Translate

9 Temmuz 2013 Salı

1870.bölüm..

telefon çalınca,bakmak için kalktım.. tuna da bedriyi anlatıyor..

irem-- (açtım ) alo,buyrun..
said-- (sevinçli bir sesle ) aa,irem hanımm.. ben sizi mi aradım.. kusura bakmayın ne olur..
irem-- hah hah hah..

said--  ikimizin de zamanı kısıtlı.. hemen konuya gireyim.. gece beni iyi ki korkutmuşsunuz.. gittiğimde derya hiç iyi değildi..
ilk defa böyle ağladığını gördüm.. ve zor sakinleştirdim.. konuyu bir süre daha açmamaya karar verdim.. ikimizi de çok yıprattı,çünkü..
(durup dinledikten sonra ) irem hanım,o konuşan burhan mı..

irem-- evet..

said-- şimdi anladımm.. çiçeği zorla getirmelerinin sebebi ,buymuş demek.
irem-- nasıl yani..
said-- ben haber vereyim,istemiştim.. hoşçakalın..(kapattı )

irem--(ben devam ettim ) evet çiğdem ,burhan burada..sesinden nasıl tanıdın hayret.. ....................... peki canım ,davet ettiğini söylerim..   gelirim birazdan.. görüşürüz..
(kapatıp,yanlarına geldim .. fincanları tepsiye alırken..) çiğdemin selamı var.. burhan seni de çağırıyor.. illa gelsin,beraber olalım dedi..

burhan-- amaa..
tuna-- gel işte,burhan.. ayrı gayrıya ne gerek var..gelirsen,uzun uzun.. herkesle görüşürsün.. amaç beraber olmak madem..  yollarda zaman harcamaya ne gerek var..

burhan-- peki.. ben müsadenizi isteyeyim o halde.. (kalktı )
tuna-- bekle,beraber çıkalım.. seni bırakırız..
irem-- iyi fikir.. siz askıları götürün,ben hemen geliyorum..

********

onlar gidince,çiğdemi aradım.. açıldı neyse ki.. daha gitmemiş..

çiğdem-- alo..
irem-- çiğdemciğim merhaba.. (burhanla ilgili kısa bir özet geçtim.. )
böyle demek zorunda kaldım,sorun olur mu ..

çiğdem-- yok canım,ne sorunu olacak..iyi yapmışsın.. buyursun tabi..
irem-- sağol.. seni aradığımı tuna da bilmeyecek.. anlaştık mı..
çiğdem-- anlaştık.. yusuf,kuzular nasıl ses çıkarır..

yusuf-- durmadan bunu soruyorsun.. mantığını bir anlasam cevap vereceğim .. son zamanlarda,başka bir şekilde mi me diyorlar bilmiyorum ki..

irem--çiğdem-- hah hah hah..

**************


çantamı ve ayakkabı çantamızı alıp.. evden çıktım aceleyle.. yağmur çiseliyor.. girişe hızlı yürüyüp,demir kapıda bekleyen dursun efendiye.
.(affedin,"davut"muş bekçinin adı.. "dursun "olmuş.. bende artık dursun dedim :) )  " istediklerimi almayı unutma, hoşçakal "dedim..

tuna inip,bagajı açtı.. çantayı koyduk..
kapatırken..
tuna-- (kısık sesle ) ne işler çeviriyorsun yine..
irem-- cık cık cık.. ne işi canım.. hep yanındaydım,ya..

tuna-- çok beceriklisin,hayatım.. sorum yersiz değil,sen de biliyorsun..
irem--(gülümsedim )  olsa,konuşturmazdım zaten.. hadi gidelim..
tuna-- iremm..
irem--şişşş.. gecikiyoruzzz..

yerlerimize oturup,hareket ettik..
burhanla sohbet ederek.. ilerliyoruz,bırakacağımız yere doğru..

tuna-- irem,nerede giyineceksin.. gönüllerde mi,kuaförde mi..
irem-- kuaförde.. sende gönüllerde giyinirsin..
tuna-- sen beni düşünme.. giyinecek yer sorun değil..
irem-- o ne demek..
tuna-- burhan,kulağını kapat..

burhan--irem-- hah hah hah.

Hiç yorum yok: