melis ,hanımlara.... said de,beylere ingilizce çeviri yapıyor.. kısık sesle..
irem-- sacide abla,sanırım uyanma sebebin benim.. kaldığınızı unutup,şarkı söyledim.. kusura bakma.. rüyanın devamını da, görebilseydin keşke..
sacide-- (güldü) keşke ama canın sağolsun.. çantamı alayım ben..
bekir-- ben getireyim,istersen sacidem..
sacide-- yok yok..
(sacide abla,çantasını almak için.. merdivenleri çıkıyor)
bekir-- irem,üzülme.. iyi ki uyandırmışsın..ama şarkıyı bizde duymak istiyoruz..
irem-- (gözlerimi açarak,kısık sesle ) bekir ağaa, abartma.. durumu kurtarıyordum ben.. rüya dedin,iş bozuldu.. sacide abla,kül yutar mı..
şarkı söylediğime,inandın yoksa..
bekir--(mırıltıyla söylüyor da.. herkes duyuyor.. ve gülüyorlar .. ) gözümü açtım..el kadar çiçeğe ,servet ödedim..sayende..
hisse istemiyorum,çok bilmiş.. inanmadım tabi.. şarkı da,hediyesi olsun diyorum..
irem-- sanki kendim için,istedim.. kadıncağız,biliyor tabi almayacağını.. uyandı.. servetmiş,duyanda mücevher aldı sanacak.. karıma değer demiyor da.. hala cimrilik yapıyor..(sacide abla merdivenlerden iniyor baktım ki .. kısık sesle )sıska,çirkin unutmaz bunu.. intikamlar arttı,haberin olsun.. ama evimdesin.. Adanada hesaplaşırız..
bekir-- tamamm..elinden geleni ardına koyma..
irem-- hanımlar,günaydın.. rahatmıydınız..
evett dediler..
irem-- benim çok çeşitli misafir uyandırma aktivitelerim vardır.. ama
planladığım gibi olmadı.. yanlışlıkla,sacide ablayı uyandırmışım..
borçlu kalmamak için,bir dörtlük okuyayım diyorum..
alkışladılar birde..
irem-- bırakamam seni ben..
yanımdan gidemezsin
seviyorsan benimle
oturup içeceksin..
uzaklarda aramam,çünkü sen içimdesin..
taht kurmuşsun kalbime en güzel yerindesin
her an seni canımda ruhumda duyuyorum.
aşkınla sarhoşum ben,çılgınca seviyorum..
(hep beraber dedim,söylüyoruz.. açız,ayaktayız ama olsun.. sacide abla ve hanımlar mutlu.. yada herkes kendince mutluydu.. turgut hariç.. )
uzaklarda aramam çünkü sen içimdesin
taht kurmuşsun kalbime en güzel yerindesin.
ayrılığın yükünü kaldırıp taşıyamam
dünyaları verseler ben sensiz yaşayamam..
coşkuyla alkışlayıp,teşekkür ettiler.. garip,güzel ve duygusal bir andı..
hanımlarda çiçekler.. erkeklerde çantalar.. en önde maruflar,olmak üzere.. çıktılar tek tek..
bizde anahtarı alıp.. en son çıktık.. bahçede çiçekle,burhanın ağır adımlarla yürüdüğünü ve fısıldaştıklarını görünce..
irem-- hırkayla,sigaramı alıp.. fırını da,kontrol edeyim.. bir dakika bekle..
tuna-- (benimle girdi içeriye ) beklememm... gözümün önünde al..
irem-- hah hah hah.. iyi ,gel yukarıya da..
tuna-- (gülerek ) yok,gelirsem gecikiriz.. ..
yukarıdan kırmızı örgü hırkamla.. tunaya da,ince kazak aldım.. asansörle inerken telefon çaldı..
salona geldiğimde,tuna açmış dinliyordu.. işaretle sigara ver ve sen git dedi.. yakıp verdim..hırkayı da, dizlerinin üstüne bıraktım..
mutfağa gittim.. kek nefis kabarmış.. on beş dakikaya ayarladım,zamanı.. soğumuş kremayı dolaba koydum..
salona gelip..elimdeki anahtarı gösterdim ve maruflara gittim..
***********
hava bulutlu da.. girişin üstü brandalı olduğundan.. u biçiminde masa oraya hazırlanmış.. maşallah ,üstünde yok yok..
herkes birbirini görüyor.. ortası boş,çepeçevre oturmuşlar.. görevliler arı gibi çalıştığından, hizmet de kolay oluyor..
bizden gidenlerin yanısıra... ziya,zuhal .. güzide hanım,mahmut bey.. mr.smith,özcan,ercan , abdullah ve yavuz bey de gelmişler.. oturuyorlardı..
samimiyetle tokalaşıp.. hoşgeldiniz dedik,birbirimize..
ercan-- tuna bey nerede..
irem-- gelecek,ercan bey.. telefonla konuşuyor..
zuhal yer ayırmış.. bize.. oturdum yanına..
zübeyde elindeki tepsiyle çıktı kapıdan, meyve sularını taşıyor.. elbisesini değişmiş..
zübeyde-- hoşgeldin,irem.. tuna nerede..
irem-- hoşbuldum,gelecek zübeyde..
zübeyde-- ( sırayla,ikram etti.. meyve suyu almam için tepsiyi uzatırken.. kısık sesle.. ) marufa ne yaptın bilmiyorum ama bildiğin aşık modunda.. yere dizini koyup.. çiçeği tekrar verdi bana.. orada yapamamış.. bayılacaktım neredeyse..
irem-- (aldım, gülerek ) sen arada sırada ,uğra bana..
zübeyde-- hah hah hah..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder