Translate

29 Nisan 2014 Salı

2216.bölüm..

çağrı-- fuzuli beyin sorduğu.. dosyayı üreten firma ve telefon numarasına ,gerçekten baktınız mı.. yada öylesine birşeyler mi söylediniz..
irem-- dosyaya bakın,çağrı bey.. dediğim gerçek.. ama
burada bakmadığım da ,gerçek.. aynı dosyalardan,bizde kullanıyoruz.. aklımda kalmış..

çağrı-- (dosyaya baktı ) doğruymuş,açık yüreklilikle söylediğiniz için de..tebrik ederim..

irem-- (gülümsedim ) sağolun..
ali-- fuzuli bey,bir soru daha sorabilir miyim..
fuzuli-- tabi buyrun..
ali-- cevap,benim değerlendirmeme dahil olacak.. irem hanım..
çocuklarla olan krizi, nasıl çözerdiniz..

irem-- (mantomu sandalyenin sırt kısmına koyup..) o yaş grubu
çocuklarına ,öyle bir program yapıyorsam..
mutlaka yardımcı materyallerde bulundururdum,stüdyoda..
renkli top, balon, iri kumaş oyuncaklar.. minik bir zil .. gibi..
seçil soru sorduğunda,düşünecek zaman yaratmak için..
anlık,dikkat dağıtabilir.. materyalleri kullanabilirdim.. topu itsem,zile
dokunsam  bile yeterli olurdu..
ve hiç bir çocuğu karıştırmadan.. samimiyetle.. özür dilerim,özlemciğim..benim dalgınlığım.. hadi çocuklar..özlemi de alkışlayalım diyebilirdim..

ali-- peki, irem hanım.. buyrun,çıkabilirsiniz..
irem--(aldım mantomu ,gülümseyerek )  iyi günler..
size de dediler.. çıktım salondan..

****
binanın dışına çıkınca,mantomu giydim.. saat iki olmuş..
hava bulutlanmış.. etrafıma bile bakmadan..
ağır ağır,cafeye doğru yürüyorum..  birşey düşünemez olur ya insan.. aynen öyleyim ..
neyse cafeye geldim.. içerisi kalabalık da..tuna ve faruk bey yoklar...
bizi karşılayan bey geldi yanıma..

--- hanımefendi.. buyrun oturun.. faruk bey,geldiğinizde haber vermemi istemişti.. hemen ararım..
irem-- hiç gerek yok,ben giderim..
---  faruk beyin bana kızmasını istiyorsanız, gidebilirsiniz tabi..
irem-- (gülümsedim )peki,gitmeyim öyleyse..
--- sağolun..
 (ön masalardan birisine ilerleyip,oturdum koltuğa )
-- (menüyü verdi ) siz bakın,gelirim..
irem-- ben bir kola alsam..
-- derhal..

kola- sigara keyfi yaparak.. gelip geçenleri seyrederken..
birkaç dakika sonra faruk beyle,tuna içeri girdiler.. yanıma gelip..

faruk-- açsınız ,poaça getirsinler.. yemeğe gideceğiz de.. atıştırmış olursunuz..
irem-- istemedim faruk  bey.. tıkandım.. size zahmet verdim,gelecektim ama...
faruk-- olur mu,hiç öyle şey.. tuna bey,siz ne alırsınız..

tuna-- almayım faruk bey.. (yanımdaki koltuğa oturup) irem,neyin var.. kötü birşey mi oldu..
irem-- yok  yok.. yoruldum biraz..

Hiç yorum yok: