Translate

23 Temmuz 2013 Salı

1894.bölüm..

ziyayla zuhal geldiler..

ziya-- neşeniz bol olsun..
eren-- aminn..
tuğrul--çok eğleniyoruz ziya..bildiğin gibi değil..  tunayla,irem gecenin yıldızları..

zuhal-- (tunaya baktı ) irem.. ne yaptın abime..
ziya-- vicdansız kuzenler.. abii,zuhal var yaa..
tuna-- eeee...
ziya-- iyi ki,var dedim.. canımmm..

bir kahkaha daha yükseldi..

bülent--( iki sandalye çekti..herkes de,gönüllü olarak kaydırdı sandalyelerini.. ) gel,kardeşim. ben ilgilenirim seninle..
ziya-- sağol da,sıkıştırmayalım sizi..
bekir-- samimi olduk,işte ziya.. biz memnunuz halimizden..

bülentlerle, turgut abimlerin arasına ..zuhalle ziya da oturdu..
karşımızdalar.. sağol,hoşgeldiniz dedik.. ziya çalışanlarımın olduğu diğer masaya da merhabaa dedi.. çiğdemler de geldi.. onlarda hoşgeldiniz dediler..
garsonlar,servisleri yerleştiriyorlar..

yusuf-- ziya beyler de geldiğine göre.. kadro tamamlandı.. artık eğlenelim diyorum..
ziya-- bir nefes alalım.. geliriz ,yusuf bey..
çiğdem-- çok gecikmeyin..
tamam dedik.. onlar gittiler..

barbara-- (gülerek ) yol uzun muydu,ziya bey..
bülent çevirdi ..
ziya-- (gülümseyerek ) evet,barbara..  ama değerlendirdik..
biz güldük de..

bülent-- ziyaa,insaf oğlum.. ben bunu nasıl çevireyim..
ziya-- hepinizin içi fesat.. araba kullanırken, zamanını .. konuşarak değerlendirirsin.. yani ,biz öyle yapıyoruz.. sizi bilemem tabi..

mahmut bey,usturuplu bir şekilde çevirdi.. ziyanın dediklerini..

eren-- (gülerek ) off of.. iyi ki,geldin ziya..
zuhal-- ben gideyim mi,abi..
eren-- aman zuhall.. aşkolsun..

ziya , ikisinin bardaklarını doldurdu.. kadehini kaldırıp..

ziya-- şerefinize ..
içildi..
tuna-- halamın keyfi yerinde miydi..
zuhal-- evet..gayet,güzel anlaştılar..iyilerdi,tuna..
menekşe-- ziya,arabayla gelmişsin.. nasıl kullanacaksın,burası İstanbul..

gönül-- etrafta saksı da yok..
tuğrul-- zuhalin de ehliyeti yok..
bülent-- olsa bile veremez ki,şirket arabası..
ela--hem zuhal de , içiyor..

ziya-- (gülerek,bitirdi bardağını.. tekrar koyarken ) öyle gerekti menekşe.. nasıl gideceğimizi düşünmeyin siz..
orhan-- istersen ben kullanırım..
ziya-- abimm,sağol.. sorun olmayacak..

nedim-- nasıl.. yolu varsa,bize de anlat..
ziya-- yolu.. taksiye binmek nedim bey..

içkiler dolduruldu,yeniden.. zuhal,birşey yemeden içiyor.. hiç böyle yapmazdı.. baktım gözüne.. ne oldu der gibi..
gülümsedi ve o da bana işaretle,sizde ne var dedi..

sacide-- siz ne güzel ,anlaşıyorsunuz öyle..
irem-- anlaşırız ,sacide abla..
menekşe-- ben ,neşelerdeki halinizi hatırlıyorum niyeyse..
ela-- (gülerek ) bende..
zuhal-- (içini çekti )  bizim için de,değişik bir deneyimdi..

irem-- yine yaparız,hayatım..ne üzülüyorsun..  toplanırız ..ben iki dakikada,sinirlendiririm seni..
gönül-- madem kendini affettirmişsin,riske girme irem.. zuhalin sakinliği ,yanıltıcı bence..
ziya-- çokk doğru gönül.. irem de,bende hala kanıyoruz ..

irem-- (güldüm ) ben akıllandım..  zuhali ancak ..o geceki  konular çerçevesinde, sinirlendirebilirim.. o da,intikamını alır..
merak ettiğim; evdeki  onlarca kişiye rağmen.. zuhale derdini anlatan..
bana bile reçete veren,becerikli .. uzun yol boyunca,fırsatı nasıl değerlendiremedi acaba...tavsiyelerini mi unuttu yoksa..

ziya-- yok da.. ilaç içerikleri , kişiler ,ortam vs.değiştiği için.. çok etki etmiyor..
yer ve kişi sayısı değil ,önemli olan..  ben aynıyım da,muhatabım -bir nevi -bağışıklık kazanmış..  haddimi aştığımdan,bilinçli bir süründürme durumu içindeyiz.. anlatabildim mi..
irem-- evet.. normalde, şimdi sana oh olsun demem gerekirdi ama diyemiyorum..
karşında zuhal var,sana kolay gelsin.. başkasına akıl vermekle,yaşamanın farklılığını böyle anlamanı..gerçekten istemezdim..

ziya-- sağol..

tuna-- karşındaki, karın ziya.. hak ettiğini düşündüğünden.. biraz sürünmeni istemiş olabilir.. ama en doğal halinle,samimi hislerini aktarabilirsen.. direnci kırarsın bence..

irem-- aa,karıştınn.. hemde sen..
zuhal-- sahi tuna.. sen kimden yanasın..
tuna-- sizden yanayım ve karışmadım.. fikrimi söyledim.. karar onun..

ziya-- (birden zuhale dönerek,ellerini tuttu )

Yolları gözler durur ,gelecekse beklenen
Aşk-ı virane olmuş, özlemese özlenen
Can deli divanedir, canan derman canıma
Sevda tenimi yakan, hayat versin kanıma
Gönlüme tahtını kur, vuslata oldum hazır
Gülümsesin gözlerim ,gelsin haneme huzur
Arz-ı hali eylerim de, derde çare bulamam
Civânım bana yetiş ,sende hare bulamam
(alıntıdır )

hepimiz,ilgi ve hayretle dinledik..  bravo denildi..

zuhal--(gözlerine bakıp )
  sen gözlerimin önünde,içindeki beni harcarken..
 ben bir an bile,seni unutmaya meyletmedim..
sen bildiğim gibi kalmadın ama..
ben unuttuğun gibiyim hala.. (murathan mungan )

 çok hoşumuza gitti.. ikisini alkışlarken..
ziya "bende " diyerek ,zuhale sarıldı...zuhal de,tepkisiz kalmayınca.. ıslıklarla destekledik..
ayrıldıklarında..
ziya-- sağol abi..
tuna-- ne yaptım ki.. seçim,uygulama ve karşılık on numaraydı..

maruf-- siz neymişsiniz,böyle..
kevin-- şaşırttınız bizi..
cafer-- şarkı,şiir ..kelimelerle aranız iyi..
mahmut-- bende çokk beğendim.. cevap çok güzeldi..

barbara-- özür,teklif ve barışma.. harikaydı..
bekir-- etkilendim,doğrusu..
eren-- helal olsun,ikinize de..

tuğrul-- zuhall.. bu laf ebesini ,mat ediyorsun ya.. bravo sana..
bülent-- ziyaa, yüz karası olmuşsun sende..

ziya-- (gülümsedi ) teşekkür ediyorum.. zuhal,bazı konularda.. beni her zaman mat eder.. şarkı benim,şiir de onun alanı.. aslında.. abim,diyince deneyeyim dedim..
istediğin gibi düşün,bülent..karımla ben,iyiysek.. hiç umurumda olmaz.. kompleks de yapmam..

tuğrul-- şimdi de yapma öyleyse.. (ayağa kalkıp,elini uzattı zuhale..  ) dans eder miyiz..
zuhal-- (şaşırıp bir abime,bir elaya baktı.. ) ederiz de..
ziya-- (elaya bakıp ) elaa,tuğrul abinin gözü bozulmuş.. zuhali,sen sandı.. çaresine bakıver..
ela abimin elini tutup,kalktı ve tuğrul abimi  piste  götürürken..
ela-- yarın kesinlikle,göz doktoruna gidiyorsun..

biz kahkahayı koyverdik..


Hiç yorum yok: