Translate

20 Ocak 2014 Pazartesi

2073.bölüm..

irem-- tamam.. sacide abla geldi.. tunada gelince. bizde çıkarız..
turgutları,songülü  göndereceğim şimdi..
derya-- ben geleyim mi..
irem-- yok canım,sen orayı organize et..
derya-- peki..
el salladım.. koşarak girdim içeri..

 halil bey de gelmiş,demek ki.. görmemişim.. şaşkın şaşkın bana bakıyor.. songül kıyamam, kahve yapmış.. elinde daha.. aldım..

irem-- sağol,canım.. seni götürecekler.. kapat mutfağı..
songül-- tamam..
irem-- halil bey,turgut geliyor.. çeki kasaya koysun.. gidebilirsiniz..
halil-- tamam da.. ne oldu.. fırtına gibi gidip- geldiniz.. telaşlısınız.
irem-- misafirim var da.. ben hep böyle koştururum.. görüşürüz..

tepsiyi götürdüm yukarı.. turguta, gidin dedim..

nihayet karşısına oturup.. derinnn bir nefes alıp,suyumu içtim..
sacide-- senin neyin var.. canın sıkılmış gibi..
irem-- işlerden,koşturmaktan yoruldum sacide abla..

sigara ikram ettim.. anahtarını da, verdim.. kahve içiyoruz..

irem-- sen nasılsın..
sacide-- çok şükür,iyi diyelim iyi olsun.. (gülümseyerek)  çam sakızı çoban armağanı.. bunu sana aldım..

irem-- (verdi paketi ) ne zahmet ettin,abla..ne gerek vardı ki..
sacide-- rica ederim.. kardeşe bir hediye, sadece..

irem-- sağolasın.. (kağıdı açtım,itinayla.. mücevher kutusunu görünce.. ) ablaa,ben bunu alamam.. olmaz.. çobanın, mücevherle işi ne.. bu çam sakızına,hiç benzemiyor ..

sacide-- hah hah hah.. hele bir alma ,ben de arabayı veririm..
irem-- niye böyle yapıyorsun, sacide abla.. o başkaydı..
sacide-- açsana kız,çok konuşma bakayım..

açıp.. içindeki nefis zümrüt- pırlanta seti görünce..
irem-- ablaaa..  sen beni kraliçe mi sandın.. bu neee..
sacide-- hahh hah hah.. kraliçeden ne eksiğin var,maaşallah..
kullanırsan sevindirirsin beni.. lütfen itiraz etme..

irem-- ........................  peki ablam,sağol.. etmezdim
ama kırmak istemiyorum seni.. hediyen benim için ,çok çok değerli.. maddiyatının haricinde.. sen verdiğin için..

sacide-- sende bizim için,çok değerlisin.. kızımızdan farkın yok..
duygulandırdın bizi.. bekire sen karışma ben,kendi hediyemi alırım dedim.. bu ara,ikimizin de pek tadı yoktu.. sayende..
konuşur olduk..
irem-- (kutuyu koyup,kağıdı katladım )niye,nazar mı değdi.. hiç anlaşılmıyordu,tatsızlığınız..

sacide-- yok yok..öyle değil.. bülent bey,yaş günü olduğu gün.. aramış bekiri.. bizim oğlan için.. yıllardır bize söylenen,genetik bozukluğu olduğuydu.. incelemişler raporları,filmleri..yeniden muayene etmek için..izin istemişler.. tamam demiş bekir de. oğlum istanbuldaydı zaten.... bülent bey ve birkaç doktor gelip..
kontrollerini yapmışlar.. . akşamına aramış sağolsun..  meğerse,beyin sapında sinirlerin aralarına kadar giren.. bir ur varmış.. fark edilmediği içinde,omurgasına kadar yayılmış.. hiç hareket edememesinin,konuşamayışının sebebi oymuş..
fizyoterapistlerin yaptırdıkları hareketler sayesinde.. kas ve kemiklerini çok iyi bulmuşlar.. bakım sayesinde de,dolaşım,sindirim sistemi ve iç organları gayet iyiymiş..
birkaç ameliyat olabilir,kurtulabilirmiş.. tamamen normale dönüp, kendi hayatını sürdürebilmesi iki yılda mümkün olurmuş.. ama yerinden dolayı ,hayati riski varmış.. elimizden geleni yapsak ta.. kaybedebiliriz,düşünün.. kararınızı bildirin demiş..

(içini çekip ) ha varlığı,ha yokluğu ..yıllardır yatağa bağımlı.. külçe gibi..  ama evlat.. nefes alıyor..
karşılık aldığımız ,tek yer gözleri.. ızdırap çekiyor ve aklı başında .. bize bakışını bir görsen..bırakın artık beni der gibi.. (gözlerinden yaşlar akıyor ) canını vermek istiyorsun .. çaresizlik öyle zor ki..  biz ne diyeceğimizi şaşırdık..

 (ben nasıl dayanayım ki.. gözlerimden yaşlar akıyordu..  yere diz çöküp,sarıldım beline.. ikimizde hıçkıra hıçkıra ne kadar ağladıysak artık..  )

tuna-- iremm..  sacide hanım..  ne oldu size..

Hiç yorum yok: