Translate

3 Ağustos 2014 Pazar

2277.bölüm..

ayağa kalktılar.. gencecik,şık ve bebek yüzlü..görmüştüm de.. sakal bırakmış..  hoşgeldiniz diyerek, tokalaştık.. nedim ve çetin beyi tanıştırdım..
göreviniz hayırlı olsun dedim.. mahçup bir ifadeyle,teşekkür etti..

songül-- yemek hazır ,irem hanım..
irem-- (çetin beye baktım ) yiyelim de,öyle gidin..
çetin-- (gülümseyerek ) peki..

irem-- gıyas bey,hüseyin,erkin bey buyrun.. ben elimdekileri bırakayım.. murat bey,arkadaşları çağırırsanız..
murat-- tabi..

erkine elini yıkamak istediğini söyledi.. onlar lavoboya girdiler..
nedim beylerde mutfağa gitti..

hüseyin-- irem hanım,ben gitsem olur mu.. çiftlikte ekim için..
hazırlık yapılıyor.. nail tarlaya gidemiyor.. fatma yanlız..
irem-- kamyonet var mı..
hüseyin-- var var..
irem-- fatma,uğur nasıl.. nail,güllü.. iyiler mi..
hüseyin--çok şükür.. iyi herkes.. aşılar yapılıyor.. fazla dışarı çıkaramıyoruz.. naille,güllü de.. gün sayıyorlar..
irem-- otur da, geliyorum..

deryanın odasına bıraktım elimdekileri.. mutfağa gittim.. oturmuş herkes.. derya ,kebap çeşitleri ısmarlamış..

irem-- lütfen buyrun,soğumasın.. ben hemen geliyorum..

buzdolabından ,saklama kabına yaş pasta koydum..
songül-- fazla kebap var,irem hanım..
onlardan da, yeterince yerleştirdim,poşetlere..

hüseyine götürüp verdim.. selam söyle diyip yolcu ettim..

*********
yemeğimizi,şen şakrak yedik.. çok güzeldi,çok da beğendiler.. 
deryaya teşekkür ettik.. 

masa toplandı.. ellerini yıkayıp,geldiler.. gıyasın dediklerini anlıyoruz da ,biraz garip geliyor..onun için,ingilizce konuşuyoruz.. 
 ..mehmet beyin,kahve yaptığını.. herkesin bir şeye yardım ettiğini ,görünce.. 
gıyas-- ben ne yapabilirim.. 
irem-- sizi de,aileden görüyoruz ama bu seferlik,misafirsiniz..
tekrar geldiğinizde,yaparsınız gıyas bey.. 

gıyas-- (güldü )peki.. 

ilter,sigara ikram etti ve bahçe kapısını açtı... hava bulutlanmış..
 mis gibi bir yağmur,toprak kokusu geldi burnuma.. 

erkin-- irem hanım,tebrik ederim.. 
irem-- (gülümsedim)teşekür ederim,erkin bey.. tarla,ürün nasıldı..

erkin-- ben topraktan,üründen hiç anlamam.. ama.. beraber dolaşırken gördüğüme göre ;renkler çok canlı ,mısırlar verimli, dişler dolgun.. manzara da,süperdi..  
birde yağmur başladı ki,doğanın sesini iliklerime kadar hissettim....
sonra.. kamyonetle.. fıstık tarlasına gittik.. hüseyin bey,bir kök çıkarıp.. toprağını çırptı..
normalde her kökte.. on onbeş fıstık olurmuş.. kökte,sallanan otuz fıstık saydık.. irileşmişti de..  geçen yıl rekolte süpermiş ama bu yıl onu geçeceğini söylediler.. kasım sonu-aralık başı gibi toplanırmış.. 
toplanırken de,gitmeye talibim.. iki ürün içinde..
işçiler birkaç gün,çadır kurup kalıyorlarmış herhalde.. eğer vizelere denk gelmezse kalmak da,isterim.. dinlendiriciliğine imrendim.. 

nedim-- çalışınca ,hiç imrenmiyor ve dinlenmiyor sunuz.. özellikle fıstık ,zor toplanıyor.. 
irem-- (gülümsedim ) gönüllünün,gözünü korkutmasana nedim bey.. 
kendisi öğrensin.. gidebilirsiniz,erkin bey.. 
gıyas-- gelin ve görün erkin bey..  gerçekten emek veriliyor ve tarlalar süperdi.. 
irem-- beğendiğinize sevindim.. 

Hiç yorum yok: