Translate

22 Ekim 2014 Çarşamba

2299.bölüm..

ilter-- offffffffff of.... sizi de,geciktirdik.. yardımınız için.. minnettarım..

kalktık ikimizde..
irem-- minneti boşver.. sen,siz iyi olun.. o yeter.. ama derhal gitmem lazım.. köşkü sen kapat..
ilter-- tamam..

çantamı alıp,aceleyle çıktım odadan..

*********

radyo binasına geldiğimde.. onbeş dakika vardı.. uçtum resmen..

park yerinde.. aynaya bakıp,rujumu sürdüm ve indim..
kartımı yakama takıp.. binaya girdim ve yayın odasına yürüdüm..
yerime oturduğumda su içtim bir yudum.. bültene göz gezdirdim..
kulaklığımı takarken..  kumanda odasına giren,şadi beyi görünce.. başımla selam verdim..

şadi-- (gülerek,koltuğuna oturdu.. kulaklığını takıp ) merhaba,irem hanım.tebrik ederim..
irem-- teşekkür ederim.. nasıl geldiğimi,bilmiyorum inanın..
şadi-- neyse,yetiştiniz.. hazır mısınız..

irem-- hazırım da,çağdaş bey zorunlu elemanım olmadı değil mi..
şadi-- hah hah hah... olmadı ama bu gece, yok.. kumanda bende..
 başlıyoruz,kolay gelsin..
irem-- sağolun,size de..

***************

sorunsuz ve rahat geçen yayın sonrasında..  şadi beye iyi geceler diyip, çıktım..
binadan ayrılmış..
aklımda binbir düşünceyle.. eve doğru yol alırken, telefon çaldı..

irem-- (tuşa basıp ) buyrun..
tuna-- neredesin,hayatım..
irem-- arabadaa..
tuna-- hah hah hah.. yerini söyle dedim..
irem-- abidin paşaya çıktım.. ne oldu,birşey mi isteyeceksin..
tuna-- maruflar geldi.. halka tatlı krizi tutmuş.. alabilir misin diyecektim..
irem-- tamam,alırım.. evde misin..
tuna-- mahmut beyin evini bilmediği için,malesef  villaya geldik..
bahçenin üstünü kapatmışlar.. yemek yeniliyor.. sonra hanımlar içeriye gireceklermiş..  herkes burada.. özledim,bari sesini duyayım dedim..

irem-- aşkımm.. yorgunluğumu aldın.. bende tatlıyı alayım,giyinip gelirim..tamam mı..
tuna-- tamam,ne giyeceksin..
irem-- hah hah hah.. sürpriz olsun.. bir sürprizim daha olacak,sana..
tatlıcıya geldim,kapatırsan erken gelirim..
tuna-- peki,dikkatli ol.. bağlamanı getirdim..
irem-- sağol,by..

tatlıcıdan yeterli miktarda, halka tatlı ve taş kadayıfı aldım..
şurubunun akmaması için özel ve büyük kutulara yerleştirip...
bagaja koydular..
eve geldim.. tepeden tırnağa değişip,giyindim tekrar.. pembe straples
elbisem,ona uygun makyajım.. ve siyah peruğumla hoş oldum..
gerçek saçtan yapılmış.. boyun hizasında.. katlı kesimli ve kaküllü..
bukleleri hiç bozulmuyor,tarayıp şekil verdim..
ama  abdullah,saçımı nasıl toplayacağımı anlatmasa ,kesinlikle peruğu takamazdım.. pırlanta kolyemi,küpemi ,bileziğimi takıp.. pembe ojemi sürdüm..
kemik rengi kısa cekedimi.. pembe ayakkabımı giydim.. çantamı alıp.. evden çıktım..

***
saat 22:00 ye gelirken.. mahmut beylerin evlerine geldim de.. o kadar çok araba var ki.. en sona park edip.. yürüdüm biraz..
yağmur da,çiseliyor..
bahçe kapısından içeriye girdim.. ve evin zilini çaldım.. eğlence başlamış,ses geliyordu..
güzide hanım,açtı.. saç,makyaj muhteşem olmuş.. kırmızı askılı elbisesi çok yakışmış..

güzide--(gülümseyerek,öptük birbirimizi )  hoşgeldinn.. bu ne hal böylee..
irem-- hoşbuldum.. asıl siz yakıyorsunuz,güzide hanım..
güzide-- sende öylesin.. saçın,çok yakışmış.. ama nasıl kestirebildin

irem-- sağolun.. bu başarılı bir peruk.. tunaya özel..

Hiç yorum yok: