Translate

18 Kasım 2014 Salı

2322.bölüm..

telefon çalınca,açtım..

irem-- bahadır holding buyrun..
bekir-- buyurduk..
irem-- vayy,büyük patron işe mi.. gitti yoksa..
bekir-- evet.. anar,dört dörtlük çalışmış.. duydum ki.. gazı veren de senmişsin.. sağol.. çıkacağım şimdi..

(telefonun kablosu uzun.. boynumla omuzumun arasına sıkıştırdım..
konuşurken,işimi de aksatmıyorum..
kekin ununu,kabartma tozunu ve kakaosunu  koydum... maruf çırparken..  eklerin, yumurtalarını kırdım... sıkma torbasını getirdim.. faruk beye nasıl yapılacağını gösterdim.. dolduruyor.. )

irem-- rica ederim. azıcık,dokundum..
bekir-- sen ne yapıyorsun,o sesler de ne..
irem-- çalışıyoruz.. bekir ağa.. mutfakta görevliyiz şu an..

bekir-- hıı.. kolay gelsin.. ne oldu,diye sorayım dedim..
irem-- hıı,balonu diyorsun sen.. kavuştum canımm..
bekir-- hah hah hah.. kız onu sormuyorum..
irem-- tamam, bekir ağa.. pastayı yapıyoruz işte,akşam sende yersin..
bekir-- peki, ayır ha..
irem-- ayırmam mıı..
bekir-- hah hah hah.. hoşçakal..
irem-- güle güle..
kapattım..

irem-- bekir bey, konuşamadığımı anlamadı..
çetin-- evet,biraz etkilenmiş.. ama temiz diye konuşmanızı istemiştir..
irem-- bir daha telefonda, riskli konuşmalar yok.. istediği kadar temiz olsun..

vahide-- siz neredeydiniz ki..
irem-- ifade verdim.. savcılıktaydım ama konuyu sorma şimdi..
vahide-- nedim beyy..
irem-- geldi canım.. beraberdik..
zafer-- sorun çıkmamıştır değil mi..
çetin-- ne sorunu zafer bey.. ömrü damlarda geçtiğinden,ifade neymiş.. ehey ehey..

mehmet-- tuna beyy.. çetin beye de,birşey olduu..
tuna-- alanımın dışında,mehmet bey..
tuğba-- tamamm,ben hallederimm..

kahkahalar atıldı..

zübeyde-- balon ne alaka..
leyla-- tuna bey balon almadı ,diyordu da..
maruf-- hayret edilecek şey.. nasıl almamış ki..
vahide-- aldığını görmüştük biz..
tuğba-- şimdi de almış ama biz görmedik..
irem-- getirecektim de.. oynayamazsın şimdi dedi..
güldük..

faruk-- tuna bey,aldınız mı sahiden.. 
tuna-- (gülerek ) evet,aldım.. 
davut-- ben elinizde balonlarla sizi görmeyi,çok isterdim..
maruf-- bende..
mehmet-- hanımı istemişse alır,ne var ki bunda.. 
tuna-- evet de,o kadar balonu elimde tutarak getirmedim.. 
yavuz-- ne yaptınız.. 
tuna-- baloncuyu çağırdım,getirdi.. balkondan aldım.. 
irem-- vay ,uyanık.. 

kahkahalar atıldı.. 

aylin-- irem,sen balon istediysen.. niye herkes biliyor.. 
tuna-- istediğinden değil aylin.. kamuflaj için.. öyle söylemek
zorunda kaldı.. bende zamansız konuştuğum için,balon alıp 
özür diledim.. 
tuğba-- ben anlamadım ama balonla özür dilemek ve iremin affetmesi  ilginç.. 

irem-- affedilecek birşey değildi,tuğba abla.. eğer öyle olsaydı.. balon fabrikası alsa bile,umurumda olmazdı.. maddiyata dayalı bir hediyeyle, kimseyi affetmem.. hele tunayı hiç affetmem,çünkü beni tanıyor.. 

mehmet-- ilter beyin,durumunda bir gelişme var herhalde.. sabahtan bu yana,istisnasız hepimizi öptü.. hanımlara gül vermeler falan.. size de verdi ve ne olduğundan haberdar gibiydiniz.. nasıl bilebildiniz ki..konuştunuz mu.. 

irem-- hayır, ilter bey ile konuşmadım.. 
said-- ben boşuna mı,düşen yapraktan bile haberi var diyorum..mehmet bey.. daha bu, ne ki.. 
irem-- (dışarıyı dinler gibi yapıp ) hımm,hissediyorum.. iki yaprak daha düştü.. 

kahkahalar atıldı.. 

Hiç yorum yok: