Translate

21 Eylül 2017 Perşembe

2535.bölüm..

irem-- vurulan kuşlar nerede.. ne oldu/ne olacak şimdi.. mesela bedri, nalana sen bana not göndermişsin derse ne olacak..
meselaa ,adımın geçmesini nasıl önlememi önerirsiniz..

ersin-- vurulan kuşlar,bizde.. ilk soru için.. gönderdin,göndermedin
kavgası öngörüyorum.. ikinci için de,asla soruşturma vs. söylemeden..
resmi yerde çalışıyorum..gibi bir bahane olabilir..

erol-- asla kısmına dikkat et.. beni de,yakarsın..kendini de..
bir ima bile yeter,haberin olsun.. yiğenimsin diye anlattım,böyle bir açıklama olmamalıydı..

irem-- dayım olarak yaptıklarına hiç sözüm yok,minnettarım.. borcumu ödeyemeyeceğimi de, biliyorum..
yiğenin olarak,isteyeceğimi de..
son olaydan sonra ,reddetmeyeceğini umuyorum..

erol-- sonunu iyi bağladın..neymiş..
irem-- büyüklerimiz sağolsun,öğreniyoruz.. nasıl yaparsın bilemem
 ama bedriyle nalanın arasında.. güven sorunu olmasın.. kızın kalbini kırabilir.. iki kişi daha ayrılmasın ve ben devreye girmeyim istiyorum..

erol-- nasıl yapayım.. ortada delil var..
gösterir,o da ben yazmadım der..tamam..
ne sen,ne de ben hiç karışmayalım.. aileler duymadığı sürece,
ikisi anlaşırlar bırak..
irem-- ...................

elimden anahtarı alıp,çekti beni kendisine.. sarıldı,öptü..

erol-- süper öğrenci olduğunu,duydum.. tebrik ederim..
irem-- sağol.. yarın öğlen.. çiftliğe gel,kebap yapacağım.. seninle
uzun uzun sohbet etmek istiyorum..
erol-- (gülerek ) başka zaman,inşallah..
irem-- sabah kahvaltıya gel..
erol-- yok,uyuyacağım..
irem-- nerede.. seni rahatsız etmeyi,çok isterim..
erol-- tunaa,yardım et..
tuna-- konu ne,dayı..

kahkahayla güldüler..

aykut-- benim evimde olacağız,gelemeyeceğiniz için söylemek istemedi erol..
irem-- hımm.. bende,sizin gelemeyeceğinizi düşünerek..çiftliğe davet etmedim..ama arzu ederseniz buyrun..
aykut-- ederdik de,gelemeyiz ..
ersin-- ama nedim beyle,kebap gönderebilirsiniz.. belki..
irem-- nereye.. hem soğur..

aykut--madem istiyorsun,tebdili kıyafetle git. sen al.. ersin..
tuna-- tamam,gelin ama arabadan sakın inmeyin..ben getiririm,kebabınızı..

ersin-- peki.. zahmet olacak ama..
erol-- hadi hadi,gidelim.. saat üç olmuş..

kapının oraya geldik.. anahtarı kilide soktu..
irem-- kapı açık,dayı..
erol-- bizi kandırdın ha..(açtı kapıyı)

irem-- yok canımm,üstad sizsiniz o konuda.. ben seni,yanlız yakalarım nasılsa..
erol-- hah hah hah..

bahçeye indik,hepimiz.. kapıya doğru yürüyoruz.. aykut bey,tunanın yanına geçti..

aykut -- ersin,erolun yanında yürü.. evden,balkondan bakıyorlar..
ersin--tamam..
irem-- (hevesle dayımın ve tunanın koluna dokundum.. ) elim sizdee.. yakalayamazsınız kii..

attıkları kahkahayı anlatamam size..
bahçe kapısının yanına geldiğimizde,hala gülüyorlardı..
tokalaştık,yola çıkıp.. güvenlik noktasından geçinceye kadar,baktık arkalarından..

tuna-- (kolunu belime koydu.. eve yürüyoruz..) içeride yakalayayım mı..bakıyorlarmış ya..
irem-- (gülümsedim) olur..
eren-- tunaaa..
irem-- olmadı,bu..

Hiç yorum yok: