Translate

15 Ekim 2017 Pazar

2548.bölüm..

tuna-- çağırayım mı yarın için..
irem-- çok kalabalık olur,tek yapamam.. hem ayarını tutturamayabilirim,hemde öğlene ancak uyanırım..

tuna-- yarısı biliyor,yarısı bilmiyor olur mu hiç.. yardım ederiz..
tehdit etmişsin,misafirler için.. detayı anlamadım ama.. muhatap,biraz daha mutlu olsun..
irem-- (gülümsedim ) peki..

tuna-- anlamadığım.. davut bey niye gül yaprağı,dökmek istesin ki..
irem-- (gülerek ) kimbilir..  (arkamdan omuzumu tuttu,birisi.. döndük tunayla.. tuğrul abim miş) efendim,abi..

tuğrul-- (cekedini ilikleyip) benimle dans eder misin..
irem-- ben bilmem,beyim bilir..
çiğdem-- şakacıı..

kahkahalar arasında.. kalktım..
dans eden kalabalığın arasına katıldık.. turgut,annesiyle.. bedri,keriman teyzeyle..anar ,vildan teyzeyle..yasemin,zekeriya ile dans ediyor.. şule ve mehmet  bey geldiler yanımıza..

mehmet-- durum nasıl..
irem-- ne durumu..
şule-- gülfem hanımla,özcan beyi soruyoruz..
tuğrul-- hani ilgin yoktu,tesadüftü..

mehmet-- yok zaten.. irem hanım gelmeden,onların karşılaşmalarını gördüğümüz için sorduk..bir gönül meselesi olduğu belli oluyordu..
şule-- gülşenlere gelip de,burada karşılaşmaları süper oldu.. şimdi nasıllar,demiştik..

irem-- evet.. duyduğun gibi,ilgim yok abiciğim.. gülşen hanımlarla,nasıl bir bağlantıları var onu bile bilmiyorum..

şule-- gizem hanımlar,yurt dışına konserlere gittikleri yıllarda tanışmışlar..
onbeş yıldır da,ahbaplarmış.. gülşen mezuniyetinde görmüş en son.. konserlerine ve toplantılarına giderlermiş.. rezzan hanımla beraber..
Ankarada görüştüklerinde.. bayramı tek başına geçirmeyin.
Adanada düğün varmış.. gülşen de illa gelin,evimizi de görürsünüz.. dedi..sizi de çok özlemiş..beraber gidelim..
sonrada Mersinde kalırız bir hafta diye davet etmişler..
gündüz gayet güzel,uydular bize.. bayramlaşmaya
beraber gittik..
batu ..kendisinin ve sizin nerede çalıştığını..söyledi..
akşam müdürlerinin de geleceğinden bahsedince.. gizem hanıma,biz Mersine gidelim demiş.. gülfem hanım..

irem-- ha,şimdi anladımm.. özcan beyin geleceğini anladı demek.. benim ısrarımı da,haberim var olarak değerlendirdi.. hay allah.. iyi ki,ısrar etmişim..

mehmet--şule--tuğrul-- hah hah hah..

tuğrul-- izninizle,tuna gelmeden..iremle konuşmam lazım..
mehmet-- tabi..

ama abim konuşamadan,müzik bitti..yaseminle anar orkestradan
hareketli parça istemişler.. bir anda çevirdiler etrafımızı..
oynayalım diyorlar..

irem-- (elimi kaldırıp,durdurdum..müziği..) kocam ve bizim masada  oturanlar gelmeden oynamam..

hepsi güldüler..

irem-- ben çağırıp geliyorum,bekleyin.
"bahça duvarından aştımm "diye söyleyip,oynaya oynaya tunaya doğru gidince ,müzik de başladı..
alkışlarla tempo da tuttular.. gülüyorlar bir yandan da..

tuna kalktı,.elimle hepsine kalkın derken şarkıyı da söylüyorum..
hepsi kalktılar .. özcan bey de ama..gülfem hanım,kararsız gibiydi.
elimi  kaldırıp,müziği susturdum .. gülfem hanıma bakarak
"nar danesi "söylemeye başladım.. kahkahalar arasında,gülfem hanım da gülerek ayağa kalktı..
müzik de,fıkır fıkır.. diğer masalara da ,elimle kalkın diye işaret ettim..
piste çıktı herkes..  çok da ,geniş... sığdık..

Hiç yorum yok: