Translate

11 Haziran 2015 Perşembe

2389.bölüm..

yahya-- behzatt.. hadi oğlum.. bir abla- kardeş sarılması görelim..

behzat bey,gelip ablasının ellerinden tuttu.. kaldırdı..
sarılmaları,ablamm demesi çok duygusaldı.. sonra sevinçle döndürdü ,ayakları yerden kesildi.. kadıncağızın..
feryal de geldi.. hepsi birbirini kutladı.. sonra da bizler ayağa kalkıp,
 tebrik ettik..

behzat--  şimdi kutlayabiliriz işte.. neyin var ziya..
ziya-- geç kaldın ,bizim uykumuz var.. hepimiz çalışıyoruz.. size viski getireyim,kutlayın..

mehmet-- viskiyi karıştırmayalım bence.. yarın kötü oluruz..
sadun-- kutlamayı eşyaları alınca,evimizde yine beraberken yapalım.. yeterince içtik
irem-- bence de gidip,çorba için..

bekir-- nereye gidecekler .. özel bir çorbacı varsa,söyleyin..
ziya-- bu kafayla,tarif edemem.. kalkın,götüreyim..

peki gidelim dediler,bir anda..
kalktık.. herkes,sofrayı toplamaya başladı..
*****
yasemin mutfakta,bulaşık yıkıyor.. şermin hanım duruluyor..
bizlerde derleme ,düzenleme yapıyoruz..

bilgen,buse ve sacide abla da.. kurulayıp.. tezgaha sıralıyorlar..
turgut,ilter ,batu bir parti çöp indirdiler..

erkekler konuşuyorlar,sesleri duyuluyor..

yakup-- çorbacıyı sen bilmiyor musun,bedri..
bedri-- içki içmiyorum ki.. irem hanım göz açtırmıyor..
faruk-- çalışma şartları,çok ağır..
mehmet-- gerçekten,bizde.. şahitiz..
davut-- bir karşılama yapıyorlar.. esas duruşta..
behzat-- hele ben,şok olmuştum..
anar-- bekir bey,sizde bize yapsanız..
bekir-- iremm,bak sayende neler duyuyorum..

irem-- (salon kapısından bakıp ) caney caney diye,iki dönseniz
fena mı olur canım.. dün neredeydik,bugün neredeyiz.. yarınımızı kim biliyor..
bekir-- anarr,yavrumm..
ziya-- babaa baba diyeceksin, anar hadi.. yada bab bab babab bab ba.. baaa da diyebilirsin..
bahri-- ablaaa,ablaa.. bende kalayım ne olurr...

kahkahayla güldük..

her yeri pırıl pırıl ve düzenli bırakıp.. çıkarken..
bilgen-- behzat,evinizi gezdirseniz diyorum..
şule-- bilgen hanım, buyrun.. hepsinin planı aynı..buraya ampul almışlar sadece..

arkasından ilerliyoruz.. ışıkları açıp, gösteriyor odaları..

mehmet-- birinci kat,davutun.. iki faruğun,üç bizim,dört behzatın,beş sadunun..

iyi günlerde ağız tadıyla oturun dedik.. ev geniş,malzeme kaliteli..işçilik özenli gerçekten... mutfağına ve balkonlarına bayıldık..

irem-- kenan ağa,güzel yaptırmış.. sebep olandan,tapuları getiren..
gönderenden.. nazik notları yazanlardan.. gizli kalmak isteyenlerden allah razı olsun.. mutlulukla, oturun inşallah..

aminn dediler..
buse-- bu ne güzel duaydı böyle..
irem-- sağolun..

ziya-- hanımlar beyler,buyrun .. irem,biz seni takip edelim bu sefer..
irem-- tamam da.. tek araba var..
ayakkabıları giyen iniyor..

ahu-- biz köşkteyken tuğrul bey,arabanı getirdi irem.. anahtarı ali beye verdi..
irem-- hımm,iyi alırım öyleyse.. ya vahide hanımlar,deryalar ve kaanlara haber vermediniz mi.. bekarlarda yoktu..

şermin-- çağırdık ama bekarlar ders çalışıyordu..
şule-- vahide ablalar,anneleri. şebnemi ... derya ablaları alıp..
İstanbula gitmişler..
tamer-- kaan da ,İstanbula gideceğim demişti..
irem-- ceyda ?
candan-- iki gün,izin almış.. nereye gittiği belli değilmiş..

mehmet bey,kapıyı kilitlerken .. buse ve bilgen hanımla beraber asansörle indik..

bilgen-- engel olsam,keşke dermişim sahiden.. haklıymış sınız..
irem-- (gülümsedim )  kardeşlerinize düşkünlüğünüzü bildiğimden,
resimleri görmeniz gerektiğini düşündüm..
kararınızla da,beni yanıltmadınız ..

buse-- kaynaşmışlar..mutlulukları, arkadaşlıkları sürsün inşallah..
irem--bilgen-- amin..

Hiç yorum yok: