Translate

26 Nisan 2012 Perşembe

1207.bölüm..

tunaya alt katın odalarını gezdirirken..
songül geldi yanımıza..
songül-- irem hanım,siz mutfaktayken bir bey geldi.. avukatmış,sizi bekliyor..

ir-- tamam.. tuna sen gez.. ben de bakayım..
tu-- kimin avukatıymış sor da, duyayım..

koridordan geçip,salona geldim.. koltuktaki orta yaşlı bey,nezaketle ayağa kalktı..

ir-- (tokalaşırken) benimle görüşmek istemişsiniz..buyrun,ben irem kara..
remzi-- evet hanımefendi.. ben de remzi koral.. mahmut sağlam 'ın avukatıyım..

ir-- hoşgeldiniz remzi bey.. memnun oldum.. mahmut bey nasıllar..
remzi-- bende memnun oldum efendim.. mahmut bey,iyi..selamını getirdim..
ir-- as. buyrun odam da konuşalım..
remzi-- duruşmaya yetişmem gerekiyor,başka zaman rahatsız ederim kısmetse.. şimdi elçiyim..
(çantasını açıp.. içinden broşürler,katologlar çıkarıp uzattı..aldım..)
 mahmut bey,almanyada ki.. ev dekorasyon fuarı ziyareti sırasında. iç ve dış piyasada satılabilecek.. burada olmayan..dikkat çekici.. ürünlerin katologlarını almış.. ve mr.philipe  gösterip .. üretmesini önermiş.. konuşurlarken tesadüfen ben gidince de,mr.philip size getirmemi  rica etti..
"bunları ireme ver,baksın.. beğenirse..seçtiklerini  ürün yelpazesine ekler ,üretirim .. hesaplamalara göre
ithal yada ihraç da edebiliriz " dedi..

ir-- anladım remzi bey.. çok sağolun.. zahmet vermişim size..  mahmut beye de,eşimin ve benim selamımızı götürürseniz sevinirim..

remzi-- ne zahmeti efendim.. mahmut beye iletirim.. iyi günler,iyi çalışmalar diliyorum..
ir-- sağolun.. size de..

onu gönderince.. elimdekilere bir göz gezdirdim.. sahiden çok şık hiç görmediğim ürünler var..
rengarenk ahşap parkeler, lamba ve aksesuarları.. döşeme halılar.. yastıklar,perdeler.. yatak,mutfak takımları.. orijinal koltuk çeşitleri.. beyaz eşyalar,buzdolapları.. farklı ebatlarda tvler.. ilginç,hemde renkliymiş görüntü.. katologun arkasında firmaların adı ve üretildikleri ülkeler yazıyor..

ir-- (merdiveni çıkarken ) tunaa..
tu-- efendim.. ne oldu..
ir-- yukarı gel.. bir yol önerildi..

burhan-- tatlıyı verirseniz..
tu-- veririm burhan.. songül,iki çay istiyorum..
songül-- tamam..

tu-- birde burhanla eskisi gibi olursan sevinirim.. mecbur olsan sende söyleyemezdin.. dalga geçmek değil ki bu.. vahide hanımda,derya da hak verdiler.. hadi sende tamam de..
(durdum,aşağıda konuşan.. tuna songül ve burhana bakıyorum)

songül-- biliyorum ama yine de kafasını kırmak istiyorum.. burhanı kardeş gibi görüyordum,duyunca.. öylesine uzaklaştı ki benden..
burhan-- barışacaksak.. kırabilirsin songül.. ben istermiydim sanıyorsun..

ir-- songül,hiç duymayabilirdik..bunu çiçeğe söylemesi de,söz verip bize anlatması da..
 -açığa çıkacağını da biliyor üstelik.. - yürek ister..
 artık o yürekte bir çiçek oturduğuna göre.. daha fazla üzme kardeşini.
 burhann,songüle tatlı yedir çabuk..

tu--burhan--songül-- hah hah hah..

ir-- vahide hanıma ve deryaya da yedir.. olayı tatlıya bağlayalım.. ben de yolun çizilebilir olup ,olmadığına bakayım..
burhan-- sağolun..
ir-- sende sağol..

tuna elinde tatlı tabağıyla ,çıktı basamakları..
tu-- hangi yolmuş o..
ir-- henüz çakıllı.. temizlenmesi lazım..
tu-- derhal.. ne gerekiyor..
ir-- (elini tuttum) yürek.. o da bizde var zaten..
tu-- evet.. nota yazacaklarım,kesinleşti.. kaktüsün çiçeği ,ne renk olsun..
ir--hah hah hah..

elimdekileri ve tatlıyı odama koydum.. hevesle yukarıyı gezdiriyorum tunaya..
odalara ve benim minik oyun odama bayıldı..
banyo kapısını açtım..
ir-- burasını görmüştün zaten.. değiştirilmedi..
tu-- ( içeriye bakıp) sen burada, ne zaman banyo yaptın..
ir-- cuma günü,toz toprak.. sıcak,atlar çiftlik  ve tören kelimelerini birleştir anlarsın..
sahi,nereden  bildin.. bana ait hiç birşey yok içeride..

tu-- (havayı koklayıp,kısık sesle) sen kokuyor da.. ondan..
ir-- vayy.. (fısıldadım) yukarıda değiliz ağam.. sakin ol..
tu-- hah hah hah..

odama girince...
tu-- bu bitkilerin renkleri..çiçekleri ne kadar güzel.. nereden aldın..  koltuklar ve masa da.. uyumlu,estetik..
çok geniş,ferah görünüyor.. ışık da iyi..  çok beğendim..

ir-- sağol canım.. bence de.. almadım ki.. cuma günü ,hayranlarım göndermiş.. buyur,otur koltuğuma.. bak bakalım rahat mı..(klimayı da açtım ..monitörü de.. )

tu-- ne dedin..hayran mı.. , kimmiş onlar..

songül açık kapıyı tıklatıp.. çaylarımızı bıraktı..
ir-- sağol canım..

songül-- sizde sağolun..(sesini biraz yükselterek) irem hanım,hayran kartlarını masanın üstüne bıraktım..
hani ikinci kere bakmak isterseniz diye dedim..

tu--ir-- hah hah hah..

Hiç yorum yok: