Translate

13 Temmuz 2015 Pazartesi

2446.bölüm..

defteri açıp,1. klasör için yazdıklarımı,içimden okudum..
sonra salonda dolaşıp.. aklımdakileri tekrar edip.. yerleştirdim iyice.. yerime oturup,iki sigara yakıp birisini tunaya verdim..

tuna-- ben yirmi kağıt okuyuncaya kadar,bitirdin mi..
irem-- evet,gündüzde iki saat çalışmıştım.. birinci tamam..
tuna-- ikinciye çalıştın mı..
irem-- hımm,üç saat de ona çalıştım.. yarım saat tekrar edersem,iyice öğrenirim..

almanca uzunca bir kelime söyledi.. telafuzu zor..
tuna-- tekrar et..
 türkçe,ingilizce manasını söyleyip.. doğru telafuzla tekrar ettim..
tuna-- (hayretle ) kim çalıştırdı,seni..
irem-- ali bey..
tuna-- ne..
(anlattım,konuşmalarımızı )
irem-- işte böyle.. sen yine bilmeyeceksin.. dayım bana,profesör bahçıvan getirdi herhalde..
tuna-- olabilir.. öğretmenlerden yana,çok şanslısın..
irem-- evet,elizabeth ve tuna gibi.. harika anlattın dedim ,ona da..

tuna-- hıh.. ben sana,istediğim gibi  hiç öğretmenlik yapamadım ki..
irem-- aa,niyeymiş..
tuna-- not anlamında dedim.. hiç veremedim ya..
irem-- mr.edwarddan önce,sınavı sen yap.. notumu ver,içinde kalmasın..  akşamına da,nişan yapalım..
tuna-- tamamm,vazgeçmek yok..
irem-- yok.. (saate baktım, 00:20 ) canım kadayıf istedi.. fehmi kapanmamıştır.. gel,gidip alalım.. yürüyerek..
tuna-- iyi..

kot pantalonlar,üstümüzde swetsörtler.. spor ayakkabılar.. sigara,cüzdan,kimlik,biraz parayla ..indik aşağıya.. hava bulutlu,biraz rüzgarlı da,soğuk değil.. cadde hareketli,kaldırımda
el ele yürüyoruz..

tuna-- dönerken yağmur yağabilir..
irem-- yağsın... özlemişim,yürümeyi..
tuna-- zaman olmuyor ki.. düğün,nişan,yemek..
irem-- fırsatı değerlendiriyoruz işte..

karşı kaldırıma geçip,kestirmeden diğer bulvara çıktık.. tatlıcının açık olduğunu görünce..
irem-- evvett..
tuna-- bakalım kadayıf var mı..
irem-- vardır,canımm..

içeri girdik.. hoşgeldiniz,buyrun dediler..

tuna-- hoşbulduk..çok umutlu değildik ama açıkmışsınız..
-- evet, bahçeye bir grup geldi.. yarım saat önce.. onları bekliyoruz..
irem-- bizde burada yesek,sorun olmaz o halde..
-- estafurullah.. tabi ki..

siparişimizi söyleyip.. bir kilo da,paket yapmasını istedim..  yan taraftaki ,bahçe kısmına çıktık..  iki kişilik masaya ,karşılıklı oturduk..

sadun-- seslenmeyin.. karı- koca otursunlar..
behzat-- görüp de,merhaba dememek olur mu..sadun..

irem--( sandalyede,dönüp arkaya baktım .. bizim ekip oturuyormuş,meğerse ) oo merhaba hanımlar,beyler..
merhabaa dediler..
tuna-- iyi geceler, sizin de mi tatlı kriziniz tuttu..
mehmet-- eh işte.. çok yorulduk,çok yedik.. yürüyelim dedik,tatlıcıdayız ..gördüğünüz gibi..

derya-- (elini kaldırdı) ben istedimm.. sizi de,istiyorum.. gelsenize..
tuna--  uykudan,uyandım sizi de istiyorum diyince.. anlayamadım bir an.. sen sakin ol,derya.. geliriz..

kahkahayla güldüler..
irem-- (yanlarına gidip,masayı birleştirirlerken ) eviniz hayırlı olsun..
 ağız tadıyla, oturmak nasip etsin allah..

aminnn dediler..
uzun masadalar,hepsini görebilmek için.. en başa,yan yana oturduk.. bizim siparişler,gelince..

tuna-- siz bakarken,biz yiyemeyiz..

turgut-- yedik,tuna bey..
faruk-- afiyet olsun..
said-- valla yedik..

kahkahalar atıldı yine..
tuna-- birşey için o zaman..
soda,çay  istediler..

irem-- müsadenizle,bir lokma almam lazım..
şermin-- tabi ki.. uyandırdığınıza,inanamıyorum..
feryal-- canı istemiş,ne var ki..
ahu-- tek gelemiyor musun, demek istedi herhalde..
şermin-- evett..
şule-- çiftlikte korkmam demiştiniz de..

yuttum,bir yudum da su içince.. kendime geldim..

irem-- (pantalonumun cebinden,sigayı çıkarıp yaktım ) cevap veriyorum.. ben korkmam,tek de gelirim.. hiç dert değil.. ama evde tuna varken.. gitmem..onun için sorun oluyor.. uyandırdım,itiraz etmeden geldi..

bedri-- düşünüyorum da,bende.. tek, bu saatte gitmesini istemezdim herhalde..
faruk-- evdeyken,doğrusu da o..
behzat-- bence de..
ilter-- sonradan,arayıp merak edeceğine.. gelir tabi..
yasemin-- aman ilter,sen ahuyu otelin içinde aramışsın.. aynı şey değil ki..
tamer-- ama balayında olması.. daha da beterdir,herhalde..

kahkahayla güldük yine..

Hiç yorum yok: