Translate

30 Ekim 2013 Çarşamba

2006.bölüm..

çantadan,güçlü ışık veren ampulü .. su şişesini ve kahve paketini çıkardım..
irem-- aşkım,şunu takar mısın..  kahve yapacağımda..
tuna-- (aldı,gülerek.. takıyor ) sumaklı mı..
irem-- bilmem,ne çıkarsa bahtına.. (oda aydınlandı,birden.. ) oh be,
dünya varmış..
tuna-- (elimdeki paketi göstererek) sende de kahve varmış.. hayallerim yıkıldı..
irem-- (gülerek) miden ağrımasın dedim, hayatım.. sen yukarıyı bir kontrol et,havalandır.. bende burayı süpürüp,tozunu alıvereyim..
tuna-- diyorum ki..
irem-- kahve,süpürge kalsın.. beni kucağına al..
tuna-- bildinn.. hah hah hah..

***********


birlikte geçirilen zaman, güzel olunca.. iki saatlik uykuyla bile dinç oluyorsun.. öpüşe koklaşa hazırlandık,hava aydınlanırken..
 çıktık evden.. yağmur yağmıyor..hava mis gibi,sonbahar manzarası süper.. çantamızı da bıraktığımız için.. yürüyelim dedim..  sokaklar bomboş.. şakalaşıp.. birbirimizi kovalayınca... iskeleye nasıl geldiğimizi de ,anlamadık..

birkaç kişi sabahçı kahvesinde oturmuş,çay içiyorlardı.. vapuru bekleyenlerde var..
büfe de açılmış..
tuna-- canımm.. oturalım mı,gidelim mi..
irem-- oturalım.. çay ve simit istiyorum.. şu uçtaki masadayım..
tuna-- tamam..

gidip oturdum.. tam denizin kıyısı.. kayalıkların arasında,küçük balıkları görüyorum.. deniz çarşaf gibi..manzara, anlatılır gibi değil..

vapur yolcusu oldukları belli olan.. genç bir kızla, erkek de.. el ele gelip,az ilerideki masaya oturdular..
kız ağlamaklı,erkek teselli ediyor.. eğilip,yüzüne bakıyor.. falan..
tuna bize,kahveci de onlara çaylarını getirdi.. oturdu yanlarına.. tanıyor demek ki..

-- zaferr,kızımı niye üzdün bakayım..  kaç günlük evlisiniz ki..
bu ne şimdi..
zafer--ah şefik abi.. ben üzer miyim hiç.. balayındayız güya..
ama dün öğrendik ki..tayinim  çıkmış.. yeni ev kurduk.. mühendisim ama öğretmenlik için az uğraşmadım.. nasıl istifa edeyim.. leylanın işi güzel.. o da gelemiyor..çaresiz kaldık..

-- canınız sağolsun,kızım..  gün doğmadan neler doğarmış.. hayırlısını dile,oğlumu da üzme..
leyla--ben,üzülsün ister miyim,şefik amca..  biliyorum tecrübe isteniyor da.. zafer burada iş bulabilir.. evimizde oturamadık daha..  herşey, alt üst oldu..

-- ne zaman gitmen gerekiyormuş,zafer..
zafer-- arkadaşa,iki gün sonra.. demişler.. bizde,şimdi görevi kabul etmeye gidiyoruz..

tuna-- (gözüme bakarak) daha dinleyecek misin..
irem--(gülümseyip,çayımı bitirdim.. ) yok,harekete geçecek kadar
duydum..
tuna-- dur..ne mühendisi olduğunu,karakterini bilmiyorsun..tavsiye ettiğin kişiye, mahçup olabilirsin..
irem-- çetin beye, ne mahçup olacağım ki.. garibana,bulsun bir iş..
hem eşini çok seviyor.. uyum sağlayacaktır.. gel,şefik bey gitti.. beraber gidip,soralım..

tuna-- peki,meleğim.. peki..
irem-- ya,duydum işte.. ne yapayım.. içim, nasıl rahat etsin..
tuna-- birşey demiyorum canım..

Hiç yorum yok: