Translate

8 Ocak 2015 Perşembe

2361.bölüm..

bitirince,"elbet birgün buluşacağız" çaldı...  söyledim..
arkasından.. "ben seni unutmak için sevmedim.." onu da,hep birlikte icra ettik..
" at kadehi elinden "ile devam ettik.. söylemeye..
"istanbul sokakları "çalmaya başlayınca.. elimle ziyaya buyur dedim..
ikisi de,olağan üstüydü.. herkes mest oldu.. bitttiğinde ,çok çok alkışladık..

nadir-- biz nereye geldik.. bu nasıl amatörlük..
hüseyin-- gerçekten çok güzeldi..
sami-- elinize,ağzınıza sağlık..
galip-- bayıldım,doğrusu..
özcan-- profesyonel olmak istemiyorlar,nadir bey.. teklif ettik..
ziya beyi,müzik daire başkanımız bile ikna edememiş.. Ankarada komşularmış..
fuzuli-- pes doğrusu..
mr.smith-- herkes yetenekli..
ercan-- haklısınız..

irem--  gülşen hanım,çok güzeldi.. ziya,nefis söyledin sende.
(teşekkür ettiler,sende dediler.. kahve fincanlarını tepsiye aldım.. ) kahveyi kim yaptıysa ,eline sağlık..
afiyet olsun dediler..
tuna-- ziya,abim,batu,tamer ilter yaptı..

menekşe-- kahveni de,içmiş olduk ziya..
ziya-- yaa,öyle oldu..
irem--siz devam edin,lütfen.. beş dakika izin verin bana ..

onlar konuşup,gülerken..
mutfağa tepsiyi,bırakıp.. buzluktan dondurmayı çıkardım.. koca bir tepsi de,şöbiyet var.. tabakları çatal,bıçağı hazırlayıp..
salon masasına götürdüm..

sacide-- ne yapıyorsun,irem..
yeşim-- yiyecek halimiz mi var..
irem-- bu yenir,hayatım..

cris,ceyda,zuhal,şule,melis ,yasemin..aylin geldiler mutfağa.. sürahiye su dolduruyordum.. yardım ettiler.. taşıdık.. dondurma kaşığını,elime aldım..
aylin tepsiden tabağa tatlı koydu,ben dondurmayı ekledim..
abimle, tuna sehpa çıkardı..
kızlar ikram ediyorlar.. şermin hanım,peçete.. liz de,su bardaklarını verdi..

maruf-- sen mi yaptın,irem..
irem-- hayır,maruf..
bekir-- irem künefeyle,kadayıf ustası..
abdullah-- katılıyorum.. harikaydı..
irem-- afiyet olsun.. ustam,iyi de ondan..
orhan-- ne.. tuna mı ,yapıyor yoksa..
tuna-- ben yapardım da,çırak bile değilmişim.. usta ahmet abi..
baba-kızın kadayıf,künefe yapmasını görsen imrenirsin..
said-- ben de,yedim.. çok güzeldi gerçekten..
anar-- bence de..
irem-- afiyet olsun..

tuğrul-- ahmet abi,ava çıkmadan nasıl duruyor acaba..
irem-- üç torunun sevdasına.. beni bile unuttu,abi.. av neymiş..
bekir-- haksızlık etme şimdi..
vahide-- katılıyorum..
hüseyin--bende.. (gülerek ) ama ertan yerini kapmıştı,onu söyleyim..
tunayla ben güldük..

ceyda-- ne.. sahiden omuzuna mı, oturuyordun..
zuhal-- irem oturmak isterse,eniştem hiç yok demez ceyda..
irem-- (gülümsedim ) evet de..niyeyse büyüdüğümü hatırlatıyor,artık..

kahkahalarla güldüler..

yasemin elindeki iki tabağı fuzuli ve nadir beyin sehpasına bırakırken..
yasemin-- sanırım dondurma istemişsiniz,buyrun..
fuzuli-- nadir-- (gülerek) sağolun..

bekir-- ben yedirir demiştim..
rekin-- şüphesiz..
çetin-- birde bahşiş hususu vardı..
batu-- aa,aldı mı..
çetin-- tabi kii..

yavuz-- bu dondurma mevzusu nedir..
mr.smith-- nadir ve fuzuli beyle nereden ,tanışıyorsunuz irem hanım..
orhan-- şimdi ben soracaktım..
nedim-- irem hanım,ses telleriniz için.. dondurma tavsiye etmiyorum.. ekstralar var ya..
özcan-- aman, kadrolu olacaksınız..

güldük dediğine..


Hiç yorum yok: