Translate

25 Mayıs 2012 Cuma

1240.bölüm..

ben ağır ağır yürüyerek içeriye girdim..
yukarı çıkıp,tunanın dediğini yapmaya mecburmuşcasına .. odama koymak için anahtarı aldım.. masama nazarlığı yerleştirdim.. kilitleyip çıktım.. anahtarı yine çantama koyup.. biraz parfüm takviyesi yaptım..
banyoda da oyalandım biraz.. sonra asansörle aşağıya indim..
mutfakta ki hazırlıklara baktıktan sonra.. yan kapıdan bahçeye çıktım..
herkes  uzun masalarda,gülerek konuşarak yemeklerini yiyorlar.ayakta kalan yok..
bizim ekip sondaki masadaymış.. tuna ,kucağında ertanla ayağa  kalkınca gördüm.. yanlarına gidinceye kadar.. her masanın başında durup, afiyet olsun dedim .. memnun oldular...

vahide hanım,mr.rekin.. songül,burhan.. çiçek,kardeşleri.. derya,said..maruf,zübeyde.. mahmut,güzide.. batu,yusuf.. bbc koordinatörü..başkanı.. mrs,elizabet..philip..harun ceyda,sam .. galip saliha.. varol bey..
bir masaya oturmuşlar.. onlarla da selamlaştım..  

yerime otururken.. amcayı aradı gözlerim..
ir-- afiyet olsunn..
sağol dediler..
ir-- tuna amca nerede.. kaçtı mı yoksa..dayımı da,göremedim.. (eğilip,ertanı öptüm )
tu--  oturamayacağım diyince..rahatsızlığını bildiğimden ısrar edemedim irem.. dayının da haklı mazereti vardı.. beraber gittiler.. sana çok selamları var..

ir-- as.(masadakilere bakıp,babamın olmadığını anlayınca )tunaa susadım ve sigara istiyorum.... 
tu-- (gülümseyerek,ertanı indirdi yere.. sigarayı verip ,yaktı)suyunu içmediğine göre..
ben sana,en safından soda getireyim en iyisi.. pipet olsun mu..
ir-- hah hah hah.. yokk..

**********

servis,hizmet mükemmel.. masalar arası gençlerin trafiği yoğun..
iş görüşmesi yapmaları, uyanıklıkları da hoşuma gitti..

şebnem de geldi.. çiçeğin kardeşleriyle iyi anlaştılar.. bizim üç minik de onların gözetiminde.. kurtlarla oynuyorlar..
bahçenin tüm ışıkları yanıyor.. şemsiyeler de kapatılıp kenara çekildi..
keyifler yerinde ,kahkahalar atılıyor.. yemekler yeniliyor,içkiler yenileniyor devamlı.... içki içmeyenler sohbet ediyor.. kalkıp dolaşıyorlar bahçede,köşkte..
 saliha hanım da .. ona ayırdığımız masasında oturuyor.. başındaki kalabalık hiç azalmıyor , maşallah..
galip bey de,içecek götürüyor eşine..

*****
 tunayla bizde, her masayı ziyaret edip ... oturduk ilgilendik misafirlerimizle..
vahide hanımın, mr.rekine bir bakışını yakalayınca.. umutlandım doğrusu.. sam de ,yaseminle iyi anlaştı..
ama en ilginç yakınlaşma bence güzide hanım ve mahmut bey arasında yaşanıyor..

maruf zübeydeyi eve götürüp ,yeniden geldi.. bebek için.. olunca sesim çıkmadı..
kendi masamıza dönerken..
 philip,mrs. elizabeth.. kevin ,liz.. bbc başkanı .. gençlerin ilgi odağı olmuşlardı..

ir--(müge uyumuş.,arabasında.. sacide hanım,saçını okşuyor) gönül,kızını içeri yatırsana.. yerimiz var..
 arabada rahat edemez çocuk..
gönül-- diş çıkarıyor,huzursuz.. uyanırsa,duymayız irem.. yanımda olsun..

ir-- karışmayım öyleyse.. çok büyümüş,güzelleşmiş ama yıldızımız bir türlü barışmadı kızınla..
eren--tuna varken, seni ne yapsın çocuk.. bebekliğinden belliydi..
tuğrul-- iremm,ufuk duymasın.. seni feci kıskanıyor..
ir-- yakınlığımız var ama kıskanmak nereden çıktı.. kimden kıskanıyor,mügeden mi..
tuğrul-- hayır,ertandan.. hatta tunadan..

ir--tuna mı.. daha birkaç gün önce,amcasıyla çok samimiydi..
menekşe-- yine samimi,amca kavramı gelişti sayende ama sana yakınlığını ,kabul edemiyor henüz..

orhan-- tuna diyordu ya,çocuklar büyüyünce..ne yapacaksın bakalım...
ir-- yanlış bir tavrım varsa.. uyarın,çocuğa kötülüğüm dokunmasın.. söz dinlerim..
ela-- tamam..

Hiç yorum yok: