Translate

4 Ekim 2013 Cuma

1983.bölüm..

arabaya tekrar bindiğimizde..
irem-- yoruldumm,üstümdekilerden sıkıldım.. saat dördü geçiyor.. hala yağmur yağıyor.. sen daha yemek yemedin.. offfffffff..

tuna-- börekleri yedik,çiğdemde.. aç değilim.. şimdi arabayı verip,evimize gideceğiz.. değişirsin,yatta da dinleniriz..
beni niye geriyorsun ki,aşkım..

irem-- affet hayatım.. koşturmak ve son ortamda bulunmak.. bunalttı beni..son günümüzün,sakin.. ve kendimize ait olmasını isterdim.. adaya gidelim diyecektim ama ben bahçeyi bile dolaşamadım ki..

tuna-- ne yapalım,bu seferde böyle oldu.. ya yarın gidelim.. yada
başka bir zaman kimseye haber vermeden gelelim.. karar senin..

irem-- ikinci seçenek daha makul.. (camı aralayıp, derin derin nefes alırken..telofon yine çalınca ) bunu ben açıp,arayandan hırsımı almak istiyorum..
tuna-- hah hah hah.. aç bakalım,kurbanın kimmiş..

irem-- (açıp,kulağıma tuttum )
vahide-- alo,irem hanım..
irem-- merhaba, vahide hanım.. acil değilse.. hiç sorun dinleyecek halde değilim.. haberin olsun..
vahide-- bizde bir sorun yok,çok şükür..  ama sizde var anlaşılan..
irem-- yok ,biraz bunaldım sadece.. ne için aramıştın,sen..

vahide-- İstanbuldan kevork bey ,ilter bey ile görüşüyormuş şu anda.. bana not göndermiş.. aynen okuyorum.. "vahide abla,ithalat meselesinde ,bir terslik olmuş herhalde.. kevork bey,özür diliyor ve randevu istiyor.. ne diyeyim " demiş.. .... o nedenle aradım..

irem--  o konu iptal oldu.. tavırlarını beğenmediğimden,vazgeçtim.. firma yada kevork beyin aramasının, önemi yok artık.. ilter bey ona göre konuşup, randevu vermesin..  benim arayıp,bilgilendirdiğimi.. nerede olduğumu bilmediğini söylesin..
vahide-- anladım.. şule hemen götür,yazdığımı.. ısrar ederse,bana bağlasın..

şule-- peki..

vahide-- irem hanım,öğlen bahçede yemek yerken.. şulenin annesiyle babası geldiler. sürpriz yapalım demişler.. tanıştık,ağırladık..
 şule,dinlenmeleri için.. evine götürürken..sizin sınav zarfınızı elden getirmek amaçlı..batu  ve özcan bey geldi.. karşılaştılar ,ayak üstü konuşup..gittiler..(kısık sesle)
hayır dedi ama.. naim beyin.. özcan beyi ve sizi  tanıdığı hissine kapıldım.. yanılıyor muyum..

irem-- uyanıksın ne diyeyim.. özcan beyi bilmiyorum da,biz burada tatsız bir tesadüfle tanıştık.. şulenin sevindiği ,sürpriz telefon sayemde geldi yani.. ama sakın çaktırma.. gelince konuşuruz..
zarfı aç bakalım,önceden yapılacak bir işlem var mıymış..

vahide-- inanılmazsınız..  sordum,yok demişlerdi.. bu  ve nedim beyin getirdiği .. tuna beye ait zarfı ,siz gelince açın bence..
hoş bir anı olur..
irem-- hımm,bak senn.. anı ha..ne oldu,sana.. vahide hanım..

vahide-- (içini çekerek) birşey olmadı da.. raufla,iş çıkışında buluşacaktık.. davetiye için..  ama haber bile vermeden, yeniden İstanbula gitmiş.. aklım ona takıldı..
irem-- hiç takılmasın,sen rahat ol.. gelmesinin nedenini biliyorum ama söyleyemem.. hadi hoşçakal.. selam söyle,herkese..

vahide-- tamam da.. biraz söyleseniz..
irem-- olmazz.. byy..
kapattım..
irem-- duyduklarından tahmin etmişsindir.. ek olarak..(anlattım )nedim bey de,senin zarfını getirmiş.. zarflarımızı bizim  açmamız,hoş bir anı olurmuş..öyle dedi..
rekinin habersiz,İstanbula geldiğini öğrenince mana verememiş...

tuna-- hımm.. bende bir an,sürprizi söyleyeceksin sandım..
irem-- yok canım.. ama o kadarını da.. rahatlaması için,söylemem lazımdı..
tunaa,bekir beylere bayramda gittiğimizde.. kenan ağanın teklifini
iletmişti .. hatırlıyor musun..

tuna-- evett.. ilgilenmiyoruz demiştik.. fikrin mi değişti..

Hiç yorum yok: