tuğrul-- erene de,birşey diyememişsin.. kader utansın..
irem-- hiç sorma ya.. mısır patlattık,dördümüz film seyrediyoruz,video da.. ışıklar kapalı..karı-koca bizi unuttular.. sohbet ediyorlar.. filmi bıraktık,onları dinliyoruz.. koltuklarımız da,aynı sırada.. sussun diye..bir tane ,mısır fırlattım abime.
tavana baktı.. gönül,banyonun tadilata ihtiyacı var.. boya dökülüyor dedi..
kahkahalarla güldük..
tuğrul-- vicdansız,birkaç tane daha atmışsın.. yeni evde tadilat yapacakmış, neredeyse..
irem-- evi sen yaptın diye, alındın mı yoksa..
tuğrul-- evett..
güldük yeniden..
tuğrul-- irem,bizbizeyiz.. tuna yokken,sorayım.. nasıl kestirdin,saçını..
irem-- genelde makasla,kesiyorlar abi..
güldüler..
mehmet-- akşama kadar beraberdik,siz yayına gittiniz.. ne zaman fırsat buldunuz.. inanın,ben şok oldum..
nedim-- bende..
faruk-- bakımı çok zordur da.. beklenilmediğinden şaşırdık aslında..
mahmut beyle, tuna ellerinde kocaman kutularla yanımıza gelirken..
maruf-- sürpriz bunun neresinde irem.
irem-- sabırsız,içinde tabi ki.. tuna getir de,görsün..
tuna sol tarafıma getirdi..kapağını açtım.. ağzına kadar dolu halka tatlıyı görünce..
maruf-- aaaaaaaa.. sen mi aldın.. istediğimi nereden bildin..
irem-- kuşlar söyledi..
mahmut beyde getirdi,o kutunun da kapağını açtım..
maruf-- hiiii.. ben tunaya bahsetmedim ki ,bu tatlıdan..
irem-- taş kadayıfını almamı da,mahmut bey rica etmişti..
maruf-- çokkk teşekkür ederim,mahmut bey..
mahmut-- rica ederim..
irem-- yeter değil mi,mahmut bey..
mahmut-- (gülümseyerek ) elbette.. zahmet oldu size..
borcumu nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum..
irem-- (gülerek )yarını da,atlatalım ..bir güzellik düşüneceğim,sizin için..
kahkahayı duymanızı isterdim....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder