Translate

12 Temmuz 2015 Pazar

2432.bölüm..

asansörle yukarı çıktım.. tuna,şenol bey,abdullah bey ve vehbi bey
içki içip,çerez meyve yiyorlarmış.. tuna beni görünce,kalktı.. diğerleri de kalktılar nezaketen..
merhabalaştık..
şenol-- lütfen,buyrun irem hanım.. birşey ikram edelim..
irem-- peki,bir kahve içerim..

tuna bir koltuk çekti yanına.. oturdum,oturdular.. kahve istedi garsondan..

abdullah-- ercanın programı, ağır mı geldi..
tuna-- istifa etmedin değil mi..
vehbi-- aklına getirmeyin tuna bey..
şenol-- yazık olur,yani..

irem-- (gülerek ) sağolun,etmedim.. program da,beklediğim gibi..
bir karavana ihtiyaç var.. iki de,kanat yaptırdım mı.. trafik olmadan,gider gelirim..

kahkahayla güldüler..

tuna sigara verip, yaktı..
tuna-- öğlene kadar,çok faalmişsin..
irem-- hımm,evet.. (kahvem geldi..teşekkür ettim ) kim anlattı..
tuna-- max bile anlattı, grisini vermemişsin..
irem-- hah hah hah.. abarttı ,o da.. diğerleri nasıldı..

tuna-- iyi ve heyecanlılardı.. aileler,gelinler damatlar..
havaya girmişler.. hepsi iş yerindeydi.. eşyalar alınmış,yarın yerleştirmekten.. çeyiz taşımaktan bahsediyorlardı.. ben gidince,şaşırdılar.. selamları var..
irem-- as.. aa,ben düğünlerine gidemeyeceğim.. şimdi istifa edebilirim işte..

şenol-- yaa,Ankaraya gelmiş olsaydınız.. ben size izin verirdim..
vedat-- bizde veririz,değil mi abdullah..
abdullah-- verirler canım..
irem-- çok sağolun ama ben izin istemem.. hem zor durumda,bırakmamak için.. hemde borçlu kalmamak için..
neyse.. fahri bey nasıldı..

şenol-- iyiydi.. iki yerde, kelimeler uzun olduğu için..nefesi yetmedi.. ama çaktırmadı.. bu gece,sevinçten uyuyamaz..
vedat-- gariplik zor.. ama alışacak.. bizim zamanımızda,misafirhane bile yoktu..
tuna-- fahri bey,nereli..
abdullah-- Ankaralı.. hacettepe filolojiyi bitirmiş.. üç dil biliyor ama
ingilizce bir sayfalık metni çevirememiş..

tuna-- telaş etmiştir,pratiği azdır.. kişilikle alakalı,birazda.. şans vermek,destek olmak iyidir,her zaman..
vehbi-- evet,deneniyor şimdi.. irem hanımı boşuna istememişler.. anında çevirdi..
abdullah-- irem hanım çocukken öğrenmiş.. öğretmen faktörü,çok önemli.. ama yetenek de allah vergisi.. bbc nin,danışman profosörlerleri farklı diller öğretmek amacıyla.. ona özel gelip,ders verecekler.. güzide hanımın düğünde sözlü yaptılar..

güldüler..

vehbi-- okuyacak,çalışacak ve dil öğrenecekseniz.. size kolay gelsin.. hiç kolay değil çünkü..
irem-- sağolun..

irem-- az önce ercan bey,programımı verirken.. mr.ronald ve mr.smithin ricasından bahsetti..(anlattım ).
ercan bey,bana biraz hayalmiş gibi geldi ama birşey demedim..
umarım,ben yanılıyorumdur dedi.. ben ne dedim,bil bakalım..

tuna-- iddiaya girelim mi demişsindir.. ama yanılmayı çok isterim..
irem-- ben seni hiç yanıltır mıyım,kocacığım.. dedim tabi..
şenol-- aa,iddiaya mı girdiniz.. ama bu yasak,ercan bey nasıl kabul etti ki..
..
irem-- aman canım.. çiğ köftesine.. 

kahkahalarla güldüler.. 

şenol-- iyi öyleyse,siz yaparsınız.. hep birlikte yeriz.. 
irem-- şenol beyy, yanlış anladınız ..ben değil,ercan bey yapacak.. 

vehbi-- vaayy.. çok beğendim,özgüven süper.. 
abdullah-- helal olsun,başaracağınıza emin oldum şimdi.. 
tuna-- irem yeter ki,istesin.. öğrenme,kavrama yeteneğini sizler de göreceksiniz.. çok başarılı..

şenol-- hırslısınız da,diyelim ki.. olmadı.. siz ne yapacaksınız.. 
irem-- ihtimal bile yok ama adı konsun diye.. yiyecek birşey yaparım dedim.. 

abdullah-- siz bize, öylesine yaş pasta yapın.. İstanbulda yediğimiz harikaydı.. 
burada da başka bir pasta yapmışsınız ama tadına bakamadık..
irem-- afiyet olsun,yarın gelin.. terapi niyetine,hep birlikte yapalım.. 
şenol-- saat kaçta,nerede..
vehbi-- gitmekten vazgeçti birisi.. 
şenol-- pastayı yemeden gider miyim.. 
kahkahalarla güldük.. 

Hiç yorum yok: