Translate

5 Aralık 2013 Perşembe

2073.bölüm..

tuğrul-- sen her anlamda, istisnasın canım..babanın sabrı, imkanı varmış.. evde diye,çıkmışsın.. şimdi hangi ebeveyn ,yapabiliyor.. okuldan döndüğünde,evde bile olamıyoruz ki.. halamla,firuze teyze geldiler diye.. rahatladık..

irem-- sağolsunlar.. ne büyük ,sevap alıyorlar.. neşe abla,sanemi
nereye bırakıyor..
ela-- elizabetin ana okuluna gidiyor,arkadaşıyla birlikte.. çok memnunlarmış....
irem-- sevindim.. bugün abim aradı.. onun,annemin,babamın.. kayın validesinin,kayın pederinin ..yelizin selamı varmış.. alışmışlar.. bücürler,iyiymiş.. büyümüş ve çok tatlı olmuşlar..
as. dediler..

orhan--bülentle konuşmuştum da,evleri çok uzak değilmiş..
ama  yeliz soğuk havada, iki çocukla gidemiyormuş..
irem-- babam arabayla getirmiş,zaten..  annem, ağır bir yemek yapmış da.. boğazlarından geçmemiş..

menekşe-- ne yapmış,nermin teyzem..
irem-- söylemeyim,menekşe.. canınız ister,ben yapamam..

ela-- hayret,senin yapamadığın birşey var mıydı.. elticiğim..
irem-- var tabi.. hemde çok..
firuze-- dert ettiğin şeye bak,kızım.. senin yaptıklarını da ,başkası yapamaz.. yemeği söyle, elimizden geldiğince  yaparız biz..
irem-- sağol,firuze teyzem..
muazzez-- analı kızlı mı,yapmış yoksa..
orhan-- o da ne,muazzez teyze..
menekşe-- iri ve ufak içli köfte.. ama sulu yemek ..
irem-- içli köfte yapmış,hala..
muazzez-- yarının yemeği ,belli olduu.. yine geliyorsunuz,tamam mı..

gülerken.. yasinle figen, geldiler.. yorgun oldukları belli ama
iyilerdi yine de.. artık hamile olduğu da,aşikardı..
hoşgeldiniz dedik,sarıldık onlarla da.. masaya oturdular..
yemişlerde.. yine de, tabak koydu ayşe.. özlemişiz,hal hatır sorduk..  açık havadayız diye,sigaraları yaktık.. yaşlılar,ilaçlarını içmek için içeri girdiler..

figen-- dün,bekir ağaya hazine bağışlamış kadar oldun irem..
irem-- öyleymiş.. öğlen,güngör beyle beni yemeğe davet etmeye gelmişlerdi de..(tunaya bakıp) abdullah bey de,davetiye vermek için bekliyormuş..
ben crisle ,aşağıya inince.. bekarlar gözlerini alamadılar..
yemeğe gidemem ,burada yiyelim dedim.. beraberdik..

figen --dedikodulara göre, yayın da müthiş miş.. ergün abimle gurur duydum.. yavuz beyin .. özcan beyin ve müdürlerin de katılmasından ,çok mutlu olmuş..  çünkü,sadece olabilir mi demiş.. onlarda kırmamışlar..
irem-- bizde gurur duyduk,gerçekten her anlamda bir ilkti..yavuz bey de.. yalvarsak ,bizimle çalışır mı diyordu..  

tuna-- davetiye veriyorsa,gözünü niye alamıyor muş ki..
yasin-- bak, detayı nasıl yakaladı..
tuğrul-- ilk defa konuştu ha.. irem gelince de,yüzü gülmüştü..
tuna-- tuğrull, uğraşma benimle..
orhan-- evet,çok yoruldu..

yasin-- benimle,tuğrul abinin yanında çok yoruldu demeyin bari..
biz bedenen de,yoruluyoruz.. yalansa, yalan diyin..
tuğrul-- hiç yani.. taş taşıdınız sanki..
orhan-- tabi canım,haklısınız.. idari işlerden sonra.. akşam,biz taş değil.. kitap taşıdık.. üç ton kadar..
yasin-- nee..
tuğrul-- nereye.. forklift denen, birşey var.. elinizde mi taşıdınız..

orhan-- evet.. binanın içine, foklift mi sokalım tuğrul.. hem onlar
öyle değerli ki..  kimisi,ilk basım.. kimisi dünyada tek kopya..
koleksiyonunu bağışlayıp,kıymetini bilecek kişilere emanet ettim..gençler yararlanacak diyenler, çok...kargo bize çalışıyor, bu ara..
irem-- bizim kütüphane,yapılmadığına ve taşıdığınıza göre... nereyi uygun gördün,tuna.. ziyanın dediği, yeri mi..

Hiç yorum yok: