irem-- peki.. gelip gittikçe kalabileceğiniz yer istemiş olsaydınız,bende yardımcı olabilirdim ama.. aile dediniz,iş değişti..
okulum başlıyor,yine ilgilenirim de.. mustafa,cevdet,cengiz beyle
konuşmanız daha verimli olur sanırım..
nasr-- sağolun..
kevin--irem hanım,tarlalar ekildi mi..
irem-- önümüzdeki hafta içinde,ekilecek sanıyorum.. (döndüm ) hamza amca..bizim tarlalara,pamuk buğday gelecek hafta ekilecek değil mi..
hamza-- evet.. salı- pazar arası ekilecek.. herşey hazır da,düğün için
erteledi tuna ağa..
tuna,nail,hüseyin.. galip bey ve saliha hanımla beraber girdiler içeriye.. biraz ıslanmışlar..
irem-- (kalktım) oo,hoşgeldiniz efendim.. şerefler verdiniz..
saliha-- hoşbulduk,tebrik ve teşekkür ediyorum..
irem-- (tokalaşıp,öpüştük samimiyetle )sağolun,rica ederim..
galip--(kollarını açtı ) kızımmm..
irem-- (bende açtım kollarımı gülerek) hocamm..
sarılıp,öptük birbirimizi..
galip-- gurur duydum seninle.. çok sevindim,çok..
irem-- sağolun.. sayenizde,diyebilirim rahatlıkla..
galip-- yok canım.. yarın,gel ha..
irem-- (gülerek ) tamam..
hoşgeldiniz ,hoşbulduk muhabbetinden sonra.. prof.sami,hüseyin abiler,philipler buraya buyrun dediler..
yerlerine geçerlerken..
satılmış-- tuna,oğlum.. kebapları pişireyim mi.. yiyemeyiz demişlerdi..
tuna-- soralım dayı.. (yanıma oturdu,ingilizce- türkçe ) yiyelim diyenler elini kaldırsın..
herkesin eli havadaydı, neredeyse..
tuna-- yiyebilirlermiş,dayı..
maruf-- irem mi yaptı..
irem-- ustası yaptı,maruf.. (dönüp)galip bey,saliha hanım.. nasılsınız..keyfiniz ,sağlığınız yerinde mi..
galip-- sağol kızım,iyiyiz şükür.. seni duyduk,daha iyi olduk..
irem--(gülümsedim ) teşekkür ederim..
saliha-- hakkını yememek lazım,ağzınla kuşu tuttun.. iyi ki,beni ikna etmişsin..
irem-- sağolun.. ikna olmanız için.. haklı olduğum halde,özür diledim..ki, tuna olmasaydı..
tuna-- irem,aç ağzını.. (bir salatalık verdi ) boğazın kurumuştur dedim..
kahkahayla güldüler..
irem-- abi,halamlar ve yasinler niye gelmedi..
tuğrul-- yasinler gelecek de.. halamla,firuze teyze.. esma hanımı arayacaklardı..
esma-- aradılar,sağolsunlar.. senin halan,amcan.. osman,arif enişten de öğlen geldiler.. yıldız teyzen.. eren beyler,annen,baban,abinle de konuştuk.. hepsinin ,selamları vardı size..
irem-- as.. halamla,amcama akşam düğün var demedin mi..
esma-- (gülerek ) dedim dee..
irem-- anladım,anladım..
tuğrul-- ne,gelmem mi demiştir..
tuna-- hala eski toprak.. karaları biliyor.. iremin ,benimle evleneceğini duyunca çok bozulmuş.. yüzüme de, söyledi zaten.. iremi üzersen,vururum bile dedi..
nedim-- kız halaya çekmiş desenize..
yine güldük..
tuğrul-- sen üzmezsin de.. diyelim ki,oldu.. irem halaya,iş bırakmaz.. kendi işini,kendisi görür..
tuna--(gülerek ) şüphem yok..
saliha-- elizabeth-- benimde..
gülündü..
hüseyin-- bizim kızlar,yapar.. erkekler,dikkat edecek..
irem-- yoksa,adamın beline yabayı batırırlar..
bekir-- laf yerini buldu.. helal olsun,ortağım..
elif-- hazır cevaplığın,müthiş..
irem-- sağolun..
galip-- çiftçinin cezası da ,ona göre oluyor demek ki..
philip-- hüseyin beyy,geçmiş olsun.. demek siz dikkat edemediniz..
hüseyin-- (gülerek ) evet ama bir yanlışlık sonucu olmuştu..
lafı da ,bekirin yüzünden.. duyduk..
bekir-- niyeymiş..
hüseyin-- sen anlatınca,ben de anlattım.. ceremesini çekiyoruz,şimdi de..
esma-- köy yerinde,olur öyle şeyler..
hamza-- ama bizim ki yanlışlık değildi .. bilerek ateş ettin,esma..
esma-- he,ettim.. sen niye girdin ki,lafa..
irem-- mutlaka esma teyzemi sinirlendirecek birşey yapmışsındır,hamza amca..
hamza--(gülümseyerek) hatırlamıyorum..
esma-- ama taşlı tarlada koşarken ki halini ,ben gayet iyi hatırlıyorum..
kahkahayı duymanızı isterdim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder