Translate

12 Ekim 2013 Cumartesi

1990.bölüm..

mehmet-- ben yine merak içindeyim..irem hanım.. ne yazdınız,lütfen söyleyin..
irem--bugün,burhanı ziyarete gittik.. görevli olarak gitmesi gerekince.. bize,özür notu yazmış.. halinden,bakışından burhana yakınlık hissettiği belli olan.. lale adında,çok güzel bir iş arkadaşı verdi ve size çay ikram edeyim,yoksa burhan çok kızar bana dedi.. ben not yazarım, kızmaz dedim.. kartımın arkasına.. ".lale iki günde,solsa da.. kaşıntısı, ömür boyu sürer..zaten,çiçek alerjin var..
birde beni ,karşına alma " yazdım..

mehmet-- vayy,çok güzelmiş.. ama sakın bana not yazmayın..

tuna--irem--hah hah hah..

tuna-- nota razı olabilirsiniz.. telefonda konuşmaları da,meşhurdur..
irem-- evet.. gerektiği yerde,hak eden .. ikaz derecesine göre,lafı duyar..  ama bildiğim halde,açık etmediklerim de vardır.. tolerans tanırım bazen..

mehmet-- (aynadan bakıp) ............... sizz,şuleye dediklerimi duydunuzz ............. kahretsin..
anlatayım da ,suçlu muyum..siz karar verin;
o dönemde.. üç gün ,gece gündüz.. her saat başı,değişik kızlar arayıp.. siparişinizi alabilir miyiz dediler..  bana kim oyun oynuyor diye düşünürken.. arayan bir kız, açık verdi de yakaladım..
 meğerse davutla,faruk   bana şaka yapmışlar..
yeni eleman aldığınızı bilmiyordum.. şule kendini tanıttı ama  vazgeçmediler de,hala aratıyorlar sanmıştım..

 irem-- bende; "şulee.. ne siparişi almak istediğini anladım.. kim arattırıyor,onu söyle..uygun siparişi vereyim"  dediğinizi duyduğum için..  tolorans gösterdim mehmet bey..
mehmet-- sağolun..

yolumuza döndüğümüzde,yalının kapısının önünde bir araba duruyordu..

tuna-- bir misafirimiz var..
irem-- eğer kevork ise sinirleneceğim artık..
tuna-- bende..
mehmet-- bu kevork'un arabası değil.. ama bir başkasıyla gelmiş de olabilir..
arabanın arkasına park etti, mehmet bey.. indik..

irem-- (kapıyı açıp)buyrun..

girdik bahçeye.. eve doğru ilerliyoruz..beyler, arkamdan geliyor ..
dursun efendi,bahçeye masa sandalye çıkarmış.. .. kemal bey ve sarı saçlı bir kadınla.. oturmuş çay içiyorlardı..
bizi görünce kalktı..

dursun-- hoşgeldiniz..
kadın dönünce.. gülümsedim aylinmiş.. yine süper görünüyor.. pantolon-ceket bir takım giymiş..

irem--  hoşbulduk.. sizlerde hoşgeldiniz.. (ayağa kalktılar.. yanlarına gittiğimizde.. kemal bey ile tokalaştım.. aylinle sarıldık)

tuna-- beklettiğimiz için kusura bakmayın ,kemal bey..
kemal-- ne kusuru,tuna bey..siz gecikmediniz,ben erken geldim..  aylin hanımın sohbeti.. dursunun çayı çok güzel.. keşke biraz daha
erken gelseymişim..

gülündü.. mehmet beyle tanıştırdı,tuna..
tuna-- irem ayrılsanız da,ayline hoşgeldin desem..
ayrıldık..tuna ve mehmet beyle tokalaştılar..
aylin--hoşbuldum tuna..mehmet bey merhaba..

mehmet-- merhaba aylin hanım.. ben müsadenizi,istiyorum..
size,iyi yolculuklar dilerim..
tuna-- bir çay için bari,mehmet bey..
mehmet-- bir müşterim gelecek,gitmem lazım..
teşekkür edip.. yolcu ettik onu..

dursun-- (bize de,çay doldurmuş )çayımı içmezseniz üzülürsünüz..
tuna-- seni üzmeyiz,canım..


Hiç yorum yok: