Translate

8 Ocak 2015 Perşembe

2366.bölüm..

tuna çantasını aldı.. benim elimde dosyam, omuzumda çantam..çıktık odadan..
tuna-- sevgi hanım,toplantıya  gidiyorum..
sevgi-- tamam efendim..
irem-- görüşürüz.
sevgi-- görüşürüz,kolay gelsin..
irem-- sağolun..

uzun ve geniş koridorda yürüyüp.. öğretmenler odasının  açık kapısını tıklattı.. içeri girdik.. üç bayan,dört erkek var..masada oturmuş,çalışıyorlardı..
günaydın dediler..

tuna-- günaydın.. üçüncü sınıfa başlayacak ,bir öğrenci  yardımınızı
istiyor.. kayıt öncesi,öğrettiğiniz ..seçmeli dersler hakkında, bilgi verirseniz sevinirim arkadaşlar..

saadet-- bize gelmesini,siz mi önerdiniz.. daha önce hiçbir öğrenci,
kayıt yaptırmadan.. bilgi almaya gelmedi de..
tuna-- hayır,kendisi istedi..
nesrin-- o halde,konuşabiliyor..
tuna-- (gülümseyerek) emin olabilirsiniz,nesrin hanım.. ben,sizi yanlız bırakayım..kolay gelsin..

sağolun,size de dediler..
yalın-- kolay gelsin,genel bir istek miydi.. yoksa öğrenciyi tanıyorsunuz da,uyarı amaçlımıydı..tuna bey..

tuna-- (güldü ) yorum yapmayım..
irem-- teşekkür ederim,tuna bey..
tuna-- rica ederim,irem hanım..

nesrin-- adınızı öğrendik.. soyadınız nedir..
irem-- önce konuşalım,ben kararımı vereyim.. çıkarken soyadımı
söyleyeceğim nesrin hanım.. neden böyle davrandığımı da,açıklayacağım elbette..
yalın-- uyarının sebebi varmış.. buyrun,oturun irem hanım..

tuna gülerek,dışarı çıktı.. bende koltuğa oturdum..
*******************
nesrin hanım, rus dili ve edebiyatı.. yalın bey,fransız dili ve edebiyatı..saadet hanım,alman dili ve edebiyatı.. çisem hanım,ingilizce gramer dersi..haluk bey,japon dili ve edebiyatı..
umut bey,ispanyol dili ve edebiyatı..ismail bey türk dili ve edebiyatı öğretmeniymiş.. tanıttılar kendilerini..

çisem hanım en gençleri.. çay doldurdu hepimize..
teşekkür ettik..
çisem-- afiyet olsun.. üçüncü sınıfta okuyacaksınız madem,eksik de olsa.. kendinizi ingilizce ifade edebilirsiniz sanıyorum.. lütfen,rahat olun ve biraz bahsedin bize.. sizi tanıyalım.. nerelisiniz,yatay geçişle mi geldiniz..

irem--(gülümseyip,ingilizce) peki,adım irem.. Adanalıyım,kaydımı dondurmuştum.. yeniden okumak için ,sınava girdim...
ders seçebilmek amacıyla.. sizlerle tanışmak istedim.. burası
 bana yabancı..okuldan da,biraz uzak kaldığım için.. konuşursak..
ne yapıp,yapamayacağımı değerlendirmeme yardımcı olur dedim..
 aslında..
konuşmamız hep ingilizce..
haluk-- ingilizceyi nerede öğrendin..hiç teklemedi,değil mi çisem hanım..
çisem-- evet..
irem-- sağolun.. ayas koleji mezunuyum..
nesrin-- hedefin ne.. rusça,japonca,ispanyolca ne işine yarayacak..
onu öğrenmek istiyorum..
irem-- ilk hedefim,ingilizce öğretmenliği.. sonraki hedeflerim arasında.. bbc nin kadrosunda,çalışabilmek.. mütercim tercüman..
 simultane tercüman olabilmek var..radyo- tv kurumunun.. ingilizce haber spikerliğini yapıyorum..ve birkaç gün önce,kadrolu olmaya hak kazandım..

yalın-- konuşmanızdan,belliydi zaten..
ismail-- burası yabancı dediniz.. tarsus yolundaki.. okuldan geldiyseniz...ikinci sınıfta olmanız, gerekmiyor mu.. aydınlatın bizi..

irem-- evet,şöyle anlatayım.. ben kaydımı dondurmadan önce.. sınıf atlama için..mülakat hakkı kazanmıştım.. mazeretim sebebiyle katılamadım.. müfettiş raporuyla belgelendiğinden.. o hakkımı,bu yıl kullanmak için..yeniden yeterlilik sınavına girdim..  yazılı ve sözlü sınavlardan sonra da..üçüncü sınıfta okuyabileceğime, onay verildi..
daha fazla zamanınızı almadan,bilgi almak istediğim bir kaç konu var..
çisem-- tebrik ederiz,buyrun..
irem-- sağolun.. (aklımdaki soruları sordum.. cevap verdiler.. )

umut-- kayıt dosyanızı alabilir miyim, irem hanım.. artık gizemi ortadan kaldırsak diyorum..
irem-- peki .(gülümseyip ,uzattım.aldı.. toplandılar bakıyorlar.. bende onlara,bakıyorum.. )

nesrin-- (bana bakıp ) soyadını, tuna beyin yakını deriz diye mi
söylemedin..
irem-- evet..
ismail-- sen birincilikle,gelmişsin.. soyadın benzese ne olur ki..
haluk-- bencede.. senin öğretmenin olmak isterim doğrusu.. tebrik ediyorum..
nesrin-- bende öğrencim olmanı,istiyorum ..dersimi seç ,olur mu..
yalın-- sıra dışı bir öğrencisin,anlaşıldı ki..çalışkansın da.. fransızca yakışır sana.. benim dersimi,seç sen...
saadet-- aa,bende istiyorum.. kafasını karıştırma kızın..
umut-- bence sizde, bir ispanyol havası var zaten..
çisem-- öğrenciye baskı yapmakta ,son nokta..
ismail-- biz rahatız nasılsa.. transfer etmemize gerek yok..

hepimiz güldük..
irem-- iltifatlarınıza,çok teşekkür ediyorum.. bende ,hepinizin öğrencisi olmaktan mutlu olurum.. birey olarak burada olsam da.. kim olduğumu bilmeden tanışıp,gerçek fikrinizi öğrenebilmek için.. soyadımı söylemek istemedim.çünkü soyadı benzerliği yok,yakınıyım.. çünkü okuma hevesim ve başarıma;tuna beyin birinci dereceden yakını olmamdan dolayı..  ilk başlarda..hep  şüpheyle yaklaşıldı..bu çok rahatsız edici bir durum..burada böyle olmaması,tek dileğim.. beni,herhangi bir öğrenci gibi görmenizi  ve değerlendirmenizi bekliyorum.. tunanın,eşim olması ..benim,bileğimin hakkıyla  okumama.. başarıma, engel olmamalı .. diye düşünüyorum..

şaşkınlıkla.. aaaaa dediler..
nesrin-- söylememekte haklıymışsınız.. ama hepimiz adına diyebilirim ki.. hiç endişeniz olmasın.. siz öğrencisiniz,biz öğretmeniz.. ne hak ediyorsanız,alırsınız.. tuna beyin ,notlarımıza bir etkisi yok .. olmaz ve olamaz zaten..

irem--etki olmayacağını ben biliyorum ..tedirginliğim
ikimize de ,laf gelmesin diye.. çok çektiğimizden kaynaklanıyor..
 sınavlarda,dolaşan gözetmenler haricinde..iki kişi başımda beklerdi.. soruları kurul olarak hazırlıyorlardı,okuma başka kurul tarafından
yapılıyordu..tuna hiç benim sınav kağıdımı okumamış,ders harici..
not vermemiştir.. öğrencilerin bilmemesini istiyorum..
galip bey,levent bey ve orhan bey biliyordu, sizde öğrendiniz..
duyulmazsa sevinirim..

saadet-- tamam,soyadı benzerliği deriz..
haluk-- galip bey,öğretmeniniz miydi..
irem-- evet..
umut-- orhan bey,levent bey yeni geldi.. onları nereden tanıyorsunuz..
irem-- levent beyle tesadüfen tanıştık,arabama çarpacaktı neredeyse.. orhan beyi de,eşinden dolayı tanıyorum..
yalın-- özel olacak ama birşey sorabilir miyim..
irem-- cevap verebileceğim birşeyse,elbette..
yalın-- okul bitmeden,niye evlendiniz.. bu sıkıntıyı yaşamamış olurdunuz..
güldüler..
irem-- ben öğrenci olduktan sonra tanışmış değiliz..yalın bey..
üniversite sınav sonucunu bekliyor,tunanında öğretmen
olduğunu bilmiyordum karşılaştığımızda.. meğerse öncesi varmış..biz aynı zamanda,çiftlik komşusuymuşuz..
tuna ve özellikle babam tarafından,öngörüldüğü gibi  olmasına..
 itiraz etmeseydim... ev hanımı olacaktım..
 tuna ,okumak istediğimi,idealimi öğrenince..seni,hiç engellemeyeceğim dedi.. sözünü de tuttu.. iyi ki,karşıma çıkmış.. o benim,en büyük şansım.. bunu içtenlikle söyleyebilmek,olan yada olabilecek.. her türlü sıkıntıya değer bence..

ismail-- evet,haklısınız.. mutluluğunuz daim olsun..
nesrin-- ne kadar,güzel ifade ettiniz.. sizi,okul ortamı haricinde
görmek isterdim..
yalın-- bende..
irem-- (gülümsedim ) amin,sağolun.. tabi,bekleriz ama bizi  samimi
görebilmeniz ,mezun olduğumda gerçekleşir sanıyorum..

iki öğretmen,konuşarak içeri girince.. ayağa kalktım..
irem-- bana müsade.. zaman ayırdığınız için teşekkür ederim..
çok memnun oldum,tanıştığıma ..iyi günler ..
size de dediler..
nesrin-- seçeceksin değil mi..
gülümseyerek evet dedim..
umut-- biziii..
irem-- sizlerin,derslerini de..
kayıt dosyamı alıp.. çıktım odadan..

2365.bölüm..

sabah ikimizde çok zor uyandık.. benim her yanım ağrıyor..
ata uzun zamandır binmiyordum..ondan oldu herhalde..
duş alıp,giyinirken.. yüzümü görünce..
tuna-- sen bir saat sonra gel ,istersen.. ağrın mı var senin..
irem-- hımm.. geleyim de.. bitsin..  villaya gidip bulaşık yıkadıktan sonra..uyumazsam olmayacak herhalde..
tuna-- bulaşık kalsın.. gece yaparız.. sen uyu..
irem-- (gülümsedim ) tamam..

aşağıya indiğimizde,fatma mutfaktan seslendi..
fatma-- kahvaltı hazırr..
yanına gidip günaydın dedik.. bulaşıkları yıkamış.. masa da hazır..
tuna çayları doldururken.. ben sarılıp öptüm..
irem-- sağol fatma..
fatma-- sizde,sağolun..

mutfağın dışarı açılan kapısından.. hüseyin kucağında uğurla bakınca..

tuna-- gel,hüseyin.. çay iç..
hüseyin-- sağolun,içtim..size afiyet olsun..
yanına gidip,uğuru sevdim.. maaşallah,büyümüş.. fıldır fıldır bakıp,tepiniyor..

irem-- baba-oğul gezmeye mi çıktınız.. fatmayı çağırmaya mı geldin..
hüseyin--her ikisi de..
fatma-- fırsat bulunca kaçırmıyor.. şemsiyesiz mi geldin,hüseyin..
hüseyin-- aldım canım..
fatma-- size kolay gelsin. ben gideyim..
güle güle,sağol dedik.. onlar gitti..

bizde kahvaltımızı edip.. kaldırdık .. bulaşıklarımızı yıkadım ve evden çıktık..
irem-- ağam,buyur.. seni takip edeyim..
tuna-- sen benimle gel,hüseyin arabayı götürsün istersen..
irem-- yok yok.. açıldım,kullanırım..

arka arkaya ayrıldık çiftlikten.. kampüse gelinceye kadar,telefonla konuşup... çalışanlarımdan durum bilgisi aldım.. yapacaklarını söyledim..
park ettiğimizde.. yağmur durup,güneş doğdu.. gökkuşağı belirince..
her işimizde böyle aydınlık ve renkli olsun.. kolay gelsin,beni mahçup etme allahım diye ..dualar ederek indim arabadan..

tunayla yanyana,idari binaya girdik.. görevlilerle selamlaşarak ikinci kata çıktık..
koridorda yürürken.. kayıt yapılacak,onaylatılacak odaları gösterdi..
odasının kapısını açıp, sekreteriyle tanıştırdı..orta yaşlı , iş bilen birisi
belli.. adı sevgiymiş.. tokalaştık.. bir kapı daha var.. o da,tunanın odasının herhalde..

sevgi-- tebrik ederim,irem hanım..
irem-- teşekkür ederim,sevgi hanım..
tuna-- işlemlerini yaptır, gel.. kahve içelim..
irem-- olur..
sevgi-- on dakika sonra,toplantıya gireceğinizi hatırlabilir miyim..
tuna-- hımm.. önce kahve içelim,öyleyse.. sevgi hanım,söylerseniz..
sevgi--tabi..

girdik, kapıyı kapattı..
odası son derece geniş.. aydınlık şık ve düzenli ..
klimayı açıp,yerine geçti.. ben kütüphanenin,toplantı masasının arkasına..çiçeklerini koyduğu sehpanın arkasına bakarken..

tuna-- otursana,neye bakıyorsun..
irem-- resmim nerede..
tuna-- (gülerek )  paket yaptırıp,arşive kaldırdım...ama fotoğrafını
gösterebilirim..

irem-- (yanına gittim..,sümenin arasından çıkardığı büyük ebatlardaki fotoğrafı ,verdi elime )ayy,harikaa.. ne kadar güzel yapmış..
tuna--evet, yapmış.. yaptığı da güzel olunca.. sonuç mükemmel oluyor böyle..
irem-- sağol.. bu bende kalsın mı..
tuna--  vermem,o benim.. ali bey çekti,ona söyle..sana da yapsın..
irem-- ne alemsin tuna.. iyi al.. senin olsun..
aldı,sümenin arasına koydu yeniden..

yerime oturup.. çantamdan evraklarımın olduğu dosyayı çıkardığımda.. tuna da..birşeylere imza atıyordu.. kapı tıklatıldı..
tuna--(başını kaldırmadan ) gell..
remzi-- (kapı açılıp.. iri yarı bir bey.. elindeki dosyayla içeri girdi.. ) hanımefendi kayıt için geldiyseniz.. benimle gelebilirsiniz,oraya gideceğim de..

tuna-- (ayağa kalkıp,gülümseyerek )hoşgeldiniz remzi bey..sabah ziyareti mi yine..
remzi-- (geldi,tokalaştılar ) hoşbuldum,evet..  tuna bey..
tuna-- tanıştırayım.. rektörümüz,eşim irem..
kaydını yaptıracak da.. toplantıya girmeden kahve içelim demiştim..
buyrun,beraber içelim..
remzi-- öyle mii..(gülümseyerek ,elini uzattı) çok memnun oldum hanımefendi.. ayrıca tebrik ediyor (tokalaştık ) başarılar diliyorum..

irem-- (gülümsedim ) teşekkür ediyorum,bende memnun oldum..
remzi-- (elindeki dosyayı,gösterip ) toplantıdan önce bakman için getirmiştim ama bekleyebilir.. size afiyet olsun..
tuna-- sağolun..

başıyla selam verip, odadan çıkarken.. sevgi hanım kahvelerimizi getirdi..  ikram ediyordu ki.. levent bey,açık kapıyı tıklatıp girdi..
levent-- oo,hoşgeldiniz irem hanım..
irem-- hoşbuldum levent bey..
tokalaştık,tebrik etti..

tuna-- buyrun levent bey,kahve içer misiniz..
levet-- yok,sağolun.. derse gireceğim.. (cebinden bir kağıt çıkarıp,masaya koydu )imzanız gerekiyor..
tuna-- (alıp,baktı ) hayırdır,hasta mısınız..
levent-- değilim.. annem yine rahatsızlanmış.. ameliyata karar verilmiş.. ,yanına gideceğim.. onun için bir haftalık,rapor aldım.. orhan beyle  konuştum..çisem hanım da,dersime girecek.. ikinci idari izinle,sizi zor durumda bırakmayım dedim..
tuna-- peki,geçmiş olsun.. (imzaladı ve verdi ) yardımcı olacağımız,
bir konu olursa arayın..
levent-- (katladı )sağolun.. iyi günler..
size de dedik.. çıktı..

irem-- (kahveden bir yudum aldım.. ) gecikmiyorsun değil mi..
tuna-- her zaman eşim gelmiyor.. idare ederler..
(karşıma gelip,sigara verdi yaktı.. içiyoruz )üçüncü sınıfta..iki dil dersi seçmen zorunlu..
 fransızca,almanca,ispanyolca,rusça ,japonca.. derslerimiz var..
hepsini alabiliyorsun ama bu yılın müfredatında.. edebi kısım, epeyce ağır.. profesörlerden ,alacağın ders ile.. belirli bir seviyeye gelip.. kendini gelecek yıla hazırlarsan,o zaman da alabilirsin..
fazlaca bölünüp,koşturacaksın.. kendini yıpratma ,zamanın olsun
diye söylüyorum..
çünkü dersi seçtiğinde,vazgeçemiyorsun.. sınıfının seviyesi,
 senden bir ay ileride.. okula adapte olacaksın daha,iki ders uygun bence.. sen düşün ve karar ver.. tamam mı,canım..

irem-- tamam,sağol.. seçmeli derslerin öğretmenlerini,görebilir miyim.. karar vermem daha kolay olur,dedim
tuna-- peki,öğretmenler odasına gidelim..
irem-- olur.. ama beni tanıtma.. seçmeli ders seçimi için,bilgi almak istiyorum derim..

tuna-- iyi.

2364.bölüm..

özcan-- fazladan cümle kurmanızı da,etkilemeyecek değil mi..
irem-- yok..ben her şartta kurarım..hiç merak etmeyin..
mr.jack-- bizde kurmanız ,sorun olmaz..
yavuz--  ama yapmayın,mr.jack.. transferin sırası mı..
rekin-- (gülerek) bende nikahların,açılışın sırası mıydı diyorum ama..
faruk-- çok haklısınız..

kahkahalar atılırken.. ziya,zuhal.. candan melekle sarıldık..
tamerle batu .pınar hanım, liz,barbara,zübeydeyle
 kucaklaştık.. şermin,feryal,behzat,sadun bey kutladılar..

vedalaşılıp.. ayakkabılar,ceketler giyildi.. hep beraber,dışarı çıktık..
kalın dememize rağmen,kabul etmediler.. abimle ela..
ufuğu alıyordu..
yağmur durmuş.. hava serin ama rüzgar yok..miss gibi toprak kokusunu içime çekerken.. onbeş kurt ve altı devasa köpeğimiz
  tunayla benim yanıma  geldiler..
irem-- (otoriter bir sesle ) oturun.. (oturdular,bize bakıyorlar ..tuna ödül büsküisinden bir avuç alıp.. bana verdi çaktırmadan )

yeşim--figen-- sakın bırakma..
candan-- köpekler midilli gibi..
melek-- parçalayıp,yer bunlar bizi..
şermin-- içim ürperdi valla..
feryal-- uzaklaşalım,çabuk..
maruf-- yürüyün,yürüyün..
ömer-- kaçalımm..
mr.ronald-- aynı fikirdeyim..

kahkahayla güldük..

ercan-- teşekkür ederiz,iyi geceler..
orhan-- siz orada,köpeklerinizle bakışın..
nedim-- biz gideriz.. ne olur gelmeyin..
sacide-- irem,görüşürüz..
gülderen-- evet.. herşey için,sağolun..
zeliha-- hoşçakalın.. herşey çok güzeldi..
belgin-- iyi geceler,irem hanım..
irem-- rica ederiz.. size de,ayaklarınıza sağlık.. acele etmeyin lütfen.. yer ıslak.. tuna sen yolcu etsene..
tuna-- tamam..
çiğdem-- iremi yanlız bırakma ,tuna..
tuna-- başa çıkamayacak olsa bırakır mıyım,çiğdem..

ben büsküiden tek tek ağızlarına verip,başlarını okşarken..
...güle güle dedim,diğerlerine de.. ilerlediler hep birlikte..
abim,ufuk ela da çıktılar..
ela-- iyi geceler,canım..
irem-- size de.. yavaş yürü,yavaş..

liz-- (kolunu kaldırıp,salladı.. )iremm,ağacı göreceğizz..
irem-- (gülerek seslendim..) kim rehberlik edecekk..
bedri-- benn..
irem-- sen  bilmiyorsun ki..
bedri-- evett.. en güzel tarafı da, o.. onlar da,bilmiyor ve ağaç çok..

kahkahalarla güldüler..
irem-- herkes görmese de olur.. ama lize doğru ağacı gösterin,ziya..
ziya--tamamm..
galip-- tuna,hayatımdan önce miydi.. sonra mı..
tuğrul-- can güvenliğimi sağlayın,söyleyim galip bey..
galip--benim var mı ki..
tuna--doğru,yok..  iremm,gönder..

arabalara aceleyle oturmaları muhteşemdi..
tuna--irem-- hah hah hah..

2363.bölüm..

ercan-- eşim bana kaktüs gönderse,alınırdım doğrusu..
yavuz--bende..
maruf-- tuna,seni sinirlendirmiş de olamaz.. kaktüs ne alaka..

tuna-- ben açıklayayım.. kutlama için çiçek açmış bir kaktüs,gelince.. kim göndermiş ,acaba dedim.. iremden gelmesine de ,şaşırdım ama öyle bir not yazmıştı ki.. bana her zaman kaktüs gönderebilir,çiçeğe bakış açımı değiştirdi..
said-- kevinin da ,size bakışı değişti sanki..

güldük..
gülderen-- nedimm,onlar bahçedelerken.. sen neredeydin..
nedim-- evde.. gitmeyin,irem hanım vurur sizi dedim..ama dinlemediler.
sami-- kaktüse şükretsinler,o halde..
irem-- bence de..
bekir-- eve döndüğümüzde.. herkes kevinla uğraşıp,sarhoş muhhabbeti yapılırken.. bende harika fotoğraflar çektim..
kevin-- nee..
bekir-- ama nasıl olduysa,harika dediklerim silinmiş..bilgisi olan var mı..
tuna--(gülerek ) varr..
kevin-- ohhh..

kahkahalar atıldı..

cafer-- ayın on sekizinde hepinizi,Katara bekliyorum..
mehmet-- önce biz bekliyoruz,on altısında nikahımız var.. buyrun lütfen..
kutladık..
yavuz-- daha öncesinde de,İstanbula buyrun.. 12 kasımda evleniyoruz..
onları da kutladık..
tuna-- cafer bey,geleceğiz.. yavuz bey,mehmet bey mutluluk diliyoruz.. gelmeye çalışırız..
aylin-- o ne demek,tuna..
tuna-- kısmet demek istedim,aylin..
aylin-- irem,gelmezse evlenmem..
irem-- (gülerek ) yavuz beyy,acısı çıkacak demiştim sanki.. hatırladınız mı..
yavuz--(güldü)  maalesef.. ama yat yolculuğunu da, hatırlıyor ve
geleceğinize güveniyorum..

vahide-- sizz,ben aradığımda.. beraber miydinizz. irem hanımm,
yok diyin ,ne olur..
irem--  beraberdik ama endişelenmene gerek yok..
vahide-- offffffff.. sıcak oldu birden..
elif-- Adana havası işte,bir sıcak bir soğuk.. bana da sıcak geldi..
zeliha-- biz de alışamadık daha..
tabakları kaldırırken..

mr.hector-- (gülerek) irem hanım,üç nikaha üç dosya..adil değil mi..
irem-- çokk.. unuttunuz diyordum bende..
mr.edward-- hiç olur mu.. bu cumartesi ilk dersi vereceğiz..
irem-- peki,yer,saat konuşuruz..
mr.ronald bize müsade diyince.. herkes gidelim diyerek kalktı..

nadir-- bekir bey,bankaya ortak olduğunuz kişi kim.. söyleyin de..
özür dileyeyim.. çok mahçup,oldum.. içim rahat etsin..

hepimiz ayaktayız.. tabakları mutfağa bırakıp, geldim..
irem-- önemli değil,nadir bey.. insanlık hali ,hepimiz yapabiliyoruz bazen..

mr.ronald--nadir-- fuzuli-- aaa.. siz miydiniz..
irem-- evet,benim..
fuzuli-- bekir bey söylemediği için.. tuna beyin gizli ortak olduğunu düşünmüştüm..
tuna-- yanılmışsınız,benim kimseyle ortaklığım..yatırımım
 yok.. uzun zamandır,ticaretten..şahsıma  para kazanmıyorum..

fuzuli-- afedersiniz..irem hanım,canı gönülden tebrik ediyorum sizi..
nadir-- bende.. ama niye söylemediniz ki..

irem-- teşekkür ediyorum.. aktif olmayacağımdan,söylemek istememiştim..

hüseyin,elif,saliha hanım,galip bey..philip-elizabeth,ceyda,kaan..sami,betül,belgin,zeliha hanım
 tebrik ettiler ilk etapta..

yavuz-- kutlarım,hayırlı olsun..
yusuf--abdullah-- bende,bravo..
irem-- sağolun..
ercan-- oyalamayın beni derken,ciddiymiş siniz.. hayırlı,uğurlu olsun..
irem--(gülümsedim ) evet,teşekkür ederim..
çiğdem--canımm, tebrik ediyorum.. hayırlı olsun..
irem-- sağol çiğdem..

mr.smith-- ne olmuş.. ne olmuş..
maruf-- said.. neler oluyor..
said-- irem hanım.. bekir beyin bankasına ,ortak olmuş..
aylin--mr.smith.. biraz daha bekleyeceksiniz sanırım.. irem tebrik ediyorum, hayatım..
irem-- sağol aylin..
maruf-- çok sevindim..iremm..
cris-- haber,müthiş.. kutlarım canım..
irem-- sağol cris,biliyorum maruf....
kevin-- bu ne güzel sürpriz..
sam-- kutlarım..
cafer-- çok iyi bir yatırım,irem hanım..
irem-- sağolun,beyler..
ömer--  ortaklığınız hayırlı olsun.. bekir beyi de,seçimi için tebrik ederim..
irem-- teşekkür ederim,ömer bey..
çetin-- (söyledi ) bekir bey,başkasıyla ortak olmazdım zaten diyor..

mr.smith-- şaka diyin,ne olur..
irem-- (elini tuttum ) şaka değil ama bekleme süresini etkilemeyecek.. söz veriyorum.. ortağım sadece..
mr.smith-- ohhh..

güldük..

2362.bölüm..

irem-- ingilizce anlatayım,müsadenizle.. yabancı misafirlerimiz ve
mr.smith de duysun..
mahmut beyden bahşişi aldım da,bakmadım daha.. paylaştıracağım,merak etmeyin..
gelin arabasının şöför koltuğunda ve yanında fuzuli ve nadir bey oturuyormuş.. çok şaşırdık, üçümüzde.. mahmut beyin Ankaradan
üniversite hocalığı döneminden arkadaşlarıymış meğerse..
bizim tanışmamızda..kadro mülakatı sebebiyle oldu.. kurulda görevliydiler.. çeşitli sorular soruldu.. mizansenler verilirken.. tv de,çocuk proğramı yaptığım varsayımıyla.. hepimiz çocuğuz..
masal kitabı okuyacaksın.. dikkatimizi çek,hakimiyeti sağla ki kayıt yapılabilsin denildi..  bende kontrolü sağlamak için ,dondurma vaat ettim..  elimden geldiğince,dikkatlerini çektim.. dinlediler.. teşekkür ettim,hadi gelin dondurma yiyelim dedim.. nadir bey,boş bulunup yerinden kalktı..

kahkahayla güldüler..

irem-- dünya küçükmüş,kısmet oldu.. imkan buldum,yedirmesem olmazdı.durum bu..
teşekkür ettim ayline.. bizde oturduk,yiyoruz...

mr.smith-- keşke gerçeğini görebilseydiniz.. maruf beyin çocuklarıyla,diyaloğunuz inanılmazdı..
mr.ronald-- işte bu çok doğru..
maruf-- bizde,iremin her dediğini yapan .. kırk çocuk var.. müthiş etkili..

fuzuli-- eminim ki,öyledir.. biz orada tanımadığımız bir adayı.. istenilen belli kriterler çerçevesinde.. eşit yaklaşımla,değerlendirmek için görevlendirildik..
yazılı sınav sorularını,başka kurul hazırladı.. sınavı,değerlendirmeyi
başka kurul yaptı.. ilgili,bilgili değildik hiçbirimiz.. kurul,mülakata kura ile seçildi..
yazılı sınavdan.. yüz tam puan alan irem hanımın,kurul üyeleri tesadüfen bizdik..  girdik ve değerlendirmemizi yaptık..
saat yediden sonra.. ana kurulda.. bütün üyeler toplandı,
 her aday için rapor verildi..
bizim değerlendirmemiz kesindir ama aynı notu alan, iki aday olursa.. karşılaştırma ve tercih yapılıp, listelenir..  hiçbir
aday doksan puanı aşamadığı için.. irem hanım alnının akıyla,birinci oldu..

nadir-- mahmut ile yıllar öncesinden arkadaşız.. uzun zamandır da,
görüşme imkanımız olmadı.. bize davetiye göndermiş.. eşinin,sizlerin kendisinin..irem hanımla bağlantısını düğüne giderken öğrendik ve
çok şaşırdık..
irem hanım bahşiş istemeye geldiğinde,mahmutta sordu.. nereden tanışıyorsunuz diye.. güzide hanım spikerim,bekir bey ortağım diyince.. şok oldum..
sonra,iş yaptığı kişileri.. bayilerini..çalışma arkadaşlarını..öğretmenini,profesörleri, eşini görünce.. birinci olması tesadüf değilmiş dedim.. ama bugün insani
açıdan becerilerine.. koordinasyon,yönetim.. çözüm üretebilmesine de tanık olunca..  önerilerimde,hiç yanılmadığımı  gördüm..
yolunuz açık olsun,irem hanım.. hiç bir kuvvet, sizi engelleyemez bence..

irem-- çok teşekkür ediyorum,beni engelleyen kimse yok.. aksine teşvik var.. insanların hayatlarında,önemli dönüm noktaları.. yol ayrımları olur.. benim karşıma .. yücelten ve destekleyenler,çıktığı için şükrediyorum.. ailem,elizabeth,galip bey, saliha hanım.philip.anar,maruf,kevin, bekir bey,rekin.. sadun bey,mahmut bey..  diye uzayıp,gider..
 burada bulunan,bulunmayan herkesin.. bir katkısı var kısaca.. ama en büyük desteği,tunadan aldım..

saliha-- çok doğru..
galip-- evet,kesinlikle..
philip-- irem okurken ve sonrasında.. çok uzun süre benim tüm işlerimin,çevirilerini yaptı.. ticari mevzuatı uyguladı.. galip, güvenmekte haklıymış.eksiksizdi..

nadir-- biz sizi,boşuna değerlendirmeye almışız.. yavuz bey yada mr.smith.. sizi direk kadroya alabilecek kadar, tecrübeye sahipmişsiniz..

mr.smith-- ben söyledim.. teklif ettim.. hala da ediyorum..
kendini yeterli hissetmiyormuş,hak yiyemezmiş.. öğreneyim ..dedi..
çok başarılı bir haber spikeri..dinlenme rekorları kırıyor.. maddi ödül verdim.. bütün çalışanların katıldığı kokteyl- yemek için kullanmış..  baktım yanlış yoldayım..
özcan beyin,abdullah beyin onayıyla.. staj teklif edildi.. radyo tv.
 kurumunun tüm kapıları ona zaman ve sınır olmadan açıldı..
iş yeri sahibi,çeşitli ortaklıkları var ve çok başarılı..
zaman ayırabilmesi için istediği gibi.. bileğinin hakkıyla ,söke söke
kadrolu olmasını bekledik.. ama hak ettiği halde,hala başvurmamış
 duyduğuma göre..

güldük..
mr.jack-- çok çok sevinmemize rağmen..sınıf atlaması ve yeniden
okumaya hak kazanması da ..düşündürüyor bizi..
elizabeth-- mr.jack.. düşünmeyin.. ben hepsini başaracağına güveniyorum.
fuzuli-- tebrik ederim.. size hemen bir diploma, verebilirler bence..

irem-- teşekkür ediyorum,iltifatlarınıza.. bir haftalık başvuru süremi kullanıyorum.. kadrolu olmadan kesinleştirmem gereken..acil işler var..
yusuf-- birinci belli,ikinci kim olacak acaba demişti.. hiç unutmuyorum..
batu-- (gülerek) bende.. içimden geçirdiklerim için de,mahçubum..
irem-- evet..hissettiğim için,çiçek göndermiştim..size..
tuğrul-- yaa,bambu..

hüseyin-- güzel olmuş bu..
menekşe-- batu,alınma bence.. tunaya da kaktüs göndermiş..
mehmet-- seçim ilginç olmuş..
kevin-- hii,kaktüs mü..
cafer-- kevin.. panik yaptı..
ömer-- acısı aklına gelmiştir..

kahkahalar atıldı..

2361.bölüm..

bitirince,"elbet birgün buluşacağız" çaldı...  söyledim..
arkasından.. "ben seni unutmak için sevmedim.." onu da,hep birlikte icra ettik..
" at kadehi elinden "ile devam ettik.. söylemeye..
"istanbul sokakları "çalmaya başlayınca.. elimle ziyaya buyur dedim..
ikisi de,olağan üstüydü.. herkes mest oldu.. bitttiğinde ,çok çok alkışladık..

nadir-- biz nereye geldik.. bu nasıl amatörlük..
hüseyin-- gerçekten çok güzeldi..
sami-- elinize,ağzınıza sağlık..
galip-- bayıldım,doğrusu..
özcan-- profesyonel olmak istemiyorlar,nadir bey.. teklif ettik..
ziya beyi,müzik daire başkanımız bile ikna edememiş.. Ankarada komşularmış..
fuzuli-- pes doğrusu..
mr.smith-- herkes yetenekli..
ercan-- haklısınız..

irem--  gülşen hanım,çok güzeldi.. ziya,nefis söyledin sende.
(teşekkür ettiler,sende dediler.. kahve fincanlarını tepsiye aldım.. ) kahveyi kim yaptıysa ,eline sağlık..
afiyet olsun dediler..
tuna-- ziya,abim,batu,tamer ilter yaptı..

menekşe-- kahveni de,içmiş olduk ziya..
ziya-- yaa,öyle oldu..
irem--siz devam edin,lütfen.. beş dakika izin verin bana ..

onlar konuşup,gülerken..
mutfağa tepsiyi,bırakıp.. buzluktan dondurmayı çıkardım.. koca bir tepsi de,şöbiyet var.. tabakları çatal,bıçağı hazırlayıp..
salon masasına götürdüm..

sacide-- ne yapıyorsun,irem..
yeşim-- yiyecek halimiz mi var..
irem-- bu yenir,hayatım..

cris,ceyda,zuhal,şule,melis ,yasemin..aylin geldiler mutfağa.. sürahiye su dolduruyordum.. yardım ettiler.. taşıdık.. dondurma kaşığını,elime aldım..
aylin tepsiden tabağa tatlı koydu,ben dondurmayı ekledim..
abimle, tuna sehpa çıkardı..
kızlar ikram ediyorlar.. şermin hanım,peçete.. liz de,su bardaklarını verdi..

maruf-- sen mi yaptın,irem..
irem-- hayır,maruf..
bekir-- irem künefeyle,kadayıf ustası..
abdullah-- katılıyorum.. harikaydı..
irem-- afiyet olsun.. ustam,iyi de ondan..
orhan-- ne.. tuna mı ,yapıyor yoksa..
tuna-- ben yapardım da,çırak bile değilmişim.. usta ahmet abi..
baba-kızın kadayıf,künefe yapmasını görsen imrenirsin..
said-- ben de,yedim.. çok güzeldi gerçekten..
anar-- bence de..
irem-- afiyet olsun..

tuğrul-- ahmet abi,ava çıkmadan nasıl duruyor acaba..
irem-- üç torunun sevdasına.. beni bile unuttu,abi.. av neymiş..
bekir-- haksızlık etme şimdi..
vahide-- katılıyorum..
hüseyin--bende.. (gülerek ) ama ertan yerini kapmıştı,onu söyleyim..
tunayla ben güldük..

ceyda-- ne.. sahiden omuzuna mı, oturuyordun..
zuhal-- irem oturmak isterse,eniştem hiç yok demez ceyda..
irem-- (gülümsedim ) evet de..niyeyse büyüdüğümü hatırlatıyor,artık..

kahkahalarla güldüler..

yasemin elindeki iki tabağı fuzuli ve nadir beyin sehpasına bırakırken..
yasemin-- sanırım dondurma istemişsiniz,buyrun..
fuzuli-- nadir-- (gülerek) sağolun..

bekir-- ben yedirir demiştim..
rekin-- şüphesiz..
çetin-- birde bahşiş hususu vardı..
batu-- aa,aldı mı..
çetin-- tabi kii..

yavuz-- bu dondurma mevzusu nedir..
mr.smith-- nadir ve fuzuli beyle nereden ,tanışıyorsunuz irem hanım..
orhan-- şimdi ben soracaktım..
nedim-- irem hanım,ses telleriniz için.. dondurma tavsiye etmiyorum.. ekstralar var ya..
özcan-- aman, kadrolu olacaksınız..

güldük dediğine..


2360.bölüm..

aylin-- müthişsin,liz..
ceyda-- çok güzeldi ..
candan-- konu değiştirme yeteneği,bu olsa gerek..
barbara-- bence de..
pınar-- dostuğunuza,arkadaşlığınıza bayıldım ben..
zeliha-- bende..
liz-- rica ederim,sağolun.. tam zamanı dedim..
cris-- öyleydi,bravo..
zübeyde-- liz sana ağacı göstereceğim, söz..
liz-- hii,sahimi..

yine bir kahkaha yükseldi..
kapı tıklatılınca..

irem-- evett..
tuna-- kahve hazır.. beyler,niye güldüğünüzü feci merak ettiler..
irem-- senn..
tuna-- ben,tahmin ediyorum.. müdahale için geldim..
ela-- geç kaldın tunaa..
tuna-- anlatmadığı her anı ,kardır ela..
melis-- yağmurda niye ıslandığını anlatıyordu..
tuna-- iremm..

kahkahamızı duymanızı isterdim..
kalkıp,açtım kapıyı..

tuna-- (bana bakıp ) onu anlatmamış..ama hüzünlü,
başka bir konudan bahsetmiş.. iyi misin hayatım..
irem-- (gülümseyip ) iyiyim,canım..
tuna-- peki buyrun..
tuna önde,biz arkada iniyoruz..

çiğdem-- dereyi anlatıyordu.. sözünü kestin,kızın..
tuna--  (gülerek) hıı,ne dedi..
çiğdem-- kavaklar varmış,işte..
tuna-- hah hah hah..

irem-- (inerken salonu ve oturan beyleri görünce.. ) katılın,lütfen..
 efeleri görelim ,oturmayın beyler..

izmirin kavaklarını söylerken,müthiş bir koro oldu.. ziya ara nameleri yapıyor..
akif,hüseyin,ilter, bedri,behzat,yavuz,abdullah ,nadir ,nedim,galip ve
davut bey kalktılar oynuyorlar..
bitirince coşkuyla alkışladık.. bizlerde oturup,kahvelerimizi aldık..

ela-- tuğrul,ufuğa baktın mı..
tuğrul-- baktım..  mışıl mışıl,uyuyor.. at yormuş,oğlumu.. alana sevgilerimi gönderdim..
bekir-- tuna ,yiğenine almıştır canım..
tuğrul-- görünüşte öyle de.. iremin başının altından çıktığına eminim.. söylemiyorlar..
tuna-- sanki balkonunda besliyorsun.. sana bir zararı mı var,hayvanın.. ufuğun sevinci,herşeye değerdi bence..
irem-- evet.. ama asıl,eren abiyle gönüle sürpriz yapacağız.. kısmetse..çatı katında pencereyi açınca,zürafayla göz göze gelecekler..
orhan-- amann,bize sürpriz yapmayın..
irem-- niyee,size balık alacaktım..
menekşe-- e iyiymiş,al.. iki ciklet rahatsız etmez..
irem-- ısmarlama yok..havuzunuza..iki pirana balığı düşündüm..

kahkahalarla gülündü..

kevin-- siz yokken,hiç gülmedik.. ama sizin güldünüz.. konu neydi,
çok merak ettik..
gülderen-- söylesek,inanmaz ki..
şule-- liz,harika espri yapıyor..
barbara-- katılıyorum..
belgin-- bende..
gülşen-- çokk güzeldi..
elif-- tam yerindeydi..
kevin-- lizzz,ne dedin..
liz-- (gülerek)inanmayacaksın ama burayı kim temizliyor dedim..
kevin-- çok komikmiş..

 güldük..
ziya-- zuhall..
zuhal-- aramızdaydı, sorma..
ziya-- iyi, sormadım.
ahu-- ilter,bakma öyle anlatamam..
pınar-- benden de,laf çıkmaz.

irem-- ziyaa, kınada beylerle ne yaptığınız gizliydi ya.. sende bunu öğrenemeyeceksin..
bekir-- vaayy,nispet ha..
sacide-- evet,hıhh..
tuğba-- sen sakin ol,sacide abla..
çiğdem-- aman,gözünü seveyim..

herkes gülerken..
gülşen-- ben size klarnet çalayım.. ortam değişsin..
figen-- bak,bu fikir de çok yerinde..
tuna-- sende gitarını getir,bir daha ki sefere..
yasin-- daha ben duymadım ki..
ziya-- ah ..ahhh.. ben neler demek istiyorum şimdii..

 gülmeler arasında.. kutusundan klarneti çıkardı.
irem-- gülşen hanım.. uçun kuşlar uçun izmire çalarsan,söylerim..

gülşen-- tabi ki..
hüseyin-- vayyy..
davut-- nereden geldi aklınıza..
irem-- annem,babam uzakta ya.. marufu görünce aklıma geldi..

maruf ,bir dakika diyip..cekedinin cebinden anahtarları çıkarıp bana verdi..
maruf-- çok güzeldi,hiç vermek istemiyorum ama.. dönmemiz gerekiyor.bana yayla evi bul..
irem-- pek ilgim yok ama sorarım maruf..
zafer-- bizde çok beğendik..
yavuz-- evet,harikaydı..
yusuf-- tam kafa dinlenecek yer..
irem-- öyle.. Adana çok sıcak olduğundan.. yazın,yayla ve deniz kurtarıcıdır.

tamer-- bende,gitmiştim.. hiç unutamıyorum,o günü..
ilter-- niye,çok mu yedin..
tamer-- hımm,istek dışıydı..

nedim--evet,gülşen hanım..irem hanım.. sizi dinliyoruz..
fuzuli-- ne cevherler varmış,maaşallah..
gülşen-- sağolun..
çalmaya başladı.. nefiss.. bende yeri gelince,girdim şarkıya..

2359.bölüm..

hanımlar yukarıya çıktık.. erkekler aşağıda..

oturma odasında hamileleri dinlendirdik.. yazık,ayakları şişmiş.. verdiğim terlikleri ,giyememişler..
sesimi yükseltip
irem-- tunaa..
tuna-- evett..
irem-- dışarı çıkmayın da,kahve içelim..
tuna-- tamam.. yapmaya gönüllüler var..
irem-- olurr ama kahve konulduğundan emin ol..
tuna-- hah hah hah...

yer minderlerini getirip,yaydım..
irem-- oturun hanımlar.. kırlentleri de arkanıza alın.. belgin hanım,
zeliha hanım.. vahide hanım,gülderen hanım..
saliha hanım,elizabeth ,cris ,elif abla..aylin rahat mısınız..
evet dediler..
yerleştik,heryer halı kaplı zaten..

zübeyde-- tuna niye güldü..
irem-- ben ona yanlışlıkla sumaklı kahve yapmıştım da,ondan güldü..
aylin-- acı kahveden ,daha kötüsü de varmış..
vahide-- içti mi yoksa..
irem-- evet..ben tadına bakıncaya kadar, içti..
.
çiğdem-- anladımmm.. mağazaya gelmiştiniz de,normal kahve içerim gibi birşey söylemişti..
irem-- evet,ne gündü değil mi..
çiğdem-- haklısın.. o gün,sana kanım kaynamıştı..
irem--  benimde sana.. siz dışarı çıkınca.. tunanın sinirli halini de,görmüştüm..
çiğdem-- ben tanıyorum,tahmin de ettim ama döndüğümde yatışmıştı neyse ki..
gülderen-- irem yatıştırmıştır..
sacide-- bu bücür var yaa,çok yaman çok.
tuğba-- e herhalde.. ne becerikli olduğunu, hepimiz biliyoruz..

vahide-- sinirli diyince ilk büroda,olanları hatırladım..
gülderen-- ay bendee..
irem-- maalesef ki,bende.. birde plansız hamileydim, üstelik..

leyla-- hamilelik dediniz,değil mi..
zeliha--.. bebek ?
melis-- bende bilmiyordum..
şule--yeşim-- bende..
zuhal klimayı açıp,kapıyı kapattı..

irem-- anlatmak, hiç kolay değil.. kısaca ;hamileliğimin altı ayını tamamladığımda.. bir saldırı sonucu.. bebeğimizi kaybettik..
 tuna şah damarından vuruldu.. benim,yüz,burun diş..vücudumda kırılmadık kemiğim kalmamış.. doktor acilde, ölüm raporumu düzenliyormuş.. dayımın eşi,imza karşılığı beni ameliyata almış..
bülent tesadüfen buradaymış.. tüm cerrahlar  ameliyatımıza girip..
hayatımızı kurtarmışlar..
 bir ay uyutulduğum dönemde,bülent yeni ameliyatlarla onarmış beni..
uyandırdığında,bütün vücudum alçılı ..yüzüm- gözüm şiş, sargılı..
dişlerim kırık..saçlarım kazınmıştı.. bilinçli olarak,el ve ayak parmaklarımı kıpırdattığımda, bülentin çığlık attığını hatırlıyorum..
 tuna perişan , ben perişan beş ay hastanede kaldık..
fiziksel olarak iyileştim de.. anne olamayacağımı öğrenmek, ağır ..
kabullenmek çok çok, zordu..
berbat ve dengesiz ruh halimle.. ikimize de hayatı zehir ettim..
 yine de dayandı.. depresyondan  yeliz ve tuna sayesinde çıkabildim.. sabrıyla sevgisiyle.. normale dönüp.. hayata tuna için tutundum, diyebilirim..

şermin-- allah birbirinize bağışlamış..
leyla-- kader,elden birşey gelmiyor..
zeliha-- siz iyi olun da..
irem-- evet.. birbirimize düşkündük de,bu olaydan sonra.. başka olduk..  tunanın travmasını,onun da çocuğunu kaybettiğini.. beni de,kaybedeceği endişesini yaşadığını..çok sonra fark edebildim.
ben derhal iyi olmalıydım,ki ..o da iyi olsun..

 şimdi başka şartlarda,başka bir zaman dilimindeyiz..
konum itibarı ile.. çok farklıyız.. tuna da bende,değiştik..  dengeyi bulduk, koruyoruz.. aşırılıklarımızı törpüledik..
ben acımı,gömdüm.. ama her an ,herşey tetikleyici  unsur olabiliyor.. uzak durmaya,aklıma getirmemeye .. etkisini azaltmaya çalışıyorum.. tunaya yansımaması için..
sacide ablayla o nedenle,almanyaya gidemedim.. kendimde o gücü,
bulamadım..

liz-- kim temizliyor,burayı.. her yer pırıl pırıl..

öyle bir kahkaha atmışız ki.. ev çınladı..

2358.bölüm..

candan-- sen hiç bize şarkı,söylemezdin.. burada coşmuşsun,ziya..
ziya-- zuhali gördüm,böyle oldum kuzen..
sacide-- çiğdem hanımların düğününde,zuhalin seni mat ettiğine şahit olmuştuk..
melek-- zuhall,ne yaptın..
ela--  çarptı ziyayı..
şule-- çarptığını bir başka ortamda,bizde gördük..

zuhal-- kusura bakma ama hak edene,hiç acımam şule..
tuğrul-- irem,zuhal konuşursa tır çarpmış gibi olursun demişti..
ziya-- doğru demiş..

tuna-- bende,piknikte arabanın içinde şiir okuduğunu hatırlıyorum.. çokk beğenmiştim..
figen-- gerçekten,çok güzeldi o..
yasin-- evet,o güzeldi de.. ziya damgasını vurmuştu,pikniğe..
ziya-- sen pikniğe gelmeden..
zuhal-- ziya,sözünü kesebilir miyim..
ziya-- tabi,buyur..
zuhal-- sorduğun,şarkıyı hatırladım.. beni vur söylemiştin..
ziya-- (gülerek ) hıı,öyle miydi..
yasin-- zuhal,tam yerinde susturdun..bravo..
zuhal-- hüseyin abi,atmaca gibi bekliyor baksana yasin..

kahkahalar atıldı..
ziya  orgun başına geçip.. beni vur söyledi.. ve hakkını verdi doğrusu..

uzun uzun alkışladık.. tebrik ve teşekkür edilirken..
o da,sağolun dedi..
irem-- menekşe,şarkı söylemene.. kızın izin verir mi..
menekşe-- kahve rengi gözlerin şarkısını ,beraber söylersek..
sacide teyzesi de darbuka çalarsa.. olurmuş..
sacide-- istek de yapıyor ha.. kurban olsun,sacide teyzesi.. onu verene..çalarım tabi..
güldük..

darbukayla nefis bir solo yapıp,buyrun dedi.. hep birlikte, harika söyledik bizde..

alkışlamamız nihayet bitince..

gülşen hanım "haberin var mı,seni çok sevdiğimden" diye bir başladı,mest etti bizi.. onu da,çok alkışladık..
irem-- ziya,Ferdi Tayfurdan ve Zeki Mürenden istiyorum lütfen..

ziya-- peki.. fuzuli beyden sonra sen söyle..düşüneyim.. ne çalayım,fuzuli bey..
..
fuzuli bey Tanju Okandan "bir zamanlar bende deli gibi sevdim"
 söyledi, maaşallah inletti sesiyle.. alkışı da hak etti..
bende "unutama beni "söyledim.. alkışladılar uzun uzun..

fuzuli,özcan,nadir,abdullah bey,sam,vahit,ömer,tuna ,kaan kadehleri peş peşe bitiriyorlardı..
ziya arka arkaya..
Ahmet Kaya "söyle."
Ferdi Tayfurdan" canıma yetti kader "le dağıttı bizi.. ıslık alkış birbirine karışmışken..
ziya-- finalde  "gitme sana muhtacım.." diyelim ve gidelim diyorum..

orhan-- ama düğününüzdeki gibi söyle..
 pekii.. diyip kalktı ayağa..
ercan-- mahvettiniz bizi.. yerimizden kalkamayacağız.. sarhoş olduk,hepimiz..

ziya-- kahve niyetine de,oynatırım ercan bey.. kendinize gelirsiniz...
batu-- çok zorr..
nadir-- biz gidecektik sanki..
fuzuli-- boşverr..
sami-- saate bakk..
hüseyin-- bakmayın sami bey..
galip-- nerede bulacağız böyle ekibi..

ziya gitmee,sana muhtacım  diyerek ellerini zuhale uzattı.. kaldırdı..
uyumlu dansları  eşliğinde, nefis söyledi..  
alkışla tempo tuttuk.. bir daha bir daha diye..

zuhal-- yani bende az içmedim,biz ediyorsak.. sizde dans edersiniz,buyrun. ayaklarınız açılır..
yavuz-- hiç iyi fikir değil, zuhal hanım..
tuna-- katılıyorum,önce hepimiz eve gidelim..

davet bekliyorlarmış gibi.. herkes kalktı bir anda..
irem-- mutfaktan girelim.. ıslanmayın..

2357.bölüm

ziya--
Güzel sana bir sözüm var
Beni bir yol dinler misin
Beni çölden çöle sürdün
Sen Leyla dan da güzelsin
Aşık Oldum için için
Beklerim yar gelmez

Kerem yandı aslı için
Sen aslı dan da güzelsin
Sana aşık olup geldim
Sen aşk nedir bilmez misin
Ferhat gibi dağlar deldim
Sen şirinden de güzelsin
Ozan oldum sevgim sonsuz
Yüreğimde bir heyecan
Sazım bile sustu sensiz
Yar kaçma gel bana ceylan

alkışlar,kahkahalar inletti diyebilirim..

abdullah-- çok teşekkür ediyorum..
ziya-- rica ederim.. faydalı olabildiysem sevinirim.. akif bey,nişan öncesi için de..isterseniz görüşebiliriz..
akif-- (gülerek)memnun olurum..

zafer-- biz geç kaldık ama harikaydı..
yavuz-- müthişmiş..
tuğrul-- nereden geldi aklına..
ercan-- çok güzel uymuş..
fuzuli-- ziya bey,bravo doğrusu..
nadir-- ders niteliğinde..
yasin-- zekası da,dili de.. kuvvetlidir..
yusuf-- şahitiz..
ziya-- teşekkür ederim.. birden geldi işte.. yasin ,senden iltifat almak gurur verici..
menekşe-- beceriklisin..
ela-- on parmağında ,on marifet..maaşallah..

özcan-- şöförlüğü de on numara.. abdullahla ben,nereye isterseniz yolcu olarak geliriz..çok keyifliydi..
ziya-- (gülerek) sağolun.. bizde keyf aldık..

irem-- (tunaya yaklaşıp,kısık sesle ) tuna bu ne..
tuna-- pastanın ne için,olduğunu öğrenince fatma gönderdi..
bilmiyorum,yani..
irem-- (açtım paketi, iğne oyalı..yeşil ipek bir namaz örtüsü.. koymuş.. mis gibi,gül kokuyor.. sandıktan çıkarmış belli..
yazdığı notu,gördüm..
"hanımım,allah nazarlardan saklasın seni de,ağamı da..
biz okuyamayanlar,için de oku.. meslek sahibi ol.. kızlarımızı aydınlat.. ben öğretmenlikte de,çok başarılı olacağına eminim.. gurur duydum..yolun açık olsun..  fatma " )
gözümden akan yaşları silip.. notu,katladım.. tunanın cekedinin cebine koydum ve ayağa kalktım.. örtüyü başıma örttüm.. elbisemin
yeşiliyle aynı ton.. ne kadar yakıştı diyorlar.. sağolun derken..

tuna-- ne oldu.. ne yazmış,bakayım mı..
irem-- bakma,atma sakın.. saklayacağım..
(evlerini görebileceğim,bir brandayı açtım.. pencerede,uğurla beraber ..bana bakıyor.. el salladı,gülerek.. bende ona salladım..
uğuru hüseyine verip.. camı araladı.. ) fatmaa,gelemedim kusura bakma..  dileğin ve hediyen için çok teşekkür ediyorum.. hiç birşey için geç değil.. istemen yeter,elimden geleni yaparım..

fatma-- rica ederim,güle güle kullanın.. biliyorum da,benim için çok zor.. (uğur ağlayınca ) kapatıyorum,iyi geceler...
irem-- size de.. sesimiz rahatsız ediyor mu..
fatma-- hayır hayır,çok güzel.. devam edin..
irem-- (gülümsedim )tamam..

derin derin,içime çektim havayı.. yağmur harika yağıyor.. kurtlar ve köpekler geldiler bir anda.. kuyruklar sallanıyor..

irem-- sizi sonra seveceğim.. hadi yerinize.. (çekildiler,bende brandayı kapatıp yerime geldim.. peçeteyle gözlerimin altını silerken  )
zübeyde-- ne yazmış,irem..
irem-- zübeydem,sorma da.. yeniden ağlamayım..
liz-- iremm,ağaç neredeydi..

ben dahil.. tüm hanımlar kahkahayla güldük.. 

tuğrul-- liz,hangi ağacı soruyorsun.. 
liz-- kaç tane var ki.. 
tuğrul-- onlarda ağaç ,çokk.. ama bildiğim bir tane, özel olan var.. 
irem-- tunanın beni gördüğü,ağaçtan bahsediyor liz.. 

liz-- o ağaç nerede,uzak mı.. 
tuğrul-- değil,tuna levha yapıştırmış.. 
orhan--tırmanabilsem.. ne yazdığını okuyacağım ama.. 
ziya-- ben,çıkıp baktım abi.. 
tuna-- hadi canım..  
orhan-- ee,ne yazmış.. 
ziya-- boşuna çıktın yazıyordu... 

kahkahayı anlatamam size.. 
tuna-- harikaydı ziya.. 
ziya-- sağol abi.. 
faruk-- tarlaya biçerdöverle,kalp çizen.. ağaca levha yapıştıran.. 
daha neler duyacağız bakalım.. 
irem-- bizde malzeme çokk .. daha neler var da,kullanamıyoruz ne yazık ki.. 
nadir-- niye..
orhan-- yaşları yetmiyor.. 
hüseyin-- iyi ki.. 
güldüler.. 

2356.bölüm..

gülşen hanım,sevmekten kim usanır diye başladı.. maaşallah.. nefis
söylüyor..
tuna da gelip,yanıma oturdu .. minik bir paket verdi,bana.. ses olmasın diye açmadım ,soramadım da..
şarkı bitince, çok çok alkışladık..

kevin-- ziya bey,Mersinde söylediğiniz bir şarkı vardı .. feyz alanlar olmuştu.. yine öyle birşey yapsanız..

ilter çevirdi..
ercan-- biz duymadık,değil mi..
ziya --(güldü )duymadınız,ercan bey..
yusuf-- bizde..
yavuz-- bizde..
galip-- bizim masadakiler de bilmiyor..
bekir-- biz olmadan niye söylüyorsun ki..

ziya-- bir dakika önce kevina cevap vereyim.. behzat bey,siz çevirirseniz..
behzat-- tamam..
ziya-- kevin,kelin ilacı olsa,başına sürermiş durumundayım.. aynı kaderi paylaşıyoruz yani..

biz kahkahalarla gülerken..
behzat bey söyledi.. onlarda çok güldüler..

ilter-- iyi ki,bana çevir demediniz ziya bey..
ziya-- zor geleceğini ,bildiğimden istemedim ilter bey.. efendim,şöyle anlatayım ;
ilk tanıştığımız zamanlarda.. zuhalle konuşabilmek için..yemeğe davet edeceğim de.. evlerine girmek bile sorun..
vicdansız irem de,zuhalin bir başka aday için.. karar vereceğini söyledi,bir gece öncesinde..
irem-- heh heh.. yalan değildi ve hak etmediğini söyleyemezsin..

ziya-- neyse,açmayım eski defterleri.. annemle,babamı çağırmıştım Ankaradan.. sabah geldiler,akşam haber falan vermeden.. gittik.. sohbet edilirken,
zuhal mutfağa girdi.. kahve yapacak.. çaktırmadan,yanına gittim.. şok oldu.. kısık sesle.. şarkıyı söyledim.. sonrada niyetimi,belirtip.. yemeğe davet ettim..

çiğdem-- bir dakika,ziya bey.. adaya evet demediğini ,nereden biliyordunuz.. sordunuz mu..yani..
ziya-- (gülerek) detaya girmeseniz çiğdem hanım..
bekir-- detayı mı kalmış.. evlenmişsin.. söyle işte.. çocuklar feyz alacak..
ziya-- gözlerine bakınca ,sormaya gerek görmedim.. yeterince açık mı..
evetttt dedik... gülerek..

abdullah-- (gülümseyerek )şarkıyı söylerseniz,aklımda kalır herhalde..
cafer--kesinlikle..
bekir-- akif bey duyuyorsunuz, değil mi..
akif-- duyuyorum,bekir bey..
hüseyin-- işin garibi,bende duydum..
zuhal-- bizim duyduklarımız da var.. saygılar ,hüseyin abi..
akif-- oo,bu kötü oldu..

kahkahalar atıldı...

2355.bölüm..

alkışladıkları için,dönüp baktım..
ziyayla tuna tepsiyi tutmuş.. iki katlı  kocaman yaş pasta getiriyorlar..üstünde,bir mum yanıyor..

bekir-- iremm,yaş günün mü..
irem-- hayır,bekir ağa..
ceyda-- önemli bir gün müydü,yoksa..
yasemin-- bu irem hanımı kutlamak için.. Ankaradan gelirken konuşulmuştu..siz yoktunuz,duymadınız..

pastayı koydular,masaya.. onlarda alkışlıyor..

irem-- (ayağa kalktım ) teşekkür ediyorum.. ben unutmuştum,inanın.. bir arada olduğumuz için,mutluyum.. ilk kutlama da,çok güzeldi..
rekinin,saidin,mr.smithin,mr.jack in..bedrinin,ahunun,faruk beylerin.. sürprizleri de çok duygulandırdı ..
ağlamamaya çalışıyorum ama zorluyorsun,beni tuna..

tuna-- takma kirpiğim var diye düşün,sakın ağlama..
ahu-- evet ya,o harikaydı..
derya-- sen iş yerine gel.. hiç canın sıkılmaz..
faruk-- izlerken,başınız dönüyor..
mehmet-- daimi bir aksiyon yaşıyorsunuz..
bedri-- bu doğru işte..

irem-- (tunaya bakarak) ... sen anladın beni..
tuna-- (gülerek ) anladım ,bıçak istiyorsun..
hüseyin-- aynı ben,değil mi elif..
elif-- zorluyorsun beni,hüseyin..

kahkahalarla gülerlerken.. bana bıçak getirdi.. mumu söndürüp..
keserken.. alkışladılar..

irem-- tabakları rica edeyim..

pastadan,kesip..çatal yardımıyla tabaklara koyuyorum.. elden ele dağılıyor.
ziya,maruf ,davut tuna bedri de,şampanyaları açtılar.. bardaklara dolduruyorlar..
fatma için de,bir tabağa koydum yeterince.. tepsileri kaldırıp,elimi sildim..
herkes oturmuştu.. bardağımı alıp,kaldırdım..

irem-- güzel kutlamalarda,anlamlı pastalar keserken..
çoğalarak beraber,olalım..sağlık ve huzurla..  darısı diploma kutlamasına,olsun.. tunam,sağol..
tuna-- amin,sende..

 içtiler,bende bir yudum aldım.. herkes pastayı bitirdi,teşekkür ediyorlar..

maruf-- iremin yaptığı kadar olmasa da,güzeldi tuna..
tuna-- (gülerek ) afiyet olsun..
hüseyin--biz yemedik,bilmiyoruz tabi..
irem-- yaparım,hüseyin abi..
güngör-- tatlı da iste,hüseyin..
hüseyin-- hem tatlı,hem pasta istiyorum öyleyse..

irem-- canın sağolsun..
menekşe--  yesene,irem..
irem-- fatmanın pastasını götüreyim de,yerim menekşe..
tuğrul-- ben götürürüm,topuklu ayakkabıyla gitme sen.. kocana yol yapayım dedim ama istemedi..
irem-- kocama laf yok.. yaptığın kalıcı olsun,diye istememiş..
iki kere yorulma demiş,abim..

tuna-- abi, ben vereyim.. köpekleri,kurtları bırak demiştim.. üstüne atlayabilirler..
tuna tabağın üstüne peçete kapatıp,çıktı..

melek-- irem,yarın işin varmış.. kaçta geleceksin,belli mi..
irem-- öğlene gelirim herhalde,niye sordun.. 
melek-- ev ve eczane için yer bakacaktık ya.. 
irem-- eczaneyi nerede açacağına ,karar verdin mi.. 
ziya-- ben gezdirdim biraz.. eczaneye ihtiyaç olan yerleri de,gösterdim.. kasım gülek köprüsü civarı ve ziya paşa bulvarı olabilir dedik.. kiralık yerlere baktık,fikir edinmek için.. ama beğenmedik.. 

irem-- vahide hanım ? 
vahide--ziya beyin dediği yere yakın..  iki iş yeri mekanı var,melek hanım.. yarın öğlene,gelirseniz.. bakarız..  
melek-- çok sevinirim,vahide hanım.. 
irem-- o belli olsun,ev kolay.. beğenmezsen,ilter beyin abisine..
cengiz beye sorarız.. perşembe gününe kadar,bana dokunma..

sadun-- cengiz beyin yaptığı,üç blok var.. baraj yolunda.. ben çok beğendim de,şermin iş yerine uzak diye arzu etmedi.. ama aracı olursanız,almak istiyorum..kiraya veririz.. 
irem-- görüp,konuştunuz mu..
sadun-- gördük ,fiyatı öğrendik de.. cengiz beyle konuşmadık.. 
irem-- blok , daire numarası ve olabilecek bir rakam  verin bana.. 
alırım,sadun bey..
sadun-- tamam.. 

bekir-- vahide hanım,İstanbuldaki evinizden memnun musunuz.. 
vahide-- çok memnunum,bekir bey.. yapan,aracı olan ,alan sağolsun.. sizde bereketini görün.. 
bekir-- amin,sizde güle güle oturun.. 
rekin-- siz kırmızı arabanızdan memnun musunuz,bekir bey.. 
bekir-- (gülerek ) çokk.. 
rekin--iyi günlerde kullanın.. 
bekir-- sağolun.. 

yasemin-- artık sarı.. yeşil,mavi, bordo renkleri de var.. 
cafer-- istedim de,bana gelmedi daha.. 
faruk-- kırmızı çok satılıyormuş,bizde.. 
davut-- bizde de..en çok sarıyla,yeşil  satılıyor mehmet.. 
keşke sende görebilseydin..
mehmet-- hıı,hakan söyledi bizde de bordoyla ..mavi iyiymiş.. 

leyla-- mehmet bey,ben zorla bayi olmadığınızı biliyorum.. 
ama pişman mı oldunuz yoksa..
mehmet-- hayır hayır.. diğer bayiler belli olunca,bende onlara nispet 
yapacağım.. 

irem-- çiğdem,konuştun mu? 
çiğdem-- evet.. üzüldü,düşünemedim..başka birime alabilirim dedi 
adamcağız.. ben direk söylemek zorunda, kaldım..
irem-- neyi,benim teklifimi mi..
çiğdem-- onu sonra söyledim.. önce truf için,aday adayı olmak istediğimizi belirttim... 
irem-- (gülerek) belirttin ? açıklamanı duymak isterdim.. 
çiğdem-- iyi ki,duymadın.. çıkışımı keyifle onaylayacakmış,öyle dedi.. 
ziya-- ahh ah.. 
zuhal-- (bir meyve alıp,ağzına verdi ) ye hayatım.. iyi gelir.. 
elif-- ziya yanmışsın sen.. 
ziya-- (yuttu.. gülerek ) ona ne şüphe.. ama en azından.. yabayla 
uğraşmıyor.. saygılar,elif ablacığım.. 

kahkahayı duymanızı isterdim.. 

2354.bölüm..

servisler yerleştirildi.. sağolun dedim..

hüseyin abiyle,elif ablanın arkalarından eğilip.. kısık sesle..
irem-- hüseyin abi,erkekler dikkat edecek.. demenin nedenini bilmeden..konuştuğum için özür diliyorum..
hüseyin-- (gülerek bana baktı ve kısık sesle ) kredi isterim..
irem-- ben bilmem,ortağım bilir..
hüseyin-- bekirrr.. beraber yaylaya gidebiliriz.. irem tamam dedi..

bekir-- iremm ?
güngör-- kurban kim..
irem-- yok öyle birşey..hüseyin abi şaka yapıyor..
mustafa-- bende umutlanmıştım..
cevdet-- nihayet,demiştim bende..
irem-- aslında nedim beyi,kurban olarak seçebilirdim ama..
nedim-- ava giden,avlanabilirdi.. benden söylemesi..
güngör-- hiç şansın yok,nedim bey..
bekir-- gitmek sorun değil de.. sonra adımı çıkarıyor,iki kişi..

bilenler kahkahayla gülerlerken..

belgin,cris,zeliha hanım.. saliha hanım,elizabeth..liz,zübeyde,barbarayla,ceydayla konuştum.. istediğiniz birşey var mı dedim.. sağol dediler..

tuğba-- irem,buranın ışıklarını azaltabilir miyiz.. dışarısı,stadyum gibi zaten..
irem--(tavandaki kabloları gözümle takip edip.. anahtarların yerini gördüm.. kalkıp,diğer tarafın ışıklarını kapattım ama loş oldu ) yakayım ya..
böyle iyi,gel dediler... oturdum yerime..

kevin-- irem hanım,neler oluyor..
sam-- (kısık sesle )ceydayla,kaan da tatsız gibiler..
irem-- bilmiyorum..sam, kevin..
şermin-- kaann.. uzak kaldık.. bir şişe su verir misin..
kaan-- tamamm..

karşı tarafımdaki melisten ,kaanın nesi olduğunu sormasını istedim..
fısıltıyla..başını salladı..

ömer-- maruf, konu dahi etmemi istemedi ama yine de sormak istiyorum irem hanım.. yer satma , ihtimaliniz yok mu..
irem-- yok, ömer bey.. sizin otel işi ne oldu..

ömer-- ön anlaşma tamam.. detaylar üzerinde çalışılıyor.. cafer için
geldiğinizde,anlaşmayı imzalarız diye konuştuk.. bekir beylerle..
irem-- hayırlı olur umarım..

ömer-- evet ama davut beyin,otelini alamadık..behzat bey,alıyormuş..
irem-- (behzat beye bakıp) öyle mi,hayırlı olsun.. buraya gelme ihtimaliniz,kalmadı desenize..
behzat-- sağolun.. öyle gibi.. şimdi de..feryal gelecek,şermin göndermiyor.. onu razı etmeye çalışıyoruz..

şermin-- behzat gelebilir değil mi,irem hanım..
irem-- evett.. niye kızlarımız gitsin,beylerde sıra..
behzat-- nereden  istifa edeceğimi,söyleyin.. edeyim..

irem-- yok edemezsiniz de,bahri bey yürütebilir..isterseniz ablanızla konuşurum..
behzat-- sitemsiz razı ederseniz,minnettar olurum.. ama benim
istediğimi söylemeyin.. biraz tatsız,ayrıldım da..
feryal-- hiç tatsız gibi değildiniz,ikinizde..
behzat-- belli eder miyiz,canım..

irem-- aile arasında,kol kırılır,yen içinde kalırmış.. bir denerim..
ama burada bulunan herkesten söz almak istiyorum..
böyle bir konu,hiç konuşulmadı.. ararım,denerim dediğimi bile
bilmemeliler.. söz mü..
sözzzz diye bağırdılar..

zafer-- muhatabınızı bilmiyorum ama.. başarılı olacağınıza eminim..
leyla-- bende..
irem-- sağolun,ben tanıyorum ablasını ..yani bir kere gördüm ama yetti. .. hem otoriter,hemde aile bağlarını..güçlü olarak korumuş.
 behzat beyin,burada yeni bir hayat kurarken,yaşıt çevresi ile mutlu
olacağına inanırsa... izin verir sanıyorum.. birde iş bulmak lazım..

rekin--ben behzat beyle, çalışmak isterim..
sadun-- bende..
said--bende talibim..
mehmet-- bende,bende..
davut-- Mersin için,ortak olalım ..

kevin-- benim işlerimi de,yürütebilirsiniz..
ömer-- buraya yaptığım yatırım için,müdürüm olun..
nasr-- bende talibim..
bekir-- ihracatımızı sen yürüt,behzat..

nadir-- helal olsun.. iş lazım dediniz, tamam..
fuzuli--iş ve işçi bulma kurumu gibisiniz maaşallah..
başvuru yok,işveren talip oluyor..
tamer-- bizde böyle..

kahkahayla güldük..

behzat-- hepinize çok teşekkür ederim.. irem hanım,konuşmadan birşey diyemiyorum... belli olunca,görüşürüz..

2353.bölüm..

abimle,tuna gelip oturdular..
tuna-- otursana ziya..
ziya-- yok abi,ben  takı merasiminden sonra.. gidelim,diyorum.. geç oldu..
tuğrul-- gideceğiz canım,acelen ne..

tuna-- sen gelinle,damat için mi diyorsun..
ziya-- evett..
tuna-- merak etme.takı işi bitsin.. bir oynatalım,göndereceğim onları.. kız evi de,kalkar.. ya burada,ya evde otururuz..
ziya-- (arkasına dönüp) bitti galiba.. ben oynatayım.. gönderme işi senin,ben diyemem..
tuna-- tamam..

bizim masada oturanlar,döndüler yerlerine..
ziya da orgun başına geçip,damatla gelin için diyip çalmaya başladı..
coşkuyla alkışladık..
maaşallah.. dolarlar,marklar.. eli kolu dolmuş,güllünün nailin..
karşılıklı oynarlarken..
irem-- nereye gidecekler... kıyafet lazım.. haberleri var mı..
tuna-- dışarı çıktığımızda söyledim.. evlerine gittiklerinde,güllüyle fatma hazırlamışlar.. otele gidecekler..

irem-- hımm,sen nasıl göndereceksin bakalım..
tuna-- rezervasyonlarına yetişmeleri gerekiyor dedim mi,tamam..
irem-- beceriklisin ağam.. abim ne diyordu..
tuna-- inşatla ilgili konuştuk..

esma teyzelerin masasındakilerin ,kalktığını görünce..
irem-- göndermen kolaylaşacak gibi..
tuna-- herhalde..

hamza kahya ,esma teyze.. amcalar,teyzeler kuzenler teşekkür edip,geç oldu dediler.. tuna,hüseyinler ve naillerle  yolcu ettik.. hüseyin,bedri,murat,ilter konvoy halinde ayrıldılar..

tunayla,içeri girdiğimizde..
irem-- tuna,ben hüseyin abiden özür dileyeceğim.. (anlattım )dansa kaldırayım diyorum..konuşmuş oluruz..
tuna-- yaa..dans olmaz.. hep birlikte oynarken.. iki dakikada,konuşursun..
irem--(gülümsedim ) o haldee.. oynayalım,kocacığım..
tuna-- tamam da,naille güllüyü gönderelim önce..
irem-- yaa,olmazz..
tuna-- hah hah hah.. olurr.. dayı da hazırlanmış..

satılmış dayı ekipmanı toplamış.. temiz,tabak,çatal bardak meyve ,su ,soda ve içki var,servis masasında.. garsonlar tüm dağınıklığı ,kaldırmışlar..

satılmış-- oğlum,bizden istediğin birşey var mı..

nail,güllü ben.. tunayla,dayının yanına gittik.
tuna--sağol dayı,eline ayağına sağlık.. hepinize ,çok teşekkür ediyorum..
satılmış-- rica ederim..kebapları,yemekleri buzdolabına koydum gelinim. kalın sağlıcakla..

irem-- teşekkür ederim,dayı.. herşey kusursuzdu,eline sağlık..
satılmış-- afiyet olsun.. nail,güllü.. bir yastıkta kocayın..
nail-- sağol dayı.. allah razı olsun..

onları yolcu ederken,diğerleri çiftlikten geldi.. biz içeri girdik de..
tuna hüseyinle,sonra geldi..

tuna-- turgut çevirsene..(sesini yükseltip )sevgili misafirler,nail ve
 güllüyü götürmek için araba geldi.. izniniz var mıdır..
evettt diye bağırdılar..

nail-- biz çok teşekkür ediyoruz.. geldiğiniz ve şereflendirdiğiniz için..
alkışladık..
güllü-- ziya bey,zuhal hanım,fatma abla,hüseyin abi.. allah razı olsun.. ağam ve irem.. ne diyebilirim ki.. allah gönlünüze göre versin..
aminnn dedik..

onları da,alkışlar eşliğinde .. fatmayla gönderdik..
tuna-- üşüdüyseniz,eve girebiliriz..
hayırr dediler..

tuna-- pekii..  abi şu masaları  birleştirelim.. 

yardım ettiler,dört masa daha eklendi bizim masaya.. 
akif beyler..hüseyin abiler,proflar,sami beyler,galip beyler.
.mustafa,güngör,cevdet beyler,kaanlar ..maruf,cafer bey,kevin,ömer bey,sam,vahit bey..nasr,fuzuli bey,nadir beylere buyrun 
dedi tuna...

ziya-- biz izin istiyoruz,abi.. 
tuna-- vermiyorum,sen bir gelsene benimle.. 
bekir-- tuna,nereye gidiyorsunuz.. 
tuna-- mutfaktan birşey alacağız,bekir bey.. gençler,tabak çatal bardak koyar mısınız,rica etsem.. 

tamam dediler.. ilter,bedri,turgut,said anar,davut beye yardım ediyorum.. diğer masadan gelenler yerleşiyor.. 

irem-- tunaa,ne alacaksın.. geleyim mi. 
tuna--hayırr, su alacağız.. 
irem-- inanacağım birşey söyleseydin ya.. 
tuna-- idare et.. 

hepimiz güldük.. 

2352.bölüm..

özcan-- genel olarak,demiştim..
nedim-- özcan bey,yapın bir sürpriz..
özcan-- (içini çekerek ) keşke yapabilsem..

tuna yeni pişmiş,kebabın olduğu tabakla geldi ..yanıma.. oturdu..

yasemin-- ekmeği uzatsana anar..
ahu-- ilter,su şişesini ver..
bedri-- peçeteniz var mı..
turgut-- ama salatacı yok..
derya-- boşver,kebabı yesin yeter..
said-- tuna bey,bekliyoruz..
vahide--nedim-- şule-- melis-- neyi..

tuna--irem-- hah hah hah..

irem-- siz çok yaşayın ve hepiniz  sağolun.. (aldım bir lokma.. )
mehmet-- neler oluyor..
tuna-- vahide hanımların düğün yemeğinde.. yine irem,tıkandım demişti de.. ben yerken,ona da yedirmiştim.. arkadaşlar onu diyorlar..
davut-- e bizde görseydik..
irem-- normalde, tam tersi bir durum söz konusuyken.. tuna ağa hanımına yemek yedirdi, denilmesini istemiyorum davut bey..
davut-- hımm,dedikodu olur diyorsunuz..
irem-- evet.. tanımadıklarım,yapabilir..

çiğdem-- senin dikkat edeceğini ,düşünmemiştim doğrusu..
irem-- yaşantıyı,imrenmeyi ,bakış açısını ..daimi kalmasam da,iyi bilirim çiğdem.. dedikodu da, hiç umurumda olmaz ama babam ve tuna bağlıyor beni....   aslında onlar gibi bir insan olduğunu ,hissettirmezsen burnu büyük derler.
ağaya laf yok da.. sen ancak,ağa kızı...ağa hanımı olursun..

şule-- gelin almaya,atla ve şalvarla .. o nedenle mi,gittiniz..
irem-- evet..

tuna--  irem gelmeden ben oradaydım.. çok kalabalıktı,satılmış dayı onlara da yemek yedirdi.. mevlit okundu,dua edildi.. tatlı,çay..yaş pasta ikram edildi.. hediyeler verildi.. düğün bitti.. beraber olsak alıp,gelirdik yada naille güllüyü,hüseyin getirebilirdi..
 iremin içine sinmediğinden, gittik..

faruk-- irem hanım.. hasat yapabilmeniz,doğru yolda olduğunuzun kanıtı bence.. babanız ve eşiniz olsa dahi.. erkeklere söz dinletmek ,kolay değildir..

irem--(gülümsedim ) sağolun da,onlar olmasa dinlerler miydi bilmiyorum.. çiftçilikte,çömez bile değilim..
nedim-- bu huyunuza bayılıyorum.. değerlendirmeleriniz,çok net ve yerinde..
mehmet-- uçaktaki muhhabbet için diyorsunuz ,değil mi..
nedim-- evet..
irem-- (gülerek )nedim bey sizi Afrikaya.. şuleyi de,İstanbula gönderiyorum.. desem..
ercan-- işte bu değerlendirmede.. çok net ve yerinde oldu deriz..

kahkahalarla güldük..

orhan-menekşe,figen-yasin,ela-tuğrul gelip,yerlerine otururlarken..
güllüyle-nailin başı hala kalabalıktı..

bekir-- sacide hadi..

yavuz beyler,vahide hanımlar.. nedim beyler.. mr.smith,mr,jack..
masa boşaldı bir anda..
 biz bize kaldık.. ben yerken figen.. ela,menekşe..konuşuyorlardı..

abim tunayı çağırdı.. kalktılar.. ziya geldi..

ziya-- ne haber,yasin..
yasin-- çok şükür,senden ne haber..
ziya-- bildiğin gibi.. figen,sen..
figen-- eh işte,ziya.. zuhal,fotoğrafçı olmuş..
ziya-- evet.. ergün gelecekmiş ama grip olmuş..
zuhal,ben çekerim.. dinlen dedi de.. öyle kaldı..
geçmiş olsun dedik..

irem-- ziya işin rast gelsin.. sağol çaldın,söyledin.. yine buradayız,kebap var.. ergün ve ali abi olmasa da,düğünü yaptık.. zuhale öngördüğümüz değişti ama olsun..

ziya-- sağol.. haklısın.kimbilir,bir yıl sonra nasıl ve nerede olacağız..
irem-- evet..sağlıklı ,huzurlu olalım da..bir arada olmasak da ,fark etmez..
yasin-- kim,nereye  gidiyor,irem..

irem-- (etrafıma bakınıp,tunayı görmeyince ) dediğimin haricinde,birşey sormayın ve belli etmeyin lütfen.. kimse bilmiyor daha.. tuna amerikaya,harward üniversitesine
doktora yapmaya gidecek,ay sonunda.. davet edilmişti,istediği ..
ama beni bırakamadığından destekledim,herşeyi hazır..
hala içine sindirebilmiş değil,vazgeçmeye bahane arıyor.. ela abime anlat,sitem etmesin olur mu..

ela-- olur olur..
yasin-- hayırlısı olsun..
ziya-- sen iyi düşündün mü..

irem-- düşündüm ziya.. destek sırası ,bende dedim..
okuyacağım..o da,istediği birşeyi yapsın.. tam zamanı,yaş olarak..
anlamak,öğrenmek zorlaşıyor..
 kitap çevirileri bile hazırmış..anlatırken,gözleri parlıyordu..
burslu olarak davet edilince..gitmesi için ısrar ettim.. uçağı da,gelip gitmesi kolay olsun diye aldım.. hayatta işim olmazdı, yoksa..

figen-- mantıklı çözüm ve iyi niyetli düşüncelere sahip olsan da.. bir dakika ayrı kalamıyorsunuz.. mutluluk mu,kariyer mi önemli..

irem-- haklısın.. ayrı kalmayı,öğrenip.. mutsuz da,olacağız.. o kesin.. ama engelleyip,fırsatı kaçırmasına..körelmesine neden olmayacağım.. dayanamazsa,o gelsin.. ben kesinlikle,belli etmemeye kararlıyım..

ziya-- geliyorlar.. diyeceğimi unutturdun bana..
irem-- ne diyecektin..
ziya-- saat on oldu,kimsenin kalkmaya niyeti yok.. gidelim de,herkes evine çekilsin.. nail hayatta esnemez..

yasin--figen--menekşe-- ela--orhan--irem-- hah hah hah..

2351.bölüm..

içeri girince.. şemsiyeler için satılmış dayıdan boş bir kasa aldı tuna.. hepimiz içine koyduk..
ziya--( orgun başına geçip.. ) hanımlar oturmayın lütfen.. (çalmaya başladı..herkes oynuyor )

irem-- (yanlarına gidip,öptüm,tokalaştım ) figen,yasin hoşgeldiniz..
yasin--figen-- hoşbulduk...
irem-- geciktiniz..
yasin-- evlerde temizlik vardı,bugün..birde Osmaniyeye gittik,çok selamları var..
irem-- as..
ziya-- elizabeth,saliha hanım,irem,figen..fatma,esma teyze,güllü.. hadi hadi..
kalktılar.. bende katıldım..

ziya harika çalıp,söylüyor.. zuhal güllüyle annesinin, fotoğrafını
 çekerken hamza kahyayla ,naili,hüseyini de.. kaldırdım..
onlar oynarken.. tuna ve abimin elini tutup onları da kaldırdım.. zuhal,resimlerini..resimlerimizi çekti.. elimle ziyaya yavaş diye işaret ettim..
irem-- bahça duvarından aştım..
ziya--(  ritmi verip yanımıza geldi.. ) hadi beyler,buyrunn..

oturan kimse kalmadı.. aman  bir güzel oynadık.. ziya yerine geçip..
üç hareketli  türkü daha çaldı.. misketin ritmi çalarken de,oynadı..
söyledi.. ve oynayanları coşturdu.. bittiğinde, hepimiz çok çok alkışlayıp teşekkür ettik..

naille güllü henüz ayaktayken..
irem-- zuhalim,kaç poz kaldı..
zuhal-- ikinci filmi yeni taktım daha..
mustafa-- benim makina da var.. isterseniz çekebilirim..
zafer-- bizim de var..
irem-- peki,size zahmet olacak ama çekerseniz memnun olurum..
tuna-- hüseyin,bizim makinayı da getirir misin.. ufuğa da,bir bakarsan..
hüseyin-- tamam beyim..
anahtarı alıp gitti..
irem-- nail,güllü.. oturmayın lütfen..

takı kutusunu aldım,çantamdan.. tuna da geldi.. kendi masalarının
üstünde açtım.. altın setin kolyesini,bilekliğini taktım.. küpeyi gelinliğine iğneledim..

irem--bu bendendi.. (iki kalın bileziği de, taktım koluna ) nuriyle,eşinden.. ve eren abimle, gönülden bunlarda..
güllü-- çok zahmet etmişler..
yanaklarını öpüp,tebrik ettim..
naille tokalaşırken..
irem-- mutluluk diliyorum nail..
nail-- sağolun..
irem-- sizde ..

tuna bir çift burma bilezik taktı,güllüye..
tuna-- bunlar ahmet ağandan..
güllü-- sağol ağam..
tuna-- ( tokalaşıp ) sizde sağolun.. (nailin önüne gelip.. kendi cekedinin iç cebinden çıkardığı iki zarfı,onun cekedinin iç cebine koydu.. )ahmet abiyle,benden.. sağlıklı,mutlu olun..

nail elini öpmeye niyetlenince,fırsat vermeden.. tokalaştı..
esma teyzeler,abimler,menekşeler ziyalar.. bekliyordu.. biz yerimize
 döndük.. hüseyin de,bizim makinayla fotoğraf çekiyor..
yanyana oturunca.. bir sigara yaktım..

bekir-- gözünüz aydın..
sağolun dedik..

yavuz-- darısı bize olsun..
anar--mehmet--davut-- bize dee..
aminn dedik ,hep beraber..

tuna-- kebaptan yeseydin biraz..
irem-- sonra.. tıkandım şimdi..
çiğdem-- e düğünü sen yaptın,normal..
sacide-- ve gariplerin,duasını aldılar..

çetin--sadun--behzat-- bizde garibiz..
batu--tamer-- bizdee..
faruk-- bende..

kahkahayla güldük..
garsonlar servis değiştirip,tatlı..meyve ikram ediyorlardı..
tuna benim tabağımı alıp,satılmış dayının yanına gitti..

irem-- şartlar ve sağlığım yerinde olursa.. yaparız inşallah..
tuğba-- çok efor sarf ettin,bize gücün kalmadı ki..
aylin-- tuğba hanım.. onu ben diyecektim..

özcan-- kısmet bu,hiç belli olmuyor görüldüğü gibi..
yavuz-- mr.smith-- özcan beyy ?

2350.bölüm..

ufuk-- babaa,uykum geldii..
tuğrul-- eve götüreyim, yat oğlum..
ufuk--ama fırtınaya gelirim,demiştim.. beni bekliyor..
hüseyin (kahya )-- ufuk,seyis geldi az önce.. senin gelirim dediğini ama atların yağmur ve rüzgardan hasta olmamaları için.. arka tarafa aldığını ve uyuduklarını söyledi.. istersen,gidelim sende gör..

ufuk-- yok uyandırmayalım,öyleyse..
fatma-- bizim evde uyuyabilirsin,ufuk.. götüreyim mi..
ela--fatmaa,sağol da.. bebek var.. ufuk ata bindi.. ne olur, ne olmaz..
güllü--bizim evde yatsın..görürüz.. kontrol etmek,kolay olur..

irem-- sağol,gelin hanım.. ufuk,gel hayatım yatırayım seni..
hanımlar,sizlerde buyrun.. kebap pişinceye kadar,geliriz..

menekşe-- evet,gidelim..
irem-- hadi ,buyrun..
esma teyze,güllü ve akrabaları gelin evine gideriz dediler.. elizabeth,saliha hanım gelmedi..


**********

tuvaletlere gidildi,yarım saat sonra.. salonda toplandık.. herkes iyi ki çağırdın,diyor..
irem-- fırsatı bulmuşum,kaçırır mıyım..
ela-- uyudu ,gidebiliriz..
irem-- söyledin değil mi...
ela-- söyledim..

menekşe-- mutfak tarafındaki kapı ,açık dedik..
irem-- tamam..  satılmış dayı,buzdolabını kullanıyormuş.. kurtlar dolaşıyor olsalardı,burayı da kilitlemezdim ama..

melek-- çok ıssız,içim ürperdi valla.
zeliha-- benim de..
betül-- siz tek kalabiliyor musunuz,burada..

irem-- tabi,kalırım..çevrenin yabancısı değilim ve korkmam ben..
görmediniz ama yanlız değiliz.. birçok kişi kalıyor.. koruma amaçlı..
babamın çiftliği çok yakın.. bir ıslık çalsam.. tüfekle,tabancayla ateş etsem.. herkes koşar..
daimi yaşamak çok farklı , zorluğunu kabul ediyorum da..
.gerekirse,hiç sorun etmem..
elif-- bende hiç korkmam.. küçüklükten görünce,o şartlara da alışıyorsun..
kız irem,yabayı nasıl söyleyebildin..

irem-- ne yapsaydım.. üstü kapalı,bedri beye gözdağı vermesine dayanamadım.. bekir ağa.. laf yerini buldu demese, kimse anlamayacaktı ama dedi..

elif-- hüseyinin demesinin, nedeni vardı.. nalan bedri beye, ben gelince görüşürüz diyip.. evin adresini söylemiş.. bu sabah uyandık ki,simitler,böreklerle balkonda oturuyor..

kahkahayla güldük..

irem-- tamam da..yanlış bir sözü.. yılışık tavrı mı, oldu..
elif-- yok canım,olmadı da.. sen uyardım dedikten sonra.. ertesi gün beklemiyorduk..
feryal-- her işini kendisi yapmaya alışıkmış,bedri.. ondandır,elif hanım..
irem--.. nalan da gidecektir,büyük ihtimalle.. acele etmiştir elif abla..
elif-- evet,gitti.. hüseyin de,nalana epeyce söylendiğinden içine battı.. anladın mı..

irem-- peki,dikkat etmesini söylerim.. songül niye gelmedi,biliyor musunuz..
derya-- evet.. dükkanı temizleyip,eşyaları yerleştiriyorlarmış.. annem git dedi ama bırakamadım sen söyle, derya abla demişti..
irem-- hıı.. iyi..

vahide-- koşturma neydi.. rekin bende istiyorum, diyip duruyor..
melis-- bana dediğinizle de ,tezat sanki..
güldük..

menekşe-- orhan da sorduğuna pişman oldu..
ela-- tuğrulun dediğine göre,öyle birşey yokmuş.. sen niye öyle anlaşılmasını istedin ki..


irem-- burada hep beraber yemek yiyorduk.. annem,babam,hala eren abiler,yasinler,zuhaller kalabalığız yani.. eren abi hatıra olsun diye..bizi ,habersiz kamerayla kaydetmiş..söyleyince.. boş bulunup,tepki verdim.. tuna meraklandı, kaseti alıp yukarı çıktı.. seyredebileceğini hatırlayınca.. engellemek için,
bende arkasından koştum.. olay bu..

şermin-- engellemişsinizdir,mutlaka..
irem-- evet de.. zaten abim,tuşa basmamış.. kayıt yapılmamış..
güldüler..
irem-- orhan abi,sorunca.. konu uzamasın diye,öyle dedim..
melisciğim.. keyfini sürüyor,dedim ya..
 şimdi tuna nerede kaldınız diye gelir,gidelim mi..

gidelim dediler.. ayakkabılarımızı giyerken.. kapı tıklatıldı..
tuna-- iremm..

gülerlerken,kapıyı açtım..
irem-- geliyorduk hayatım..birşey mi oldu..
tuna-- yok,yasinler geldiler.. çıkmışken bakayım dedim..
irem-- hımm..

dışarı çıktık, kapıyı kilitlerken..
irem-- kurtları bıraksak da,kilitlemesem..
tuna-- adamlar geziyor da.. kilitle,sen..  kurtlar müziğe,alkışa
alışık değiller .. rahatsız olmayalım..

 tuna daha yeni alınmış oldukları belli olan,şemsiyeleri gösterip..
tuna-- hanımlar buyrun..
herkes aldı.. kılıfından çıkarıyor..
irem-- bunlar nereden geldi.. yağmuru öngörüp mü,aldırdın yoksa..
tuna-- yok,onu atlamışım.. hüsamettin beyi gönderirken,şöförden rica ettim..
çiğdem-- işte tuna böyledir.. ahmet amca ,hiç yanılmamış..
melis-- katılıyorum da,tuna bey de hiç yanılmamış..
irem-- vavv,sağol..
tuna-- yanlız,irem ikimize de kök söktürdü ,özellikle bana..

menekşe-- bulmuş,pırlantayı.. naz yapmıştır tuna..
irem-- ben,pırlanta olduğunu nereden bileyim..anladığımda,evet dedim de.. azıcık uğraştı,garibim..
liz-- ağaç hangisiydi..

tuna-- ağaç?  irem,ne anlattın yine..
ceyda-- lizz, suss.. bize anlattığı ,burada değildi..
zuhal-- kaç ağacınız var,anısı olan..
irem-- biz zeytinlikte,gezemedik..zuhalim.. portakal,dut..ceviz idare ettik işte..
elif-- yazıkk..

kahkahalar atıldı..

2349.bölüm..

nasr-- irem hanım,bu gece döneceğiz.. çiftlik öneriniz çok isabetliydi.. burada,ailemle de gelebileceğim bir ev arıyorum,haberiniz olsun..
irem-- peki.. gelip gittikçe kalabileceğiniz yer istemiş olsaydınız,bende yardımcı olabilirdim ama.. aile dediniz,iş değişti..
okulum başlıyor,yine ilgilenirim de..  mustafa,cevdet,cengiz beyle
 konuşmanız daha verimli olur sanırım..
nasr-- sağolun..

kevin--irem hanım,tarlalar ekildi mi..
irem-- önümüzdeki hafta içinde,ekilecek sanıyorum.. (döndüm ) hamza amca..bizim tarlalara,pamuk buğday gelecek hafta ekilecek değil mi..
hamza-- evet..  salı- pazar arası ekilecek.. herşey hazır da,düğün için
erteledi tuna ağa..

tuna,nail,hüseyin.. galip bey ve saliha hanımla beraber girdiler içeriye.. biraz ıslanmışlar..

irem-- (kalktım) oo,hoşgeldiniz efendim.. şerefler verdiniz..
saliha-- hoşbulduk,tebrik ve teşekkür ediyorum..
irem-- (tokalaşıp,öpüştük samimiyetle )sağolun,rica ederim..
galip--(kollarını açtı ) kızımmm..
irem-- (bende açtım kollarımı gülerek) hocamm..
sarılıp,öptük birbirimizi..
galip-- gurur duydum seninle.. çok sevindim,çok..
irem-- sağolun.. sayenizde,diyebilirim rahatlıkla..
galip-- yok canım.. yarın,gel ha..
irem-- (gülerek ) tamam..

 hoşgeldiniz ,hoşbulduk muhabbetinden sonra.. prof.sami,hüseyin abiler,philipler buraya buyrun dediler..

yerlerine geçerlerken..
satılmış-- tuna,oğlum.. kebapları pişireyim mi.. yiyemeyiz demişlerdi..
tuna-- soralım dayı.. (yanıma oturdu,ingilizce- türkçe ) yiyelim diyenler elini kaldırsın..

herkesin eli havadaydı, neredeyse..
tuna-- yiyebilirlermiş,dayı..
maruf-- irem mi yaptı..
irem--  ustası yaptı,maruf.. (dönüp)galip bey,saliha hanım.. nasılsınız..keyfiniz ,sağlığınız yerinde mi..

galip-- sağol kızım,iyiyiz şükür.. seni duyduk,daha iyi olduk..
irem--(gülümsedim ) teşekkür ederim..
saliha-- hakkını yememek lazım,ağzınla kuşu tuttun.. iyi ki,beni ikna etmişsin..
irem-- sağolun.. ikna olmanız için.. haklı olduğum halde,özür diledim..ki, tuna olmasaydı..
tuna-- irem,aç ağzını.. (bir salatalık verdi ) boğazın kurumuştur dedim..
kahkahayla güldüler..

irem--  abi,halamlar ve yasinler niye gelmedi.. 
tuğrul-- yasinler gelecek de.. halamla,firuze teyze.. esma hanımı arayacaklardı.. 

esma-- aradılar,sağolsunlar.. senin halan,amcan.. osman,arif enişten de öğlen geldiler.. yıldız teyzen.. eren beyler,annen,baban,abinle de konuştuk.. hepsinin ,selamları vardı size.. 
irem-- as.. halamla,amcama akşam düğün var demedin mi.. 
esma-- (gülerek ) dedim dee..
irem-- anladım,anladım.. 
tuğrul-- ne,gelmem mi demiştir.. 
tuna-- hala eski toprak.. karaları biliyor.. iremin ,benimle evleneceğini duyunca çok bozulmuş.. yüzüme de, söyledi zaten.. iremi üzersen,vururum bile dedi.. 
nedim-- kız halaya çekmiş desenize.. 
yine güldük.. 

tuğrul-- sen üzmezsin de.. diyelim ki,oldu.. irem halaya,iş bırakmaz.. kendi işini,kendisi görür.. 
tuna--(gülerek ) şüphem yok.. 
saliha-- elizabeth-- benimde.. 
gülündü.. 
hüseyin-- bizim kızlar,yapar.. erkekler,dikkat edecek.. 
irem-- yoksa,adamın beline yabayı  batırırlar.. 

bekir-- laf yerini buldu.. helal olsun,ortağım.. 
elif-- hazır cevaplığın,müthiş.. 
irem-- sağolun.. 
galip--  çiftçinin cezası da ,ona göre oluyor demek ki.. 
philip-- hüseyin beyy,geçmiş olsun.. demek siz dikkat edemediniz..
hüseyin-- (gülerek ) evet ama bir yanlışlık sonucu olmuştu.. 
 lafı da ,bekirin yüzünden.. duyduk..
bekir-- niyeymiş.. 
hüseyin-- sen anlatınca,ben de anlattım.. ceremesini çekiyoruz,şimdi de.. 
esma-- köy yerinde,olur öyle şeyler..
hamza-- ama bizim ki yanlışlık değildi .. bilerek ateş ettin,esma.. 
esma-- he,ettim.. sen niye girdin ki,lafa.. 
irem-- mutlaka esma teyzemi sinirlendirecek birşey yapmışsındır,hamza amca.. 
hamza--(gülümseyerek) hatırlamıyorum..
esma-- ama taşlı tarlada koşarken ki halini ,ben gayet  iyi hatırlıyorum..

kahkahayı duymanızı isterdim.. 

2348.bölüm..

hüsamettin bey ,gelinle damattan.. "evet "cevabını alınca.. bize sordu.. tuna evet dedi..

irem-- naill,arıza çıkarayım mı..
nail-- (gülümseyerek,başını eğdi ) siz bilirsiniz..
güllü-- çıkarma.. şakanın,sırası mı canım..

kahkahalar arasında ,evet dedim.. kalemimin kapağını çıkarıp,
güllüye verdim..
irem-- imzayı,bununla at.. hayırlı,uğurlu olsun..
güllü-- amin..

o da,nail de.. bizde imzaları kalemimle attık..  ayağa kalkıldı..
hüsamettin bey,bildik cümlelerle nikah cüzdanını güllüye verdi.. ikisini de tebrik etti..
coşkuyla alkışladık.. hüsamettin bey,bizi de tebrik etti..
hüsamettin-- bana müsade..
tuna-- başka nikah yoksa,misafirimiz olun hüsamettin bey..
hüsamettin-- saat dokuz da var,kalmak isterim de.. yol çok uzun..
vakitlice gideyim..

irem-- oo,daha çok varmış..göndeririz,sizi.. buyrun,lütfen..
şu masada ,sözlü akitle nikah kıyılacağını bilmeyen.. çok kişi var..
sevaptır,yapın bir güzellik..

güldüler,nedim bey -gülderen hanım çağırdılar.. onların yanına giderken..
hüseyin-- bize de gel,hüsamettin..
hüsamettin-- oo,hüseyinim.. gelmeyim.. can güvenliği, anlarsın ya..

kahkahalar atıldı..

irem--(naile bakıp) hadi..
nail cebinden beşibirliği çıkarıp,güllünün boynuna taktı ve duvağı açtı... yanaklarından öptüler,birbirlerini.. alkışladık..

,hamza amcayla,esma teyzenin yanına gidip... hayırlı uğurlu olsun diyip,tebrik ettik..
ziya çalmaya başlayınca..

irem-- önce dans etsinler,el öpmeye sonra gelirler olur mu..
esma-- olur kızım,olur.. allah razı olsun,sizden..
irem-- sizden de..

nailler,hüseyinler ve biz dans ettik..  nail,ben anlamam.. dedi de..
destek olduk yani..

*************
 iki saat sonra...
 ziya nefis çalıp,söylerken.. naille,güllü biraz rahatlamış...
herkeste içki etkisini göstermişti..
oturan yok.. zaman zaman gülşen ve sacide hanımın
katkılarıyla..  halay,dans ..oryantal.. pistte hünerler sergileniyor..
hüseyinle,fatma da,esma teyzelerin akrabaları da çok güzel oynuyorlarmış..
abim de,çiftetellide hamza kahyayı ..amcalarını kaldırdı.. halayda,hepimiz katıldık..  güllüyle naille de,oynadık.

servis mükemmel.. keyifler yerinde..dışarıda,yağmur fırtına varmış..kimin umurunda..tunam brandaları iyi ki,yaptırmış..

coşmuşken maruf-zübeyde,kevin-liz ve cafer-barbara geldiler..
hoşgeldiniz diyip,onları da oyuna dahil ettik..
(kral )ömer bey,marufun karşısına geçti oynuyor..

maruf-- ömer bey,size ne oldu böylee.. gidecektiniz hani,nasr da burada..
ömer-- gidemedikk.. ama sen çok şey kaçırdın maruf.. çok eğlendik..
maruf-- (bana döndü ) yine ne yaptın..
nasr-- ohoo..
nadir-- bizim gördüklerimizi,gördü sanki..
kahkahayla güldük..

ziya yoruldumm diyince,alkışladık onu uzun uzun.. teşekkür ettik.. bizlerde yerlerimize dönerken..

hüsamettin -- ben izninizi istiyorum..
o bize,biz ona teşekkür ederek.. herkese hoşçakalın dedi..
murat-- irem hanım,ben götürebilirim..
rekin  masadan kalktı.... girişteki brandayı kaldırıp,dışarı bakarak ..
eliyle gel diye işaret etti..

rekin-- irem hanım,ayrılacaklar olabilir diye araba gelsin demiştim..
arkadaş gelmiş,götürsün hüsamettin beyi..
irem-- teşekkür ederim,rekin.. murat bey,teklif için sağolun..
murat--rekin-- rica ederiz..

tuna,nail,hüseyin ,nedim bey ,yolcu etmek,parasını vermek için dışarıya çıktılar..
garsonlar yeni gelenlere servis açarken.. yanlarına gittim..

irem-- nasılsınız gençler.. memnun kaldınız mı..
maruf-- çokk,güzeldi.. bayıldık..
cafer-- aynı anlattığınız gibiydi..
kevin-- evet,teşekkür ederiz..

irem-- rica ederim,sevindim.. hanımlar,siz..
barbara-- bol oksijen,bol yeşil.. harikaydı,irem ..
zübeyde-- insanın ömrü uzar orada.. ev pırıl pırıl,kahvaltılıklar da süperdi..sağol..
irem--sizde.. afiyet olsun.. çay içtiniz mi..
liz-- (gülerek) içtik de,iki divan vardı.. biz yer kapamadığımızdan.. bahçeye indik..

çetin-- kevin,bekir bey bir hasar var mı diyor..
kevin-- bahçede kaktüs yoktu,ilk iş ona baktım bekir bey..
kahkahalarla güldük..

hüseyin-- sanırım birisine kaktüs batmış..
mehmet-- hüseyin bey,ne olur açmayın konuyu..
nadir-- niye..
ziya-- çünkü,mehmet bey,faruk bey ve anar.. balkondan içeri bakması için kevinı kaldırmışlar da, tutamayınca kaktüs faciası yaşanmış..

güldüler..
fuzuli-- kimin balkonundan,kime bakacakmış ki..
yusuf-- ve ne zaman oldu bu olay..

oturdum sandalyeme..

irem-- İstanbulda sizin düğün sonrası.. erkekler maruflarda,içmeye devam etti.. hanımlar da,bize geldik..  evlerimiz de yanyana.. gelmeyin demiştim ama dinlememişler.. balkonun ışığını yaktığımda.. kevinın başı görünüyordu.. sonra aniden kayboldu.. düşmüş..

kahkahalar atıldı..

2347.bölüm..

turgut-- ekmek,su dağıtımına yardım edelim ilter..
irem-- tamam,sağolun..  ziya,seni de orgun başına alalım..
zuhal fotoğraf çekerken.. aksiyon yaratırsın belki..

ziya-- (gülerek) minik bir deneme yaptım,hiç umut yok..
irem-- öyle demee.. yere bakandan korkacaksın..
ziya-- iyi,denerim.. diğerlerine de,izin var mı..
irem-- abartma da,yap..
hüseyin,atları gönder.. ufuk,yakına gelsin.. brandaları da,indirin..idare sende..
hamza kahya,esma teyze yabancı değilsiniz..
biz üstümüzü değişip,gelelim.. izninizle..

herkes ayaklanmışken..

mr.smith-- ben boşuna istemiyorum seni.. bravo..
irem-- teşekkür ederim,mr.smith.. iki topluluk birbirine yabancı..
 bütün organizasyon,tunaya aitti..hem kız ,hem erkek tarafıyım..
 kaynaştırmayı ben üstlendim..
(ziyaya bakıp) hüsamettin bey gelince,Ankara havası çal..tüfeği alıp,geleyim..

nedim-- irem hanımm.. kovalamaca demiştik ya..
tuğrul-- aa,onu da iyi yapar ..
ziya-- ahh,ah.. bilmez miyim..
hüseyin-- sen nereden biliyorsun,ziya..
irem-- hadi cevap ver..

tuna-- niye veremesin ki.. hep beraberdik,ziyayla zuhal de gördü..
orhan-- irem ,kimi kovalıyordu..

ziya--canım abim, ben size bir şarkı söyleyim en iyisi..
tuna-- dur ziya.. benim arkamdan geldi,abi..
orhan-- oğlum,niye kaçtın öyleyse..

irem-- kaçmadı.. tuna yukarı çıktı,arkasından koşan bendim..
(etrafıma bakıp) nedenini  söylememi istemezsin, herhalde..
orhan-- yok yok,istemem..
tuğrul-- (gülerek baktı) sen var ya,senn.. çok uyanıksın..

irem-- teveccühün abim.. hafızam da,çok iyidir.. anlatabildim mi..
tuğrul--tamam,tamam.. tamamm.. mesaj alındı..
ercan-- iletişim,süper..

bekir-- işte bende,onun için istedim iremi..
fuzuli-- istemek ?
bekir-- iş yeri,daha çok yeniyken.. transfer etmek istemiştim.. tuna fırçaladı, irem de ağzımın payını verdi..
irem-- estafurullah,kötü birşey söylemedim  ama ortak olalım dediğinde, hak etmiştin..
bekir--(gülümseyerek)  belkii..
irem-- mustafa beyle,güngör bey geldiğinde sorarız..

hüseyin-- irem;bazı kişileri.. bir yere gönderecek olursan..bana da haber ver ,tamam mı..
irem-- tamam.. nikahlanacak çok kişi var.. abinizle birlikte, iyi bir ekipsiniz...
hüseyin-- onu demedim ben..
irem-- anladım,hüseyin abi.. anladım daa.. anlamamış gibi yapıyorum..
sadun-- işte bende,bu nedenle iş teklif etmiştim irem hanıma..

kahkahalar atılırken.. biz evimize geldik..
********
saat tam beşte,giyinmiş ..dışarı çıkıyorduk ki.. 
hüsamettin bey,taksiden indi.. yağmur da atıştırıyor.. hoşgeldiniz diyip,tokalaştık.. 
halil,murat ,tamer,kaan,melek,candan,ceyda ..mustafa,cevdet,güngör,cris,elizabeth,philip ,yeşim,vahit,nasr ve ömer beyin geldiğini görünce.. 
hüseyinin nezaretinde gönderdik onu.. bizde diğerleriyle tokalaşıp,
hoşgeldiniz dedik..

onlarla beraber ilerleyip.. masalarına buyur ettik..herkes yerleşince.. 

hüsamettin-- (cübbesini giymiş )sevgili misafirler,nikah merasimine hoşgeldiniz.. 
herkes alkışladı.. 
hüsamettin-- nail bey,güllü hanım.. şahitleriniz kim..
nail-- tuna bey..
güllü--irem.. 

hüsamettin-- (bize bakarak) buyrun lütfen.. 
ben çantamı ve takı kutusunu aldım.. gittik masaya.. oturup.. kimliklerimizi verdik.. kalemimi çıkardım yine.. 
hüsamettin bey, kayıt ederken.. 
tunaya yaklaşıp,fısıltıyla..

irem-- nail duvağı açarken,ne takacak.. yada açacağını biliyordur değil mi.. 
tuna-- (gülümseyerek,kulağıma eğildi ) gelin uyanık ya,anlatmış.. 
hüseyine beşi birlik aldırmış.
irem-- tamam.. 
zuhal,kaç poz fotoğrafımızı çekti kimbilir.. 

2346.bölüm..

yıldırımı oturanlara doğru,yürütüp..seslendim..
irem-- zuhall,gittiler mi..
zuhal-- evett..
sacide-- dikkatli ol..
ela-- senin ne işin var,atın üstünde..
tuna-- ağaçlarda,gezmesin de.. buna razıyım,ela..
behzat-- ama iğreti durmuyor..
şermin-- çok yakışmış,kıyafetlerde..
irem-- sağolun,efendim..
tuğrul-- şu halinizle,ağa ve hanım ağa olmuşsunuz.. siz,boşverin çalışmayı
gelin buraya..
özcan-- orhan-- aa,olmazz..
güldük..
çiğdem-- biz,piknikte bu kıyafetlerle tanımamıştık iremi..
aylin-- tanınacak gibi değil ki..
irem-- tuna bile..işçilerin arasında .. zor ayırt etmişti,dert etme..

kahkahalarla gülerlerken..  döndürdüm atımı.. kanal boyundan.. bizim çiftliğe
gittik..  kalabalık dağılmış.. naille,güllü ..hamza kahya,esma kadın.. amcalar,teyzeler
ziya,ilter,anar,said oturuyorlardı kalktılar,bizi görünce..
rüzgarın sevincini,anlatacak kelime yok.. etrafımda dönüp duruyor..
tuna-- rüzgarr,çekill..
tunaya hırlayıp,havlayınca.. herkes güldü..

neyse, indik atlardan..
irem-- rüzgar,dur oğlum.. seni sonra seveceğim..
tokalaştım.. misafirlerle.. hamza kahya elini öptürmedi.. gözünü siliyor,devamlı..
esma teyzeyle,kucaklaştık..
esma-- hoşgeldin.. yuvan ,yuvanız şen olsun kuzumm..
irem-- aminn.. hoşbuldum da.. kızınızı almaya geldim,izniniz var mıdır..
esma-- var.. artık,evi yurdu orası.. götürebilirsin..

naille tokalaşıp.. yakasına altını taktım..
güllünün yüzündeki kırmızı örtüyü kaldırıp,yüzüne baktım.. gözleri ışıl ışıl gülüyor..
makyajı da,gelinliği de çok yakışmış..
sarılıp,öptüm yanaklarını.. onun altınını da,taktım.. örtüyü kapadım yeniden..
irem-- hamza kahya,hadi buyrun.. gidelim..
hamza-- tamam,kızım..
tuna-- ziya,dolaş.. çiftliğe beraber girelim..
ziya-- tamam abi..

herkes ,arabalara doğru yürürken..ben rüzgarı,sevdim.. okşadım..
mest oldu.. sonra atlara binip,ayrıldık.. yanyanayız.. ıssızz,rüzgar saçlarımı savuruyor..
derin derin,içime çektim havayı..

tuna-- yağmur geliyor,biraz hızlanalım..
irem-- oturanlar ,ıslanmazlar inşallah..
tuna-- brandaları görmedin herhalde.. indireceğiz.. ıslanmayacak kimse..
irem-- görmedim ağam.. müzik işini ne yaptın..
tuna-- ziya,org çalacak.. tuğrul davul.. gülşen hanım,klarnet.. sacide
hanım darbuka.. daha ne olsun..
irem-- pinti ağa.. orkestrası..
tuna-- hah hah hah..

*******
evin orada,attan indik.. tuna,ağaçlara bağladı.. dışarıdaki muslukta
ellerimizi yıkadık ikimizde..
fuzuli,nadir,profesörler,tuğrul,sami beyler.. bedri,hüseyin abiler..
sam, mr.smith,mr.jack,leyla- zafer ,akif-belgin hanım geliyorlar .. bekledik artık..
fatma da geldi.. tokalaşıp,hoşgeldiniz diyoruz.. oturanların yanına doğru gidiyorlar..

fuzuli-- ev sahibi yok mu..
mr.ronald-- erken mi geldik ,yoksa..
leyla-- gelirler herhalde..
akif-- kızları getirseydim keşke.. atlar da,buradaymış..
zeliha-- irem hanımın,burada yaşadığını düşünemiyorum...narin,naif..

mr.hector-- orhan bey,madem yoklar.. bize biraz bilgi verin..
orhan-- irem çok kızar,bilgi veremem..
mr.hector-- nereden duyacaklar,canım..
sadun-- irem hanım duyar..
behzat-- yerin kulağı var,derler..
irem-- ayol hem tanımadılar,hem dedikodumuzu yapacaklar.. bu ne dikkatsizlik,fuzuli bey..

onların aaa,sesinden sonra..

bir kahkaha yükseldi.. hüseyin abiler de,ilerlediler..
nadir--  burası,ne güzel bir yermiş.. tuna beyi,görünce bir evlik yer isteyeceğim..
tuna-- (elini kaldırdı,gülerek )sağolun.. beni görmediniz,şansınız yoktu da.. tamamen kaybettiniz..
nadir-- aaa.. gördümm..
kahkahalar atıldı..

fuzuli-- bir ev yeri verin,canım.. yazık sevinsin garibim..
tuna-- ben yetkimi,iptal ettirdim..
nedim-- aklınıza gelen,her türlü işlem için.tam yetki, irem hanımın..
nadir-- kara bahtım,kör talihim..

kahkahamız,çınlattı çiftliği..

akif-- siz niye,orada bekliyorsunuz..  tuna bey..
tuna-- gelinle damat geliyor,otursunlar da.. geleceğiz akif bey..
tuğrul-- iremmm..

tunanın atı kişneyerek,şahlandı birden..
tuna-- tuğrulll,ne yapıyorsun..
tuğrul-- erenin bu nedenle düştüğüne,ela inanmamıştı da..onun için seslendim.
.
yavuz-- irem hanımın adını söyleyince..niye sinirlendi ki..
tuna-- (boynunu,başını okşuyor ) iremi kıskanıyor,yavuz bey..
özcan-- vay,canına..

irem-- tuna,bekar ve okulu yakınken.. burada fazlaca zaman geçirebiliyormuş.. müthiş de,ilgilendiğinden.. beni anlatırmış,atına.. hayvan kinlenmiş.. bindim bir gün.. baktım,beni üstünden atacak.. seni tunaya söylerim, dedim de.. sakinleşti.. adıma bile tahammül edemiyor..

mr.edward-- çok ilginç..
irem-- evet..
fatma-- (elime birkaç konfeti verdi ) geliyorlar, atalım karşılıklı..
irem-- tamam canım..

ziyanın nameli kornasına diğerleri de ,eşlik ederek.. geldiler..
 zılgıtlar,alkışlar ve konfetilerle.. arabalardan indiler.. zuhal,ergün abimin makinasıyla.. fotoğraflarını çekiyor..

nail utandı,çekindi.. ayrı duruyorlar.. arkalarına,gidip.. ellerini birleştirdim..
irem-- sesin çıksın damat...hoşgeldiniz de.. yerinize oturun,hadi..
(hoşgeldiniz diyip,oturdular..)

irem-- esma teyze,hamza amca.. böyle buyrun,hoşgeldiniz..
.. (masaya geçerken,başlarıyla selam veriyorlar..misafirlere.. ) ben tanıştırayım.. güllünün,anne babası.. amcaları,eşleri.. teyzeleri,kuzenleri..  burası hüseyinle,fatmadan sorulurdu.. artık naille,güllüden de sorulacak...
(ona dönüp)birde,dayımız var.. pişirmenin ve servisin ustasıdır..
birazdan,yaptıklarının tadına bakınca..bana hak vereceksiniz..

satılmış-- sağolasın.. (garsonlara bakıp)meze servisine başlayın...
irem-- bedri bey,davut bey,behzat bey.. siz de içki konusuyla ilgilenirseniz,sevinirim..
tabi dediler..
ilter-- ben ne yapayım..

2345.bölüm..

üç müşteri vardı.. upuzun saça maşa yapınca da,biraz oyaladı..
rüzgarda,rahat edemezsin diyip..şakaklardan yukarı kaldırıp,birkaç tokayla tutturdu.. ojem kurumuştu zaten..
hafif makyajım bitince.. kalktım hemen..parasını verip,sağol dedim..
dışarı çıktığımda hava epeyce bulutluydu.. arabama oturup,hareket ettim..

iki dakika sonra,telefon çaldı..
irem-- (baştım tuşa) alo..
tuna-- ev sahibi,neredesin..
irem-- kuaförden yeni çıktım,hayatım.. durum nasıl..

tuna-- kız evinden,bizim çiftliğe dönüyorum..
güllüyle,hüseyin sabahtan gitmiş.. dört otobüs eş,dost gelmiş..
ben gittiğimde,satılmış amca hepsini doyurmuş..dönüyordu..
mevlit okundu.. hediyeler,takılar köy usulü verildi.. nail bilezik almış.
bende ikisine altın taktım..  tatlı,çay pasta ikramı var şimdi.. amcalar,
teyzeler hariç döneceklermiş.. sen buraya gel,gidip alırız..

irem-- tamam.. giy,şalvarını atlarla gidelim..
tuna-- yapma ya.. güllü gelinlikle,nail damatlıkla nasıl otursun.. yağmur yağma ,ihtimali de var..
irem-- o halde,ben atla.. sen arabayla gideriz..
tuna-- seni yanlız gönderir miyim.. hüseyin getirir,artık..
irem-- aşkımmm.. kıyamazmış,karısına da.. hiç yok diyemezmişşş..
hatırlatta,gelince teşekkür edivereyim..
tuna-- hatırlatacağım ve aceleyle teşekkür edeceksin.. işte,buna razı olmam..  özel birşey bekliyorum,nazlı karıcığım..
irem-- pekii... rekinin yanına uğrayıp,geliyorum.. beş dakikadan fazla kalmam..
tuna-- iyi,kapatıyorum.. misafirlerimiz geliyorlar..
irem--tamam,by..

*********
dediğim gibi,rekinin yanına uğradım.. vahide hanım da oradaydı,hazırlanmışlar.. imza işi yoktu aslında,rekine altın
köstekli saat ..ve taşlı bir yüzük siparişi vermiştim..
tunanın yanında alamayacağım için,böyle bir yol düşünmüştük.. kutuları itinayla açıp,gösterdi.. tam istediğim gibi,olmuş..
saatin kapağına da,yazıyı yazdırmış.. ücretini ödedim ve aldım..

arabalarımıza binip..arka arkaya bizim çiftliğe geldik..
arabalar sıralanmış.. bizde park edip..indik.. tuna karşılayıp.. hoşgeldiniz dedi.. yürüyoruz,alana doğru..

tuna işçilerin yemek yediği yeri, hazırlattım demişti..
 zeminine karo döşetmiş,üstünü atarmitle kapattırmış.. masa sandalyelerde yenilenmiş.. yağmur ve güneşten etkilenmeyecek.. çok geniş,ferah bir alan olmuş..

masa örtüleri,naille güllünün oturacağı yer de.. göze çarpıyor..
hele çiçek dizaynına bayıldım..
satılmış dayı,kazanların.. mangalının başında yine..
servis masası mezeler,içkiler..bardaklar..
salatalar,ekmek meyve,su kaşık tabaklarla dolu.. garsonlarını da getirmiş..
irem-- (yanına gittim ) satılmış dayı,hoşgeldin..nasılsın..
satılmış-- oo,hoşbulduk gelinim.. iyiyim şükür.. maaşallah,bu ne güzellik böyle..

irem--(gülümsedim) sağol dayı.. kolay gelsin..
satılmış-- sağolasın..
irem-- ben misafirlere hoşgeldin diyeyim..
satılmış-- tabi tabi..

 fatmaya sarılıp,öptüm.. saçlar,makyaj  yapılmış..çok da güzel giyinmiş.. iltifat ettik birbirimize..

irem-- uğur nerede..
fatma-- evde.. anam geldi, yanında duruyor..
irem-- evet,serin hasta olmasın çocuk.. bir eksik var mı..
fatma-- yok.. herşey hazır,minik kuşları getirmenizi bekliyoruz..
irem-- hah hah hah.. getiririz..
fatma--  atları eyerleyin dedi,beyim..
irem-- biliyorum..görüşürüz..

gelenlerle, tokalaşıp.. hoşgeldiniz dedim..
rekin-vahide,said-derya,tuğrul-ela,orhan-menekşe,nedim-güzide,sadun-şermin, behzat-feryal,mehmet-şule,faruk-melis,davut-gülşen,yasemin-anar,çetin-tuğba
yusuf-çiğdem,bekir-sacide,ilter-ahu,aylin-yavuz,ercan-pınar,abdullah,özcan,batu-melek,tamer-candan,ziya-zuhal ..

tunanın yanında durup,cümleten nasılsınızz dedim.. iyiyizz dediler..
irem-- ufuk nerede..
tuğrul-- nerede olabilir.. atına bakmaya gitti..
tuna-- hala kararlı mısın..
irem-- (gülerek ) evet..
tuna-- o halde,giyinelim.. hüsamettin beyi,bekletmeyelim .. yağmur yağarsa gidemeyiz..
irem-- iyi,kalk hadi.. (içinden,altın liraları alıp..zuhale çantamı emanet ettim )
tuna-- (kalkıp ) bize müsade,geliriz birazdan..
ziya-- tamam,bizde sizin çiftliğe gidiyoruz..

**********
yukarıda,şalvarlarımızı giydik..başıma örterim diye,yazmamı da boynuma koydum..
 tuna gömleğini de değişip,yelek giydi.. indik aşağıya..

atlar,kapının önüne gelmişti..seyis tutuyor yularlarını..
ufuk da,kendi atının üstünde oturuyor... sevdik,okşadık..üç atı da.. çok güzeller,çok büyümüşler.. ikimizde bindik atlarımıza..

tuna-- ufuk,arabalar gelince ürkebilir.. seyis amca gezdirsin seni..
ufuk--tamam..