Translate

7 Mayıs 2014 Çarşamba

2227.bölüm..

kalktığımızda ,tuna kesinlikle sizinle gitmem dedi.. faruk bey,taksi çağırmaya ikna oldu.. neyse ki.. mantomu giyerken..

melis-- pardon da.. ben anlayamadım.. niye,banyoyu abiniz gösterdi.. tuna bey,neredeydi..

irem-- (güldüm) kına için toplandığımızda.. anlatırım..
tuna-- çiftlikte ben dışarıdaydım ,melis hanım..irem yağmurdan
ıslanmıştı.. tuğrul da,ireme banyonun yerini bilmiyorsun herhalde.. diye tarif etmiş..  (bana bakıp ) anlatacak başka birşey,yoktu değil mi..
irem-- tabi,canımm.. beraber ıslandığımızı  ve zamanı söylememen de.. iyi oldu..
tuna-- (gülerek ) sağol .. şarap seni de,beni de çarpıyor.. bildiğin gibi..
irem-- ay, bilmem mii.. meliss,bunu da hatırlat ha..

faruk-- melis-- tuna-- hah hah hah..

taksi gelince.. eşlerimizle el ele.. yola çıktık..
faruk beyle tokalaştım..
irem-- yarın gece görüşürüz,kısmetse..
faruk-- inşallah.. ve herşey için teşekkür ederim..
irem-- rica ederim.. ne yaptım ki..

tunada tokalaştı melisle..iyi geceler dediler..

faruk beyin,tunayla konuşmasını fırsat bilip.. öptüm,sarıldım melise..
kulağına fısıldadım ,çaktırmadan..
irem-- seminer,perşembe günü başlıyor.. bilgin olsun..
melis-- (gözlerinin içi parladı ) aa,nasıl yani..
irem-- ev iki katlı ya,öğrenmen için işte..
irem--melis-- hahh hah hah..

arabaya binip.el salladık.. havaalanına gelinceye kadar,ikimizde kıs kıs güldük arkada..

***********

sabaha karşı 3:30 da Adana da ,evimizdeydik nihayet..
 saat yedide uyanmak zor olsada.. mecburen kalktık..
mutfak camından baktım.. şimşek,fırtına yağmur.. hava berbat..
kahvaltı olarak hazırlayacağım, birşey de yok..
yatak odasına gidip.. gömleğini giyen tunanın beline sarıldım..

irem-- ağam.. evde,buzdolabında yedirebileceğim birşey yok maalesef..
tuna-- (dudaklarımı öptü ) canın sağolsun,acıkmadım ki.. sen biraz daha yat .. kınada anlatacaklarını planlarsın..
irem--  hah hah hah.. onlar rahatlasın diyeydi,o..  benim de ,çok işim var.. giyineyim,beraber çıkarız..

beş dakikada,giyindim..
hediyeleri koyduğum,poşeten.. galip beyle,saliha hanıma aldıklarımı
çıkardım..  tuna götürecek.. bende diğerlerini aldım.. çıktık evden..

irem-- aa,benim arabam da yokk..
tuna-- hah hah hah.. şemsiyen de.. gel bırakayım ,hadi..

beni köşke götürdü..
irem-- öptüm,seni.. işin rast gelsin..
tuna-- bi mukabele.. dikkatli ol.. ali bey, şemsiyeyle açtı kapıyı.. in hadi..
indim.. tuna, ali beye başıyla selam verirken.. şemsiyenin altına girdim.. el salladım ,o gitti..

irem-- günaydın ali bey..
ali-- günaydın..
beraber yürüyoruz,köşke doğru.. max ve tina da dört dönüyorlar etrafımızda..

irem-- ah canım.. nasıl seveceğim sizi.. ıslaksınız..
ali-- (köşkün kapısında durup..şemsiyeyi indirdi.. anahtarı verirken.. ) havlularıyla silerim şimdi..

irem-- (açıyorum kapıyı.. ) sağolasın ali bey..

o gitti.. bende içeri girip.. ışıkları ve klimayı açtım..
poşetlerden.. ali beye aldığım dolma kalem ve tükenmez kalem kutusuyla..  siyah deri kaplı,kalın defteri paketiyle aldım.. sehpanın üstüne bıraktım..

Hiç yorum yok: