Translate

29 Haziran 2013 Cumartesi

1847.bölüm..

tuğrul-- orhan abiyle.. erenin arabasını aldık..
ortak kararımız ,sizi hastanenin etkilediği yönünde.. onun için,gezin dedim..

irem-- abim sağolun ,çok düşüncelisiniz ama bu gereklilik  olduğundan biraz daha dayanırız.. (kolunu tutup,içeriye girdirdim ) kimse yokken,biraz konuşalım seninle.. tuna,orhan abiyi de çağırsana..

tuna  abimin elindeki şemsiyeyi alıp,dışarıya çıktı..

tuğrul-- (ayakkabılarını çıkarırken.. ) hiç birşey sorma,malum konuyu açma lütfen... kadının dediklerini ,adiliğini anlatmamı da bekleme..
eski karımın,bir başka versiyonu diye düşün.. (terlik verdim,giydi.. ) tunaya anlattım ama şu sıra ona da sorma..

salona girdik,koltuğa oturdu..

irem-- peki,sormam.. sinirlenme,canım.. duymadığım,bilmediğim ve tahmin edemediğim bir konu değil nasılsa..
dengemizi bozacak kadar detaylı itiraflar duyduğumuz için,seni anlıyor.. anlatamamana da hak veriyorum.. neyse,boşver.. ela hastanede mi.. yeliz,bebekler iyiler değil mi..

tuğrul-- herkes iyi.. sen niye ayaktasın..

irem-- (kapı zili çaldı )işte bunun için.. (gidip kapıyı açtım.. ) hoşgeldin
orhan abi..
orhan-- hoşbulduk..
tuna-- (şemsiyeyi kapatıp) zorla getirdim,irem..
içeriye girdiler..
irem-- niye orhan abi..

orhan--(ayakkabılarını çıkardı,terliği giyerken ) işimiz var,irem.. tuğrul
güya hemen gelecekti..
irem-- ben göndermedim.. işiniz her neyse,biraz bekleyecek..

girdiler,oturdu onlarda.. hal hatır soruyorum..

irem-- kim var,yelizin yanında..
orhan-- tuğrul ?

tuğrul-- söylemeye fırsat verdi mi ki,cadı.. lafı da çaktırmadan yerleştirdi,yerine..

tuna--hangi konuda..

irem-- aşkolsun abi.. niyetim o olsa,konuşacak halin kalmazdı bence..
tijenle konuşmalarını anlatamayacağını ,sormamamı söyledi.. bende peki dedim.. bizim de,dengemizi bozacak kadar detaylı itiraflar duyduğumuzdan..  onu anlayıp ,hak verdiğimi söyledim..

tuna-- tuğrull,yalan değil ve laf kendiliğinden gelmiş oraya.. hadi,alınganlık yapma..  ne söyleyecektin,sen..

tuğrul-- biz dün akşam hastaneye gidip.. yelizin iğnesini yaptırdık..ilacını içti falan.. doktorlarda muayene edip.. moral bulmuşsunuz ,gayet iyisiniz dediklerinden.. gönül,eve götürebilir miyiz diye sordu..
kerim bey,evet ama bizim açımızdan kalmalarında hiç sorun yok.. yeliz hanım nasıl rahat edecekse,diyerek kararı ona bıraktı..
yeliz de,gücenebileceğin endişesi ile istemedi.. ama gönül sorumluluğu aldı ve hep beraber,onlara gittik.. halam,ayşe.. mügenin teyzesi çok mutlu oldular.. yemekler hazırlamışlar,yelize göre..
şen şakrak,pek iyiydik.. gece çok rahat ettik dedi,yelizde.. sabah ,hüseyin hastaneden doktoru getirdi.. iğnesi,ilacı için..
bizde götürdük ve gitmemeniz için size uğradık.. durum bu..

irem-- bülent bana yemin ettirmişti.. gönül ondan sorumluluğu aldı sanırım..   iyi ,olmalarına sevindim.. bir kahve içebiliriz,şimdi..

orhan-- iremm,dur.. halinizi anlatmamıza rağmen.. hala ,aramaya da mı fırsatı yoktu dedi.. misafiriniz gelecek ama gidelim istersen.. gönlü kırılmasın.. siz dönersiniz sonra..

irem--  tuna,sen niye aramadın halanı..
tuna-- ben aradım,canım..
irem-- hımm,anlaşıldı.... eski irem,her şartta arar.. görürdü..bildiği için,söylüyor ama kim kimin,gönlünü kırmış acaba..
 kahveyi içelim bence.. sakinleşirim belki..
 pandispanyayı kremayla buluşturmam ve tatlının da şerbetini dökmem lazım..

tuğrul-- ne zaman yaptın,ki..
tuna-- ohoo,iki saat ütü yapmanın haricinde.. yemeklerimiz bile hazır.. mezelere de,son dokunuş yapacak.. gelince..
orhan-- kalkın,bizde yardım edelim öyleyse..
irem-- memnun olurum,buyrun..

Hiç yorum yok: