Translate

5 Aralık 2013 Perşembe

2072.bölüm..

villaya geldiğimde yorgunluk,uykusuzluk ve açlığım had safhadaydı..
 tunanın arabası, burada.. acaba arasam da, evimize mi gitsek..yada burada biraz uyusam mı ,diye içimden geçirirken.. telefon çaldı..

irem-- alo..
tuna-- irem,neredesin.. merak ettim..
irem-- şimdi geldim.. inip,içeriye gelecek gücüm yok tuna..
ben burada uyusam mı diye düşünüyordum, sen aradın..

tuna-- hıı,bende öyleyim de.. firuze teyze,halam..ayşe.. ela,menekşe orhan abi,tuğrul.. seni bekliyorlar..  (kısık sesle) neler hazırlamışlar,bir görsen.. yememişler de.. gelmen lazım..

irem-- ya sen..   özledim bile, demedin ki..
tuna-- gerek, var mı..
irem-- valla,doping olması açısından ihtiyacım var..
tuna-- kapat,geliyorum..
irem-- hah hah hah..

kapatıp indim,arabadan.. bahçeye girdiğimde,tunanın bana doğru
geldiğini gördüm.. hiç birşey söylemeden,özlemle sımsıkı sarıldık.. öptü yanağımı.. mırıltıyla "çokk çok özledim ,seni"
irem-- hımm,bendee..
tuna-- kaç kere arabanı aradım,neredeydin sen.. sonrada meşgul çaldı..
irem-- anlatırım.. hadi gidelim.. her an uyuyabilirim..
tuna-- (el ele, yürüyoruz ) bana yakın otur, öyleyse.. ikimiz başbaşa uyuyuz..
irem-- kıyamam sana.. şikayet etmezdin, çok mu yoruldun..
tuna-- evet.. mahvolduk,hepimiz..

evin kapısını tıklattım..
irem-- (tunaya dönüp..gülerek) doping etkisini gösteriyor..
aheste aheste masaj yaparım,yorgunluğun kalmaz..
tuna-- hımm,fikir güzel de.. sanki,altından başka birşey çıkacak gibi.. yanılıyor muyum..
irem-- (güldüm ) hayır.. özür dilettin ya.. intikam alacağım..
tuna-- hah hah hah..

tuğrul abim kapıyı açtı.. gülerek..
tuğrul-- irem ne dedin de,güldürdün..
irem-- sır abim, sır.. söylenmez..

özlemle,coşkuyla sarıldık.. öpüştük tokalaştık.. menekşenin karnı bayağı belirginleşmiş.. ela da,birazcık kilo almış.. balkondaki masa sahiden müthiş.. elimi yıkadım,oturduk hemen.. firuze teyze ve halam aramıza otur dediler.. peki dedim..

ayşe servis yaparken, hal hatır sordum.. tuğrul abime çiftlik için teşekkür ettim.. rekinin yerini de, çok beğendiğimi söyledim.. mutlu oldu.. konuşuyoruz havadan sudan..
irem-- ufuk nerede..
tuğrul-- saate baksana,uyudu çocuk.. bize de yemek yedirmediler, haberin olsun..
muazzez-- tuğrulll.. aç mı kaldın,oğul..
tuğrul-- aman halaa.. nazlanıyorum şurada..
irem-- yasinle,figen de yok..

ela-- gelirler şimdi..geç ama yemek yiyerek geliyorlar..yıl sonu mesaisi başlamış,figenlere..
irem-- yaa,ekim ayına geldik .. ama hava harika.. hatta,bugün yaz gibiydi..
orhan-- nasıl giyineceğimizi şaşırıyoruz..
menekşe-- sonra bir soğuk yapar.. herkes hasta olur..
firuze-- şimdiden,ballı limonlu çay için ki.. dirençli olun kızım..

ela-- içiyoruz,firuze teyze.. ama derse girip ,öğrencilerle iç içe
olsak.. mutlaka hasta olmuştuk, şimdiye kadar..
irem-- ufuğa dikkat edeceksin,bundan sonra da.. nasıl,alıştı mı.
okula..
ela-- oo,hemde nasıl.. sevdirdiler,hevesli.. azimli..  doktorun önerileri de, çok işe yaradı.. hayatından memnun.. hiç söyletmeden,gerekeni yapıyor.. sorumluluklarını biliyor.. bambaşka ,bir çocuk oldu..

menekşe-- evet.. büyümesinin ve çevresinin de etkisi var.. ağırbaşlı oldu..
tuğrul-- ela,kardeşin seni örnek alacak dedi de..ondan..
 abiliğe hazırlıyor kendisini..
irem-- bir düzene girmesine,işe yaramasına çok sevindim.. daha iyi olur, inşallah.. ama çok çabuk büyüttünüz yaa.. çocukluğunu anlamadı,doyamadı çocuk. ben dokuz yaşında,babamın boynundan inmiyordum..

Hiç yorum yok: