Translate

15 Mart 2014 Cumartesi

2168.bölüm..

melis-- bir dakika ..(kapının önünde duruyor.. gülümseyerek,cekedinin iç cebinden nikah cüzdanını çıkarıp,bana uzattı ) çaktırmayın,biz evlendik..

irem-- (şaşkınlıkla ) neeeeee.. meliss,bu bu.. naaptınnn..  gel burayaa (sarıldık öpüyorum..titriyor, kıyamam..  )
şule-- ne zamann..neredee..
ahu-- tebrik ederim.. meliss.. (onlarda sarılıyorlar.. )
melis-- ne olur,duymasınlar..  yavaşş..
candan-- evlenmişsin kızım.. niye yavaş olalım ki.. kutlayacağız tabi..  nasıl kandırdı, seni.. yine ayakkabı mı getirdi..
melek-- ablaa,kızı utandırmasana  ya..
azra-- mutluluklar dilerim,melis..
melis-- sağolun..dubaide konsolosluğa gittik..

şermin-- faruk bey, hiç tehdit altında değilmiş ki.. irem hanım..
feryal-- bugün nişan,yarın nikah..
yasemin-- anar duymasınnn.. şiişşş..

kahkahayı anlatamam..

irem-- ee,zuhal nereden biliyordu..
melis-- yemin ederim,hiç bir fikrim yok.. görmüş,duymuş olması da mümkün değil..  kuşkulandıracak ,bir hareketimiz de olmadı.. bilmiyorum,neyse.. ben söylemeyecektim de,sizden gizlemek sıkıntı yaratıyor.. bilin ama ne olur,aramızda kalsın.. ben takılmam da..
faruk ve ailem için,istiyorum..

şule-- mehmet duymasın, sahiden.. davut bey de,bozulur..
melis-- evet,o da öyle dedi..
irem-- tamam,unuttuk gitti.. ama bir şekilde,zuhale söyle.. ondan laf çıkmaz..
(cüzdanı verdim,cebine koyarken )
melis-- tamam( derinn bir nefes alıp.. ) candann,seni de göreceğiz..
candan-- hah hah hah..

*********
birkaç dakika sonra.. havaalanına indik.. hava kapalı ve rüzgar sert esiyor..melise baktım hemen.. off,etek giymiş..
yağmur çiselerken,herkes valizlerini aldı.. bedri,ben ve tuna pilota ve hostese teşekkür ettik.. gece Ankaraya gideceğiz,saati haber veririz dedim..

arabaların park yeri,biraz uzağımızda.. diğer yürüyenlere yetiştik..
marufun uçağı daha inmemiş.. herhalde..

arif-- biz ters tarafa gidiyoruz,sanki..
azra-- biliyorum..yağmur hızlanıyor.. vedalaşırken,ıslanmasınlar dedim..

tuna-- araba var,götürürüz arif bey..
ziya-- abi,ben Mersine gideceğim.. isterlerse ,bırakırım arif beyleri..
mehmet-- ben götürürüm,ziya.. seni alıkoymayalım..
azra-- arabada,şemsiyemiz var.. biz yürüyerek gideriz,değil mi arifciğim..
arif-- elbettee,hayatta kaçırmam.. bu teklifi... azracığım..

naim-- daha neler duyacağım bakalım..
irem-- biraz daha,beraber kalabilseydik keşke..

güldüler dediğime.. sahiden şemsiyeleri varmış.. biz arabalara oturduk.. onlarda,vedalaştılar bizlerle..
el sallayıp,parktan çıkarken.. ziya Mersin tarafına döndü.. yasemin ahu,anar mr.smith ve samle gitti..
ben yanlızım,.. tuna önümde,kızlarla zuhali götürüyor.. arkamda faruk beyler var.. bakışlarını ve melisin saçını okşadığını gördüm aynadan.. gülerek tunanın arkasından, ana yola çıktım.. yağmur bastırdı,bir anda..

aynı anda da, telefon çaldı.. tuşa basıp..

Hiç yorum yok: