilerinizi eksiksiz doldurun.tükenmez kalem kullanmayın.. başarılar diliyorum.. başlayabilirsiniz.. "

yarım saatte bitirdim.. 100 soruyu.. baştan tekrar, tek tek kontrol ettim.. gözetmenlerden birisi yanımdan geçiyordu..
irem-- (fısıltıyla ) çıkabilir miyim..
--- kontrol ettin mi..
başımı salladım..
-- peki.. (belge,cevap kağıdımı ve kitapcığı..aldı )çıkabilirsin..

eşyalarımı alıp, sessizce ayrıldım..

********
giriş kapısına doğru yürürken.. yaka kartlarından..
orada çalıştığını anladığım iki bayan.. bana baktılar..
birisi "artist" , birisi de"hıh..kadrolu olacakmış,sevsinler" dedi..
durdum..
irem-- bir dakika bakar mısınız..
döndüler.. "buyrun"
gittim yanlarına.. isimlerini okudum.. ve çıktım binadan..

daha merdiveni inerken görmüş..
tuna-- (sitemli bir sesle ) yine mi ya..
irem-- (gülerek yürüdüm,ona doğru ) gezeceğiz demedin mi,çıktım işte..
tuna-- (çantamı açtı.. elimdekileri koydum ) atılmadın inşallah..
irem-- yok,çok usluydum.. şimdi acısını çıkaracağım..
tuna-- (gülerek ) kaç alacağını söyle, ona göre gezdireyim seni..
irem-- hah hah hah.. elli ?
tuna-- Adanaya dönelim..
irem-- yetmiş..
tuna-- otele..
irem-- seksen..
tuna-- e dolaşırız biraz..
irem-- doksan..
tuna-- epeyce dolaşır,alışveriş yaparız..
irem-- doksan dokuz..
tuna-- (omuzlarımdan tutup,çekti.. sarıldık) aşkımm..dur,niye yüz değil..
irem-- ya yüz de.. bir hata payı bırakayım,dedim..

elimi tuttu.. yürüyoruz..
tuna-- iki kişi çıktı,senden önce.. Türkçe de,branş dil soruları da..
 çok zordu,dediler..öylemiydi..
irem-- bana zor gelmedi.. akşam altıda,liste asılacakmış giriş kapısına.. yarında,onda başlayacakmış mülakat.. konuyu kapattım.. tamam mı..
tuna-- tamam..

2206.bölüm..

ertesi sabah gayet neşeli.. şakalaşarak giyindik.. saat sekizde ,kahvaltıya indik.. salon epeyce kalabalık.. açık büfeden yiyeceklerimizi alıp, bir masaya oturduk.. yağmur durmuş,güneş pırıl pırıl.. ama rüzgarlı ,muhtemelen de soğuktur.. yürüyemeyiz yine..

tuna-- ne oldu,ne düşünüyorsun..
irem-- dalmışım.. bugün bekleme olur mu.. aklım sende kalıyor..
tuna-- benim de sende.. atkımı,eldivenimi aldım.. pazartesi ,beklemek için daha çok seçenek vardır..  sınavdan sonra,beraber gezeriz..
irem-- belki demedin..
tuna-- (gülerek ) belki..önce otele geliriz,sen boğazlı kazağını giyersin..
irem-- dün çok sıcak geldi dedim ya,tuna.. bitsin de,geliriz..

çayları kahveleri de,içtikten sonra..
odamıza çıktık.. dişimizi fırçaladık.. ben makyajımı yaptım.. saçlarımı açık bırakıp beyaz beremi ,atkı ve eldivenimi
çantaya koydum..
aşağıya indiğimizde saat dokuzdu..
hayri beyi beklerken otel,çevresinde dolaşıyoruz..

irem-- senin canını sıkan, birşey mi var.. düşünceli gibisin.. gecede,çok içtin.. (elini tuttum ) hadi açıl, bana..
tuna-- (gülümseyerek ) açılmam mı ,hiçç.. ama sana öyle gelmiş,birşeyim yok hayatım..
irem-- iyi,inandım.. yine kendini tuhaf hissedersen, söyle ama..
tuna-- hah hah hah.. şüphen olmasın,fırsatı kaçırmam.. (kolunu omuzuma attı ) gece gonca,geldi ya.. oyun figürleri konusunda,ders alsan.. diyorum..
irem-- (durdum )hah hah hah..
tuna-- (gözümün önüne gelen saçlarımı arkaya attı ,öyle bir bakıyor ki.. )canımın içi.. ne güzel güldün yinee..
irem-- sayende ağamm.. eriyorum,bakma öyle..

taksi dıt diye korna çalınca.. dönüp,yürüdük.. arka koltuğa oturunca da..

irem-- günaydın,hayri bey..
hayri-- günaydın.. erkencisiniz..
tuna-- güneşi fırsat bilip,hava alalım dedik.. hayri bey..
hayri-- (hareket etti,gidiyoruz ) güneş , böyle etkili değildir bu mevsimde. size doğdu, bence.. her işiniz böyle aydınlık olsun..

irem-- aminn.. sağolun hayri bey.. sizin de inşallah..
hayri-- inşallah.. sınavdan çıktığınızda,sizi duraktan başka arkadaş alsa olur mu..acil bir durum var.. hastaneye gitmem lazım..
tuna-- yok canım gönderme,o kadar yolu gelmesin .. döneriz biz..
hayırdır,acil durum nedir.. bir faydamız dokunur belki..

hayri-- bazı şikayetlerim vardı,dün gece çarpıntı da eklenince..
sabah hastaneye gidip,kan verdim tuna bey.. doktor,iki saat sonra..
 sonuçları alıp,gel dedi.. bir makinaya falan, girecekmişim.. yetişemem,bekletirim sizi diye dedim..

tuna--irem-- geçmiş olsun..
hayri-- sağolun..(münasip bir yerde durdu ) geldik,bu kapıdan gireceksiniz..

tuna para çıkarırken..
irem-- hayri bey, inşallah korkulacak bir durum yoktur.
lütfen bana haber verin....  adımıza ,otele not bırakırsanız rahat
uyurum.. tamam mı..
hayri-- (gülümseyerek) tamam.. başarılar diliyorum,canı gönülden..

irem-- sağolun.. bende size,şifa diliyorum canı gönülden..

indim.. tuna da parasını verip,indi..
hareket ederken.. plakasına baktım..
tuna--  gel meleğim, gell.. aldım ben..

*********
genel müdürlük binası beş katlı..
 giriş kapısının önü.. çok kalabalık..geniş kaldırımdaki banklar da dolu..  yakınlarını bekleyen herhalde diye.. düşünmüştüm,doğruymuş.. kapıdaki görevli ,tunaya da giremezsiniz dedi.. çantamdan su şişesini ve kalem kutumu aldım.. kimlik ve giriş
belgem mantomun cebinde zaten..

irem-- görüşürüz..
tuna--  başarılar ,acele etme sakın..

2205.bölüm..

irem-- aman iyi olsunlar,sorun çıkmasında.. gülten hanımlara da,
kalmalarını teklif etsek mi ki..
tuna-- karışmak istemiyorum.. orada çocuk büyütmek çok zor.. çiçeğin kazandığı da, hepsine yetmez..
saliha hanım-galip bey.. yurtta kalanlar yardımcılar birbirlerine..
 benimsediler,para da kazanıyor gülten hanım.. gelecek yıl olsun,teklif onlardan gelirse bir çare düşünürüz..  saliha hanıma söyler yani..
irem-- olur.. mustafa beyi de,gelmişken görüp teşekkür edeyim diyorum..

tuna-- onunla ilgisi yok ama  bu üniversitede,görevli..
mülakatın sonucu açıklasın da..hiç birimize laf gelmemesi için..
bir başka zaman..evine uğrarız,daha iyi olur..

irem--- hımm.. tamam..

meyve ve tatlıdan sonra.. otelin içini gezdik.. mağazalara bakıp,roofa
çıktık.. manzara süper.. trafik, ışık seli adeta.. oturduk cam kenarındaki masaya.. ben kola ve kahvemi içerken.. tuna içkiye devam etti..
birkaç masa dolu.. derinden,gelen müzik sesi dinlendiriyor..

tuna-- uykun geldiyse.. gidelim..
irem-- (elimi çeneme yaslayıp..ona bakarak )melis ve faruk bey nikahlanmış..
tuna--(gülümseyerek ) nee.. ne zaman,fırsat bulmuş.. hep beraberdik ya..
irem-- Dubaide,yemek sonrası.. konsolosluğa gitmişler..
 faruk bey.. yasini,rekini solladı ..

tuna-- (gülerek )ee biliyorsak,kutlayalım..
irem-- yok yok.. bilmiyoruz.. melis dönerken uçakta,hanımlara söyledi.. nikah cüzdanını gösterirken de.. ..
sizden saklamak sıkıntı yaratıyor ,lütfen aramızda kalsın.. faruk ve ailem için istiyorum dedi..
tuna-- hah hah hah.. faruk beye, bak sen..
irem-- of tunaa..  mehmet ve davut bey duymasın diye demiş..
tuna-- hıı.. şimdi niye pat diye söyledin ,amacın ne....
irem-- ben biliyorum ya,karı kocayı ayrı bırakmak içime sinmediğinden.. dönünce, melisi bir hafta Ankaraya göndereyim diyorum.. iş için..

tuna-- hah hah hah.. işi mi,bulamadın..
irem-- evet yaa,gülmesene.. göstermelikte olsa,işi söylemem lazım..

tuna-- göstermelik olacaksa.. faruk bey senin bildiğini anlar ve
ikiniz içinde hoş olmaz ..melisi de ,zor durumda bırakırsın..
  bugün,beklerken broşür dağıttılar.. kampüs de
fuar ve fuarcılık semineri varmış perşembeden,perşembeye...
 melise ver, tamam..
irem-- ay bu çok güzel oldu.. faruk bey,yarın gelecekti.. çarşamba gecesi dönmez melis.. eşyalarını getirir.. ailesi için de,sorun olmaz..

tuna-- iremm,yeter.. bunlara gerek yok..onların da sana,ihtiyacı yok.. evlenmişler.. daha ne düşünüyorsun da, aklını meşgul ediyorsun.. broşürü  söyledim diye.. kendimi tuhaf hissediyorum,zaten..

irem-- hah hah hah..

2204.bölüm..

tuna-- dayı,ireme Dubaideyken.. konuyu kapattık,sizinle alakalı değil demişsin.. nasıl kapatabildiniz ki..
erol-- bayağı kapattık işte.. emin olmasam,söylemem değil mi..

irem-- (kısık sesle ) özel nedenle,resmi görevini kullanan birisi var.. hedef ben değilken,aracın tesadüfen gönderilmesi sonucunda.. hiç ilgili olmayanların da,kullanıldığı.. bir başka ,tiyatro oyununa dahil olmuşuz,kocacığım.. değil mi, dayı..

erol--  kaçırmıyorsun bakıyorum..ama kimseye belli edip,sormadın inşallah..
irem-- yok sözümü tuttum,tunada şimdi duydu..  koz olarak,saklayacağım..

erol-- yok et,yok et.. sami beye de,neler demişsin..

irem-- dedim de,benim ne suçum var ki.. senaryo sana aitmiş..
kemal beye sormuşsun.. adam kayıtlarını,korumak için.. rekinin açılışına bile gelemedi,vicdansız..
erol-- (gülümsedi)söylese,hiç uzamayacaktı.. nedim bey de,hayır dedi.. resmi de soramıyorum..

irem-- başı yanacaklar var tabi.. inan ki,suç duyurusunda bulunacaktım.. bana ya resmi gelin.. ya da direk sorun.. senaryo falan,ruhum kaldırmıyor artık.. (kağıt peçeteyi, emir'in başıyla kolumun arasına koydum ) arabası yok mu çocuğun.. terliyor.. ben yukarı odaya çıkarayım.. sizde gelirsiniz..

erol-- yok yok.. emiri eve götürüp,uğrayacağım yerler var..
yarın ne zaman müsait olursanız,eve gelin..
irem--  dayı,gel deme ne olur.. pelte gibiyim.. çarşamba gecesi nişana geleceğiz.. uğramaya çalışırız..  çok selam söyle yengeme..
erol-- görürsem söylerim..

güldük.. tunayla tokalaşıp,yanıma geldi.. aldı oğlunu..kalkıp,öptüm bende..
erol-- kendinize dikkat edin,başarılar.. yemeğinize engel oldum ama kusura bakmayın artık..
tuna-- estafurullah..
irem-- geldiğin,getirdiğin için,sağol..
erol-- rica ederim.. hoşçakalın..
irem--tuna-- güle güle..

o gidince.. yeniden, bana yemek istedi..  yerken..
tuna-- bana niye söylemedin..
irem-- neyi..
tuna-- anladığını..
irem-- sıra gelmedi ki.. hem  Ankaraya gelinceye kadar diye.. söz vermiştim..
tuna-- hiç ummazdım naim beyden.. sen nasıl öğrendin,peki..
irem-- bekir beyin  dinlendiğini anlayınca,arabadaki de..onlara yönelik miydi acaba,mehmet bey kullanıldı mı  dedim..
(anlattım ) yemekte,bir laf söyleyim diye geçirdim aklımdan ama
 mehmet -şule çifti için sustum.. damattan,yakınlaştırmasını beklerken.. ikisini de kaybedebilirdi..
tuna-- evet.. iyi yapmışsın..

irem-- çiçek yarın gelecek mi,acaba.. ben tamamen unuttum..
tuna-- burhan kararsızdı dedi.. hem yavuz beyden, eve çeviri almış..
hemde kırtasiyede çalışmaya başlamış.. sigortalı olmuş..
annesi de,alt komşuları çok beğenmiş.. yemek yapıp,öğrenciler ve burhanla beraber yemişler.. servisten de,çok memnunlarmış..
hepsi faydalanıyormuş..

irem-- aman iyi olsunlar,sorun çıkmasında.. gülten hanımlara da,
kalmalarını teklif etsek mi ki..

17 Nisan 2014 Perşembe

2203.bölüm..

hayri--  eşin, saatlerdir.. gözü kapıda,bir dakika rahat oturmadı yerinde.. çok da umutluydu.. geçemedin mi,yani..

irem-- halini tahmin ediyorum,hayri bey.. bende onun için,
geçirmezseniz,geçirmeyin diyip.. çıkmadım.. beklemesinin ve umudunun karşılığını alması için.. elimden geleni yaptım.. gerisi onlara kalmış.. adiller mi göreceğiz..

tuna-- sağol..
irem-- sende.. yol mu uzadı,başka yere mi gidiyoruz..
tuna-- yok canım,otele gidiyoruz.. az kaldı..
irem-- (omuzuna koydum başımı ) hı,iyi ..kızılay kalsın diyecektim..
tuna-- bak senn.. demek öyle..
irem-- hımm, saat onda sınavım var.. onun yeri uzak mı..
tuna-- değilmiş.. hayri bey gelecek,bizi götürmeye..
irem-- yol ne kadar sürer ,hayri bey..

hayri-- taksiyle dolaşmak zorunda kalıyoruz..
on dakikalık yer ama yirmi dakika önce gelirim ben..
tuna-- yarım saat önce gelin,hayri bey.. gecikmeyelim de ,bekleyelim..
hayri-- tamam..

***********
odamızda..duş alıp dinlendik.. değiştik kıyafetleri..
saat sekiz buçuk gibi.. yemeğe inecekken.. telefon çaldı..

irem-- açmayalım.. nasılsa yerimizi ,Adanadakiler bilmiyor. buradakilerle de,konuşmak istemiyorum.. yemeği yiyip,geliriz..
tuna-- iyi,sen bilirsin..

indik ,restoran katına.. gayet şık ve güzel bir mekan..
dışarıyı görebileceğimiz bir masaya oturduk.. yemeklerimizi beklerken.. konuşmadan gece manzarasına ,bakıyoruz..

erol-- iyi akşamlar..
döndük.. dayım,kucağında oğluyla bize bakıyor..
kalktık,tokalaştık öpüştük falan.. emiri aldım,kucağıma..
maaşallah,büyümüş.. bir güzel,bir sevimli.. dayımın minyatürü sanki..  mis kokulum,şaşırdı etrafına bakıyor..
dayım da,tunanın yanına  oturdu..

erol-- nasılsınız..
tuna-- iyiyiz,dayı.. siz nasılsınız..
erol-- çok şükür,iyiyiz bizde..
tuna-- size de yemek söyleyelim..
erol-- yedim tuna,sağol..
tuna-- içki ?
erol-- yok,içmem..
irem-- çocuğu böyle paltosuz mu,getirdin..artık gece gezmelerine,beraber mi çıkıyorsunuz. yengem, nasıl izin verdi..

erol-- getirir miyim,canım.. otele girince,çıkardım.. sevince gel dediğime, pişman olacağım neredeyse.. evde  bekliyoruz ki,sevinç gelecek..
irem-- ee,etme bulma dünyası.. (başını omuzuma yasladı,saçını okşadım) uyku saatimi geldi..
erol-- evet.. görmen için getirdim.. nasıl geçti,sınavın..
irem-- iyiydi..  kıyamamm,uyuduu.. ( şalımı sırtına örttüm..)

yemeklerimiz  de,geldi..
erol-- bana ver de, sen ye..
irem-- (kucağıma yatırdım ) yok yok,yerim.. burada kaldığımızı,nereden öğrendin..
erol-- bilmesem abes olurdu.. havaalanında adınızı.. görmediniz mi..

tuna-- görmedik de,ne gerek var dayı.. taksiyle geldik..
erol-- (gülümseyerek ) takside hiç konuşmamışsınız,şöför emin olamamış..
irem-- (güldüm ) ne alemsin.. sadece emiri getirip.. özlediğine de,
inanabilmek istiyorum ama bu kadar değil ,değil mi..
erol--  e biraz.. yiğeninin sesi de kaydedilmiş diye duyunca, şok oldum tabi.. neyse,ucuz atlatmışsın..
irem-- evet de,ben sakıncalı birşey konuşmadım.. bekir bey,güvenliği sağlam diye gayet rahat konuştu..
erol-- dün ifadeni almak için,davet edilecektin.. ertelediler.. dönünce
sen git,tamam mı..
irem-- tamam,sağol..

tuna-- dayı,ireme Dubaideyken.. konuyu kapattık,sizinle alakalı değil demişsin.. nasıl kapatabildiniz ki.

2202.bölüm..

kimseden çıt çıkmıyor.. düşünceliler.. baktım,tek tek..

irem-- (erdil bey de,arkamdaki sırada oturuyor.. gülümseyerek )
pek sessizsiniz.. beni dinleyebildiniz..
erdil-- (gülümseyip,yakın gözlüğünü gömlek cebine koydu )
sınıf,sınıf olalı.. böyle sessizlik görmedi..zaten,çalışamadım.. uykusuzum..

irem--  ben çalıştırırım,takma kafana..
güldüler..

kadir-- sorusu olan varsa,iki kere düşünsün..
irem-- benim var..
kadir-- söyleyebileceğimiz bir şeyse,sorun tabi..
irem-- yakınlarda,şemsiye alabileceğimiz bir yer var mı..
yürümek istiyorum da..

öznur-- akşam oldu,bulamazsınız bu yakınlarda..yağmur,ayaz da var.. heyetten olmasam,sizi bırakırdım ama  kalacağınız yer uzak mı..tek mi geldiniz,yoksa..
irem-- yok canımm,olur mu hiç.. kocacığım aşağıda beni bekliyor..
teşekkür ederim,taksiyle gideriz.. kimseyi rahatsız etmek istemedik..
otelde kalacağız..

kadir-- (ayağa kalkıp )  arkadaşlar,irem hanım ..buyrun..

irem-- (herkes gibi bende kalktım,dosyalarını alıyorlar.. bende mantomu ve suyumu alıp, başımla selam verdim) çıkabilirim değil mi..
kadir-- tabi tabi..
irem-- iyi akşamlar..
onlar da,iyi akşamlar dediler ve  ben çıktım..

hava kararmış,rüzgar camlara yağmur damlalarını savuruyor.. bende hızla koridorda ,yürüyorum.. aklım tunada,kesin üşümüştür.. hasta olacak benim yüzümden..
nihayet merdivene ulaştım.. inip.. fırtına gibi..binadan çıktım..

offf bu ne soğukk..giydim aceleyle mantomu.. cafeye doğru yürüdüm de..kapalı.. etrafıma bakındım.. hiç kimse kalmamış.. tuna neredesinn diye içimden geçirirken.. bir taksi yaklaştı ve önümde durdu.. arka kapı içeriden açıldı..

tuna-- (eğilmiş.. ) iremm,gel..
irem-- şemsiye nerede..
tuna-- hah hah hah..
bindim artık..  taksi hareket etti..

irem-- (elini tuttum ) üşüdün mü..
tuna--  üşümedim,hayatım.. takside oturup,hayri beyle sohbet ettik..
ileriden bakıyorduk, kapıya..

irem-- iyi bari.. nasılsınız,hayri bey..
hayri-- (babacan bir adam ) iyiyim,irem hanım.. asıl ,sizi sormalı..
irem-- fena değilim de,çok ve dikkatli konuşunca yoruldum biraz..

tuna-- siz girdikten bir saat sonra.. neredeyse,herkes çıktı.. sonrasında toplasan, on kişi ayrılmıştır.. saat yediye geliyor.. rekor sende..
irem-- (gülümseyip.. çantamı aldım.. saçlarımı açıp.. beremi taktım.. kimliğimi koydum.. ) o on kişiye,ne sordular acaba.. biz uzun uzun konuştuk..

tuna-- hani sınavdan çıkanın başına, toplanırlar ya.. birisine bende gittim.. sen öğretmen ol,bizi sustur hadi demişler.. çocuk da,saygısından kibarlıkla.. bey,hanım diyince.. becerememiş..

irem-- (gülerek ) bana da dediler.. (kısaca bahsettim)
başkanlarıydı herhalde kahkahamızı duyunca.. girdi sınıfa.. hayretle bize bakarak,mülakatta gülme sesine alışık değiliz.. girebilir miyim dedi.. öğretmen benim ya.. çok komikti.. ama sonra ciddileşti.. sıkıştırdılar.. söylemek istemediğim,bir konu için..
sınıf atlamanız buna bağlı desem, dedi kadir bey..
bende olmamalı,bilgimi değerlendirmek için buradasınız..
yeterli görmedinizse,ben bir yıl fazla okur..yine öğretmen olurum..
ama yeterli görüp de,itaitsizlik olarak algılarsanız.. siz bilirsiniz..vicdanınıza kalmış ..  dedim..

2201.bölüm..

kadir-- desem ki,sınıf atlamanız ..o konuları söylemenize bağlı..

irem-- olmamalı derim..hassas diyip,rica ettim.çok özel ve paylaşmak istemiyorum ..
siz, benim bilgimi değerlendirmek için buradasınız..
yeterli görmedinizse,ben bir yıl fazla okur..yine öğretmen olurum..
ama yeterli görüp de,itaaitsizlik olarak algılarsanız.. siz bilirsiniz..vicdanınıza kalmış ..

kadir-- arkadaşlar başka sorusu olan var mı..
erdil-- benim var..
irem-- buyrun..
erdil-- açıklıktan yanayım dediniz..  yanlış değerlendirmiş olabilirim ama gülnur hanıma.. söyleyecek birşeyiniz, vardı da.. vazgeçtiniz gibi geldi..doğru mu..
irem-- (gülümsedim ) doğru,erdil bey.. etkilememek..ve
.. yanlış anlaşılmamak için.. sustum.. gülnur hanımla,sizlerle samimiyetimiz yok.. yeri ve zamanı değil diye ,düşünüyorum hala.. nasılsa,birgün bir yerde karşılaşırız..
uygun olduğuna inanırsam, gülnur hanıma söylerim..

gülnur-- istersen dışarı çıkalım..
kadir-- olmazz.. dışarı çıkamazsınız..
gülnur-- söyleyin,irem hanım.. yanlış anlamayacağız..

 irem-- emin misiniz..
gülnur-- evet,evet.
irem--  (ona doğru yürüyüp ,boş olan yan sırasına oturdum.. gözlerinin içine bakarak )
bana ; eşiniz gelmeyebilir.. siz,bırakıp gidemezsiniz.. yada o göndermez.. özverimizle bir şekilde,sınıf atlasanız.. öğretmen olsanız dahi.. emekler boşa gider.. istifa edip,evinizde oturursunuz.. " dediniz..
ben özveri kelimesine takıldım..
siz,size verilen görevi yerine getirerek.. sınıf atlamayı, hak ettiğine
inandığınız adaya, hakkını teslim ediyorsunuz.. lütfetmiyor sunuz yani,doğru mu..
gülnur-- doğru..

irem-- sizin durumunuza açıklık getirdikten sonra..
bir fikir oluşması için.. sicilimde yazmayan ..bizimle ilgili ,birkaç şey
söylemem lazım.. eşimle,birbirimize çok düşkünüzdür..
 Adanalı düşüncesi taşımasının yanısıra, insan olarak da..
müthiş artıları vardır..
yeni evliyken söylediği ;oku ama çalışma.. öğretmen olduğunda da,
gönderemem..okul yaptırayım,kadrolu olmasanda.. yönetirsin..
bence evinde otur,hobilerinle uğraş.. elini sıcak sudan ,soğuk suya
sokma.. kıyamam,yorulma.. temizlik,ütü ..ev işi ,sakın yapma..
aman sana birşey olur.. tek bir yere gitme,baban götürsün.. şöför getirsin,akşam ben alırım.. gibi laflar da,ona ait..

o ,söylemek istemediğim konulardan sonra.. evliliğin,sevginin,sabrın,
dayanışmanın ve fedakarlığın aslında ..ne demek olduğunu,yeniden.. yeniden anladık.. gelecek ay,dördüncü yılımıza gireceğiz..

şu anda ben; kurduğum.. eşimden tamamen bağımsız,holdingimi ..
on iki arkadaşımla birlikte..yönetiyorum..  ithalatlarımız,
ihracatlarımız.. ortaklıklarımız ve yatırımlarımız var..
vergi rekortmeni olduk,bu yılda olacağız kısmetse..
benim maddi, hiç bir ihtiyacım yok..
eşim  toprak ağası, onun da yok.. ama parada gözü de yok.. resmi
görevli ve maaşlı.. hasattan, bir kuruş almıyor.. bende almıyorum..
onun yeri ayrı..

anlatmamın sebebine gelirsek ;hepimiz değişiyoruz.. eşimin düşüncesi, kıstasları da.. zaman,şart ve güvenle tamamen değişti.. beni engellemediği gibi.. manevi desteğini de,hiç esirgemedi..

 ben öğretmen olduğumda.. emek vererek kurduğum,geliştirdiğim
.. iş yerimi,genel müdürüme .. arkadaşlarıma emanet edip,resmi olarak ilişiğimi keseceğim..
eşim de,beni yanlız bırakmamak için istifa eder,yine gelir.. ikimiz,nereye atandıysam.. orada kıt kanaat ,gül gibi geçiniriz..

 fakat konuşmak için, erken.. henüz ,o aşamaya gelmedik.. şartlara göre değerlendireceğiz..
ben görüyorum da,bunları anlatsam..farklı değerlendirip,ihtiyacı olan birisi sınıf atlasın.. hayata atılsın diyebilir,adeta cezalandırabilirdiniz..
ama bu benim idealim.. ve hak etiğimi düşünüyorum..

şimdi soruyorum size ; özveriyi kim yapıyor.. siz mi,biz mi..

kimseden çıt çıkmıyor.. düşünceliler.. baktım,tek tek..

2200.bölüm..

irem-- (ona doğru yürüyerek) yurt dışı geçmişim yok.. ama pratiklik için hem evet,hem hayır diyebilirim.... annem-babam ve yakın çevrem bilmez.. ben nereden,imrenip istediysem.. beş yaşındayken.. ingilizce öğretmeni olacağım,okula gitmek istiyorum derdim.. babamı bunalttığımdan.. ayas kolejinin ,ana sınıfına yazdırdı..
liseden mezun oluncaya kadar,neredeyse tüm eğitim kadrosu ingilizdi.. hepsinin katkısı var ama mrs.elizabeth (...... ) mektup arkadaşlığı ve bire bir iletişim için,müthiş  imkanlar sağladı bize..
rahatlıkla,onun sayesinde konuşabiliyorum diyebilirim..

-- (arka sıralarda oturan, bir başka bayan ) evliymişsin ve çalışıyormuşsun.heveslisin.. okumaya zaman buldun diyelim.. öğretmen olduğunda,ne olacak..
çalıştığın yeri ,memleketini terkedip..taşınacakmısın tayin olduğun yere.. eşin gelebilecek mi..

irem-- ana hatlarını belirleyebildiğimiz.. kısa,orta ve uzun vadeli
hedeflerim/hedeflerimiz var.. yolumuzda yürürken,dış etkenlerden de etkileneceğimiz kesin.. ama sapmadan,molalar vererek devam edeceğimizi söyleyebilirim..  umarım açıklayabilmişimdir..

-- benim anladığım;eşiniz gelmeyebilir.. siz,bırakıp gidemezsiniz..
ya da o, göndermez.. özverimizle bir şekilde,sınıf atlasanız.. öğretmen olsanız dahi.. emekler boşa gider.. istifa edip,evinizde oturur sunuz..

irem-- (adı,gülnurmuş.. gözlerine bakarak ) yalan ve gizlemek yüktür bana.. açıkça evli olup,çalıştığımı söyledim.bizi tanımayıp ,ilişkimizi bilmediğiniz için de..böyle bir sonuç çıkarmanız,doğal..genel bakış açısı bu,maalesef..
eğer ben evimde oturacak olsaydım..otururdum.. çalışmaz,yeniden başvuru yapmazdım zaten.. evliliğimi de,mesleğimi de..bir arada yürüteceğime inanıyorum,gülnur hanım..  bence,verilen hiçbir emek boşa gitmez.. şartlara göre,şekil değiştirebilir sadece..

kadir-- mesela ?

dönerek, sırasının önüne geldim.. dosyamı kapatmış.. 
boyuna göre rahatsız sırada,biraz yan dönmüş.. bacakları sığmamış.. anlaşılan.. ilgiyle bana bakıyor.. 

irem-- yarınımızın ve ne şartlarda olacağımızın garantisi yok.. öğretmenliğe hak kazansam da.. çok çok çok, önemli bir nedenden dolayı .. görev yapamadığımı varsayarsak..  çevirmen,mütercim tercüman.. dersane öğretmenliği.. yapabilir.. yada evimde dil dersi verebilirim.. bilgim,her zaman benimledir.. mutlaka değerlendiririm..

öznur-- yani istifa etmem diyorsun, öyle mi.. 
irem-- büyük konuşmak istemiyorum.. ama gönlümle istifa edebileceğim,bir- iki konu haricinde.. mesleğimden isteyerek ayrılmam.. ama o konuları, sormazsanız memnun olurum.. benim için,hassasiyeti var .. rica ediyorum.. 

kadir-- desem ki,sınıf atlamanız.. o konuları söylemenize bağlı.. 

2199.bölüm..

gidip,oturdum sıraya..
masanın yanında duruyor, o da..
-- öğretmen benim..erdile soru sordum,bilemedi.. ne yaparsın..
irem-- açık ve net .. çaktırmadan ,her şartta kopya veririm..

hepsi gülmeye başladı..
-- az önce öğretmendin,yakalasan eksi verirdin.. yada uyarırdın..
sen, beni  atlatabileceğini mi sanıyorsun..

irem-- hayır,hayır.. onunla alakası yok.. yakalayabilir,eksi de verebilirsiniz .. suçlu olduğumdan.. hiç sesim çıkmaz..
ben arkadaşım diyorsam,çalışamamasının nedenini biliyorumdur.. yardım etmek  için verirdim..

-- ama kendini yakıyorsun..
irem-- evet de,ben onu artı yaparım..
-- çalışsaydı, bilseydi.. sen görevini yapıyorsan.. erdil de,yapabilirdi değil mi.

irem-- (erdil beye baktım,atmış yaşlarında )haklısınız da.. erdil
(gülümseyerek) hıımm..yeni dede oldu.. torun nedeniyle çalışamamış,yazık.anlattı bana..

kahkahayı anlatamam size..
öznur-- irem hanım,yine tahtaya alalım sizi..

geldim..diğer görevli oturdu..

öznur-- beni ,erdile sözlü kopya verirken yakaladın.. ne yaparsın..
irem-- öznurcuğum.. arkadaşına ders çalışmasında ,yardımcı olursan.. daha verimli sonuç alırız ,değil mi canım..
erdill,benimde başımı yaktın..öznurun da..

erdil-- (gülümseyerek) torun  ağlıyor,ev kalabalık.. elektriklerde kesildi,çalışamadım hocam..
irem-- bana sınıfa girmeden.. özel durumunu anlatsaydın.. soru sormaz,seni zor durumda bırakmazdım.. .. elektrik kesildi bahanesini,duymamış kabul ediyorum..

erdil-- habersiz gelen torunu,ben kabul ettiysem.. sizde kesintiyi ,kabul edin..
irem--siz dede olmuşsunuz, kabul etmemek gibi bir şansınız , yok. ama aksilik bu ya,aynı mahallede oturuyoruz.. bilmem anlatabildim mi..
erdil-- şansa bak ya..

yine gülerlerken kapı tıklatıldı..
irem-- gell..
uzun boylu,kırk yaşlarında son derece şık,bir bey..girdi içeriye..
bana ve oturan görevlilere hayretle bakarak..(ingilizce )
-- pardon mülakatta,kahkaha pek alışıldık değildir de.. duyunca merak ettim.. katılabilir miyim size..

irem-- tabi.. (kartına baktım,kadir yazıyor.. ) arkadaşlar,kadir aramıza yeni katıldı.. yardımcı olun, lütfen.. istediğin yere otur kadir..

kadir-- (hafifçe tebessüm ederek) peki.. arkadaşın dosyasını alabilir miyim,öznur hanım..
öznur-- elbette,buyrun kadir bey..

kadir-- (ilk sıraya oturdu,dosyama bakıyor )siz devam edin ,lütfen..

--- (hiç konuşmamış,bir bayan.. kalemi bırakıp ) irem hanım.
pratik konuşma becerisini.. yakın çevrenizdeki,dil bilenlerden dolayı mı kazandınız.. yurt dışı ,geçmişiniz mi var..

2198.bölüm..

-- (hanımlardan birisi ) merhaba,adınız..
irem-- irem kara..
-- (eliyle sıraları gösterip) arkadaşlar,buyrun.. (yanıma gelip,yazdıklarımı aldı.. boş bir kağıt koydu)
irem hanım,sizde yerinize oturun.. lütfen..

oturdum.. onlarda dağınık olarak oturdular, sıralara ..
benimle konuşan,öznur hanım.. masanın önündeki sırada..
 kağıtlarımı,zımbayla delip dosyaya yerleştirdi .. yan sıradaki görevliye verdi..o inceliyor..

öznur--(ingilizce )  herhangi bir ihtiyacınız var mı..
irem--  yok,sağolun ..
öznur-- rahat mısınız..
irem-- rahatım..
öznur-- görüştüğümüz adayların hepsi, sırada oturmuşlardı..
masayı tercih etmenizin özel bir nedeni var mı..
irem-- (gülümseyerek) var..
-- (dosyamı inceleyen,kapatıp başkasına verdi ) öğrenebilir miyiz..

irem-- tabi.. sorumluluğunun farkında olup..ders için hazırlık yapan bir öğretmen ,nasıl hisseder.. anlayabilmek  amacıyla oturdum..
-- anlayabildiniz mi.. anlatın bize..
irem-- bir kere oturmakla,anlayabildim dersem yalan ve eğitime gönül vermiş öğretmenlere ,saygısızlık olur.. tahmin edebiliyorum sadece..

dosyam elden ele geziyor..
-- (arka sıralardaki bir bey )gerçek olduğunu varsayalım..siz öğretmen,biz lise öğrencisiyiz..
 ergenler olarak saçımız,sivilcemiz..kilomuz,ayakkabımız dert bize.
karşı cinsle ve birbirimizle de anlaşamıyoruz..
okul,ders umurumuzda değil.. tembeliz.. ikinci yazılılarımız da,berbattı..
ders için hazırlandınız,sözlü yapacaksınız.. ama hiç birimiz
ilgili değiliz,sizi dinlemiyoruz.. buyrun,dikkatimizi çekip..kendinizi dinletin..

irem-- (gülümsedim ) bir sorum var..ben ne zaman, göreve başlamışım..yani ders anlatıp.. iki yazılıyı da ,ben yapmışsam.. notlar berbat olamaz..
-- bugün duyduğum,en güzel cevap buydu.. ama aksilik bu ya..
dersin öğretmeni raporlu.. böyle bir sınıfta,ilk dersiniz.. çok da gençsiniz,size aldırmadık bile..

irem-- sınıf başkanı kim..
-- benim..
irem-- sen yanıma gel bakayım..

güldüler.. ama geldi beyefendi.. adına baktım.. erdil yazıyor..
irem-- erdil ,arkadaşlarının adını söyler misin.. liste yok da..
söyledi,yazdım.. oturdu..
irem-- (ayağa kalkıp,tahtanın önüne geçtim ) arkadaşlar, bir dakika beni dinler misiniz..
-- anlamıyoruz,hocam.. ingilizce konuşmayın..
--  yeni tanışacağız,bu ders sizin için.. diyeceklerimi tahtaya yazarım..  kelimelere sözlüğünüzden bakın.. gelecek dersimizde ,hepinizin daha hazırlıklı geleceğine inanıyor ve size güveniyorum..

tahtaya "iyi günler,ben irem kara.ingilizce dersinize gireceğim..
 (çıt çıkmıyor sınıfta)
yazılı sınav notlarınız, iç açıcı değil.öğrenci ve öğretmen ilişkinizi bilmediğim için.. sizleri tanımak ve bilgi düzeyinizi anlayabilmek amacıyla,biraz sohbet etmek istiyorum." yazdım..

döndüğümde, pür dikkat bana bakıyorlardı..
irem-- (gülümseyerek ) aniden, anlayan gözlerle bana bakmanızdan
gurur duydum.. sanırım dikkatinizi çektim..

--- (başka bir beyefendi ) evet,dikkatimizi çektiniz.. (ayağa kalktı) benim yerime gelip ,oturun lütfen..

11 Nisan 2014 Cuma

2197.bölüm..

sinan-- mesela..
irem--  lütfen beni yanlış anlamayın ama söylemek istemiyorum..
sinan-- siz bilirsiniz tabi.. ama neden anlayamadım..

irem-- şöyle açıklayayım.. doğru yada yanlış.. bilmiyorum..mülakatla ilgili  adayı üst sınıfa geçirmekten ziyade,elemek için..
absürt yada özel hayatla ilgili bir takım sorularla,şaşırtıldığı ve
 hata yaptırıldığı yönünde,birçok şey duydum..

ben ,tatsız bazı nedenlerle.. üst sınıf için önerilmişken.. mülakata katılamadım.. mazaret raporumla, bu yıl katılıyorum.. kaydımı dondurmuştum.. yeterlilik sınavına girdim.. ve buradayım..
 kaybettiğim bir yılı telafi edip,hedeflediğim zamanda..
ingilizce öğretmeni olmak arzusundayım..
evliyim,çalışıyorum ve okuyacağım.. hırslı,idealist ve çalışkanım.. maksadım ,övünmek  değil..gayretimi,özverimi anlamanız ..
hal böyleyken.. bilgim harici bir konuyu,söyledim diye elenirsem.. kendimi hiç affetmem.. size iftira atıyor gibi oldum ama niyetimi ve beni,anlamanızı rica ediyorum sinan bey..

sinan-- (gülümseyerek) peki,anladım..
ibrahim-- diyelim ki,üst sınıfa geçtiniz.. eşinizde destekliyordu ama
çalışma hayatı ve okul .. evliliğinizde sıkıntılar yarattı.. okulu bırakmanızı istedi.. tercihiniz ne olur..

irem-- bırakmak,söz konusu olamaz.. eşimden emin olmasam,
başvurmaz ve burada olmazdım..
ibrahim-- çocuğunuz var mı..
irem-- yok..
ibrahim-- olsa,başvurur muydunuz..
irem-- ana sınıfı çağında olsa,başvururdum..
sinan-- (koridorun en sonundaki,dersliğin  kapısını açtı..)buyrun irem kara.
irem--  sağolun..
ibrahim-- (kapıyı kapatırken )sırada sizin için bırakılmış,kalem ve kağıtlar var.. soruları cevaplayın.. kompozisyonunuzu yazın.. ve dışarı çıkmayın lütfen..
irem-- peki..

***************
kağıtları ve kalemi alıp,masaya geçtim..  içimi çekerek, boş sıralarda oturacak çocukları düşündüm önce.. sonra kağıtları inceleyip,kimlik
..okul bilgilerini doldurdum..

on sayfa var.. iki sayfa, ingilizce dilbilgisi ile ilgiliydi.. tükenmez
kalemle yazdırıyorlar ki,yanlışı görsünler..  soruları cevapladım..
iki sayfa ;verilen metinleri, ingilizceye çeviri içindi..  eksiksiz yaptım..
iki sayfa da.. tam tersi bir uygulama yapılmış.. onu da bitirdim..
iki sayfa da da.. aylar,günler, 1-10 ve 10 ar 10 ar 1000 e kadar sayılar,renkler,meyveler,ülkeler,ev eşyaları, kadın ve erkek  giysi isimleri sorulmuştu.. bildiğini yazıyorsun.. unuttuğum olmasın diye,dikkatli yazdım.. kontrol de ettim..
son iki sayfa da kompozisyona ayrılmış.. birisinde konu serbest..
diğerinde başlık verilmiş.." tüy" bu ne ya dedim, içimden..
önce serbest olanı yazdım..
bir yudum su içip,kalktım yerimden.. vücudumu esnetip..
düşünerek,sınıfta dolaştım biraz .. aklımda tasarladıklarımı,
gelip yazdım.. sayfaları bir araya toplayıp,kalemi de üstüne bıraktım.. bir saattir buradaymışım.. boynumu ovarken ,kapı açılınca kalktım yerimden..
yakalarında görevli kartları olan beş erkek,yedi hanım girdiler içeriye..hepsi orta yaşlı.. ellerinde kağıtlar .. mavi dosyalar ,kalemler vs. var..

-- (hanımlardan birisi ) merhaba,adınız..
irem-- irem kara..

2196.bölüm..

sinan--  (ingilizce )merhaba gençler.. sizler yurt genelinde,üniversitelerin yabancı diller bölümünde okuyan yada yeniden okuma hakkı kazanan öğrencilersiniz.. gösterdiğiniz, yüksek performans nedeniyle.. bir üst sınıfa geçebileceğiniz konusunda,müfettişlerimiz rapor verdiler ki,buradasınız..doğru mudur..

yesss dedik..

ibrahim-- bizde,sizde ingilizce konuşacağız.. başka görevliler de ,gelecek.. sorulan sorulara.. anında  ve anlaşılır cevap vereceksiniz. hepiniz başarılısınız. hepinize üst sınıfa geçirmek için onay vermek
isterdik de.. bu mümkün değil.. ama yolun sonu da, değil..
maraton koşusu olarak ,düşünürseniz.. bu ön mülakatı geçen,ikinci etaba ulaşacak..diyelim ki; bin kişi başlıyorsunuz..
 ikinci bölüme, elli kişi kalacak.. çok çok çok daha zorlu ve bire bir mülakat sonrası.. ipi, beş kişi göğüsleyecek desem..
aranızda ..o ,beş kişiden birisi benim diyebilen var mı.. varsa,elini kaldırsın..

ben ve iki kişi daha elini kaldırdı..

ibrahim --  hımm.. bir kişi seçilecek desem.. o benim ,diyen var mı..
ben kaldırıp, sınıfa baktım.. başka kimse kaldırmamış..

ibrahim-- (bana bakıp) adınız..
irem--irem kara.

genç yaşlı,yedi görevli girdi sınıfa.. ellerinde not bloklar ve kalemleri var.. sinan ve ibrahim bey bir saat boyunca..
hepimize güncel soru sordular, hemde birbirimize sordurdular.. diğer görevlilerde aralarda gezip.. cevaplara göre, giriş belgelerine bakıp.. değerlendirmelerini yazdılar ,not bloklarına..
cevap veremeyenler,yanlış anlayanlar.. cümle kuramayanlar bile vardı..

görevliler,hep birlikte dışarı çıktıklarında.. bir yudum su içtim..
on dakika kalmışlardır,dışarıda.. içeri girdiklerinde.. ibrahim beyin elinde, bir liste vardı.. beş kişinin adını okuyup,bir görevliyle gönderdi..  sınıfta 36 kişi varmış.. görevliler ve öğrencilerin hepsi çıktı.. ben ,ibrahim ve sinan bey kaldık..
sinan bey, sıralardaki.. giriş belgelerini aldı..

ibrahim-- (benim giriş belgemi, alıp)irem kara.. bizimle gelir misiniz,lütfen..
irem-- tabi..

suyumu, mantomu aldım.. upuzun ve geniş koridora çıktık..
 üçümüz beraber ağır ağır, yürüyoruz..

sinan--(ingilizce ) kendine güvenmek,çok iyi bir özellik.. ama biraz iddialı.. bilginizden emin olarak mı,kaldırdınız elinizi.. birinci olacağınıza,inanıyor musunuz gerçekten..

irem-- evet,bilgime ve kendime güveniyorum.. inanmadığım, emin olmadığım konularda iddialı değilimdir..
sinan-- mesela.. 

2195.bölüm..

nasılda haklıymış,yürünmezmiş gerçekten.. taksiyle, onbeş dakikada geldik.. yağmur da hala yağıyor.. kampüs çok geniş..
sınava gireceğim binanın önüne kadar, getirdi bizi..   girişteki banklarda.. ve az ilerideki kafede , birçok insan bekliyor.

içeri girdik..  görevli bayan, masada oturuyor.. önünde de,tek sıra halinde on kişi var.. kimlik,sınav belgesi gösteriyorlar.. bende sıraya girip.. gerekenleri çantamdan aldım.. sıra bana gelince.. aldı ,baktı ve..
--- mülakat iki bölümden oluşuyor. ön görüşmeden geçerseniz,
 hiç dışarı çıkamadan.. başka bir bölüme alınacaksınız...
saat yediye kadar uzayabilir.. o nedenle,su alın..ihtiyaçlarınızı giderin.. yarım saatiniz var ama on beş dakika önce burada
olun..sadece su ve belgeleriniz olacak yanınızda..
bere,eldiven,çanta için izin yok..
irem-- peki,sağolun.. (aldım,evrağımı .. mantomun iç cebine yerleştirdim..)
--- başarılar dilerim..
irem-- teşekkür ederim..

dışarı çıkıp, duvar kenarından biraz ilerledik.. cafe ye girdik..
masaya oturunca.. tuna iki çay ve bir şişe su istedi..
bende hazırlığımı yaptım..eldivenlerimi,şapkamı çantama..
biraz parayı da..mantomun iç cebine koydum..

çayları içerken,sigaraları yaktık.. suyun şişesi cam değil,mika gibi sert bir maddeden üretilmiş.. inceledim,kim üretmiş diye yazmıyordu..
tuna-- ne oldu..
irem-- değişik geldi.. cam değil,kırılma riski az.. hafif, güzelmiş..
tuna--  evet.. burası için,özel üretilmiş de olabilir..

irem-- belki.. dergiyi getirseydik keşke. okurdun.. zaman bekleyene geçmez..
tuna-- beni boşver..  sınava odaklan, sen..
irem-- bak,şemsiye alacaksın unutma tamam mı..
tuna--(gülerek,içini çekti ) tamam..
irem-- söylee,ne diyecektin..
tuna-- hayalimiz geldi aklıma..hani diplomanı verecektim ya..
irem-- hımm.. eğer ben sınıf atlarsam,bir yıl önce mezun olacağım ya..
tuna--ee..
irem-- sen doktor unvanıyla,bana diplomamı veremeyeceksin..
 ben en iyisi,geçmeyeyim..
tuna-- (güldü) güya motive ediyorum,hiç aklıma gelmedi bu..
bak,bir yılda kaybedeceklerini düşün.. koş koş koş diyecek,bir durumumuzda.. yok bu sefer.. yüksek lisansının diplomasını,vereyim ha..
irem-- (gülerek ) bana ne, bana ne..
tuna-- ödünç dr.kartı takıp vereyim,başka teklif gelmiyor aklıma..
irem-- ay çok alemsin.. galip bey,sana yaptırır bir kart.. beni öyle kandırmıştınız ya..

güldük kıs kıs..

tuna-- uzun vadeyi değil,şu an'ı düşün. kasma kendini.. ben sana güveniyorum.. tamam mı ,canım..
irem-- tamam.. (sigarayı söndürüp,kalktım ) lütfen otur..ben giderim,öptüm seni..
tuna-- (elimi tuttu) bende seni.. başarılar..
irem-- sağol..

suyumu alıp.. çıktım kafeden..

************
birçok gençle birlikte, birinci kata çıktık. sınıfların kapılarında numaralar var.. dağıldı herkes..
üçüncü dersliktey mişim..girdim,sıra numaramı bulup oturdum..
kimlik,giriş belgem ve suyum sırada..
iki erkek görevli var.. birisi yaşlı,birisi genç.. dolaşıyorlar sıraların arasında.. öğrencilerde geliyorlar devamlı..

cam kenarında, tam kürsünün önündeyim.. dışarıda hava berbat.
ama sınıf sıcak..manto,ceket.. dik yakalı yün kazak ,fazla geldi..
mantomu,çıkarıp..katladım.. oturduğum yere koydum..
diğer öğrencilere göz gezdirdim..bir sıra hariç,herkes yerini almış..  kimisi heyecanlı,kimisi dalgın,yorgun .. boş boş bakan da var..

yaşlı olan görevli,giriş belgelerini ve kimlikleri kontrol ediyor.. eline almadan.. kartında"sinan (.... ) yazıyor..
diğeri yanımdan geçerken..ona da baktım.. ibrahim (.... ) mış adı..

son öğrencide,nefes nefese gelip yerine oturunca.. sınıfın kapısını kapattı..sinan bey.. onun belgesini de,kontrol etti.. konuşmadan, ağır ağır sınıfta iki tur daha döndü..
hepimiz birbirimize ve görevlilere bakıyoruz.. çıt çıkmıyor..
ibrahim ve sinan bey.. nihayet ,tahtanın önünde yan yana durdular..

sinan--  (ingilizce )merhaba gençler..

2194.bölüm..

otelde kaydımızı yaptırıp,odamıza çıktık.. saat on iki..
pencereden manzaraya bakarken tuna geldi,arkamdan kollarını belime dolayıp..

tuna-- aşkım,yemeği burada mı.. restoranda mı yiyelim..
irem-- ben acıkmadım ,hareket etmedik ki.. kampüs neresiyse,gidelim.. biraz yürür,etrafı gezeriz ha..
tuna-- (yanağını yanağıma dayayıp) az ileride gördüğün ,ağaçlık alan kampüs.. yoldan dolayı,geçiş yok.. epeyce dolanıyorsun,gitmek için..ama yürünmez yani.. ayaz var.. kampüs çok büyük de, bugün pazar..  gelenler için,cafe tarzı bir iki yer açıktır.. tercih edeceğin de,tost sandviç  olacağını varsayarsak..

irem-- ay içim ,daraldı.. karnım bozulabilir,midem bulanabilir..
yarın da sınavım var,biliyorum..iste,burada yiyelim.. üşütmemiş de
 olurum..
tuna-- ama haksız mıyım.. bu kadar zamandır,bekliyorsun.
yağmurlu,sıcak ve çok soğuk havanın etkileyeceği aşikarken..
birde karnın ağrır,miden bulanırsa sınavların iyi geçer mi..
geleceğine yön vereceksin,bu önemli.. bile bile,uyarmasam olur mu..
irem-- tamam tamam.. haklısın.. hadi iste de.. yiyelim..

*******
paltomu,beremi eldivenlerimi çıkarıp..
valizden.. kalem kutumu aldım.. çantamdaki kimliğim,giriş belgelerimi kontrol edip.. yerleştirdim..
fazla parayı ,çek karnesini ve değerli evrakları çıkardım.. tunaya verdim.o da,mücevher kutusuyla birlikte  parayı kasaya koydu.. çek ve evrak yanımda dursun dedi..
pirinç şişesini.. makyaj çantasını da,tuvalet masasına bırakınca.. çantam hafifledi..

siyah cekedimi çıkarıp,yatağa uzandım biraz.. tuna yanıma oturup,elimi tuttu..
tuna-- maruflar da,dayınla ne konuştuğunu söyle de bileyim..büyük ihtimalle ,karşılaşırız gibi geliyor bana..

irem-- bana ,arabadaki dinleme cihazı için bilgi verdi.. için rahat olsun..seninle alakası yokmuş..bizzat ben ilgilendim..incelendi,ikna olduk ve dosyayı kapattık. hiç kimseye bahsetme ve unut dedi.. sen ve nedim bey de,sormanız halinde.. sadece ,bizimle ilgili değilmiş diyebilir mişim.. söz verdirdi.. nedim beye istediği gibi,söyledim..
sen hepsini duydun..

tuna-- ilginç.. nasıl bir yanlışlık olmuş, olabilir ki..kapattıklarına göre..
kapı tıklatılınca.. kalkıp,yemeğimizi aldı..
pencere kenarında yerken,yağmur başladı.. ama bardaktan boşalırcasına yağıyor..

irem-- sen,beni bıraktıktan sonra.. git ,bir şemsiye al.. gece kızılayda yürümek istiyorum..
tuna--peki..
irem-- yarın da kar yağsın,kar topu oynayalım.. tamam mı..
tuna-- (gülerek) peki..
irem-- gece de,dayımların evine gidip.. zile bastıktan sonra kaçalım..
tuna-- hah hah hah.. peki..
irem-- aşkımm.. pamuk kocacığım..
tuna-- bir öneride daha bulunma, bence.. pekiler,senin içindi..
dün eve gittiğimde ,vecdi beyle karşılaştım.. pazardan dönmüş..
seni sordu,başarılar diledi..  müfettişlerin anlattıklarından, örnekler verdi..sınava giren aday kız için..aralarında ingilizce fısıldayıp" çok çirkin, sınıf atlasa da sevgili bulamaz" demişler.. ardından bir soru sormuşlar.. kız,şaşırmış konuşamamış ve elenmiş..
bir diğeri ;bayan juri üyesinin ,erkek adaya cevap veremeyeceği bir soru sormasından.. dolayı elenmiş..
yani,bilinçli olarak sinirlendirip.. utandırma,öfke ,ukalalık
gibi fevri hareketlere yol açarak ..elediklerini söyledi..
biz böyle anlatıp uyaramadık,sizi gördüğüm iyi oldu..
ne sorarlarsa,sakince cevap versin irem hanım..  95 puan aldığı  ve
fevzinin mazeret raporuyla mülakata gireceği için..
gözler üzerinde,sicili önlerinde olacak.. evliliği,patron oluşu ile de,sıkıştırabilirler..bizi ikna ettiği gibi,ikna etsin dedi..

irem-- (ağzımı sildim ) anladım.. doydum,hadi kalkalım..

banyo da,dişimizi fırçaladık.. saçımı yeniden topladım..gözüme kalem çekip.. rujumu sürdüm.. sessiz,biraz gergin.. mantomu giyip.. ressam beremi taktım..eldivenlerimi,çantamı alıp..
beni seyreden, tunanın yanına geldim..
hiç birşey söylemeden,yanağımdan öpüp..elimi tuttu.. anahtarı alıp çıktık..

*******

2193.bölüm..

tuna-- (gülerek )hiç uğraşamayacağım,şimdi..  nasıl anladıysan,öyle
olsun..cafer bey,barbara ve zübeydeye selam söyle de..
başkası duymasın, tamam mı..

maruf-- ......................... kusura bakma,sen dostumsun ama
ireme bunu yapamam.. aşkının yalan olacağını, hiç düşünmemiştim.. hayal kırıklığım öyle büyük ki.. karını aldatmanı dert etmiyorsun da.. başkasının duymasını, dert ediyorsun.. inanmıyorum sana...

irem-- (hiç duymamış gibi ) tunaa,kiminle konuşuyorsun.. hayatım..
tuna-- marufla,sana başarılar diliyor.
irem-- teşekkür ettiğimi söyle..

maruf almanca konuşmaya başladı,artık neler diyorsa.. tuna çok güldü.. kapattığında..

tuna--kendisi uydurdu, inandı ,suçladı.. tehdit etti.. sonra da,bana kızıyor.
irem-- kişi ,kendisi gibi bilirmiş herkesi.. ama sana ne derse desin.. gerçek olsa bile.. seni ispiyonlayacağını hiç sanmam..

tuna-- belki ama ispiyonlayacağı bir konunun,hiç olmayacağını biliyoruz değil mi..
irem-- (gülümsedim ) evet.. valizdeki takıları alıp.. burada bırakalım diyorum.. taşımamış oluruz.. sahi nerede kalacağız.. yani otelle,sınav yeri yakın mı..
tuna-- eh yakın sayılır ama erken gideriz.. hava ,trafik engeli ve heyecan olmaması için.. valizi de,alalım canım.. niye burada dursun.. (saatine baktı) onbeş dakika var.. giyinelim de,üşüme.. sesin kısılmasın,boğazın ağrımasın değil mi..
irem-- çok ince fikirlisin.. ben giyinir,gelirim.. sen otur,lütfen..
tuna-- öhö.. aa,öksürdümm..
irem-- hahh hah hah.. gel hadi,gelll..

**************

uçak indiğinde,hostes kapıyı açarken..
--iyi günler,efendim..
irem-- teşekkür ederiz. size de..

açar açmaz,içim titredi.. hava çok soğuk,rüzgarlı ve çok bulutlu..
tuna iyi ki.. kaban,manto getirmiş.. valizleri indirirken.. bere ve eldivenimi giydim.. indim basamakları..
valizin birisini ben aldım.. çekiyoruz zaten..
yolcu girişinden.. binaya girdik..
yol bilgimiz olmadığından,taksiyle gideceğiz.. diğer kapıdan çıkarken.. adımızın yazılı olduğu kağıdı tutan, adamı gördük..
onun arkasında da,sivil polis olduğu her hallerinden belli..
 iki kişi çevreyi kolaçan ediyorlardı..

tuna-- gördün mü..
irem-- hımm..
tuna-- aldırmadan çıkalım,diyorum.. görmedik deriz..
irem-- olur..

birbirimizle konuşa konuşa.. yanlarından geçip.. dışarı çıktık..
sıradaki taksiye binip,ayrıldık.. otelin adını söyledi tuna..
uzun zamandır,gelmediğim için.. etrafa bakmak cazip geldi.. yol boyunca,konuşmadık..

2192.bölüm..

irem-- hepiniz, yorgun olduğunuz halde geldiğiniz.. kaldığınız..ve  yemek yaptığınız için sağolun.. ayaklarınıza sağlık.. çok mutlu oldum,gerçekten.. bizi yolcu etmenizi istemiyorum.. kendinize iyi bakın,döndüğümüzde görüşürüz kısmetse.. soranlara selam söyleyin
 ve bize müsade edin,lütfen..

ben kalkınca, herkes kalktı.
tokalaştık, iyi dileklerle..sarılıp,öpüşürken..

songül,çantamla dergiyi getirdi.. bir tane de,pirinç..verdi elime..

songül-- annem getirdi.. yanınızda duracakmış..
ela-- hii,bizde de vardı.. iyi ki,hatırlattınn..
menekşe-- ama bizimkileri yutacakmışsın..
irem-- (songülün elinden alıp,cebime koydum.. )annene teşekkür ettiğimi söyle .. zahmet etmiş,yanımda taşıyacağım.. (öptüm onu da ) (elanın verdiği,şişedeki yüz gr kadar pirinci görünce.. güldüm )
 sağolsunlar,pilav yapıp yiyecekmiş diyin..
(çantama koydum onu da )

gülerlerken..

max ve tina kapının önüne gelip oturdular.. tüyleri ıslak ve mahsun duruyorlar..
faruk--  üzgün oldukları, ne kadar belli..
bedri-- hissediyor ve anlıyorlar..
melis-- tina utandı,bile..

tunaya verdim çantamı.. ikisini de,sevdim.. okşadım..
irem-- maxx,tina.. üzülmeyin.. geleceğim tamam mı..
max başını elime yasladı,sonra da gittiler..

eva-- vedalaştılar,inanmıyorum..
naim-- nedim bey,konuşacaklarını düşünüyoruz dediğinde abarttığını sanmıştım..
nedim--bekliyoruz karşılama da,inşallah..

kahkahalar atıldı..

***********
uçak yolculuğumuz sırasında..  kısaca özetledim,olanları.. tuna fikrini söylemedi.. sonra dergi okudu bana.. altı çizili yerleri ,tekrar etti yani..  gözüm kapalı ,dinledim..
tuna-- bitti.. irem,uyudun mu..
irem-- yok..
tuna-- keşke Dubaiye gitseydik önce.. sabah giderdik Ankaraya..
irem-- (doğrulup,anlayacakmışım gibi pencereden baktım ) gidiyor muyuz,yoksa..
tuna-- (gülerek ) evettt..
irem-- hah hah hah..

*******************

bir saat sonra.. Dubai deydik..
evimizde..  mücevherleri ,valizimize koyup.. eşyaları hazırladık.. sonraki havuz sefası ,tüm yorgunluğumu aldı..
tabi tunanın yaptığı,sporcu masajının da büyük etkisi oldu..

sabah..  aklım ve vücudum dinlenmiş olarak uyandım.. tuna, bana bakıyordu..
irem-- ne olduu.. saat daha altıı..
tuna-- hiçç , rüya gördün herhalde.. tuna diyince uyandım..
irem-- afedersin.. ben acıktımm..
tuna--(saçımı okşayıp).. giyinirken,isterim..
irem-- havuza  gireceğim,saçımı da fönleteceğim daha... offf..

tuna-- (gülerek)  e bunları, ben yapamam.. kalkacaksın demektir..
irem-- (elimi yanağına koydum..) tunamm,ne iyi düşünmüşsün.. burası da,sende ilaç gibi geldin..
tuna-- yaa,ben boşuna  oyuncak istemiyor muşum değil mi..
irem-- hah hah hah..

havuz,duş kahvaltı derken.. giyindik..
tv de hava durumunu gösteriyordu.. Ankara soğuk ve yağmurlu
diyince..kuaförden vazgeçtim. kuruttum saçımı ve topuz yaptım..
makyajım bittiğinde.

irem-- canımm.. hazırım..
tuna-- gidelim öyleyse,aşkım..

**********
uçakta ,Ankaraya  giderken ,gazete okuyorduk..
hostesimiz kahvelerimizi ve telsizi getirdi..
tunaya uzatıp..
---sizi arıyorlar efendim..
tuna-- beni mi..(aldı ) efendim..
maruf-- tunaa.. eşin Ankarada,sen burada.. ne iş.. niye gelmedin yanıma..
tuna-- geldiğimi kimden haber aldıysan,eksik bilgi vermiş.. tek değildim,zamanda yoktu..

maruf-- kimseden haber almadım canım.. dün mücevherleri kasada kaldı diye,haber vermişlerdi.
uçaktayız.. cafer,barbara ve zübeydeyle Adanaya gidiyoruz..
blöf yapıp,öylesine aradım.. selamları var..bir dakika bekle ............... (biraz sonra kısık sesle ) sen,tek değildim dedin değil mi.. nasıl yani.. sennn,çapkınlığa mı geldinnn.. tunaaa,cevap ver çabuk..

5 Nisan 2014 Cumartesi

2191.bölüm..

tuna,bahçeye çıkmış ..şemsiye ile önüme geliverince..

irem--  ayy,sen ne arıyorsun burada..
ela--figen--menekşe-- senii..

güldüler..
tuna-- bak,bildiler.. bir dakika,gelsene..

çıktım bahçeye,duvar kenarında konuşuyoruz.. ıslanmadan..

irem-- buyur..
tuna--(gülerek) banka için telafuz edilen rakam,müthişmiş.. sıkıntı
yaşayacağın aşikar,niye kullanmıyorsun ki.. nedim bey endişelerini
söyledi de.. tamam dersen,gitmeden rahatlasın istedim..

irem-- (kısık sesle )ben onu bir rahatlatacağım,görecek gününü..
kendime göre bir hesabım var,benimde..
almayacağım,kendi çabamla kazandığım..parayı yatıracağım dedim ama anlamıyor..
neyse ,konuşmayalım .. zaten içeride de, kayıt edildi..
abime silmesi için not yazacağım..

tuna--  kayıt yapılmadı,ben kapatmıştım.. önlem olarak..
irem-- iyi yapmışsın da.. hem öğlenki kayıt .. hemde.. kayıt etmesi
engellenemeyen bir kamera var ya.. onları silsin mutlaka..
tuna-- onu unuttum.. bir saatimiz var.. kahveyi içip,kalkalım..
irem-- peki.. ben yazayım da.. melek abime versin..
tuna-- yok yok..turgut götürsün..ona da,söylersin..
irem-- tamam.. içeri girelim hadi..

ikimiz,dolaşıp  ana kapıdan girdik.. hanımlar da gelmişler.. kahveler ikram edilmiş..tuna ikimize de,koltuk çekti..

irem-- sen otur.. turgut,yasemin gelin lütfen..
murat beyin masasına oturdum.... abime not yazarken geldiler..
ikisine de kısık sesle anlatıp,turguta verdim notu koyduğum zarfı..
cekedinin,iç cebine yerleştirdi..
turgut-- (eğilip,kısık sesle )bu gece veririm.. eğer müsaitse
getiririm de..
irem-- tamam.. değilse anahtarı ver abime.. ve ali beyi de,haberdar et..gülçinin monitörünün.. nasıl çalıştığını,halil,murat ve erkin beye
öğretin..
turgut-- anladım..
irem-- ikiniz de,ev önerimi düşünün..  tijenin görüntüsünü..
herkese izletip, uyarın.. kefaletle çıkmış,çünkü..  dikkatli olun..
yasemin-- tamam..
irem-- hadi gelin..

üçümüz de,gelip oturduk yerimize..kahveyi içiyoruz..

bedri-- irem hanım.. abimler,sam..mr.smith gitmişler.. sorunsuz olarak.. size selamları var. abilerim de,beni çok özlemişler aniden..
davet etmemi bekliyorlarmış.. ailem; özellikle buse ablam size,
yakup eniştem de ..tuna beye selam gönderdiler..

tuna--(gülerek )  as.. acaba niye,gönderdi irem..

irem-- (gülümsedim ) kimbilir ..buse ablanla konuşursan.. sevgilerimi,ilet.. o anlar..
evinize yerleşince ,ailenizi davet edersiniz artık..

2190.bölüm..

o çıktı mutfaktan..

irem-- melis sen bırak..
melis--(gözlerini açarak)  irem hanımm,masa siliyorum niye bırakayım..
irem-- (elinden bezleri alıp.. ) otur şuraya,bana dergi okuyacaksın..
melis-- dergi mi,ne dergisi..
irem-- genel kültür için.. çantamın üstünde bak.. al ve vurgulu oku..
gözüm çok yoruldu.. zaman yok, onun için senden istedim.

aldı,sandalyeye oturdu.. okuyor.. bende masayı sildim,düzenledim..
kapıyı açıp.. yağmura bakarak..bir sigara yaktım.. figen ve güzide hanımdan uzağım..menekşe ,ceyda  yoklar..

melis -- irem hanım,bazı satırların altı.. fosforlu kalemle çizilmiş..
irem-- (gülümsedim..) onları oku öyleyse..
figen-- öylesine mi,dinliyorsun..
irem--  yok.. okuma yada bir kere daha dinlemeyle..yerleştireceğim,
duyduklarımı.. sorulacaklara, hazırlık yani..

gülderen-- hadi ya.. benim illa okumam gerekir..
irem-- gülderen hanım.. bu elizabethin, yöntemi.. sağolsun.. iyi yetiştirdi bizi.. melis,nereyi okuduysan takip et.. söylüyorum ..(okuduğu kısmı,tıkır tıkır tekrar ettim.. )

melis-- valla bravo.. eksik kelime bile yok..
eva-- mr.ronald,müthiş bir ezber yeteneğiniz olduğunu söylemişti..
okuduğu paragrafı  anında,ezberlemenizden ve simultane çevirinizden çok etkilenmiş..
irem-- sağolsun..

candan-- sözelsin o zaman..
yasemin-- ama sayısal yönü de, çok iyi..
melis-- biz bedriyle,bayağı zorlandık bugün..
figen-- sen beni,bizi görseydin..
şule-- mutlaka her işin zorluğu var..sizin,gülderen hanımın..hata yapma lüksü yok.. ama bugün,irem hanımla uzun süre birlikte olduk da.. inanın ,dışarıdan görüldüğü gibi değilmiş..

menekşe-- (içeri girdiler )haklısın. ben onun yerinde olsam.. zevk ve hobi için çalışırdım.

eva-- ama o zaman destekledikleri gençlerin,sayısı artmaz..
kocası okul açıyor.. toprak ekiyor..
irem hanım,hem buradan.. hem hasattan kazandığı parayı vakfa aktarıyor..okul için para kazanıyormuş.. onun için, gayret ediyor bence..
ela-- evet,öyle eva.. menekşe, kendini fazla yıpratıyor demek istedi..
irem hiç çalışmasa bile ,binlerce kişiye destek olur..

ceyda-- ama,iremin içinde var.. çocuktuk, değiştik.. büyüdük,olgunlaştık elbette..  lakin  öylesine birşey yaptığını ,hiç görmedim.. her zaman iddialı ,hırslı ve çalışkandı..

irem-- kaanına kavuşasın, inşallah.. ağzından bal damlıyor ,ceydaa..
ceyda-- birde susmayı bilmez..

kahkahayı duymanızı isterdim..

2189.bölüm..

tuna bir bana,bir bekir beye baktı.. gülerek..

tuna-- ergün,iremin sesini silmiştir umarım..
bekir-- (gülümsedi)uyanıklıkta,karı koca yarışıyorsunuz..maşallah..
 onun konuşmasında,sakıncalı bir şey yoktu da.. odadakiler dinledikten sonra,izinle tanınmaz yaptı..

tuna--  ortaklığınız,hayırlı  uğurlu olsun.. diyeyim, o halde..
irem-- bekir-- sağol..

faruk--figen-- aaa.. nasıl yani..
mahmut-- helal olsun,ortağım..
yasemin-- güven,bunun  için miydi..

irem-- evet.. sağolun,mahmut bey..
orhan-- sennn.. bekir beyin,bankasına ortak mı oldunn..
irem-- evet,orhan abi..
tuğrul-- vayyy, helal olsun gelin.. gurur duydum..
irem-- sağol abimm..

kalkıldı,sarılıp.. samimiyetle tebrik ediyorlar,ayıktılar..
bir süre sonra.. bekir bey,bana uzattı elini.. tokalaşıyoruz.. duygulandı yine..

irem-- bekir ağa,madem herşeyi açıkladın.. nedim beye dediklerini de,bana açıkla ..
bekir-- hah hah hah.. söyledi mi..
nedim-- tabi söyledim.. durumu bilmediğimden,mana da verememiştim üstelik..

bekir-- pekiii,gurur duyacağımı bildiğin halde..
 sen niye mahmut bey ile ortak olduğunu söylemedin bana..

irem--  beraberdik.. sam,maruf,kevin  nedeniyle söyleyemedim.. sonra da,hiç yanlız kalmadık.. abimle konuştuğun o,"bir konu"  beni affettirir herhalde..
bekir-- (gülümseyerek ) affettirir.. nasılsa ,parasını senden alacağım..

kahkahalar atıldı..

tuna-- bende kutlayabilir miyim ,karımı..
bekir-- tabi tabi.. buyur..
tuğrul-- bu ;iremin elini fazla tuttun demenin.. nazik yoluydu, bekir ağa..
bekir-- bak senn.. öyle mi tuna..
tuna-- öyle.. bir daha  kart yazarsan,beni gözardı etme bekir ağa..
bekir-- hah hah hah..
irem-- mesela   "dile benden, ne dilersen" deme.. sıska ve çirkin hiç
acımaz.. dilerse,feleğini şaşırırsın bekir ağa..

kahkahalarla güldüler..

tuna eğilip,yanağımdan öptü..
tuna-- kutlarım,hayatım.. herşey emrinde.. usulen olsa bile,iznime
 gerek yok.
irem-- güvenin için sağol,canım.. ama ben,bana yeterim.. merak etme..
ceyda-- iremm.. ergün abiden.. bizde kamera sistemi..rica etsek ,diyorduk..sen sorar mısın..
irem--  sormamı isteme,lütfen..  ben abimi tanıyorsam ,yapmaz ceyda..
naim-- neden,parasıyla değil mi..
irem-- değil ,naim bey.. iki tarafta masum ama ilişki koptu bir kere..
konu hassas yani..
tuğrul-- ama ergüne hak vermemek,mümkün değil..
menekşe-- hala çok saygılı ve hürmetli ,üstelik..
ela-- sizde kabul ediyorsunuz zaten.. değil mi ceyda..
ceyda-- evet,maalesef.. elimizden de,birşey gelmiyor.

irem-- hepinizin,ellerine sağlık geldiğiniz için de..çok  teşekkür ederim... salonda,bir kahve içelim buyrun..

çıkıyorlar.. erkekler,sandalyeleri taşıyorlar.. bizde masayı topluyoruz..
songülle,candan kahve yapıyorlar.. melek,şule,eva bulaşık yıkıyor.. ceyda fincanları hazırladı.. suları,dolduruyor..
yasemin,ela tencere ve tepsileri boşaltıyor..

mahmut bey tekrar geldi..
mahmut-- irem hanım,affedin lütfen..
irem-- (gülerek) yine,güzide hanım şaka yaptı herhalde..
mahmut-- (güldü ) yok da.. plan yapmaya alışık olmayınca,böyle oldu..
irem-- peki,öyle olsun..
mahmut-- sağolun..

o çıktı mutfaktan..

2188.bölüm..

naim-- hayırdır,bekir bey.. ne oldu.. çok da,durgunsunuz..

tuna-- evett,bende bilmiyorum.. çiçekler,baklava hadi neyse de..
irem-- tuna,sözünü kesebilir miyim..
tuna-- kesebilirsin..
irem-- bekir ağa ?
bekir-- buyur..

irem-- (derin bir nefes alıp )izni aldım ve..biz bizeyiz,diye söylüyorum.. bugün ,tesadüfler sonucunda.. bekir ağanın
odasının dinlendiğinden ,kuşkulandım.. nedim beyden rica ettim,gidip haber verdi.. ne yazık ki,yanılmamışım.. halini tahmin ettiğim için,sormadım.. yüzünden anlaşıyor zaten..

tuna-- aa,nasıl .. kusura bakma bilmiyordum, bekir ağa..
bekir-- önemli değil.. bilmediğin belliydi..
naim-- yakalandı mı.. kim dinlemiş sizi.. rakipleriniz mi..

bekir-- (içini çekerek) evet yakalandı da,rakiplerim bile bu kadar alçak değil..
dün bir müdürüm,iş ile ilgili prosedürü.. uyarıldığı halde,üçüncü kez
 yanlış uygulamış.. servisin müdürü de,fark edip..hakkında rapor düzenlemiş.. bugün gelince anar da,bende imzaladım.. tazminatı ödendi ve gitti..
meğerse o kişi ; bu sabah,ayça daha gelmeden ..
kameraların yerini bildiği için,önlemini alıp.. maymuncukla kapıyı açıp,odama girmiş.. odadaki kameraları da,biliyor tabi..
önlerine kağıt koymuş.. sonra yüzünü açmış.. rahat edebilmek için..

faruk-- bunu bildiğinize göre.. bir gizli kamera daha vardı ,öyle mi..

bekir-- hımm..ergün beyi,bir konu için davet etmiştim.. içeri girer girmez.. "kör noktalar çok ,kamera sistemi olmamış..koruma zayıf" diyince..bende,ne gerekiyorsa yap demiştim.. bir kamera koyduğundan ve sadece onun açabileceğinden  haberim vardı.. bugün,başımıza böyle bir iş gelince.. çağırdım,geldi..
 polisi,savcısı,avukatı,emniyet müdürü  dahil ,şok olduk hepimiz..

odaya ağırlık,ısı,ışık,ses sensörleri de yerleştirmiş meğerse..
giren kişinin..göz rengi,kilosu,boyu,getirdiği cihazları hangi cebinde
 taşıdığı.. nabız sayısı ,kaç dakika kaldığı.. kaç adım attığını ,
bile öğrendik.. kamera da,video çektiği gibi.. yakınlaştırıp,profilden..
 cepheden resimler çekmiş,öyle ki..kirpiği bile netti..  seyrettirdi bize.. bilgileri,bilgisayara yükleyip.. çıktısını aldı..
beş dinleme cihazı bulunmuştu..
on tane daha,varmış.. topladı tek tek.. teslim etti.. kasetin de,o kısmını kopyalayıp.. verdi.. ifadesini imzalayıp gitti,sağolsun..

mahmut-- amacı neymiş,kime servis etmiş.. peki..
naim-- evet,en önemlisi o..
orhan-- kayıt edilen,hayati bir konu muydu..

bekir-- odamda konuşulan her konu,hayatidir.. bu da öyleydi..
evinde düzeneğiyle ,kasetiyle ..yakalamışlar.. amacı;sonra bana şantaj yapmakmış..
ilk etapta ,itibar kaybettirmek için.. iki gazeteyi,iki de bankayı arayıp..kendi bankasını satıyor, iflas etti bekir ağa..paranızı kurtarın demiş.. dedikodu, yayılıvermiş bir anda..
biz ,çetinle konuşurken..dışarıda kıyamet kopuyormuş,haberimiz yok..santral kilitlenmiş.. anar ,yalanlamış ama tedirgin olmuş herkes..   ergün bey,daha bizimleyken..  bankaya akın etmişler..
akif bey... figen hanım,diğer şube müdürleri  arıyor.. merkezden arıyorlar.. verin paralarını dedim,verdiler.. ödeme yapılabildiği  için.. sakinleşti piyasa..

tuğrul-- gelmiş geçmiş ,olsun.. zararınız çok mu..
bekir-- sağol,maddi hiç zararım yok diyebilirim tuğrul..

turgut-- vadeli hesaplarını ,bozdurdukları için değil mi..
bekir-- evet..
şule-- dış bağlantılarınız, etkilendi mi..
bekir-- hayır,ben neredeyse peşin çalışırım..  onlar arayıp,güven tazelediler..

eva-- benim anlamadığım birşey var,bekir bey.. birçok yatırımınız,bağlantınızvar.. tanınan,bilinen bir iş adamı.. bir dedikoduyla, bu kadar çabuk nasıl etkilenir ki..
melis-- yada kayıt edilen konuşmanın, gerçek olabilme ihtimali mi vardı..

bekir-- can alıcı soru sizlerden geldi.. evet,vardı..
figen-- nasıl yani.. bankayı sattınız mı,gerçekten..
bekir-- hayır,yarı hisseyi sattım.. kayıt edilen konuşma,bunu kapsıyordu..

tuna bir bana,bir bekir beye baktı.. gülerek..
tuna-- ergün,iremin sesini silmiştir umarım..