Translate

13 Haziran 2015 Cumartesi

2401.bölüm..

derya-- irem hanım,menekşe hanmı çağırma fikri benimdi.. çok bağlılar ,memnun olacaklarını düşündüm.. vahide abla da aradı.. eğer kızdınızsa,suçlu benim..

irem--sana niye kızayım,derya..çok iyi düşünmüşsün..
derya-- ne bileyim,tuğrul beyle mesafeli gibiydinizde.. acaba dedim..

irem-- hı,şu mesele.. beni tanıyor sunuz,ne diyeyim..dün akşamüstü,
abilikten,kayınbirader statüsüne geriledi.. hatta silmiştim ama
 ela,ufuk ve aile olabilmek adına.. kol kırıldı,yen içinde kaldı..
olabildiğince ,mesafeliyim bundan sona.. aramızda kalmasını
söylememe gerek yok,değil mi..

evet tabi dediler..

vahide-- herşeye rağmen..iyi niyetle,fazla değer veriyorsunuz.. sonra da böyle,üzülüyorsunuz..
irem-- evet ama yapım bu.. iki fire verdim,diğerleri bana yeter.. iyi niyetimden ,vazgeçemem..

turgutla ,şule ellerinde  evrak çantalarıyla geldiler yanımıza..

mehmet-- (kalktı )ben götüreyim,seni havaalanına..
vahide-- turgut ablam,sen nereye gidiyorsun..
turgut--philip aradı.. bekir bey,tır göndermiş..işlemler varmış,üstümüze almak için.. kaşeyi,mühürü getir.. noterde gerekecek.. derya da,gelirse iyi olur  dedi..

derya-- tamam,çantamı alayım.. (kalkıp,mutfağa girdi )
irem--   para aldınız mı, yanınıza..
turgut-- aldık.. vahide abla ,not yazdım sana..
vahide-- anladım.. murat,erkin,halil bey neredeler ki..

irem-- kızma canım,ben gönderdim.. sınava gireceklerdi..
(derya geldiğinde kalktım ) yolun açık olsun şule..
çiğdemin yerine bak mutlaka.. leyla hanıma,teslim et.. eksiğimiz
kalmadı.. mimarlarını,göndersinler..
şule-- tamam.. (diğerlerine bakarak ) hoşçakalınn,görüşürüz ..

güle güle dediler.. şuleyle,mehmet bey.. turgutla da,derya çıktı.. saidle yolcu ettik.. masaya dönerken..

irem-- beni çağırma sebebin gerçek miydi..
said-- (gülerek ) evet,gerçek.. iki hanım,beş takım sipariş ettiler..
özel yapıldı,geldi.. haber verdik.. sabah aradılar.. birisini almasak olur mu.. taş elbisemin renginden, koyuymuş dedi..
irem-- hah hah hah..

oturduk yerimize.. songül çay,tatlı  getirdi,bir sigara daha yaktık.

vahide-- yasemin,ilter ve bana izin verin..
irem-- peki,canım.. ama istiyorsan,gidebilirsin.. geldiklerinde,çıkarım ben..  yabancı da yok zaten..

vahide-- evet,yok.. said ve radyoya gidecektiniz.. ben buradayken,
gidin bence..
irem-- tamam ablam,giderim.. unutmadım..

onlar içeri gitti..

behzat-- melis ne zaman gelecek..
faruk-- akşamüstü demiş.. bilet almıştım ama öğrenince ertelettim..
behzat-- döndüğümüzde,mobilya ,beyaz eşya ve perde alalım..
perdeci kim var,irem hanım..

irem-- telefon müracatı yaptınız mı..
faruk-- yok,daha evleri üstümüze almadık ki.. mehmetin adına hepsi.. ne kadar zamanda bağlanacak kimbilir..

irem-- tapular sizde mi.. güngör beyin, iş yerini biliyor musunuz..
faruk-- evet ,bende.. nüfus cüzdanının fotokopileri.. bile hazır.. bugündü niyetimiz ama.. olmadı.. bir kere gördüm de.. çıkarabilir miyim,bilmiyorum..

irem-- içeri gelin de,telefonunuzu bağlatayım.. perde için de,onu öneririm.. ziyanın arkadaşı.. bizim telefonları da o bağlatmıştı sağolsun..

tamam diyip,aldık tabağımızı bardağımızı.. içeriye girdik..
murat beyin masasına oturdum.. onlarda koltuklara geçtiler..

fihristten,mürselin numarasını çevirdim..

ali-- alo,buyrun..
irem-- ben irem,şakir bey yada mürsel beyle görüşmek istiyordum..
ali-- abim burada,çağırayım bir dakika..
irem-- sağol..  (biraz sonra,ziya.. necmi ve mürselin sesini duydum..
dükkana girdiler herhalde.. abi,telefonn dedi kardeşi )

mürsel-- buyrun..
irem-- merhaba mürsel,kardeş.. ben irem..
mürsel-- merhabaa.. kulağın mı çınladı,nedir.. ziya nasıl pot kırmıştınız diye.. bininci kez,fırçalıyordu necmiyle beni..

irem--  hah hah hah.. haksız da değil hani.. sözleşmiş gibi,demediğiniz kalmadı..
mürsel-- sana denk geldi o da.. telefon bağlatacaksan,emret.. diyetimizi ödeyelim..
irem-- estafurullah,ricamız olur ancak.. ziyanın haberi var.. evlenecek arkadaşlarımıza, perde ve telefon lazım..  göndersem,yetişir mi.. perde içinde ,fikir edinirler..

mürsel-- evraklarla gönder,bugün olmazsa yarın olur.. 
irem-- tamam,sağol.. eşine,babana..necmiye selam söyle.. 
mürsel-- as.sende söyle.. ziyaya yok mu.. 
irem-- onu isteyeceğim de,kendim söylerim dedim.. 
mürsel-- hah hah hah.. ziya,al.. 

Hiç yorum yok: