Translate

16 Kasım 2015 Pazartesi

2474.bölüm..

kahkahalar alkışlar, birbirine karışmışken..

bekir-- direk bana bağlısın.. aklım,gönlüm rahat.. burayı düşünmeyeceğim..sorumlu sensin,ne yapıyorsan yap.. çalıştır,üret.. herkes kazansın..

faruk-- çok teşekkür ediyorum bekir bey.. en iyisini,yapacağız..
bekir-- biliyorum.. yönetim sende.. davet et,kurdaleyi hep beraber keselim..

faruk bey.. devlet erkanını,mr.akirayı,vahide hanımı,anarı,çetin beyi çağırırken.. uzun kırmızı kurdale önümüzde uzatıldı..ve makaslar getirildi,tepsiyle.. aldık elimize.. sıralandık yanyana..

fotoğrafçı ,hepimizi çekti birkaç poz.. sessizlik hakimken..
mr.edward ayağa kalkıp.. almanca " şimdi almanca olarak,hayırlı olsun demek te,çok yakışırdı irem hanım " dedi.. oturmadı,bekliyor..

irem-- (gülümseyerek,almanca ) elbette,madem risk aldınız.. sizi mahçup etmem.. onu da deriz,mr.edward..

ay koca adamlar,bir sevindiler.. zıplıyorlar ,birbirlerine sarılıyorlar.. diğerleri,şaşkınlıkla gülerek bir bana ,bir onlara bakıyorlar..

maruf-- almancayı ne zaman öğrendin de konuşuyorsun..
irem-- birkaç gün oldu..
özcan-- şok geçiriyorum..
nedim--naim--fevzi--vecdi--çetin-- bekir--rekin--mahmut-- hüseyin-- bendeee..

mr.edward-- süpersin,tebrik ediyorum..
mr.hector-- bravo..
mr.ronald-- gurur duydum,seninle.. sınavı geçtin..

irem--(başımı saygıyla eğdim,almanca ) teşekkür ediyorum.. ben bir süre daha konuşmayıp.. bana klasörleri verip,anlayacak kadar öğren demenizin intikamını almayı planlıyordum ama.. mr.edwardı mahçup etmek istemedim..
blöfünüzü gördüm ama bu seferlik böyle oldu..

mr.edward-- yaşasınn.. konuşuyor konuşuyor.. gramer yerinde,kelime haznesi geniş.. intikam bile dedi..

kahkahalarla güldük..

bekir-- önce minicik,sen kes irem.
irem-- (türkçe,ingilizce,almanca..) hayırlı uğurlu,kısmeti bol.. bereketli kazançlar diliyorum..
bismillah diyerek kurdaleyi minicik kestim..

sonra hepsi,hayırlı olsun allah utandırmasın diyerek.. kestiler kurdaleyi..bende tabi.. bizlerde,oturanlarda alkışladık uzunca..
ayaktakiler bizi,faruk beyi tebrik ettiler..

bekir-- acıktık mı ne..

faruk --(  mikrofona ) sevgili misafirler..  yemekhaneye gidebiliriz,buyrun lütfen..

kalktılar ama benim etrafımı sardılar.. elimi tutan,sarılan,öpen.. kutlayanlar,başımı döndürdü.. ne diyeceğimi şaşırdım.. kimse ayrılmıyor yanımdan..

bekir-- tuna,ben giremedim aralarına.. iremi ,sen al..
tuna-- tamam.. karıcığımmm..
irem-- hii,kocam çağırıyor.. geldim,hayatımmm..

kahkahalarla gülerlerken.. yer verdilerde ,çıktım çemberden..
uzattığı,elini tuttum..

ziya ıslıkla love story müziği çalarken.. beraberce,gülerek çıktık salondan..

yemekhane bin kişilikmiş.. diğer tarafta da.. servis bandı var.. ve birçok çalışan yemek yiyordu.. boneli,önlüklü pırıl pırıl görevliler tabldot tepsileriyle önlerinden geçerken.. bölmelere yemeklerimizi koydular...

masalara geçildi de.. bizim masa doldu,yanına birkaç masa daha eklendi.. yan taraftan da,bir kaç masalık ek yapıldı.. düzeni değiştirdiler yani..

mr.akira-- ne mutlu size,çok seviliyorsunuz.. 
irem-- teşekkür ederim,mr.akira.. hislerimiz karşılıklı..

Hiç yorum yok: