Translate

8 Ocak 2015 Perşembe

2346.bölüm..

yıldırımı oturanlara doğru,yürütüp..seslendim..
irem-- zuhall,gittiler mi..
zuhal-- evett..
sacide-- dikkatli ol..
ela-- senin ne işin var,atın üstünde..
tuna-- ağaçlarda,gezmesin de.. buna razıyım,ela..
behzat-- ama iğreti durmuyor..
şermin-- çok yakışmış,kıyafetlerde..
irem-- sağolun,efendim..
tuğrul-- şu halinizle,ağa ve hanım ağa olmuşsunuz.. siz,boşverin çalışmayı
gelin buraya..
özcan-- orhan-- aa,olmazz..
güldük..
çiğdem-- biz,piknikte bu kıyafetlerle tanımamıştık iremi..
aylin-- tanınacak gibi değil ki..
irem-- tuna bile..işçilerin arasında .. zor ayırt etmişti,dert etme..

kahkahalarla gülerlerken..  döndürdüm atımı.. kanal boyundan.. bizim çiftliğe
gittik..  kalabalık dağılmış.. naille,güllü ..hamza kahya,esma kadın.. amcalar,teyzeler
ziya,ilter,anar,said oturuyorlardı kalktılar,bizi görünce..
rüzgarın sevincini,anlatacak kelime yok.. etrafımda dönüp duruyor..
tuna-- rüzgarr,çekill..
tunaya hırlayıp,havlayınca.. herkes güldü..

neyse, indik atlardan..
irem-- rüzgar,dur oğlum.. seni sonra seveceğim..
tokalaştım.. misafirlerle.. hamza kahya elini öptürmedi.. gözünü siliyor,devamlı..
esma teyzeyle,kucaklaştık..
esma-- hoşgeldin.. yuvan ,yuvanız şen olsun kuzumm..
irem-- aminn.. hoşbuldum da.. kızınızı almaya geldim,izniniz var mıdır..
esma-- var.. artık,evi yurdu orası.. götürebilirsin..

naille tokalaşıp.. yakasına altını taktım..
güllünün yüzündeki kırmızı örtüyü kaldırıp,yüzüne baktım.. gözleri ışıl ışıl gülüyor..
makyajı da,gelinliği de çok yakışmış..
sarılıp,öptüm yanaklarını.. onun altınını da,taktım.. örtüyü kapadım yeniden..
irem-- hamza kahya,hadi buyrun.. gidelim..
hamza-- tamam,kızım..
tuna-- ziya,dolaş.. çiftliğe beraber girelim..
ziya-- tamam abi..

herkes ,arabalara doğru yürürken..ben rüzgarı,sevdim.. okşadım..
mest oldu.. sonra atlara binip,ayrıldık.. yanyanayız.. ıssızz,rüzgar saçlarımı savuruyor..
derin derin,içime çektim havayı..

tuna-- yağmur geliyor,biraz hızlanalım..
irem-- oturanlar ,ıslanmazlar inşallah..
tuna-- brandaları görmedin herhalde.. indireceğiz.. ıslanmayacak kimse..
irem-- görmedim ağam.. müzik işini ne yaptın..
tuna-- ziya,org çalacak.. tuğrul davul.. gülşen hanım,klarnet.. sacide
hanım darbuka.. daha ne olsun..
irem-- pinti ağa.. orkestrası..
tuna-- hah hah hah..

*******
evin orada,attan indik.. tuna,ağaçlara bağladı.. dışarıdaki muslukta
ellerimizi yıkadık ikimizde..
fuzuli,nadir,profesörler,tuğrul,sami beyler.. bedri,hüseyin abiler..
sam, mr.smith,mr.jack,leyla- zafer ,akif-belgin hanım geliyorlar .. bekledik artık..
fatma da geldi.. tokalaşıp,hoşgeldiniz diyoruz.. oturanların yanına doğru gidiyorlar..

fuzuli-- ev sahibi yok mu..
mr.ronald-- erken mi geldik ,yoksa..
leyla-- gelirler herhalde..
akif-- kızları getirseydim keşke.. atlar da,buradaymış..
zeliha-- irem hanımın,burada yaşadığını düşünemiyorum...narin,naif..

mr.hector-- orhan bey,madem yoklar.. bize biraz bilgi verin..
orhan-- irem çok kızar,bilgi veremem..
mr.hector-- nereden duyacaklar,canım..
sadun-- irem hanım duyar..
behzat-- yerin kulağı var,derler..
irem-- ayol hem tanımadılar,hem dedikodumuzu yapacaklar.. bu ne dikkatsizlik,fuzuli bey..

onların aaa,sesinden sonra..

bir kahkaha yükseldi.. hüseyin abiler de,ilerlediler..
nadir--  burası,ne güzel bir yermiş.. tuna beyi,görünce bir evlik yer isteyeceğim..
tuna-- (elini kaldırdı,gülerek )sağolun.. beni görmediniz,şansınız yoktu da.. tamamen kaybettiniz..
nadir-- aaa.. gördümm..
kahkahalar atıldı..

fuzuli-- bir ev yeri verin,canım.. yazık sevinsin garibim..
tuna-- ben yetkimi,iptal ettirdim..
nedim-- aklınıza gelen,her türlü işlem için.tam yetki, irem hanımın..
nadir-- kara bahtım,kör talihim..

kahkahamız,çınlattı çiftliği..

akif-- siz niye,orada bekliyorsunuz..  tuna bey..
tuna-- gelinle damat geliyor,otursunlar da.. geleceğiz akif bey..
tuğrul-- iremmm..

tunanın atı kişneyerek,şahlandı birden..
tuna-- tuğrulll,ne yapıyorsun..
tuğrul-- erenin bu nedenle düştüğüne,ela inanmamıştı da..onun için seslendim.
.
yavuz-- irem hanımın adını söyleyince..niye sinirlendi ki..
tuna-- (boynunu,başını okşuyor ) iremi kıskanıyor,yavuz bey..
özcan-- vay,canına..

irem-- tuna,bekar ve okulu yakınken.. burada fazlaca zaman geçirebiliyormuş.. müthiş de,ilgilendiğinden.. beni anlatırmış,atına.. hayvan kinlenmiş.. bindim bir gün.. baktım,beni üstünden atacak.. seni tunaya söylerim, dedim de.. sakinleşti.. adıma bile tahammül edemiyor..

mr.edward-- çok ilginç..
irem-- evet..
fatma-- (elime birkaç konfeti verdi ) geliyorlar, atalım karşılıklı..
irem-- tamam canım..

ziyanın nameli kornasına diğerleri de ,eşlik ederek.. geldiler..
 zılgıtlar,alkışlar ve konfetilerle.. arabalardan indiler.. zuhal,ergün abimin makinasıyla.. fotoğraflarını çekiyor..

nail utandı,çekindi.. ayrı duruyorlar.. arkalarına,gidip.. ellerini birleştirdim..
irem-- sesin çıksın damat...hoşgeldiniz de.. yerinize oturun,hadi..
(hoşgeldiniz diyip,oturdular..)

irem-- esma teyze,hamza amca.. böyle buyrun,hoşgeldiniz..
.. (masaya geçerken,başlarıyla selam veriyorlar..misafirlere.. ) ben tanıştırayım.. güllünün,anne babası.. amcaları,eşleri.. teyzeleri,kuzenleri..  burası hüseyinle,fatmadan sorulurdu.. artık naille,güllüden de sorulacak...
(ona dönüp)birde,dayımız var.. pişirmenin ve servisin ustasıdır..
birazdan,yaptıklarının tadına bakınca..bana hak vereceksiniz..

satılmış-- sağolasın.. (garsonlara bakıp)meze servisine başlayın...
irem-- bedri bey,davut bey,behzat bey.. siz de içki konusuyla ilgilenirseniz,sevinirim..
tabi dediler..
ilter-- ben ne yapayım..

Hiç yorum yok: