Translate

16 Kasım 2015 Pazartesi

2478.bölüm..

melis-- faruk mahvoldu..
mehmet-- ama morali yerindeydi..
şule-- evet ,çok yoruldu.. yorulduk ama değdi bence..

irem-- hepiniz sağolun.. gerçekten değdi.hakkını verdiniz..
tuna-- sizin ilgiliniz, erkin bey mi..
irem-- evet.. kızların görevlerini de, yürütecekler bir süre..
tuna-- maruf fuar alanını bitirmek üzereymiş.. tanıtım için ,fotoğraf çekimine.. gelecek hafta hazır olur dedi..

irem-- tamam.. yaptırırız.. akşam düğüne gidiyoruz,haberiniz olsun..
mehmet-- faruk söyledi de.. şaşırdık,gideceğinizi tahmin etmiyorduk doğrusu..
irem-- ben arkadaşımın düğününe gideceğim.. başka konular,onunla
 ilgili değil..

tuna-- amir konumundaki,resmi görevlilerin de sınırı var.. tanışıklık nedeniyle ..inisiyatif kullanmaları daha zordur,beklemek de yanlış olur....
 yavuz beye ,belki sitem edilir....ama irem için daha sakıncalı sonuçları olur.. mutlaka laf duyar ve cevap verir.. olay büyüyüp,beni de içine alacağı için.. çalışamaz..

irem-- (gülerek ) son kelime çokk riskliydi kocacığım.. gelecek zaman,haber +emir kipini, bana kullanman hiç olmadı..

tuna-- (güldü)sana değildi.. gidişatın sonuçlarını tahminle,durum değerlendirmesi yapıyordum.. malum,kavga edebilme potansiyelin var.. atılırdın..beni içine alması,derken.. seni karakoldan çıkarmayı kastediyordum..
irem-- doğru yolardım da, nedim beye haber verirdim..

tuna-- mehmet--şule--melis-- hah hah hah..

melis-- yolar mıydınız gerçekten..
irem-- hiç kaçmaz..ama hak eden birisini,yolmama tuna engel olmuştu.. içime batar hala..

mehmet-- hayret,hiç kavgacı görünmüyorsunuz..
tuna-- oo,sinirlendi mi.. çok fena..
şule-- iyi engel olabilmişsiniz.. damlara düşmeden..
güldük..

irem-- insanın ..dama düşse de,pişman olmayacağı cinsten..
gözünün döndüğü, anlar oluyor.. bana diyor da,tuna da çok fena..
o daha başka bir konuydu da... sinirli,öfkeliyken..eline tabancayı
almaması için..tunayı engellemek .. benim için çok zordu..
ben karakolla kurtarırdım da,tuna direk cezaevine giderdi.

mehmet-- bence,tuna bey soğukkanlılıkla birisinin canına kast etmez.. karıncayı bile incitecek birisi değil..

tuna-- sağolun,öldürecek  değildim de.. hırpalayacaktım biraz..
(gülerek)o panikle gitmemem için,irem kapıyı kilitlemiş..
anahtar cebinde..her türlü alırım da.. yangın merdiveninin kapısını
unutmuş..
şule-- yani gittiniz mi..

tuna-- (güldü )yok.. dahiyane fikirle,döner koltuğa otur,seni tülbentle bağlayacağım dedi..
oturdum..belimden bağlıyor,sıkı oldu diyorum.. gevşetiyor.
arkadan elimi,bağladı.. daha odadan çıkarken,çözmüştüm de..
korktuğu için,gidemedim..

irem-- ne günler,gördük yaşadık.. bir daha nasip etmesin allah..
amin dediler..

irem-- ismail bey,haldun bey ve naim beyi çağırmakla çok iyi yapmışsınız..
mehmet-- evet,iyi oldu.. naim beyle,haldun beyin haberi vardı.. açılıştan. ev yerleştirilirken..çağırmıştık.. faruğun işi sürpriz oldu
 onlara.. behzata çağır,bir adım at aile olacaksınız ..üçü beraber
sıkılmazlar demiştik,tatlıcıda otururken.. feryal,ben karışmam diyince çağırdı.. sadunda niyetliydi ama şermin razı gelmedi anlaşılan..

şule-- ama onların kırgınlıktan öteymiş..bahsettiğine göre.. annesiyle,kardeşleriyle görüşüyor yoksa..
melis--kızlar işten tazminatsız çıkarılmışlar,saçma bir nedenle.. almak için, borçla dava açmış ama kaybetmişler.. kiralarını bile ödeyemedikleri..o dönemde iyice uzaklaşmışlar..
 kaan destek olmuş.. size de,ona da iş bulduğunuz için minnettarlar..

irem-- yok canım,ben birşey yapmadım..kısmetmiş..kaanla,ceyda
 nasıldı.. konuşabildiniz mi..
şule-- çok değil de,iyiyiz dediler..
irem-- aman iyi olsunlar..

2477.bölüm..

ismail-- ben bu yöntemi çok beğendim.. siz ne zaman anlatacaksınız..
mr.ronald-- gerektiği zaman..
birde ödülümüz var.(cebinden bir zarf çıkardı ,kapalı ..üstünde adım yazıyor)klasörleri verdiğimizde ,bu zarf hazırdı.. bunu bilmen önemli..  bu gece düğün bittikten sonra açacaksın.. ,söz mü..
irem-- peki, söz..
mr.ronald-- açsam nereden anlayacaklar ki.. deme sakın..
güveniyoruz ve hep güvenmek istiyoruz..

irem-- tamam canım,açmam..
zarfı ve kalemimi çantama koydum..
mr.ronald-- biz izninizi istiyoruz.. size iyi günler ve başarılar diliyorum..

ergün-- benimde gitmem lazım..
tuğrul-- benimde..
özcan-- bizi de,bekliyorlar..
ziya--biz de,gidiyoruz..

kalktık beraberce.. yolcu etmeye ve tur için otobüslere binmek üzere.. dışarı çıktık..
faruk bey japonları  üç guruba ayırıp otobüslere bindirmiş.. geldi..
gidenleri yolcu etti..
mehmet bey, otobüse bineceklerin adını okuyup..işaretliyor..
gidecek, herkes yerleşti.. tuna çaktırmadan arabanın anahtarını vermiş meğerse..

yasin,figen,orhan,tuğrul,kemal,nedim,ergün,ziya lütfü ,özcan abdullah bey ve proflar gitti..

faruk beyin talimatıyla kasa kasa su,kola,bira,soda  yüklendi
otobüslere.. tespih kutularını,üç sepete koymuş..aydına,anara verdi..

kendisi de,bizim olduğumuz otobüse geldi ve tek tek verdi herkese..
bizden bir anı diyerek..
şaşırdılar,sevindiler.. teşekkür ettiler.. anahtarı da,verdi tunaya..

faruk-- herşey için,sağolun..
irem-- tuna-- rica ederiz..

irem-- yakıştınız,hep fabrika yönetmiş gibiydiniz..
faruk-- (gülümsedi ) sağolun,sayenizde..  mr.leon ve turgut
benimle,kalıyor.. yasemin anarın yanında,ilter iş yerine gitti..
melisi alıkoyamadım..

irem-- (güldüm)doğrusunu yapmışsınız.. işinizi ayarlayın,gece düğüne gideceğiz..
faruk-- sahi mi.. hala gidilecek,demek..
irem-- evett.. gidip,eğlenelim..
faruk-- peki.. iyi yolculuklar..

indi.. çetin bey ve halil bey bindiler.. şöför çalıştırdı motoru..
önde bizim otobüs..diğerleri arkamızda hareket ettik... halil bey
mikrofonu aldı eline  gezip,çiftliğe gidinceye kadar...
tanıttı,dikkat çekecek anektodlar anlattı.. fıkralarla güldürdü kimse ne uyudu.. ne konuştu..nede,bozuk yoldan şikayet etti..
 çetin beyin sessizce,dağıttığı içecekleri içip .. dinledik..hakimiyetini korudu.

çiftlik muhteşemmiş gerçekten.. pırıl pırıldı.. ağaçlar, kameriye..
oturacak banklar .. tuvaletleri mutfakları da.. çok temizdi.. yatakhane varmış birde.. amir bey
yokmuş da.. onun müdürü ilgilendi,bizimle.. çayları içip..  merada otlayan hayvanları gösterdi bize.. maaşallah hepsi de süperdi..

hüseyin abiye övgülerimizi söyledik.. teşekkürler edildi..
dönüş yolunda ise herkes uyudu.. tunanın omuzuna  başımı koyup,
bende kapattım gözümü.

***********

uyumuşum..tuna yanağımı okşayınca,uyandım..
fabrikaya gelmişiz.. otobüslerden iniliyor..
bizim otobüs de boşalmış.. esnettim kollarımı.. boynumu ovarken..

irem-- boşu boşuna gittik ,geldik.. sersem gibi oldum.. marufun
densizliği,insanlar açılış için o kadar uğraşmış.. çiftlikte ne işimiz vardı.. kendisi gitseydi..

tuna-- yok denilemedi,gidildi.. uyanır uyanmaz.. ne söyleniyorsun..
mecburi dinlenmiş olduk işte.. gel hadi..

irem-- sen beni sevmiyorsun artık,küstüm.. gelmeyeceğim..
tuna-- hah hah hah..

indiğimizde
herkes esniyordu.. yarım saat sonra,uçakları kalkacağı için.. gidelim
dediler.. hepimizle tek tek tokalaşıp,saygıyla teşekkür ettiler..
tunayla bana,bekir beye, faruk beye..

bedri,behzat anar aydın ve çetin beyle
beraber eşyalarının olduğu otobüse binip ayrıldılar fabrikadan..

mahmut,sadun mustafa,kaan ceyda,hüseyin,haldun,naim,kenan ağa.. bize de müsade dediler..
bizim gençlere de teşekkür ettik ,onları da gönderdik.. marufları da,said,yasemin,turgut götürdü havaalanına..

biz bize kaldığımızda..

bekir-- hadi gözümüz aydın,kazasız belasız atlattık bu hengameyi de..
irem-- evet.. çok şükür.. bizde müsade isteyebilir miyiz..
bedri bey,turgut,yasemin ,behzat bey gelirler..

bekir -- müsade sizin,ayağınıza sağlık.. ben biraz daha buradayım..

sağol diyip.. tokalaşıp ayrıldık.. mehmet bey,şule melis de,geldiler
bizimle..

2476.bölüm..

ikimiz masaya gelirken,koluma girdi..
bekir-- (kısık sesle ) sen ne yamansınn,elinde kalan saatleri hediye yaptın değil mi..

irem-- (gülerek)buna değerlendirme deniyor.. deli gibi ders çalışıyordum,düşünecek zamanım olmadı ki...
bekir--  helal olsun,öğrenmişsin ya.. o herşeye değer..
almanca haber spikeri olmanı istemesinler ,şimdide..

irem-- yok isteyemezler..bu geceki düğünü atlatalım da..belki radyodan istifa edeceğim..
,düğünlere katılmam mümkün görülmüyor..  arkadaşlarımı da,feda edemem..ama sakın bahsetme,aramızda kalsın tamam mı..

bekir-- tamam da,özcan bey sorunu çözemiyor mu..
irem--  emre itaat etmek zorunda.. bilmiyor,söyleyip adamı zorda bırakmam..
bekir-- anladım.. tura geliyorsun değil mi..

irem-- illa ki,saat altıya kadar emrine amadeyim..
bekir-- estafurullah.. anara sordurdum.. cafer ,ömer ve maruf da
davetliymiş bu geceki düğüne.. saat beşte eşleri gelecekmiş,uçakla..
kendilerini ve gelecekler varsa.. beraber İstanbula gideceklermiş..

irem-- iyi onlar önceden gitsin.. sacide ablam niye gelmedi açılışa..
bekir-- yaşlandık,dayanma gücümüz azaldı.. kapalı yerde uzun süre ,konuşmalara katlanamıyorum dedi.. kuyumcuya gitti..

irem-- hiii,ayline birşey almadımm..
bekir-- hah hah hah.. kuyumcu tanıdığın mı yok..
irem-- ne bileyim,birden panik yaptım işte.. bekir ağa nakit paraya
ihtiyacın var mı..
bekir-- ne dedin..
irem-- beni duydun.. harcama yapmışsın.. açık ve net soruyorum.. var mı.. varsa,emrin olur..
bekir-- azıcık daraldıydım da.. iyiyim şimdi..
irem-- vebali boynuna,istediğin miktarı söylemen yeter..
bekir-- sağol..

yerimize gelince..tuna kalkıp,oturmamı bekledi.. sandalyemi itti..
 oturunca da..

tuna-- gelemediniz bir türlü.. gezilecekmiş,biz katılmasaydık da.. sınavı yazılı olarak yapabilseydik diyordu,mr.edward..

irem-- ( şule, gideceklerin ismini yazıyordu.. ) şuleciğim
bana bir kağıt verir misin..
şule-- (iki a 4 boyutunda kağıt verdi ,yanıma gelip ) mr.leon,yasemin ve turgut iş yerine gidiyorlar.. yaptığı bağlantı içinmiş.. sonra turgutla dönecekler..
yasemin ,derya hanımı yanlız bırakmayım dedi.. ilterin de,işi varmış ama

irem-- yasemin,mecbursa gitsin.. turgutla ilter,daha uygun..ilter çalışır,turgut getirir.. söyle, anarı yanlız bırakmasın.. unutmadım ama ahu çalışıyor..

bekir-- helal olsun,ortağım.. şule,eğer telefon faks lazımsa.. gitmeden buradan da ..almanyayla haberleşebilirler.. sen teklif et..
şule-- tamam..

çantamdan kalemimi çıkardım..
irem-- mr.edward, tura katılmam gerekiyor.. madem yazılı bir belge görmek istiyorsunuz, buyrun .. ya söylediğinizi,yazayım..ya,çevireyim ya da..
soru yazın,cevaplayayım..

mr.edward-- oo,iddialıyız bakıyorum..
irem-- kendime güvendiğim her konuda,iddialıyımdır..

mr.edward-- açılışta,seni en çok ne etkiledi..  kelime kelime yaz.. 
on tane olsa yeter.. 1-10 arası ve 100-1000 arası yüzer yüzer,rakam ay,gün,mevsim yaz birde.. 

etkileyen olarak beş tuna,beş de bekir yazacaktım..tuna yazdığımı görünce..diziyle dokundu dizime.. üstünü karalayıp.. başka on kelime.. ve diğer dediklerini  yazdım..

irem-- evet? 
mr.hector-- dediğimi yaz ve çevir.. 
ingilizce ezberindeki bir metinden paragraf söyledi.. yazdım.. düşüne düşüne onu da,çevirip kontrol ettim.. 

irem-- evet? 
mr.ronald-- türkçe söylüyorum.. anında,almancaya çevir sözlü olarak.. 
.mr.edward-- biz de,kağıda gözatalım.. 

uzattım.. mr.ronaldın dediklerini,gözümü kapattım çeviriyorum.. bayağı da uzundu.. 

mr.ronald-- benden 100.. 
mr.hector-- benden de 100.. harf hatası,cümle düşüklüğü  bile yok.. 
mr.edward-- karaladığın kelimeyi yanlış mı yazdın.. 
irem-- hayır.. 
mr.edward-- ne yazmıştın da,karaladın öyleyse..

irem-- açılışta beni en çok etkileyeni ,sormuştunuz.. iki kişi etkiledi..
ben özel isim dememiştim dersiniz diye karaladım..tuna yazmıştım.. 

hem alkışladılar..hem kahkahayla güldüler.. 

mr.edward-- benden de 100 puan aldınız.. üçümüzün,bir kişiye tam puan verdiği hiç olmamıştı.. tebrik ediyoruz.. yarın ki,çalışmayı erteledik.. tatilsin..  almancanın,iyice pekişmesi için.. bire bir anlatma dersin olacak.. kitap ve yeni programını vereceğiz..  yani ,sen anlatacaksın bize.. 

güldük.. 

2475.bölüm..

lütfü--tebrik ediyorum,bekir ağa..irem..  sürprizde çok güzeldi..
sağolun dedik..
kenan-- çok duygulandım.. aferin sana..
irem-- sağolun, kenan ağa..

ismail-- orhan bey,ben çalıştırmadım dedi.. naim bey de,bilmiyormuş..
fevzi bey,vecdi bey,profesörlerde şaşırdı.. ama tuna bey,tepki vermedi.. çalıştırdığını düşündük..
irem-- hayır hayır..
fevzi--  çalıştırsa da..üç günde dil öğrenmeniz,başlı başına bir mucize ..biz nasıl olduğunu ,anlamaya çalışıyoruz..

tuna-- kendisi çalıştı.. çalıştırmamı ister diye bekledim,hatta teklif bileettim.. ismail bey.. ama istemedi..
gelirken arabada konuşunca,bana da büyük sürpriz oldu..
tepkimi o nedenle göremediniz..
 allah vergisi,bir yeteneği var iremin.. mr.ronald ,mr.edward ve mr.hector da demek ki.. anlayıp,bir kaç kelime konuşacağını
tahmin ediyorlardı.. hakimiyeti,karşısında şaşırdılar..

mr.ronald-- evet,aynen öyle oldu.. ilk görüşmemizde yeteneğini görüp,kapasitesini onaylamıştık.. ve bekliyorduk zaten.. ama hiç anlatmadan, konuşması hatasız, seviyesi yüksek olunca şaşırdık.. hedefimiz,yirmi dört ayda.yedi dili iyi derecede,konuşup yazmasıydı.. şimdi,çapraz tercümanlık
için vakit kalacağını düşünüyoruz..

maruf-- dediklerini hayata geçiriyorsun,bravo.. dil öğrenmek zorunda bırakma.. beni diyordun.. artık  hiç gizli de konuşamayacağız..

güldük..

yemeğimizi yerken.. ziyayla ,ergün,tuğrul abimle..rekin-vahide,kevin ..özcan,ömer,cafer mahmut.. kenan ağa.. hüseyin,güngör,mustafa beylerle de konuştuk..

çetin,anar bizim ekip ve faruk beyler misafirlerin arasına karışık olarak oturmuşlardı..

devlet erkanı,yemeklerini bitirince.. aydın beyle beraber kalktılar..
bizim masaya doğru geldiklerini görünce.. bizde kalktık..
tokalaşıldı hayırlı olsun denildi.. yolcu etmeye bekir beyle.. beraber bende gittim.. resmi arabalarına binip,gittiler..

faruk,çetin bey,anar,aydın ve biz yemekhaneye girdiğimizde..

anar-- bir dakikanızı rica ediyorum..
japonlar ,ömer beylerin otel yapacakları araziyi görmek
istemişler.. ömer bey ve maruf bey de elbette gidelim .. hatta bir arkadaşımız çiftlik aldı,hüseyin beyden.. orayı da görün,ticaret olur olmaz.. gezmiş oluruz demişler.. müşterilerden de ,bağlantı yapmak isteyenler var.. kim nereye gitsin,bir yetkilendirme yapalım..

faruk-- ben buradayım,müşterilerle ilgilenir bağlantılarını yaparım..
bekir-- (gülümseyerek ) o halde iki otobüs daha çağır aydın.. birine sen.. birisine anar,birisine çetin  idareci  olun..   faruk niyeti 
belirt ve gitmek isteyenleri organize et.. birşey tak,yakalarına mesela.. sayıyı öğren fazla olursa,aydından, bir otobüs daha iste..  onun başına da mehmet ,behzat yada sadun geçsin.. bir -iki saatlik  çevre turu yapalım..
figen hanım,gelmeyebilir .. çetin, faruğa  iki yeni hesap numarası ver.. bağlantı yaptıklarına versin.. detaylandırırız sonra.. 

faruk bey bana bakınca.. 
irem-- uygun da,sayı olarak az gelebilir.. turguta sorun.. varsa,gidip alsınlar. hımm,bir şey daha vardı.. bir dakika.. (tunaya baktım.. göz göze gelince) kaç adetti.. 

tuna-- iki yüz.. 
irem-- süpersin.. 
tuna-- sende.. 
irem-- tuna hediye gerekebilir diye gümüş tespih almış,sabah.. iki yüz tane işimizi görür.. ama turgut,sayı yeter derse.. kum saati de hediye edebilliriz.. 

bekir-- ne iyi düşünmüşsünüz,biz bunu atlamışız bak. 
irem-- sen muhteşem bir yer yapmışsın.. herşey kusursuzdu.. bu da
çoban armağanı misali, bizden olsun.. faruk beyler,kızlar sunum için
sandığa bile koydular.. ama az gelir,saatler.. biz japonlara diye düşünmüştük.. 

faruk-- madem tespih var.. yine plana göre davranıp.. onları japon misafirler giderken.. anı diye verelim derim.. 
bekir-- tamam.. öyle yapalım.. 
faruk-- bir öneri daha.. halil,murat erkin bey.. profesyonel rehberik yapıyorlar.. gezi rotasını onlar belirlesin.. çok beğenileceğine eminim.. 

bekir-- peki,iş başına beyler.. 

2474.bölüm..

kahkahalar alkışlar, birbirine karışmışken..

bekir-- direk bana bağlısın.. aklım,gönlüm rahat.. burayı düşünmeyeceğim..sorumlu sensin,ne yapıyorsan yap.. çalıştır,üret.. herkes kazansın..

faruk-- çok teşekkür ediyorum bekir bey.. en iyisini,yapacağız..
bekir-- biliyorum.. yönetim sende.. davet et,kurdaleyi hep beraber keselim..

faruk bey.. devlet erkanını,mr.akirayı,vahide hanımı,anarı,çetin beyi çağırırken.. uzun kırmızı kurdale önümüzde uzatıldı..ve makaslar getirildi,tepsiyle.. aldık elimize.. sıralandık yanyana..

fotoğrafçı ,hepimizi çekti birkaç poz.. sessizlik hakimken..
mr.edward ayağa kalkıp.. almanca " şimdi almanca olarak,hayırlı olsun demek te,çok yakışırdı irem hanım " dedi.. oturmadı,bekliyor..

irem-- (gülümseyerek,almanca ) elbette,madem risk aldınız.. sizi mahçup etmem.. onu da deriz,mr.edward..

ay koca adamlar,bir sevindiler.. zıplıyorlar ,birbirlerine sarılıyorlar.. diğerleri,şaşkınlıkla gülerek bir bana ,bir onlara bakıyorlar..

maruf-- almancayı ne zaman öğrendin de konuşuyorsun..
irem-- birkaç gün oldu..
özcan-- şok geçiriyorum..
nedim--naim--fevzi--vecdi--çetin-- bekir--rekin--mahmut-- hüseyin-- bendeee..

mr.edward-- süpersin,tebrik ediyorum..
mr.hector-- bravo..
mr.ronald-- gurur duydum,seninle.. sınavı geçtin..

irem--(başımı saygıyla eğdim,almanca ) teşekkür ediyorum.. ben bir süre daha konuşmayıp.. bana klasörleri verip,anlayacak kadar öğren demenizin intikamını almayı planlıyordum ama.. mr.edwardı mahçup etmek istemedim..
blöfünüzü gördüm ama bu seferlik böyle oldu..

mr.edward-- yaşasınn.. konuşuyor konuşuyor.. gramer yerinde,kelime haznesi geniş.. intikam bile dedi..

kahkahalarla güldük..

bekir-- önce minicik,sen kes irem.
irem-- (türkçe,ingilizce,almanca..) hayırlı uğurlu,kısmeti bol.. bereketli kazançlar diliyorum..
bismillah diyerek kurdaleyi minicik kestim..

sonra hepsi,hayırlı olsun allah utandırmasın diyerek.. kestiler kurdaleyi..bende tabi.. bizlerde,oturanlarda alkışladık uzunca..
ayaktakiler bizi,faruk beyi tebrik ettiler..

bekir-- acıktık mı ne..

faruk --(  mikrofona ) sevgili misafirler..  yemekhaneye gidebiliriz,buyrun lütfen..

kalktılar ama benim etrafımı sardılar.. elimi tutan,sarılan,öpen.. kutlayanlar,başımı döndürdü.. ne diyeceğimi şaşırdım.. kimse ayrılmıyor yanımdan..

bekir-- tuna,ben giremedim aralarına.. iremi ,sen al..
tuna-- tamam.. karıcığımmm..
irem-- hii,kocam çağırıyor.. geldim,hayatımmm..

kahkahalarla gülerlerken.. yer verdilerde ,çıktım çemberden..
uzattığı,elini tuttum..

ziya ıslıkla love story müziği çalarken.. beraberce,gülerek çıktık salondan..

yemekhane bin kişilikmiş.. diğer tarafta da.. servis bandı var.. ve birçok çalışan yemek yiyordu.. boneli,önlüklü pırıl pırıl görevliler tabldot tepsileriyle önlerinden geçerken.. bölmelere yemeklerimizi koydular...

masalara geçildi de.. bizim masa doldu,yanına birkaç masa daha eklendi.. yan taraftan da,bir kaç masalık ek yapıldı.. düzeni değiştirdiler yani..

mr.akira-- ne mutlu size,çok seviliyorsunuz.. 
irem-- teşekkür ederim,mr.akira.. hislerimiz karşılıklı..

2473.bölüm..

kalabalık grupların yanından geçerek.. toplantı salonunun camlı kapısını açtı.. bizim ekip buradaymış..  on koltuk takımı.. iki uzunnn masa ve sandalye var.. hepsi dolu.. hem müşteri var.. hem misafir..
yazılıp çiziliyor.. imzalar atılıyor,çünkü.. murat,halil,erkin,şule ve melis de oradalar.. satış için konuşan personele yardımcı oluyorlar..

koltukların yanına gittiğimizde, hepsi saygıyla ayağa kalktılar..
bedri ve  behzat bey..  japonca ,mehmet,faruk almanca..
ilter yasemin,turgut..ingilizce.. tanıttılar bizi..
 mr.akirayı tanıyoruz zaten..
maruf,cafer,ömer,kevin ,rekin ve vahide hanım.. xxx direktörü,fabrıkanın genel müdürü..
naim,haldun,ismail,nedim ,kemal,mustafa,hüseyin,mahmut,cevdet,güngör,özcan,abdullah.
kenan ağa..necati ,ercüment,ibrahim,akif,zafer ,tuğrul,ergün ,orhan,
yasin,figen ,ziya,lütfü.. ve isimlerini bilmediğim birçok kişiyle tokalaştık..

oturup,bir kaç kelime konuşmuştuk ki..
çetin bey de,gelip tokalaştı..
çetin-- bekir bey,vali belediye başkanı.. geliyormuş.. aydın haber verdi. anar dışarıdakileri götürdü.. biz kaldık sadece..
bekir-- iyi gidelim,öyleyse.. faruğa söyle,davet etsin..
çetin-- tamam..

faruk bey..dört lisanı da kullanıp.. açılış için,salona gidebiliriz buyrun lütfen dedi..

beraberce inip.. arabalara bindik.. direk bahçeye çıkarttılar bizi.. konvoy halinde..
çevreyi dolaşıp.. aydın beyin yanına geldik.. inen kişilerin araçları hemen ayrılıyor.. kargaşa yok..
tıkanıklık aksama yok.. faruk bey herkesi salona yönlendiriyor..
fotoğrafçı da herkesin resmini çekiyor..

konferans salonu ,bizde gelince tamamen doldu.. vali,belediye başkanı ,kaymakam.. emniyetten,askeriyeden birer yetkili.. nizamettin bey,tanımadığım
bir kaç yetkiliyle daha tokalaşıldı.. profesörler,fevzi ve vecdi beyler de,yeşim,gaye ,kaan ve ceyda da gelmişler.. başımla selam verdim.. ön sıradaki ayrılmış, yerlerimize oturduk..

karşımızda iki kürsü ve mikrofonlar  var..
aydın bey gelip ingilizce -türkçe.. hoşgeldiniz diyip.. anarı  ve bedri beyi çağırdı.. bedriye mikrofon verdi..

aydın türkçe, anar ingilizce,bedri japonca tesisin kapasitesini,üretimini.. anlattılar.. on dakika sürdü..alkışladık..

 çetin bey gelip,ingilizce.." öz sermayemiz ve nitelikli iş gücümüzü..
 japon dostlarımızın.. manevi ,teknolojik katkısıyla birleştirip..
ürünümüzü dünya pazarına sunabilmekten mutluyuz..
şu ana gelinceye kadar..kısa zamanda,özveriyle  binlerce kişi çalıştı.. işçisinden -mühendisine inşaat ekibi adına baş mühendis,kontrolör tuğrul kara (eliyle buyrun dedi.. abim alkışlar eşliğinde çetin beyin yanına geldi..  tokalaştılar..
devam etti) tüm makinaların alınması,getirilmesi montajı ve
çalıştırılmasını üstlenen,teknik ekibimizin müdürü.. yüksek makina mühendisi,can çağlar buyrun lütfen.. ( kırk yaşlarında bir bey geldi..onunlada tokalaştılar..abimin yanında
duruyor..çetin bey tekrar konuşmaya başladı )
 üretim mekanı hariç, çevre düzenlemesinden.. yemekhanesine..
yönetim kısmının,her detayını  ekibiyle üstlenen.. yüksek mimar.. sadun (.........) buyrun..
(onu da,alkışladık.. tokalaşmalardan sonra.. )
ve güneş enerjisinden,elektrik enerjisi üreten icadını.. başarıyla
uygulayıp.. enerjiye ücret ödemeyen ve çevre dostu tek fabrika, olma özelliğini bize kazandıran..
elektrik- elektronik ekibimizle uyum içinde çalışıp, tüm mühendisleri bilgisi,kişiliğiyle kendisine hayran bırakan.. elektronik öğretmeni ve bir şirkette teknik müdür olarak çalışan ..mucidimiz ergün (......... )  gururla çağırıyorum.. buyrun lütfen..

ergün abimi tüm salon coşkuyla alkışladı.. o da geldi yanlarına..
hepsine birer plaket verdi.. teşekkür etti.. yine alkışlarla yerlerine geçtiler..

çetin-- bu fabrikanın ekonomiye kazandırılmasında.. düşünme,planlama ve uygulamaya
geçirilmesi için.. sermaye yatırımını yapıp ve ekonomik boyutunu
karşılayan.. çalışanlarıyla güç birliği yapmaktan, mutlu olduğumuz..
bahadır holding kurucusu sayın irem kara ve xxx şirketler topluluğu başkanı bekir (...... )
davet ediyorum.. buyrun lütfen..

güçlü alkışlarla ikimizde kalkıp.. çetin beyin yanına gittik..
tokalaşıp,gitti.. kürsülerin arkasına geçtik..

bekir-- önce sen buyur..
irem-- söz büyüğündür.. sen konuş,ben çevireyim.. sonra birkaç kelime ederim..
bekir-- peki.. ben mutluyum,emeği geçenlere.. maddi ve manevi desteğini,esirgemeyen ortağıma.. iş ilişkisi içinde olduğum.. yatırımcılara.. japon misafirlerimize.. bizleri yanlız bırakmayan,devlet erkanına..  gelenlere ve gelemese de,
varlıklarını hissettiğim dostlarıma çok teşekkür ediyorum..

çevirdim.. ben de dahil herkes alkışladı..

bekir-- buyur..

irem-- teşekkür ederim.. bomboş araziyken gördüğüm bu yeri..
konusunda uzman kişileri yönlendirerek.. Adanaya ,Türkiyeye ve
 dünyaya ..ekonomik değer olarak sunan.. ortağım bekir (..... )
tebrik ediyorum.. çok etkilendim ve gurur duydum..
her alanda katkılarını esirgemeyerek ,hep yanımızda olduğunuz ve
açılışımıza gelerek, bizleri onurlandırdığınız için.. sizlere de teşekkür ediyorum..

ingilizceye çevirdim.. bütün salon alkışladı..

bekir-- sağol.. her işletmede olduğu gibi.. bizim fabrikamızda da..
 çalışanlar uzmanlar tarafından..bilgilendirildi.. deneme üretimleri,başladı..denetlendi.. sorunsuz olarak, üretim izni verildi..
birimlerin,yönetim kadrosu oluşturuldu..  idari bölüm,faaliyete geçti.. sıra beyin olarak .. koordinasyonu sağlayacak orkestra şefine geldi..

çevirip,başımla tamam dedim..

bekir-- teklifimi kabul ederek,beni sevindiren.. insan olarak, değer verdiğim... işi de,layıkıyla yapacağına inanıp,güvendiğim..
fabrikanın anahtarını vereceğim,kişiyi çağırıyorum.. sayın faruk (....... ) buyrun lütfen..

ingilizce çevirimi yaparken alkışlamaya başladılar.. faruk bey,heyecanla gururla geldi.. tokalaştı ikimizle de.. alkışlar hala devam ederken..
bekir bey,cebinden kocaman sembolik bir anahtar çıkarıp verdi faruk beye..

2472.bölüm..

ağzım açık kaldı.. kulaklığı dinlerken,etrafıma bakarken.. birçok aracın yanından geçtik.. üretimin yapıldığı yere, girmemiz yasakmış.. sinema perdesine aksettirilen görüntüyü
izlemek için aracımız.. diğer araçların yanında durdu.. kulağımıza gelen sesle, uyumlu görüntüleri seyrettik.. sonra üretim bandında ,lastiğin nasıl işlemlerden geçtiğine şahit olduk..
tulumlu,maskeli kasklı işçiler.. makinalar yardımıyla traktör lastiklerini ..hafifmiş gibi yerlerine koyuyorlardı.. forkliftler de,
vizır vızır,çalışıyor..maaşallah.. depolama ve yükleme bölümünde ki faaliyeti anlatamam..
şöför bize bakıp,eliyle dönüyorum işareti yaptı.. başımızla onay verdik..
tünel gibi bir yerden geçip,  fabrikanın idari kısmına geliverdik bir anda..
araçlar duruyor,içindekiler inmişler.. iki katlı binada dolaşıyorlar.. birde geniş,pırıl pırıl süs havuzu var.. doğal taşların arasından,dökülüyor sular.. ses yankılanıyor..
ve havalandırma çok iyi.. ..

şöför arkasına dönüp..
--kaskınızı dahi çıkarıp,havuzun arkasındaki merdiveni kullanabilirsiniz..

tuna-- sağol..

indik ikimizde.. dediği gibi yukarı çıktık.. orada da,içecek ve kanepe standı var..
anar,said.. çetin, sadun bey ve ahuyla.. merhabalaştık.. kalabalık ve yabancı misafir guruplarına.. ingilizce teknik bilgi veriyorlardı..

tuna-- ne içersin.
irem-- su,soda,kola.. olur.. nutkum tutuldu.. hiç beklemiyordum.. çok güzel olmuş..
tuna-- evet.. herkes hakkını vermiş.. tuğrula,ergüne ve bekir beye ödül verilmesi teklif edilmiş.. ergünün patentine ,teklif yağıyormuş...

irem-- helal olsun,hepsine.. çok etkilendim.. bende faruk bey,hemen nasıl kabul etti diye şaşırmıştım.. nedeni varmış meğerse..

tuna-- (benim bardağımı uzattı..kendisinin içeceği de elinde..gülerek )fabrika senin ,çalıştır dedirtiyorsun birde..
irem-- şiiş yerin kulağı var.. haberi yok daha..
tuna-- (elimi tuttu..merdiveni çıkıyoruz ) sarı kask, çok açtı seni..
irem-- a valla,sana daha çok yakıştı..
tuna-- uzun çizmeden daha mı çok..
irem-- hah hah hah..

bekir--(merdivenin başına gelmiş..) ortağım gelmişş,hoşgelmiş..
neşesiyle,uğuruyla .. ayağının bereketiyle gelmişş..

irem-- (gülümsedim.. ) sağol bekir ağa.. .. (tokalaştık )
tebrik ediyorum seni.. şahaser yaratmışsın.. saygıyla eğiliyorum önünde..üstadım..
bekir-- aman efendim,senden övgü almak..şereftir..
tuna-- bende tebrik ediyorum,bekir ağa.. bolluk bereketle..hayırlı kazançlar elde et.. çok önemli bir eser kazandırmışsın..
bekir-- sağol tuna..

irem-- (bardağımı tunaya verip..çantamdan,minik çengelli iğnede ..
takılı olan, nazar boncuğunu aldım.. bekir beyin ceket yakasının altına taktım.. ) allah nazardan saklasın..

bekir--tuna-- aminn..
bekir-- sende var mı..
irem-- var var..
bekir-- iyi..elemanların ,behzat ,faruk ve mehmet süperler yine..
irem-- biliyorum.. konuştunuz mu..

bekir-- yok daha değil.. ama konuşmayı beklemeyip.. bizi karşılamayı düşünmüş ya.. çok hoşuma gitti.. her dediğin doğru çıkıyor,asıl üstad sensin.. fabrikayı,gönül rahatlığı ile bırakacağım..

irem-- estafurullah,sen konuşunca öyle düşünecektin zaten..
zaman kaybı olmasın dedim..
bekir-- tunaa,hiç birimizin şansı yok..irem müthiş..
tuna-- biliyorum.. bekir ağa..
irem-- iyi de,şımarırım ha..
bekir--tuna-- hah hah hah..

2471.bölüm...



hızlıca yol alıyor.. ve almanca konuşuyoruz..

irem--  niye geciktiniz.. hazır değil miydi abdullah..
tuna-- (gülerek) başkası konuşuyor sanıyorum..
çok iyi ve hızlı konuşuyorsun.. şaşkınım..  gümüş tespih almaya gittim.. gerekirse,verilir..
irem-- çok düşüncelisin.. bende kum saati önermiştim.. zaman yok diye.şanstan hava ne kadar güzel..

tuna-- evet.. bekir ağa maruf,ömer,cafer,kevin,rekini de çağırmış..derya söyledi.. direk oraya geleceklermiş..
irem-- ee.. normal değil mi..

tuna-- normalde.. akşam gidecekler mi,bilmiyorum.. düğüne gideceğiz, bırakmak olmaz.. çağırmak olmaz.. ayırt etmek hiç olmaz..
irem-- aylin saraya gitti.. davet etti mi bilmiyorum da.. mecburiyet halinde çağırırız ne yapalım.. düşünme,boşver.. konuşma sırasında,hiç hatam oldu mu..

tuna-- hayretler içerisindeyim.. hiç olmadı..mükemmelsin..
irem-- (oturduğum yerde,oynarken.. ) ercan,fahri,şadi,çağdaş,batu bey, merve hanım da.. öyle dediii,yandannn.. çiğköfte yiyeceğizz.. amann,oh ohhh..
mehmet,faruk,halil,sadun,behzat beyler de..melis de,dondu kaldıı..
atmışş ,yetmişş ..

tuna-- iremm... niye önce benimle konuşmadın..
irem-- mükemmel olayım diye.. alıştırma yaptım hayatım..
mesela 90 alsam üzülürdüm.. ilk,tek notum unutulmamalı değil mi..
tuna-- çok uyanıksın..
irem-- ay evett.. çok da,güzel uyandırırım değil mi..

tuna-- (gülerek ) ehhh işte idare ederdi..
irem-- hah hah hah..

***********

o çorak araziden eser yok..  çim heryer..rengarenk çiçekler,küplerin.. agoraların içinde.. yürüyecek yollar , araba..tır kamyon parkına  kilit taşı döşenmiş..

fabrika da,devasa ..  çatıdaki güneş panelleri.. görülüyor.. gönderilen çiçekler.. ikişer sıra dizilmiş  girişe..
ve çok kalabalık... insanlar guruplar halinde,dolaşıyor.. bir örnek giyinmiş,yaka kartlarında görevli olduğu yazan
genç kız.. içeri girerken,broşür ve kitapçık verdi tunaya..

ayın-- hoşgeldiniz,irem hanım..
irem-- merhaba aydın bey.. eşim tuna..
aydın--memnun oldum efendim..
tuna-- bende..
aydın-- açılış yapılacak olan salon,içecekler bu tarafta..
yetkililer ,guruplar halinde.. bekir bey ve misafirlere  fabrikayı gezdiriyorlar.. beklemek mi,istersiniz.. onlara katılmak mı..

tuna-- katılalım,aydın bey..
aydın-- peki.. bir dakika..
elindeki telsize, bir araba gelsin dedi..
golf arabası gibi ,mini bir araç geldi.. iki kask, iki kulaklığın bağlı olduğu mini teyp.. deniz gözlüğü misali ,geniş gözlük ve iki ağız burun maskesi var koltuklarda..

aydın-- bunları takmanız ve çıkarmamanız.. hiç bir şekilde ,
araçtan inmemeniz ..birşeye dokunmamanız  zorunlu.. kulaklıkları takıp,kasetten açıklamaları dinleyebilir ve aşırı sesten korunabilirsiniz..
tur yirmi dakika sürüyor..ama ben şöföre kısa tur yaptırmasını..
bekir beylerin yanına götürmesini söyleyeceğim.. istediğiniz gibi..

tuna-- teşekkür ederiz..
arabaya oturduk.. ikimizde malzemeleri ,takarken.. fabrikanın ana kapısından girdik..