Translate

20 Kasım 2013 Çarşamba

2042.bölüm..

cris-- ilişkimiz kopunca,çok çok üzüldüm.. elizabethe yazdım ve irtibatımız hep devam etti.. senden haberler verdi, bana..
yıllar geçti,hepimizin hayat şartları değişti.. ben pedagog olunca,anaokulu projesinden bahsetti.. ne zaman,nerede  ve nasıl açarım bilmiyorum ama seni istiyorum diyerek..söz aldı benden..

  elizabeth insanlığına ve öğretmenliğine  hayran olup,saygı duyduğum .. bir kadın.. değer verip, bilgi yatırımı yaptığı evlatlarını ,gençleri..kanatlarının altında ,onlara fark ettirmeden tutuyor..mesela benim ilk işe girmem,onun referansı sayesinde olmuş..kaç sene sonra öğrendim..
 ceydayla konuşurken,anladığım kadarıyla avrupada bulunduğu sırada.. müdahil olduğunu hissettirmeden,kollamış.. tabi ceydanın da,haberi yok..
sen katkınla gönül borcunu ödemiş,önerisini de reddetmemişsin.. bende sana ve ona borcumu ödemeye geldim.. belki ,tanıdıkça.. daha gerçekçi değerlendirmeyle, yani.. ablan olmamı tekrar isteyebilirsin.. yeniden başlamak için,bir fırsat istiyorum senden..

irem-- (gülümsedim,içtenlikle )rica ederim,bana bir borcunuz yok.. yani borç olarak görmeden.. birbirimizi tanımayı,çok  isterim..
geçen yıllar,kendi adıma beni çok değiştirdi.. belki,siz beni kardeş olarak kabul etmeyebilirsiniz.. yeniden denemekte fayda var..

cris--(güldü)  anlaştık,zamanla gelişsin ilişkimiz.. dış görünüşümüz ,yaşanmışlığın artı ve eksileri diyebileceğimiz.. duygularımız,alışkanlıklarımız değişti elbette..  ama yüreğimiz değişmedi.. sen, o fotoğraftaki masum kızsın hala..
 (marka çantasından cüzdanını alıp,açtı.. gönderdiğim vesikalık resmimi taşıyormuş,verdi.. eksik dişlerimi dert etmeden, şapşal bir sırıtmayla gülmüşüm.. saçlarımda örgülü ) haksız mıyım..

irem--( elime alıp,gözlerim dolu dolu baktım..) haklısınız..çok şaşırttınız,duygulandım..hazırlıksız yakaladınız beni..
 sizin resminiz, şu anda yanımda değil malesef..
cris-- sende beni ziyarete gelsen,eminim yanında olurdu.. önemli olan,çantada değil.. yüreğinde taşımaktır,değil mi.. 
irem-- evet.. 

cris-- ben resmimi alıp,gideyim.. bir saat izin aldım, elizabeth den.
irem-- bunun fotokopisini çekmek istiyorum.. yemek zamanı,gidilmez.. ben izin alırım,lütfen kalın.. 
cris-- peki,al.. ama bana cris diyeceksin.. anlaştık mı..
irem-- anlaştık,cris.. (telefonu çevirip,deryanın odasının numarasını tuşladım..) 

derya-- buyrun.. 
irem-- derya hanım,yemek hazır mı.. 
derya-- hazırmış da.. tuna bey gelmedi ve misafirleriniz var.. 
irem-- tunayla konuştuk,toplantıya gireceğinden gelemiyor..parayı kasana koy.. kim geldi,monitörü görmüyorum.. 
derya-- (gülerek) o halde,görüşmeniz bittiyse.. gelin,sürpriz olsun.. 

Hiç yorum yok: