Translate

17 Şubat 2014 Pazartesi

2140.bölüm..

said-- (gülerek ) evet..
tuna-- irem.. sen bir kaç lokma al da,kendine gel..ben vereyim,olur mu...
irem-- olur,canım.. çocuklar,size seveceğinizi düşündüğüm bir hediyem var.. ama tuna verecek.. onunla gider misiniz,lütfen....
peki dediler..
tuna çocuklarla, limuzinin yanına giderlerken.. bir lokma peynir aldım ağzıma..

maruf-- irem, gitmişlerken bir dakika beni dinle..
sevginizi biliyorum..uzun zamandır görmüyorlardı,engellemedim.
 isyan etmelerinin yanlış olduğunu.. benim açımdan da bakmalarını,söyle olur mu.. gönderebilmek için.. bütün proğramı aksattım..

irem-- (meyve suyundan da aldım ,bir yudum ) özverinin farkındayım ..memnun oldum,gönderdiğin için..

trampet seslerini duyunca, hepsi güldüler..
kevin-- irem hanım dinlenemeyeceksiniz derken, doğru söylüyormuş..

maruf-- (baktıktan sonra,bana döndü gülerek)bu ses az,irem.. davul alsaydın bari..
irem-- canın sağolsun,madem istedin alırım maruf..

kahkahalar atıldı..

aden biraz çekingen olsa da.. gelip,babasının omuzunu tuttu..
aden-- baba,biraz konuşabilir miyiz..
maruf-- tabi,söyle..
aden-- ama özel.. (gayri ihtiyari bana bakınca,maruf da döndü )
maruf-- konu ne.. kim evleniyor,diyeyim bari..
irem-- kimse,evlenmiyor..  mantıklı bir yönetici,adil bir şeyh ve bir baba gibi dinle, adeni..  kırma,sana güveniyorum..

maruf-- aden yanlış birşey yaptıysan,şimdi konuşmayalım.. misafirlerimiz var..
aden-- görüyorum ama irem,acil dedi.. lütfen gelir misin..
maruf-- (gülerek,bana döndü) ya acil değilse..
irem-- öyle bir ihtimal yok.. ama acil değilse,istediğin araziyi veririm..
maruf-- pekii..haklıysan ,ne istiyorsun..
irem--   cafer beyin,reklam işlerini benim adıma.. dört dörtlük yaptıracaksın.. yakınsın,diye istiyorum.. kabul mü..

güldüler..
maruf-- kabul,izninizle..
kalkıp,adenle ilerlediler bahçeye doğru..görüyoruz bizde..

Hiç yorum yok: