Translate

26 Haziran 2013 Çarşamba

1843.bölüm..

menekşe-- düzenek kuruluymuş meğerse.. itirafı duyunca.. tijeni yakalamışlar da.. tuğrul geldiğinde, yüzü kıpkırmızıydı.. orhana bile anlatamadı..

irem-- offf of..

elimi uzatıp.. kornaya iki kere bastım..

tuna-- geldikkk..
irem-- sağlam mısınnn..
tuna-- evett..

loş ışıkta belirdiler..
yanımıza geldiklerinde..
menekşe-- nerede kaldınız,orhan..
orhan--  rahat edin diye gelmedik..
eren--kocana da elimizi sürmedik,gelin..
tuğrul-- sana bıraktık,gerekeni yapacağına güveniyoruz..
irem-- sağolun ,abilerim.. sizi mahçup etmemm..

hepsi kahkahayla güldüler..

*****
arabalara oturduk.. kadınlar ve erkekler olarak.. şöför benim..
yeliz de,bende kemerlerimizi taktık..  çocuklar da arkada..
eren abiyi beş dakika takip ettikten sonra.. bastım gaza.. çocukların altı değişecek,ağlıyorlar.. iki hamile,bir lohusa var.. ağır ağır gitmenin sırası mı..
hız limiti elliyse,ben atmışla radara girmişim..
yalıya az kaldı derken..  trafik çevirdi bizi.. eren abide,gözden kaçırmamak için..takip ettiğinden.. sayemde durduruldu..

yeliz-- tuh yaa..
irem-- ne yapalım canım.. öderiz.. (torpidodan ruhsatı aldım ) çantam nereydi..

ela-- bagajdadır.. hiç görmedim..

polis memuru geldi cama..
-- iyi akşamlar.. ehliyet ve ruhsat lütfen..
irem--size de..  (ruhsatı uzattım) ehliyet bagajdaki çantamda..
-- ama ehliyet mutlaka yanınızda olmak zorundadır..
irem-- biliyorum memur bey..  kardeşim yeni doğum yaptı.. hastaneden çıkardık.. ikizlerimiz oldu, kalabalığız gördüğünüz gibi.. o telaşeyle ..kirli çamaşırlarla beraber,bagaja koymuşuz..

eğilip,içeriye baktı..

-- gözünüz aydın hanımefendi..
yeliz-- teşekkür ederim..
-- (bana bakıp.. ruhsatı verdi.. ) bir ehliyetiniz var değil mi..
irem-- var.. (cekedimin cebinden kartvizitimi verdim ) müsade edin,alayım..

tunanın aynadan geldiğini gördüm.. abime ceza kestiler,bizi bekliyorlar..

-- (kart vizitime elindeki fenerle baktıktan sonra.. gülümseyerek geri verdi ) irem kara,buyrun geçin.. lütfen..
tuna-- memur bey,birşey mi var.. ben hanımın eşiyim..
-- tuna kara ?
tuna-- evet.. tanışıyor muyuz..
-- burhan (....... ) okuldan arkadaşımdır..hiç kopmadık..  gıyabınızda tanıyorum.. beyefendi..
siz ödediniz de,öğrendikten sonra.. eşinize ceza kesersem.. burhan affetmez beni..

tuna-- hımm.. sağol da.. iftira atmıyorsun,nasılsa.. sen görevini,gerekeni  yap..başının ağrımasına neden olmayalım..
irem-- tuna,bagajdan çantamı verir misin.. ehliyetim içinde..
tuna-- tamam..

irem-- burhan nasıl,nerede.. biliyor musunuz..
-- burada,asayişte çalışıyor.. iyi diyelim.. ya,çiçek hanım nasıl..

irem-- (gülümsedim) sizin de, bilmediğinz yok.. burhan herşeyi anlatmış anlaşılan..  çiçek için de,iyi diyebilirim..

tuna ehliyetimi getirip,verdi..
-- irem hanım,buyrun.. arkadaşların yanına gidelim..

kemerimi açıp,inerken..

fısıltıyla sorulan ortak soru "burhan polis miydi.. "
irem-- sürprizzz..
menekşe-- sizin sürprizlerden korkar oldum.. ne kadar,sır küpüymüşsünüz..

irem-- mecburiyetten canım.. anlatırım da,aramızda kalmalı..

Hiç yorum yok: