Translate

17 Şubat 2014 Pazartesi

2141.bölüm..

kalkıp,adenle ilerlediler bahçeye doğru..görüyoruz bizde..

davut-- istediğin araziyi ,dediniz.. gerçekten verecek misiniz,irem hanım..
irem-- ihtimal yok da.. dedim,davut bey..
bekir-- eminsin değil mi.. hiç yoktan,araziden de olma..
irem-- merak etme,bekir ağa.. araziye zaafı var, diye söyledim..

zübeyde-- iremm,aden sana hangi konudan bahsetti..ne olmuş..
irem-- kamerayı kasadan,aden almış..
zübeyde-- aaaa..

said-- niye şimdi,söylemesini istediniz irem hanım.. maruf çok kızacak..
behzat-- yazık çocuğa..
candan-- heveslerinin kırılmasına.. nasıl razı oldun,irem.
irem-- güvenin bana.. acil konuyu duyunca,adenin alması ikinci planda kalacak.. (yardımcılarından birisi,kablosuz telefonu getirdi ..zübeydeye.. birşeyler söyledi.. oda alıp,bana verdi)

zübeyde-- seni arıyorlarmış..
irem-- (kulağıma dayadım) alo..
erol-- merhaba..
irem-- merhaba,buyrun..
erol-- rahat konuşamıyorsan, kapatayım..
irem-- dinliyorum..

tunayla geldiler.. çocuklar çok mutlu, gelişi güzel trampete vurduklarından..  ses arttı birden..
ben kalkarken, tuna kim dedi.. dudağımı oynatarak dayım dedim ve
 ilerledim biraz..
irem-- evet,rahatım şimdi..

maruf adenin omuzlarından tutup,yanaklarından öptü..sarıldı,baba-oğul..  onu gönderip.. binaya girerken de.. bana bakıp,minnettarlık ifadesi olarak.. eğildi biraz.. gülümsedim bende..

erol-- böcek konusunda,nedim bey bilgi verdi mi..
irem--  incelenecekmiş dedi.. sonuç aldınız, sanırım...
erol-- aldık.. sana yönelik değilmiş,için ferah olsun..aklında kuşku kalmadan ..Ankaraya gelmen için aradım..

irem--  iyi de.. hedefin mehmet bey olduğuna,sevineyim mi yani..

Hiç yorum yok: