Translate

1 Şubat 2014 Cumartesi

2105.bölüm..

tuna--alo,buyrun..
eren-- buyurdum.. hayırlı,uğurlu olsun.. temel atılmış.. oyuncağın da alınmış..bize de, oynatacaksın değil mi..
tuna-- hah hah hah.. sağol,oynarız.. niye gelmedin..

eren--kusura bakma,gelemedim.. (kuvvetli olarak öksürdü ) iki gündür kırgınlık vardı da.. dün gece çok kötü oldum..  nasıl üşüttüysem artık.. on gün rapor verdi doktor.. sabah akşam iğne yapılıyor..gönülde,mügeye bulaşmasın diye  tecrit etti beni.. çatı katında,yatıyorum..

tuna-- geçmiş olsun.. tedavini aksatma da,çabuk iyileş..
yapabileceğimiz birşey var mı..
eren-- yok,sağol.. düğüne gidiyorsanız,mazeretimle selamımı söyleyin..diye aradım.. açılışa çiçek göndermiştim de.. düğünün yerini,söylemedi rekin..

tuna-- tamam,merak etme.. dubaide evinde olacağından, sürpriz olsun demişler.. iremin yayını olduğu için.. bize söylemek zorunda kaldı.. havaalanına yaklaştık şimdi.. gönülle ,mügeye selam.. kendine dikkat et..

eren-- sağol.. irem yanındaysa.. niye konuşmuyor.. sana mı tafralı..
kavga mı ettiniz.. ne dedin lan, kıza.. seni bana, bir şikayet etsin var yaa.. canına okurum..
tuna-- (bana bakarak)of erennn... ağır vakasın..senaryoyu,yazdın hemen..  yanımda.. dur,uyandırayım..
eren-- hii,kıyamam.. dokunma.. iki dakika daha uyusun..
tuna-- peki.. mahvoldu bugün.. sabahın altısından,şimdiye kadar
ayaktaydı.. hiç susmadı.. gelen,giden ağırladı..  yayın bitince,aldım radyodan.. arabaya oturunca ,iptal oldu..

eren-- sizde kendinize,iyi bakın..  uyuyun,dinlenin.. düzenli yaşayın.. çok içme.. sonra acısı çıkıyor.. anında hasta oluyorsun..
gönül beni tecrit etti..irem seni ,eve de almaz..
tuna-- (gülümseyerek) peki,abiciğim .. görüşürüz..
eren-- hoşçakal..

tuşa bastı.. havaalanının park yerine girdik..
irem-- (esnedim ) neredeyiz,uyumuşum da..
tuna-- hah hah hah..

***********
hostesimiz ve pilotumuzla tanıştık.. havalandıktan sonra da.. ayaklarımızı uzatıp.. bıdı bıdı konuştuk ,rahat koltuklarımızda..

orta boy kırk trampet..  yarın ki giyeceklerimizi koyduğu, valiz.. iki kasa limon portakal,mandalina ..vee bağlamamı işaret edip..

irem-- beceriklim,ne ara getirdin bunları.. arabaya nasıl sığdı..
tuna-- ben bağlaman hariç,birşey getirmedim..  müzik aletleri satan
mağaza kapanırken girdim ve götürmeniz şartıyla alacağım dedim..
kabul ettiler.. çocuklar sevinecek ama saray ahalisi kulağını çınlatacak sanırım..
irem-- hah hah hah.. hiç problem değil.. ben onlar için ,ihtarı göze aldım.. portakalları da,hüseyin mi getirdi..

tuna-- yok,onlar hamzadan.. kendi ağaçlarından..hayrına dağıtıyormuş.. nail iyileşiyor diye.. evi arayıp sizede getireceğim dedi.. bende buraya getirmesini söyledim.. çok mahçupmuş,sana ve naile karşı.. yiğenine altın kemer,takılmış da.. onu söylemiş..nailden istememiş ki.. ağızları tatlı olsun,ona yetermiş..

irem--(....................) kimi kandırıyorsun deseydin..
tuna-- onu demedim de,başka şeyler söyledim..kısa ve öz..bir daha
karışmayacak..
irem-- inşaallah.. bende yavuz beye,birşey söylemek istiyorum..

tuna-- orada dur ,şimdi.. adil ol,adam haksız değil.

Hiç yorum yok: