Translate

29 Mayıs 2012 Salı

1249.bölüm..

erol-- davanın görüşüleceği gün -üstelik ceza alacağı da hemen hemen kesinken-intihar etmesi.. hiç normal değil.. kimliğini ve mektubu bırakmış olabilir.. bir kadın ölmüş ama kim..
kesin raporu alalım da,içim rahat etsin..
şüphe duymak ,her ihtimali gözönünde tutmak işimiz..  siz de dikkatli olun, şu anda firar bile olasılıklar dahilinde .. anladın mı..

tu-- anladım dayı.. eğer bu bir oyunsa ve firar durumu varsa..
yardım alması lazım.. günahını almayım da,şahika hanım orada mı..

erol--  burada.. çok yönlü araştırılıyor,merak etme sen.. hadi kapıyorum..
tu-- sağol dayı.. adliyede görüşürüz..
erol-- tamam,gecikmeyin ve ayrılmayın..

kapatıp bana bakarak.. kalktı ayağa..
tu-- çilemiz bitmiyor canım,hatta artıyor.. hadi gidelim.. 
ir-- nasıl intihar etmiş ki..
tu-- boşver,duyma.. rapor gelsin de,ona göre konuşuruz..

****
göl kıyısında,o gerginlikle.. sessizce kahvaltı edip,kalktık ..
saat 9.30 .. arabayı ben kullanıyorum.. tuna sigara yakıp verdi,bana..

tu--üstümüzde bir uğursuzluk var ama ne olduğunu bilemiyorum..  halamın önerisi bile ,mantıklı gelmeye başladı..
ir-- halan en son ,kuma önermişti.. uğursuzluk bende mi ,yani..

tu-- iremm, rica ederim..yanlış anlamanın hiç sırası değil.. ben rahatlatmak amaçlı muska önerisini diyordum..
senin dediğine bak.. kuma ister gibi bir halim mi var.. şaşırdın mı sen.. en iyisi,hiç konuşmayalım.. kalbini kırmak istemiyorum..

ir-- maksadını anlayamadığım için,pardon.. inan ki,muska konusunu hatırlayamadım.. özür dilerim..

tu-- iyi,tamam.. niye bunlar bizim başımıza geliyor..
 bilerek, kimsenin kalbini kırmadım.. aşağılayıp,kötü davranmadım..adil olmaya çalışıp,kimsenin ekmeği ile oynamadım.. neden,neden.. aklımı kaçıracağım,sonunda.. 

ir-- sabır et tuna..sınanıyoruz diye düşün,allah başka dert vermesin..
kaderimizde olan,başımıza gelecek.. dayanmaktan,güçlü olmaktan başka ..çıkar yol yok,malesef..

tu-- ................

********

adliyedeyiz.. ikinci kata çıktık.. duruşma salonlarının olduğu ..geniş koridorda..
banka oturduk ikimizde..   son derece kalabalık,ses çok.. 
asık yüzlü insanlar.. çantalı,cübbeli avukatlar önümüzden  gelip geçiyorlar..

saat 09:50 de..
ir-- nerede kaldılar ki.. nedim bey de,yok..
tu-- sonucu bekliyorlardır,belki izin almışlardır.. bilmiyorum..
nizamettin-- merhaba,irem hanım.. tuna bey..
adam önümüze gelmiş,fark etmiyoruz hiç.. ayağa kalkıp,tokalaştık.. biraz arkasında da,üç avukat var..

tu--nasılsınız nizamettin bey..
nizamettin-- iyi olacağız,inşallah.. siz nasılsınız..
tu-- bizde olmayı umuyoruz..
nizamettin-- dün açılışınıza gelemediğimiz için,kusurumuza bakmayın lütfen..

ir-- estafurullah.. nizamettin bey.. bekledik ama çocukların yanına gittiler dedi, sacide abla.. bir sorun yoktur umarım..
nizamettin-- (hafifçe gülümseyip) ayla gitmişti,iyilermiş.. orada bir sorun yok da,burada var.. o yüzden gelemedik zaten..
 gökhan tercan,dün sabah hastalanmış.. revire kaldırmışlar.. ama nasıl olduysa ortadan kaybolmuş..
yokluğu gece sayımında fark edilmiş..
 savcı ve emniyet  dikkatli olmamız konusunda bilgilendirdi.. şifreler değiştirilmişti ama yine de bütün birimlerde.. güvenliği artırdık..
ben sizin de tehdit altında olabileceğinizi söyledim,emniyet müdürüne..
"kontrol altında,siz hiç  merak etmeyin.. açılışları varmış.. tedirgin etmeyelim  "dediği için aramadım..

tu-- inanılır gibi değil.. bizim dava açtığımız kadın da,bu sabah güya intihar etmiş nizamettin bey.. şu  dediklerinizden sonra,beraber kaçtıkları düşünüyorum..

ir-- dayımın şüphelenmesi için, nedeni varmış demek ki.. bunu söylemedi de,dikkatli olun dedi..
emniyet müdürünün adı ne nizamettin bey.. bir teşekkür edeyim,gece haberimiz olsa tedirgin olurduk doğrusu..

nizamettin bey tam konuşacakken.. nedim bey geldi,telaşla.. cübbesini giymiş.. elinde çantası var da..yüzü bembeyaz olmuş adamın..
 bizlere  başıyla selam verip..

nedim-- merhaba..
tu--ir--nizamettin-- merhaba..

ir-- bu ne hal.. nedim bey.. ne oldu,sonucu aldınız mı..

nedim--hiç sormayın,irem hanım.. sonucu henüz almadık,otopsi yapılıyor daha..
kalabalık olarak, halit beyle beraber.. cenazenin kimlik teşhisi için.. morga bizde girdik..
berbat bir görüntüydü ama halit bey.. savcıya,erol beye bakarak..
"sevineyim mii,üzüleyim mii.. bilmiyorum.. tunaya ve ireme bunu yapamam .. bu benim yiğenim değil "dedi..

ir-- ayy tüylerim ürperdi.. zavallı halit abi..
tu--  ne diyeceğimi bilmiyorum.. kahretsin,adama yapmadığımız kalmadı..
nizamettin -- vicdanlı adammış,sizi de çok seviyor belli ki..

tu-- evet öyledir.. bizde severiz de..
ir-- dayım nerede,dava görüşülmeyecek mi.. şimdi..
nedim-- içeride.. görüşülecek de..işler çok karıştı.. yardım edildiği çok açık..
revir görevlileri,yönetim sorgulanıyor.. gökhan bey de yokmuş,çünkü..

tu--duyduk,öyleymiş.. halit abiler,geliyor.. adam yıkılmış adeta..
nedim-- durumu biliyorsunuz,erol beyin dediklerini unutmayın ve çok yaklaşmayın rica ederim..

ir-- sırası mı ,canım.. sen arkanı dön,görme bizi..
nedim-- kusura bakmayın,dönemem.. erol bey,özellikle gönderdi beni..

halit abiyle eşi, biraz ilerideki banka oturdular.. yığıldılar demek  lazım aslında.. avukatları da yanlarında.. bizi de gördüler tabi.. başımızla,selamlaştık ..

halit-- tuna,irem ne diyeceğimi bilmiyorum..
tu-- bizde aynı durumdayız, halit abi..

mübaşir adımızı okuyunca.. hep birlikte girdik duruşma salonuna..
1248.bölüm..

neyse kurtları sevdik,sularını değiştirdi tuna.. mamalarını verirken.. burhan geldi.. arabayı dışarıya park edip..
etrafına bakınarak ,anahtarıyla kapıyı açıp bahçeye girdi..

burhan-- günaydın..
tu--ir-- sana da ..
ir-- kurtlara mamalarını verdik.. 
burhan-- sağolun..(anahtarı uzattı) gece getirdim arabayı ama evde değildiniz.. sonra buraya bakıp,tuna beyin arabasını görünce.. rahatsız etmeyim dedim..

ir-- (aldım) sağol burhan,o yorgunlukla gidemedim..burada kaldık.. kusura bakma,sana getirme demeyi unutmuşum..
burası size emanet,bunları alacaklar.. öğlen gibi gelirim, herhalde..

burhan-- tamam .. iyi haberlerle gelin inşallah..
ir--tu-- inşallah..
tu-- hoşçakal..

ir-- (bir iki adım yürümüştüm ki.. döndüm ona)burhann,dün gece yayın vardı.. batu bey,geç geldi.. çiçek nasıl buradaydı,söylesene..

burhan--(içiniçekerek)pazartesi gecesi.. çiçek, batu beyin de kendisiyle ilgili olduğunu duymuş bir şekilde..
..güzide hanıma ,özetleyip.. ayrılmak istediğini söylemiş..
o da "sana herhangi bir yanlış hareketi, terbiyesizliği mi oldu " demiş..
' hayır kesinlikle olmadı ama duydum , artık rahat edemem 'diyince.. dün için..çiçeğe  izin vermiş..
 henüz ne olduğunu/olacağını bizde bilmiyoruz yani..

tu-- hayırlısı olsun..
burhan-- sağolun,bizde öyle diyoruz..

ir-- orası,çiçek için çok iyiydi ama çalışamam diyorsa başka işler de var..üzülmesin..
burhan-- dün sadile,mr.rekin bizimle çalış dediler ama oranın imkanlarının da farkında..
 bugün öğleden sonra,güzide hanımla konuşacaklarmış.. duruma göre bakacağız,artık..

ir-- (gülümseyip) sizin iyi haberlerinizi de alırız, inşallah burhan..
burhan-- inşallah..

********
arabaya binerken,ara yol bomboştu..ne bir insan.. ne de araba geçmedi.. park halinde tek bir araba bile olmaması  garip geldi ama  üstünde duramadım tabi..

evde ikimizde .. değiştik kıyafetlerimizi.. kumaş pantolon ve gömlek giydik aceleyle.. ben saçımı topuz yapıp..hafif makyajımı tamamladım..

ir-- saat sekizi geçiyor.. karnımızı doyuralım..
tu-- dışarıda yaparız.. bunaldım,çıkalım evden..

ayakkabımızı giyip.. tam çıkarken..telefon çaldı..
ir-- hayırdır inşallah.. (açtım) alo,buyrun..
erol-- günaydın..
ir-- sana da canım.. bizim için henüz gün aydınlanmadı.. kaçak hayırdır,birşey mi oldu..
erol-- evett.. oğlum oldu..
ir-- aaa,gözün aydın.. çokk sevindim.. zamanı vardı daha,sağlıkları iyi mi..
erol-- sağol,iyiler..  kaçak diyorsun da.. duramayışımın sebebi varmış.. eve gittiğimde,sevinç ambulansa biniyordu.. hastaneye beraber gittik..

ir-- hangi hastane,gelelim hemen..
erol-- boşver şimdi,sonra  eve  gelirsiniz..tunayı versene bana..

ir-- kalbim sıkışıyor dayı,ne söyleyeceksen duymak istiyorum..
erol-- belki ona da müjde vereceğim.. versene telefonu,sen ne meraklısın öyle..

tunaya uzattım.. aldı..

tu-- merhaba dayı,gözünüz aydın.. allah analı babalı büyütsün inşallah..
............. ................. (bana bakarak) yok.. buyur.. .............................
.............. ..............................................................................................
(ne duyduysa,duvara dayandı bir eliyle.. düşecek sanki.. çabucak mutfaktan sandalye getirdim.. oturdu.. eğilip yüzüne baktım.. berbat görünüyor,duymak için ahizeye yaklaştım )

erol-- işte böyle, sizin davalar bugün düşer..  en fazla gelecek celseye uzayabilir.. diye düşünüyoruz..
tu-- tamam, sağol dayı..

erol-- sen de sağol,iyi ol/olun.. kendini de yıpratma..seninle alakası yok,hatta insanlık yapıp.. açık ve net taciz ettiğini kabul edip ,özür bile dilemiş.. dediler..

tu-- dayı, halit abiyi arayabilir miyim..

erol-- tuna  dedim ya.. nereyi arayacaksın...nedim bey,avukatları herkes burada..
 cezaevinden,savcı onaylamadan cenaze çıkamaz .. kimlik teşhisi de yapılmıştır mutlaka..
otopsi de yapılacak..resmi olarak ben de başvurdum... bazı durumlar var,işi sağlama alalım..
 cenazenin gelmesini bekliyorlar..

(elimi ağzıma kapattım ,sesim çıkmasın diye.. gülen ,ölmüş mü yani )
tu-- ne diyorsun dayı,ne durumu.. yalan olduğunu mu düşünüyorsun..


1247.bölüm..

 sabah yedi gibi..açıldı gözlerim.. öylesine derin uyumuşum ki.. dinlenmiş vücudum..
kalkıp,jimlastik hareketlerimi yaparken.. tuna da uyandı bana bakıyor..

ir-- günaydın..
tu-- sana da.. iyi misin..
ir-- evett.. niye sordun..
tu-- gece inledin durdun da.. ilaç içirdim sana, hatırlamıyor musun..
ir-- sağol da.. hiç bir şey hatırlamıyorum.. soda da içmeyim bari..
 ısındım.. hadi yüzelim..
tu-- hoş değilim,pek uyuyamadım.. sen yüz..
ir-- niye,terledin.. üşüttün mü yoksa..  bir ilaç da sen içseydin ya.. (alnına dokundum,çevirip beline baktım )

tu--  moral için içilecek bir ilaç bilmiyorum ki..
ir-- hıı,şu mesele.. (ellerinden tutup,yataktan kaldırdım ) bu da bitecek tunam.. ikimiz de güçlü olmalıyız.. onun içinn.. beni uğraştırmadan.. atla havuza.. hadi aşkım..

tu-- (gülerek) uğraşş..
ir-- pekii,sen istedin.. (gözlerimi kapatıp,kollarımı öne uzattım )yakalanma tuna..
tu-- hah hah hah.. bu ne, sabah sabah..
ir-- doping kocacığım.. bir daha gül bakayım..

tu-- ( kollarımın arasına girip,sarıldı bana ) aç gözünü, yakalandım..
ir-- (gözümü açıp,kollarımı boynuna doladım) sanki ben yakalanmış gibiyim ama olsun.. lehimize gelişen bir dava için.. niye moralini bozuyorsun ki,tunam..

tu-- (saçlarımı okşayıp,yüzümde dolaştırdı bakışlarını )moralim dava için bozuk değil..  senin orada bulunacak olmandan,duyacaklarından dolayı .. çok üzülüyorum,çok.. bunu hak etmiyorsun..
benim yaşadıklarım, sana yansımamalıydı.. affet beni..

ir-- evet hak etmiyorum ama sende etmiyorsun tuna.. hasta bir kadının çirkefliğine,pabuç bırakıp.. seni kurban edemem..hem duymadığım,görmediğim  ne kaldı ki.. hislerimi askıya alıp , hazırladım kendimi..
onu hayatımızdan çıkaralım da (gülümsedim) sonra gerekirse ,dır dır ederim.. olur mu..

tu-- (sımsıkı sarılıp,boynumu öptü ..) olur..

*****
yüzmek iyi geldi.. açıldık biraz..duşumuzu alıp..  alt katta kıyafetlerimizi giyindik..
tuna bornozları yukarıya götürdü.. ben de elbiseleri kılıfa yerleştirip..etrafı topladım..

çantamdan anahtarı alıp,odamı açtığımda tuna geldi..

ir-- parayı alayım da,eve gidelim.. elbiseler odada..
tu-- bırak şimdi.... parayı da.. vahide hanımın kasasına koy..not yaz,bankaya yatırsın.. bizim zamanımız kısıtlı..
ir-- iyi..

çabucak yaptım dediklerini.. tuna iki bardak meyve suyuyla vahide hanımın odasındayken  gelip,
birisini verdi.. ben de notu yazdım..

ir-- arabam yok.. burhan da kaldı..
tu-- (gülerek ) benim araba yok mu,irem ..
ir--  onu unuttum..

**********

bahçeye çıktığımızda;hava bulutlu ve  serin olunca.. şaşırdım,hiç normal değil çünkü.. yağmurun da hiç sırası değil.. hasat yapılacak ya..
1246.bölüm..

orhan-- çiğdemin muhabbeti iyi.. gelmeye niyeti yok.. bizde kalkalım hadi..
menekşe-- ayıp,davet edelim orhan.. bizde kalsın..

ir-- bizde kalır canım..
tuğrul-- demeyim dedim ama
tu-- sen yine deme abi..

eren-- yusuf bey,bekar mı..
orhan-- evet de.. çiğdemle çok iyi arkadaş onlar..
gönül-- arkadaşlıkları,boyut değiştirecek gibi görünüyor bence..

ela-- pekii,mahmut bey,bekar mı..
ir-- sanırım ..

tu-- ireme diyorum da.. sizden de korkulur yani.. gözünüzden de hiç birşey kaçmıyor.. onlara mı bakıyordunuz..

menekşe-- ama kaçacak gibi değil tuna.. güzide hanım pek mutlu.. iremin duasına onlar da amin demişti..bizim gibi olacaklar..

yasin-- şikayetçi misin, menekşe..
ziya-- öyle bir hali mi var yasin.. evlenmem diyenden ,korkacaksın zaten..

menekşe-- haklısın ne diyeyim.. sana da acıyorum biliyor musun..
ir-- ayy ben dee..

ziya-- (gülerek) cumartesi gecesi.. ben de ,size acıyacağım..

sacide-- ziyaa. bak kocalarımıza bir zarar verme ,tamam mı.. daha fazlasını söyleyemiyorum ama sen beni anladın herhalde..
kahkahalar arasında ziya "vermem ,sacide hanım.. çok iyi anladım" dedi..

mustafa-- hadi hep beraber kalkalım..çok geç oldu..
nedim-- evet.. yarın önemli bir gün..
tu-- nedim bey.. hayatın, yine film şeridi gibi gözünün önünden geçecek bence..
nedim-- hah hah hah.. sustum..

herkes kalktı.. geniş bir daire olduk.. vedalaşılıp,davetler ediliyor..
abimler,orhan bey.. mustafa,güngör ,cevdet ve bekir beyleri yolcu ettik.. ceyda da gitti..

mr.rekin ,maruf ve bizim ekip kalktığında..
burhan da geldi.. çiçek ve kardeşlerini götürecek o da.. telaşlıydı ama normal buldum..
hep birlikte gayet saygılı,teşekkür ederek ayrıldılar..

harun,mahmut-güzide,yusuf-çiğdem.. zuhal-ziya.. yasin-figen ve biz kaldık..

ziya-- harun bırakayım seni de..
harun-- güzide hanımla,ben nöbetçiyiz.. mahmut bey bırakırım dedi ziya.. sağol..

ziya-- peki.. yusuf bey siz..
yusuf-- ziya bey,arabam var..sağolun..
tuna bey,irem hanım.. çiğdemi davet ettim.. bir mahsuru var mı..

tu-- yok da.. yeri de hazırdı..
çiğdem-- biliyorum tuna..yarın sizin davanız var, dinlenin kardeşim..  iyilikle görüşürüz,inşallah..

tu-- inşallah.. ama sen hiç bir zaman bize engel değilsin.. başımın üstünde yerin var..
seni köşkte ağırlayacaktık..
çiğdem--(gülerek) sağol.. yarın kalayım ,olur mu..

ir-- tabi ki,demek gitmekten vazgeçtin.. çiğdemciğim.. kahve içeriz seninle..
çiğdem-- söz vermeyim şimdiden.. kısmet olursa,içeriz..
ir-- bekleriz efendim.. buyrun.. gece gönüllere gidiyoruz,duymadınız ama sizleri de çağırdı..
güzide--maalesef ben,nöbetçiyim yine..  teşekkür ettiğimi söylerseniz sevinirim..

ir-- peki güzide hanım,söylerim.. gelerek bizi mutlu ettiniz.. sizi de her zaman bekleriz, mahmut bey memnun olduk..
mahmut-- ben de memnunum,beklerim.. irem hanım,tuna bey..iyi geceler..
tu-- size de mahmut bey..

öpüştük,tokalaştık.. onları da gönderdik.. tuna bahçe kapısını kapatırken..

tu-- nerede kalalım..
ir--(ayakkabılarımı çıkarıp,elime aldım )adım atacak halim kalmadı,saat de iki olmuş.. burada kalalım.. 
tu-- iyi,sen çık.. bende gelirim birazdan..
ir-- ama ama yürüyemiyorumm kii..
tu-- (kilitledi.. koluma girip,kısık sesle ) asansöre kadar dayanacaksın.. çaresiz..
ir-- bu kameralara ,derhal bir çare bulmam lazım..
tu-- hah hah hah..

********
1245.bölüm..

tu-- ziya alacağın olsun..
ziya-- hah hah hah.. olsun abi,iremin ifadesi herşeye değer ..

zuhal-- iremm,hani Mersinde konuşmuştuk hatırladın mı..
ir-- evet.. ziya sarhoş olmuyor diye şaşırmıştık..hatırladım..

kahkahayla güldük..
zuhal-- güvenmeyle ilgili dediklerimi ,hatırla şimdi de..
ir-- tamamm..
gönül-- bende hatırladım.. katılıyorum zuhal..
ela-- bizde duysaydık..

ir-- bilmediğin birşey değil ela.. serbestmiş gibi..
zuhal-- tuna abiciğim,ireme meyve yedirir misin..

ir-- sen ziyayı sustursana.. hani benim tarafımda olacaktın..
eren-- geç bunları irem.. zuhal,kıyamayacağımı anladım demişti.. evleniyor,şimdi senin tarafında nasıl olsun ki.. hem kimbilir sen ne yaptın da.. ziya böyle söylüyor..

ziya-- sen çok yaşa abi.. neler yapmadı ki..
tuna meyve verdi bana..
tu-- ziya çok yedi,sıra sende.. tarafsız bakınca,ziyaya sende hak verirsin. hayatım..

ir-- ziyaa,kork benden..
ziya--tamamm..  tunayla,zuhali karıştırmadan..abes hareketler haricinde, hodri meydan..

yasinin otobüsü garaja girdirdiğini görünce..

ziya-- figen,kocanı da çağırayım mı.. istemezsen,söylemem..
tu-- hepimiz geliyoruz madem.. o da gelecek.. ayrı gayrı olmaz,ziya..

ziya-- abi,haklısın da.. belki beraber Kars'a gideceğiz diyorlardı,ondan sordum.. adam evlendiğini yeni anladı,kavuşmuşlarken ayırmayım demiştim..

figen-- artık söyleyeceksin,ziya.. duyarsa bozulur, bu seferde.. gelip gelmeyeceğine, kendisi karar versin..
Kars kesin değil daha..

ziya-- iyi.. geliyor,destekleyin beni.. damadı biraz konuşturalım..

yasin gelip yerine oturdu..
tu-- sağol yasin ,zahmet oldu sana..
yasin-- yok canım.. ne zahmeti.. benim de,bu kadar faydam olsun..sizin yaptıklarınızın yanında lafı olmaz..

ziya-- bizde seni bekliyorduk yasin..şimdi, erkekler hep birlikte dağıtmaya gideceğiz.. geliyor musun..

tuğrul-- ziya sensiz götürmedi bizi..
eren-- hadi kalkalım..
tu-- hanımlar da burada eğlenecekler..

yasin-- hiç kusura bakmayın,beklemişsiniz ama ben gelmiyorum..
orhan-- niye..
menekşe-- kıvırmadan cevap ver,yasin..
yasin-- (gülerek) karımı bırakıp,sizinle gelmek istemiyorum.. yeterince açık mı..

kahkahalar,ıslıklar.. bravo sesleri arasında.. ziya omuzuna sarıldı.. elinde de elma dilimi var..
ziya-- yasinn,dile geldin sonunda..  gözüme girdin.. ye bakayım..
yasin-- sağol..

ziya-- şimdi için bir planımız yok ama cumartesi zuhal kına gecesi yapacak, hanımlara.. bizde
erkeklerle toplanacağız.. herkes geliyor ve neresi olduğunu bilmiyorlar.. gelir misin,seni azat edelim mi..
 bir de,gelirsen.. o geceden hiç bahsetmeyeceksin.. figene bile..

yasin--  müdürünüze layık gördüğünüz gibi, bir sürpriz yapmayacaksan gelirim..
ziya-- daha neler, yasin.. o bize yakışmaz.. sürprizin normali varken,anormalini yapar mıyım hiç..

ir-- ziyaa,canına mı susadın sen.. ortopedi servisine gitmek istemiyorsan,uslu dur..
ziya-- hah hah hah..
yasin--(gülerek) aman irem,ne var yani.. gözümüz gönlümüz açılır..
ir-- aaa.. yasinn.. ne diyorsun senn..

tuğrul-- bize de söyleyin sürprizi..
tu-- hiç sorma abi.. şaka yapıyorlar da..irem ciddiye alıyor,haberleri yok..

zuhal-- iremciğim senin için söylüyorlar.. panik yapma.. gerek olursa.. figenle,ben hangi servis olacağına karar veririz,hayatım.. merak etme sen..

ir-- benim içim daraldı.. sen ne rahatsın,zuhall..hele figen, dağlardan serin..
ziya-- sen öyle san.. zuhalin lafları, çok ağır..bir cümleyle işi bitiriyor..  hele yasinin sırtındaki,kamçı izlerini görsen,için parçalanır..
eren-- kıyamammm..

kahkahalarla güldüler..
ir-- hıh,said de geldi..(tunaya bakıp) mr.rekin ve bizim ekiple gezmek için izin istedi benden.. tersleme sakın..

tu-- saidi kurban seçmiş ha..  mr.rekin hiç yanıma gelemedi bak..izin verdin mi yoksa.. 
ir-- (güldüm) çok alemsin,tuna.. izinlik bir durumları mı var..nezaketen,istedi.. verdim de,İstanbula gitmeyin dedim..

orhan-- çiğdemin muhabbeti iyi.. gelmeye niyeti yok.. bizde kalkalım hadi..
menekşe-- ayıp,davet edelim orhan.. bizde kalsın..
ir-- bizde kalır canım..

25 Mayıs 2012 Cuma

1244.bölüm..

tu--iremm bıraksana.. çiğdem,susamış.. yusuf bey sabırsızlanıyor.. sonra konuşursunuz..

ir-- (yanlarına geldik) tamam canım.. bıraktım..
çiğdem-- tuna,müthiş bir eşin var..

tu-- biliyorum.. size de müthiş eşler,nasip olur inşallah....
yusuf-- aminn..
çiğdem-- yusuf,çok içten diledin bakıyorum.. aday mı var..
yusuf-- var da,haberi yok henüz.. sen niye amin demedin..
çiğdem-- evlilik çok uzak bana.. bir kere daha üzülemem..

ir-- belki çok iyi olur,çiğdem.. yusuf bey,fikrini değiştirebilir..hani aday varmış ya..nasılsa sana ,anlatacaktır..
sen de,isteyebilirsin.. belli mi olur..

çiğdem-- (yusuf beyin koluna girdi) tuna, karını benden uzak tut.... yusuf yürü..
yusuf-- (gülerek) irem hanım,yardımınıza ihtiyacım olabilir..görüşelim..

ir--tu-- hah hah hah..

******
onlar yürüdüler.. tuna kolumu tuttu..
tu-- iremm,ne yapıyorsun sen..

ir-- hiiçç.. vetoluyum ya..
tu-- pek taktığın söylenemez.. yusufla,çiğdemin.. aralarını yapmaya çalışıyorsun gibi oldu..

ir-- (gülerek)  yusuf beyin öyle düşündüğünü hissettim sadece..
tu-- belki ama ben çağırdım.. çiğdemin komplo gibi algılamasını,istemem..
yusuf,çok sevindi.. şakir beyden de , ayrıldıklarından da haberi varmış..hayatında başka birisi yok değil mi diye sordu bana..   o yüzden, lütfen hiç karışma.. tamam mı..

ir-- tamam hayatım,tamam.. sustum..
tu-- birde inanabilsem keşke..
ir-- hah hah hah..

*******

saat 11 de.. sam,mrs.elizabeth- philip,konsolos bey-eşi ve misafiri,kevin-liz,koordinatör- bbc başkanı..mr.anar kalktılar,tuna onlarla.. yürüyor kapıya doğru....

burhan--(geldi yanıma ) irem hanım,ben götürebilirim isterseniz..
said-- ben de.. götürebilirim.. sonra da,derya.. songül ,vahide hanım ,şebnem ve mr.rekinle dolaşmak
 için izin istiyoruz..
ir-- size zahmet olacak ama  sevinirim..burhan misafirleri otele bırakırsan iyi olur..
said,sende konsolosları götürebilirsin.. ve benden izin istemene gerek yok..hanımlar karar versinler de, İstanbula da gitmeyin tabi....

said-- (gülerek) başka yer olur mu..
burhan-- şansını zorlama said..
ir-- bence de..

iki arabaya oturdu misafirlerimiz..
 mrs.elizabetle,philip yürüyeceğiz ev yakın dediler.. yarın ,onlar ilgilenecekleri için teşekkür ettik..
yolcu ettik onları..

babamlar da,halayla firuze hanımı götürdü..
gençler de,gidelim dediler ama gidecek çok kişi var..

yasin-- irem,otobüsün plakası var mı..
ir-- varr.. niye..
yasin-- anahtarını verirsen..gençleri ben götürürüm....
ir-- yaşa yasin.. ehliyetin olduğunu bilmiyordum..
yasin-- olmaz mı,hiç..

sadun bey ,garsonlar ve aşçı da..onlarla gitti..
yarın gelip eşyalarını götürecekler..
 mutfağı pırıl pırıl bırakmışlar..teşekkür ettik..
tuna bahşişlerini verdi..

ali abim de,hülya..hale, ergün ve kemal beyi götürdü..
saliha hanımla.. galip bey ve varol bey de,batu beyle gittiler.. sandığı da koydular bagaja..

orhan-- tuğrul,Mersine mi gideceksin..
tuğrul-- yok orhan abi..
tu-- hepinize yetecek yerimiz var.. gitmeyin..

gönül-- sağol tuna,yorgunsunuz..hem herkesin evi var.. yarın siz bize buyrun..
nedim-- cuma gecesi de,biz bekliyoruz.. komşularımız buradayken..
yine hep beraber olalım.. bekir bey,güngör bey.. cevdet ve mustafa bey..ziya.. sizleri de bekliyoruz..

geliriz dediler..
zuhal-- ben de,cumartesi gecesi..hanımları kınaya çağırıyorum..
tuğrul-- ee,erkekler ne olacak.. ziya sen de, bizi çağır..

ziya-- buradaki erkekleri çağıracaktım zaten abi.. erol dayıyı da,alıp.. hep beraber eğleniriz.. bülent de gelecek..
 
eren-- nerede ziya..
ziya-- sorun olmaması için,özellikle söylemedim abi.. bana takılacaksınız..
ama bir şartım var..  döndükten sonra da.. nerede olduğumuzu.. nasıl eğlendiğimizi kimse duymayacak.. 

erkekler güldüler..

ir--nasılsa ,dayımla revüye gitmeye cesaret edemezsin .. zuhal de yeri biliyordur .. sorun yok ziya,ben bir şekilde öğrenirim..
 
ziya-- (gülerek) yorum yok.. elinden geleni yap demiştin, değil mi irem.. öğren ,öğrenebiliyorsan..
ela-- ziya,sen böyle söylersen.. kimse eşini,gönül rızasıyla göndermez ki.. 

ziya--ela,iremle aramızda eski bir konu var da.. tavrım,onun içindi.. sizin de, güven meseleniz varsa..onu bilemem ..  ben;beylerden gelirim,sorun olmaz diyebilecekleri duymak istiyorum....

güngör-- ben gelirim..
bekir-- bende..
mustafa-- arkadaşlarımı yanlız bırakamam..
cevdet-- abim gidiyorsa,nasıl gitmem ki..

eren-- benim de,gitmem lazım..
tuğrul-- kambersiz düğün olmaz,ela..
nedim-- zan altında kalamam.. bende gelirim..
orhan-- bülent de geliyormuş,yasinle.. tuna da gelecek mecburen.. bensiz eğlenemezler..

tu-- ziya alacağın olsun..
ziya-- hah hah hah.. olsun abi,iremin ifadesi herşeye değer ..
1243.bölüm..

yasin-- e biraz eder.. harita mühendisi,arazide olacak..şartları zor..
ziya-- veteriner ilanı çıkmadı henüz.. bilmiyorum..
oya-- mimarda fark etmez..

kaan-- tamam,kime başvuracağız..
ir--özgeçmişleri ve adayları bana getir,ben yönlendiririm kaan..
ziya-- (kartını çıkarıp verdi.. ) sen,bana bir uğra kaan..
kaan-- peki.. sağolun.. görüşürüz..
o gitti..

hülya-- neşe ablaları, göremedim irem..
ir-- gelmediler,hülya..
ziya-- lütfü bey ,Mersindeydi...neşe abla da,kızıyla yazlıkta.. hepinize,çok selamı var .. özlemiş sizi.. gelsinler dedi.. sanem de bir tatlı olmuş.. görmeniz lazım..

ir--menekşe--ela-- as.
ela-- iyi mi,ziya.. telefonunu biliyorsan ver de,arayayım.. 
ziya-- iyi.. veririm..
menekşe-- gündüz gidelim,ela.. ben de çok özledim..
ela-- sen git menekşe.. ben birilerinin sayesinde,çiftliğe gidiyorum malesef..

tu--ir-- hah hah hah..
ziya-- senin ne işin var, çiftlikte..
ela-- hiç sorma ziya.. tuna-irem çifti, ufuğa karne hediyesi olarak.. muhteşem bir yarış atı almışlar da..
ufukla gidiyoruz,ata biniyoruz..masal anlatıyoruz.. ninni söylüyoruz.. ben içimden,ireme sevgilerimi gönderiyorum tabi..

ir-- elticiğim ben masumum..
tuğrul--  hadi canım sende.. 

gönül-- iremm,sakın mügeye hediye alma.. tamam mı.
ir-- ben almam da,amcasının hain planları var gönül.. hazırlıklı ol..

tu-- mügeye zürafa almayı düşünüyoruz,gönül.. bahçeye sığmaz diye, filden vazgeçtik..
eren-- özveriye bak..

kahkahalarla güldüler..

hülya-- irem,bir hanım geliyor.. ayağımı sürükledim herhalde..
ir-- (tuna da,ben de.. döndük arkaya.. son derece güzel olmuş) aaa,çiğdemm..( kalkıp karşıladık.. ben sarılıp öptüm ..tuna da tokalaştı..)hoşgeldin..bu ne güzel sürpriz..

çiğdem-- hoşbuldumm.. maşallah harika görünüyorsunuz.. güle güle oturun ,iş yeriniz çok güzelmiş..

ir-- sağol ,sen de harikasın.. kızın yok mu..
çiğdem-- yok.. tuna,derhal geliyorsun diyince.. getiremedim.. niye çağırdığını da söylemedi..

tu-- niye olacak,çiğdem.. özledik,öyle çağırmasam gelirmiydin.... eşyan yok mu..
çiğdem-- yarın gideceğim,tuna..(gülerek ,aramıza baktı)  bu gelen yakışıklıyı tanıyor gibiyim..

yusuf-- gözlerime inanamıyorum.. çiğdemm.. hoşgeldin..
çiğdem-- (sarıldılar,öptüler birbirlerini ) hoşbuldum,hiç değişmemişsin yusuf..
yusuf-- sende değişmemişsin.. niye haber vermedin..karşılardım seni,demet nerede..

çiğdem-- sağol,tuna çağırdı.. ama geleceğimi o da bilmiyordu.. sürpriz olsun dedim.. demet,annemin yanında.. 
hava bunaltıcı.. içecek ikram etsenize,centilmenler..

tu-- tabi,buyur..
yusuf-- lütfen,bizim masaya gel..
ir-- aa,bizim masadakilerin çoğunu tanıyor.. siz buyrun,yusuf bey..
yusuf-- arkadaşları bırakıp, benim tek gelmem.. pek uygun olmaz,irem hanım..
çiğdem-- iyi,dur öyleyse..bir merhaba diyeyim..

biz çiğdemle,beraber masamıza geldik.. tuna,yusuf beyle biraz geride kaldı.. konuşuyorlar..

çiğdem-- cümleten merhaba.. ben çiğdem,İstanbuldan geliyorum.... orhan beyin öğrencisi..tunayla,yusufun okul arkadaşıyım.. neşeniz bol olsun..
tuğrul,eren,gönül.. ela,menekşe,orhan bey.. yusufu kıramadım.. birazdan gelirim yanınıza..

orhan-- tamam..
gönül--menekşe--ela-- hoşgeldin çiğdem..
tuğrul-- yanlız mısın.. 
çiğdem-- (gülerek )hoşbuldum, evet yalnızım..
eren-- güzelll,isabet olmuş....

ir-- güzel mi,çiğdeme sormak lazım..
çiğdem-- evet irem,en iyisi bu..
ir-- sevindim öyleyse..
çiğdem-- görüşürüzz..

ir-- (koluna girip,yusuf beylerin yanına doğru yürürken..kısık sesle ) çiğdem,yusuf bey seninle.. çok ilgili.. ama arkadaşdan daha farklı ,tuna gibi değil yani.. beraberce konuşma fırsatımız oldu da ,geçen hafta.. ben yanlış anlamış olabilir miyim..

çiğdem-- (kaşlarını çatıp) kesinlikle..kaç yıllık arkadaşım..zor zamanlarımda tuna gibi,hep destek olmuştur bana..  hiç bir ima bile olmadı aramızda.. yanılıyorsun bence..

ir-- (yusuf beyin,çiğdeme bakışını görünce.. gülümseyerek.. kulağına yaklaştım)
açılabilirse.. giderken farklı duygular içinde,olacaksın..bence..

çiğdem-- (o da kulağıma yaklaştı) biz çok rahat konuşuruz .. açılmak istediği bir konu varsa ,söyler zaten..
ama ben hiç başka gözle bakmadım ki ona.. onun baktığını da sanmıyorum..
bu kadar yıldan sonra.. arkadaşlıktan,sevgililiğe geçemeyiz..olmaz..

ir-- çiğdemm, büyük konuşma.. bahse girelim mi..
çiğdem-- iyi,nesine olsun..

ir-- acı kahvesine..
çiğdem-- hah hah hah.. kabul..

tu--iremm bıraksana.. çiğdem,susamış.. yusuf bey sabırsızlanıyor..
sonra konuşursunuz..
1242.bölüm..

omuzuma birisi dokununca.. döndüm.. ergün abimle,hülya gülerek bana bakıyorlar..
hülya çokk güzel.. saçlar,makyaj.. elbisesi.. takılarıyla.. harika görünüyor.. ay nasıl özlemişimm..
ir-- aaaa..

tu-- hoşgeldin hülya,ergün.. merhaba..
hülya--(tokalaştılar ) hoşbuldum ..
ergün--merhaba tuna.. sürpriz nasıl irem..
ir-- çok güzel abim..çokk..

kollarımı açtım,biz hasretle bir sarılmışız ki hülyayla.. ikimizde duygulandık,konuşamıyoruz..
bekir-- hanım kim..

ergün abim de tokalaşıyor..
zuhal-- Antepte evli olan, kuzenimiz.. hülya.. iki yıldır,hiç birimiz görmemiştik de.. gelerek,şaşırttı bizi..

ela-- hülyaa?..
menekşe-- tanışmadığımız hülya..
hülya-- irem bırakırsa tanışacağız.. gözünüz aydın,ben haberlerinizi aldım..
ela--menekşe-- sağol..

ir-- (bıraktım,tokalaştılar )bu saatte,nasıl geldin sen.. tek misin.. eşin ,kızın nerede..
hülya--(gülerek ) Anteptee.. akşam geldim, kızımı da ablama  bıraktım.. saçını yoluyordur şimdi.. bir arasam onu..
ir-- ara tabi.. zuhallerle,beraber geldiniz sandım..

zuhal-- yok,kapıda karşılaştık..taksiyle gelmiş.. hülya ben ararım,ablanı..
hülya-- sağol.. merak etmesin..
zuhal-- tamam..

********

hülya annemin yanından döndüğünde.. abimler ve ziyalarla konuşuyorduk... yasin de,çok neşeli..
balayından döndüler tabi..
hülya,figenin yanına oturdu..
ir-- nasılsın hülya.. rahat mısın.. mutlu musun..
hülya-- daha iyiyim,irem.. sen nasılsın..
ir-- iyiyim şükür..
tunayla da,konuştular..
ir-- buradasın değil mi.. bir hasret giderelim..
hülya-- temmuz sonuna kadar,buradayım kısmetse.. bol bol konuşuruz..
ir-- iyi sevindim.. bir kaç gün çok doluyum.. telaşlarımız bitsin,kızınla gelirsin.. teyzemin haberi yok mu,geldiğinden..
hülya-- yok.. asıl sürpriz onlara olacak.. dayım,yengem gelmediler mi..
ir-- yengem mazereti nedeniyle gelmedi de,dayım buradaydı..
hülya-- yarın gideyim bari..
ir-- dayıma akşama doğru git.. yada ben görüşeceğim.. o sana gelir..
hülya-- olurr..

ela,menekşe ve gönülle konuşurlarken.. tuna da,figene sordu.. 

tu-- okul bitti mi,figen..
figen-- (gülerek) nihayet bitti,tuna.. diplomayı aldım.. kuşlar kadar özgür hissediyorum kendimi..

tu-- gözünüz aydın..
figen-- sağol.. diplomayı babama götürdüğüm için, geciktik kusura bakmayın.. . çok selamları var..
tu-- as... çok, iyi yapmışsın.. sevinmiştir..
yasin-- hemde nasıl sevindi tuna.. anlatılır gibi değil..

ir-- e ıslatmak lazım dimi,yasin..
yasin-- ıslatacağız da, iş konusunun netleşmesini bekliyoruz..
ziya-- kutlamayı önce yapalım,yasin.. iş belli olursa figen, telaşlı olur..
yasin-- gideceğini,hatırlatmasana ziya..
hülya-- figen nereye gideceksin..
figen-- olursa,İstanbula..

mustafa-- irem hanım,dosyada figen hanımın özgeçmişi var mıydı.. ben hatırlayamadım..

ir-- yoktu,mustafa bey.. figen müthiş idealisttir,ekonomi okudu..iş başvurusu bile yapmadı ama dereceyle bitirdiğinden.. İstanbulda harika bir iş teklifi almış..onun sonucunu bekliyor.. kısmetse.. master da yapacak,orada..
güngör -- olmama ihtimaline karşı, özgeçmişinizi irem hanıma verin figen hanım.. yasin bey de sevinir, herhalde..
yasin-- sevinirim de.. irem hayırdır,tuna iş arayanları ..sana mı yönlendirmeye başladı yoksa..
ir-- (güldüm) kocamın günahını alıyorsun, yasin..
ben gönüllü oldum da,seninle de paslaşabiliriz istersen..

yasin-- iş alımlarına bakmıyorum, malesef.. ama harita mühendisine ihtiyaç var diye duydum..

tu-- gönderdiğimizde,ben demedim demezsin değil mi..
yasin-- yok,demem..
tu-- herkes şahit bak.. (elini kaldırdı) kaan gelir misin..
mustafa-- sağlamcısın..
ziya-- mecburen,ne yapsın.. tuna, veteriner aranıyor bizde de..
tu-- tamam,sorarım..

gönül-- tuna,ben de mimar arıyorum ama İstanbulda yaşamaya engeli olmamalı..
figen-- gönül, ev arkadaşım mimar oldu.. onu göndereyim sana....
gönül-- tamam.. (çantasından kartını çıkarıp verdi) gönder,konuşalım..

oya-- mimara bizim de ihtiyacımız var.. tuna bey..
tu-- oya hanım,tam size göre bir mimar var ama şu anda orta okulu yapıyorlar.. yine de söylerim..

kaan geldi yanımıza..
kaan-- buyrun,tuna bey..
tu-- kaan,harita mühendisi..mimar ve veterinere ihtiyaç varmış..
kaan--(gülümseyerek) kız-erkek fark eder mi..
1241.bölüm..

gülderen hanımla,nedim bey.. dolaşıp geldiler ve kemal beyin yanına oturdular..

gülderen-- köşkün içi çok değişmiş,irem hanım.. güle güle oturun..
ir-- teşekkür ederim,gülderen hanım.. siz hayatınızda ki değişikliklerden memnun musunuz..
gülderen-- hımm,çok..
ir-- tamer nasıl,anlaşabildiniz mi..
gülderen-- evet.. tavsiye ettiğiniz kadar varmış,doğrusu.. çok terbiyeli ve çalışkan.. hızla öğreniyor..
villa için,ne zaman gelirsiniz..

ir-- (güldüm) acelesi yok,gelirim bir ara.. nedim bey,ağustos uygun mu..
nedim-- uygun da,bazı planlarımız var.. sonra konuşuruz....
ir-- peki.. kemal bey,eşiniz niye gelmedi..tanışırdık..

kemal-- burada değiller,irem hanım.. kardeşim ve ailesiyle yaylaya gittiler.. o da ,tanışmak istiyordu ama dönünce geliriz artık..
ir-- inşallah.. herkes iyi değil mi..
kemal-- (gülümseyerek) çok şükür,iyiler..
ir-- sevindim..
(sacide ablaya bakıp) ayla ve elif ablaların niye gelmedilklerini biliyor musun.. sacide abla..

sacide-- yok da,çocuklarının yanına gideceklerdi.. dönmemiş olabilirler..
kuzenlerini merak ettim ,bende..
eren-- sahi niye yoklar..

ziya-- biz geldikkk..
ir-- (döndüm) iyi misin ne.. andık geldin iz...

ali abim.. hale,ziya,zuhal.. yasin,figen.. hep berabergeliyorlar bize doğru.. hepsi de çok şık..
kalktık tunayla hoşgeldiniz diyip,tokalaşıyoruz.. diğerleri de.. kalktılar..

ir-- figen,zuhal niye geciktiniz ..
figen-- biz Osmaniyeye gittik,annemlerin selamı var..
ir-- as.
zuhal-- bizde film çeviriyorduk canım..
ir-- konulu,konusuz..

zuhal-- tamamen doğaçlama.. ziya yoldan geldi,onu bekledim ben..
diğerleri gelmeyeceklerdi de..  ayıp olur dedi ziya.. ısrarımız sayesinde getirebildik, ergünü de..

ir-- hani,nerede..
zuhal-- geliyor..

ir--  mustafa beylerde,çok üzgünler.. koca adam ağlayacaktı neredeyse..sabah gelip, özür diledi bizden..
zuhal-- ergünden,annemlerden de dilemişler ..hepimiz üzgünüz de,değişen birşey yok..
içim almadı dememi yanlış anlayıp,beni konuşturmadığı için.. ziyaya yüklendim bende.. üç gündür,yeni konuşuyoruz daha..  neyse.. merhaba diyeyim bekliyorlar...

zuhal ve figen de sırayla tokalaşırlarken.. hemen masa getirilip birleştirildi..
sandalyeler servisler yerleştiriliyor..haleyle,ali abim annemlerin olduğu masaya gitmişler.. ziya ve yasin ,muazzez halamların yanındalar..

bekir-- ergün yok mu,zuhal..
zuhal-- geldi,bekir bey.. (kısık sesle ) yanında birisi daha var da, biz iremi alıştıralım dedik..

tu-- ama duyduk zuhal.. sen açık vermezdin,ne oldu..
tuğrul-- evlilik arefesi ,normal karşılamak lazım..
eren-- tuğrull,tren çarparsa kendine gelemezsin bak..

mustafa-- birisi kim..
zuhal-- (gülerek) yabancı değil,mustafa bey.. irem,çok şaşıracak da..bilerek söyledim tuna.. tuğrul abi de,kendi yaşadıklarını baz alarak halimi normal buldu ama eren abiyi dinlese keşke..

gönül-- (sarıldılar,öpüyorlar birbirlerini ) aldırma zuhal.. onlar da henüz normal değiller..

tuğrul--ela--orhan--eren--menekşe-- tu--ir-- hah hah hah..
1240.bölüm..

ben ağır ağır yürüyerek içeriye girdim..
yukarı çıkıp,tunanın dediğini yapmaya mecburmuşcasına .. odama koymak için anahtarı aldım.. masama nazarlığı yerleştirdim.. kilitleyip çıktım.. anahtarı yine çantama koyup.. biraz parfüm takviyesi yaptım..
banyoda da oyalandım biraz.. sonra asansörle aşağıya indim..
mutfakta ki hazırlıklara baktıktan sonra.. yan kapıdan bahçeye çıktım..
herkes  uzun masalarda,gülerek konuşarak yemeklerini yiyorlar.ayakta kalan yok..
bizim ekip sondaki masadaymış.. tuna ,kucağında ertanla ayağa  kalkınca gördüm.. yanlarına gidinceye kadar.. her masanın başında durup, afiyet olsun dedim .. memnun oldular...

vahide hanım,mr.rekin.. songül,burhan.. çiçek,kardeşleri.. derya,said..maruf,zübeyde.. mahmut,güzide.. batu,yusuf.. bbc koordinatörü..başkanı.. mrs,elizabet..philip..harun ceyda,sam .. galip saliha.. varol bey..
bir masaya oturmuşlar.. onlarla da selamlaştım..  

yerime otururken.. amcayı aradı gözlerim..
ir-- afiyet olsunn..
sağol dediler..
ir-- tuna amca nerede.. kaçtı mı yoksa..dayımı da,göremedim.. (eğilip,ertanı öptüm )
tu--  oturamayacağım diyince..rahatsızlığını bildiğimden ısrar edemedim irem.. dayının da haklı mazereti vardı.. beraber gittiler.. sana çok selamları var..

ir-- as.(masadakilere bakıp,babamın olmadığını anlayınca )tunaa susadım ve sigara istiyorum.... 
tu-- (gülümseyerek,ertanı indirdi yere.. sigarayı verip ,yaktı)suyunu içmediğine göre..
ben sana,en safından soda getireyim en iyisi.. pipet olsun mu..
ir-- hah hah hah.. yokk..

**********

servis,hizmet mükemmel.. masalar arası gençlerin trafiği yoğun..
iş görüşmesi yapmaları, uyanıklıkları da hoşuma gitti..

şebnem de geldi.. çiçeğin kardeşleriyle iyi anlaştılar.. bizim üç minik de onların gözetiminde.. kurtlarla oynuyorlar..
bahçenin tüm ışıkları yanıyor.. şemsiyeler de kapatılıp kenara çekildi..
keyifler yerinde ,kahkahalar atılıyor.. yemekler yeniliyor,içkiler yenileniyor devamlı.... içki içmeyenler sohbet ediyor.. kalkıp dolaşıyorlar bahçede,köşkte..
 saliha hanım da .. ona ayırdığımız masasında oturuyor.. başındaki kalabalık hiç azalmıyor , maşallah..
galip bey de,içecek götürüyor eşine..

*****
 tunayla bizde, her masayı ziyaret edip ... oturduk ilgilendik misafirlerimizle..
vahide hanımın, mr.rekine bir bakışını yakalayınca.. umutlandım doğrusu.. sam de ,yaseminle iyi anlaştı..
ama en ilginç yakınlaşma bence güzide hanım ve mahmut bey arasında yaşanıyor..

maruf zübeydeyi eve götürüp ,yeniden geldi.. bebek için.. olunca sesim çıkmadı..
kendi masamıza dönerken..
 philip,mrs. elizabeth.. kevin ,liz.. bbc başkanı .. gençlerin ilgi odağı olmuşlardı..

ir--(müge uyumuş.,arabasında.. sacide hanım,saçını okşuyor) gönül,kızını içeri yatırsana.. yerimiz var..
 arabada rahat edemez çocuk..
gönül-- diş çıkarıyor,huzursuz.. uyanırsa,duymayız irem.. yanımda olsun..

ir-- karışmayım öyleyse.. çok büyümüş,güzelleşmiş ama yıldızımız bir türlü barışmadı kızınla..
eren--tuna varken, seni ne yapsın çocuk.. bebekliğinden belliydi..
tuğrul-- iremm,ufuk duymasın.. seni feci kıskanıyor..
ir-- yakınlığımız var ama kıskanmak nereden çıktı.. kimden kıskanıyor,mügeden mi..
tuğrul-- hayır,ertandan.. hatta tunadan..

ir--tuna mı.. daha birkaç gün önce,amcasıyla çok samimiydi..
menekşe-- yine samimi,amca kavramı gelişti sayende ama sana yakınlığını ,kabul edemiyor henüz..

orhan-- tuna diyordu ya,çocuklar büyüyünce..ne yapacaksın bakalım...
ir-- yanlış bir tavrım varsa.. uyarın,çocuğa kötülüğüm dokunmasın.. söz dinlerim..
ela-- tamam..

22 Mayıs 2012 Salı

1239.bölüm..

ir-- bırak onu ,harun.. sen aşık mısın.. yanındaki bayanla ,ortak duygular içinde misiniz..onu söyle bize..

eren--bu gelin çok yamann..
tuğrul-- bilmiyor muydun ki..tunaya baksana.. sesi çıkıyor mu, garibimin..
tu--senin sesin de,fazla çıkıyor tuğrul..
orhan-- sen yoktun tuğrul,bize de uyguladı bu taktiği.. ela ,nasıl karar verdi sanıyorsun..

ir-- abii,hani bacalara konan bir kuş vardı.. hatırladın mı adını.. 
tuğrul-- hah hah hah.. sustumm..  gelin..

menekşe-- harunn,konuş..
sam-- iremm..

tuna birden,sinirle dönüp.. sam'e baktı,hanım demedi ya..

sam-- ceyda nerede diyecektim..
harun--(ona bakarak,ingilizce ) yanımda,ne oldu..
sam-- mrs.elizabeth çağırıyordu da..
harun-- geliyoruz..

sam gidince..

ir-- beyler,ne oluyor size.. misafirin sorusuna,biz de cevap verebilirdik.. üstelik anlıyorsunuz ,tepkiniz yersizdi.. 

tu--kendi adıma;yeni tanıştınız,gereksiz samimiyeti hoşuma gitmedi..
hem biliyorsun, zemin daimi müsait hayatım.. hava da ,% 200 nemli.. burası Adana,ben de Adanalıyım..

harun-- ben de Ankaralıyım..
ir-- oo,memnun oldumm.. ben nereliyim,bilin bakalım..

cevdet--güngör--bekir--mustafa--ceyda--hah hah hah..

eren--hayra alamet değil diyordum..tuna, normale döndü gelin..sesi çıktı kocanın..

gönül-- beş dakika,yeter eltime.. yalnız bırakalım hadi..
tuğrul-- tuh tuhh,mutfak da boş değil ki..
tu-- (gülerek )tuğrull.. ne çok konuşuyorsun sen..
menekşe-- koca köşkte,başka yer mi yok tuğrul..

orhan--mekan ve zaman vererek..gereksiz gerginliğe yol açıyorsunuz.. yapmayın,ireme saniyeler bile yeter..

güngör-- mustafa--ceyda--harun-- cevdet--bekir--sacide--ir--ela--eren--gönül--tuğrul--orhan--menekşe-- fevzi--tu--  hah hah hah..

hep beraber kalktık.. garsonlar sandalyeleri alıyorlar..
 eren abi,mügeyi.. tuna da ertanı, kucağından indirdi.. ikisi yürüyorlar anneme doğru..
babam da halayla,firuze teyzenin kollarına girmiş..

ir-- harun annenler Ankara da, nerede oturuyorlar..

tunaya elimi uzattım.. tuttu.. hep birlikte,yürüyoruz yan tarafa..

harun-- yukarı ayrancıda..niye sordunuz irem hanım..
ir--hiiçç,öylesine..  (ellerimizi göstererek) kendime saniyeler için..  zaman yarattım.. harun..
 
güngör-- mustafa--ceyda--harun-- cevdet--bekir--sacide--ir--ela--eren--gönül--tuğrul--orhan--menekşe-- fevzi--tu--  hah hah hah..

--- iyi akşamlar,neşeniz daim olsun..irem hanım..
döndüm sese doğru.. amcam gelmiş..kasketi,sakalları yok..  takım elbise giymiş..gömlek,kravat gençleşmiş sanki..son derece de şık.. elinde minik birde paket var..

ir--(gülerek) aman efendim..  gözüm yollarda kalmıştı.. hoşgeldin amcacığım.. nerelerdesin..,görüşemedik..  nasılsın..
tokalaştık.. tuna da.. merhaba hoşgeldiniz dedi..

diğerleri de bizi bekliyorlar tabi.. ama aralarında da fısıldaşıyorlar  niyeyse..

-- sağolasın,iyiyim şükür.. beni de davet etmişsin..çok müteessir oldum..güle güle oturun yeni yerinizde..
çam sakızı çoban armağanı,bunu sana getirdim kızım..

ir-- (aldım)ne zahmet ettin,amcacığım.. senin gelmen yeter bana.. sağolasın.. tuna açsana.. tırnaklardan,açamıyorum..

tuna açarken.. ben de tanıtıyorum amcaya.. ama halleri biraz tuhaf.. bekir ,güngör,mustafa ,cevdet.. eren,tuğrul..orhan..fevzi ceketlerini ilikleyip,saygıyla tokalaştılar..  hanımlarla da,selamlaştı..

ir-- bu bey de,benim çiçekçi amcam.. amcaa,adını bilmediğimi fark ettim..adın ne..
--- adımın ne önemi var ki.. sen amca de yine..

tuna paketten büyük bir nazar boncuğu çıkarmış... ayaklı aparatı da var.. elinde tutuyor..

ir--  çok teşekkür ederim,amcacığım..
-- rica ederim.. kem gözlerden korusun rabbim..
ir-- aminn,sağolasın.. 

o zamana kadar,hiç ortada görünmeyen max ve tina geldiler yanımıza..
hiç birimizle ilgili değiller ama.. amcanın karşısına oturup.. sağ patilerini, kaldırdılar ..gözünün içine bakarak .. bekliyorlar..

orhan-- amca okeyi aldı..
eren-- şaşılacak şey..
güngör-- nasıl biliyorlar,selam verilecek kişiyi..
bekir-- güngörr..
ir-- seni sevdiler,amca.. selamlaşmak istiyorlar..

--- (amca gülerek,patilerini tutup.. sonra başlarını okşadı.. )   aferin,size.. bende çok severim de.. onlar anlıyor..
ir-- max,tina aferin ..yerinize gidin ..
onlar gidince..

ir-- ayakta kaldınız.. hadi ,yemeğimizi yiyelim.. amcacığım buyur.. 
--- ben kalamayacağım,kızım ..kusuruma bakma.. seni görmek için uğradım..
ir-- (koluna girdim )hiçç anlamam..  beraber yiyeceğiz.. biz bizeyiz amca.. çekinecek ne var,sanki..

amca yardım ister gibi ,tunaya baktı..
tu-- kalıp,misafirimiz olmanızdan memnun oluruz..
irem,sen nazarlığı  odana  koy.. amca da.. ellerini yıkar.. kurtları sevdi ya..

ir-- (aldım tunadan )  kaçmasın sakın .. ben hemen gelirim..
tu-- olur da, sen acele etme lütfen.. ayakkabın topuklu ,dikkat et...
ir--  ne düşünceli,bir kocam var.. yarabbim.. saniyeler yetse de, sana ömrüm  feda olsun..
tu-- (gülümseyerek ) benim de, sana..

ben ağır ağır yürüyerek içeriye girdim..
1238.bölüm..

ufuk-- iremmm...ben  acıktımm..
ir-- ufuk,abiler masayı hazırladıklarında bana haber verecekler.. ama çok acıktıysan..mutfağa gidebilirsin..
ufuk-- tamam..

izninizle diyerek kalktım..ufuğu mutfağa gönderip,
lavoboda göz makyajımı kontol ettim.. dönüp,sandalyeme tekrar oturduğumda..

liz-- irem pamukla,narenciyeyi bize sat..
maruf-- ben daha fazla teklif ettim ,niye size satsın ki..
liz-- düğün hediyesi olsun diye,mr.maruf..
ir-- çok sevindim,liz..tebrik ediyorum.. nikah ne zaman..
liz-- teşekkür ederim.. 25.de.. hepinizi bekliyoruz Kıbrısa..

ir-- biz gelemesek de.. tüm kalbimle,mutluluklar diliyorum.. ikinizede..
hatırlarsınız ziyayı.. lütfen onun yanında bu konuyu açmayın olur mu..
kendisi hala evlenemedi de.. feci efkarlanıyor.. 26.sında da onlar muratlarına erecekler kısmetse..

fevzi bey,Türkçeye  çevirdi bu seferde.. öyle çok güldüler ki..anlatamam..

ir-- mr.kevin beş yüzbin daha artırın,anlaşalım..
mr.kevin--peki,kabul..

alkışladılar..

ir--( tunaya bakıp)hayatım,gelecek yaz da bir yere gidemeyeceğiz malesef.. söz konusu vakıf olunca.. sıcak paraya dayanamadım.. çok özür dilerim..
tu-- rica ederim,katlanırız bir yıl daha..
tuğrul-- üzülmeyin canım,bu yıl yardım edemiyorum ama gelecek yaz,yaparım.. siz tatile gidersiniz.. vakfa bizim de katkımız olur....

garsonlardan birisi kulağıma yaklaşıp,hazırız dedi..başımla tamam dedim..
ir--canım abim,sağol.. sözü de aldım,keyfim yerine geldi..  kısa günün karı,allah bereket versin..
hepinize çok çok teşekkür ediyorum..  yaptıklarınız ve yapacaklarınız için..

fevzi beyden sonra.. alkışladılar uzun uzun..

ir--  buyrun,yemeğe geçebiliriz.. herkes özgür,istediğiniz yere oturup..  evinizdeymişcesine rahat olun ,lütfen..
fevzi bey,çok teşekkür ediyorum size de..

fevzi-- rica ederim..ne zamandır,asıl mesleğimi yapmamıştım.. çok eğlendim..
ir-- aa,nasıl yani..

varol-- bir numaralı tercüman,mütercimdir kendisi.. intikam alacak, başka kişi bulsaydınız keşke..
ir-- (gülerek) o başka bir konuydu,varol bey.. gurur duydum,komşumla.
.
fevzi-- ben de duyuyorum,irem hanım.. bütün önyargılarımı sildiniz..  ayrıca,bana çeviri yaptırarak..intikamınızı da aldığınızı düşünüyorum..

ir-- heh heh heh.. aynen öyle..fevzi bey... birbirimizin dilinden anlıyoruz..

mikrofunu kapattım.. masaların olduğu tarafa geçiyorlar.. sandalyeler taşınıyor.. öndeki iki sırada bizimkiler oturuyorlar.. kalabalık yerleşsin diye.. bekliyorlar yani..

maruf-- irem,mr.rekin nerede... ne zamandır yok..

ir-- (gülerek)muhatabıyla içerideler,maruf..  konuşamıyorlardı.. yardım istedi.. ama veto edildiğim için..
ona dedim ki;..

Kapı açılır, vurmayı bil!
Ne zaman? Bilemem
Yeter ki o kapıda durmayı bil!

fevzi bey Türkçe söyledi..

mustafa-- vayy.. süpermiş..
cevdet-- bizim kapıda da ,birisi duruyor ama.. bakalım ne olacak..
kahkahalarla güldük..

tuğrul-- irem,tecrübeli oldu artık.. sıra ,ceydaya gelmiş demek..
maruf-- ya,pardon.. ben anlayamadım.. ne kapısı..
tuğrul-- şaşırmadım.. fevzi bey bunu özellikle çevirin lütfen..
tu-- fevzi bey.. abimle,arkadaşım arasında bırakmayın beni..
fevzi-- peki..

ir-- gönül kapısı,maruf.. gönül.. said,tuna.. tuğrul abi,eren abi.. bekir bey.. orhan bey.. nedim bey..philip ,kevin..ziya -bildiğim için söyledim bu isimleri- kapıdan girmeyi başarmış kişiler.. anladın mı..

maruf-- anladım,beni niye saymadın..

tu-- irem sakin ol..
ir-- (gülerek) biliyorsun ben lafımı pek sakınmam ama tunaya sözüm var maruf, sorma bence.. yeri değil..

maruf-- tuna bırak söylesin ,merak ettim..
 tuna almanca birşeyler söyledi ,fevzi bey güldü de.. maruf katıldı adeta..

tu-- fevzi bey,pardon.. beni duymadınız farz edin..
fevzi-- hiç sorun değil..   

harun-- anlamıyor,gülüyor.. davranışları dengesiz.. bana benzedi birden,beyefendi aşık mı yoksa..
1237.bölüm..

fevzi --(ingilizce olarak ) pardon tuna bey,cevap verebilir miyim..
tu-- tabi buyrun..

fevzi--  maruf bey ; gördüğünüz gençler ,dereceyle mezun olup..  ingilizce öğretmeni olmaya hak kazandılar..
ama henüz atanmadıkları ve erkekler askerliklerini yapmadıklarından.. istedikleri gibi,bir iş bulmaları taktir edersiniz ki..imkansız..
anladığım kadarıyla.. irem hanımın,tuna beyin destekleriyle ..  özgeçmişlerini..kendilerini istihdam edebilecek
iş adamlarına ulaştırmışlar.. şimdi,davet alıp kabul ediyorlar..
onların ,şaşkınlığını..sevincini aktaramayacağım endişesi ile çeviri yapmamıştım..

maruf ve ingilizce bilenler alkışladılar uzun uzun..

philip-- iremden,fabrikanın adresini öğrenip gelirseniz.. üç kişiyi de ben istihdam edebilirim..
maruf-- Dubaiye gelin gençler.. işiniz garanti..
sam-- yarın,xx otelindeyim.. beni görmeye de, gelebilirsiniz arkadaşlar..
mr.kevin-- bizde aynı oteldeyiz.. Kıbrısta çalışmak isteyenleri bekleriz..
mr.smith-- bizde o otelde kalıyoruz.. bbc de, çalışmak da  iyi bir seçenek..

sadun-- gençler,beni yarı yolda bırakacaksanız.. gittiğinize değecek işler.. seçin bari..

kahkahayla güldüler..

turgut-- buradaki arkadaşlarım adına konuşuyorum,sadun bey.. giden olursa bile,size verdiğimiz söz bakidir.. irem hanımın tavsiyesiyle geldik,onu mahçup etmeyiz.. başka iş arayan çok arkadaşımız var..
her şartta çevirilerinizi yapar/ yaptırırız.. merak etmeyin..

sadun-- sağolun.. rahatladım..

zekeriya-- (bana bakarak ) tamerin dediği gibi,bizim asıl şansımız.. irem hanım ve tuna beyle yollarımızın kesişmesiymiş.. hepimiz adına,çok teşekkür ediyorum..

alkış kıyamet, inliyor ortalık...
ben duygulandım.. dudaklarım titriyor..gözlerim doldu.. konuşamıyorum..yutkunuyorum devamlı..

eren-- irem iptal oldu..
ufuk-- (koşup geldi yanıma.. elinde de ,kağıt mendil var.. eğdi başını,yüzüme bakıyor ) irem ağlama yaa..
ir-- (mendille,gözlerimde biriken yaşları aldım .. yanağını okşayıp) ağlamıyorum ufuğum,üzülme..sen otur yavrum..
ertan-- yunaaa.. al benii..
tu-- gel,canım.. (annem indirdi,kucağından...ertan koşup,tunaya geldi...)
zekeriya,biz birşey yapmadık.. hak eden sizlersiniz.. umarım herşey ,gönlünüzce olur..

zekeriya-- teşekkür ederiz tuna bey.. ama görünen köy kılavuz istemiyor..  irem hanımı duygulandırdık da, durum çok net..

saliha-- galip tam sırası,hadii..
galip-- salihaa..

tu-- hayatımm,bizde daktilo var mıı..

ben dahil,bilenler kahkahalarla güldük..
ir-- sağol,hayatım..  saliha hanım,tam sırası dediğiniz neydi..

galip-- tunanın dediğini diyordu ama o söyleyince daha iyi oldu..sana gülmek yakışıyor..
ir-- (gülümsedim) sağolun hocam..
zekeriya.. hepinizin şansı, her zaman.. her konuda açık olsun.. gönlümüz sizinle.

said-- irem hanım,durumla hiç ilgisi yok ama konu değişsin dedim.. ortak olabilir miyiz.. lütfen..
kahkahalarla güldük..

ir-- birgün,ortak ilgi alanımız olursa.. düşünürüz.. bilmeyenler için..maruf ve said kardeş..

mahmut-- pardon.. maruf bey kimdir,ne iş yapar.. Dubaide iş için, nasıl garanti veriyor ki..
ir-- mahmut bey;arkadaşımız yüksek inşaat mühendisi ve Dubai şeyhidir..yapmadığı iş yok..garantiyi de, o yüzden verebiliyor.. ortak ilgi alanınız olduğu, tiyosunu da vereyim..

mahmut-- anladımm..

ir-- (gülerek devam ettim )said de inşaat mühendisi,damadımız olacak yakında..
 yarın ;işleteceği derya kuyumculuk mağazasının.. saat beşte  açılışı var..  bekleriz efendim..
 dost işi reklamını da yaptım said.. hadi yine iyisin..

said-- teşekkür ederim..
güngör-- yabancı olduğuna inanmak güç.. çok güzel konuşuyor..
ir-- evet.. aşık olunca,anlaşabilmek için.. çok kısa sürede,öğrendi güngör bey..
orhan-- dervişti bir ara.. ama muradına erdi..
tuğrul-- kimin sayesinde acaba..

said-- inkar etmiyorum ki.. irem hanımın, acil desteğine yine ihtiyacım var..
tu-- saidd.. abartma.. daha ne desteği istiyorsun ki.. irem,bundan sonrasına karışmayacak..  ben izin vermiyorum..

derya-- teşekkür ederim ,tuna bey..
tu-- rica ederim,derya..
burhan-- said,verir verir.. tuna bey de iyidir..
tu-- bak senn..

bir kahkaha daha yükseldi..
1236.bölüm..

fevzi beyi bekledim yine..
ir-- bu açıklamadan sonra.. bir başka uğraşımızdan, umut vakfından bahsetmek istiyorum..  vakıf, eğitim adına kuruldu..
ilk okul..lojmanlar,sosyal tesislerle..
Osmaniye ve balcalıda iki yurtta..kız - erkek öğrencilere hizmet veriyor.. yurt çapında gençlere ,destek ve burs hizmetleri de var..
birçok kaynaktan aktarım yapılıyor, döner sermayeli ve çok sağlam bütçeli..
hayırsever birçok dostun  her türlü ,katkısı.. hibe ettiği taşınır,taşınmaz mallarla daha da gelişiyor..
 uzun yıllar hizmetini sürdürecek kapasitede..organize edildi..

fevzi bey susunca..

ir--  orta okulun , cuma günü temeli atılacak.. spor salonu ve laboratuarını bir hayırseverimiz üstlendi..
 lise için de,bina kiralandı.. eksikleri ve onarımı yapılıyor.. eğitim yılında faaliyete başlayacaklar..
burada ki  tuğlalar ,sembolik elbette.. ama üst üste konulunca bir duvarın oluşabileceğini göstermesi açısından.. güzel bir örnek.. hepsi okul inşaatında.. ve öğretmen evi yapımında kullanılacak..

 hiç isim telafuz etmedim farkındaysanız..çünkü; hayır işinde,gizliliği esas kabul ediyor..
çocuklarımız için,katılan herkesin manevi huzur duymasına çabalıyoruz..  
umut vakfının müdürü saliha hanıma- alt ve üst limit olmadan - makbuz karşılığında.. isteyenler bağış yapıp,tuğla alabilir..

ir-- (derin bir nefes alıp,bekledim fevzi beyi )bir düşüncemiz de; ürünümüzün kalitesini ve verimini bilen.. mr.kevin gibi dostlarımızı kırmayıp..madur etmemek adına.. toprağımızı ekmek..
ve elde edeceğimiz kazancın,bir kuruşuna bile dokunmadan vakfa bağışlamak.
biz bu tarz bir özveride bulunurken .. alıcıdan da ,bazı beklentilerimiz olacak..
mesela 1.sınıf  pamuk için.. açık teklif usulü ,satış yapmak gibi..

bekir-- komisyondan daha iyi,beğendim..
ir-- teşekkür ederim.. % 10 la uğraşmayım dedim..
güngör-- yada cimrilerle..

kahkahalar atılırken.. fevzi bey çevirdi..

kevin-- narenciye,pamuk ve mısırın gelecek yıl ki.. tüm hasatına 5 milyon dolar veriyorum.. uygun mudur..
maruf-- ben 6 milyon veriyorum,irem..
kevin-- mr.maruf,ürün bana lazım.. siz ne yapacaksınız ki..
maruf-- iremden,feyz aldım mr.kevin...sana satarım.. sonra sen bana satarsın..

fevzi bey , çevirdi.. güldüler yine..
philip-- irem, pamuğumu ayır.. ham maddeyi başkasından almayayım..
ir--  istediğin pamuk olsun,philip.. ben satayım da.. ahmet bey,cevdet bey,mustafa bey,güngör beylerden uygun fiyata sana,alırım ..
güngör-- güzell.. satışını görmüştük de,ben den alışın nasıl olur acaba..

fevzi bey,durmadan çeviriyor..
sadun-- cevap veriyorum.. müthiş pazarlık yapsa da, emeğin hakkını ödüyor.. ama tuna bey daha  cömert,söylemeden geçemeyeceğim..

ir--(güldüm) iltifatınıza teşekkür ediyorum, sadun bey.. zaten tuna cömert diye,pazarlık ve satışı ben yapıyorum..

mr.anar-- mısır ve fıstık benim.. kimseye vermem.. irem hanım,istediğiniz fiyatı kabul ediyorum.. bana satın..
ir-- pekii..fıstık için,bilahare konuşmak üzere ben de.. sattım, mr.anar..hayırlı ve bereketli olsun..
mr.anar-- teşekkür ederim..

bekir--kaça sattın.. ne çabuk ,hiç artırma olmadı ki.. hani uyanıktın sen.. belki ben alırdım..

ir--(gülerek )  mr.anar yer fıstığımızı aldı,işledi..  mısırımızın da... verimi gördü,cumartesi hasadını yapıp..
azerbaycana göndereceğiz kısmetse..
20  dönüm araziye ekilecek.. 1/5 veren ..kaliteli ve işlemeye uygun mısırı   100 bin dolara sattım..
sizin almayacağınızı düşünmüştüm, bekir bey.. yanılmış mıyım..

bekir--(gülerek )pardon, doğru düşünmüşsün.. sözümü geri aldım..
fevzi bey bu dediğimi çevirme sakın.. kazı yolmuşsun ortak..

kahkahalar atılırken..
ir-- ama anlayan dostlarımız da var.. eğitim adına,yolarız da.. yolunuruz da diyelim de..  tatsızlık olmasın..

batu-- irem hanım,mr.smit ve konsolos bey de.. otobüsü çok beğenmişler.. acaba içini özel dizayn yaptırabilirmiyiz diye ,konuşuyorlar aralarında.. üreticiyi ,size soracaklarmış..
ben söyleyim de,ilgilenirsiniz belki..

ir-- elbette batu bey.. üretici aramızda.. bir faydam olsun .. ortağım kazansın,isterim..
işi bağlayın..komisyonunuz benden.. 

batu-- sevdim bu işi..
bekir-- asıl ben sevdim.. sağol ortak..
ir-- rica ederim,efendim..

yusuf--irem hanım.. konsolos,eşi ve misafirleri kavun - karpuza bayılmışlar.. hiç bu kadar güzelini yemediklerini söylüyorlar.. sizinse değerlendirsiniz diye düşündüm..  ve ben komisyon istemiyorum..

ir-- (güldüm) değil ,tuğlalarla beraber..bir abimiz göndermiş sağolsun ama onun adına satarım yusuf bey.. komisyon harici birşey isteyin madem.. borçlu hissetmek hoş değil..
yusuf-- hissetmeyin,tamamen dost tavsiyesiydi benim ki..
ir-- peki,sağolun yusuf bey..

kaan-- bekir bey,kamyonlarla da ilgileniyorlar.. sizi tanıştırırım dedim..
zekeriya-- sayın mustafa fazlı; koordinatör de.. gelirken havaalanı yolunda yeni yaptığınız inşaatınızı görüp,
 çok beğenmiş..tüm apatmanla ilgili..
yarın bakmak istiyor,beraber gidebilirmiyiz dedi.. yanınıza da geleceğiz..

bekir-- kaan bey,işe alındınız.. kemal bey,ferit bey ve beril hanım .. sizleri de bekliyorum..

mustafa-- zekeriya bey,ben de sizi işe alıyorum.. uğur bey,orhan bey.. sizleri de..
gençler şaşkınlar,sevinçle. birbirlerine sarılıyorlar.. hallerini bir görseniz..

zekeriya--  mustafa bey siz ciddi misiniz..çok şaşırdım da..
kaan-- bende..  özgeçmişlerimizi daha önce, sizin holdinginize de vermiştik ama erkekler askerlik engeline takılmıştı..
tamer-- zekeriya,kaan.. özgeçmişleri, irem hanım istemişti ya.. o nun tavsiyesiyle işe alınıyorsunuz.. kabul etsenize..
güngör-- arkadaşınız doğru söylüyor.. hasan bey ve sevgi hanım.. yarın altın şirketler grubuna gelip ,iş başı yapabilirsiniz..

adı söylenenler..işleri kabul ediyorlar.. gençlerin ,coşkusunu tarif etmeme imkan yok..

kaan-- irem hanım,teşekkür ederiz..
ir-- rica ederim.. çok memnun oldum.. ben de yasemin hanım ve turgut beyle  çalışmak istiyorum.. tabi kabul ederlerse..
yasemin-- turgut-- ederizz..

güzide-- gençler,ben isim veremiyorum ama radyodaki asistanlık kadromuza başvurabilirsiniz..
mahmut-- sadun beye geldiğinizde,bana da uğrayın gençler..

gençler neşelendiler iyice.. tamam diyorlar..

maruf-- tunaa..
tu-- efendim maruf..
maruf-- (almanca konuştu )
fevzi --(ingilizce olarak ) pardon tuna bey,cevap verebilir miyim..
tu-- tabi buyrun..
fevzi--  maruf bey ;

18 Mayıs 2012 Cuma



19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMIMIZ
KUTLU OLSUN



1235.bölüm..

-mikrofunu kucağıma koyup- ben de alkışladım..

ir-- birde;bizim için bu özel günde.. sabahımızı şenlendiren..aile olma konusunda,aynı içtenliği paylaştığımız büyüklerimizin yaptıkları jestten dolayı .. mahçup ve mutluyuz..
en kısa sürede ziyaretinize geleceğiz..dostunuz olmaktan bahtiyarız,efendim....

mustafa-- bizde aynı şekilde düşünüyoruz..bekleriz,irem hanım..
güngör-- kahvaltıyı boşver,sen kebap yap..değişiklik olsun.
mustafa-- kendisi nasıl yapsın,canım..

tu-- (onlara bakarak) yaparız,mustafa bey.. güngör bey,bayılacak eminim..
cevdet-- bizde tatsaydık keşke.. tuna bey,siz mi yapacaksınız..

tu-- (gülerek )hepinizi davet ederiz , cevdet bey.. bende yaparım da..
usta ahmet abi..irem de, babasıyla yarışıyor..

bekir-- ortakk,ne maharetlerin varmış senin..

ir-- (gülerek ) ustam çok meraklı olunca,mecburi çıraklık yaptım diyelim.. bekir bey..
tunanın çiğköftesi.. eren ve tuğrul abimlerin..balık ve mezeleri  meşhur.. eltilerim de,çok mahirdir..
beraber bir yer açmak,şimdilik hayal ama beni , bir gün kebapçı olarak görürseniz hiç şaşırmayın..

orhan-- niye haberimiz yok..
tuğrul-- bizim de yoktu,tuna hanımının maharetlerini saklıyor abi..
menekşe-- yorulmasın istiyordur,tuğrul..
ir-- ne diyebilirim ki,menekşe.. haklısın..

fevzi bey çevirince.. kahkahalarla güldüler..

ir-- evett,konumuza dönelim..holding olarak,iki yıldır faliyetteyiz.. bütçemizin ana kaynağı,tarımdan elde ettiklerimizdi..
 pamuk,buğday narenciye ve yer fıstığına bu yıl,mısırı da dahil etmiştik.. istihdam sağlıyor ,kalkınmaya katkımız olduğu için.. yorulsak da,heves ile çalışıyorduk..

fevzi beyi sözünü bitirince..
kevin-- irem hanım,niye geçmiş zaman kullanıyorsunuz.. gelecek yıl çalışmayacakmıyız.. ben pamuğumu istiyorum..
ir-- (ingilizce ) anlatacağım,mr.kevin.. istiyorsanız ve şartlarımı kabul ederseniz.. ekerim sizin için..
kevin-- evet,istiyorum..
ir-- şartlarımı duymadınız henüz..acele etmeyin lütfen..
 ben işin,satış ve yönetimiyle .. eşim de.. ürün ve toprak kısmıyla ilgiliydi.. ama bazı nedenlerle, sadece
mesleğini yapmak istediğini söylediğinde.. ona hak verip, kabul ettim..

muazzez-- itiraz ediyorum..

ir--(hala bahçe koltuklarında oturuyorlardı,onlara bakarak )size  saygımız sonsuz ama kararımız kesin halacığım..
holdingimize ,başka iş alanlarından.. başka sektörlerden..  kaynak sağlayacağız.. tekliflere açığız ve 
planlarımızı ,uygulamaya da başladık.. avrupa da birçok ülkeye  ev tekstili ihracatı yapıyoruz..
gelecek kaygımız yok,yolumuzda sağlam adımlarla yürüyüp.. hissedarlarımıza da ..kazandırmaya devam edeceğiz..
fevzi beyi bekledim yine..
1234.bölüm..

ahçı ve yardımcıları çalışıyorlar.. tabaklar hazırlanıyor..
ir-- kolay gelsinn..
-- sağolun..
ir-- yemeğe ne zaman buyrun diyebilirim..
-- bir saat sonra.. bunlar masalara yerleşince yani.. sonra ara sıcakları kızartacağız..
ir-- tamam.. şimdi sandalyelere ihtiyacım var.. arkadaşlar girişe taşısalar..sıra sıra koysalar.. mümkün mü acaba.. sizin için  masa hazırlamak da kolaylaşır..
-- olur.. (garsonlara seslendi.. ) sandalyeleri taşıyın ..

****
ben de ,burhanın masasından.. abimin özel olarak getirttiği kablosuz mikrofonları alıp,açtım..
düzeneği hazırlamış,hoparlörleri dışarıya çevirmişti zaten.. sesi kontrol edip.. dışarı çıktım..
basamaklar sayesinde hepsini rahatlıkla görebiliyorum.. ana giriş de karşımda.. gelenleri de gözden kaçırmamış olurum.. sandalyelerde taşınıyor..

ir-- (ingilizce ve türkçe konuşuyorum ) sevgili dostlar.. hepiniz hoşgeldiniz..
alkışladılar..

ir-- yoruldunuz,lütfen sandalyelere oturun.. biraz zamanınızı alacağım.. zekeriya bey, sizlerde böyle gelin lütfen..

sıralanan sandalyelere,konuşarak oturuluyor.. gençler de.. iki yana konulan sandalyelere yerleşti..
tuna bana da sandalye getirdi.. tedbirli bir şekilde oturdum.. mikrofonu kapatıp,elini tuttum..

ir-- tuna yanımda ol da , dediklerimi çevir..
tu--  iyi fikir değil bence..adayım demiştim,senin de dengeni bozmayayım..
gençlerden birisini seç..akıcılıkta aksama olur diyorsan, ceydayı çağır..

ir-- en iyisi,sorayım.. vali, savcı,emniyet müdürü çiçek göndermişler.. gelmezler herhalde.. beklersem,gecikeceğim..tuğla satılmadı ,otobüs var daha..
nizamettin beyler,neşe ablalar , ziyalar ve hüseyin beyler gelmediler ama

tu-- evet,başla sen.. diyorum ki.. açık artırmadan vazgeç..  zaten buradakiler,bağışladı..para istemek için toplamış gibi olmayalım.. sıkboğaz etmenin anlamı yok..
vakıftan bahset,tuğla almak isteyen..saliha hanımla muhatap olsun..

ir-- tamam.. portakallar için.. gelecek yıla ,söz vermedin değil mi..
tu-- yok , niye sordun..
ir-- ürünü satacağım,vakıf için..
tu-- hah hah hah.. çok güzel..

ir--biliyorum da..ben daha güzelim..
tu-- (gülümseyerek,elimin üstüne koydu diğer elini ) şüphesiz.. şans öpücüğü vereyim mi..
ir-- (güldüm) aldım sayıyorum.. hadi sende otur,aşkım..
tu-- tamam (eğilip,kulağıma ) seni çokk çok seviyorum..
ir-- bende.. 

o da oturdu..

ir-- (açtım mikrofonu.. yerleşmiş herkes.. ) bana ingilizce tercüme yapmak isteyenler ,elinizi kaldırır mısınız lütfen..

gençlerin hepsi,batu,yusuf,orhan,sadun ,tuna,ceyda..harun ..varol,fevzi..vecdi, mrs elizabeth.. mahmut,galip bey.. kaldırdılar..
ir-- maşallah..  müfettiş,dekan..öğretmenler ve adaylar.. iş adamları.. arkadaşlarım.. seçenek çok.. kimi seçsem acaba..
hımm.. fevzi beyi alkışlarınızla yanıma davet ediyorum..bu vesileyle,intikamımı alayım bari..
vecdi bey,oya hanım.. haksız mıyım..

oya-- haklısınız..
vecdi-- yorum yok..

kahkahalar ve alkışlarla sandalyesini de alıp,yanıma geldi fevzi bey.. oturdu ,mikrofonu verdim..

fevzi-- (gülerek) size çeviri yapmak,benim için zevktir irem hanım..
ir-- o zevk, bana ait efendim.. başlayalım mı..
fevzi-- buyrun..

ir-- açılışımıza yurt içinden ve yurt dışından katılan misafirlerimize ..bizleri onurlandırdıkları için teşekkür ediyor.. holdingimiz hakkında,genel  bilgi vermek istiyorum..

fevzi bey..anında, mükemmel çevirdi..

ir-- (gülümseyerek, devam ettim.. )
kendi adıma, aileme.. yönetim kurulumuz adına da;çalıştığım arkadaşlarıma..
avukatımız nedim beye,mali müşavirimiz kemal beye  desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum..

kendimi mutlu ve şanslı hissediyorum.. her konuda..
bekir beyin yaptırmış olduğu , bu harika köşkü.. mimar sadun bey ve ekibi ..kısa sürede iş yerine uygun hale getirdi.. cuma günü taşındık..
 vahide hanım,derya hanım,songül hanım ve burhan beyle beraber;emeğini ve fikrini taktir ettiğim iç mimar nadide hanımın da katkılarıyla ..bu açılış bana sürpriz  olarak hazırlanmış.. yeni öğrendim..
  ele başı sadun beye..açılışın ;davetiyesinden,menüsüne ..tüm organizasyonda emeği geçenlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum..

fevzi bey çevirdikten sonra.. toplulukla beraber-mikrofunu kucağıma koyup- ben de alkışladım..
1233.bölüm..


erol--malesef bu işler,böyle..kendilerine dikkat etmek zorundalar.. yarın davanız var..  nasıl gelsinler ki..
 neyse,beni nuri aradı .. almanyaya gidecekmiş ya..  bir arkadaşı..oturma izni almak için.. eşinden boşanıp..
orada kağıt üstünde,evlenmiş.. ben de yapabilir miyim diye sordu...

ir-- duydum.. izin vermeseydin dayı.. çocuğu olacak,karısını bırakıp gittiği yetmiyormuş gibi..
birde boşanırsa.. hiç gelmesin zaten.. oyuncak mı bu.. kağıt üstünde ama gerçek nikah.. bir çocuk da ondan olur.. ohhh ne ala.. gemici gibi.. her limanda bir kadın,bir çocuk.. 
hiç annemi babamı.. çocuğunu,karısını düşünmüyor.. bu kadar mı değişir insan.. ben anlayamıyorum..

erol-- mutluluk da ,mutsuzluk da insanı değiştirir.. ben anlıyorum onu.. ama hak vermiyorum, o da ayrı konu.. telefonda ben bağırdım ,o dinledi.. sonuç olarak ,aklından bile geçirmeyecek.. gitmeni engellerim dedim,vazgeçti..
ir-- sağol.. dayı yapabiliyorsan,yapsana..

erol-- laf gelişiydi,yurt dışına çıkmasına bir engeli yok ki.. asıl o kızla evliliğine mani olmak istedim ama..
kaçırınca,çaresiz kaldım.. kader,kısmet.. yanlış tercihler .. kendi seçimi vs. diyoruz ama
nurinin mutsuzluğunu da ,yaşamayan bilemez..
(içini çekerek )az önce,annen ergünden bahsetti.. çok üzüldüm ama yine çaremiz yok.. iki yiğenimi de çok seviyorum,bundan sonra iyi olurlar inşallah..

ir-- inşallah,bizde çok üzüldük.. kızın ailesi de perişan,bizden bile özür dilediler..
abim için,hayırlısı böyleymiş .. kısmet değil miş demek ki..
gel hadi,dışarı çıkalım.. tuna..merakla beni arıyordur,şimdi..

erol-- (elimi tuttu ) aramak/aranmak ikiniz için de geçerli olduğundan.. bu hissi yaşamak çok kıymetli,inan.. 
maalesef,herkese de nasip olmuyor..

tuna telaşla içeri girince.. cevap vermedim..
erol-- (gülerek )iyi ki geldin tuna..
irem.. hiç susmuyor maşallah,sen nasıl dayanıyorsun bilmem..

tu-- (gülümseyerek,elini uzattı bana..tutup kalktım)gönüllüyüm, susmasın dayı..
onu dinlemek,görmek ..enerjisini izlemek ,bana zevk veriyor..

ir-- sağol hayatım.. ve sen erol bey.. diyeceklerimi biliyorsun,nasılsa  görüşürüz ..
erol-- (gözleri dolu dolu) biliyorum,görüşürüz..

biz  ele ele salondan, bahçeye çıktık..
tu-- ne oldu dayına ,sarhoş muydu..

ir-- (gülümseyerek ,baktım yüzüne) yok..
ergün, nuri ve kendi mutsuzluğu yüzünden..efkarlıydı..tuna beni arıyordur,çıkalım hadi dediğimde ..
birbirinizi karşılıklı düşündüğünüz için..bu hissi yaşamak çok kıymetli.. herkese nasip olmuyor demişti ki,sen geldin.. birde duymak istediklerini,söyledin mest oldu..
dayıma zevk falan diyince,senin ,sarhoş olduğunu düşündüm bende..

tu-- (gülerek) değilim de.. yanımdasın,adayım..
ir-- aşkım,benim de dengem bozulmadan uzaklaşalım öyleyse..
tu-- senn soda mı içtin ,yoksa..

ir--tu--hah hah hah..

bahçe kapısından girenleri görünce.. karşılamaya gittik.. belediye başkanı ve kaymakam bey gelmişler..
tanıştık.. tebrik ettiler,bizde teşekkür ettik.. ikramlarımızdan aldılar ..
yarım saat kadar,gurup halinde sohbet ettikten sonra..  nezaketle ,izin istediler.. toplantıya katılacaklarmış,yemeğe kalamadılar.. tekrar bekleriz diyerek , yolcu ettik..

*******
tuna maruflarla konuşurken..ben de mutfağa gittim.. ahçı ve yardımcıları çalışıyorlar.. tabaklar hazırlanıyor..
ir-- kolay gelsinn..
-- sağolun..

17 Mayıs 2012 Perşembe

1232.bölüm..


batu-- vazgeçtim,benim bambular.. yapraklandı,gelişti.. artık bitkiye benziyor.. size haksızlık yapmışım..
ir--  anlaştığımıza sevindim de,bu nedir.. bayağı ağırmış..

batu--  masanızda kullanırken,hedefinizi hatırlatmak amaçlı yaptırdım.. umarım beğenirsiniz..
ir-- merak ettim.. tuna sen açsana ,tırnaklarla tutamıyorum bile..

tuna alıp,açtı.. ay öyle duygulandım ki..
tunanın ingilizce öğretmeni yazdırdığı gibi..o da pirinç levhanın bir tarafına adımı,diğer tarafına da.."spiker"
yazdırmış.. kaidesi ve kalemi de.. çok şık..

ir-- (gözlerim dolu dolu baktım) çok teşekkür ederim,batu bey.. ağlatacaksınız beni..  buna benzer bir hediye daha almıştım da, o hedefime ulaşamadım..inşallah bu gerçekleşir..

batu-- inşallah.. sizi üzmek istememiştim..
tuna cebinden mendilini verdi..
ir-- üzmediniz.. kirletmeyim bunu,tuna.. içeride silerim..
tu-- senden değerli mi,sil lütfen..
hem diğeri hala duruyor,kimbilir belki onu da kullanırsın..

ir-- (mendili ve hediyemi alıp,gülümsedim..) sağol,güvenin için.. ama imkansız artık.. izninizle.. gelirim birazdan..

yürüyüp,köşke girdim.. ışıklar yanıyor.. alt katın lavobosunda
dikkatle sildim gözümü..

hediyemi de,vahide hanımın odasına koymak için.. kapıyı açtım..
aa.. mr rekinle, vahide hanım karşılıklı oturuyorlarmış meğerse.. ay ne ayıp olduu..

ir-- pardon.. ben bunu .. rahatsız ettim..

vahide-- irem hanım, rahatsız etmediniz.. buyrun.. kolumdan tutup,beni buraya getirdi..
bana söyleyeceklerini yazdırmış.. onu okuyor,güya.. okuyamıyor ,çabalıyor..
güleceğim gülemiyorum..tam zamanında geldiniz.. kurtarın beni.. lütfen..

mr.rekin-- yardım edin,irem hanım..
ir-- (gittim masanın yanına.. elimdekini bırakıp ) ne yardımı istiyorsunuz,mr.rekin..
mr.rekin-- diyeceklerimi anlatamıyorum..

ir-- iki kişi arasında,bu tarz bir durumda  tercüme yapmak zor..konuşmanız mutlaka gerekiyordur ama ilk etapta hislerinizi gönülden bakarak .. dokunarak gösterin.. mr.rekin..
 siz eğer gerçekten seviyorsanız,vahide hanım sizi anlayacaktır ... ve ona baskı yapmayın..  bu kadar yardımım olabilir size..
mr.rekin-- sağolun.. yanımda olmasını istediğimi,söylerseniz sevinirim..

ir-- (gülümsedim )çok değerli düşünürlerimizden ,Mevlana; 
"Kapı açılır, vurmayı bil!
Ne zaman? Bilemem
Yeter ki o kapıda durmayı bil! "demiş,mr.rekin...

mr.rekin-- (gülerek ) söz çok güzelmiş,teşekkür ederim.. duracağım da kapıyı,bir bulsam..

mr.rekin--ir-- hah hah hah..

ir--( vahide hanıma bakarak)yanında olmanı istiyormuş.. gözlerinle tavrınla hissettir.. seviyorsan , o mutlaka anlar dedim.. şebnem geldi mi..
vahide-- yemekten sonra gelecek de..
 ben kızımın yanında,beyefendiyle flört edemem.. olmaz..

ir-- e zamanı değerlendir öyleyse,karar vermen için bu bir fırsat .. baş başasınız bak..
ayrıca.. kapıyı tıklatmadan girdiğim için ,çookk üzgünümm..
vahide-- aşkolsun,irem hanım..
ir-- olsuuunn.. sakıncası yok.. yemeğe gelin ha,tuna arar haberin olsun..byy .. hah hah hah..

********

bekleme salonunda,dayımla karşılaştım nihayet.. koltukta oturuyor,gözü kapalı ve başını arkaya yaslamış..

ir-- dayı,neyin var..
erol-- (açtı gözlerini) çok yorgunum,başım ağrıyor.. uykum var..
ir-- yukarı çık,bir saat uyu.. yer sorunumuz yok..

erol-- iki gündür,uyumuyorum neredeyse.. yatarsam,kimse uyandıramaz beni.. o yüzden,evimde uyumalıyım.. gel,otur yanıma..
ir-- (koltuğun ucuna oturdum) söyleyeceğin  birşey var sanki.. sahi ,savcılar niye gelmediler..
erol-- çiçek göndermişler,görmedin mi..
ir-- gördüm de..
1231.bölüm..


gönülle ,elayla,abimlerle konuştuk epeyce.

tunayla beraber,gelen herkesin yanına gidip tokalaştım..yaka kartları var hepsinin..
 gençlerle,anar sohbet ediyordu.. çiçek, kardeşleri ve burhan da aralarında..
vahide hanım,derya ve songül de süper olmuşlar..
 said , nedim bey, kemal bey gelmişlerdi.. gülderen hanım,tamerle
 sonra gelecekmiş..

fevzi ve vecdi beyler.. müfettişler,milli eğitim müdürü.. varol bey.. galip bey,saliha hanımların yanına gittik..
tuna tanıştırdı.. bizde sohbetlerine katıldık..

hava hala çoook sıcak. ama. şemsiyelerin gölgesinde..bahçedeki insanlar cıvıl cıvıl.. fotoğrafçı gelmiş.. video çekiliyor.. garsonlar da,arı gibi çalışıyorlar..maşallah..


*******
ir-- susadım,tuna.. sen ne içiyorsun..
tu-- bunu boşver..sana soda alayım,maruf gelecek.. neme lazım.. zemin müsait..
ir-- hah hah hah..

erol-- tunaa,hanım kimm..
ir-- (döndüm)vayy,yakışıklı dayım gelmiş..

tunayla tokalaştılar.. ben de,öptüm yanağını.. sonra da sildim elimle
ir-- yengem kim öptü demesin.. gelmedi mi..
erol-- gelemedi,selamı var..
ir-- as..
tu-- ne içersiniz,getireyim..
erol-- beraber alalım..

onlar içki masasına gidince.. marufla,zübeyde geldiler..
yaka kartı için.. kız adlarını soruyordu.. yanlarına gittim.. zübeyde de,maruf da
çok şıklar..
ir-- hoşgeldiniz.. zübeyde,bu ne güzellik..
zübeyde-- sağol.. asıl sen harikasın..

maruf,kızın yazdığı kartları taktı yakalarına..
ir-- kızınız nerede..
maruf-- kulaklarımız dinlensin dedik,irem.. muhteşem görünüyorsun..
ir-- teşekkür ederim maruf.. buyrun.. (mr.anarın yanına götürüp tanıttım,guruptakilere.. )gençler yardımcı olursunuz.. misafirim geldi de.. görüşürüz..

tuna dayımla konuşuyordu.. işaret ettim marufları.. elizabeth, philib ve sam olduğunu tahmin ettiğim beyi karşılamaya gittim..

ir-- hoşgeldiniz.. (tokalaştım)
eli--philip--  hoşbulduk ..

eli-- yıllarca mektup arkadaşlığı yaptınız ama yeni tanışıyorsunuz..
sam,irem..
elimi öptü nezaketle.. kumral,yeşil gözlü.. ve çok yakışıklı sahiden.. lacivert bir takım elbise giymiş..

sam-- çok memnun oldum,irem.. ifaden hiç değişmemiş.. gözlerinin içi,parlıyor sanki..
ir-- iltifatına teşekkür ederim,sam.. çok naziksin..bende memnun oldum..
 yolculuğunuz iyi geçmiştir umarım,karşılayamadığım için affedin..

sam-- rica ederim.  yolculuğumuz rahattı.. eşin söyledi,yeni taşınmışsın.. açılışın,geldiğim gün olmasına ayrıca
sevindim.. çok güzelmiş yerin..
ir-- sağol.. yarın daha sakin bir ortamda,hem iş konuşuruz..hem de Adanayı gezdiririz sana..  çok beğeneceğine eminim..
sam-- olur da.. iş konuşmak için acelem yok..  önce her yeri görmek istiyorum..
ir-- (gülümsedim )benim de acelem yok.. ama  her yeri görmen için,bir kaç kere daha gelip..kalman lazım..
philip-- sam bir hafta buradaymış.. yarın iş görüşmeyeceğinize göre..  ilk gün,bizim misafirimiz olsun diyoruz irem.. 
ir-- (gülerek ) peki philip,yarın yorgun olacağımı düşündün sanırım.. çok naziksin..
philip-- rica ederim,başka işlerinin yanında.. kendine de vakit ayırırsın dedim..
ir-- teşekkür ederim,philip..  buyrun lütfen,misafirlerimle tanıştırayım sizi..

yürürken..
ir-- öğretmenim,sağlığınız nasıl..
eli-- iyiyim,kızım.. sağol.. bbc,koordinatörüyle.. bbc başkanı da gelmişler,biraz önce konuştum..  çağırdığına, çok memnun olmuşlar..

ir-- çok sevindim.. radyodan arkadaşları da çağırdım,görüşürsünüz.. ceydayı hatırlarsınız,o da gelecek..
eli-- tabi hatırlıyorum.. buluştunuz ha..
ir-- evet,tesadüfen..

marufların gurubuna onları da dahil edip, tanıştırdım... tuna da selamlaştı..

tu-- gençler ,misafirlerimize yardımcı olursunuz.. yiyecek içecek  ,alın lütfen..
kaan-- tamam tuna bey,merak etmeyin..

guruptan biraz uzaklaşınca..

ir-- tuna babam nerede,göremedim..
tu-- erenin yanında bak..
ir-- dayım nereye kayboldu.. orhan beyler de yok..
tu-- dayın,dolaşıyor.. orhan abiler de, geleceklermiş..
ir-- babamın yanına gideyim.. bana,soda alır belki..
tu-- (gülümseyerek ,tabağında ki,minik  köfteyi verdi ağzıma) aç karnına, çarpmasın dedim..

ir-- (yuttum )  alkollü bir kokteyl al bana ..gelenlere.. "heyt n'aber dostum " demek istiyorum.
tu-- hah hah hah..

*******
saat altı oldu..
içkiler su gibi içiliyor,mezeler yenileniyor devamlı.. keyifler yerinde..
vahide hanım,derya.. songül.. hizmetin aksamaması için.. çalışıyorlar..misafirlerimiz  de artıyor ,bu arada..

konsolos bey ve eşi.. mrs.victorya.. philip,elizabeth ..bbc başkanı..koordinatör.. güzide hanım,yusuf bey.. harun,ceyda.. sam,maruf zübeyde.. mr.anar..çiçek,burhan..tamer,orhan bey..menekşe.. varol bey..
galip,saliha çifti..  fevzi ve vecdi beyler.. kevin,liz..  gençlerle çok güzel vakit geçiriyorlar..
kahkahalar atılıyor..
fazlılar ve güngör beyler eşleriyle geldiler..
murat bey ve eşi yok.. sadece.. bekir beyler,annemler ve  abimlerle ayrı bir gurup oldular... dayımı
göremiyorum,neredeyse artık..

mr.rekin ,sadun bey.. ve mahmut bey beraber gelince..
tunayla karşılayıp,tanıştırdım.. mahmut beyi..
hoşgeldiniz dedik..hal hatır sorup..  onları da gruba dahil ettik..mahmut bey,bekar sanırım.. parmağında yüzük yoktu.. daha önce dikkat etmemişim.. 

mr.rekin etrafına bakarak.." vahide hanım yok mu "dedi..
ir-- burada.. mr.rekin.. görürsünüz..
tu-- irem,batu bey geldi..
ir-- tamam.. beyler.. izninizle.. 
tabi dediler..

batu beyi karşıladık..tokalaşırken, gülerek elindeki  paketi uzattı..
batu-- bu size,irem hanım..
ir-- batu bey.. ne zahmet ettiniz, ben bambu çubuk bekliyordum..

batu--tu-- hah hah hah..
batu-- vazgeçtim,benim bambular.. yapraklandı,gelişti.. artık bitkiye benziyor.. size haksızlık yapmışım..
ir--  anlaştığımıza sevindim de,bu nedir.. bayağı ağırmış..

14 Mayıs 2012 Pazartesi

1230.bölüm..

zaman yok dedim,saçımı kıvıra kıvıra.. tam tepeden , şekil vererek.. topuz yaptı..
gri-lacivert göz makyajım  yapılırken,
takma  tırnak,kirpik istemem dediysem de.. karışmaaa diyince,sustum..

oje ve  eye-linerin kurumasını beklerken,kapı tıklatıldı.. rujumu sürüyordu..
ab-- kim o..
ufuk--  benim..
ir-- gel ufuğum,gel..
kapı açıldı..

ir-- tanıyamadın mı.. gelsene.. kıpırdayamıyorum ufuk..
ela-- oğlumun suçu yok.. afet olmuşsun.. elticiğim..
ir-- oo,elticiğim de buradaymış.. abdullah yeter,sıkıldım..
ab-- tamam,bitti..
ir-- sağol..
 başımı çevirdim..ufuk öyle şaşkınlıkla bakıyor ki bana..
kalkıp,ikisini de öptüm.. ela da,beyaz ipekli gömlek ve pantolon giymiş..  saçlar fönlü,makyajlı süper olmuş..

ir-- sende çok güzelsin..,ufuğum da çok yakışıklı..  hoşgeldiniz..
ela-- hoşbulduk.. abdullah merhaba..

ab-- merhaba,ayol sen yeni evlenmedin mi.. ne zaman oğlun oldu..
ir--ela--hah hah hah..

ela--(ufuğun yanağını okşayıp)o benim bir tanemm.. aniden oldu işte..
ir-- abdullah hepinizin eline sağlık,yordum sizi.. salona buyrun.. songül,içecek ikram ederken..  ben de paranızı getireyim..
ab-- alacağımız olsun,irem.. dükkanı kapattım,hemen gitmemiz lazım.. sonra ödersin.. (çantalarını topladılar aceleyle)
ir-- olur mu ya.. beklee..
 odadan çıkıp,vahide hanımın odasına geçtim..
kimse yok tabi.. kasadan uygun bir miktar alıp..geri döndüm.. abdullahın gömlek cebine koydum..  sağol dedi,onları gönderdim..

ir-- dışarısı kalabalık mı,kimler var ela..
ela-- kalabalık,herkes burada..
ir-- hah hah hah..çok açıklayıcı oldu.. ufuk bey,elimi tutup..bana eşlik edermisiniz..
ufuk-- ederimm.. ama annemin de elini tutacağım..
ela-- kuzum,şimdilik ireme eşlik et.. olur mu..
ufuk-- olur..

ela önde,bizde ufukla arkada.. salona girdik.. bir kaç genç var,tanımıyorum.. başımla selamladım..
eren-- (içeri girdi o sırada) maşaallahh.. bu ne hal,gelin..
ir-- abii,hoşgeldin.. yalnız mı geldin yoksa.. 

eren-- hoşbulduk.. (yanaklarımdan öptü)yok ailece geldik ve kocanı kaptırdın..
ir-- kapan,müge olsun..  geri alırım..
ela-- bence hiç kimsenin şansı yok.. değil mi,eren abi..
eren-- evet,haklısın..bir daha kardeşime kıskanç deme,bozuşuruz..
ir-- aa,ben mi dedim.. kuru iftira.. kocacığım, bunu giy diye ısrar bile etti..
eren-- hımm,hiç hayra alamet değil..
eren--ela--ir-- hah hah hah..

beraber çıktık kapı önüne.. aman allahım,bu ne kalabalık böyle..
örtülerle şıklaştırılmış,bistro masaların etrafında. kadınlar-erkekler toplanmışlar..  yiyip,içerek,konuşuyorlar..
tuna gördü ve kucağında mügeyle geldi yanıma..

ir-- ayy maşallah bu ne güzellik ,böyle.. ama bana bakmıyor bile cadı..
eren-- ee,tunaya kavuşmuş çocuk..sayıklıyordu, çok görme..
tu--(eren abiye ,verdi kızını ) karımı alabilir miyim,ufuk..
ufuk-- amca yaa.. eşlik edecektim benn..
 tu--eren--ela-- ir--hah hah hah..

ufuk-- gülmeyinn..muazzez nene,bana iremi getir demiştii..
ir-- peki,canım..  izninizle,gelirim birazdan..

herkese selam vererek,yürüyorum.. ufuğum çok mutlu.. atını anlatıyor bana..
 firuze hanım,halam.. annem.. bahçe koltuklarına oturmuşlar.. sohbet ediyorlardı..

ir-- hoşgeldiniz hanımlar,şeref verdiniz..
mua-- yavrumm.. maşşallah..
fir-- allah esirgesin..
nermin-- amin..

arkalarına geçip,yanaklarını öptüm..
ir-- kusura bakmayın..elinizi öpemedim.. eğilmem sakıncalı olacağı için..
mua-- çok yakışmış da..tuna nasıl giydirdi bu elbiseyi anlamadım..
ir-- bende,anlamadım ..halacığım.. 
mua--nermin--fir--ir-- hah hah hah..

ir-- (hal-hatır sorduktan sonra ) izin verirseniz,misafirlerime de hoşgeldin demek istiyorum..
mua-- olur,hadi git sen..

ir-- yasinler ve ertan neredeler..
fir-- yasin getirdi bizi.. annesini görüp,gelecekler kızım..
nermin-- ertan da,babanda..

ir-- tamam.. saadet teyzemlerden haberin var mı..
nermin-- yaylada onlar.. selamları var..
ir-- as.. görüşürüz.. ufuğum sağol canım.. seninle de sonra konuşuruz ,olur mu.. 
ufuk-- peki..
1229.bölüm..

çıktım kapının önüne,arkamdan da kapadım..
ir-- evet..
tu-- anarla avukatı geldi.. anlaşmayı imzalamak istiyorlar.. avukat gidecekmiş..

ir-- tamam,çıkın geliyorum..
tu-- birde, bu renk boğmuş seni.. başka elbise getirmedin mi..
ir-- getirdim de,boşver ..en uygunu bu..
tu-- (gülerek)  sen söyle de,gel..

abdullaha haber verip,saçımı at kuyruğu topladım..  asansörle çıktım yine..
odama girdiğimde.. ayağa kalktılar,tokalaştık.. yanındaki beyi,avukatımız diye tanıştırdı.. tuna da orada..

ir-- memnun oldum ,hoşgeldiniz.. mr.anar.. nasılsınız..
mr.anar-- teşekkür ederim,irem hanım.. iyiyim.. siz nasılsınız.. kral nasıl..
ir-- (gülerek) sağolun,iyiyiz..kral da gelir birazdan..buyrun lütfen,oturun..(yerime geçip oturdum) ne içersiniz..
mr.anar-- biz içtik,aşağıda.. sizi işinizden  alıkoydum ama avukatımızın gitmesi gerektiği için..imzalayalım istedim.. 
ir-- tamam..
(sözleşmeyi aldım,çekmecemden.. avukat beye uzattım bir nüshasını ..o okurken.. tunaya aldığım kalemi de.. çıkardım )
mr.anar-- (çantasından para destelerini çıkarıp masama koyarken de,konuşuyor )
mısırlar muhteşem olmuş,irem hanım.. gelecek yıl için de,anlaşmak istiyoruz..

ir-- sizinle çalışmaktan memnunuz.. mr.anar.. anlaşmak da isteriz elbette..
 başka talepler de var..sizin verdiğiniz rakamı da değerlendirip,haber veririm size..

mr.anar-- tamamm.. on dönüm araziye ekilmişti mısır,32 bin dolar ödedim.. gelecek yıl için.. yirmi dönüm araziye ekilecek, aynı tohum için.. 64 bin dolar öneriyorum..

avukat,sözleşmeyi  mr.anara uzatıp,"imzalayabilirsiniz "derken..
ir-- önerinizi kabul edemeyeceğim,mr.anar..üzgünüm..

imzaladı,bende imzalayıp.. değiş tokuş yaptık sözleşmeleri.. imzaya devam ediyoruz..
mr.anar-- siz ne kadar,istiyorsunuz..
ir-- dediğiniz şartlar için.. yine taşıma size ait olmak üzere.. 100 bin dolar istiyorum..
mr.anar-- oo çok fazlaymış..

ir--( bitirip,kalemi kapattım) mısırımızın talibi çok.. mr.anar.. 100 bin veren olduğu halde..
sizinle çalışmak istediğim için,aynı rakamı söylemiştim..

mr.anar-- sağolun.. biz kalkalım..
ir-- peki.. çalışamasak da,sizin ayrı bir yeriniz olduğunu bilin lütfen.. işi bırakıp.. açılışımızda dostça vakit geçirelim,buyrun..
mr.anar-- teşekkür ederiz.

avukat sözleşmeyi çantasına koydu.. tunanın refakatinde,çıktılar odadan.. bende paraları,masanın yanındaki küçük kasaya koydum.. kapıyı kapatırken,tuna geldi tekrar..

ir-- ne oldu.. sana da mı, fazla geldi..
tu-- eh biraz.. odaya gel..
ir-- (kilitleyip,anahtarı aldım.. )sende odaya gel diyip, duruyorsun da..
(içeri girdik,kapıyı kapadı )değişmeyeceğim dedim ya..
(dolabı açıp,çantama koydum anahtarı..)anahtar burada,haberin olsun..

tu--(kendi elbise  kılıfı açıyor)tamam.. sen çıkar elbiseni..
ir-- (derin bir nefes alıp )yanlış kılıfı açıyorsun.. o senin tunaa..

tu-- yaa,öyle miymiş.. içinde sana ait bir elbise olduğundan ,açıyorumdur belki de.. mesela kırmızıyı,getirmiş  olabilirim..

çıkardı kırmızı elbisemi..
ir-- aa.. sen ciddi misin,giy mi diyorsun yani..
tu-- e mecburen,kendi açılışında matemdeymiş gibi giyinmene dayanamadım.. göstermeyecektim de.. iyi ki,getirmişim.. bekleniyorsun.. çabuk giy..

ir-- (giydim,gerekli düzenlemeleri yaparken de gülerek söyleniyorum.. )
kıskançlıkla yüzünü asarsan,ödün verdim dersen karışmam.. ben istemedim... kıyafeti getiren ,giy diyen sensin.. becerikli,sürpriz sever ..düşünceli kocacığım..ayakkabısını da getirmişsindir umarım..

tu-- kışkırtmaa.. getirdim tabi,karıcığım..  yaklaş..

kendisi giydirdi,ayakkabıları..
yerde hala bana bakıyor,hayran hayran..

tu-- (gülümseyerek ) soyun..
ir-- (eğilip,öptüm dudaklarını) çok geç hayatım..
tu-- ama kesinlikle eğilmeyeceksin,çokkk sakıncalı..
ir-- hah hah hah..

çıkardıklarımı dolaba koyduk aceleyle..
pırlanta setimi taktık..
 asansörle inerken.. bakıyordu hala..
ir--  herkesin adı yazılacaktı yaka kartlarına.. unutulmasın.
tu-- yazılıyor.. gecikme..
ir-- tamam..

****
abdullah ta,makyöz de bayıldılar.. elbiseme..
göğüs dekoltesi normal ama sırtım  v şeklinde epeyce açık..
incecik askıları var..
vücuduma tam oturup.. birde kırmızı tafta olunca,
feci dikkat çekiyor..
1228.bölüm..

alt kattaki personel odasında.. onlar hazırlıklarını yaparken.. bekleme salonunda.. sohbet de başlamıştı..
derya onlara da kola getirmiş..içiyorlar..

ir-- hanımlar,sözünüzü kestiğim için kusura bakmayın..biliyorsunuz, zamanımız kısıtlı bugün..  sizin hazırlanmanız lazım..  bizde konuşup,geliriz biraz sonra.. burhan.. hadi sen de giyin.. kimse gelmeden.. 

tamam diyip,kalktılar.. onlar gidince.. çiçeğin kardeşlerinin yanına oturdum..
çiçeğin,annesinin halini hatırını sordum.. gülerek,iyiyiz dedi..

ir-- kızlar,tanışalım.. ben irem kara..
selvi-- ben selvi..
funda-- ben de funda.. memnun oldum,irem hanım..

ir-- bende memnun oldum.. lise de okuyormuşsunuz,kaçıncı sınıfsınız.
selvi-- ikinci sınıftayız,ikimizde..
ir-- hedefiniz nedir..

selvi-- ben makina mühendisi olmak istiyorum..
funda-- benim hedefim mimarlık..
ir-- kolay gelsin size.. yabancı dil konusunda,ablanızın yeteneğini aldıysanız.. süper olur.. hazırlık okumazsınız..

çiçek-- sağolun,iltifat ediyorsunuz..
onlarda benim gibi,dil eğitimi hiç görmediklerinden.. sınıflarının düzeyi onlara göre çok yüksek geldi.. 
sizin bana ilk gönderdiğiniz soruları ,açıklamaları verdim.. iki ay,çok çalıştılar.. bende zaman buldukça öğrettim.. son sınavlarıhatasız olunca, öğretmenleri bile şaşırmış.. taktirnameyi o sayede alabildiler..

ir-- ikinizi de,tebrik ediyorum ..başaracağınıza da eminim..
selvi--funda-- sağolun..

ir-- şimdi,abdullahın yanına gidelim hadi.. sizde saçlarınızı yaptırın.. çiçek sanada makyaj yapsınlar.. çok mahir ve çabuktur..

kalktık,içeri giderken..
ir-- mutfağımız ve gördüğünüz her yer hepinize açık.. çekinmeyin,sakın..
çiçek-- sağolun.. burhan dönmedi,kapı açık .. bekleseydim ben..

ir-- burhann,neredesin ses ver.. giyindin mi..
burhan-- songülün odasındayım..giyindim sayılır..
ir-- çiçek bekliyor,çabuk ol..

burhan--............
ir-- çiçek şu ikinci kapı,songülün odası.. zil çalarsa,onu yada beni  çağır.. burhan yerine dönünce de,gel..
çiçek-- tamam...

biz odaya girdik.. çalışıyorlar,arı gibi..   hanımlar,makyajla.. taş bebek gibi olmuşlar maşallah..
vahide hanımın saçları da bitmiş ve müthiş görünüyor.. songül oje sürüyor ona.. onun da saçları fönlenip,fırçaya sarılmış..  deryanın saçıyla uğraşıyorlar..  ayna yok,bakamamışlar tabi..

vahide-- irem hanım.. nasılım.. 
ir-- maşallah.. hepiniz harika olmuşsunuz.. abdullahh,bir numarasın..
ab-- sağoll.. makyöz boş,oturun zaman geçiyor..

selviyi oturtup..  hafif bir makyaj olsun.. dedim.. kız hemen başladı.. funda da bakıyor..
vahide hanım,ojesi kuruyunca kalktı..
vahide-- teşekkür ederim abdullah bey..
ab-- rica ederim,efendim.. saçlarınız çok güzel ama renk ve kesimi değiştirmenizi öneririm..

vahide-- tamam.. derya elbisemi,songülün odasına mı astın..
derya-- evet..

ir-- abdullah,fundaya da yapılacak.. ben de birazdan gelirim..
ab-- tamam.. 

vahide hanımı koridorda kolundan,yakaladım.. fısıltıyla konuşuyoruz..
ir-- burhan burada giyiniyorum dedi, çiçek de yanında olabilir..  bir seslen önce.. tatsız bir sürpriz olmasın..
vahide-- hay allah.. iyi ki,söylediniz.. pat diye girecektim.. niye beraberler,iş yerinde olacak şey mi..

ir-- (gülümseyerek)  fesatlıkta yarışıyoruz,tamam da..olabilir dedim.. hem içeride olsalar bile.. ne yapacaklar ki,vahide hanım..  olsa olsa.. kaçamak,bir öpücük olur dimi..
 
burhan-- irem hanımm.. tuna bey,sizi çağırıyor..
ir-- (ses,salondan gelince.. vahide hanıma bakıp..gülerek ) ayy çok utandım,ikimizi de kınıyorum..

vahide-- bendee..
vahide--ir-- hah hah hah..

*********

salonda .. ikisi koltukta oturuyorlardı.. içeriye de,birçok saksı çiçeği gelmiş..
ir-- burhan,çok yakışmış.. takımın..
burhan-- sağolun..
ir-- seni,çiçeğinden ayırmak istemem ama içeride bekleniyor.
burhan-- (gülerek) peki..

ir-- tuna nerede.. saat kaç..
tu-- buradayım,gel..  saat dört.. niye hazır değilsin sen..
ir-- (yukarı da duran tunaya bakarak,merdiveni çıktım ) sıra bana gelmedi, canım.. boş durmuyorduk bizde..

elimi tutarak ,odaya götürdü.. kapıyı da kapatınca ..
ir-- hoşgeldin,durum ne.. sam sağlam mı..
tu-- sağlam, merak etme.. geldiler.. otele bıraktım sami.. philiple,elizabeti de evlerine getirdim.. bende duş alıp,geldim.. hoşbuldum,(gülerek )teşekkür etmeni bekliyorum..

ir-- (yanağını öptüm )teşekkür ederim,sonra senin istediğin gibi de ederim.. sen giyin,ben yüzümü yıkayayım..
tu-- (omuzlarımdan tutup,kendisine çekti.. dudaklarımdan öptükten sonra )bu şans içindi,hakkım baki..
ir-- (gülümsedim) tamam..

*********
ben banyoda temizlenip geldiğimde..  tuna açık gri takımını giyinmiş,odadan çıkıyordu..
ir-- vayyy,çok yakışıklısın ağam.. 
tu-- (sessizce öpücük attı)sağol,hadi çabuk ol.. anar gelecekmiş,birazdan..
ir-- tamam..

çıkardıklarını dolaba koymuş,tertipli aşkım.. ben de on dakikada giyinip.. etrafı topladım.. parfümümü sıktım.. banyoda mavi lenslerimi taktıktan sonra.. boy aynasına bakarak.. koyu lacivert dökümlü kumaştan
kolsuz elbisemle iyi durduğuna kanaat getirdim.. üstüme oturuyor da,iddiasız bir elbise yani..
aynı kumaştan yapılmış..topuklu ayakkabılarımı giyip, asansörle aşağıya indim.. seslerin fazla oluşuna şaşırmamak lazımmış.. bekleme salonu gençlerle şenlenmiş.. çaktırmadan,odaya geçtim.. bekliyorlarmış onlarda..

ir-- abdullah hadi..
ab-- ( koltuğa oturtup,topuzumu açtı..eliyle dağıtıyor saçımı )irem,senin neyin var..  açılışa uygun giyinseydin ya..  bu ne böyle.. elbisenin rengi, çok koyu.. sıfır yakalı.. saçın simsiyah,tenin bembeyaz..lenslerin mavi..
uyumsuz ve soğuk olmuş.. başka ,canlı renkli kıyafetin yok mu..

ir-- iki tane daha getirdim..birisi, toz pembe.. eteği kloş,ipekli açılma riski var diye giymedim.. diğeri..

kapı açılınca.. döndük hepimiz.. tunaymış..
tu--bir dakika gelsene..
çıktım kapının önüne,arkamdan da kapadım..
ir-- evet..