Translate

8 Ocak 2015 Perşembe

2349.bölüm..

nasr-- irem hanım,bu gece döneceğiz.. çiftlik öneriniz çok isabetliydi.. burada,ailemle de gelebileceğim bir ev arıyorum,haberiniz olsun..
irem-- peki.. gelip gittikçe kalabileceğiniz yer istemiş olsaydınız,bende yardımcı olabilirdim ama.. aile dediniz,iş değişti..
okulum başlıyor,yine ilgilenirim de..  mustafa,cevdet,cengiz beyle
 konuşmanız daha verimli olur sanırım..
nasr-- sağolun..

kevin--irem hanım,tarlalar ekildi mi..
irem-- önümüzdeki hafta içinde,ekilecek sanıyorum.. (döndüm ) hamza amca..bizim tarlalara,pamuk buğday gelecek hafta ekilecek değil mi..
hamza-- evet..  salı- pazar arası ekilecek.. herşey hazır da,düğün için
erteledi tuna ağa..

tuna,nail,hüseyin.. galip bey ve saliha hanımla beraber girdiler içeriye.. biraz ıslanmışlar..

irem-- (kalktım) oo,hoşgeldiniz efendim.. şerefler verdiniz..
saliha-- hoşbulduk,tebrik ve teşekkür ediyorum..
irem-- (tokalaşıp,öpüştük samimiyetle )sağolun,rica ederim..
galip--(kollarını açtı ) kızımmm..
irem-- (bende açtım kollarımı gülerek) hocamm..
sarılıp,öptük birbirimizi..
galip-- gurur duydum seninle.. çok sevindim,çok..
irem-- sağolun.. sayenizde,diyebilirim rahatlıkla..
galip-- yok canım.. yarın,gel ha..
irem-- (gülerek ) tamam..

 hoşgeldiniz ,hoşbulduk muhabbetinden sonra.. prof.sami,hüseyin abiler,philipler buraya buyrun dediler..

yerlerine geçerlerken..
satılmış-- tuna,oğlum.. kebapları pişireyim mi.. yiyemeyiz demişlerdi..
tuna-- soralım dayı.. (yanıma oturdu,ingilizce- türkçe ) yiyelim diyenler elini kaldırsın..

herkesin eli havadaydı, neredeyse..
tuna-- yiyebilirlermiş,dayı..
maruf-- irem mi yaptı..
irem--  ustası yaptı,maruf.. (dönüp)galip bey,saliha hanım.. nasılsınız..keyfiniz ,sağlığınız yerinde mi..

galip-- sağol kızım,iyiyiz şükür.. seni duyduk,daha iyi olduk..
irem--(gülümsedim ) teşekkür ederim..
saliha-- hakkını yememek lazım,ağzınla kuşu tuttun.. iyi ki,beni ikna etmişsin..
irem-- sağolun.. ikna olmanız için.. haklı olduğum halde,özür diledim..ki, tuna olmasaydı..
tuna-- irem,aç ağzını.. (bir salatalık verdi ) boğazın kurumuştur dedim..
kahkahayla güldüler..

irem--  abi,halamlar ve yasinler niye gelmedi.. 
tuğrul-- yasinler gelecek de.. halamla,firuze teyze.. esma hanımı arayacaklardı.. 

esma-- aradılar,sağolsunlar.. senin halan,amcan.. osman,arif enişten de öğlen geldiler.. yıldız teyzen.. eren beyler,annen,baban,abinle de konuştuk.. hepsinin ,selamları vardı size.. 
irem-- as.. halamla,amcama akşam düğün var demedin mi.. 
esma-- (gülerek ) dedim dee..
irem-- anladım,anladım.. 
tuğrul-- ne,gelmem mi demiştir.. 
tuna-- hala eski toprak.. karaları biliyor.. iremin ,benimle evleneceğini duyunca çok bozulmuş.. yüzüme de, söyledi zaten.. iremi üzersen,vururum bile dedi.. 
nedim-- kız halaya çekmiş desenize.. 
yine güldük.. 

tuğrul-- sen üzmezsin de.. diyelim ki,oldu.. irem halaya,iş bırakmaz.. kendi işini,kendisi görür.. 
tuna--(gülerek ) şüphem yok.. 
saliha-- elizabeth-- benimde.. 
gülündü.. 
hüseyin-- bizim kızlar,yapar.. erkekler,dikkat edecek.. 
irem-- yoksa,adamın beline yabayı  batırırlar.. 

bekir-- laf yerini buldu.. helal olsun,ortağım.. 
elif-- hazır cevaplığın,müthiş.. 
irem-- sağolun.. 
galip--  çiftçinin cezası da ,ona göre oluyor demek ki.. 
philip-- hüseyin beyy,geçmiş olsun.. demek siz dikkat edemediniz..
hüseyin-- (gülerek ) evet ama bir yanlışlık sonucu olmuştu.. 
 lafı da ,bekirin yüzünden.. duyduk..
bekir-- niyeymiş.. 
hüseyin-- sen anlatınca,ben de anlattım.. ceremesini çekiyoruz,şimdi de.. 
esma-- köy yerinde,olur öyle şeyler..
hamza-- ama bizim ki yanlışlık değildi .. bilerek ateş ettin,esma.. 
esma-- he,ettim.. sen niye girdin ki,lafa.. 
irem-- mutlaka esma teyzemi sinirlendirecek birşey yapmışsındır,hamza amca.. 
hamza--(gülümseyerek) hatırlamıyorum..
esma-- ama taşlı tarlada koşarken ki halini ,ben gayet  iyi hatırlıyorum..

kahkahayı duymanızı isterdim.. 

Hiç yorum yok: