Translate

6 Şubat 2014 Perşembe

2113.bölüm..

said-- derya,ne dersin..
derya-- peki,kalalım.. annen, seni çok özlemiş..
said-- (gülümsedi )bana da,seni çok özlediğini.. söyledi..sağolun,irem hanım..
irem-- rica ederim..

vahide hanım,omuzlarımı tutup...
vahide-- diğer masalarda,huzursuzluk başladı.. fazla kalmışsınız
öyle diyorlar..
güldük dediğine..

vahide-- şaka bir yana,rauf herkesin yeri ayrıldı.. söyle dediği için geldim.. siz de dahil..
irem-- (biraz dönüp,ona bakarak )sağolsun da, evimizin
olduğunu söyleseydin ya.. böyle günde aranmaz,yer ayırtmaya da gerek yoktu ki.. hanımlar,içeride yatardık.. erkekler de, balkona çıkardı,sığardık vahide hanım..

vahide--(gülerek)önceden ayırtmış,irem hanım.. kalabalık,rahat edemezdiniz.. herkes,o otelde kalacak..zaten..  hem erkekler, balkonda yatabilirler miydi sizce..
irem--sesleri çıkabilir miydi ki..
vahide-- tuna-- hah hah hah..

ilter-- nasıl yani..
anar-- bende anlamadım..
said-- eviniz nerede ki..
tuna-- xxx otelinin son katı..
said-- hah hah hah.. 100 katlı diye biliyorum.. sahiden kimsenin sesi
çıkamazmış.. bence orada, yavuz beyle çetin beyi  yatırın..
bedri-- sabah hidayete ermiş olarak,bulursunuz..

kahkahalarla güldük..

said-- maruf sizi çağırıyor..
tuna--(döndü ) geliyoruz,maruf..
garsonlar ana yemekleri servis ediyorlardı.. kalkıp,görüşürüz dedik..
tuna bizim masaya gitti.. bende,vahide hanımın koluna girdim
ağır adımlarla yürüyoruz..
irem-- (kısık sesle) ablam mutlu musun..
vahide-- çokk..
irem-- hep olursun,inşaallah.. şebnemle keriman teyze neredeler..
vahide-- vildan hanım ve dürdane hanımla beraber,buradalardı..
siz gelinceye kadar,restoran gibiydi burası.. mağazadaki elemanlar,
almanyadan ,isviçreden gelenler döneceklerdi..
sıkılıp,uykuları geldiği için bizde gidelim dediler..

irem-- duydum,bilmeden ben neden olmuşum.. said bizi getirirken,
söyledi.. cumartesi arkadaşlar idare edebilir,siz ve onlar pazartesi
 gelirsiniz.. salı gününden.. kasımın onsekizine kadar da..izinlisin,
tamam mı..
vahide-- (gülerek ) tamam,sağolun..

Hiç yorum yok: