Translate

23 Eylül 2015 Çarşamba

2457.bölüm..

irem-- saat dokuzda havaalanında olun..
turgut-- ben de mi.
irem-- yok sen muafsın,kınaya gidiyoruz..
turgut-- çok sevindim..
irem-- bedri bey,karşılamaya gitmeyi unutmayın..
bedri-- tamamm..

onları gönderdikten sonra,batu beye ve tamere haber verdim..
***
saat altı da,tuna için aldıklarımı getirdiler..
arabanın arka koltuğuna koydurdum.. içeri girdiğimde ,telefon çaldı..  açtım..
irem-- alo..
tuna-- canımm,ne yapıyorsun..
irem-- çıkacağım birazdan.. herkesi ev almaya gönderdim.
cengiz beyle tapuya gittiler.. sen nasılsın..

tuna-- nasıl olsun,fena değilim.. az önce ,yavuz bey aradı beni..
sen ayline kınaya gelemeyiz demişsin,çok üzülmüş.. tansiyonu düşmüş,öğlen serum vermişler.. gelebilme ihtimaliniz yok mu dedi.. bende nedenleri söyleyip,yine de sorarım dedim..

irem-- gideceğiz zaten.. canın sağolsun dedi ama içime sinmedi..
şermin,feryal.şule,yasemin,melis ahu,eşleri ve biz yayından sonra buluşacağız havaalanında..

tuna-- iyi,gidelim bakalım.. gönülü de çağır bari..
irem-- sen arasan,eve gidip duş alacağım.. giyineceğim.. kuaföre uğrayıp,radyoya yetişeceğim.. yemek yemeye bile zamanım yok..

tuna-- peki,tamam.. elbise dolabında,yeni kıyafetlerin var.. bak bakalım,beğenecek misin..

irem-- beğenirim,becerikli kocacığım..sevim hanım,kıyafetlerinizi tuna bey alacağı için göndermedim dedi,anladım..
ben siyah deri etek,deri büstiyer ve deri kısa ceket ve kırmızı kısa
saçlı olmayı istiyorum bu gece..
sende kıyafetlerine bak ve seç birisini.. teşekkürü sonraya bırakacağız mecburen..

tuna-- sağol,maalesef öyle olacak gibi.. gözümde canlandırıyorum da.. o çizmeyi giyme kesinlikle.. bir günlükken,kovulmanı istemem..
irem-- hah hah hah.. tamam,bot giyeceğim zaten.. öptümm seni..
tuna-- bende görüşürüz..

********

bir saat sonra.. dediğim gibi,giyinmiş .. gri tonlarındaki makyajım ,kırmızı rujum ,tırnaklarım ve kırmızı kısa saçlarımla çıktım kuaförden..
radyo binasına girerken,kartımı taktım çantama.. cekedin fermuarını da.. büstiyer görünmeyecek kadar yukarı çektim.. görevliyle selamlaşıp..

toplantı odasının kapısını tıklatıp,açtım.. merve hanım,batu ,şadi,çağdaş,selçuk ,fahri ve ercan bey oturmuş.. çalışıyorlardı.. bakışlar bana çevrilince..

ercan-- yanlış geldiniz sanırım..
merve-- aa,irem hanımm..
ercan-- irem hanımm,siz misiniz..
irem-- merhaba efendim,benim.. saç insanı ne kadar değiştiriyor değil mi..

batu-- şaşırmam artık diyorum ama başarıyorsunuz.. buyrun lütfen..

girip,karşılarındaki boş koltuğa oturdum..

irem-- kılık kıyafet,yönetmeliği vs demeyin lütfen.. farkındayım ama yayından çıkınca değişemeyecektim..
ercan-- demiyoruz da,inanın tanımadım ben.. Adanada nerede
 eğleneceksiniz,onu anlamadım..
irem-- çok zamansız ama İstanbula gideceğiz..ercan bey..
 ben haberlerime,bir göz atsam..

çağdaş bey verdi..

merve-- (almanca ) çiğköfte yeme meselesi ne oldu..
irem-- (ona bakıp,gülümsedim ..) her şartta yiyeceğiz,köfteyi..
batu-- aa,anladınızz..
ercan-- o kadar çok,güvendiklerini söylediler ki.. anlamasa şaşardım.. iki gün geçmiş olması ,dikkat çekici tabi..
ama önemli olan konuşabilmesi...

fahri-- onu da başaracağına eminim..
çağdaş-- hepimiz eminiz,fahri bey.. iki günde anlaması bile mucize,bence.
selçuk-- beklentimizi o kadar yükseltti ki,irem hanım.. konuşmasını
umduk herhalde..
irem-- (almanca ) sizi hayal kırıklığına uğratmamak için,hadi konuşayım bari.ama lütfen,aramızda kalsın.. buradan dışarı çıkmasın.. henüz,eşim dahil.. kimse bilmiyor..
aslında mr.edwardın beklentisinin,fazla yükselmesini istemiyorum..
kendi kendine,dil öğrenir demesin de.. biraz öğretmeye çalışsın..bende onu terleteyim,diyorum..

merve-- ay,inanmıyorumm..
batu-- bende.. bravo..
fahri-- canı gönülden, tebrik ediyorum.. yıllardır,almanca konuşurmuş gibiydiniz..
çağdaş-- konuşan sizdiniz değil mi.. teyp falan değildi..
şadi-- aştın kendini,çağdaş..
selçuk-- küçük dilimi yuttum..
ercan-- çiğköfte, helal olsun..  ne zaman isterseniz,yaparım..

irem-- (gülümseyerek ,almanca ) iltifatlarınıza, çok teşekkür ediyorum..bayramın 1. günü çalışıyorum.. sizi de,köfte yapmaya bekleriz.. (türkçe) karakılçık bulgurla,salça ,sumak ekşisi getirebilirim isterseniz..

ercan-- var,ben evden getiririm..
şadi-- herşeyi de,biliyor sunuz..
irem-- halimle tezat ama iyi de,yaparım şadi bey.. fakat ercan beyin
yaptığı köfteyi yemek.. büyükkk bir zevk verecek bana.. her öğrendiğim dilden sonra, tekrar ederiz değil mi..

güldüler..
ercan-- ederiz.. gerçekten,tebrik ediyorum..
irem-- sağolun.. haber saati yaklaştı beyler,işim gücüm var hadi..
çağdaş-- daldık sahiden..

ben yerime,onlar kumanda odasına geçtiler..

Hiç yorum yok: