Translate

13 Eylül 2013 Cuma

1956.bölüm..

irem-- babaa.. siz hangi limanda ineceksiniz.. gün ,saat ve geminin
adını vs. söyle bana.. birde nuri karşılanacak mı.. çocuğuyla,perişan olmasın..

ahmet-- evet.. nuride bizi karşılayacak.. (istediğim bilgileri verdi,bende peçeteye yazdım ) öpüyorum sizi.. herkesin selamı var..

irem-- dur dur.. nuri nerede..

nuri-- burdayım bacımmm.. kısmete bak,yine görüşemeyeceğiz..
tuna-- hayırlısı olsun,nuri.. bacın ağlıyor da.. ondan lafa girdim..

nuri-- sağol tuna.. ama niye ağlıyor ki.. karımı ,oğlumu bırakmayıp.. her dediğini yapıyorum,işte..  teklif de,piyango gibiydi.. kırk yılda bir vurmuş..kaçırmayalım dedik..  çok çok özleyeceğim ama canımız sağ olsun..
söyle,konuşsun benimle..

tuna-- duyuyor seni.. mutlu olmanı diliyorum, nuri.. gidince,haber ver mutlaka..
nuri-- allah razı olsun,ararım..

irem-- (burnumu çekerek ) nurii.. bir isteğin var mı..
nuri-- allahına kurban.. var,seni istiyorum..

irem-- bekleyebilsen,gelecektik ama neyse sağlık olsun.. iyilikle,buluşup görüşelim inşallah.. kendine,eşine.. çocuğuna iyi bak.. (dudaklarım titreyerek ) elinden öpüyorum,allaha emanet ol..

nuri-- sizde.. birbirinize iyi bakın..  kız cadı..el öpmek nereden çıktı.. duygu sömürüsü mü, yapıyorsun..

irem-- işe yaradıysa.. devam edeyim..
nuri-- hah hah hah.. yok bacım,ben almayım..  bana git de..
irem-- pekii.. git,abiciğim.. yolun açık olsun..
nuri-- sağol bacımm.. seninde.. herkesin,selamı var.. öpüyorlarmış seni.. ertan da,tunayı çok seviyormuş.. hoşçakalın..
irem-- as.. sende,öp benim yerime..tunada onu çok seviyor,söyle..
abimm, güle güle.. işin rast gelsin..
nuri-- sağol,gülüm.. seninde..

kapatınca.. bende kapattım..

irem-- ben yüzümü yıkayayım.. eren abi ,banyo tarafına gitmedi değil mi..

tuna-- (yüzümü sildi peçeteyle.. öptü yanağımı.. kolunu omuzuma atıp.. fısıltıyla) bilmiyorum.. ne olur ,ne olmaz.. sen yanımda dur,en iyisi.. barışmak için, telefonla konuşmamızdan faydalanmış da olabilirler..

irem-- (mırıltıyla) fesatsın da,en azından gönülün günahını alma..mutfakta,çalışıyor.. ..
tuna-- görünmüyor ki,nereden anladın..
irem-- (kokladım havayı ) sufle yapıyor..
tuna-- hah hah hah..

eren-- gelebilir miyizzz..
tuna-- bizde,endişelenmeye başlamıştık.. buyur..
eren-- (elinde fırın tepsisiyle geldi.. balıklar nefis görülüyor.. ) ukala,siz rahat konuşun diye gelmedik..
tuna--  çok düşüncelisin..

irem--( tabağı istedi,servis yapıyor.. kısık sesle) sonuç ne,sonuç.. sen ,onu söyle..
eren-- aşayiş berkemal.. ne yalan söyleyim,şaşırıp .. ne yapmışım acaba diye ,gitmiştim mutfağa..bir yanlış anlaşılma neticesinde ..gönül benden kuşkulanmış,meğerse..
 ikinizde günahımı aldınız,gelin hanım.. kendisine sor istersen..

irem--( tunanın tabağını da,uzattım ) sorun çözüldüyse,ben özür de dilerim abim..
tuna-- kuşku duyulacak bir neden mi vardı,eren..
eren-- yanlış anlaşılma dedim ya..
tuna-- iyi,tek öyle olsun..  iremi üzme,diyordun ya.. sende ayağını denk al,yani..
eren-- hah hah hah.. gönüll.. gel ,gel.. tuna ne dedi bana..

Hiç yorum yok: