Translate

24 Nisan 2012 Salı

1201.bölüm..

yusuf bey  ya gerçekten ..ya da konuyu değiştirmek için çiğdemi sordu..

yusuf-- orhan bey,çiğdem nasıl.. görüşmüşsünüz sanırım..  işlerin tadı yok demişti de, merak ettim..

orhan-- evet,öyleymiş..o da seni sordu ama görüşemediğimizi söyledim..
" yoruldum..mağazayı kapatıp,öğretmenliğe başvurmayı düşünüyorum ..çalışma saati belli olur hiç olmazsa .. "dedi..ticaretten sonra,öğretmenlikle geçinmek zor.. deneyimi yok,İstanbulda kalamayacağı da aşikar..
çeviri yaptığım,bir iki yerin adresini verdim.. ben gelmeden olsa,özel ders verebilmesi  yada dershanelerde iş bulabilmesi için.. bir faydam olurdu da..şimdi,ne yapacak bilmiyorum..

tuna nedim beye baktı .. o da hayır der gibi,
 başını iki yana salladı hafifçe..

tu-- (içini çekerek) ben ilgilenirim abi..  ziya,şarap bitti mi..
ziya--  bitti de.. viski var,isterseniz  getireyim ..

orhan-- getirme de.. kalkalım artık.. geç oldu..
güzide-- evet.. gidelim..
nedim-- araba yoksa,götüreyim sizi de..

yusuf-- var nedim bey.. ben bırakacağım güzide hanımı da,batuyu da ..herşey için teşekkür ederiz.. çok güzel bir geceydi.. sohbetinizşarap ve şarkılarla unutulmaz kıldınız.. ziya bey..size mutluluklar diliyorum..

sağolun dedik..
kalkıldı,vedalaşma.. teşekkür etme faslından sonra..
onlarda,nedim beyler de.. gittiler..

tuğrul-- biz ufuğu alacağız,orhan abi..
tu-- uyandırma çocuğu şimdi.. orhan abi,sizde gitmeyin yer var..çiftlikte kalın..

orhan-- kimseye engel olmayalım sağol ama biz gidelim..
tu-- peki siz bilirsiniz..

tuğrul-- bizde gideriz tuna.. iki gündür uykusuzuz.. dinlenelim..
tu-- tamam abi..
ziya-- dinlenin de.. sonra bir ara seninle görüşelim abi..
ela-- sen ,bana bırak ziya..
tuğrul-- yandım desene...
ir-- tabancayla,ziyadan iyidir yine de..
tuğrul-- sen öyle san..
tu-- zavallı abim,birden öyle çok acıdım ki sana..

 ela-- menekşe-- orhan-- zuhal--ir-- tu--ziya-- hah hah hah..

onları da gönderdikten sonra.. el birliği ile masadakileri toplayıp.. çöpe attık..
ziya da,tunayla sandalyeleri masayı yemekhanenin önüne taşıyorlar..

ir-- teyzemler dönecekler miydi..
zuhal-- yok.. kalacaklar,niye sordun..

ir--(güldüm) bence anladın..
zuhal-- iremm.. uzatma..

ir-- oturduğumuzdan bu yana,ziya aleni evlenemedim diyor..yazık,süründürdün yani..

zuhal-- uzatma demedim mi sana..tuğrul abine canımız sıkıldı zaten..
dün senin ,bugün onun açığı.. yoldan gelmiş yorgun,lütfüyle tatsızlar.. yarın yine gidecek..beraber olalım diye geldik güya.. biraz uzak durmak lazımmış.. yabancıların yanında,samimiyetin ölçüsü kaçtı.. ziya da durmadan revüye adam taşıyor sanki..

ir-- haklısın ne diyeyim.. batu bey bozuldu ya.. neşelenilsin diye söyledi..iyi niyetli ama yanlış oldu..
 zuhal--evet. kına için ararım seni.. sus,geliyorlar..
ir-- sakinleştir ziyayı.. sizi düşünmekten,yine uyuyamayacağım bak..
zuhal-- fırsata çevirirsin sen..

ir--zuhal-- hah hah hah..

tu-- bize mi gülüyorsunuz..
ir-- yoo.. ne oldu ki..

ziya--abi görmemişler bana sarılıp,öptüğünü..üzülme bahsetmem kimseye.. bende kendimi dertli sanıyordum..
ir-- tunaa.. dertlimisin canım..

tu--ir--zuhal--ziya-- hah hah hah..
tu-- ziya birşey söyledi de.. duygulandım.. böyle tersine çevirip, söyleyeceğini nereden bileyim..

ziya-- hıı,duygulandıysan mesele yok.. bende ;abimi irem mi ..şarap mı çarptı.. diyordum..
ir-- sözümü geri aldım zuhal,bildiğin gibi yap.. bende diyorum ki....

zuhal-- iremm,susss..
ziya-- duysaydım ya..
tu--ziya--zuhal--ir--  hah hah hah..

ziya-- hadi size iyi gecelerr..
tu-- size de.. sağolun geldiğiniz için..tatsızlık için de,kusura bakma.. tuğrul lafın sonunu düşünemedi..
ziya--  yabancılar olmasa,güler geçerdik de.. yine de dert değil abi , meslek değiştirdiğimi
sandı herhalde.. takma kafana..

ir--tu--ziya--zuhal-- hah hah hah..

 ir-- sağol.. saat üç olmuş.. eve girmen sorun olursa.. gelelim zuhal..
zuhal-- yok sağol... herşey çok güzeldi, hoşçakalın..
tu--ir-- güle güle..

Hiç yorum yok: