Translate

7 Ağustos 2013 Çarşamba

1920.bölüm..

ziya-- (onlara da börek verdi.. sırayla devam ediyor )kevin,içkiden  böyleysen.. ağrı kesici verebilirim..

erkekler,kıs kıs.. güldüler..
kevin-- yok ziya.. birilerinin sayesinde,düştüm.. cafer bey, iğne yaptı da.. ağrım daha fazlalaştı,niye bilmiyorum..

ziya--(cafer beye bakarak) doktor kendinde değil ki..nasıl yaptı,kimbilir..
bekir-- günahını alma şimdi.. iğneyi vurduğunda,ayıktı..buz tedavisi de yaptı..  kevin ilk anda anlamadı,ağrıyı yeni hissediyor..

cafer-- ziya bey,irem hanımların sevdikleri ..bir şarkı sözü yada mısrası var mı biliyor musunuz.. ama onyedi harfli olacak..
said çeviriyor....
rekin--  cafer bey.. öylesine çoktur ki..ve herşey olabilir..
ziya-- (gülerek) evet, seçenek çok ve bilmiyorum..

kevin-- hala şifre düşündüğünüze,inanamıyorum.. cafer bey..  bana vaatlerinizi ne çabuk unuttunuz.. acı çekiyorum burada..

cafer-- (güldü ) unutmadım da,elimden geleni de yaptım.. hem yanlız değildim.. hemde sizi düşürenin,hiç mi suçu yok..
rekin-- yok tabi.. sizi uyardı..

irem-- sağol,rekin.. kevin,gerçekten üzgünüm.. ama balkona birisinin
çıkmaya çalıştığını duysanız ,sizde kimmiş diye bakardınız değil mi..
bence,acı çektiğinize sevinin.. sizi vursam,meşru müdafa olacaktı..

burhan-- (kısık sesle ) olmazdıı..
irem-- (mırıldandım )çaktırmaa..

mehmet bey,kalkıp kevinın yanına gitti.. çatalıyla bir lokma peynir yedirdi..
hepimiz gülüyoruz hallerine..

mehmet-- faruk gel,çayı da sen içir..
nedim-- kendi işinizi,kendiniz yapsaydınız keşke..
faruk-- (çayını içirdi,kevina ) tuna bey.. bekçiye merdiveni kesinlikle vermeyeceksin, demeseydi.. bu halde olmayacaktık nedim bey..

tuna-- ama şartlar eşit olmazdı ki, faruk bey.. tavrım size özel değildi, hiçbirisine verme dedim..   en azından.. tüfekle vurulmadan,içeri girebildiniz.. şükür edin bence..

mehmet-- evet.. keşke,bekçi balkonun altına kaktüs ektiğini de söyleseydi..

kahkahamız,çınlattı bahçeyi..

Hiç yorum yok: